Agah bey herkesi mısır çarşısı önüne topladı.Agah bey:
-Arkadaşlar size bir iyi birde kötü haberim var.İyi haber yeni yetenekler artık kullanıma hazır.(Herkes çoşkuyla bağırır.)
Ama yeraltı yaratıkları kapattığımız kilidi kırdı ve yukarı çıkmaya çalışıyor eğer yukarı çıkarsa felaket olabilir.Bunun
nasıl oluştuğunu tam olarak bilmiyoruz.
YERALTI TARİHÇESİ
Sessiz bir gündü taki o dev başlı yılan çıkana kadar.Denizden süzülerek çıkan dev başlı yılan herkesi büyük bir korkuyla boğdu tüm jandarmalar ateş açtı ancak tam ölecekken birden kayboldu.Dev başlı yılan kaybolur kaybolmaz bir büyücü çıkıverdi.Bazıları bunun dev başlı yılan olduğunu söyler ama kanıtlanmadığı için bir sonuç bulamaz.Büyücüyü en son yeraltına giderken görülmüş.Büyücü gerçektende dev başlı yılanmış ama buna çok geç farkına varılmış bu dev başlı yaratık eminönündeki yaratıkları geliştirerek daha güçlü yaratıklar ortaya çıkmış yılanları eğitmiş ve kendisinden küçük ama güçlü yılan adamlar yapmış.Cinleri yetiştirmiş ve karacin ortaya çıkmış tüftüfcüleri ise en son düzeyde yapmış ve 30 bin vurma gücüne sahip olmuş.
EMİNÖNÜ
Agah:
- Sizden istediğim o yeraltı canavarlarının biran önce durdurulması.Şimdi ekibinizi seçin.
Ordan 2 savaşcı 1 şifacı birde büyücü kabul etti.Lodos klanı ve arz klanıda katıldı bu gruba ama aralarındaki düşmanlık çok kötü sonuçlara yol açabilirdi.Meteora indiler İ.subayı onları karşıladı ve elindeki raporları İsmet'e uzattı ama Handan hemen elinden çekti ve kendisi baktı.Savaşcı:
-Sakin olun ismet bey.
İlerledikten sonra lodos muhafızları karşıladı ve tüm lodoslar gruba katıldı.Handanın duruşunda bir sinsilik vardı.Gine bir planlar yapıyor olmalıydı.Baba-aliye geldiklerinde Mebrure kapıyı açtı herkes yeraltına girdi herkes gördüğü sonuç karşısında şaşırıp kaldı o uçsuz bucaksız uçurum herkesi korkutmuştu.Derken önden bir yılan geldi herkes yılana saldırdı.
Köprüye geldiklerinde komutan onları karşıladı ve görev dağılımı yaptı.Komutan:
-Hmm bi bakalım merana gidecek dayanıklı birisi olması gerek.Savaşcı sen merana gidiyorsun.İsmet ve Handan tepegözleri hallediyor geri kalan ise karacinleri.Tamamdır herkesin gazası mübarek olsun.Savaşcı merana girdiğinde
arkasından bir buz oku geldiğini farketti arkasına bakacaktıki ardından bir elektrikle yere yıkıldı.Handan ve İsmet hiç konuşmadan tepegözlerin oraya gelmişti.İsmet tam lodoslama dalacakken Handan tuttu.Handan:
-Napıyosun beyinsiz öyle direk dalınır mı ?
İsmet:
-Ben dalarım.
Handan:
-Saçma saçma konuşma eğer gürültü çıkarırsak tüm tepegözlüler gelir ve mahfoluruz.
İsmet:
-Napıcaz peki söylermisin ?
Handan:
-Teker teker çekicez.
Handan tepegöz çekmek için mağaraya girdi ama bir daha geri gelmedi.İsmet merak etti ve oda mağaraya girdiğinde oda bir daha çıkamadı.Neler oluyordu.Bir diğer savaşcı şifacı ve büyücü yola koyuldu.Karacinleri yolda kestiler arkalarına bakmadan yola koyuldular ama oda ne bombacı arkalarından sinsice geliyordu son anda şifacı farketti ve asitle yere serdi.Tüm karacinler yok olmuştu ve güvenli bir bölgeye gelinmişti ama oda ney bir kutup rüzgarıyla savaşcı ve şifacı donmuştu birden bir meteorit buz oku ve ateş çemberiyle savaşcı ve şifacıda yere yıkıldı.Ama büyücü ortada yoktu nereye kaybolmuştu ?
İSMET VE HANDANA NE OLDU ?
HANDAN NE PLANLAR DÜŞÜNÜYORDU ?
SAVAŞCIYA BUZ OKUNU KİM ATTI ?
BÜYÜCÜ TEHLİKEDEMİYDİ ?
SAVAŞCI VE ŞİFACIYA NE OLDU ?
Bütün bunların cevabı 2. bölümde lütfen emeğe saygı kötüde olsa yorum yapmanız yeterli.
İSTANBUL KIYAMET VAKTİ DERİNDEKİ SIR
Re: İSTANBUL KIYAMET VAKTİ DERİNDEKİ SIR
Hepsi uydurma gerçek diil 