Hamit Pehlivan günde bir hikaye anlatacaktı.Hava yağışlıydı Kahvenin üstüne perde serilmişti.Yağıştan dolayı fazla çıkan yoktu kahveye 4, 5 kişi vardı.Yusuf Agabey her zamanki gibi piposuyla hamiti süzüyordu.Hamit başladı anlatmaya;
Evet Arkadaşlar size bugun umutu anlatcam hayatın zorluklarını küçük yaşta ögrenen Umutu.Umutun hepiniz tanırsınız.Agah Efendinin yanında olur bazen dışarı Lapis toplamaya çıkar.Bu çocuk 2003 yılında doğmuştur.Nerde doğduğu bilinmez.21.Şubat.2003'te Agah efendi o zaman yanında cemberli kapı var iken orayı bastonuyla inceliyordu, ve bir bebek sesi duydu.Cami Avlusunda herzaman bulunun teyzeye haber verdi.Gül, gül dedi.Efendim Agah dedi.Bi çocuk sesi ordan geliyor dedi.Gül Teyze çocuğu görmüştü.Gül Teyze hayatı boyunca hiç evlenmemiş hiç çocugu olmamıştı.Kendisine yeni bir umut olduğu düşünen bu çocuğa Umut ismini koymuştu.Umut çok afacan bir cocuktu.Göz açıp kapayana kadar büyüdü.O zamanlarda ben Çarşıdan düzenlenen yağlı güreşlere katılırdım ama simdi artık şu sandalyeden kalkmaya acizim.neyse konuya dönelim.Umut bir gün bir yabancıyla konusmustu.yusuf'ta bunu çok merak etmişti.YAbancı yanlış hatırlamıyorsam ismi Şapkalı adam'dı.Ona ganoderma vereceğini söylemiş ganoderma ecel getiren icin çok önemli bir malzeme oldugunu bilen umut onu geleceği için saklayacaktı.Adamın istediğini yapmış.Ama vermemiş.Sonra birgün yusufun üzerine bir nefer o cocuğa hırsızlık yapmamasını söylemiş.Umut o gün dersini almış bir daha yabancılarlada konusmuyor, ve hırsızlık yapmıyor arada sırada mısır çarşısındaki çocuklarla saklambaç oynarlar.