Karakter Adı: Mirzabeyoğlu
Sunucu: Anka
Tarih: 02.03.2014
Sabah ilk iş olarak komutanın yani vardım. Gizit klanı ve fare admalarla ilgi bir saldırı planı vardı. Ve hemen uygulamaya geçtik.
Fare adamlara epey bir hasar verdikten sonra tekrar Arzu halcini yolunu tutmuştum.
Arzuhalci dünkü araştırmalar sonucu taşların başka biryere ışınlanmaya yaradığını anlattı.Çok şaşırmıştım nasıl olacağını sorduğumda taşın yanında okumam gereken sözleri söyledi.Hemen denemeliydim.

Evet gerçektende başka bir yere ışınlanmıştım.
Hemen Arzuhalciye anlatmaya gittim.Arzuhalci araştırmamı ama çok dikkatli olmamı söyledi. Oradaki kötülük mezarlıktakinin kat ve kat fazlası olduğunu anlattı.
O an aklıma kasamdaki Baba yadigarlarını kullanmak geldi.

Hemen gidip kasama baktım ama daha kullanacak olgunluğa ve bilgeliye erişmemişti.
Bu yeni yer benim için süper bir antrenman yeri olacaktı.
Besmele çekip girdim içeri Arzuhalcinin dediğinden daha zordu içerisi kasvetli dar koridorlar ilk kez gördüğüm yeni yaratıklar

insan ruhuyla beslemem bir yaratık

yeni aletler

ve en önemlisi kocaman bir salon ve yaratıklara emirler veren bir komutan

Herşeyi Arzuhalciye anlatmak için yanına gittim.

Arzuhalci anlatıklarımı can kulağıyla dinledi bazı notlar aldı getirdiklerimi inceledi ve sonra bana aklındakini anlatmaya başladı. Ve sonuç olarak adının Philothoes olduğunu öğrendiğim yaratığı öldürmeli ve üzerindeki kolyeyi almalıydım.
Zorlu bir yolculuktan sonra salona tekrar ulaşmıştım ve hedefim olan yaratığa emin adımlarla ilerledim.

Sert ve zorlu bir mücadeleden sonra zaten çoktan ruhu çıkmış olan bedeni yere serilmişti.

Malzemelerle Arzuhalcinin yanına vardım.

Arzuhalci dinlendikten sonra Işık hanıma gitmemi tembihledi.Bende az sonra Işık hanım yanına vardığımda gözlerine inanamadım. Bu her savaşçının hayali olan Islık Çalandı.

Ve komutandan acil bir durum için yanına çağıran bir mesaj aldım.
Hızla komutanın yanına vardım. Yaptığımız saldırı Gizitleri çok kızdırmıştı ve Gizit klanı için artık komutan rütbesinde olan Kuklacının Seçilmişi olayı yerinde incelemek için yeri gelmişti.Tam istediğim fırsat doğmuştu.

Komutana bu işi tek yapabileceğimi ikna ettikten sonra planımı işleme koydum.
İlk Babamın kıyafetleri giymekle başladım.Yeraltı operasyonlarından sonra artık kıyafetler için gerekli mertebeye ulaşmıştım.

Kıyafetleri giydikten sonra gemiyi rahat gözetleyebileceğim bir noktaya gizlendim.ve zaman kollamaya başladım.

Zamanı gelmişti.Artık yavaş yavaş o Katilin yanına yaklaşmalıydım

Sessizce ilerlerken yoluma çıkanları da etkisiz hale getiriyordum.

Ve o tam karşımdaydı.Birden saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Her şeyi mahvetmemeliydim.

Yavaşça görüş alanına girdim ve dikkat dağıtma büyüsüyle kendime çektim

Bir an kendimi kaybetmişcesine vurmaya başladım.Hem ağlıyor hemde vuruyordu.

Daha ne olduğunu anlayamadan o katilin leşi ayakların dibindeydi.

İçimde anlatmak mümkün olmayan bir duygulya hızla oradan uzaklaştım.

Artık alnımın aklıyla Babamın mezarına gidebilecek ve o fare adamın nasıl ölmemek için yalvardığını anlatacaktım.

Artık misyonu tamamlamıştım. Bana bu güne kadar yardım eden herkesle helalleştikten sonra kendime başka bir yol çizmeliydim.
Her son aslında başka bir başlangıca gebedir.