Neden Yardımdan Uzağız ?

[PARJISUNG]

Yönetim benim hizmetimde olacak. Ben onların hizmetinde değil çaktın? Hangi yılın kafasındasın.

[FireFighter095]

Yönetim benim hizmetimde olacak. Ben onların hizmetinde değil çaktın? Hangi yılın kafasındasın.

Tartışma uzamasın diyorum ama duramıyorum.
Onların oyununda oynaman , onların forumunda bunları dile getirmen ayrı bir ironi.
Kafama gelirsek her yıl kafa mı değiştirmek zorundayız ? Yeni bir uygulama mı bu ?
Kal sağlıcakla

[PARJISUNG]

He kardeşim he. O halde buyur lütfen oyunu sen geliştir oyunculara sen yenilik getir. Onların forumuymuş. Burası bizim yani oyuncuların forumu oyun ise biz olmadan bir hiç. Şimdi gelelim kafa meselesine arkadaşlarınla hala mektupla mı haberleşiyorsun çok merak ediyorum açıkçası.

[Esadullah]

Selamlar,

Eminönü Sunucusunda 2 gündür Çemberlitaş atıyorum ve sezdiğim iki konuyu dile getirmek istiyorum;

1. İlk olarak Büyücülerde Met1 & Met 2-3 durumundan dolayı çoğu Büyücü içeri alınmamaktadır.
2. Bu durum çok önem olarak şöyle,

Şifacı ve Tanklar çok eziliyor, eziyet görüyor.

CK yetiştiremeyen Şifacı veya BB konusunda zaif durumda kalan Tank,

CK: Her 15 saniyede 1 defa atılır,
Zihin Bozma: 3 saniyede 1 defa bozulur (Kostes için)

Düşünün, 4 büyücüye CK atılıyor ve durmadan abanan büyücülere her 15 saniyede 1 defa CK dayanır mı?

Tankı düşünün, 2 kortes geldi, biri şifacıya biri kendisine.. Kendisini bozsa, şifacı gidecek! Şifacıyı bozsa kendisi gidecek?!

Daha yazacak çok şey varda.. dile getirsek bile boş! Yanlız şunu anladım bazen alttan almak yerine sert olmak gerek!

[DDECCALL]

İnsanlar bazı şeyleri yaşayarak tecrübe edinir sonuçta hepimiz başından beri bu tecrübeleri edinmedik , tecrübesiz arkadaşlar bu konuda dışlanmamalı öğrenicekler zamanla önemli olan oyundan fazlası kişiliği ile kazandığı tecrübe kendisine saygısı olmayan ve başkasınada saygı duymayan arkadaşlar bırakın oyunda gerçek hayatta bile sahi bir yer bile edinemezler şahsi düşüncem , kesinlikle artik başka arkadaşlarada yardımcı olunmalı sürekli girip yarım saatte kesip çikayim diye düşünmemeliyiz oyunun bu denli bu zamanlarında birbirimize tutunmakdan başka çaremiz yok..

[EklentiPaketi]

"Neden yardımdan uzağız?"
Cevap veriyorum, istanbul (küçük) kıyamet vakti, (küçük) deccal zuhur ermiş, artık kıyamet vaktinin bitmesi gözleniyo,ahir zamanında ahirindeyiz.

[Retaliation]

İnsanlar bazı şeyleri yaşayarak tecrübe edinir sonuçta hepimiz başından beri bu tecrübeleri edinmedik , tecrübesiz arkadaşlar bu konuda dışlanmamalı öğrenicekler zamanla önemli olan oyundan fazlası kişiliği ile kazandığı tecrübe kendisine saygısı olmayan ve başkasınada saygı duymayan arkadaşlar bırakın oyunda gerçek hayatta bile sahi bir yer bile edinemezler şahsi düşüncem , kesinlikle artik başka arkadaşlarada yardımcı olunmalı sürekli girip yarım saatte kesip çikayim diye düşünmemeliyiz oyunun bu denli bu zamanlarında birbirimize tutunmakdan başka çaremiz yok..

Aynen öyle.Sonuçta herkes full bir biçimde başlamıyor.Oyunda sen yenilere saygı göstermezsen onlar da oyunu bırakır.Böyle böyle oyunun kitlesi düşer ve yok olmaya sürüklenir.

[BilgeTonyukuk]

Selamun aleyküm;

Şurada bir konu vardı, oraya bir şeyler karalamıştım. Sanırım aynı satırlar bu konuya da uygun olur. Dilerim ki kendimizi bu durumdan kurtarabiliriz.

Gizlenmiş İçerikGöster

Selamun aleyküm;

Bu konuya ne almayanlar acizdir, ne de almayanlar haklıdır şeklinde yaklaşmamalıyız. Almayanlar hem acizdir, hem haklıdır. Hem güçlüdür, hem de haksızdır. Nasıl mı?

Şöyle ki; Bir oyuncu Meteorit 1 tılsımını üretmek için günlerce, aylarca emek veriyor. Sadece emek vermiyor, masraf da ediyor. Daha sonra üretiyor, yetmez diyorlar. 2.000 ve üzeri hasar lazım diyorlar. Garibim gidiyor bir de Asa, Zırh, Ceket üretiyor. Nihayet bölgelere girebilir hale geliyor. Asıl mesele bundan sonra başlıyor.

Bu bizim gariban vatandaş eğer ki geldiği yeri unutmaz, çektiği sıkıntıları, ettiği masrafları göz ardı etmez ise bölgeye giderken bir tane de olsa tılsımı olmayan insanı götürüyor. (Ki bu tip oyuncu modeli nesli tükenmekte de olsa aramızda hala var)

Ama... Bu bizim gariban vatandaş geldiği yeri unutur, "Ülen beni almadılar zamanında ben ne alacağım, eşek gibi üretsinler gelsinler, 15 dakika bitsin bölge, işim var acelem var vs. vs." derse, işte o zaman işin rengi değişiyor.

Bakın saygıdeğer arkadaşlarım; her zaman işin kolayına kaçmayı, suçu bir yerlere veya birilerine atmaya bayılıyoruz. "Sistem şöyle, sistem böyle, falanca şahıs şunu yaptı, filanca şahıs şunu yapmadı"... Ya hu aşalım bunları artık. Sistem dediğin nedir? Senden, benden mürekkep bir topluluk parçası. Sensin, benim sistemin yaratıcısı. Sen olmasan, ben olmasam, mekanizmanın en büyük çarkı olmasa, çarkın bir dişlisi eksik olsa, sistem dediğin şey yürür mü? Ee bak yürümüyor da. Kurumlar da her daim kalıcı, kişiler de geçici olduğuna göre; bazen ne kadar gereksiz şeylere takıldığımızı görmenin vakti gelmiş. Herkes kapısının önünü süpürse, şüphesiz ki daha temiz bir dünyada yaşardık. Herkes bölgeye giderken bir tane durumu orta halli veya vasat arkadaşı götürse, herkes gelişir, herkes kalkınırdı.

Bir anımı anlatayım size, Çemberlitaş geldikten ve Gaffar Bey aylar sonra nihayet kesilip taktikler öğrenildiği zamanlarda bir arkadaşımız çok merak ediyordu içeriyi, Gaffar Bey'i. Ve kendisi işitme engelliydi. Biz zaten normalde arkadaşlarımızı, tanıdıklarımızı hatta gerçekten ihtiyacı olduğunu bildiklerimizi yanımızda götürüp en azından iş öğretmeye çalışıyorduk. Ee bunu da genelde Skype üzerinden yapıyorduk. Fakat şimdi yardım edeceğimiz arkadaş işitme engelliydi ve böyle bir seçeneğimiz yoktu. Ne yapacağımızı bilemedik, girdik kırmamak için. Kaos geliyor, bozmasını söyleyemiyoruz çünkü herkes meşgul, deprem geliyor, kutup açmasını söyleyemiyoruz yazarak, o arada fırsat olmuyor. Hasılı kelam haftalarca uğraştık, haftalarca. Ve nihayet bir hayli öğrendi, alıştı. Ne mi oldu sonra? Harika bir dost, bir meslektaş, bir insan kazandım yıllar boyunca. Neyin, neyi getireceğini bilemezsiniz. İnsanlara yardım etmekten utanmayın, bizi insan yapan şeylerden birinin de vicdan olduğunu unutmayın lütfen.

Konfüçyüs'ün sözleri ile son verelim yazıya; "Bir yıl içinde sonuç almak istiyorsan tohum ek, on yıl içinde ürün almak istiyorsan ağaç dik, yüz yıl içinde sonuç almak istiyorsan insan eğit"

Esen kalın.

[mescan53]

Ya hocam, edebiyat yapmayin. Gidin tilsiminizi uretin. Bizi bencillestiren sey, bu oyunun ta kendisidir!

Calmaya tesvik eden yine bu oyunun ta kendisidir.

Grup bolgeleri olmasaydi kimse bencillesmez, alisveris siniri denen sacmalik olmasa hirsizliklar %80 azalirdi emin ol buna.

Suçu insanlarda arama, usta çiragina sanati ogretmeli diyorsun, ben ogreteyim sana ustaligi. Hole gidip m1 basicaksin, asa ureticeksin, birde met 2 3 ureticeksin. Artik aylarini mi alir yillarini mi bilemem. Al sana ustalik.

Ne kadar ekmek, o kadar kofte kardesim.

Oyun buysa, oyuncu da bu olucaktir.

Simdi, sen kal saglicakla.

[MaHKuMII]

Selamun aleyküm;

Şurada bir konu vardı, oraya bir şeyler karalamıştım. Sanırım aynı satırlar bu konuya da uygun olur. Dilerim ki kendimizi bu durumdan kurtarabiliriz.

Gizlenmiş İçerikGöster

Selamun aleyküm;

Bu konuya ne almayanlar acizdir, ne de almayanlar haklıdır şeklinde yaklaşmamalıyız. Almayanlar hem acizdir, hem haklıdır. Hem güçlüdür, hem de haksızdır. Nasıl mı?

Şöyle ki; Bir oyuncu Meteorit 1 tılsımını üretmek için günlerce, aylarca emek veriyor. Sadece emek vermiyor, masraf da ediyor. Daha sonra üretiyor, yetmez diyorlar. 2.000 ve üzeri hasar lazım diyorlar. Garibim gidiyor bir de Asa, Zırh, Ceket üretiyor. Nihayet bölgelere girebilir hale geliyor. Asıl mesele bundan sonra başlıyor.

Bu bizim gariban vatandaş eğer ki geldiği yeri unutmaz, çektiği sıkıntıları, ettiği masrafları göz ardı etmez ise bölgeye giderken bir tane de olsa tılsımı olmayan insanı götürüyor. (Ki bu tip oyuncu modeli nesli tükenmekte de olsa aramızda hala var)

Ama... Bu bizim gariban vatandaş geldiği yeri unutur, "Ülen beni almadılar zamanında ben ne alacağım, eşek gibi üretsinler gelsinler, 15 dakika bitsin bölge, işim var acelem var vs. vs." derse, işte o zaman işin rengi değişiyor.

Bakın saygıdeğer arkadaşlarım; her zaman işin kolayına kaçmayı, suçu bir yerlere veya birilerine atmaya bayılıyoruz. "Sistem şöyle, sistem böyle, falanca şahıs şunu yaptı, filanca şahıs şunu yapmadı"... Ya hu aşalım bunları artık. Sistem dediğin nedir? Senden, benden mürekkep bir topluluk parçası. Sensin, benim sistemin yaratıcısı. Sen olmasan, ben olmasam, mekanizmanın en büyük çarkı olmasa, çarkın bir dişlisi eksik olsa, sistem dediğin şey yürür mü? Ee bak yürümüyor da. Kurumlar da her daim kalıcı, kişiler de geçici olduğuna göre; bazen ne kadar gereksiz şeylere takıldığımızı görmenin vakti gelmiş. Herkes kapısının önünü süpürse, şüphesiz ki daha temiz bir dünyada yaşardık. Herkes bölgeye giderken bir tane durumu orta halli veya vasat arkadaşı götürse, herkes gelişir, herkes kalkınırdı.

Bir anımı anlatayım size, Çemberlitaş geldikten ve Gaffar Bey aylar sonra nihayet kesilip taktikler öğrenildiği zamanlarda bir arkadaşımız çok merak ediyordu içeriyi, Gaffar Bey'i. Ve kendisi işitme engelliydi. Biz zaten normalde arkadaşlarımızı, tanıdıklarımızı hatta gerçekten ihtiyacı olduğunu bildiklerimizi yanımızda götürüp en azından iş öğretmeye çalışıyorduk. Ee bunu da genelde Skype üzerinden yapıyorduk. Fakat şimdi yardım edeceğimiz arkadaş işitme engelliydi ve böyle bir seçeneğimiz yoktu. Ne yapacağımızı bilemedik, girdik kırmamak için. Kaos geliyor, bozmasını söyleyemiyoruz çünkü herkes meşgul, deprem geliyor, kutup açmasını söyleyemiyoruz yazarak, o arada fırsat olmuyor. Hasılı kelam haftalarca uğraştık, haftalarca. Ve nihayet bir hayli öğrendi, alıştı. Ne mi oldu sonra? Harika bir dost, bir meslektaş, bir insan kazandım yıllar boyunca. Neyin, neyi getireceğini bilemezsiniz. İnsanlara yardım etmekten utanmayın, bizi insan yapan şeylerden birinin de vicdan olduğunu unutmayın lütfen.

Konfüçyüs'ün sözleri ile son verelim yazıya; "Bir yıl içinde sonuç almak istiyorsan tohum ek, on yıl içinde ürün almak istiyorsan ağaç dik, yüz yıl içinde sonuç almak istiyorsan insan eğit"

Esen kalın.

Dediğine katılıyorum kardeş belki biz de bu kadar bencil olmuşuzdur ama emin olun ki ben oyuna her girdiğimde (ki günde 3 4 saat girebiliyorum) 2 3 kişinin zincirleme görevlerini yapıyorum . Ve bu da beni huzurlu kılıyor. Olayın asıl meselesi millet grup bölgelerine artık parayla adam götürüyor. Ve bugün de 'aman eski günleri özledik eski oyuncular kalmadı' diye pişkin pişkin yorum da yapıyorlar. Bu oyun artık eskisi gibi olmayacak ve gün geçtikçe by oyun bu tür insanlar yüzünden yok olmaya mahkum olacaktır. Önemli olan yaptuğı bir yardımı karşılıksız olarak yapmak. Belki görevini yaptığın kişi yetimdir veya öksüzdür. Onun görevini bitirdiğinde yüünde oluşan gülücük gülümseme senin affedilmene bile sebeb olacaktır. Ben Şahsen görevini yaptığım kişilerin bana ALLAH RAZI OLSUN demesi hatrına yapıypr olamaz mıyım sırf mutlu olsunlar diye.