FearFactorIKV yazdı:Güneş, ışıklarını yavaş yavaş göstermeye başlamıştı..Tek bir çarem vardı.. Bir an önce bulunduğum yerden uzaklaşmak.. Arkama bile bakmadan tekrar takip edilmemek için çeşitli yolları kullanarak evime ulaştım..
Evime ulaştığımda hemen bir bardak su içtim. O gördüğüm şeyi hatırlayınca irkildim ! "O... O şey ne olabilirdi?" diye düşündüm. Birden evin kapısı çaldı ve kapıyı açmak için kapıya yöneldi ve kapıyı açtım.Güneş kapıdaki kişinin tam arkasındaydı ve o kişinin gölgesi evin bütün girişini kaplıyordu ! Bu durumda Ahmet gölgeden ve seçemediği yüzden o kadar çok korkmuştu ki ! Birden kendinden geçerek yere düştü. Bayılmıştı. Biraz sonra gözlerini açtığında...
NOT: Hikayedeki kahraman isimsiz olamayacağı için kahramanın adını "Ahmet" koydum...
Farklı düşüncelerden ortak bir hikaye oluşturmak... Çok güzel bir konu olmuş
...Ama attığım her adımda sanki peşimden birileri takip ediyordu.Ürkek ve bir o kadarda aceleci adımlarla yürüyerek yoluma devam ediyordum.Sanki çevremdeki tüm insanların gözleri üzerimdeydi.Ya bu korkuyla adımlarıma devam edecektim ya da bu korkuya neden olan şeyin peşinden gidecektim...
ARGOS-ARGOSS
.
.
Düzenbazlık ince bir tüy ise adalet "Ecel Getiren"dir...
Çok güzel bir konu. Hikayeyi biraz fantastikleştirelim değil mi ?
Azmimi ve kararlılığımı yitirmiştim. Ama tüm korkumu bir kenara bırakıp cesaretimi toplamam lazımdı. Sakinleşmeye çalıştım. Ve dün gece bulunduğum sokağa doğru yola koyuldum.
Oraya vardığımda enseme dokunan soğuk bir nefes, "Yürü, seni bekliyorlar." diye fısıldadı.
Benimde buna benzer bi önerim var bence bir konu açalım o konu altında kendimizi tanıtalım karakterlerimizin isimlerinin nerden geldiğini falan açıklayalım diye düşünüyorum katılımda olursa güzel bi etkileşim olabilir
birden dizlerimin bağı çözülmüştü. napacağımı bilemiyordum. arkama bile bakmadan kaçmak mı yoksa orada kalmak mı? sonunda tüm cesaretimi toplayarak arkamı döndüm..
Konunun durgun kalmasına dayanamadım ve biraz daha bir şeyler katmak istedim
...Bir an gördüklerime inanmak istemedim.Bununda bir kabus olabileceğini düşündüm.Fakat bu defa kabus değildi gerçeğin bizzat kendisiydi.Usulca fısıldayan bu sesin sahibi onlardan biriydi.Duraksadım ve donuk bir ifadeyle sadece baktım.Sanki kelimeler boğazımda düğümlenmişti.Gitmekten başka çarem yoktu.Çünkü artık kim olduklarını biliyordum...
ARGOS-ARGOSS
.
.
Düzenbazlık ince bir tüy ise adalet "Ecel Getiren"dir...
Meranlar!! Gördüklerim karşısında dehşete düşmüştüm. Beyaz bir Meran eski bir anıt olduğunu düşündüğüm dikili taştaki bilmediğim bir alfabe ile yazılmış yazıya dokunur dokunmaz bedenimin sıkıştığını hissettim. Gözlerim karardı..
Kendime geldiğim an düzgün bir İstanbul Türkçesi ile konuşan beyaz meran; "Siz insanların yakıp kavurduğu Sstanss, sadece ulu imparatorluğumuz Tarhass'ın anısına inşa edilmiş bir şehirdi. Şuan da tüm dişi ve erkek meranların konumlandığı yerdeyiz. Gezgin Şehir.." dedi.
Sstanss:Oyundaki meran şehri.
Gezgin şehir:Tangriss geçitinin, giriş kapısı olduğu rivayet edilen şehir.