Oyuna, Beyaz Köşk sunucusu yeni açıldığında başlamıştım. Hatta labirent bölgesi de o aralar açılmıştı. Oyunun havası çok farklı gelmişti. Özellikle müziklerine hayrandım. Hala büyük bir zevkle dinlerim.
Jandarma Ali'yi bulmak benim için de ölüm olmuştu. Hele bir de şarapçı vardı

(şimdi hal hatırını soran yok) geceleri onunla takılıyordum gündüzleri ise ne ala

Oyunda en çok komiğime giden ise Kitabe Görevi için sağlam bir savaşçı bulup peşine takılıp tren yapmaktı

hehe. hala aklıma geldikçe gülüyorum. İşin kötü tarafı kitabeye girdiğimizden savaşçının canı hızla azalıyor ve ben şifacı olmama rağmen korkudan adama can basamıyordum. can bastığım an tüm akrepler üzerime geliyor ve mort oluyordum. Zaten o görevden canlı çıkan pek olmuyordu. Kitabeye tıkla, öl ve görevi teslim et kombinasyonu her zaman geçerliydi
Bir ara eminönüde tepegöz etkinliği gelmişti. Aman allahım o ne? öldürmek imkansızdı. sanırım içinden çıkan bir eşyadan 1000 adet falan toplamak gerekiyordu ki 2-3 grup zor kesiyordu birini

Ama her zaman olduğu gibi türkün kafası üçkağıta çalışmıştı ve tepegözü peşine takıp çukura düşürmeyi başarmıştı

tepegöz çukura düşünce sana saldıramıyor ve tek başına alabiliyordun

hehe. Ama yapımcılar işi öğrenince bu açık kapatmışlardı
Silahların kritik değerleri hep rekor peşinde koşuyordu. forumda kritik 20 bin vurdum yazılarını görmek sıradan olmuştu. o zamanlar 39.seviye 20bin vurmak normalken, şimdi 49.seviye 5bin vurmak mucize oldu.
Sonra meteor bölgesi geldi. Klan savaşları arttı. Küfürler, kavgalar, tam bir kaos oluştu. Ama meteor'un ilk zamanları da çok eğlenceliydi. hele ki klan savaşında arz kalesinden tepegözleri geçip(canlı kalmayı başarabilirsek) yukarıdaki mağradan büyücüleri silahla öldürmek kadar zevkli bişey yoktu

Üstüne üstlük bir de durdurma atardık. Garibim kurbanlık koyun gibi kalıverirdi öylece. Türkün kafası yine bir üçkağıta çalışmıştı ve gözlüğü almak için yan çar açıp 3 PC (farklı oturum da oluyordu) açıp karizma gitmeden adam öldürmeyi keşfetti. aylarca zor toplanacak klan parası 2-3 günde cebine girer oldu

hehe. Tabii bir süre sonra bu açıkta kapatıldı. Ama gözlüğümü almıştım
Son bir üçkağıtlık daha anlatayım. Birgün bab-i aliye giderken ne göreyim millet yapışmış duvara kurt çekiyor

hehe . Millet öğrenince aylak aylak gezinmeyi bıraktı toplu olarak duvara dayanıp kurt çekmeye başlamıştı

hehe. Hatta sıra bekleyenler bile vardı
Kısacası eskiler çok güzeldi. 2 yıldır açmıyordum oyunu. şimdi bir bakayım dedim. Hiç zevki kalmamış artık. Oyun benim için bitmiş. Sadece arada bir nostalji yapıyorum

Eskiden başında sabahladığımız maden ocakları: Kriprazlar, civan çiçekleri vs. hepsi mazi olmuş. Hey gidi günler hey!