2. sayfa (Toplam 7 sayfa)
Re: İKV Yazarlarını Arıyor (Yarışma)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 03:18
gönderen Suskunjackal
Eser Türü : Şiir
Kıyametin alametleri tüyo vermekte
Yüzleşirken kendimle
Rüzgar oldu ruhlar estiler yavaşça
Yaratıklarla savaşır oldum ertelendim yarına.
Gideni yolcu etti gözlerim
Gelen yeni müdavime merhaba dedi bu dilim
Bu son demiydi sonbaharın
Yaşamı zordu bu yarını mechul olan adamın.
Sinirlerim donmuş hava soğuk
Kıyameti ortasında her taraf boğuk
Savaşırken gözüm akan bu gözyaşı
Selülitli Eminönü caddelerine damlar
Bu kıyamete dayanabilmek için bir kaya gibi olunmalı
Emeklemekle başlar, Eminönü'nün yolları
Bazen kaderi belirler yaradılışın yardımcıları
Almalısın onun canını işte o Kuklacı
Panik içinde koşar adımla kaçışıyordu tüm dualarım derinlere,
Bense dipte boğuluyordum, tek savaşıyordum en derinde
Azaldıkça zamanın ölme korkusuyla kuruyacaksın
Bu sebeble yaşlanacaksın
Ey kıyametin oğlu gözlerinde yaş düellosu
Ve kötürüm oldu ince ruhlar ordusu,
Son arzusunda anlaşıldı ölümün korkusu
Yoktu aslında onun suçu
Re: İKV Yazarlarını Arıyor (Yarışma)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 05:51
gönderen DuMaNYaK53
YER ALTI YARATIKLARININ DIRILISI
yıl 2010
bab alı komutanı endıselı bugunlerde yer altından gelen ıstıbaratlar komutanı korkuya surukluyo olması gerek.ve yanına bır buyucu yaklasır kulagına fısıldar
BUYUCU: komutanım yer altında ve meteorda terslıkler var
KOMUTAN: uzatma asker ne oldugunu soyle cabuk
BUYUCU: efendım yer altında ve meteorda yapmıs oldugum gezıler sonrası yer altındakı cınler ve meran yaratıkları meteordan yenı bır sehır kurmaya calısıyolar tam yerını tespıt etmıs deılım efendım
komutan mırıldanmalı bır sesle...
KOMUTAN
bellıydı boyle olucagı cok asker gonderdık yeraltına artık barınamayacaklarını anladılar gızlı yerler kazmaya baslamıslar sonumuz hayır olsun der..
BUYUCUYE DONEREK
KOMUTAN: evlat emınonune kos komutana tum askerlerının hazır etmesını sole asıl kıyamet sımdı baslayacak
BUYUCU SASKIN BAKISLARLA EMREDERSINIZ DER VE EMINONUNE KOSAR
BUYUCU: efendım bab alı komutanın yanından gelıyorum butun hazırlıklarınızı yapmanızı ve asıl kıyametın sımdı baslayacak
ve bıldıklerını anlatır
KOMUTAN : beklenen gun geldı demek he evlat ben ona dedım fazla ugrasmayalım onlarla sımdı kotu oluca
LODOSLAR VE ARZ KLANLARI BIRLESIRLER TUM BUYUCULER SAVASCILAR VE SIFACILAR YENI SILAHLARLA DONATILIR VE EGITIMLERE BASLARLAR
8 AY SONRA
BAB ALI KOMUTANI CAYINI YUDUMLARKEN BIRDEN YER SARSINTISI BASLAR METEOR BOLGESINI BIR ENDISE SARAR TUM ASKERLER HUCUM ICIN HAZIR OLARAK BEKLEMEYE BASLARLAR
KOMUTAN : aslanlarım beklenen gun geldı artık hıc bırsey eskısı gıbı olmayacak ya guclu olucaz yada OLCEZ DER
ASKERLER : YARATIKLARA OLUMMMMMMMMMMMMM derler
METEOR BOLGESINI DOLSIRKEN KOMUTAN SIVRI ADA GECIS YERININ ILERISINDEKI KAPALI TUNELIN AGZININ ACIK OLDUGUNU FARKEDERLER TUM ASKERLERE DURMASINI ISARET EDER VE TEMKINLI BIR SEKILDE TUNELE YAKLASIRLAR
KOMUTAN: ıste bulduk sızı burdada rahat vermeyecez
DEMESINE KALMAZ TUNELIN ICERISINDEN ATLAR USTUNDE SAGLAM ZIRHLI CINLER GELMEYE BASLAR
CINLERIN BIRINI KOMUTAN KESEREK SALDIRIN DIYE BAGIRIR TUM ASKERLER MAGRAYA HUCUM EDERLER
2 SAAT SONRA
KOMUTAN: sımdıkı akını durdurduk ama hem cok zahıhat verdık hemde sadece bır bolumunu durdurduk daha gelıekler magranın ıcınde daha ne oldugunu bıle ogrenemedık benle bırlıkte 5 kısı ayrılsın en saglamlarınızdan der
2 SAVASCI 3 BUYU VE BIR SIFACI ONE CIKAR KOMUTANLA BIRLIKTE MAGRAYA GIRMEK UZERE YOLA CIKARLAR
MAGRANIN ILERLERINDE YERLERE DOSENMIS MAYINLARDAN BIRI PATLAR VE BIR SAVASCI AGIR YARALANIR MAGRANIN ILERLERINE GITTIKLERINDE BUYUK BIR KAPI ILE KARSILASIRLAR KAPININ ONUNDE 2 KAFALI 2 ASALAN YATTIGINI FARKEDERLER KOMUTAN BUYUCLERE BIRI SIZIN DER VE SAVASCILARLA BIRLIKTE SALDIRIRLAR ZOR BIR CABANIN SONRASINDA ARSLANLARI KESERLER KOMUTAN ASKERLERE DONEREK :
KOMUTAN: Bu kapının arkasında bızı ne bekledıgını bılmıyoruz ya bır tuzaktır yada yenı bır medenıyetın gırıs kapısıdır hakkınızı helal edın evlatlarım
ASKERLER: YA ISTIKLAL YA OLUM!!
KOMUTANIN GOZLERI YASLANIR AMA BELLI ETMEMEYE CALIR KAPININ KILIDINE IKI EL ATES EDER VE TEKMESI ILE KAPIYI ACAR VE DEDIGI DOGRU CIKMISTI YENI BIR MEDENIYET KURMUSTU CINLERLE MERAN YARATIKLARI YENI CANLILAR CAGIRMISLARDI YER ALTININ KARANLIK YERLERINDEN BUYUK VE GOREKENMLI KULELER YAPMISLARDI AMA BU SEFER GUCLU IDILER KULELERE CIKAN MERDIVENLER TEK KISININ BILE CIKAMAYACAGI KADAR DARDI VE USTTE OKCU YARI INSAN YARI KURT BEKCILER VARDI KOMUTANIN DIKKATINI BUYUK BIR KULE CEKER O KULE DIERLERINDEN DAHA UZUN VE DAHA KORUNAKLIYDI USULCA KULEYE YAKLASAMAK ISTERLER AMA FARKEDILIRLER
KOMUTAN : gerı cekılıyoruz dah guclu gelmemız der
VE KAPIYI KAPATIRLAR OLAN BITENI AGAHA ANLATIRLAR
AGAH: bılıyomusun komutanım o kulede ne varsa cınlerı ve meran yaratıklarına bu ısı o yaptırdı der
KOMUTAN: haklısınız efendım ama oraya ulasmamız lazım amaclarını ogrenmelıyız
AGAH: en ıyı savascılarınınla bır ordu kur sılahları bır tası kesıcek kadar keskın olsun cınlerı bılırım ben rahat durmazlar bol bol ıksır alın yanınıza ve yenı kesfettımız gorunmezlık ıksırlerındende alın rahat gıdersınız
KOMUTAN : bende oyle dusunmustum efendım sılahlarıda deıstırdım elementlerden savascılara oklar ve atlar buyuculere ısınlama yetenegı ve teslalarının gucunu artırdım sıfalara yenı ıksırler ve zırhlar tahsıs ettım der
VE AGAHIN YANINDAN AYRILIR ..
3 HAFTA SONRA
TUM IKV SAVASCILARI BUYUCULERI VE SIFALARI MAGARA ONUNDE TOPLANIRLAR HUCUM ETMEYE BASLARLAR KAPIYA ULASANA DEK BAYA ZAYIYAT VERIRLER KAPI CARLAR VE ICERIYE KUCUK KULELERE HUCUM ETMEYE BASLARLAR 5 KULEYI ALT ETTIKTEN SONRA EN BUYUGUNE SIRA GELIR KULEYE YAKLASTIKLARINDA GIZLI BOLMELERDEN KARTALLAR CIKMAYA BASLAR OKCULAR VURMAYA BASLARLAR BUYUCULERDE YENI YETENEKLERI ILE 2 UC KARTALI BIR BUYUCU KESEREK ILERLERLER KULENIN YARISINDA BUYUK BIR YARI INSAN YARI ARSLAN YARATIK CIKAR 3 BOLUGE AYRILARAK ARSLANIN DIKKATINI DAGITIRLAR
3 SAAT SONRA
ARSLAN TAM OLUCEKKEN KOMUTANA VURDUGU BIR PENCE ILE KOMUTANI YARALAR SIFACILAR ILK MUDAHELEYI EDERLER VE METEORDAKI BUYUCULERDEN KOMUTANIN ORDAN ISINLATIRLAR
ARTIK YANLIZDIR ASKERLER YA KENDI CABALARIYLA HAYATTA KALICAKLARDI YADA ZAVALLILAR GIBI OLUP ISTANBULU YARATIKLARA TESLIM EDICEKLERDI
YAVAS VE TEMKINLI BIR SEKILDE ILERLEMEYE BASLARLAR ONLARINE CIKAN MERAN MUHAFIZLARINI VE CINLERI KESERLER KULENIN TEPESINE VARDIKLARINDA ORASININ BIR KULE DEILDE BIR DAGIN TEPESI OLDUKLARINI FARKEDERLER SAYDAM KAPIDAN GECEREK BUYUK BIR OYUK BULURLAR
BUTUN HERKES SASKINLIKLA AMAN ALLAHIM DER
ICERDE BULUNAN YARATIK BUGUNE KADAR GORUNEN YARATIKLARDAN DAHA BUYUKTU
BUYUCU: bunlar ne etmıs boyle hepımızı keser keser der nasıl serbest bırakmıslar bunu yakalayıp yer altına hapsedene kadar kac arkadasımız sehıt olmus tu komutanımız bıle azdaha oluyodu
SAVASCI: metın ol kardesım ozman kestıysek yıne keserız der
ISTE O YARATIK 8 KOLLU 3 BASLI AHTOPOLION DUR ....
KIYAMET DEVAM EDIYOR......
SERKAN EYÜP
Stylxdumanyak
tılsım
buyucu
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 11:48
gönderen HKitmir
Teşkilat Kalkınması
Tılsım neferlere yanırken,
Şah'lar kutularda bulunurken,
Kaos geceleri ıssız olurken,
Dehşeti saracak kıyametin
Kaybolunca meteor elması,
Kalkındı teşkilatın hası,
İstanbulda Komutan sesi yükseliyor,
Neferler çeliklerle zırhlanıyor
Kıyamet ecelleri başlayınca kaos ateşi çözünür
Magahhat ati, şah Junon'da elektikler söner,
Eminönü alametleri yaşayınca
TEŞKİLAT KALKINMASI BAŞLAR ...
(Sahaf Necmi'nin anlattıkları 52/85 s. - 2. baskı)
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 12:15
gönderen Britishtobacco92
Klasman:Hikaye
KLASMAN ADI:Eminönü'nün intikamı
Eminönünde bir sabahdı..Sanki olacaklardan tüm eminönü halkı haberdardı.İnsanlar tedirgin olmuş bir şekilde ve en kötüsüde O Kuklacının yapacaklarıydı..Savaşcılar şifacılar ve büyücüler zihinleri tetikte olacakları sezmiş bir şekilde bekliyordu olacakları.Hafif esintili bir rüzgarda o esintiyi bertaraf edicek bir ses.Ve Agah bey'in o görmeyen gözleri pek çok şeye tanıklık edicekti..Ve beklenen zaman;İşte İnsan Mundarı fare adam Kuklacı bütün fareadamlarına emir vererek;
Eminönü Yok ol Eminönü yok ol.!,diyerek bütün fareadamlarına emir vererek Katlimanın başlangıcının ciddiyetini Eminönu halkına ve kendi askerlerine farkına vardırmak istiyordu..O güçlü ve kibirli yapısıyla ,maskesinin altındaki kinli bakışlarla insan düşmanı kuklacı,Eminönü'nde terör estiriyordu.
Savaşcılardan biri Şifacılara seslenerek ;
Çabuk bütün şifacılar buraya,Yaralı insanlarımız var elinizden geleni yapın. Şifacılar, bu insanlar ölürse sorumlusu sizsiniz..!!
diyerek Büyücüler ve savaşcılar Kuklacının o acımasız askerleriyle savaşıyorlardı..
Bir Makine gibi olan büyücüler,Bir tank gibi sağlam savaşcılar Artık çok yorulmuş ve zahiyat vermiş bir şekilde ölen insanların çaresiz bakışlarını izlemekten başka çareleri yoktu..Ve bu olanlar sayesinde hayatta kalmış insanların çoğu delirmiş ve başkalaşıma uğramış bir vaziyette uğultuları geliyordu..Şifacıların zihinleri yorulmuş ne kadar yaradılışın ustaları olsalarda bugünki saldırıdada onlarda yakınlarını kaybetmişlerdi..
Evet o umursamaz,kibirli ve bir insan düşmanı...Ve yaptıkları saldırıdan sonra kuklacı ve askerleri geri çekilip Çemberlitaş'a doğru gittiler,Kimileri ise Sivri ada'ya doğru yol aldılar...
Eminönün'de heryer puslu heryer karanlık ve heryer adım atılmayacak şekilde cesetlerle dolmuştu.Beyaz büyücüler eminöüne gelerek;Burdaki olanları,Kuklacının eminönüne yaptığı saldırıyı biz biliyorduk.Fakat geç kaldık diyerek Büyücülerden biri ;
Bunun bedelini Bütün eminönü ödedi..Neden bu kadar aceleci davranmadınız.!! diyerek beyaz büyücülerin üstüne yürüdü.
Ağır yaralı bir insan sesi birşeyler anlatmaya çalışıyordu ve son sözleri şu ;
Gizit,gizit,gizit klanı ,Kuklacının baş yardımcısı asıl elebaşları onlar diyerek son nefesinde Oradaki insanlara çok büyük bir ipucu vermişti.
Eminönü'ne saldırma fikri Gizit Klanının lideri Gizit'ten olduğunu nihayet anlamışlardı ve aslında Asıl elebaşları Gizitti.!
Hemen Işık Hanım'a haber verildi fakat ışık hanım Gizit Klanının fareadamlarından tetikçilerin suikastine uğrayarak Hafif Yaralanarak bu olacakların İntikamını Gizit ve Kuklacı verecekti..Bunun intikamını Işık Hanım'la beraber Tüm eminönü için canları pahasına savaşarak kendini gösteren Eminönü fedaileri alacak..Ve yemin ettiler bu intikam için.!!
Ve bütün cengaverler toplanarak bu yemini tutmak için Çemberlitaş'a doğru gittiler..
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 14:23
gönderen faysbok
O da ney
Eminönüyü taş kanatlar bastığından beri kimse mısır çarşısına giremedi bu olay korkutucuydu bu ucu sivri taştan kanatlı yaratıklar neredeyse Eminönüyü fed edecekler sonra yakın dost olan arz lodos birlikleri bir yol bulup toplandılar konuştular kararlaştırdılar ve karar alınmıştı son çare bu yaratıklara büyük bir ordu ile saldırmaktı arzlar şehrin sağından lodoslar ise soldan jandarmalarsa arkadan şehrin sakinleri ise önden saldıracaktı ama taş kanatların efendisi olan Bronz ve ondan üstün olan Kadim hidra denilen 2 kafalı ejder benzeri yaratık oldugundan perde umut yoktu taş kanatların en az 3000 tane oldukları düşünülüyor bu yaratıklar nerden gelmiş bilen yok ancak bir efsaneye göre bu yaratıklar bir kapsülle meydana gelmişler…
Saat 03.42
Savaşa dakikalar kaldı korkudan insanların kalp atışları şehirde yankı yapıyordu ve vakit gelmişti ve lodos ve arzlardan işaret geldi jandarmalar tetiği çekti insanlarsa zırhları donandı ve işaret geldi her yönden saldırdılar yaratıklar ortada kalınca ne oldugunu anlayamadılar ama oda ne tam ortalarından taş kanatlar ürüyor nasıl olur herkes şaşırmış bir şekilde savaştılar İsmet Bey koşar adımlarla önüne geleni kesti ve o dev Bronzu kesti ardından savaşın en güçlü yaratığına geldi sıra Handan Hanım bağırarak İsmet dedi koşarak yanına gitti ve şu sözleri söyledi;
-Eski dostum ölüme gidersen bende gelirim onca yıl beraber omuz omuza savaştık bu yaratıkmı bizi korkutacak sen gidersen bende gelirim
-Peki, eski dostum
İsmet bey kalın bir sesle haydi bakalım diyerek handanla koşar adımlarla kadimin üstüne gittiler İsmet Bey yaratığın bacaklarına kılıç sallayarak kesti ve onun dizlerinin üstüne çökmesini başardı Handan ise kolundaki arbelat ile göğüs bölümüne oklar fırlattı ardından İsmet Bey de yaratığın kafasına atladı ve kafalarını ortadan ikiye ayırdı ve onu ölüme gönderdiler onun varlığıyla yaşayan taş kanatlardan an içinde öldüler ve şehir temizlenmişti ve ölü sayısına geldiğinde ise lodoslardan 183 arzlardan 191 jandarmalardan ise sadece 4 kişi sağ kalabilmişti şehir güvende idi ama ve şehir huzur içinde yaşadı…
[/b][/i][/color]
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 18:54
gönderen Hardwork
Şiir
KIYAMET VAKTİ GELDİ
1956 Aralık 25inde
çarpıştı gezegen bir meteor ile
Yıkıldı İSTANBUL dünyanın önünde
Geldi KIYAMET VAKTİ dedi tüm Türkiye
Güçlüydü,güçlü olmalıydı askerler
Hepsi tek bir emri bekler
Savunun askerler kes canavarı teker teker
Sağ cıkacakmıydı İstanbul, asker savaşsa yeter
Duyulmuyordu artık kaldırımlarda çoluk çocuk sesi
Neredeydi ada vapurunun İSTANBULU inleten sesi
Askerlerin savaştaki son nefesi
İşte Şimdi KIYAMET VAKTİ GELDİ
Büyücü,Şifacı,Savaşçı
Agah hepsini tektek ustalaştırdı
"Kıyamet dedi bu,Kıyamet Vakti geldi!"
Sessiz çığlıklar İstanbulu diriltti
"Vur" diyordu komutan "acıma ,öldür!"
Yıkımdan sağ cıkalım sen İstanbulu güldür
Duyur sesini en uzaktaki düşmana gümbür gümbür
İstanbulun ortasında kıvranan ateşi söndür
Sunucu:Eminönü
Karakter :Savaşçı karakteri
Nick :Hardwork
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 19:56
gönderen Esadullah
Klasman: Geleceğe Yönelik Hikaye
Kıyamet'in Alemetleri
Herşey Agah Bey'in 2000 yıllarında Komutan'a gönderdiği mektup ile başladı. Komutan Meteorda bulunan Kurtlarn öncüsü Kara Kürkü karşı savaşmaya hazırlanırken buna karşı gelmek isteyen Meteorun sahibi Babi Ali Komutanı ve Askerleri, Komutana karşı gelmek istedi.
Babi Ali Komutanı, 'Komutan' lakaplı teşkilat kuran ve meteor bölgesinde T. Subayı yerleştiren şahsiyete karşı savaşmak için Agah Efendiden destek istedi. Fakat Babi Ali komutanı Agah Efendinin, Komutana mektup gönderdiğinden haberi yoktu.
Mısır çarışısında bulunan Mahmut Efendinin çırağı Rüstem Usta olacakları duyduğu gibi Umut ile eski çırağı Demirci Dileğ'e haberler yayar.
- Meteorun o tertemiz kokan havasını özlemek istemiyorum
Sırlarla dolu bu heceleri yazan Rüstem, Umut ile Demirci Dileğ'e gönderiyor fakat Komutanın Meteor Bölgesine giriş çıkışları kapattığından haberi yoktu.
Umut Meteora doğru giderken, onu gören Jandarma hemen Komutanın yanına götürüyor.
- (Komutan üstünü arayarak); ne var ceplerinde bakayım bi' dedikten sonra Umut'un çoraplarında saklı olan kağıdı buluyor. Komutan kağıdı okuduktan sonra Umut'a;
- (kızgın bakışlarıyla Umut'a sorar) 'Kim bunu gönderdi ve kime gönderdi, neden gönderdi?' bu sorulara karşılık Umut (ağlayarak ve komutanın başkışlarından ürperek);
- Demirci Rüstem amca çırağı Dileğe meteor havasının nasıl olduğunu soruyor.
Aradan saatler geçer;
Zamanın Kurt Alfaların ve Tepe gözlerin taht kurduğu bölge şuan Arz Çocuklarının elinde olmasından rahatsızlanan Kara Kürk, İsmet Bey'e bir şekilde haber yayması gerekiyordu. Araya Sarhoş'un girmesiyle istediğini başaran Kara Kürk ileriki zamanlarda Şarhoş'un ötmemesi için Kuklacının Seçilmişine sırlar dolu bir mektup gönderir.
- Meteorda ayaşların kalmadığı gibi Eminönü Bölgesin'dede kalmaması gerekiyor. Zamanı geldi.
Bunu kendi illeriyle götüren Sarhoş, Antreponun arkasından geçerken Azul'un çığlıklarını duyar, merak ederek içeri giren Sarhoş Folkrol Cinlerinin hıçkırıklarını duyar. Hıçkırıklara ses veren Sarhoş Folkrol Cinleriyle konuşur.
- Menubessit el kaide mun kellem?. Azul'un çığlıkları, sizlerin hıçkırıklarınız ve Babi Ali Komutanın mektubu.. hmm bu işte bir iş var ama hadi bakalım.
Sarhoş; Folkrol cinleriyle konuşurken birilerini şöyle söylendiğini duydu;
" Agahatta ithi, yakhack bizhi. Yasmihe Yasmihee"
Sarhoşun akılında oluşun sorulara karşılık düşüncede kalan Sarhoş tam Azul tarafına giderken Yasemin'in geldiği gördü. Yasemin'e dönerek;
- Eminönü ile Meteor Bölgesi ağabeyleri arasında hayırlı bir durum yok. Etraf sakın olması hiç iyi bir duruma işaret değil, alemetler başlıyor(!)
Sarhoşun söylediklerinden bilgi alan Yasemin, Folkrol cinlerini dinlemeye gider. Cinler üzüntülü bir durumda;
- " Agahatta ithi, yakhack bizhi. ne olurh Yasmihe Yasmihee yardımmhhh"
Bu yakarışları duyan Yasemin dayanamayıp hemen Işık Hanım'a anlatmak için yola çıkar. Yasemin bu haberi Işık Hanım'a anlatırsa Kuklacının Seçilmişi tutulur ve Kara Kürk'ün tüm oyunları ortaya çıkacaktı. Durumu fark eden Kuklacının Seçilmişi, Yasemin'inin üzerine Fare Adamları salar. Yasemin, Fare Adamlardan korunmak amacıyla Ele Başına gider ve yardım ister.
- Kıyamet serüvenleri başladı. Kuklacının seçilmişi hem Agah Bey'i hemde Babil Ali Komutanını kandırıp Jandarma Komutanını öldürdükten sonra iki bölgenin tek hakimi olmak istiyor. Bu haberi acilen Işık Hanım'a bildirmem gerek. Bana yardım etmen gerek!
Nefes nefese kalan Yasemin'in bu yalvarışlarını dinleyen Ele başı diraz düşündükten sonra;
- Çeteci'ye haber vermem gerek en yakın adamımız odur fakat nasıl?
Yasemin, Ele Başına dönerek;
- Güneşin Öncülerinden yardım isteyemezmisin? hem Balyoz Nazımın Ağanın ölümü sonuçlanır!
Ele Başı aniden Yasemin'e dönerek ve şaşrmış bir durumda;
- Dur dur sen ne dedin? Balyoz Nazım Ağanın ölümünü nereden biliyorsun? bu konu hakkında bilgin olması gerek? bana anlat yoksa senide kaybeder bu şehir.
Yasemin, Ele Başına dönerek;
- Bana yardım edersen sana herşeyi anlata bilirim.
Ele Başı hemen Çeteciye haber salar ve Yasemin nasıl olursa Işık Hanım'a ulaşır. Işık Hanım'ın yanına gelen Yasemin nefes nefese bir durumda anlatır;
- Balyoz Nazım, Mansur Bey, Azat Efendi, Aydemir Bey... kaos, dehşet, kıyamet, vuracaklar ölecek yardım yardım.
Bu konuşmadan birşeyler çözemeyen Işık Hanım hemen Arzuhalci'nin yanına gider ve durumu anlatırlar. Arzuhalci; Necmi Bey'in eserlerinden "Kıyamette Kaos Başlangıcı" isimli kitabını okuyordu. Durumu dinledikten sonra okuduğu kitaptan bir yazışmayı okur.
"Teşkilat, olayların büyümesini engellemeye çalıştıysa da, artık bazı şeyler geri dönülemeyecek noktalara geldi. Şehrin içinde olmasa da Lodos ve Arz klanları arasında Meteor bölgesinde çatışmalar çıkmaya başlayacak.
Gediz Bey'in bizzat yönettiği Lodos klanı, meteor bölgesinde, Handan Hanım'ın yönettiği Arzın Çocuklar ile karşı karşıya geldi. Artık aralarında söylenecek bir şey kalmayan iki klan arasında, o zamana kadar ki en büyük çarpışma meydana geldi. Savaşta yenişemeyen iki klan da büyük kayıplar vererek savaş alanını terk ettiler. En ön saflarda yer alan Gediz bey, doktor ve şifacıların yeteneklerini aşan bir yara ile savaş alanında yığıldı kaldı."
(Kıyamette Kaos Başlangıcı adlı eserden alınmıştır 42-44 s.)
Bu konun Sahaf Necmi'den başladığını ve ondan bilgi alınmasını isteyen Arzuhalci ilk önce zamanın devi Hamit Pehlivana bilgi edinme hakkında sorar. Arzuhalci; Hamit Pehlivan der dermez Yasemin hiç dinlemeden Hamit Pehlivana koşar ve sorar.
- Kaos darbesi ve kıyamet hakkında ne bilgin var!!!
Hamit Pehlivan yüzünü çevirerek;
- Bu durumu Güneşin Öncülerinin bizzat eski yönetici Gediz Bey daha engelleyemedi sen mi engelleyeceksin?
Yasemin hayal kırılklığıyla ne yapacağını şaşırır ve Çınar Altında tüksek sesle
- Duy ey Azat Efendi !! Kuklacının seçilmişi ne yapıyor duy!!
Bu çağrışmaları duyan Yusuf Ağabey hemen yanındaki Çocuğa bir mektup verek Yaseminin eline verip kaçmasını ister. Çocuk denileni yaptıktan sonra Yasemin kağıdı hiç okumadan atar. Bunu gören Yusuf Ağabey duruma müdahale etmez ve Işık Hanım'a yönelmesini ister, Işık Hanım daha önce kaldığı yerde bulunan (Yasemin ile birlikte aynı yerde idiler) ayaşa(sarhoş) danışmasını ister.
Yasemin umutsuz bir şekilde;
- Bana bilgi veren ve beni buraya gönderen sarhoş zaten hem yapıyor hemde yardım mı ediyor yani?
Bunu dinleyen Işık Hanım, koşarak Arzuhalci'ye haber yetiştirir.
- 1963 - 1967 dönemi başlıyor galiba 1990-2000 yallarında çektiğimiz tüm kaos darbesini bizlere tekrar yaptırmak isteyip İstanbul'u ele geçirmek istiyorlar(!)
Şaşkın bir durumda bunu dinleyen Arzuhalci merakla sorar?
- (gözlüklerini düzelterek) nasıl yani kim bunu yapmak ister ki? bunca zavallı insanlardan ne istiyorlar?
Bu haberden sonra Bankacının tüm savunmalarını çalıştırması için(bankayı korumak için) ilk önce J. Ali'ye daha sonra sonra bankacıya haber verilmesini ister.Bankanın soyulması, Babil Ali'nin desteği demektir. Haberi çocukla göndermek isteyen Arzuhaci çocuğun ortalıklarda olmadığı görür ve şüphelenir. Gözlerini çocuğun en yakını olan Yusuf AğaBeye diken Arzuhalci, Yusuf Ağabey hakkında bilgi edinmek ister.
...
Yasemin'e verilen tüm görevler tamamlandı fakat Yasemin fark etmediği bir yer çok büyük bir hata yaptı(!). Umut'un Akreplerle savaşı bitmeden Sarhoş'la gezinmesi ve Çocuğun ortadan aniden kaybolması şüphe duyucu bir durumlara yol açtı. Halime Teyze'ye giden haber Çocuğu bulmak için Umut'a gelir fakat Umut'ta ortada yok ve durum daha çok karmaşıklaştı(!). Agah Bey'e yetişen teyze;
- Efendi velet buralardan ayrılmazı hayırdır?
Agah Efendi başını sallayarak;
- Ah AydınOğlu'nun babası...
Konuşması kesilen Agah Bey, Jandarma Ali'nin bulunduğu yerden çığlıkların geldiğini duyar, Halime Teyze Umut ve Çocuğun orada olmasından şüphelenip oraya gider ve karşsına havada uçuşan garip yatarıkları görür.
Agah Efendiye geri dönerek;
- Nedir bunlar? ne oluyor
Agah Efendi kelime kelime kekleyerek Halime Teyze'ye seslenir;
- Büyük Hol... Hidra savaşı... Nazım.. seçim.. İsmet ah ahhh!
Konuyu merak eden Halime Teyze ilk önce Folkrol Cinlere gider. Folkrol cinlerinin söylediklerinden bir hiç bişey çözemeyen Halime Teyze, Balıkçı İdris'ten yardım ister.
Halime Teyze elinde bulunun kağıt ile İdrise varır ve okur.
- Umut yohk olmashn ne olurhc. Agah idthi bizi öldüddechk. Azul işkenche, Kızgın Kum kafhsı kesthi... Yasmihn Yasmihn yardım. Kujklachı phe moua Sarhosh ichikc.."
Diye devam eden mektubu okuduktan sonra İdris anlatmaya başlar;
Mektupta; "Umut olmasın ne olur. Agah İt i bizi öldürtecek. Azul işkence gördü, Kızgın Kum kafası kesilecek, Garr'dan bilgiler alınsn Necmi Bey' bunu daha iyi bilir. Yasemin Yasemin yardım. Kuklacı ve Sarhoş dikkat. Hidra ateş püskürtecek, elektirikleri kesinn ne olur. Bir zaman gelecek Junon ayaklacak." diyor fakat tam olarak anlayamadım ne anlama geliyor bunu acilen arzuhalciye yetiştirmek gerek.
Söyleneni dinleyen Halime Teyze bastonu ile yavaş yavaş Arzuhalciye yol alır. Arzuhalciye yetişen Halime Teyze Işık Hanım, Hamit Bey ve Yusuf AğaBey'in aralarında fısıldadıklarını duydu ve kuklak misafiri olur.
Hamit; olmaz böyle öncüler yükselirse her iki tarafta güneşim önücüleri alır. Handan hanım'a bildirmek gerekiyor yoksa bu Sarhoş ve Kuklacı meteora el koymak için bizleride yok eder. Babil Ali komutanını alet ediyorlar.
Işık Hanım; Kızgın Kum, Kızgın Kum .. ah Kızgın Kum bende seni öldürtmesem.
Hamit; Evet, asıl sorun ondadir. Tüm bilgileri meteora ve gizimli yeraltına sızdıran Kızgın Kum!
Yusuf AğaBey; Ama Folkrol cinleri Kızgın kum kafası kesilecek diyor bunda bir iş var ama nedir??
Hamit; Evet, işte onu bizler yapacaz ama kim ve nasıl yapacak, yapabilecek?
Işık Hanım; Kızgın Kumu öldürtmede o görevi bana verin, ben hal ederim.
Daha sonra Işık Hanım (iki kolunu açar havaya kaldırır ve )yüksek sesle;
- Kızgın Kumu öldürene bol kazanç verecem!
Bilgileri tam toplayan Halime Teyze, Bankacıya gider fakat bankanın kapılı olduğunu gören Halime Teyze, Necmi beye gelir ve Garr hakkında bilgi ister...
- Garr cini tüm cinleri yönetiyor. Eminönü'nün bir çok liderleri onun yüzünden bir birleriyle savaş ilan etmişler. 1957-1963 dönemli bizlere verdiği zararı unutmayalım. Garr ölecek, başka çaresi yok. Kıyamet alametleri bunlar(!).
Daha sonra Necmi Bey'in, Yasemin'de önemli bir kağıdın bulunduğu söyler ve bir kaç bilmeceli bir kaç kelime ile ona hatırlatmak ister.
- Ağbey, kağıt, çocuk, çınar altı.
Şeklindeki kelimeleri tekrarlayarak Yasemin'e bildirmesini ister. Halime Teyze Mısır çarşısından J. Ali'yi görür ve J. Ali dışarıda Taş Kanatların saldırısına uğradıklarını geri dönmesini diğer kapıdan gitmesini ister. Jandarma Ali'nin isteğini yerine getiren Halime Teyze, Yasemine ulaşır.
- Umut nerede, çocuk nerede?
Şaşırmış bir şekilde Yasemin;
- ne demek yani ne diyorsun?
Teyze; Sende bilgiler varmış. Sana verilen kağıdı istiyorum.
Yasemin; ne kağıdı bende kağıt falan yok verilmedi.
Teyze; Ağbey, kağıt, çocuk, çınar altı. dedikten sonra Yasemin'in aklına gelir. 'Çocuğun ona verdiği kağıtta herşey açıklanıyordu!'
...
Tüm olaylardan sonra İstanbul şehrinde kıyametin yaklaştığına dair izler belirlenmeye başladı!
2007-2009 havadislerinden;
- Işık Hanım; Kızgın Kumu öldürtdü.
- Kuklacının Seçilmişinin yaptığı tüm planlar çökertildi.
- Eminönü; Tepe Gözler'den, Taş Kanat'lardan ve Kurt Alfalardan temizlendi.
- Lodos ve Arz kaleleri oluşturuldu. Fakat Arz Kalesi Meteor bölgesine kuruldu.
a. Klanlar arası savaşlar başladı.
b. Klanlara askerler(üyeler) alınmaya başladı.
2009-2010 havadislerinden;
- Babil Ali Komutanın, Mebrure hanım'ın verdiği talimatlar üzerine Yeraltının derin sırları açıldı.
- Derindeki sırlara maceralar başladı.
- Domuz C.D ve Agah Bey arasında anlaşmazlıklar başladı.
- Domuz C.D; Agah Bey'e karşı savaşmak için, Hidraların Yeraltına sızmasına yol açtı.
2010-2013 havadislerinden;
2013'ün ilk sabahlarındaydı Sahaf Necmi'nin Mısır Çarşısından kaçak elektiriklerin alındığı belirledi ve bu görevi bitirmek için Agop ile anlaşıp yüklü miktarda harcamalar yaparak Hain'in ve patronun öldürülmesini gerektiğini tüm İstanbul şehrine yaydı!
- Zahir'in yaptığı duygu sömürcülüğü, yalanları ve hainliği gereçeksiyle öldülürdü.
- Patron'nun kaçak elektiği ve İstanbul Şehrinin masum insanlarına yaptığı işkenceler nedeniyle, Tenha'da patron ve adamları öldürüldü.
- Cinlere giriş yasağı olan Tenha'da yasaklar kaldırıldı.
...
Aradan günlerin geçmesi Sarhoş ve Yasemin'in içerisindeki silmedi. Halime Teyzenin talimatı ve Agah Bey'in isteği üzerine Çeteci yardımıyla sırlarla dolu şehir ve kitap araştırılması gerekiyordu. Görevi üstlenecek neferler aranıyordu, işte bu görevi ancak şehrin neferleri alabilirdi.
Şehrin tüm yerlerine afişler asıldı. Afişlerin zerinde;
"Kılıçlar bilensin, kızgın ateşlerde eritilsin. Kıyametin ninnisi başladı. Kazanmaya hazırmısın?"
Sırların kitabı bulunması için çeteciye kemikler verildi. Çeteciden alınan bilgiler ile Hayırsız adada bulunan sırlarla dolu kitapçığın bulunduğu mekan/şehir araştırılması gerekiyordu. Bu görevi üstlenen İstanbul Şehrinin neferleri kılıçları çoktan hazırladı!
- Kitapçığn içerisinde bulunan bilgiler kopyalanıp, Necmi beye aktarıldı. Kaçak Elektiriğin nereden sızdırıldı ve neden alındığı hakkında bilgiler toplandı.
- Gizimli şehir, neferler tarafından bulundu.
- Gizemli şehrin patronu ve yardımıcısı bir grup neferlerin toplanmasıyla öldürüldü.
Sahaf Necmiye verilen kopya kitapçığın içerisinde aynen şöyle yazıyordu;
" Neferlerin burayı bulması çetecinin verdiği bilgilerdir,
Tılsımın parıltısı elbet bir gün neferlerinizi yakacaktır,
JUNON'nun naleti üzerinizde olacaktır,
Kenanın verdiği bilgiler Tenha kapısı...
Ninnileri şimdiden duymaya başladık,
Asıller gelecek,
Neferler ölecek,
Kılıçlar naletimizle eriyecek,
Elektirikler kesilemez,
Bizlerde bilgiler tükenemez, mehebbi el daire Junon!(burası junon odası).
Azat Efendi'nin çığlıklarını duyacaksınız,
Taki ÇEMBERLİTAŞ gelene kadar. "
Sahaf Necmi ve Arzuhalci birlikte yaptığı araştırmalara dayanarak İstanbul Şehrinin sakınlerine bilgiler verdi. Bilgiler neferler için çok önemli bilgilerdi. Kıyamet alametleri çoktan belirlendi. Acilen bilgiler herkese duyurulmalıydı. Savaş'ın Lodos Klanına verdiği destek ile tüm şehirde sarsıntılar çıkabilirdi.
Dağıtılan bilgiler aynen şöyle idi;
" En kısa zamanda yeni şehir gelecektir. Şehrin ışıkları kaçak elektirikler sayesinde yanacaktır. Neferlerin kendilerini hazırlaması, kılıçlarını örs yapması gerekiyor. Domuz C.D, Tenha ve Migrat şehir sahiplerinin bizlere vereceği zararlardan kurunmamız için savaşmamız gerekiyor. Kıyamet alametlerini dindirmek gerekiyor."
(İstanbul Şehir Gazetesi - Hazırlayan; Savaş)
Üç saatlik emeğime birazcık olsada saygı duyulması dileğiyle;
Tılsım Sunucusu - M. Ali
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 20:23
gönderen Tskxtatanga
Klasman: Geleceğe Dönük Hikaye
Migrat Baskını
Ağustos’un kavurucu sıcaklarının aksine Sivri Ada’da bir serinlik hakimdi. Arz’ın Çocukları’nın tecrübeli gençlerinden biri olan Ebkk, Yusuf Ağabey’den yeni bir bilgi almıştı. Kendisi araştırmacı olan Ebkk bu bilgiyi duyunca kendi dostlarını toplamış ve keşfe çıkmıştı. Yolların başında eski Roma ordusu neferlerinden Pretorian Mızrak ustası, diğer adıyla Immune’ler yer alıyordu. Fakat kendilerine bakıldığında yüzlerinde hiçbir tepki yoktu. İnsana büyük bir ürperti veren bu ifade kendisinin ölümcül darbeleriyle çok daha korkunç bir hal alıyordu. Onlarca Immune'yi harap ettikten sonra karşılarına çıkan Pretorian Sapan Ustası, diğer ismiyle Funditorres’ler, sapanlarıyla adeta ölüm kusuyorlardı. Bundan çok daha korkuncu, kendilerini kısa süreliğine de olabilse iyileştirebilmesi idi. En arkalarda yer alan Proterian Kılıç Ustası, diğer ismiyle Evocati’ler, en korkunç düşmandı. Kılıçlarını ustalıkla kullanan bu ölü askerler, kendilerini öyle bir duruma sokuyorlardı ki; derileri sertleşiyordu, zırhları tamamiyle hiçbir fiziksel darbe almayacak hale bürünüyordu ve bu sertleşme, çoğu kılıç darbesini engelliyordu. Bu askerlerden onlarcasını aştıktan sonra karşılarına çıkan Centurion, diğer ismiyle başmuhafız tüm grubu sarsmıştı. Düşmanlarının korkulu rüyası olan Centurionlar’ın kılıçlarının ucundaki zehir etkisi ile tam bir ölüm makinesi haline gelmesi, Ebkk ve tayfasının az da olsa gerilemesine sebep oldu. Fakat düşündüler, onlar Arz’ın Çocukları idiler, asla pes etmezlerdi, edemezlerdi. Handan Hanım’ın bu konuda ona çok güvendiğini bilen Ebkk ölümcül komutunu verdi, “Saldırın.”…
Centurion’un her vuruşunda Ebkk’nın dilinden dökülen şifalı sözler onun hasarını bir nebze olsa da azaltıyordu. Böyle güçlü bir rakibin aşılması, mağlup edilmesi gerçekten sabır ve güç isteyen bir işti. Belli bir süre sonra Centurion’un kullandığı “Zihin Tutulması” büyüsü ile karşısındaki kişi hiçbir hareket yapamazken, Centurion o kişiye caydırıcı kılıç darbeleri vuruyordu. Buna dayanamayan Tank (kimse gerçek adını bilmezdi, sadece dayanıklılığından almıştı bu lakabı.) öncelikle Zihni Tutulan büyücüyü bu durumdan kurtardı. Daha sonra da öfkesiyle büyük bir nara attı. Centurion bu naradan sonra tankı muhatap aldı. Fakat ne kadar sert vurursa vursun tankı bir nebze bile yavaşlatamamış, yaralayamamış; aksine çok daha öfkelendirmişti. Tank tek başına başmuhafıza saldırırken yanındakilere “Şimdi sıra sizde.” der demez büyük bir kıyamet kopmuştu adeta. Büyücüler tüm bilgilerini kullanarak buz topları ve yıldırım oklarıyla Centurion’un gerilemesine sebep oldular. Bu saldırıların devamıyla birlikte Centurion son sözünü söyledi “Efendim, her şey için üzgünüm.”. Junon bu olayı duyar duymaz çıldırdı, fakat sinirini kontrol edebilecek sabırlı bir kadındı. Junon’un yanına giden Ebkk ve dostları büyük bir hata yapmışlardı. Junon’un dilinden dökülen “Tıss” sözcüğü ile her yerin alev aldığını gören Ebkk ve dostları bu olaydan sonra geri çekildiler. Junon’un böyle alt edilemeyeceğini anlayan Ebkk ve dostları farklı yollar denediler,onlarca muhafızın bulunduğu bir yolu geçtikten sonra Junon’un kahkahasını duydular. Belki de bu Junon’un zafer çığlığı idi. Ama hayır, zafer onların olacaktı; asla pes etmeyeceklerdi. Bu yolun sonunda sağa ve sola olmak üzere iki yol vardı. Bu yolların sonunda onlarca yılanın olduğu çukurlar duruyordu. Bu çukurlardaki yılanları temizlemeye çalışırken az daha Tank, yılan zehrinden ölecekti. Bu iki çukuru da temizledikten sonra Junon’un yanına gelen bu kahraman grup belli bir süreden sonra parçalanmaya başlamıştı. Junon o gruptan bir kişiyi “Zindan” diye tabir ettiği yere ışınlıyordu. Oradan gelmeyi deneyenler ise karşılarındaki “Cehennem Tazı”larını görünce büyük yanlış yaptıklarını anladılar. Nihayet Ebkk ve Junon karşı karşıya kalmışlardı. Ebkk saldıramıyor, sadece dualarıyla kendisini iyileştirmeye çalışıyordu Junon’un elektrik ve meteorotit büyüsüne karşı. Zindan’da kalan 5 kişinin ilk fark ettikleri şey derisi tamamen yanmış, berbat haldeki bir adamdı. Dediği tek şey :“Beni bu kafesten kurtarırsanız sizlere bildiğim her şeyi söyleyeceğim, sizden hep bir adım öndeydim.”di… Bu kafesi kırmaya çalışan Tank başaramamıştı çünkü demirler çok sağlam bir efsunla kaplıydı. Karşılarındaki Cehennem Tazı’larını 10 dakika gibi kısa bir sürede temizleyen Tank ve arkadaşları Junon’a saldırdılar. Ebkk’nın güçlükle dayandığı Junon’a karşı büyük mücadele verdiler fakat Junon vücudundaki her yarayı kolayca iyileştirebiliyordu. Bunun dışında dillerinden dökülen bazı sözcüklerle karşısındaki insanları lanetliyor ve eğer kısa bir sürede bu lanet bozulmazsa feci bir biçimde ölümüne sebep oluyordu. Saatlerce süren uğraş sonucu Junon son kez kadim ruhlardan yardım istedi. Vücudundaki yaraların çoğu iyileşen Junon, belli bir süre sonra kuvvetinin azalması sebebiyle dayanamadı ve yaşama gözlerini yumdu. Teşkilat’ın gözbebeği, Arz’ın Çocukları’nın daimi üyeleri Kadim Hidra Zaferi'nden sonra çok büyük bir başarı elde etmişlerdi. Acaba sırada hangi zorlu sınav onları bekliyordu?
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 20:31
gönderen LaStSiN
Sunucu : Kuklacı
Nick: LaStSiN
Klasman: Şiir
Sen bu şavaşın neresindesin!
Genç adam sen bu savaşın neresindesin?
Kimi zaman durgun,kimi zaman bitmeyen hikayesindeyim.
Sözün başladığı yerde,umudun tükenmediği tabloda ki resimde gözlerim.
Çığlıkların bitmediği,susmak bilmeyen haykırışların ortasında sessizliğin gölgesindeyim.
Genç adam sen bu savaşın neresindesin?
Zamanın belki de çok gerisinde,belkide bitmeyecek zamanın tam yanındayım.
Bu hikayenin bir cümlesinde ya da bitmeyecek bu hikayenin adındayım.
Gündüzün geceye dönmediği yerde güneşin batmadığı şehirde İstanbulda saklıyım.
Genç adam sen bu savaşın neresindesin?
Kimsenin duymadığı,anlamadığı,görmediği yerdeyim.
Karanlık bir yerde,eşsiz güzelliğin yok oldugu hayaldeyim.
Sonsuzluğun renginde,sahipsiz sözlerin sahibiyim.
Genç adam sen bu savaşın neresindesin?
Sessizliğe bürünen sokaklarda soğuk rüzgarların arkasında,
İnsanın insana kıydıgı zamanın karsısında,
Yer,gök dinlemeyen yaratıkların mezar taşında...
Genç adam sen bu savaşın neresindesin?
Kaybolmuş rüyaların,sebepsiz korkuların kalbinde bedenim.
Savrulan her kanla yazılan yazıda ismim ve kimseyi dinlemez ecelim.
Sen söyle görmeyen gözlerinle şimdi,
Ben bu savaşın neresindeyim Agah Efendi...
Re: İKV Mini Fan Art (Yazım Yarışması)
Gönderilme zamanı: 07 Eki 2010 20:50
gönderen ugurtanbayram
Klasman:Şiir
YENİ İSTANBULLULAR
Alışıktım istanbulun lale devrine,
Çizemezdim benden isteselerdi sahne,
Nasıl uygarlıktırki lanetlenmiş köhne,
Sinirliyim istanbulun salık tavrına,
Bulamadım çare yollarının derdine,
Topkapı'yı kuşatmış soyu mechul kavme,
Tarihime neden bu yaptıkları yağma,
Ulaşmak dertleri evrenin sır kartına,
İşlemezdir silahlar o kavmin zırhına,
Parçalar neferimi atomun gücü ile,
Kaçılmaz yakalar o çekim kuvveti ile,
Gelip yerleşmiş istanbulun göbeğine,
Yollamak görevdir onu evrenlerine,
Yemeğine kanlı baharatlar lazımmış,
Çıkarıpda kalbini vermezsek önüne,
Yedirmek ister bizide kölelerine.
Sunucu:Kuklacı
Karakter:Cobrayılan