Hep bu konuyu netleştirip gözler önüne sunmak istedim. Fakat çok eksiğim ve emin olamadığım bazı konular vardı. Uzun araştırmalardan sonra her şey birer blok gibi yerine oturdu.
Şimd arkanıza yaslanın ve kendinizi İstanbul'daki Kıyamet'in Sırlarına ADAYIN!!!
Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Nereden?
Kuklacı dediler adına ilk başta...
Hükmederdi fare ve insanlara...
Birleştirdi iki ırkı...
Adadı hepsine Kıyamet'teki savaşa...
Yıldı birer birer tüm ırklar...
Düştü siperler, cepheler...
"Yıldım" dedi Kuklacı...
Irkların padişahı...
Gitti...
Sadece gitti...
Yok bir iz...
Ondan sonrası sadece giz...

Kuklacı gittikten sonra dağılan Fare-Adam grupları... Kimisi Hayırsız Ada'da, kimisi Eminönü topraklarında, kimisi YERİN 7 KAT DİBİNDE!!
Sivri Ada'ya kurdular bir köy resmen sefalet ve eziyet...
Totem diktiler, onun şifrelerini gizlediler onun yadigarları...
Kuklacı Kimdir?
Kuklacı denilen kişi Beyaz Köşk döneminden kalma Kıyamet'teki mahlukatlarla savaşmak için bütün herşeyini ortayan koyan bir kişiydi. Fare ve İnsan DNA'ları ile yeni bir ırk yaratan Kuklacı, bu yaptığı şeyin Kıyamet'e hizmet edebileceğini düşündü. Gayette güzel işliyordu sistem. Fare-adamlar sürekli üretime ihtiyaç duymuyor ve kendileri kolay bir şekilde üreyebiliyordu..
Fakat sonra ortaya çıkan sorunlar yüzünden Kuklacı Eminönü ve Beyaz Köşk yönetiminden ayrılarak gözden kayboldu. İzlerine her yerde çokça rastlıyoruz.
Fare Köy'deki TOTEM'i bize değişik şeyler göstermekte. Arzuhalci'nin görevlerinden bir tanesinde Fare Köy'ü keşfe çıkarken bulduğumuz Kuklacı'nın notlarını hatırlayın.. Ve detayları inceleyin..
Kuklacı bilgisini sadece kendine saklamamış ve o dönemin ileri gelenlerinden Azat Bey, Mustafa bey ve Gaffar Bey'e dersler verdi büyü konusunda.. İçlerinde en bilgili ve teknolojiye düşkün olan kişi Gaffar Bey'di. En çok o istiyordu bu Kıyamet'in sonlanmasını.

Kuklacı gittikten sonra Gaffar Bey Çemberlitaş adlı bölgede kurduğu santralde çok derin detaylı çalışmalara başladı.
Bunlardan bazıları ;
Makine Üretimi (Makineler daha önce de üretilmeye çalışılmış fakat atölyeye yapılan Fare-Adam saldırısından sonra yok olup gitmişdi (TARİHÇE)

Fare-Adam (Kuklacı'dan alışkın olduğumuz bu bileşim Gaffar Bey tarafındanda yapılıyordu fakat o bu işi daha detaylı ve dikkatli bir şekilde yapıyordu)

Saklı IRK (Saklı IRK'ların ne demek olduğunu kimse bilmez idi Tangriss'in Yeni Kapıları gün ışığına çıktığından beri. Artık biliyoruz ki burada da Gaffar Bey'in bir parmağı var)

Peki bir "Saklı IRK" üretimi neden gerekliydi bu iş için?
"Kissles Kültü Uyandı." (Kissles İnancı Uyandı)
Gaffar Bey her şeye hazırlıklı idi. Dönen işlerden, sonunun geleceğinden haberdar olan Gaffar Bey bütün sistemi bil gelmeden önce kendisi güzel bir şekilde tasarlamıştı.
Saklı IRK'lar bizim Tangriss Kapısın'dan geçmemizi istemiyordu. Hala da öyle istemiyorlar. Çünkü olabilecekler bizim canımızı çok yakacaktı. Gaffar Bey, Tangriss'i korumak için önce Eski Sahipleri sonra Kadim Meran'ları ve en sonda Deney Ürünlerini çıkarttı karşımıza. Meran ve Tangriss'in düşmesinden sonra Gaffar Bey tedbiri elden bırakmayıp Saklı Irkları büyü yardımı ile üretmeye başladı.
Peki ne idi bu Tangriss? Neden Bu Güvenlik ve Tedbir?
~~ Tangriss Kapısı ~
Tangriss'in anlamı Kadim Uygarlıkların Mekanı, Gezgin Şehrin Kapıları olarak geçmektedir.
Tangriss'in Koruması günümüz şefleri ile korunmaktaydı.

İlk kapı savunucusu Centrion adlı ordu başıydı. Yere serilen Centrion'dan sonra arkasında koridor dikkatimizi çekmişti.
Kapının üstüne baktık ve yazanlar bizi dehşete düşürdü...
"INFLECTO PRO SANCTUS PORTA QUOD VENERATIO ALIUS"
"Kapının Önünde Saygı ile Eğil"
Kapının üstündeki yazı ile tüm olarak uyuşmaz çünkü kapı üstünde yazım hataları mevcuttur.
Kapıyı incelikten sonra bir çıkış yolu göremedik. Döndük ve devam ettik yolumuza...
Roma Kraliçelerinden olan Tanrıça Jvnon bize en acı ızdırabı yaşatmasına rağmen onunda sonu diğerleri gibi oldu...
Zindanında bulduğumuz Beyaz Şapkalı Bir Esir bize neler olduğunu anlattı birer birer ;

Neler dönüyordu buralarda?
Jvnon (Hera Tera)'nın üzerinden çıkan maden parçasının Tangriss Kapısının anahtarı olduğunu anlatmıştı bize Arzuhalci...
Peki kapı neden açılmıyordu? Yoksa biz mi beceremiyorduk bütün sorun buradaydı...
Daha sonraları Kapının Mühürlendiğini yani ebedi şekilde kapandığını öğrendik Hol'de..
~ Meran Irkları ~
Meran dediler onlara, Yılan-Kavi topluluktu onlar. Yarı yılan, yarı insan..
Belkide hep öyleydiler...
Peki bu Kutsal Kaya? Nedir? Nerededir?
Bir ipucu bulamayan ben bu konuda araştırmaya devam etmekteyim. Solucan'daki tablet olduğunu söyler gibisiniz...
Evet belkide siz haklısınız fakat çevirmelerimiz henüz bitmedi
.
Hatırlarsanız Rahibe İfliss kendisini "Buz" parçası ile öldürüyordu. Bir suyu, diğer bir bardak su ile yok etmek ne kadar kolay ise bu da bana öyle geldi.
İfliss ölmedi, öyle görünmesi gerekti belkide.. Çünkü onun için son bu kadar çabuk olamazdı. O büyük buz parçasından daha çoğu vardı orada. Nodus sahipsiz kalamazdı...
Belki de sahipsiz değildi? Gaffar Bey'in kontrolündeydi..
Ne diyorum ben tabii ki öyle olmalı!!!
Deli gibi ERG fışkırtan Çemberlitaş anıtı Nodus'un yeryüzüne ulaşmış noktasıdır. ERG'in yegâne kaynağı!!
Peki "NODUS" ne demektir?
NODUS Latince'de Temel demektir..
Biraz inceleyemeye ne dersiniz Meran Şehri'ni?
Umarım siz de benim kadar merak ediyorsunuzdur geri kalanları..

Meran Şehri ilginç bir şekilde gelişmiş, teknolojide ileri seviyelere geçmiş ve korumasını bir hayli arttırmış bir şehir.
Bunların yanı sıra inançlarına bağlı ve geçmişine de sahip çıkan bir toplum Meranlılar...
Meran Şehrin'deki en ilginç yapılardan bir taneside GONG adı verilen enerji merkezleridir. Bu enerji merkezlerir hem enerji yaymak hem de uyarı yapmak amacı ile kullanılır..

Gongların üstlerinde yer alan AY evreleri de tutulmayı işaret etmektedir. Her biri Ay'ın başka bir evresidir...
Peki Meran'ları Kim Koruyordu? Ya da Meranlar Neyden Korunuyordu?

Bildiğimiz üzere İstihbarat Komutan'ı bir haindi. Gaffar Bey'in gereksiz ve bir hayli yanlış ölümünden sonra sinirlenen nefer İstihbarat Komutan'ının da sonunu getirdi..
Yüzündeki çivi yazısında "Kisless" in aksine farklı bir şey vardı...
Yüzündeki yazılarda "Kissless"e uyuşmayan hiyeroglifler yer almaktaydı...
U ile başlayan bir şifreleme mevcut fakar bu hiyeroglifler bu ana dek gördüğüm en ilginç şekilde tasarlanmış hiyerogliflerdi...
Peki Kisless yazmıyorsa neyin inancıydı bu?
Bu konuda daha derin araştırmalara başlayan ben, ilginç bir şekilde kendimi kaptırmıştım bu konuya...
Henüz bu konuda bilgi sahibi olan tarihçiye erişemeyen ben, kafamı ansiklopedilere gömmüş bir şekilde bir yandan bunu araştırıyor bir yanda da bilgime bilgi katıyordum..
~ Büyük Hol ~
Çemberlitaş'tan geriye kalan her şey buradaydı artık...
Gizit Klanı...
Saklı Irklar...
Kan ve savaşlar...
Ama hepsinden önemlisi en derin bilgileri barındırıyordu bu mekan...
En derin sırlar, en can alıcı şeyler burada mevcuttu...
Gizit Klanı neden burada toparlanmaya başlamıştı?
Saklı Irklar'da ne damgası vardı?
Bir çivi yazısındaki bu sırlar neden di?
Şimdi sıra bunları araştırmaktaydı...
Çivi yazısı, ilk kullanılan yazıdır türüdür.. Bunu kullanan bir şeyde bir hayli eski olmalıydı öyle değil mi?
Hatta millattan bile önce olmalıydı...
Damga ne amacı taşıyordu peki? Bir çeşit büyü müydü yoksa bir çeşit bağlılık sembolü mü?
Bunun tartışması yapılabilir ama bence bu bir çeşit büyüydü. Saat bölgesine yaklaşan herkesi eskisi altına alan bir büyü ve bu büyüde yanına yaklaşanı etkisi altına alıyor olmalıydı..
O halde Gaffar Bey IRKları Tangriss'i korumak için değil, yok etmek için yada bir çeşit saldırı düzenlemek için türetmiş olmalıydı... Belki de büyü ters tepmiş, etkisi tersine dönmüştü...
Belki de Gaffar Bey'den daha bir büyücüydü ırklara bunu yapan...
Gizit'li hainlere gelecek olursak Hol'de ne işleri olabilirdi ki? Para mı?
Yoksa onları buraya çeken bir iç güdü mü? Yoksa??
Yoksa yaratıcılarına mı dönmüşlerdi?
Burası şaibeli bir durum...
Saat'e gittiğimizde gözümüze bu görüntü geliyor ilk...

Henüz net bir görüntü elde edemediğim için bu araştırmayı biraz ertelemek durumunda kaldım mecburen...
Ama sizi temin ederim ki,
Saatler doğru hizayı bulunca Gonglar çalacak ve Kisless'in kültü asıl o zaman uyanacaktır!!
Tangriss Koridorlarına göz atalım ;

Bu bir teknoloji miydi?
Yoksa tanrılarına dua etmek için yaptıkları birer pantheondan mı ibaretti tüm olanlar...
Dikkatli incelerseniz alttaki mavi sembollerde aslan, karga gibi hayvanlar gözükmekte..
Aslında işin aslı hiçte öyle değil..
Tangriss koridorlarını gezerken bu yapılara iyi bakınız. Özellikle Güvenli Odadakine...
Her şeritte bir şeylerden bahsetmekte... Altlarda dua eden insan hiyeroglifleri mevcut olmaktadır..
En nefret ettiğim ve kafayı yeme noktasına beni getiren Koridor Duvarları...
Bu kadar karmaşık bir hiyeroglif sistemini ilk defa görmekteyim..
İncelemediğim kaynak ve hiyeroglif kalmadı.. Fakat sanırım umudumu yitirmekteyim..
Bu duvarlar anlamsız resimlerle kaplı gibi gelmeye başladı bana...

Aklıma bir anda pernigate yapılıp videolara eklenmiş bu resim geldi..
Kimdi bu taçlı varlık?
Kraliçe mi? Yoksa bir Kral mı?
Kafasındaki Buz bize bir kraliçe geleceğinin ispatıdır
..
Su, sabır, kıskançlık...
Elimdeki resmi negatif, sepya ve daha bir çok şekilde incelemeye aldım. Fakat taç kısmında sadece 1 2 adet çivi yazısı elde edebildim. Bunları da diğer yazılar gibi tanımlayamadım bir türlü...
Ve şunu hatırlatmak isterim ki Meran Muhafızından aldığımız görevde bize birtakım şeylerden bahsetmekte..
Şu an sözleri çok net olarak aklımda kalmadı...
"O dördünü nasıl yere serdin çok kudretli olmalısın .Hatırladım seni , sen philiyi öldüren iflisi öldüren çemberlitaş liderini öldürensin.Tam olarak böyle demese de bunları anlıyorsun.Saatlere doğru git diyor saat yaklaştı kisless uyanacak diyor.Daha önce onun için çalışmıştın sonra karşı geldin diyor."
Meranların burada ne işi olabilirdi acaba?
Gaffar Bey ile iş birliği içinde olan Meranlılar, Saklı Irklarla birlikte gelmiş olup..
Sonra da Saklı Irkların ihanetine uğramış olabilir mi?
Kisless uyanacak dediği kişi bir şahıs mı? Yoksa bir inanç türü mü?
Saate doğru yaklaş derken bize sonuna doğru mu ilerle demekte? Yoksa bizi sona mı uğurlamakta?
~ Özet ~
Gaffar Bey aslında ölmesi gereken birinin aksine bize çok çok yardımcı olabilecek birisiydi. Bunun yanında Jvnon (Heratera) ve diğer tılsım tanıklarıda vardı.. Meranlıların dost canlısı olduğunu bile bile onları katletmemizi isteyen istihbarat subayına da gününü gösterdik..
Fakat iş işten çoktaann geçmişti...
Artık yalnızdık ve bize yardımcı olabilecek tek kişi Arzuhalci idi...
Huzursuzluğum görevi hakkında bilgi vermek istiyorum biraz. Huzursuzluğum görevi, zincir görevlere baktığımda bana şunu gösteriyor..
Yeni gelecek eklenti paketinde ;
1) Tangriss'in aktif girişini arayıp, sorularına yanıt bulmak isteyecek..
2) Videolarda karşımıza çıkan kraliçeyi bulmak için gerekli şeyler arayacak..
Meran Muhafızlarının söylediği çok açık ve net..
İhanet ettik kendi şehrimize..
Meran - Gaffar - Jvnon - Philetheos ittifağının zincirlerini teker teker acımadan bir kanasusamış vampir gibi parçaladık..
Peki korunması gereken kimlerdi??
Her şeyden habersiz bizler mi?
Yoksa Tangriss'in Bekçileri mi?
Kadim İttifağı kendi ellerimizle yok ettik ve kendimizi sona doğru uğurladık arkadaşlar..
Kisless kültü ise bu oyun için bir son olabilir..
Çünkü bütün olan şeyler Kisless'e çıkmaktadır.. Peki bütün oyun oyunca hiç bahsedilmeyen Kissless nereden çıktı birden bire? Yoksa Kuklacı mıydı bu kişi? Şaka bir yana belki önümüzde çok güzel günler bizi bekliyor olabilir..
Size şunu söyleyebilirim..
Kisless'e itaat eden bizler, gözlerimizi açınca anladık asıl ihanet edeni..
Ne Gaffar Bey..
Ne Kraliçe Jvnon...
Ne General Philetheos...
Ne Rahibe İfliss...
Asıl ihaneti biz yaptık...
Şimdide bunun bedelini ödemeye geldi..
İki yanlış.. Bir doğru..
İki ters.. Bir düz..
Keyifli forumlar...
Şimd arkanıza yaslanın ve kendinizi İstanbul'daki Kıyamet'in Sırlarına ADAYIN!!!
Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Nereden?
Kuklacı dediler adına ilk başta...
Hükmederdi fare ve insanlara...
Birleştirdi iki ırkı...
Adadı hepsine Kıyamet'teki savaşa...
Yıldı birer birer tüm ırklar...
Düştü siperler, cepheler...
"Yıldım" dedi Kuklacı...
Irkların padişahı...
Gitti...
Sadece gitti...
Yok bir iz...
Ondan sonrası sadece giz...

Kuklacı gittikten sonra dağılan Fare-Adam grupları... Kimisi Hayırsız Ada'da, kimisi Eminönü topraklarında, kimisi YERİN 7 KAT DİBİNDE!!
Sivri Ada'ya kurdular bir köy resmen sefalet ve eziyet...
Totem diktiler, onun şifrelerini gizlediler onun yadigarları...
Kuklacı Kimdir?
Kuklacı denilen kişi Beyaz Köşk döneminden kalma Kıyamet'teki mahlukatlarla savaşmak için bütün herşeyini ortayan koyan bir kişiydi. Fare ve İnsan DNA'ları ile yeni bir ırk yaratan Kuklacı, bu yaptığı şeyin Kıyamet'e hizmet edebileceğini düşündü. Gayette güzel işliyordu sistem. Fare-adamlar sürekli üretime ihtiyaç duymuyor ve kendileri kolay bir şekilde üreyebiliyordu..
Fakat sonra ortaya çıkan sorunlar yüzünden Kuklacı Eminönü ve Beyaz Köşk yönetiminden ayrılarak gözden kayboldu. İzlerine her yerde çokça rastlıyoruz.
Fare Köy'deki TOTEM'i bize değişik şeyler göstermekte. Arzuhalci'nin görevlerinden bir tanesinde Fare Köy'ü keşfe çıkarken bulduğumuz Kuklacı'nın notlarını hatırlayın.. Ve detayları inceleyin..
Kuklacı bilgisini sadece kendine saklamamış ve o dönemin ileri gelenlerinden Azat Bey, Mustafa bey ve Gaffar Bey'e dersler verdi büyü konusunda.. İçlerinde en bilgili ve teknolojiye düşkün olan kişi Gaffar Bey'di. En çok o istiyordu bu Kıyamet'in sonlanmasını.

Kuklacı gittikten sonra Gaffar Bey Çemberlitaş adlı bölgede kurduğu santralde çok derin detaylı çalışmalara başladı.
Bunlardan bazıları ;
Makine Üretimi (Makineler daha önce de üretilmeye çalışılmış fakat atölyeye yapılan Fare-Adam saldırısından sonra yok olup gitmişdi (TARİHÇE)

Fare-Adam (Kuklacı'dan alışkın olduğumuz bu bileşim Gaffar Bey tarafındanda yapılıyordu fakat o bu işi daha detaylı ve dikkatli bir şekilde yapıyordu)

Saklı IRK (Saklı IRK'ların ne demek olduğunu kimse bilmez idi Tangriss'in Yeni Kapıları gün ışığına çıktığından beri. Artık biliyoruz ki burada da Gaffar Bey'in bir parmağı var)

Peki bir "Saklı IRK" üretimi neden gerekliydi bu iş için?
"Kissles Kültü Uyandı." (Kissles İnancı Uyandı)
Gaffar Bey her şeye hazırlıklı idi. Dönen işlerden, sonunun geleceğinden haberdar olan Gaffar Bey bütün sistemi bil gelmeden önce kendisi güzel bir şekilde tasarlamıştı.
Saklı IRK'lar bizim Tangriss Kapısın'dan geçmemizi istemiyordu. Hala da öyle istemiyorlar. Çünkü olabilecekler bizim canımızı çok yakacaktı. Gaffar Bey, Tangriss'i korumak için önce Eski Sahipleri sonra Kadim Meran'ları ve en sonda Deney Ürünlerini çıkarttı karşımıza. Meran ve Tangriss'in düşmesinden sonra Gaffar Bey tedbiri elden bırakmayıp Saklı Irkları büyü yardımı ile üretmeye başladı.
Peki ne idi bu Tangriss? Neden Bu Güvenlik ve Tedbir?
~~ Tangriss Kapısı ~
Tangriss'in anlamı Kadim Uygarlıkların Mekanı, Gezgin Şehrin Kapıları olarak geçmektedir.
Tangriss'in Koruması günümüz şefleri ile korunmaktaydı.

İlk kapı savunucusu Centrion adlı ordu başıydı. Yere serilen Centrion'dan sonra arkasında koridor dikkatimizi çekmişti.
Kapının üstüne baktık ve yazanlar bizi dehşete düşürdü...
"INFLECTO PRO SANCTUS PORTA QUOD VENERATIO ALIUS"
"Kapının Önünde Saygı ile Eğil"
Kapının üstündeki yazı ile tüm olarak uyuşmaz çünkü kapı üstünde yazım hataları mevcuttur.
Kapıyı incelikten sonra bir çıkış yolu göremedik. Döndük ve devam ettik yolumuza...
Roma Kraliçelerinden olan Tanrıça Jvnon bize en acı ızdırabı yaşatmasına rağmen onunda sonu diğerleri gibi oldu...
Zindanında bulduğumuz Beyaz Şapkalı Bir Esir bize neler olduğunu anlattı birer birer ;

-Hey sen, büyük salondaki #@!? Junon'u, nasıl geçtin bilmiyorum ama kafesimin anahtarı onda.Kıramazsın kafesi, efsunlu metal çok sağlam.Junon'u nasıl ortadan kaldıracağını da bilmiyorum açıkçası.Adamlarım vardı, beni kurtarmaya çalıştılar.Hepsi gözümün önünde korkunç şekillerde öldürüldüler.Eğer o anahtarı alabilirsen, sana aradığını vereceğim.Biliyorum sen ve patronun daha önce beni izlediniz, Philotheos labırentlerine kadar.Çok meraklısınız.Ama ben sizden hep bir adım öndeydim.Tangriss'teki bilinmezi aralayacak maden parçası Junon'un üzerinde.Ancak buradaki kapı kapatılmış.Diğer kapının nerede olduğunu ise biliyorum.Biraz yaşlı olanlar için ilgi çekici olabilecek bir sır bu.Hatta malesef, bu bilgiye hiç sahip olmaması gereken biri daha haberdar bu işten.Uğursuz biri!Ama senin Tangriss ne, haberin dahi yok değil mi?
Anlatabilirim, artık benim bir işime yaramayacak!Ancak vaktim tükeniyor, Junon farketti biri ile konuştuğumu.Önce buradan çıkmam lazım.Zamanım tükeniyor.Mantığım Junon'un büyüsü ile beni terk ediyor.İşte yine başladı.*Adam başını acı içinde sıkıca tutmaya başladı*Sen tek umudumsun.Ölmek istesem dahi ölemiyorum!
Neler dönüyordu buralarda?
Jvnon (Hera Tera)'nın üzerinden çıkan maden parçasının Tangriss Kapısının anahtarı olduğunu anlatmıştı bize Arzuhalci...
*Arzuhalci maden parçasını avucunda çevirerek: yazdı:
-Tangriss'in anahtarı.Gezgin Şehir'in anahtarı.Şu an avucumuzda duruyor.O taktirde kapının nerede olduğunu bulacağız.Bu sırrı bilen kişi kim acaba.Hımmm.Eminönü küçük yer dostum.Çok dikkatli olmalıyız.Ben çalışmalarıma başlıyorum, sen de biraz dinlen.Meraklanmakta beni geçtin.Girip çıkmadığın yer kalmadı.
Peki kapı neden açılmıyordu? Yoksa biz mi beceremiyorduk bütün sorun buradaydı...
Daha sonraları Kapının Mühürlendiğini yani ebedi şekilde kapandığını öğrendik Hol'de..
~ Meran Irkları ~
Meran dediler onlara, Yılan-Kavi topluluktu onlar. Yarı yılan, yarı insan..
Belkide hep öyleydiler...
"Önce dişi ve erkek vardı birbirini tamamlayan.Erkek göktü,ateşti,güç,hız,heyecan ve hırs erkeğin içindeydi.Kadın topraktı,suydu,yaşam,sabır,sevgi ve kıskançlık kadının içindeydi.Kadın ve erkek suda hayatı oluşturdu.Kadın sonsuz gibi uzun süreler hayatı besledi, olgunlaştırdı.Sonunda yaşam toprağa bastığında, ilk annelerimiz toprak annenin kutlu kızları ve oğulları, soyumuz dünyaya geldi.
Biz toprak anamızın sıcak kucağında yaşadık, çoğaldık.Onun yaşamına dair gizlerini öğrendik.Şifanın ve yaşamın irfanı ömürlerimizi uzattı.Biz hepimiz kardeştik, toprak ananın bize verdikleri hepimizindi.Böylece herşeyin paylaşıldığı ilk krallığımızı Tarhass'ı kurduk.Bunlar insanoğlunun cümleleri içimize sızmadan önceydi.Bu yazı unutulmamak için yazılmıştır.Tam metin Kutsal Kaya'da anlatılmıştır."
Peki bu Kutsal Kaya? Nedir? Nerededir?
Bir ipucu bulamayan ben bu konuda araştırmaya devam etmekteyim. Solucan'daki tablet olduğunu söyler gibisiniz...
Evet belkide siz haklısınız fakat çevirmelerimiz henüz bitmedi
Hatırlarsanız Rahibe İfliss kendisini "Buz" parçası ile öldürüyordu. Bir suyu, diğer bir bardak su ile yok etmek ne kadar kolay ise bu da bana öyle geldi.
İfliss ölmedi, öyle görünmesi gerekti belkide.. Çünkü onun için son bu kadar çabuk olamazdı. O büyük buz parçasından daha çoğu vardı orada. Nodus sahipsiz kalamazdı...
Belki de sahipsiz değildi? Gaffar Bey'in kontrolündeydi..
Ne diyorum ben tabii ki öyle olmalı!!!
Deli gibi ERG fışkırtan Çemberlitaş anıtı Nodus'un yeryüzüne ulaşmış noktasıdır. ERG'in yegâne kaynağı!!
Peki "NODUS" ne demektir?
NODUS Latince'de Temel demektir..
Biraz inceleyemeye ne dersiniz Meran Şehri'ni?
Umarım siz de benim kadar merak ediyorsunuzdur geri kalanları..

Meran Şehri ilginç bir şekilde gelişmiş, teknolojide ileri seviyelere geçmiş ve korumasını bir hayli arttırmış bir şehir.
Bunların yanı sıra inançlarına bağlı ve geçmişine de sahip çıkan bir toplum Meranlılar...
Meran Şehrin'deki en ilginç yapılardan bir taneside GONG adı verilen enerji merkezleridir. Bu enerji merkezlerir hem enerji yaymak hem de uyarı yapmak amacı ile kullanılır..

Gongların üstlerinde yer alan AY evreleri de tutulmayı işaret etmektedir. Her biri Ay'ın başka bir evresidir...
Peki Meran'ları Kim Koruyordu? Ya da Meranlar Neyden Korunuyordu?

Bildiğimiz üzere İstihbarat Komutan'ı bir haindi. Gaffar Bey'in gereksiz ve bir hayli yanlış ölümünden sonra sinirlenen nefer İstihbarat Komutan'ının da sonunu getirdi..
Yüzündeki çivi yazısında "Kisless" in aksine farklı bir şey vardı...
Yüzündeki yazılarda "Kissless"e uyuşmayan hiyeroglifler yer almaktaydı...
U ile başlayan bir şifreleme mevcut fakar bu hiyeroglifler bu ana dek gördüğüm en ilginç şekilde tasarlanmış hiyerogliflerdi...
Peki Kisless yazmıyorsa neyin inancıydı bu?
Bu konuda daha derin araştırmalara başlayan ben, ilginç bir şekilde kendimi kaptırmıştım bu konuya...
Henüz bu konuda bilgi sahibi olan tarihçiye erişemeyen ben, kafamı ansiklopedilere gömmüş bir şekilde bir yandan bunu araştırıyor bir yanda da bilgime bilgi katıyordum..
~ Büyük Hol ~
Çemberlitaş'tan geriye kalan her şey buradaydı artık...
Gizit Klanı...
Saklı Irklar...
Kan ve savaşlar...
Ama hepsinden önemlisi en derin bilgileri barındırıyordu bu mekan...
En derin sırlar, en can alıcı şeyler burada mevcuttu...
Gizit Klanı neden burada toparlanmaya başlamıştı?
Saklı Irklar'da ne damgası vardı?
Bir çivi yazısındaki bu sırlar neden di?
Şimdi sıra bunları araştırmaktaydı...
Çivi yazısı, ilk kullanılan yazıdır türüdür.. Bunu kullanan bir şeyde bir hayli eski olmalıydı öyle değil mi?
Hatta millattan bile önce olmalıydı...
Damga ne amacı taşıyordu peki? Bir çeşit büyü müydü yoksa bir çeşit bağlılık sembolü mü?
Bunun tartışması yapılabilir ama bence bu bir çeşit büyüydü. Saat bölgesine yaklaşan herkesi eskisi altına alan bir büyü ve bu büyüde yanına yaklaşanı etkisi altına alıyor olmalıydı..
O halde Gaffar Bey IRKları Tangriss'i korumak için değil, yok etmek için yada bir çeşit saldırı düzenlemek için türetmiş olmalıydı... Belki de büyü ters tepmiş, etkisi tersine dönmüştü...
Belki de Gaffar Bey'den daha bir büyücüydü ırklara bunu yapan...
Gizit'li hainlere gelecek olursak Hol'de ne işleri olabilirdi ki? Para mı?
Yoksa onları buraya çeken bir iç güdü mü? Yoksa??
Yoksa yaratıcılarına mı dönmüşlerdi?
Burası şaibeli bir durum...
Saat'e gittiğimizde gözümüze bu görüntü geliyor ilk...

Henüz net bir görüntü elde edemediğim için bu araştırmayı biraz ertelemek durumunda kaldım mecburen...
Ama sizi temin ederim ki,
Saatler doğru hizayı bulunca Gonglar çalacak ve Kisless'in kültü asıl o zaman uyanacaktır!!
Tangriss Koridorlarına göz atalım ;

Bu bir teknoloji miydi?
Yoksa tanrılarına dua etmek için yaptıkları birer pantheondan mı ibaretti tüm olanlar...
Dikkatli incelerseniz alttaki mavi sembollerde aslan, karga gibi hayvanlar gözükmekte..
Aslında işin aslı hiçte öyle değil..
Tangriss koridorlarını gezerken bu yapılara iyi bakınız. Özellikle Güvenli Odadakine...
Her şeritte bir şeylerden bahsetmekte... Altlarda dua eden insan hiyeroglifleri mevcut olmaktadır..
En nefret ettiğim ve kafayı yeme noktasına beni getiren Koridor Duvarları...
Bu kadar karmaşık bir hiyeroglif sistemini ilk defa görmekteyim..
İncelemediğim kaynak ve hiyeroglif kalmadı.. Fakat sanırım umudumu yitirmekteyim..
Bu duvarlar anlamsız resimlerle kaplı gibi gelmeye başladı bana...

Aklıma bir anda pernigate yapılıp videolara eklenmiş bu resim geldi..
Kimdi bu taçlı varlık?
Kraliçe mi? Yoksa bir Kral mı?
Kafasındaki Buz bize bir kraliçe geleceğinin ispatıdır
Su, sabır, kıskançlık...
Elimdeki resmi negatif, sepya ve daha bir çok şekilde incelemeye aldım. Fakat taç kısmında sadece 1 2 adet çivi yazısı elde edebildim. Bunları da diğer yazılar gibi tanımlayamadım bir türlü...
Ve şunu hatırlatmak isterim ki Meran Muhafızından aldığımız görevde bize birtakım şeylerden bahsetmekte..
Şu an sözleri çok net olarak aklımda kalmadı...
"O dördünü nasıl yere serdin çok kudretli olmalısın .Hatırladım seni , sen philiyi öldüren iflisi öldüren çemberlitaş liderini öldürensin.Tam olarak böyle demese de bunları anlıyorsun.Saatlere doğru git diyor saat yaklaştı kisless uyanacak diyor.Daha önce onun için çalışmıştın sonra karşı geldin diyor."
Meranların burada ne işi olabilirdi acaba?
Gaffar Bey ile iş birliği içinde olan Meranlılar, Saklı Irklarla birlikte gelmiş olup..
Sonra da Saklı Irkların ihanetine uğramış olabilir mi?
Kisless uyanacak dediği kişi bir şahıs mı? Yoksa bir inanç türü mü?
Saate doğru yaklaş derken bize sonuna doğru mu ilerle demekte? Yoksa bizi sona mı uğurlamakta?
~ Özet ~
Gaffar Bey aslında ölmesi gereken birinin aksine bize çok çok yardımcı olabilecek birisiydi. Bunun yanında Jvnon (Heratera) ve diğer tılsım tanıklarıda vardı.. Meranlıların dost canlısı olduğunu bile bile onları katletmemizi isteyen istihbarat subayına da gününü gösterdik..
Fakat iş işten çoktaann geçmişti...
Artık yalnızdık ve bize yardımcı olabilecek tek kişi Arzuhalci idi...
Huzursuzluğum görevi hakkında bilgi vermek istiyorum biraz. Huzursuzluğum görevi, zincir görevlere baktığımda bana şunu gösteriyor..
Yeni gelecek eklenti paketinde ;
1) Tangriss'in aktif girişini arayıp, sorularına yanıt bulmak isteyecek..
2) Videolarda karşımıza çıkan kraliçeyi bulmak için gerekli şeyler arayacak..
Meran Muhafızlarının söylediği çok açık ve net..
İhanet ettik kendi şehrimize..
Meran - Gaffar - Jvnon - Philetheos ittifağının zincirlerini teker teker acımadan bir kanasusamış vampir gibi parçaladık..
Peki korunması gereken kimlerdi??
Her şeyden habersiz bizler mi?
Yoksa Tangriss'in Bekçileri mi?
Kadim İttifağı kendi ellerimizle yok ettik ve kendimizi sona doğru uğurladık arkadaşlar..
Kisless kültü ise bu oyun için bir son olabilir..
Çünkü bütün olan şeyler Kisless'e çıkmaktadır.. Peki bütün oyun oyunca hiç bahsedilmeyen Kissless nereden çıktı birden bire? Yoksa Kuklacı mıydı bu kişi? Şaka bir yana belki önümüzde çok güzel günler bizi bekliyor olabilir..
Size şunu söyleyebilirim..
Kisless'e itaat eden bizler, gözlerimizi açınca anladık asıl ihanet edeni..
Ne Gaffar Bey..
Ne Kraliçe Jvnon...
Ne General Philetheos...
Ne Rahibe İfliss...
Asıl ihaneti biz yaptık...
Şimdide bunun bedelini ödemeye geldi..
İki yanlış.. Bir doğru..
İki ters.. Bir düz..
Keyifli forumlar...