Gene çok konuşan, çenesi düşük, konuştukça duramayan bir insan olarak bir eleştirim var! Üşenmeyip okuyan arkadaşlarıma şimdiden kolay gelsin diyorum
- Bizlere olmayın engel yada Mâni,
Sizlere var benden bir Mâni!
Mâni yarışmasında haksızlık vardır veya yoktur o kısmını bilemeyeceğim. Bu yarışmaya bende katıldım. Çok kaliteli ve özenle yazılmış mâniler gördüm. Fakat (bu benim şahsi görüşümdür; kimseyi bağlamaz) dereceleri başka arkadaşlarımın hakkettiğini düşünmekteyim. Bu kuralın neden konduğunu fazlaca merak ediyorum. Şu toplam 16 sayfadaki, mâni yazan 158 arkadaşın hayatında kaç kere mâni yazdığını zannediyorsunuz.
Teşkilat 'ın yaptığı yarışma mani,
Biz ne Şemsi 'yiz ne Şinasi,
Nede Ramazan davulcusu Cumali.
Nereden çıktı bu kural fikri?
Sanmayın idare oyunun sahibi,
Bizler taşıdık bu oyunu ileri.
Geri dönüyor foruma gelen ziyaretçi,
Geri tepiliyor giden her öneri.
Nerede oyunun eski ve gizli zevki?
Oyuncularla bir olma fikri.
Oyuncular değil birer işçi,
Fakat gözleri pası görmez eskici.
- Kaldırılan konuşmam;
Rotary yazdı: ''Abi bir oyun var adamlar İstanbul 'u falan yapmışlar içinde oynuyorsun Türk yapımı hemde. Gel bi bakalım istersen? '' Böyle başlamıştım bu oyuna yaklaşık 4.5 sene önce. Oyunu indirdim kurdum. At kuyruklu dazlak bir bayan sana bakıyor, yanda haberler ''Tepegöz Baskını!''. Baktım sunucular tanıdık! Eminönü, Beyazköşk... Eminönü doludur dedim; girdim Beyazköşke. Birde ne göreyim! Eminönü Yeni Camii 'nin içerisindeyim. Etrafa bakıp dolaşmaktan o gün nasıl görev alınacağını bulamamıştım neredeyse. Halbuki oyuna başladığım yerde gözümün tam önündeydi Agah Efendi. Çıktım sağa mı sola mı döneyim derken döndüm sola. Bayağı bir kalabalık. Kalabalığın olduğu binanın üstünde Türkiye İş Bankası yazıyor. Heyecanlandım. Aynısının tıpkısıydı Eminönü' ndekiyle. Kalabalığa anlam veremedim başta gelecek canavarları bekliyorlardır diye düşündüm siperleri görünce. Sonra anladım ki orada bir yerde bir bankacı varmış yoğunluktan görünmeyen. Sonra bankadan uzaklaşanların peşine takıldım. Bir sürü bitişik evin arasından ilerledim peşlerinden. Baktım ilerde gene bir yoğunluk
. 6 7 kişi almışlar ortaya bir Tepegöz haşat ediyorlar. Oydu buydu göre göre, kafa patlata patlata çözdüm oyunu. Oyun Bir kütük edinene kadar normal gidiyordu. Oyuna bağımlılığım aldığım Gümüşi Kütük Yaran ile katlanarak arttı. Dizdiğim setlerden sonra o kütük ile attığım kritikler yada tekler o kadar zevk veriyordu ki aynı şeyleri sabahlara kadar tekrarlayabilirdim.
Zaman geçti yeni bölge geldi Derindeki Sır. ''İlk 49 seviye karaktere sahip olmak'' diye bir hedef vardı oyuncuların genelinde. O kadar hoştu ki o rekabetler, çekişmeler. Rekabeti ve çekişmeyi hoş yapan o zamanlardaki hoşgörü ve saygıydı bence. Savaşçımı oturtuyordum ilk mavi topazın oraya. Geleni kes gideni kes ile seviye atlayıp, para kazanıyordum. Öğlen ve akşamları olan yoğunluktan dolayı artık geceleri oyuna girip sabahlıyordum. O zamanlara kadar hiç plus alma ihtiyacı duymamıştım. İlk plusumu Derindeki Sır eklentisiyle aldım. Artık biraz para harcamak gerekiyordu oyuna. Oyunu yapanlarda kazanmalıydı. O günler çok çabuk geçti. Sonra bir eklenti Kadim ve Yeşil Hidra ' lar geldi! Allah Allah herkes oyuna hücum etti. Oyuna girsem bile karakterimi yürütemiyordum yoğunluktan. Yanlış hatırlamıyor isem o gün oyun çökme gibi birşeye uğramıştıBir kaç saat oyuna giremedim. Hidralar kesildi bu eklentide geldi geçti.
Sonra Migrat ve Sığınak eklentisi geldi. Geldiği gün yeteneklerde değişiklikler olmuştu. Yetenek kombinasyonunu ilk çözen savaşçılar meteorda kimseye geçit vermiyorlardı. Herkes Mısır Çarşısı' na hücum etti. Kopyalar yetmiyordu. Bir kaç saat sonra gene klasik bir hata geldi. Sığınak 16 kişilik grup istiyordu. Sonradan sığınağa giripte ilk Zilfallon Halit yatağan düşürenlerdendim. Kenan kesildi Junon kesildi. Oyun neredeyse zirve noktasındaydı.
Akçe geldi! . O günlerin gazıyla bayağı bir harcama yapmıştım akçeye. Silah parlatmalar geldi. Geldiği hafta içerisinde silahını parlatmayan kalmamıştı. Herkes kıyamet gibi para harcıyordu oyuna o günler. Zaman geçti eşyalar dizildi. Piyasa allak bullak oldu. Önceden 500 bin e topladığım Ganoderma' lar 20 milyon, 1-2 milyon arası değişen Menekşe Elmaslar 30 - 35 milyon oluvermişti. Bu sefer maden savaşları başladı. Sabahlayıpta 2 3 menekşe çeken neredeyse köşeyi dönüyordu. O sıralar maden, lokman, sarraf arttırıcılar geldi. Herkes saldırdı, aldı.
Gene zaman geçti herkes herşeyim tam derken Çemberlitaş geldi. Oyun zirve noktasından aşağı saldı kendini. Sorunlar çıkmaya başladı. Daha önce gelen grup bölgesi güzel bir yenilik olarak görüldü. Ama 2. kez gelen grup bölgesi sorunlar yarattı. Bölgeye girildi. İlk sorun bölge çok zordu. Yaratıklar ölmüyorlardı. Forum isyan konularıyla doldu taştı. 2 3 düzenlemeyle sesler biraz kesildi. Gel zaman gene herkes herşeyini dizdi. Oyun artık para üzerinden işler oldu. Parayı vermeyene düdük yoktu. Eski bir savaşçı olarak bölgelere alınmıyordum. Gene bir isyan dalgası başladı. Savaşçılara yer yoktu.Oyunu bırakanlar oldu. Gel zaman git zaman bunlarda atlatıldı. Sonra biraz huzurla karışık sessizlik ortamı oluştu.
Derken Arz ve Lodos eklentisi geldi. İsyan edipte oyunu bırakanlara bir kervan daha eklendi. Gene seviye artışı yoktu. Oyun tamamı ile para üzerine oturdu. Yeni birkaç yaratık vardı ama yetmezdi. Tılsımlar güzeldi ama oyunu kökten değiştiremiyordu.
O günlerden bu günlere. Çok şey değişti. Oyun bayağı dik bir yokuştan aşağıya doğru salmış kendini iniyor.Yolun sonunda da ''oyunun kapatılması'' olduğunu herkes biliyor. Ben bu oyuna çok emek verdim. Ve bu gidişatına cidden çok üzülüyorum.
İlerde evladım bana ''Küçükken neler yapardın?'' diye soracak olur ise anlatacaklarımın başında bu oyun geliyor. Bu güzel yaşanmışlıkların sonu gelmemeli yada gelecekse kötü bitmemeli. Sözüm şudur ki; oyunun düzelmesi ve eskiye yaklaşması için yönetimin son bir şansı kaldı. Son bir eklenti şansları var. Ya batacaklar ya çıkacaklar. Umarım yeni eklenti seviye artışı ile beraber gelir. Oyunun tek kurtuluş yolunun bu olduğu kanaatindeyim. Eğer büyük bir proje hazırlanıp hayata geçirilecek ise bir sene daha beklemeye sabretmeye hazırım. Ama yeter ki altın vuruşu düzgün yapsınlar. Gece gece bayağı bir fazla uzattım. Anlattıkça anlattım. Eskileri hatırladım, mutlu oldum. Bu oyunda çok anılarım var...
Seviye artışıyla gelecek eklenti paketi öncesi forumdaki son konum ve yazımdır.
Okuyanların gözlerine sağlık. İyi oyunlar![]()
- Bunu da eklemek gerek;
Şunu vurgulayarak söylemek istiyorum; Bana inanın her etkinlik, güncelleme, eklenti sonra ortaya çıkan isyan tayfasından değilim. Bugüne kadarda sadece Çemberlitaş ve diğer grup bölgeleri hakkında yorum yaptım. Fakat oyuna başlama hikayemle beraber verdiğim gidişat eleştirime bile tahammül gösteremeyen bazı merciler o konumu da sessiz sedasız ve nedensiz kaldırdılar. Bu oyundaki her eleştiri oyun için bir çaba. (Tabii ki amacını aşan yazıları ve aşırı saygısız muhalefet insanları ve yorumlarını saymıyorum.)
Başka birsürü oyunda bulundum, o oyunların forumlarında gezdim yorumlar okudum, yorumlar yaptım fakat bu oyundaki kadar istekli bir oyuncu görmedim. Oyun biraz daha güzel ve zevk verici hale gelsin diye kafa patlatan, düşünen ve sonra gelip buraya konu açan çok kıymetli oyuncularınız var. Ben böyle bir şeyi başka hiçbir oyunda bukadar yoğun bir şekilde görmedim. Fakat bunu görmüyorsunuz. Her açılan konuya yada gönderilen destek formuna kopyala yapıştır cevap veriyorsunuz. Yada konuları yada cevapları kaldırıyorsunuz. Bir yönetici çıkıp bu şöyle şöyle olabilir ama şu sorunları getirebilir diyebilir. Yada bir isyan konusuna oyuncunun gözünden yaklaşarak bakıp, daha samimi ve daha ikna edici bir cevap verebilir. Forumdaki bu isyanların altında yatan asıl sebebin samimiyetsizlik ve kopyala yapıştır benzeri cevaplar olduğunu ve gene çözüm yolunun bu olduğunu düşünmekteyim. Biz Türk Milleti 'yiz! Bizim milletimizdeki samimiyet, sıcaklık ve hoşgörünün başka milletlerde olmadığına sizi temin ederim.
- Ve son olarak;
Bir hafta önce oyunu, 5 senelik uzun serüveni, uzun süreliğine bırakmış bulunuyorum. Fakat her gün foruma girip gezineceğime eminim. Bu oyundaki gibi ortam başka oyunlarda görmedim. Oyunumu seviyorum. Ve şuan gidişatında hiç iyi olmadığını düşünüyorum. ( Tabii şu birkaç ay içerisinde yada fuarda yeni genişleme paketinin açıklanmasıyla bu değişebilir. Tabi bunun hazırlıkları var ise...) İlerde çocuğum olduğu zaman ve bana birgün ''Küçükken nelerle oynar, eğlenirdin? '' diye soracağı zaman bu oyunu ona anlatacağım. Bu güzelim oyunu ve içindeki değerleri kaybetmeyi hiç istemiyorum...
Forumdaki son konum ve konuşmam dediğim konu kaldırıldığı için tekrar yazdım ve tekrar yazıyorum; Forumdaki son konuşmam ve konumdur!
Oyuna bu şarkıyla veda ediyorum eskimeyen dost İKV
http://www.youtube.com/watch?v=6jwZigGzL3M
Okuyan arkadaşların gözlerine sağlık.
llllıPEACEıllll / Batu