GEÇİT TAŞI
Eren o gün çok yorgundu, buz büyücülerine yaptıkları saldırı onu çok yormuştu. Kendini Lodos Kalesinin minderlerine bıraktı. O gün çok düşünceliydi, hayatını düşünmeye başladı bütün sevdikleri kayıp gitmişti annesini doğumunda kaybetmişti, babasını ise Antrepo’ya yapılan bir saldırıda kaybetmişti diğer akrabalarına ne olduğundan haberi bile yoktu belki bir yerlerde hala yaşıyorlardı. Eren çocukluk zamanlarında büyük bir savaşçı olmayı hayal etmişti, zaman geçti Eren büyümüştü Lodos Klanına her zaman bir sempati duymuştu bu yüzden Lodos Klanını seçti ve kendine bir söz verdi. Kıyamet hayatına asla yenilmeyecekti. Eren bunları düşünürken, o anda içeri Yasemin girdi ve Arzuhalci’ den haber getirdiğini Arzuhali’nin acilen onu görmesini istiyordu. Eren şaşırmıştı ve bir o kadar da korkmuştu. Arzuhalci daha önce onu hiç yanına çağırtmamıştı her zaman Eren onun yanına giderdi. Demek ki sorun büyük ve önemli olmalıydı…
Çınar altından içeri girdikten sonra içeridekilerin hatırını sorup hemen Arzuhalcinin yanına
Geçti, Arzuhalci bitkindi, düşünüyordu. Eren selam verdi fakat Arzuhalci duymadı sonradan irkildi ve normalden farklı olarak Eren’ in hatırını sormadan hemen konuya girdi.” Sana geçen gün verdiğim görevi hatırlıyor musun? Yeraltında fotoğrafını çektiğin o mavi taş
Bu fotoğrafı Işık’a gösterdim. Bu daha önce fare adamların elinde gördüğünü söyledi söylediğine göre büyük bir özenle bu taşı götürmüşler ben o taşı ve bunu nasıl aldıklarını araştırdım edindiğim bilgiler merak uyandırıcı ve bir o kadarda korkutucuydu. Bu taş kayıp
Antik Medeniyetlerin kutsal taşıymış ve ismi “ Geçit Taşı “ bu taş eski medeniyetler ile aramızda kapı oluşturup büyük bir orduyu buraya getirebilecek güçte ve bunu fare adamlara verenin Domuz ve ekibi olduğunu öğrendim anlaşılan Domuz fare adamlarla işbirliği içerisinde senden bunu Komutan’a anlatmanı ve önlem almanızı istiyorum. Sana inanır ve umarım bu sorunu hemen hallederiz. Şimdi git.”. Eren Arzuhalcinin anlattıklarını dinlerken büyük bir korku içini sardı. Arzuhalcinin yanından uzaklaşırken böyle bir iş ile kendisinin bile başa çıkabileceğinden şüpheliydi, pek çok iş başarmıştı fakat bu en zoru idi…
Eren Komutan’ın yanına vardığında ona konuyu bütün detayıyla anlattı. Komutan şaşkın bir şekilde Eren’i dinledi. Eren anlattıklarını bitirdikten sonra Komutan Eren’e “ Eren sen değerli bir neferimizsin fakat ben bu taşın böyle bir güce sahip olduğuna inanmıyorum olsa bile Domuz’un böyle bir iş yapacağını düşünmüyorum, fare adamlar böyle bir şey düşünecek kadar zeki değildirler sana yardımcı olamayacağım” dedi. Eren Komutan’ın cevabına şaşırdı. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi. Eren biçare halde sorununu İsmet Bey’e açmak için yola koyuldu.
Lodos Kalesi’ne vardığında İsmet Bey’e olayı anlattı. İsmet Bey;
“Eren sana güveniyorum saldırı gerçekleştireceğiz fakat ilk önce fare adamlara bir keşif ekibi göndermemiz gerekiyor “dedi. Eren rahatladı İstanbul’u belki de şimdiye kadar ki en büyük tehlikelerden birinden kurtaracaktı. İsmet Bey’e “ Efendim Ottoman Loncası olarak ( Eren, Mertcan, Ömer ve Hasan ) keşif görevini gerçekleştirmeye hazırız “dedi. Ottoman Loncası keşif için fare adam bölgesine geçtiler. Neyse ki fare adamlar henüz taşı kullanmamışlardı. Mertcan fare adamları incelerlerken birden Eren’e seslendi ve “ Şu Komutan değil mi? “dedi.
Eren şaşırarak Komutan olduğunu onayladı ve “Demek ki bunun için bana destek vermedi “dedi. Komutan onlara ihanet etmişti Eren bunun şaşkınlığını yaşarken tam o sırada Ömer yere düşüp bayıldı fare adamlar onları fark edip saldırıya geçmişlerdi bile Eren tam büyüsünü fırlatacağı sırada ağır bir darbe ile yere yıkıldı. Mertcan ve Hasan ‘ın şifa duaları işe yaramamıştı.
Eren gözlerini açtığında bağlıydı arkadaşları yanında yoktu karşısında Komutan, Domuz ve fare adamların lideri olduğu anlaşılan biri duruyordu. Komutan ona bakarak sırıttı ve “ Bu gün bana geldiğinde bu işi devam ettireceğini biliyordum iyi ki peşine adam takmışım.” dedi. Eren Komutan’a bunu niçin yaptığını sordu. Komutan;
“ Sen bunu anlayamazsın .” dedi. Eren “Arkadaşlarıma ne yaptın? “dedi. Komutan “ Merak etme yaşıyorlar ama görkemli ordumuzu çağırınca ne olacağını meçhul .” dedi ve güldü. Bir şey yapamayacağını anlayan Eren çaresizce beklemeye koyuldu.
Bir süre sonra dışarıdan çok yüksek bir şiddette çatışma sesleri gelmeye başladı. Eren bir nara sesiyle aniden irkildi. Bulunduğu odanın kapısı kırıldı gelenlerin Lodos kuvvetleri ve arkadaşları olduğunu gördü. İsmet Bey Eren’i çözdü konuşmaya fırsat bile bulamadan Eren asasını Hasan’dan aldı ve çatışmanın olduğu bölgeye doğru birlikte yöneldiler Fare adamların sayıca üstünlüğünü Eren hemen fark etmişti ama Lodos kuvvetlerinin azimli savaşı da göz ardı edilemezdi. Eren ve arkadaşları savaşmaya başladı. Eren büyüleriyle düşmanı inletiyordu, İsmet Bey ve Ömer kılıçlarıyla fare adamları ikiye ayırıyordu, Mertcan ve Hasan şifa dualarıyla Lodos Kuvvetlerine destek oluyordu. Düşmanlar yere yığılıyordu. O anda bir tabanca sesi duyuldu bu komutan’dı İsmet Bey’e ateş etmişti İsmet Bey yere yığıldı. Komutan
Kaçmaya çalışırken Ömer tarafından yere indirildi. Eren şaşkındı hemen İsmet Bey’in yanına koştu “ Komutan’ım dayanın” dedi. İsmet Bey “ Eren bu gün çok güzel bir iş çıkardın seni bu gün savaşırken izledim seni Lodos Klanı’nın yeni lideri ilen ediyorum herkes tarafından böyle bilinsin.” dedi ve gözleri yavaşça kapandı. Eren Komutan’ın cesedinden “ Geçit Taşını” aldı ve parçaladı. Savaş kazanılmıştı, bu büyük bir zaferdi. Eren Lodos askerlerinin sevinçlerini izledi ama bir yandan da içi buruktu verdiği kayıpları düşündü…
Eren savaştan sonra Lodos Kalesine gidip uzunca bir süre düşündü. Kıyamet hayatı yine sevdiği birini elinden almıştı. Babası yerine koyduğu İsmet Bey artık yoktu. Lonca arkadaşları yanına gelip onu tebrik etti ve acısı için teselli ettiler. Sabaha doğru Arzuhalci yanına geldi ve “Tebrik ederim Eren büyük bir zafer kazandın şu an yaşayan her insan hayatını sana borçlu “ dedi. İçinde bir ödül olduğunu söylediği torbayı bıraktıktan sonra gitti. Eren kendine verdiği sözü tekrar hatırladı ve güzel bir uykuyu hak ettiğini düşünerek derin bir uykuya daldı. Eren için kıyamet hayatında önemli görev daha bitmişti.
Eren AKGÜN
FAN ART Hikayem
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
FAN ART Hikayem
En son Nerull tarafından 17 Kas 2011 14:23 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Sebep: Yazı rengi daha anlaşılır bir renge çevrildi ;)
Sebep: Yazı rengi daha anlaşılır bir renge çevrildi ;)
Ottomanxölümsüz anısına
Re: FAN ART Hikayem
Okunmasın diye mi yazı rengini mavi yaptın ?
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
Re: FAN ART Hikayem
gokhan307 yazdı:Okunmasın diye mi yazı rengini mavi yaptın ?
Hayır , maviyi severim okuyamadıysan bir daha paylaşayım ?
Ottomanxölümsüz anısına
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
Re: FAN ART Hikayem
GEÇİT TAŞI
Eren o gün çok yorgundu, buz büyücülerine yaptıkları saldırı onu çok yormuştu. Kendini Lodos Kalesinin minderlerine bıraktı. O gün çok düşünceliydi, hayatını düşünmeye başladı bütün sevdikleri kayıp gitmişti annesini doğumunda kaybetmişti, babasını ise Antrepo’ya yapılan bir saldırıda kaybetmişti diğer akrabalarına ne olduğundan haberi bile yoktu belki bir yerlerde hala yaşıyorlardı. Eren çocukluk zamanlarında büyük bir savaşçı olmayı hayal etmişti, zaman geçti Eren büyümüştü Lodos Klanına her zaman bir sempati duymuştu bu yüzden Lodos Klanını seçti ve kendine bir söz verdi. Kıyamet hayatına asla yenilmeyecekti. Eren bunları düşünürken, o anda içeri Yasemin girdi ve Arzuhalci’ den haber getirdiğini Arzuhali’nin acilen onu görmesini istiyordu. Eren şaşırmıştı ve bir o kadar da korkmuştu. Arzuhalci daha önce onu hiç yanına çağırtmamıştı her zaman Eren onun yanına giderdi. Demek ki sorun büyük ve önemli olmalıydı…
Çınar altından içeri girdikten sonra içeridekilerin hatırını sorup hemen Arzuhalcinin yanına
Geçti, Arzuhalci bitkindi, düşünüyordu. Eren selam verdi fakat Arzuhalci duymadı sonradan irkildi ve normalden farklı olarak Eren’ in hatırını sormadan hemen konuya girdi.” Sana geçen gün verdiğim görevi hatırlıyor musun? Yeraltında fotoğrafını çektiğin o mavi taş
Bu fotoğrafı Işık’a gösterdim. Bu daha önce fare adamların elinde gördüğünü söyledi söylediğine göre büyük bir özenle bu taşı götürmüşler ben o taşı ve bunu nasıl aldıklarını araştırdım edindiğim bilgiler merak uyandırıcı ve bir o kadarda korkutucuydu. Bu taş kayıp
Antik Medeniyetlerin kutsal taşıymış ve ismi “ Geçit Taşı “ bu taş eski medeniyetler ile aramızda kapı oluşturup büyük bir orduyu buraya getirebilecek güçte ve bunu fare adamlara verenin Domuz ve ekibi olduğunu öğrendim anlaşılan Domuz fare adamlarla işbirliği içerisinde senden bunu Komutan’a anlatmanı ve önlem almanızı istiyorum. Sana inanır ve umarım bu sorunu hemen hallederiz. Şimdi git.”. Eren Arzuhalcinin anlattıklarını dinlerken büyük bir korku içini sardı. Arzuhalcinin yanından uzaklaşırken böyle bir iş ile kendisinin bile başa çıkabileceğinden şüpheliydi, pek çok iş başarmıştı fakat bu en zoru idi…
Eren Komutan’ın yanına vardığında ona konuyu bütün detayıyla anlattı. Komutan şaşkın bir şekilde Eren’i dinledi. Eren anlattıklarını bitirdikten sonra Komutan Eren’e “ Eren sen değerli bir neferimizsin fakat ben bu taşın böyle bir güce sahip olduğuna inanmıyorum olsa bile Domuz’un böyle bir iş yapacağını düşünmüyorum, fare adamlar böyle bir şey düşünecek kadar zeki değildirler sana yardımcı olamayacağım” dedi. Eren Komutan’ın cevabına şaşırdı. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi. Eren biçare halde sorununu İsmet Bey’e açmak için yola koyuldu.
Lodos Kalesi’ne vardığında İsmet Bey’e olayı anlattı. İsmet Bey;
“Eren sana güveniyorum saldırı gerçekleştireceğiz fakat ilk önce fare adamlara bir keşif ekibi göndermemiz gerekiyor “dedi. Eren rahatladı İstanbul’u belki de şimdiye kadar ki en büyük tehlikelerden birinden kurtaracaktı. İsmet Bey’e “ Efendim Ottoman Loncası olarak ( Eren, Mertcan, Ömer ve Hasan ) keşif görevini gerçekleştirmeye hazırız “dedi. Ottoman Loncası keşif için fare adam bölgesine geçtiler. Neyse ki fare adamlar henüz taşı kullanmamışlardı. Mertcan fare adamları incelerlerken birden Eren’e seslendi ve “ Şu Komutan değil mi? “dedi.
Eren şaşırarak Komutan olduğunu onayladı ve “Demek ki bunun için bana destek vermedi “dedi. Komutan onlara ihanet etmişti Eren bunun şaşkınlığını yaşarken tam o sırada Ömer yere düşüp bayıldı fare adamlar onları fark edip saldırıya geçmişlerdi bile Eren tam büyüsünü fırlatacağı sırada ağır bir darbe ile yere yıkıldı. Mertcan ve Hasan ‘ın şifa duaları işe yaramamıştı.
Eren gözlerini açtığında bağlıydı arkadaşları yanında yoktu karşısında Komutan, Domuz ve fare adamların lideri olduğu anlaşılan biri duruyordu. Komutan ona bakarak sırıttı ve “ Bu gün bana geldiğinde bu işi devam ettireceğini biliyordum iyi ki peşine adam takmışım.” dedi. Eren Komutan’a bunu niçin yaptığını sordu. Komutan;
“ Sen bunu anlayamazsın .” dedi. Eren “Arkadaşlarıma ne yaptın? “dedi. Komutan “ Merak etme yaşıyorlar ama görkemli ordumuzu çağırınca ne olacağını meçhul .” dedi ve güldü. Bir şey yapamayacağını anlayan Eren çaresizce beklemeye koyuldu.
Bir süre sonra dışarıdan çok yüksek bir şiddette çatışma sesleri gelmeye başladı. Eren bir nara sesiyle aniden irkildi. Bulunduğu odanın kapısı kırıldı gelenlerin Lodos kuvvetleri ve arkadaşları olduğunu gördü. İsmet Bey Eren’i çözdü konuşmaya fırsat bile bulamadan Eren asasını Hasan’dan aldı ve çatışmanın olduğu bölgeye doğru birlikte yöneldiler Fare adamların sayıca üstünlüğünü Eren hemen fark etmişti ama Lodos kuvvetlerinin azimli savaşı da göz ardı edilemezdi. Eren ve arkadaşları savaşmaya başladı. Eren büyüleriyle düşmanı inletiyordu, İsmet Bey ve Ömer kılıçlarıyla fare adamları ikiye ayırıyordu, Mertcan ve Hasan şifa dualarıyla Lodos Kuvvetlerine destek oluyordu. Düşmanlar yere yığılıyordu. O anda bir tabanca sesi duyuldu bu komutan’dı İsmet Bey’e ateş etmişti İsmet Bey yere yığıldı. Komutan
Kaçmaya çalışırken Ömer tarafından yere indirildi. Eren şaşkındı hemen İsmet Bey’in yanına koştu “ Komutan’ım dayanın” dedi. İsmet Bey “ Eren bu gün çok güzel bir iş çıkardın seni bu gün savaşırken izledim seni Lodos Klanı’nın yeni lideri ilen ediyorum herkes tarafından böyle bilinsin.” dedi ve gözleri yavaşça kapandı. Eren Komutan’ın cesedinden “ Geçit Taşını” aldı ve parçaladı. Savaş kazanılmıştı, bu büyük bir zaferdi. Eren Lodos askerlerinin sevinçlerini izledi ama bir yandan da içi buruktu verdiği kayıpları düşündü…
Eren savaştan sonra Lodos Kalesine gidip uzunca bir süre düşündü. Kıyamet hayatı yine sevdiği birini elinden almıştı. Babası yerine koyduğu İsmet Bey artık yoktu. Lonca arkadaşları yanına gelip onu tebrik etti ve acısı için teselli ettiler. Sabaha doğru Arzuhalci yanına geldi ve “Tebrik ederim Eren büyük bir zafer kazandın şu an yaşayan her insan hayatını sana borçlu “ dedi. İçinde bir ödül olduğunu söylediği torbayı bıraktıktan sonra gitti. Eren kendine verdiği sözü tekrar hatırladı ve güzel bir uykuyu hak ettiğini düşünerek derin bir uykuya daldı. Eren için kıyamet hayatında önemli görev daha bitmişti.
Eren o gün çok yorgundu, buz büyücülerine yaptıkları saldırı onu çok yormuştu. Kendini Lodos Kalesinin minderlerine bıraktı. O gün çok düşünceliydi, hayatını düşünmeye başladı bütün sevdikleri kayıp gitmişti annesini doğumunda kaybetmişti, babasını ise Antrepo’ya yapılan bir saldırıda kaybetmişti diğer akrabalarına ne olduğundan haberi bile yoktu belki bir yerlerde hala yaşıyorlardı. Eren çocukluk zamanlarında büyük bir savaşçı olmayı hayal etmişti, zaman geçti Eren büyümüştü Lodos Klanına her zaman bir sempati duymuştu bu yüzden Lodos Klanını seçti ve kendine bir söz verdi. Kıyamet hayatına asla yenilmeyecekti. Eren bunları düşünürken, o anda içeri Yasemin girdi ve Arzuhalci’ den haber getirdiğini Arzuhali’nin acilen onu görmesini istiyordu. Eren şaşırmıştı ve bir o kadar da korkmuştu. Arzuhalci daha önce onu hiç yanına çağırtmamıştı her zaman Eren onun yanına giderdi. Demek ki sorun büyük ve önemli olmalıydı…
Çınar altından içeri girdikten sonra içeridekilerin hatırını sorup hemen Arzuhalcinin yanına
Geçti, Arzuhalci bitkindi, düşünüyordu. Eren selam verdi fakat Arzuhalci duymadı sonradan irkildi ve normalden farklı olarak Eren’ in hatırını sormadan hemen konuya girdi.” Sana geçen gün verdiğim görevi hatırlıyor musun? Yeraltında fotoğrafını çektiğin o mavi taş
Bu fotoğrafı Işık’a gösterdim. Bu daha önce fare adamların elinde gördüğünü söyledi söylediğine göre büyük bir özenle bu taşı götürmüşler ben o taşı ve bunu nasıl aldıklarını araştırdım edindiğim bilgiler merak uyandırıcı ve bir o kadarda korkutucuydu. Bu taş kayıp
Antik Medeniyetlerin kutsal taşıymış ve ismi “ Geçit Taşı “ bu taş eski medeniyetler ile aramızda kapı oluşturup büyük bir orduyu buraya getirebilecek güçte ve bunu fare adamlara verenin Domuz ve ekibi olduğunu öğrendim anlaşılan Domuz fare adamlarla işbirliği içerisinde senden bunu Komutan’a anlatmanı ve önlem almanızı istiyorum. Sana inanır ve umarım bu sorunu hemen hallederiz. Şimdi git.”. Eren Arzuhalcinin anlattıklarını dinlerken büyük bir korku içini sardı. Arzuhalcinin yanından uzaklaşırken böyle bir iş ile kendisinin bile başa çıkabileceğinden şüpheliydi, pek çok iş başarmıştı fakat bu en zoru idi…
Eren Komutan’ın yanına vardığında ona konuyu bütün detayıyla anlattı. Komutan şaşkın bir şekilde Eren’i dinledi. Eren anlattıklarını bitirdikten sonra Komutan Eren’e “ Eren sen değerli bir neferimizsin fakat ben bu taşın böyle bir güce sahip olduğuna inanmıyorum olsa bile Domuz’un böyle bir iş yapacağını düşünmüyorum, fare adamlar böyle bir şey düşünecek kadar zeki değildirler sana yardımcı olamayacağım” dedi. Eren Komutan’ın cevabına şaşırdı. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi. Eren biçare halde sorununu İsmet Bey’e açmak için yola koyuldu.
Lodos Kalesi’ne vardığında İsmet Bey’e olayı anlattı. İsmet Bey;
“Eren sana güveniyorum saldırı gerçekleştireceğiz fakat ilk önce fare adamlara bir keşif ekibi göndermemiz gerekiyor “dedi. Eren rahatladı İstanbul’u belki de şimdiye kadar ki en büyük tehlikelerden birinden kurtaracaktı. İsmet Bey’e “ Efendim Ottoman Loncası olarak ( Eren, Mertcan, Ömer ve Hasan ) keşif görevini gerçekleştirmeye hazırız “dedi. Ottoman Loncası keşif için fare adam bölgesine geçtiler. Neyse ki fare adamlar henüz taşı kullanmamışlardı. Mertcan fare adamları incelerlerken birden Eren’e seslendi ve “ Şu Komutan değil mi? “dedi.
Eren şaşırarak Komutan olduğunu onayladı ve “Demek ki bunun için bana destek vermedi “dedi. Komutan onlara ihanet etmişti Eren bunun şaşkınlığını yaşarken tam o sırada Ömer yere düşüp bayıldı fare adamlar onları fark edip saldırıya geçmişlerdi bile Eren tam büyüsünü fırlatacağı sırada ağır bir darbe ile yere yıkıldı. Mertcan ve Hasan ‘ın şifa duaları işe yaramamıştı.
Eren gözlerini açtığında bağlıydı arkadaşları yanında yoktu karşısında Komutan, Domuz ve fare adamların lideri olduğu anlaşılan biri duruyordu. Komutan ona bakarak sırıttı ve “ Bu gün bana geldiğinde bu işi devam ettireceğini biliyordum iyi ki peşine adam takmışım.” dedi. Eren Komutan’a bunu niçin yaptığını sordu. Komutan;
“ Sen bunu anlayamazsın .” dedi. Eren “Arkadaşlarıma ne yaptın? “dedi. Komutan “ Merak etme yaşıyorlar ama görkemli ordumuzu çağırınca ne olacağını meçhul .” dedi ve güldü. Bir şey yapamayacağını anlayan Eren çaresizce beklemeye koyuldu.
Bir süre sonra dışarıdan çok yüksek bir şiddette çatışma sesleri gelmeye başladı. Eren bir nara sesiyle aniden irkildi. Bulunduğu odanın kapısı kırıldı gelenlerin Lodos kuvvetleri ve arkadaşları olduğunu gördü. İsmet Bey Eren’i çözdü konuşmaya fırsat bile bulamadan Eren asasını Hasan’dan aldı ve çatışmanın olduğu bölgeye doğru birlikte yöneldiler Fare adamların sayıca üstünlüğünü Eren hemen fark etmişti ama Lodos kuvvetlerinin azimli savaşı da göz ardı edilemezdi. Eren ve arkadaşları savaşmaya başladı. Eren büyüleriyle düşmanı inletiyordu, İsmet Bey ve Ömer kılıçlarıyla fare adamları ikiye ayırıyordu, Mertcan ve Hasan şifa dualarıyla Lodos Kuvvetlerine destek oluyordu. Düşmanlar yere yığılıyordu. O anda bir tabanca sesi duyuldu bu komutan’dı İsmet Bey’e ateş etmişti İsmet Bey yere yığıldı. Komutan
Kaçmaya çalışırken Ömer tarafından yere indirildi. Eren şaşkındı hemen İsmet Bey’in yanına koştu “ Komutan’ım dayanın” dedi. İsmet Bey “ Eren bu gün çok güzel bir iş çıkardın seni bu gün savaşırken izledim seni Lodos Klanı’nın yeni lideri ilen ediyorum herkes tarafından böyle bilinsin.” dedi ve gözleri yavaşça kapandı. Eren Komutan’ın cesedinden “ Geçit Taşını” aldı ve parçaladı. Savaş kazanılmıştı, bu büyük bir zaferdi. Eren Lodos askerlerinin sevinçlerini izledi ama bir yandan da içi buruktu verdiği kayıpları düşündü…
Eren savaştan sonra Lodos Kalesine gidip uzunca bir süre düşündü. Kıyamet hayatı yine sevdiği birini elinden almıştı. Babası yerine koyduğu İsmet Bey artık yoktu. Lonca arkadaşları yanına gelip onu tebrik etti ve acısı için teselli ettiler. Sabaha doğru Arzuhalci yanına geldi ve “Tebrik ederim Eren büyük bir zafer kazandın şu an yaşayan her insan hayatını sana borçlu “ dedi. İçinde bir ödül olduğunu söylediği torbayı bıraktıktan sonra gitti. Eren kendine verdiği sözü tekrar hatırladı ve güzel bir uykuyu hak ettiğini düşünerek derin bir uykuya daldı. Eren için kıyamet hayatında önemli görev daha bitmişti.
Ottomanxölümsüz anısına
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
Re: FAN ART Hikayem
Uğraştığın şeye bak .
Bana göre güzel değildi.
Bana göre güzel değildi.
Vindemiatrix : [(^)Ecel Getiren]
Kastilya : (Şifacı)(49)
-----------------------------------------------------------------------
Sıkıntı yok ! // FrKncL
Kastilya : (Şifacı)(49)
-----------------------------------------------------------------------
Sıkıntı yok ! // FrKncL
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
Re: FAN ART Hikayem
Frkncl yazdı:Uğraştığın şeye bak .![]()
Bana göre güzel değildi.
Peki bunu nedenleriyle açıklarsan sevinirim kendimi geliştirmek için istiyorum bunu.
Ottomanxölümsüz anısına
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
- Comader
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 361
- Kayıt: 07 Ağu 2010 21:00
- Sunucu: Beyaz Köşk
- Klan: Arzın Çocukları
Re: FAN ART Hikayem
Eleştirdiğim her noktayı tek tek ele alıp anlatırdım,ama açıkçası üşeniyorum bu yüzden birkaç cümle ile derdimi anlatmaya çalışacağım.
Yazdığın hikaye bir resim olsaydı sadece 3 renk kullanılarak yapılmış bir manzara resmi olurdu.
Yazdığın hikaye bir film olsaydı,çizgi film olurdu.
Hikayenin konusu Eren'in bir görevi.Aslında sayısız neferin sayısız görevinden birisini işlemişsin güzel ama kurgu zayıf kaldığı için oyundaki sıradan görevlerden biri gibi olmuş.Temel olarak bunun üzerinde çalışırsan,ve yazmaya devam edersen gün geçtikçe çok daha iyi eserler ortaya çıkaracaksın buna eminim.Sakın ''insanlar yazdıklarımı beğenmiyor'' diye umutsuzluğa düşme,yazmaya devam
Ha ufak ama önemli bir ipucu vereyim sana.Hikayeyi bitirip gözden geçirdiğinde çok güzel geliyorsa,muhtemelen öyle değildir.Tekrar ve tekrar incele.
Yazdığın hikaye bir resim olsaydı sadece 3 renk kullanılarak yapılmış bir manzara resmi olurdu.
Yazdığın hikaye bir film olsaydı,çizgi film olurdu.
Hikayenin konusu Eren'in bir görevi.Aslında sayısız neferin sayısız görevinden birisini işlemişsin güzel ama kurgu zayıf kaldığı için oyundaki sıradan görevlerden biri gibi olmuş.Temel olarak bunun üzerinde çalışırsan,ve yazmaya devam edersen gün geçtikçe çok daha iyi eserler ortaya çıkaracaksın buna eminim.Sakın ''insanlar yazdıklarımı beğenmiyor'' diye umutsuzluğa düşme,yazmaya devam
Ha ufak ama önemli bir ipucu vereyim sana.Hikayeyi bitirip gözden geçirdiğinde çok güzel geliyorsa,muhtemelen öyle değildir.Tekrar ve tekrar incele.
Eski nickim, LoSTxGENCASKER
Yeni nickim, BericDondarrion
Düşsel Eserler Kısa Hikaye Birincisi
Fan Art 2011 Kısa Hikaye İkincisi
''Hikayede sen de yerini al '' Kazananı
Yeni nickim, BericDondarrion
Düşsel Eserler Kısa Hikaye Birincisi
Fan Art 2011 Kısa Hikaye İkincisi
''Hikayede sen de yerini al '' Kazananı
- efsaneottoman
- İstihbarat Üyesi
- Mesajlar: 1551
- Kayıt: 04 Ara 2009 18:32
- Sunucu: Meran
- Klan: Lodos
- Lonca: Zaman
Re: FAN ART Hikayem
Comader yazdı:Eleştirdiğim her noktayı tek tek ele alıp anlatırdım,ama açıkçası üşeniyorum bu yüzden birkaç cümle ile derdimi anlatmaya çalışacağım.
Yazdığın hikaye bir resim olsaydı sadece 3 renk kullanılarak yapılmış bir manzara resmi olurdu.
Yazdığın hikaye bir film olsaydı,çizgi film olurdu.
Hikayenin konusu Eren'in bir görevi.Aslında sayısız neferin sayısız görevinden birisini işlemişsin güzel ama kurgu zayıf kaldığı için oyundaki sıradan görevlerden biri gibi olmuş.Temel olarak bunun üzerinde çalışırsan,ve yazmaya devam edersen gün geçtikçe çok daha iyi eserler ortaya çıkaracaksın buna eminim.Sakın ''insanlar yazdıklarımı beğenmiyor'' diye umutsuzluğa düşme,yazmaya devam
Ha ufak ama önemli bir ipucu vereyim sana.Hikayeyi bitirip gözden geçirdiğinde çok güzel geliyorsa,muhtemelen öyle değildir.Tekrar ve tekrar incele.
Yorum için teşekkürler böyle bir şey bekliyordum eleştiri yıkıcı değil yapıcıdır.Doğruyu söylemek gerekirse bu yazdığım ilk hikayem ortalama 2 saat içerisinde yazdım. Tekrar teşekkürler.
Ottomanxölümsüz anısına