Uzak olmayan bir gelecek..[HİKAYE]

[xDeLixPaTRoNx]

ACABA AŞIK MI OLUYORUM?

Tatlı bir rüya görmüştüm..Ama ne yazık ki bunun rüya olduğunu anladığımda çoktan uyanmıştım.Her sabah gördüğüm ışık demetleri bu sabah penceremden apayrı vuruyordu yüzüme sanki dans edermişcesine süzülüyordu penceremin camından...Derin bir nefes çekerek kalktım..Her zamanki gibi önce elimi yüzümü yıkayıp sabah idmanı için hazırlandım..Biraz koşu biraz mekik ve şınav..Artık bugün herhangi bir olay çıkarsa hazırdım.Bu hayatta canımı korumak için sımsıkı sarıldığım yakın dostum,savaş arkadaşım Ecel Getiren'im,her sabah onuda temizler bir güzel yıkar parlatırdım ama bu sefer bunu yapmak yerine sessizlikler içinde çınlayan o geceki rüyam ile bir odada dans ediyordum sanki..Gözlerimde onun yüzü ellerimde elleri ve dudağımdaki kalan tek nefesle onun adı namelerce çıkıyordu azımdan..
Sonra kendimi fazla kaptırdığım rüyayı unutmak için silkelendim,ve bugün ne yapacağıma karar vermeye çalıştım...
Tam sessizlik içinde yüksek sesli düşüncelerle kararsız kalmışken kapım çaldı..Ulak Agah Efendi'den bana bir telgraf getirmişti.Açtıp okuduğumda beni zorlu bir görevin beklediğini anladım ve bir an için gerçek hayata dönebilme şansını yakalamıştım..Telgrafta yazanlar beni biraz şok etmiş olsada benim hayatım..Onlarca,yüzlerce insanın ve masumların hayatı bu göreve bağlı olabilirdi..Farkında olmadan telgraftaki yazıları sesli bir ifade ile dışa vuruyordum.
'' : Zamanını kör kuyular ve karanlık zındanlarda hayat mücadelesi vererek bilginliğe ulaşmış savaşcı...Son 3 yıl içinde düşman topluluğuna vermiş olduğumuz bozgun onları içten vurarak Son Savaş darbesi planlamalarında hızlandırmış ve daha da kararlı yapmıştır...Uzun deyim ve anlatıma gerek duymadan sana başarabileceğine inandığım bir görev veriyorum..Git ve düşmanın arasına sızarak istihbarat edin gerekli bilgileri topladıktan sonra bize ulaş..

Agah Efendi ''

Telgrafı okuduktan sonra kalbim sıkışırmışçasına atıyordu...derin bir nefes çektim ve her ihtimale karşın en nadide savaş eşyalarımı giyerek hazırlandım..

Yeraltı Bölgesi'ne indiğimde tuhaf bir karmaşıklık ve acele kokusu vardı havada..Domuz ve Kan pençe Mebrure Hanım ile bir münakaşa içinde tartışıyorlardı konuya okadar odaklanmışlardı ki verdiğim selamı dahi duyamadılar..Aldırış etmeden yoluma devam ettim...İlk önce Karacin bölgelerini teftiş etmeye gittiğimde her şey yolunda görünüyordu lakin dikkatimi çeken şey ise derinlerden bir uğultu gelmesiydi.Araştırmak için Hidra'ların inlerine indiğimde ortalık boş ve sakindi.Sonra birden gözüm bir hareketliliğe takıldı..Karşımda zırhı darbelerden dolayı parçalanmış,saçları verdiği mücadeleden dolayı dağınık ama zafer kazandığı için yüzünde ufak bir tebessüm olan bir bayan görmüştüm.Birden kalbim onu görünce olduğundan hızlı atmaya başladı gözlerim bana oyun oynuyormuşcasına rüyamda gördüğüm kızın o kızla aynı olduğunu karşılaştırıyordu zihnimde...Hemen koşarak destek verdim ve sakin bir köşeye geçerek bilgi almaya çalıştım..O kadar yorgundu ki dudaklarından çıkan tiz ama melodili sesi bile bana o yorgunluğu tattırıyordu ve gözleri kapanarak baygın düştü..yorgun düşmüş yaprak kadar narin bedenini kucağıma alıp Eminönü bölgesine doğru depar attım...

Gözlerini açtı ve anlamsızca etrafa bir bakış atarak sordu ; '' Nerdeyim ben?Siz kimsiniz?''Agah Efendi sakinleştirmeye çalışan ses tonu ile kısa ve öz bir cevap verdi ; '' Korkma kızım..Güvenli istihbarat bölgesi olan Eminönü bölgesindesin..''Kız bu cevabı duyduğunda rahatlamış gibi tekrar sırt üstü uzandı ve gök yüzünün hafif turuncu rengini almış bulutlara bakarak kısaca kendini tanıttı.. ;''İsmim Büşra..Bab-ı Ali Komutanı beni gizli bir görev için seçti..Lakin görevimi başarı ile sonuçlandıramadım düşman birliklerinin sayısı fazla idi..''Bir an içimde bir mutluluk tohumu filizlendi..Oda bizdendi...Heyecanımın mani olamadığım baskın tarafı sesime vurarak gülümseyen bir yüzle sualde bulundum ;'' Peki göreviniz ne idi ? Belki size bu konuda yardım edebilecek istihbaratı sağlayabiliriz?''
Büşra gözlerini göz bebeklerime kitleyerek 1 cümlede bütün görevi anlattı..;''Son Savaş araştırması..'' Daha da mutluydum aynı amaç uğruna verilmiş görevdeydik ..Biz..İkimiz..

[1 HAFTA SONRA ]

Artık zaman geçmiş Büşra eskisi gibi gücüne ve sağlamlığına kavuşmuş ve göreve tekrar başlamak için ayaklanmıştı..Ben ise 1 hafta boyunca gözümü kırpmadan onunla geçireceğim zamanların hayalini kuruyordum lakin ruhumun mantıklı yanı bana ders verirmişçesine zihnimdeki bir ses gibi konuştu ; '' Ne..?Hadi ama .. O görev arkadaşın..Daha ismini bile bilmiyor..Hem..Hem siz birlikte olamazsınız sadece görev için yan yanasınız..Sen savaşçısın şuan bir aşktan çok hayatını ve onca masumun geleceğini düşünmelisin..'' diye zıtlayıcı tabirler kullanarak beni az da olsa karanlığa itti..Ben kendi naciz düşüncelerime dalmışken ihtiyaç duyduğum bir ses beni kendi kararsızlığımdan kurtarmıştı..;''Hadi ama hep böyle burda bekleyecek miyiz?Halletmemiz gerekn bir görev,ulaşmamız gereken bir bölge ve edinmemiz gereken istihbaratlar var..'' Bu Büşra'nın sesiydi ona baktığımda yüzünde bir tebessüm vardı ve elini uzatmış oturduğum kaldırımdan kalkmam için destek olmaya hazır bekliyordu..

Yeraltına indiğimizde 1 haftanın bana 1 asır gibi uzun ve mutlu bir zaman olduğunu hissettiren anılarını dinledikçe ona karşı kalbim vücudumdan ayrılıyor sanki ona ait olmak istiyormuşçasına içime sığmıyordu..İçimdeki ses tekrar alevlenmişti;''Neee.?Ahhh hadi .. Aşık olduğunu söyleme bana..3 yıldır çok iyi gittin bu savaş yolunda şimdi bırakamazsın..''Bir öksürük patlattım aniden içimdeki sesi susturmaya çalışarak..Büşra elini omzuma koydu ve meraklı bir sesle ;'' İyi misin?'' dediğinde tekrar güldü..''Hayır değilim..İlk başta rüyamdaki sen'e ve sonra bendeki sen'e aşık oldum..3 yılın usta savaşçısı karşında her gülüşünde bir mum gibi eriyor..Buna iyi olmak denirse evet bomba gibiyim'' demek istedim ama sadece ''Evet.Sadece gıcık tuttu..'' diyerek gülümsedim..

2 saat sonra elde ettiğimiz istihbaratı Teşkilat öncülerine sunmak için tam hazırlanıp gidecekken karanlık ve kindar bir ses bize hırladı ;''Nereye gidiyorsunuz..Buraya girdim mi çıkmak zordur genç savaşçılar..'' bu sesi duyduğumuzda arkamıza dönüp o sesin ait olduğu kişiye bakmak için kafamızı çevirdiğimizde gözlerimiz bize oyun oynuyordu sanki..Gördüğümüze şaşkınlıkla inanmayarak göz bebeklerimiz büyüdü ve kekelemeye başladık..Arkamızı döndüğümüzde yüzü geçik Karacin topluluğu Solucan ve Büyük İflis dişlerini kenetleyerek saldırma pozisyonuna geçiyorlardı...Büşra ve ben şaheserlerimizi normalinden fazla kavrayarak garda geçtik ve ilk atağı yaptık...uzun süren yıkım sonrasında malub olmustuk ama geriye sadece İflis ve Solucan kalmıştı..Solucan ve İflis birleşik atak saldırılarını yapmak için büyü çemberi içine girerek hedeflerini Büşra'ya yöneltmişler ve en büyük yeteneklerini yapmak üzerelerdi ki içimde bir dürtü saniyelik bir refleks ile beni Büşra'nın önüne attı..Yediğim darbe kaçınılmaz ölümü de yanında getirmişti...Darbeden bir kaç saniye sonra Komutan,İstihbarat Subayı ve rütbeli askerler son kalan düşman topluluğunu malub etmeyi başarmışlardı ama ben başaramadım..

Son nefeslerimi çekip veriyordum..Gitme zamanı geldiğinde cesaretimi toplayarak Büşra'nın kucağındaki başımı yavaşça döndürüp gözlerine baktım..Artık nefes çekemeyecek kadar güçsüz ciğerlerim içindeki havayı boşaltırken araya 2 kelime sıkıştırdım...;''Seni.. Seni Seviyorum...'' ve bedenim bir titreme ile olduğu yere serildi...


Derler ki zaman içinde bağlıdır iki kalp birbirlerine kimilerinin hikayesi destan kimilerinin ki ise trajedik bir roman olur bu gelecek günümüze..
.

Ölü Ali Can dan saygılar...

[Siouxanubis]

Allah rahmet eylesin diyeceğim ama olmayacak:P

Yazın güzel olmuş.
Emeğe saygı...

[xDeLixPaTRoNx]

Sağol kardeşim okuyup yorum yaptığın için teşekkürler.

[SeReNiTy]

''Bir öksürük patlattım aniden içimdeki sesi susturmaya çalışarak..Büşra elini omzuma koydu ve meraklı bir sesle ;'' İyi misin?'' dediğinde tekrar güldü..''Hayır değilim..İlk başta rüyamdaki sen'e ve sonra bendeki sen'e aşık oldum..3 yılın usta savaşçısı karşında her gülüşünde bir mum gibi eriyor..Buna iyi olmak denirse evet bomba gibiyim'' demek istedim ama sadece ''Evet.Sadece gıcık tuttu..'' diyerek gülümsedim..

:lol: :lol: :lol:

Son nefeslerimi çekip veriyordum..Gitme zamanı geldiğinde cesaretimi toplayarak Büşra'nın kucağındaki başımı yavaşça döndürüp gözlerine baktım..Artık nefes çekemeyecek kadar güçsüz ciğerlerim içindeki havayı boşaltırken araya 2 kelime sıkıştırdım...;''Seni.. Seni Seviyorum...'' ve bedenim bir titreme ile olduğu yere serildi...

Böyle bitmez ki ama ops:

Derler ki zaman içinde bağlıdır iki kalp birbirlerine kimilerinin hikayesi destan kimilerinin ki ise trajedik bir roman olur bu gelecek günümüze..

Trajik sonları kimse sevmez günümüzde

Ölü Ali Can dan saygılar...

Alican ölmez, vatan bölünmez

[xDeLixPaTRoNx]

Böyle bitmez ki ama ops:

Sen nasıl istersen öyle bitsin

Trajik sonları kimse sevmez günümüzde

Belkide destan olan son bekliyor beni..keşke hiç beklemese..

Alican ölmez, vatan bölünmez

est.

[SeReNiTy]

'
Söylemeyi unuttum
Harika olmuş emeğine sağlık

[xDeLixPaTRoNx]

Söylemeyi unuttum
Harika olmuş emeğine sağlık

sağol canım okuduğun için teşekkürler Kitabını mı bastırsam ne

[bermer]

Gayet hoş ve sade bir hikaye gayet güzel olmuş fakat şu sıralar oyunla bağdaşlaştırılmış hikayeleri sevmiyorum, biraz da gerçek hayata yönelik hikayelere yer versek.
Misal;
Yılların savaşçısı karşında eriyodu değil de,
Bu genç çocuk, her an biraz daha eriyordu...
gibi olabilir
Başarılarının devamını dilerim Alican
İyi oyunlar

[xDeLixPaTRoNx]

Gayet hoş ve sade bir hikaye gayet güzel olmuş fakat şu sıralar oyunla bağdaşlaştırılmış hikayeleri sevmiyorum, biraz da gerçek hayata yönelik hikayelere yer versek.
Misal;
Yılların savaşçısı karşında eriyodu değil de,
Bu genç çocuk, her an biraz daha eriyordu...
gibi olabilir
Başarılarının devamını dilerim Alican
İyi oyunlar

Teşekkür ederim.Hikaye yazmaya devam edeceğim zaten tavsiyeni dikkate alırım

[Comader]

eline sağlık gerçekten çok güzel olmuş,yalnız eleştirmek istediğim birkaç nokta var;yüz tane karacinin bu kadar sessiz yaklaşması,iflis ve solucan gibi iki düşmanın aynı yerde olması.Bu iki şey bana göre gerçekçilikten uzak .Bu olayların nerde geçtiğini belirtmemişsin bu yüzden gözümüzde canlandırmada sorun yaşayabiliriz eğer belirtseydin daha güzel olabilirdi örneğin ''cin mağarası girişinde'' veya ''madencilerin titanyum çıkardığı bölgede'' şeklinde ayarlayabilirdin.Bunların dışında hikaye gerçekten güzel olmuş tebrik ederim