Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Tüm İKV oyuncularının ortak paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
LEPRECHAUN
Dış Şehir Gezgini
Dış Şehir Gezgini
Mesajlar: 1732
Kayıt: 13 Mar 2011 07:45
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Deva

Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen LEPRECHAUN »

Resim
Merhabar,

Lonca sistemi geldi loncalar arası pvp için geliştirici ekip mutlaka çalışıyordur eminim.Benimde fikrim var diyerek ikv için olunabilir bir sitemi sizlere paylaşıyorum.

Öncelikle loncalar arası savas sistemi nasıl olmalı;


Loncalar arası savaşın loncaların rekabetini arttıracağı kuşkusuz.Lonca savaşları için yeni bir bölge yapılabilir tıpkı Arzlodos eklentisi gibi bereketli maden yatakları belli mekanları bekleyen şef yaratıklar olabilir bu yaratıkların öldürülmesiyle savaş süresi boyunca kullanabileceğiğmiz materyaller; silah iksir wb olabilir,ayrıca her şef yaratığın yanında birde sancak olabilir şef yaratık ve sancağın kesilmesi sonucu o bölge kesen loncanın dost bölgesi olabilir hatta bu yaratıklar diğer loncaya saldırabilir.

Savaş alanına giriş:


Öncelikle lonca savasına girecek oyuncular topkapı sarayına girerler.Bu bölgeye has lonca üyeleri eğer yapılabilirse 12 kişilik gurup olustururlar.Olmaz ise iki gurup halinde 6 6 şeklinde hazır bulunurlar ve tıpkı er meydanına giriş gibi Loncasavas 1 komutu ile bölgeye ısınlanırlar.Karşı müttefik lonca da aynı şekilde...

Lonca savasının başlaması :[/b]
Lonca savaş alanına tüm gurupların hazır bulunması halinde 10 dan geriye doğru sayılır ve savas baslar loncalar her bir bossu keserek ilerler.Bu boss ların özelliğı her bir sınıfın bulunması gerekli olarak ayarlanır mesela sifacının asidi olmadan kesilemeyen yada büyünün buz hasarı olmadan savasçının zihin toplaması olmadan ws her bir şef yaratık kesildikten sonra lonca sancağı bulunan lonca üyesinide eğer lonca öldürürse savaş kazanılır.
Her boss ver lonca üyesi öldürüldüğünde lonca puanı ve parası karaktere eklenir.


Savaş süresi testler sonucu belirlenir.

Katkılarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum :)
Resim

LEPRECHAUN
Kullanıcı avatarı
HeaveN35
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 286
Kayıt: 28 Tem 2012 06:18
Sunucu: Kuklacı
Klan: Lodos
Lonca: Thelodos Of Ottoman

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen HeaveN35 »

Tılsımda lodos mu var :?
IIxHeaveNxII

Thelodos Of Ottoman

Gizlenmiş İçerikGöster
Resim
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
DescriptionS
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 843
Kayıt: 03 Tem 2010 09:45
Sunucu: Kuklacı
Klan: Lodos

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen DescriptionS »

Artık gelmesi lazım Lonca Savaşlarının.Hadi Arz ve Lodos Er meydanında savaşabiliyor fakat Lodos Lodos loncalar için Lonca Savaşları gerekli.Katılıyorum sana ;)

+1
Resim
~ MustafaKemalAtatürk ~

1881 - 193∞

“Saygı olsun bu çelik atlıların göktuğuna, Tuğu kaldırmış olan orduların Başbuğuna!”
Kullanıcı avatarı
Rivalxmelodi
Labirent Rehberi
Labirent Rehberi
Mesajlar: 1373
Kayıt: 04 Nis 2011 20:25
Sunucu: Eminönü
Klan: Lodos

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen Rivalxmelodi »

Kesinlikle Doğru, Olması Gereken bir Öneri :!:

+1
Kullanıcı avatarı
vengeance
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 427
Kayıt: 10 Haz 2012 17:57
Sunucu: Kuklacı

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen vengeance »

ikv ye canlılık getirir kesinlikle olmalı :idea:
Kullanıcı avatarı
HollyShit
Arzuhalci'nin Adamı
Arzuhalci'nin Adamı
Mesajlar: 1080
Kayıt: 01 Ara 2011 11:11
Sunucu: Kuklacı
Klan: Arzın Çocukları

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen HollyShit »

Ne gerek var ki?

6'ya 6 grup kurun loncadaşlar olarak bide rakip bulun em'e girin. Em zevki hiç bir yerde yok.
Hiçbir şey başladığı gibi bitmez hayatta.
Ya hedeflediklerimiz ya biz biteriz daima.
Bir şeyi bıkmadan istemek,
Daima kazanmak için bir çabadır insana.
Kullanıcı avatarı
DxNxZ
Şarapçı'nın Sırdaşı
Şarapçı'nın Sırdaşı
Mesajlar: 97
Kayıt: 05 May 2011 19:35
Sunucu: Eminönü
Klan: Lodos
Lonca: Mustafa Kemal Atatürk

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen DxNxZ »

gayet güzel fikir böylelikle loncada bulunan ama itemleri eksik olan oyuncularda itemlerini tamamlamak ister diğer lonca uyeleride daha cok yardımcı olurlar
+1
ııIDENİZIıı [49]
<Mustafa Kemal Atatürk>
Resim
Kullanıcı avatarı
Gargoyle35
Mezarlık Bekçisi
Mezarlık Bekçisi
Mesajlar: 1123
Kayıt: 04 Ara 2009 17:31
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Deva

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen Gargoyle35 »

HollyShit yazdı:Ne gerek var ki?

6'ya 6 grup kurun loncadaşlar olarak bide rakip bulun em'e girin. Em zevki hiç bir yerde yok.
Öncelikle harika bi öneri üzeyir kardeşim eline sağlık. Yazdığına gelicek olursak er meydanı zevki gerçekten hiç bi yerde yok.İkvde en çok eğlendiğim yerlerden biri lakin. oraya girişler kontrolsüz ektra bir ermeydanı yapıp çemberli taş gibi 6 kişi olmadan girilmicek ve loncalara ait bi alan.Sadece karşı klana değil aynı klanda başka loncalarlada mücadele edebilme imkanı sunan bi alan olması gerçekten heycan katar ikv.Yoksa lonca Ruh taşını kullanmak dışında bi işe yaramıcak bu gidişle..
Resim
Kullanıcı avatarı
LEPRECHAUN
Dış Şehir Gezgini
Dış Şehir Gezgini
Mesajlar: 1732
Kayıt: 13 Mar 2011 07:45
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Deva

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen LEPRECHAUN »

HeaveN35 yazdı:Tılsımda lodos mu var :?
Bu sistem sayesinde sadece Arz ve Lodos savaşı değil lodos & lodos ,Arz & Arz savaşıda mümkün olabilecek.
DescriptionS yazdı:Artık gelmesi lazım Lonca Savaşlarının.Hadi Arz ve Lodos Er meydanında savaşabiliyor fakat Lodos Lodos loncalar için Lonca Savaşları gerekli.Katılıyorum sana ;)

+1
Rivalxmelodi yazdı:Kesinlikle Doğru, Olması Gereken bir Öneri :!:

+1
Teşekkürler :)
vengeance yazdı:ikv ye canlılık getirir kesinlikle olmalı :idea:
Aynen ne kadar savaş o kadar eğlence.Hani incici arkadaşlar diyorya :D Amaç ? bu kadar item dizmenin amacı bu olmalı (pvp) ;)
HollyShit yazdı:Ne gerek var ki?

6'ya 6 grup kurun loncadaşlar olarak bide rakip bulun em'e girin. Em zevki hiç bir yerde yok.
Bu dediğinizi Tılsım sunucusunda yapamıyoruz en azından orda eşitlik yok biz arz klanı olarak diğerlerinden daha fazlayız diğer sunucuları bilmiyorum.
DxNxZ yazdı:gayet güzel fikir böylelikle loncada bulunan ama itemleri eksik olan oyuncularda itemlerini tamamlamak ister diğer lonca uyeleride daha cok yardımcı olurlar
+1
Başka bir perspektif :geek: aynen katılıyorum.

Aziz sana yorum yok kazana düştün :twisted:
Resim

LEPRECHAUN
Kullanıcı avatarı
LEPRECHAUN
Dış Şehir Gezgini
Dış Şehir Gezgini
Mesajlar: 1732
Kayıt: 13 Mar 2011 07:45
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Deva

Re: Beyin Fırtınası 4 [Lonca Savaşları]

Mesaj gönderen LEPRECHAUN »

Ayrıca arkadaşlar lonca savaşı nasıl olmalı hakkında sizin fikirlerinizide merak ediyorum bir çok mmoprg türünde oyun oynayan arkadaşımız var o oyunlarda bu sistem nasıldır,sıradısı farklı su oyunda yoktu böyle yapmıslar dediğiniz özellikler vb hakkında yazı yazabilirsiniz.Gelin Fırtına yaratalım :)

Bu da beyin fırtınası tekniği hakkında merak edilenler.

.BEYİN FIRTINASI NEDİR?

&nbsp;

Herkesin gördüğünü görmek, ancak daha önce hiç kimsenin düşünmediğini düşünmek ve daha önce hiç kimsenin yapmaya kalkışmadığını yapmak … ( Şeneri, 1997, s.68)



İnsanın problem üreten ve problem çözen yönü, onu diğer canlılardan ayıran önemli bir özelliğidir. İnsanoğlu daha yaratılırken problemlerini çözmede kullanabileceği bir âlet çantasıyla donatılmıştır. Bu âlet veya çözüm çantasının kullanılabilir hale getirilmesi ise, öğrenmeyle, tanımayla ve eğitimle gerçekleşir. Potansiyel olarak her insanda ve her toplumda bulunan bu problem çözme âletleri, pratikte çok farklı seviyelerde aktif ve kullanılabilir hâle getirilir.



İnsanların ve toplumların problemlerini çözmedeki başarıları da âlet çantalarının zenginliğine ve onun kullanılabilirliğine bağlıdır. Bugünkü dünyada gelişmiş ülkeler, insana potansiyel olarak verilen bu çözüm âletlerini kullanılabilir hâle dönüştürerek, bize kıyasla hayat standartlarını yükseltmişlerdir ve sonuçta daha uzlaşmacı ve üretken bir sosyal yapı ve sistem inşâ edebilmişlerdir. Problem çözme âletlerinden biri olan gündelik ve iş hayatında çağdaş dünyanın çok sık kullandığı düşünce fırtınası (brainstorming) tekniğidir.



İnsan, hayatı boyunca karşılaştığı problemleri çözerken genelde analitik, alternatifli, esnek, orijinal ve sentezci-sistemci düşünme biçimlerinden birini veya bunların herhangi bir kombinasyonunu kullanır.



Analitik (tahlilci) düşünmeyle üretilen çözümler, mantıkî olması, tek veya az sayıda cevabı ihtiva etmesi, cevapların belli bir eksende kesişmesi ve dikey yığılım özellikleriyle karakteristiktir.



Alternatifli sıradışı düşünme ise, hayal gücü gerektirir ve insanı pek çok muhtemel cevaba veya düşünceye götürür. Alternatifli sıradışı düşünme, daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler veya düşünceler arasında münasebet kurulmasını sağlar.



Alternatifli sıradışı düşünme biçimi ile, üretilen fikirler dizisi içinden uygulanabilir olanları tespit etmek için, analitik düşünmenin ve yöntemlerinin kullanılması gerekir. Her iki düşünce biçimi birbirinin tamamlayıcısı olduğundan problemlerin çözümü farkında olunsun veya olunmasın, hem alternatifli-sıradışı, hem de analitik düşünmeyi gerekli kılar.



Beyin fırtınasının temel prensibi şudur: Bir problemi çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar kadar çok fikir üretirler. Buradaki problem illâ da bir sıkıntılı durum olmayabilir (Negatif problem) . Olumlu bir problem de olabilir. Meselâ bir şirket, yıl sonunda elde ettiği kârı en verimli bir şekilde nasıl kullanacağını bir beyin fırtınası seansı ile halledebilir. Beyin fırtınası seanslarında üretilen fikirler mantıksız, sıra dışı, çılgınca ve görünüşte imkânsız olabilirler. Burada temel kaide, kesinlikle eleştiri ve kritik olmaması. ‘Nasıl olur?, bu da mı olur ? yahu, hadi be sende !, kafayı mı yedin !! ?’ türünden sözler henüz yeni ortaya çıkmış veya çıkacak olan fikri hemen yok edebilir.



Amerikalı Edwin Land 1943′te sahilde küçük kızının fotoğrafını çektiği zaman kızı sabırsızlıkla, ‘Baba! Niçin resmi hemen şimdi göremiyorum ?’ diye sormuştu. Bu soru babayı düşünmeye sevk etti. Düşünmesinin semeresini ise, ona ün kazandıran Polaroid makineyi geliştirerek gördü. Burada küçük kızın, o güne kadar düşünülmemiş veya hayata geçirilememiş bir olay için babasına ilham kaynağı olmuştur. Beyin fırtınası yeni keşif ve icatlara zemin hazırlayan müessir yollardan biridir.



Einstein bu konuda şöyle demiştir: ” Ortaya atılan yeni fikirlerde bir ilginçlik, saçmalık yoksa bu fikirde umut yok demektir.” Dahası başlangıçta aptalca imiş gibi görünen bir fikir, beyin fırtınası ekibinin diğer üyeleri üzerinde müspet tesirler icra edebilir. Beyin fırtınası seansında görüşler yüksek sesle söylenmeli ve hemen kaydedilmelidir. 30-40 dakikalık bir seanstan sonra bütün fikirler üyeler tarafından değerlendirilerek en iyi fikir çözüm olarak seçilir (Sungur, 1997, s.258 )



Beynimizin sağ tarafı, zihindeki resimlerle veya hikâyelerle ilgilenmekten ve çapraz bağıntılar kurmaktan hoşlanır. Beyin fırtınaları çalışmaları sağ beyni uyarır.



Yapılan çalışmalar çocukların (bilhassa 2-7 yaş arası) okula gitmeden önce, okul dönemine göre sağ beyni dokuz kat daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Yani çocuklar yeni (mucitce) fikirleri daha fazla üretirler. Durum böyle iken niçin uzun yıllardan beri hiçbir bilim adamımız Nobel mükâfatı almamıştır? Niçin bütün yeni buluş ve icatlar başkaları tarafından yapılmaktadır? Son yüz yıldaki patentlerin yüzde kaçı bize aittir? Cevaplardan bir tanesi, okullarımızda beyin fırtınası gibi yenilikçi düşüncelerin yeterince öğretilmemesi olabilir.



Okullarımızda genellikle meraklı sorular pek teşvik edilmemekte, aksine, çocuklardan kalıplar içinde düşünmeleri ve önceden hazırlanmış cevapları vermeleri istenmektedir. Yeri gelmişken tarihimizdeki duruma kısaca bir göz atıp Mimar Sinanlar’ın, Itrîler’in, Fatihler’in, Hazerfenler’in, Gazaliler’in nasıl yetiştiğini daha iyi anlayabiliriz.



Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu, Sahn-ı Seman Medreseleri’nde fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi, mantık, felsefe, edebiyat gibi fen ve sosyal bilimler birlikte öğretiliyor, mucit ve kâşifler yetiştiriliyordu.



Osborn tarafından her tür eleştirel değerlendirmenin, kişilerin yaratıcılık ve imajinasyonunu engellediği gerekçesiyle uygulamaya konan (Özden, Y., 1997) “Beyin Fırtınası” etkinliği, tartışma becerilerinin ön plana çıkarılarak sorun çözme becerilerini geliştirmeye yönelik olarak uygulanan bir tekniktir.



Osborn (1963), uyguladığı beyin fırtınası seanslarında her tür eleştiri ve değerlendirmenin kişilerin hayal gücünü engellediğini gözlemlemiştir; çünkü fikir üretme ve eleştiri aynı anda gerçekleşmez (Özden, Y.,1997). Bir başka deyişle, beyin fırtınası; hayal yoluyla fikir elde etmede kullanılan yaratıcı bir tekniktir. Beyin fırtınası, bir konuya çözüm getirmek, karar vermek ve hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullanılan yaratıcı bir tekniktir. Buna, “buluş fırtınası” da denilmektedir (Demirel, Ö, 1999). Bu yöntemde çok sayıda fikir, bir grup insandan kısa bir zaman süreci içinde elde edilir. (Gürkan ve Gözütok, 1998:31)’a göre, “öğrenenlerin bir problemle ilgili yaratıcı fikirlerini eleştiri olmadan açıkladıkları” bir uygulamadır. (Orlich ve Arkadaşları, 1990, 244-245), tarafından yaratıcılığı geliştirme, uyarılma ve teşvik edilme, fikir-görüş kazandırma, öğretimsel amaçlarıyla, tartışma becerilerinin öğrenildiği bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır.



Beyin fırtınasının esası; belirli bir durum veya probleme ilişkin fikir ve seçenekleri ortaya koymaktır. Örneğin, bir teneke kutunun, eski gazetelerin veya bir ataşın kullanım alanlarının bulunması türünden bir araştırma ile öğrenciler, yaratıcı düşünmeye ve imgeleme yapmaya zorlanırlar (Özden, Y.,1997). Bir takım, bu teknikle çalışmayı becerebilirse, etkili bir takım çalışması için yaşamsal önemde olan bir tür “temiz iletişim” kapasitesini de geliştirmiş olur. İyi bir beyin fırtınasına katılmak, insanın kendine güvenini arttırır ve eğlencelidir. Beyin fırtınası tekniğinde, herkesin katılımı eşit bir zeminde teşvik edildiği için, oturumlar, takımın birliğini sağlar (Hardingam, A., 1997; Çev. A. Bora ve O. Cankoçak).



Beyin fırtınası tekniği, belirli bir konu ya da sorunla ilgili, değişik görüş elde etmek istendiği zaman da uygulanabilir. Bu tekniğin diğer bir kullanılış şekli de varsayımda bulunmaktır. Bireyi yaratıcı düşünmeye zorlamayı amaçlayan bu yaklaşımda; örneğin, bütün nehirlerin tuzlu olması durumunda dünyada neler olabileceği tartışılır.



Beyin fırtınası, birçok öğretim tekniğinde kullanılabilecek etkili bir yaratıcı düşünme, yöntemidir. Yukarıdaki kullanımların yanında, okuldaki güncel bir problemi tanımlamak veya çözmek için de kullanılabilir. Okula devamsızlık, derslere ilgisizlik gibi, problemler bu yöntemle tartışılabilir (Özden, Y.,1997).



Bu tekniğin temel ilkeleri şunlardır: Bir problem çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar çok fikir ileri sürerler. Dile getirilen her çözüm teklifi, diğer grup üyelerini daha yeni ve iyi buluşları ortaya çıkaramaya yöneltir; ancak ortaya atılan fikirlerin ayrıntılı bir şekilde açıklanması ya da savunulması istenmez. Sadece fikirlerin mümkün olduğu kadar hızlı ifade edilmesi, yazıya geçirilmesi ve sonra sukunetle değerlendirilmesi istenir.



İnsan beyni düşünme sırasında hücresel nitelikte birlikler oluşturuyor. Bu birlikler arttıkça yani birey yeni uyaranlarla karşılaştıkça düşünme gücü artıyor. Beyin fırtınası, bireyin düşünme, problem çözme ve yaratıcılık güçlerini, onun zihninde yeni birlikler oluşturacak düşünme alanlarının ortaya çıkmasına yardımcı olan bir teknik olarak kabul ediliyor. Beyin fırtınası estirmenin eğitimdeki uygulamalarına okul öncesi eğitimde rastlanabiliyor. Sonbahar konusunun işleneceği bir sınıf ortamında, öğretmen, bir gün önceden çocukları sonbaharla ilişkili olan bir şey getirmeleri yada üretmeleri üzerine yönlendiriyor. Ertesi gün, bahçeden topladığı kuru yaprakları, şemsiyesini ya da sonbahar meyvelerinden birini getiren, sonbahar resmi yapan, yağmurluğunu giyip okula gelen çocuklarla birlikte sonbahar üzerine düşünüp konuşuyorlar. Böylece çocuklar, ‘Sonbaharda yapraklar dökülür, yağmur yağar, değişik meyveler çıkar. ‘ bilgisini kalıp halinde öğretmeninden almanın yaratacağı düşünce tembelliği tehlikesine maruz kalmamış oluyor. Bu örnekte düşünme gücünü artırmada etkili olan yalnızca beyin fırtınası değil çocuğun öğrenme etkinliğine aktif katılarak okula bir malzeme getirmesi ve bir anlamda bu uygulamayı yaşantısına sokabilmesi de önemlidir. (Özer, 1996, s.51)

B. OTURUMU PLANLAMA



Oturumu planlarken aşağıdaki üç unsuru göz önünde bulundurulur:
- Ekip

- Görev

- Zaman çizelgesi

Oturumun başarılı geçeceğine ilişkin hiçbir garanti yoktur. Beyin fırtınası akılcı ve sezgisel bir yöntemdir. Becerileriniz düzenli oturumlar yapılmasıyla ve bunların dikkatlice gözden geçirilmesi ile gerçekleşir. Ancak oturuma başlamadan önce üç unsurun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.



1. EKİBİ TOPLAMA



Bir beyin fırtınası ekibi için en iyi sayı 8 ila 12 arasındaki bir rakamdır. Osborn asıl üyelerin bir karışımını ve kabaca eşit oranda misafirlerin katılımını savunur. Asil üyeler beyin fırtınasında daha deneyimlidirler ve süreci hızlandırırlar. Ekip zengin bir karışıma sahip olmalıdır. Mümkün olduğu kadar farklı uzmanlıklar , bölümler ve kurumlardan temsilciler olmalıdır. Farklı kurumların temsilcilerinden oluşan bir takımı kurmak zor olmasına karşın , ekip çok daha etkili olabilir.



Bu zengin karışım işlevsel olduğu gibi takım ideal olarak yönetici düzeyinde insanlardan oluşmalıdır. Ancak farklı düzeylerden kaynaklanan olası sorunları göz önünde bulundurulmalıdır.

Üst düzey yöneticiler oturumu çok kolay yönetebilirler ve yeni üyeler kendilerini çok rahatsız, bozguna uğramış, aşağılanmış gibi hissedebilirler bu nedenle çok farklı düzeyde yöneticilerden oluşan geniş yayılımdan çok , aynı konuma sahip insanların takımda yer alması daha iyi olabilir.

Takım, açıkça belirlenmiş şu üç belirli role göre ayrılmalıdır:







a. Başkan



Başkan , oturumun sürecini ve yöntemlerini kumanda eder böylece üyelerin süreci daha iyi anlamasını kolaylaştırmış olur.



(1) Başkanın rolleri:



* Oturumu yönetmek : Her bölümün başlangıç ve sonucunu işaretle bildirir ve her birine uygun teknikler üzerinde yoğunlaşır.

* İnsanların hep bir ağızdan konuşmalarını engeller

* Katkıda bulunmayan kişileri cesaretlendirir

* Değerlendirmeyi yasaklar

* Herkesin fikirlerle ilgili not tutmasını sağlar

* Unutulan fikirleri hatırlatır

* Zamanı denetler

Daha etkili politikalar ve kurumsal zihin kalıplarına meydan okuyan dış kolaylaştırıcıları kullanmaya düşünebilirsiniz

Başkan görevin yada sorunun sahibi olmamalıdır. Bu sorumluluk müşteriye aittir.





b. Müşteri



Bu başkanın dışında başka bir kişi olmalıdır. Görevin açık bireysel sahipliği görevin başlangıcında çok net bir biçimde tanımlanabileceği anlamına gelir. Ekip sorunu çözümlemeye ve müşteriyi tatmin etmeye daha çok güdülenmiştir; fikirler daha geçekçi yargılanıp geliştirilebilir; birileri çözümü bulma sorumluluğunu üstlenmelidir. Müşteri beyin fırtınası takımının bir üyesi, yada daha tatmin edici bir düzenleme dışardan katılan bir konuk olabilir.







c. Düşünürler



Ekibin geri kalanları yaratıcı danışmanlar olarak çalışırlar. Müşterinin hizmetine sunulan ve başkan tarafından yönetilen bir kaynak. Onların görevi müşterilere değerli alıcılarmış gibi davranmak, dinlemek , fikirler oluşturmak , öneriler sunmak, çözümler getirmek ve yalnızca sorulduğunda fikir bildirmektir.

Belki de insanları yeteneklerine göre ayırıp dengeli bir karışım oluşturmayı dileyebilirsiniz.



Fikir adamları
Eylemci adamlar
Yöneticiler
bakımcılar



Özellikle fikir üretmek için başka insanları da harekete geçirebilen doğal yeteneğe sahip birkaç özel başlatıcıya sahip olunmalıdır. Ancak onların oturumu yönetmelerine izin verilmemelidir. Çok fazla uzman davet etmekten kaçınılmalıdır. Beyin fırtınası oturumunun gereksindiği en son şey uzmanlık bilgisi yada düşünülen sorunun deneyimidir. Eğer ekip başka birilerini gereksinecekse bu kişiler göreceli bilgisizliğin , kendilerini daha açık zihinli yaptığı saf masum kişiler olmalıdırlar.





2. GÖREVİ TANIMLAMA



Eğer sorun müşterinin sorunuysa beyin fırtınası en iyi biçimde çalışır ve süreç de bunun için uygundur. Oturumdan önce bu iki noktayı açıklığa kavuşturmak oturumun başarılı olmasına ve zaman kazanmaya yardımcı olur.








a. Sorunun sahibi kim ?



Sahipsiz sorun, çözümsüz sorundur. Önce ve sonra müşterini tanımla. Oturumdan önce başkan müşteriler için şunları onaylamalıdır ;



Onlar sorun için sorumluluk alırlar.
Onlar çözüm için sorumluluk duygusuna sahiptirler.
Sorunu dürüstçe çözmek isterler.
Bir yanıta sahip değildirler.
Yeni önerilere açıktırlar.



Müşterinin gerçekten bir çözüm taraftarı olması önemlidir. Öyle ki her türlü olasılığı düşünmeye isteklidirler. Önemli olan onların tutkularıdır. Onları yeni bir yaklaşım aramaya iten gereklilik yada ivedilik mantığıdır.


b. Sunulanlar yada kurgulananlar ?



Görev beyin fırtınasına uygun biçimde olmalıdır. Sorunun doğru türü bulunmalıdır. Bizler sorunları en geniş anlamda sunulanlar ve kurgulananlar diye ikiye ayırırız. Sunulan sorunlar bizimle ilgilidir onlar üzerinde bir denetim sağlayamayız ve bunlardan da sorumlu değiliz. Bu sorunlar bizleri gitmek istediğimiz yerden alıkoyarlar. Onlar yolumuzun üzerinde birer engeldirler.



Aşağıdaki örneklerde olduğu gibi :

Fotokopi makinesinin bozulması
Bir rekabetçinin yeni ürününün pazarımızı işgal etmesi
Sorunlu insanlarla çalışmak zorunda kalmak









c. nasıl : Bir sorunun biçimini değiştirme

‘ Nasıl ‘ tekniği; bir başka deyişle, bir sorunun nasıl anlatımına dökerek çözme tekniği var olan en sıkıntı verici sorunların bile biçimini değiştirebilir. Daha önce verdiğimiz örnekleri yeniden ele aldığımızda bakın neler oluyor :



Fotokopi makinası bozuluyor

- Fotokopi makinası nasıl tamir edilir?

- Fotokopi makinası nasıl ettirilir?

- Fotokopi makinası nasıl bozulması nasıl engellenir?

- Fotokopi makinası nasıl kullanılmadan nasıl kopya yapılır?



Bir rekabetçinin yeni ürünü pazarımızı işgal ediyor

- Pazar işgaliyle nasıl uğraşılır?

- İşgal nasıl durdurulur?

- Pazarımızı nasıl savunuruz ?

- Yeni bir pazar nasıl bulunur?



Her durumda , nasılın etkisi bir dizi eylem merkezi olasılıkların ortaya çıkarak ,ileriyi düşünerek ve hepsinden önemlisi bize görev için sorumluluklar vererek sorunun yapısını açmaktır. Böylece kopukluktan kurutuluruz.



d. Sorunun yapısını çözmek



Sorunları yapı bakımından iyi ve kötü yapılı sorunlar olarak ikiye ayırabiliriz. Bir sorunun yapısını aşağıdaki açılardan değerlendirebiliriz :



- İlk durum ( Neredeyiz ? )

- Hedef durum ( Nerede olmak istiyoruz ? )

- Operatörler ( İlk durumdan hedef duruma geçişte kullanılan yöntem ve araçlar )



İyi yapılı bir sorun açık bir biçimde ilk durumlara , hedef durumlara ve operatörlere sahiptir. Kötü yapılı sorun ise bunlardan her hangi biri yada hepsinde açıklık ve netliğe sahip değildir.



‘ Fotokopi makinesi nasıl tamir edilir ? ‘ iyi yapılı bir sorundur. Eğer fotokopi makinesini tamirde uzman isek ilk durumlar bellidir ( makine çalışmıyor ). Hedef durumlar da açıktır( makinenin çalıştığı kolaylıkla görülebilir ) ve operatörlerde bellidir ( sorunu yok etmek ve düzeltmek için neler yapılabileceğini biliyoruz). Elbette ki teknik bilgi eksikliği operatörleri daha az netleştirir ve sorunu daha kötü yapılı ve sıkıntı verici bir duruma getirir.



Çoğu oluşturulan sorunların yapıları iyi yapılı sorun durumuna getirilerek daha kolay çözümlenebilir. İyi yapılı sorun bir nitelik kazanma , açık bir zaman programına ve çalışma kurallarına dayanır. Projeyi zamanında tamamlamak ve bütçe yapmak operatörleri dikkatlice planlamak ve onları düzenli olarak gözden geçirmek demektir.



Öte yandan beyin fırtınası kötü yapılı sorunlarda iş görür . Var olan durumumuzdan emin olmayabiliriz. Bir hedef ve onu nasıl başaracağımızla ilgili kesin bir fikre sahip olmayabiliriz.



Sorun şu nedenlerle kötü yapılı olabilir :



Hiçbir nedeni yoktur
Bir çok nedeni vardır
Devam edecek kadar yeterli bilgimiz yoktur
Bilgi belirsizdir
Zaman sınırlıdır
Farklı bir şey yapmak isteriz



Eğer sorun kötü yapılı ise beyin fırtınası onu çözümlemek için en iyi yol olabilir. Başka bir yol deneyin. Eğer bir sorunu buluş yoluyla çözümlemek istiyorsak sorunu mümkün olduğu kadar kötü yapılı yapmalıyız.





3. ZAMAN ÇİZELGESİ OLUŞTURMAK



Beyin fırtınası oturumlarının çoğu uzun sürelidir. 30 dakika idealdir. 45 dakika sınırları aşar . Kısa bir oturumda enerji düzeyi yüksek olacaktır. Fikir üretmek ciddi ve zihin yorucu bir iştir. İnsanlar umutsuzca önerecek yeni şeyler düşünmeye çalışırken oturumun sessizliğe bürünmesinden daha kötü bir şey olamaz.



Alex Osborn beyin fırtınasını baştan tahmin etme ve yargılama diye ikiye ayırdı. Synectics (ve başka yaratıcı yaklaşımlar ) ekibin sorunun keşfedildiği ve amacını müşteriyle kararlaştırıldığı başka bir bölümüm oluşturur.



Oturum üç bölüme ayrılır :



a. Sorunu ortaya çıkarma : Müşteri verilmiş görevi önerir ve ekip bunu anlaşılmış görev olarak yeniden formüle eder ve tartışır.



b: Fikir üretme: Ekip anlaşılmış görevi başarmak için ‘ ne dersin ‘ ler yapısı içinde fikirler üretir müşteri gelişme içinde umut verici bir fikir seçer .



b. Çözüm geliştirme : Ekiple müşteri umut veren fikirleri zayıf ve güçlü noktalarını birlikte değerlendirir ve uygulanabilir öneri için yeni bir öneri geliştirirler. (Şekil –1 )















Ekip bir çok ‘nasıl ‘ Verilmiş görev

Üretir









Sorunu ortaya çıkarma

Müşteri yeni

bir nasıl seçer







Anlaşılan görev




Ekip bir çok

‘ ne dersin ‘ üretir



Fikir üretme



Müşteri bir

yada iki fikir seçer





Seçilmiş fikir






Ekip ve müşteri

çözümleri

değerlendirir Çözümü geliştirme






Müşteri çözümü

seçer ve ilk adımları

planlar



İlk adımlar



Şekil –1 : beyin fırtınası oturumunun üç bölümü











C. SORUNU KEŞFETME :

İyi anlaşılmış bir sorun yarı yarıya çözümlenmiş demektir. Bu nedenle oturumun ilk aşamasının amacı sorunu mümkün olduğunca iyi keşfetmektir. (Şekil-2)



Ekibin amacı :



- Yaratıcı işleyiş için sorunu en uygun bölümünü yada biçimini bulma

- Birinci aşama düşünme : Ekip verilmiş görevi dinler yeni anlatım biçimleri oluşturarak yeni bakış açıları bulur.

- İkinci aşma düşünme : Müşteri görevi yeni biçimini seçer ; anlaşılan görev . Ekip bunun yaratıcı düşünme için uygunluğunu tartışır ve bunu oturumun gelecek bölümüne götürür .



Başkan müşteriyi görevi sunması için davet ederek oturumu açar ekip verilmiş görevi bununla ilgili yeni yaklaşımlar kurmak için dinler . Müşterinin sunuşunun en iyi biçimde sürmesi aşağıdaki koşullara bağlıdır:



- Eğer onlara oturumdan önce hazırlık.

- Sunuş için yalnızca sınırlı bir zaman varsa.

- Sorunu mümkün olduğu kadar somut ve çağrışımcı bir biçimde anlatıyorlarsa.



















Verilen Görev







Yaratıcı dinleyiş

‘ nasıl ’ :

*sorunu ayırmak

*Bakış açısını değiştirme

*Birleştirici ‘ Nasıl’lar







Birçok ‘ Nasıl ‘

Anlatımları






Müşteri merak konu-

sunda bir (nasıl) seçer.







Anlaşılan görev



ŞEKİL 2: Sorun nasıl keşfedilir.







(1) YARATICI DİNLEME



Ekibin ilk görevi müşteri verilen görevi sunarken onu mümkün olduğunca yakından dinlemektir.

Tipik bir konuşma hızı dakikada 150- 200 sözcüktür. Birisi bizimle konuşurken bir çok düşünce ve fikre sahip olabiliriz. Başka fikirler oldukça ilgisiz görünecektir. Onlar bizi üzen şeyler, düşler, arzular ve kaygılarla ilgili olabilirler. Çoğu kez düşünceler aptalca, kaba, politikacıdan yanlış, çirkin ve ahlaksız olabilirler. Kendinizi sansürlemekten uzak durmayı deneyin. Fikirler özeldir, onları paylaşmak zorunda değilsiniz . Bunu not edin ve aklınızın bir köşesine koyun ve dinlemeye geri dönün .



(2) NASIL



Müşteri verilmiş görevi sunduğunda ekip yeni nasıllar üretmek için aldığı notları kullanır. Ekibin yeni nasılları bir çok şekle girebilir:



- Görevin bir başka tanımı

- Bir meydan okuma

- Bir dilek

- Bir amaç

- Bir çekirdek fikir

- Bir imge



Herhangi bir şey müşterinin görevini saygılı ve yapıcı bir biçimde belirttiği sürece kabul edilebilirdir. Rolümüzün yardımcı olmak olduğunu unutmayın.



(a) Sorunu etkilemek



Verilmiş görevi parçalara ayırabilir misiniz ? Herhangi biri daha sonra yeni bir nasıl bulabilir. Müşterinin sunuşu görevin çeşitli öğeleri konusunda ne önerdi? Araştırın:



- Katkıda bulunan etkenler

- Sonuçlar yada eleştirinin etkileri

- İşlevsel yünler

- Göreve farklı bakış açıları

- Etkilenen bölümler yada takımlar

- Zaman etkenleri

- Coğrafi etkenler



Bunların kimileri müşterinin anında çözümleyebileceği sorunlardır. Bunlar işlevsel sorunlar müşterinin onları düşünememiş olmasına karşın anında zorluk göstermeyen teknik ve mekanik sorunlardır. Ötekileri daha ileri düzeyde bir beyin fırtınası oturumu gerektirebilir.



(3) ANLASILAN GÖREV



Çok geçmeden müşteriler çoğu bir biçimde ilginç gelebilecek bir çok yeni nasıllarla karşılaşacaktır. Bunlardan bir tanesini oturumun ikinci bölümüne anlaşılmış görev olarak götürmek için seçmelidir. 5 dakika boyunca iyi çalışan bir ekip 150 ye yakın fikir üretebilir. Sınıflandırmak ve seçmek şaşırıcı bir bakış açısı olabilir.

Müşteriye nasılları üç ana sınıfa ayırması istenir.

- Anında uygulanabilecek geçekçi fikirler . Bunlar bir kenara koyabileceğiniz çözümler yada geri çekilmiş çözümler olarak bilinebilir.

- Değişiklik yada gelişmeden sonra gerçekçi çözümler olabilecek çekirdek fikirler. Bunlar daha sonraki aşamada düşüncenin başlangıç noktası olarak yararlı olabilirler.

- Merak uyandıran fikirler . Merak uyandıran bir fikir bizleri heyecanlandırır . Bir şey bizi ona doğru çeker ve onu daha fazla keşfetmek için kendimizi zorunlu hissederiz.





D. FİKİR ÜRETME

Oturumun ikinci aşaması bizlerin yaratıcı gezintimizde en ileri noktaya götürür ( Şekil – 3) . Bunun amacı ;

- Müşteriye sunabileceğimiz olası çözümler için fikirler bulmak

- Birinci aşama düşünme : Ekip anlaşılan görevi başarmak için fikirler bulur ve keşfeder bunu en iyi biçimde Ne dersin ? ‘ ler anlatılır.

- İkinci aşama düşünme : Ekip kimi fikirleri seçer ve onları olası çözümler olarak geliştirir .





Anlaşılan görev

Fikir üretme : Ne Dersin’ ler

Kehanet kullanma Metamorfit düşünme

Karşıt teknikler



Umut verici bir çok fikir



Umut verici fikirler seçilir :

- sezgisel yargı

- bir araya toplama

- düşünce ve oranlama

- oylama



çözüm için seçilen fikir



Şekil – 3 : Fikir nasıl üretilir

(1) Ne Dersin …

Fikir üretmek bir eğlence olmalı . Oturumun bu bölümüm çılgınca fikirler ve kahkahaya neden olabilir.

Çılgınlık ve düş uçuşlarını destekleyin, ancak insanların ne dersinler üzerinde yoğunlaşmalarının sağlayın. Anlaşılan görevi başarmak için olası eylem alanları gibi. Onlara düşüncelerinin özellikle de en aptalca olanlarını kaydetmelerini söyleyin. Ekibin düşüncesini sürekli canlı tutmak için yapabileceğiniz her şeyi yapın. Hedefleri belirlemek yararlı olabilir. Ekibi iki daha küçük gruba bölmeyi denemeyi ve eğlenceli yarışın bir öğesini tanıtmayı isteyebilirsiniz.

‘Ne dersin’leri üretmenin yüzlerce yolu vardır. Teknikleri zorluk sırasına göre kabaca değerlendirilir. Bunlardan kimileri ekibin deneyimine ve zevkine bağlı olarak ötekilerden daha hızlı bir biçimde bir dizi fikir oluşturuyor gibi görünmektedir.



(2) Kehanet Bildirme

Bir çok kültürde bir soruna yeni bir bakış açısıyla yaklaşmak isteyen bir kimse bir bilge yada kahine danışır. Bunlardan en ünlüsü büyük bir olasılıkla Delphi ‘deki Apollo’nun kehanetidir.

Kendi kehanetimizi kendimiz oluşturabiliriz işlem çok basit :

- Anlaşılmış görevi ele alın.

- Bir parça rasgele bilgi üretin.

- İkisi arsında bağlantılar kurun.



Yeni bilgi rasgele üretilmiş olmalıdır kehanete güç veren şey işte budur.

Rasgele bilgi üretme yolları bulmak kendi başına yararlı ve yaratıcı bir alıştırma olabilir. En kolay ve en az zaman harcama yöntemi geniş bir sözlük ve bir çift zar kullanmaktır.

Yan yana konmuş bulunan sözcüklerin zihninizde bir çağrışım zinciri oluşturmasına izin verin ve bunları yeni fikirlerin anahtarı gibi kullanın. Kehanet ‘her şey her şeyle bağlantılıdır ‘ ilkesiyle çalışır.



(3) Benzetmeli Düşünme

Benzetmeli düşünme bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırarak tanımlar yada betimler. Karşılaştırmalar farklı şeylerin elemanları arasındaki benzerlikleri gösterir.

Bu işe başlamanın en kolay yolu müşterinin görevi tanımlarken kullandığı herhangi bir benzetmeyi incelemektir. İmgeyi geliştirin ve yeniden keşfettiğin bu fikirleri gerçek yaşama nasıl uygulayabileceğini sorun.





(4) Karşıt Teknikler

Bu teknikler görevin kimi yönlerinin içten dışa, yukarıdan aşağıya, arkadan öne doğru döndürme ilkesi üzerinde çalışır. Bizler farkında olmadan onlar düşüncelerimizi yöneten gizli inandırıcıların meydan okumasını ve su yüzüne çıkmasını içerir. Onları şu biçimde adlandırabiliriz:

- Kurallar

- Kavramlar



Onları tanımladığımız sürece, onlara verdiğimiz isim geçekten önemli değildir. Daha sonra onlara ‘ İster misiniz ? ‘ sorusunu sorarak meydan okuyabiliriz.

Bu teknikler en güçlü, en ivedi ve yararlı fikirleri üretebilirler. Onlar aynı zamanda aşırı özgürlükçü, insanların bozguncu olmasına izin verici, yerleşmiş alışkanlıklara meydan okuyucu, düşünülmeyecek şeyleri düşündürücü ve anlatıcı olabilirler.



(5) Fikir Seçimi

Fikir üretme işini tamamen bitirdikten sonra müşteriye sunmak için bu fikirlerin bir kaçını seçmek gibi zor bir işle karşı karşıya kalınır daha sonra bu fikirlerden birini yeni, çekici ve uygun bir çözüme dönüştürüleceği oturumun son bölümüne götürülmelidirler.

Keşfettiğimiz fikirlerin bütünü ezici olabilir. Çoğu fikirle bireysel fikirleri tanımlamayı zorlaştıracak biçimde ötekilerinin birleşimi ve gelişimi olabilirler.

Olumsuz ve eleştirel tohumları geliştirmek için fırsatlara dönüştürerek seçilen her fikre evet yaklaşımını özendirmek gerekir.



E. ÇÖZÜM GELİŞTİRME



Oturumun son bölümünde fikirlerin yaratıcı yolculuğumuzdan alırız ve gerçek yaşamda kullanabileceğimiz şekilde geliştiririz.

Amacımız :

- Seçilmiş çözümü uygulamalı bir öneriye dönüştürmek

- Birinci aşama düşünme : takım ve müşteri fikri değerlendirir ve daha fazla geliştirme gereken yönlerini keşfeder

- İkinci aşama düşünme : uygulamaya giden yoldaki ilk basamakları planlarız

Bir kişinin söylediği her yeni fikir ölü olarak doğar böylece kendi çözümümüze mümkün olan en iyi şansı tanımak için bir uygulanabilirlik çalışması yapmalıyız.

Müşteriye kendi sözcükleriyle seçilmiş çözümü açıklamasını isteyerek oturumun bu bölümü başlatılır. Bu onların daha açıkça anlatmasını ve daha fazla gelişme tohumları ekmesini sağlar takım o zaman :

- Potansiyel olarak olumsuz yönleri daha yaratıcı çalışma şçşn yeni nasıllara dönüştürerek çözümü değerlendirir.

- Eylem planını hazırlar.

- Çözümün olası sonuçlarını değerlendirir …

- Çözümün başarısını sağlayacak anahtar kişileri tanımlar.

- Eylem planın ilk basamaklarını kararlaştırır.

Büyük tehlike hiçbir şeyin gerçekleşmemesidir. Eylem planımızdaki iki aşama şunlardır:

- Yapmaya karar verdiğimiz şey üzerinde görüşmeyi sürdürmek için bir tarih belirlenir.

- Beyin fırtınası oturumunun başarısını görüşmek.



(1) Çözümü Değerlendirme



Çözümü bir çok değişik biçimlerde değerlendirebiliriz. Çözümü daha açık bir biçimde görmemize yardımcı olur .

Değerlendirmeye başlamanın en kolay yolu çözümün olumlu, olumsuz ve ilginç yönlerini incelemektir. Her bir özelliği sıra ile gitme disiplini çözümün daha ayrıntılı ve zengin görünümlü sağlayacaktır.

Çözüm için neyin iyi olduğunu araştırmak onu güçlendirecek ve sunulmaya gelindiğinde ona inandırıcılık kazandıracaktır.

Çözümün ilginç yanının ne olduğunu değerlendirerek çalışmaların başka alanları için olası etkisi ve belirtilerinin açığa çıkması sağlanır.

- Fikrin olumlu yönlerinin belirtin. Onu çekici yapan çoğu şeyi düşünemiyorsanız kaygılanmayın ısrar edin. Yalnızca onun olumlu yanlarını düşünün her biri için sorun ‘ O daha başka ne yarar getirir ? ‘ her yarar için sorun: ‘ onları başka nasıl başarabiliriz ? ‘ bir çok yeni fikirler ortaya aniden çıkabilir.

- Sorunlu yada olumsuz yönler sıralanır zayıf ve eksik yanlar, riskler ve tehlikeler. Her biri için sorun : ‘ Öyleyse bulmam gereken şey ne ? ‘ Bu biçimde tek bir sunulmuş sorun kolayca fikir geliştiren yarım düzine olası şekle dönüşür.

- Sonuç olarak fikrin ilginç yanları listelenir. Ondan ortaya çıkan etkiler , onu uygulamanın sonuçları ve o başka insanları nasıl etkileyecek.



(2) İlk Adımı Atma



Ekibin son görevi ilk adımı atmak için karar vermektir. Kesin olarak ne olacaktır. İsimleri ve tarihleri ayırarak yapmayı kararlaştırdığınız hareketleri kaydedin. Eğer insanlar işlerin birbirlerine göre koordine etmeye gereksinim duyarlarsa açıkça birbirlerinin sorumluluklarını anladıklarından ve kolayca bir iletişim kurabildiklerinde emin olmalıdır.



ÜSTÜN YÖNLERİ

1. Yaratıcılığı özendirir ve geliştirir.

2. Sınıf faaliyetlerine çeşni katar ve zevkli bir hava getirir.

3. Herkes aklına geleni söylediği için gerilimi azaltır.


EKSİK YÖNLERİ

1. Bazı öğrenciler için uygulanması zor olabilir.

2. Bu teknik, daha çok üstün yetenekli öğrencilerle başarılı olarak kullanılabilir. (Özcan, 2000, s.150)



İyi bir beyin fırtınasında, fikirler başka fikirleri doğurur ve yaratıcılık seli etrafı sarar. Bunu yapabilmenin yolu, şu basit iki kurala uymaktan geçer:

1. Hiçbir fikrin üzerinde durulmaz.

2. Her fikir kaydedilir: “Kötü fikir yoktur”.

Uygulamayı başlatırken, düşünceyi orijinal, ilgi çekici ve dikkat toplayıcı bir şekilde sunmak üzere etkinlik, “ters beyin fırtınası”; örneğin, “bir ülke nasıl demokratik hale getirilemez?” şeklinde de tasarlanabilir (Erginer, E., 1999).





F. BEYİN FIRTINASININ YARARLARI



Beyin Fırtınası, ekip içerisinde yer alan bireylerin ürettiği fikirler ile eski, etkisiz ve önemini kaybetmiş fikirlerden kurtulmayı sağlar. Bu serbest çalışan mekanizma problemlere, görünüşte basit ancak uygulamada orijinal ve etkili çözümler bulunmasını sağlar.



Beyin Fırtınasının sağladığı yararları şu şekilde sıralamak mümkündür:



- Üretkenliği teşvik eder,



- Kısa süre içerisinde birçok fikrin üretilmesini sağlar,



- Problemi genele yayar ve ekipteki tüm bireylerin problem ile aynı düzeyde ilgilenmesini sağlar,



- Paylaşımı geliştirir,



- Diğer problem çözme metotlarına girdi teşkil eder,



- Uygun çalışma ortamı yaratır,



- Çalışanların sorumluluk bilincini geliştirir,



- Çalışanların iletişimini iyileştirir (Akünal, 1991, s.15)















Beyin Fırtınası aşağıda yer alan unsurların gelişiminde de oldukça etkilidir:





- Kuruluş Yapısı ve Politikası,



- Yeni Endüstriler,



- Yönetim Metotları,



- Hükümet Politikası,



- Fabrikalar,



- Süreçler,



- Servisler ve Hizmetler,



- Yazılı Doküman ve Makaleler,



- Patentler,



- Araştırma Teknikleri,



- AR-GE Prosedürleri.



G.SONUÇ



Hayatın bütün ünitelerinde yaşanan krizler, verimsizlikler ve çatışmaların bir sebebi de, toplumumuzun problem çözme maharetindeki yetmezliğidir. Bu yetmezliğin temelinde de problem çözme çantamızdaki âlet ve tekniklerimizin az sayıda oluşu ve var olan âletlerin de doğru kombinasyonlarının kullanılamayışı yatmaktadır. Düşünce fırtınası tekniği de, insanımızca fazla bilinmeyen, bilinse de hayatındaki problemleri çözmede kullanmayan bir tekniktir. Eğer gelecek asra problemlerimizi çözmüş güçlü bir millet olarak girmeyi düşünüyorsak, bu tekniği ciddiye alıp zihin çantamızdaki alet kutusuna koymalı; iş ve sosyal hayatımızda kriz haline gelen problemleri çözmede bu tekniği doğru şekilde kullanmayı acilen öğrenmeliyiz.
Resim

LEPRECHAUN
Cevapla

“Genel Etkileşim” sayfasına dön