Role play game yani rol yapma oyunudur. Birçok kişi İKV tarzı online rol yapma oyunları oynamaktadır.
Ancak hiçbir oyuncuda rol yapma bilinci/kavramı yoktur. Tüm oyuncular da biliyor ki İKV "DEVASA ROL YAPMA OYUNUDUR".
NEDİR BU ROL YAPMA KAVRAMI ?
Oyuncuların oyundaki atmosfere, tarihteki izleri taşıyarak tıpkı günlük hayattaki gibi davranmalıdır.
Nasıl bir iş yaparken o işe bir ciddiyetle yapıyorsanız, oyunda yaptığınız her hareket, her davranışın bir anlamı
bir ciddiyeti olmalıdır. Bu ciddiyet en azından post apocalypse gibi bir senaryo izleyen İKV için geçerlidir.
DÜŞÜNÜN !
Meteoru atlattınız, kıyamet vaktindesiniz, binlerce yaratık öldürüp kanlarıyla banyo yapmış vaziyettesiniz. Etraftan sadece siz onlardan farklı düşünüyorsunuz
diye onlarca klan mensubu üzerinize doğru sizin işinizi bitirmek için yavaş ve sessiz adımlarla yaklaşıyor.
Aklınızdan iki seçenek geçebilir;
1-Savaşçı iseniz kılıcınızı kınından çıkardınız, büyücü iseniz üzerinize yaklaşan düşmanlara karşı avucunuzun içinde
buz oku oluşturmaya başlıyorsunuz, şifacı iseniz bedeninizdeki yaraları tekrar iyileştirip çarpışmaya hazırsınız...
2-Üzerinize bu kadar düşman gelirken onlarla savaşıp burada ölmektense, buradan kaçın ki düşmanınızla
bir kez daha çarpışma fırsatınız olsun...
Ancak o da ne ? Rpg kavramını bilmiyorsam ne olur ? Üzerinize düşman klan mensupları yaklaşmakta. Çevreni sarmışlar.
Hemen şöyle bir şey dersin : "Kardeş dur vurma maden topluyorum ben." Düşman seni dinlemez tek hamleyle seni oraya
yığar. Arkasından hemen : "Lan vurma diyoz vurma anlamıyon mu ?"... Lan mı ? E hani kıyamet vaktindeydin, binlerce yaratık öldürdün,
o kadar kirli savaş görmüştün... Üstelik yerde ölü vaziyette yatıyorsun, nasıl konuşabiliyorsun ? Oyunun o kadar atmosferini bozdun işte.
Sadece bu yazdıklarımı okuyarak rpg kavramını basit bir taslak halinde anlayabilirsiniz. Ancak anlatacak şoy var daha.
ROL YAPMAYA GİRİŞ
İlk başta dedim ya oyunun bir ciddiyeti var. Sadece oyun için değil sizin için de geçerli.Ciddi bir kişiliğe
sahip olduğunuzu düşünüyorsanız yaptığınız hemen hemen yaptığınız her olay, her konuşma rol yapmaya zaten yakındır.
Rol yapma kavramını da öğrendiğiniz zaman ise oyundan bir hayli keyif alırsınız.Oyunda rol yapmanız için aslında
üç tane unsur vardır;
1-Konuşmalarınız
2-Hareketleriniz
3-Kişiliğiniz
Önce birinci maddeye bakalım.
RPG'DE KONUŞMA SANATI
Az önce dedik. Savaşın ortasında "Lan" dediniz tüm heyecanım kaçtı. "Lan" diyen kişiden soğudum resmen.
Sen o kadar savaş yap, düşman öldür. Onurlu bir şekilde ölemediniz diye "Lan" de. Olmadı işte. Konuşmalarınız
oyunun atmosferine göre olmalıdır. Siz daha önce çok şey görmüş geçirmiş kişisiniz çünkü. Basit olarak
oyunun rol yapma kavramı içerisinde iki düşman klan üyesinin savaşmadan önceki konuşmalarına bakalım:
Yakup Bey: Sen! Lodos Sürüngeni! Olduğun yerde kal.
Bahtiyar Efendi: Sana da selamlar olsun Arzın Çocukları.
Yakup Bey: Arzın Çocukları'nın adını o pis ağzına alamazsın !
Bahtiyar Efendi: Son görüşmemizden beri bacağındaki yara iyileşmiş gibi görünüyor. Keşke kılıcımı iki
bacağına geçirip tıpkı bir domuz gibi seni yeraltının girişine assaydım.
Yakup Bey: Kelleni asamın ucuna oturtup Eminönü sahiline asacağım.
Ve savaşırlar...
Şimdi de iki düşman klan üyesinin savaşmadan önceki konuşmalarını rol yapma kavramını bilmeyen, yani
şu an oyunda oynayanların konuşmalarına bakalım:
IIxGeOnoSisxII : Gel lan buraya(Babacan büyücü olduğundan kaçıp uzaktan saldırmaktadır)
Babacan : Senden korkan kim oğlum
IIxGeOnoSisxII : Gel görecen şimdi korkmayı
Babacan : Geber (IIxGeOnoSisxII ölmüştür)
IIxGeOnoSisxII : Şer**siz...
Evet... Düşünceleriniz ? Hangi konuşmalar gerşçekleşince oyundan daha çok zevk alırsınız ? İkinci konuşmaya göre Babacan gıcık bir kişilik olmuş oldu. IIxGeOnoSisxII ise oyunu bir kenara bırakıp
resmen ana baba sövüp oyun oynadığını bile unuttu. Ee bu durumda sizce hangi konuşmaları yapmak daha uygun ?
Şimdi ise iki dostun rol yapma kavramına göre konuşmalarına bakalım:
Bahtiyar Efendi: Selam olsun sana Yakup Bey !
Yakup Bey: Sana da selam olsun Bahtiyar Efendi.
Bahtiyar Efendi: Nereye gitmektesin ?
Yakup Bey: Elif haber yollamış. Kurt adamlar tekrar üremekteymiş. Yani kısacası kurt adamlar biraz acıkmış.
Ben de diyorum ki biraz buz okumun tadına baksınlar.
Bahtiyar Efendi: Eğer yardıma ihtiyacın olursa haber sal bana. Belki biraz da benim kılıcımın tadına bakarlar.
Yakup Bey: Yardımın için sağol dostum. Çaresizliğe kapıldığım an yardımını beklemekteyim...
Bahtiyar Efendi: Yolun açık olsun.
Ve şimdi rol yapma kavramını bilmeyen bizim İKV oyuncularının konuşmalarına bakalım:
IIxGeOnoSisxII : Babacan görev var la bi el atsana
Babacan : Ne görevi ? İşim var ama bakarız.
IIxGeOnoSisxII : 20 adet kurt adam kesilecek.
Babacan : Haa tamam o zaman..Dur ben kesip geleyim. Grup at bana.
IIxGeOnoSisxII : Kralsın haaa
Babacan : Kralım tabi
IIxGeOnoSisxII : La haberleri duydun mu yeni bir pc oyunu çıkmış
Babacan : neymiş oyun ?........
Gibi uzar gider. Şimdi tekrar düşünün. Hangi konuşmadan daha çok zevk aldınız ? İlk konuşmada ki gibi konuşursanız, hem saygı görürsünüz hem de
saygı gösterdiğiniz kadar saygı alırsınız. Üzerinizde ki efsunlardı bilmem ne felan kimin umurunda artık ? Adam sana saygı gösteriyor.
Şimdi ikinci unsurumuz olan role yapmada hareketlerin önemine bakalım.
SAĞ KOLUM SOL OMZUNA !
Rol yapmada ikinci önemli unsurumuz ise hareketlerdir. Günlük hayatta konuşmadan yaptığımız bazı hareketler çok
ciddi anlamlar taşıyabiliyor. Örneğin gece eve geç geldiniz. Babanız karşınıza dikildi, hiç konuşmadan kaşlarını çattı.
Eminim babanınızın ne demek istediğini çok iyi anlamışsınızdır. Bir kız size gülümseyerek bakmakta.
Bunun ne anlama geldiğini çok iyi anladınız. En başta dedik ki rol yapma günlük hayatta ki gibi davranmaktır.
Peki ya oyunda nasıl gülecez ? Nasıl kaşlarımızı çatıcaz ? Veya bir hareketimizi, görünüşümüzü nasıl belli edecez ?
Bunun cevabı çok basit. Oyunda bulunan rol yapma kanalıyla. Zaten İKV Ekibi, İKV'nin bir rol yapma
oyunu olduğundan dolayı bu kanalı eklemişler ve birkaç hareket eklemişlerdir. Mesela şarap içme, el sallama,
veya nah çekme gibi hareketler. Bunların oyunda animasyonları var. /elsalla yazdığınızda el sallıyor, /ic yazdığınızda şarap içiyor.
Peki ya gülümseme veya kaş çatmanın yoksa ne yapacağız ? Hiçbirşey yapamayız. Rol yapma zaten hayal gücünüzü
kullanmaktır. Bunların animasyonlarının olmasına gerek yok. Rol yapma hayal gücünden ibarettir, oyundan zevk almak içindir.
Şimdi örneklere bakalım:
Bahtiyar Efendi yerdeki ölü adama doğru eğilir.
Bahtiyar Efendi 'nin kılıcı kanla kaplıdır.
Bahtiyar Efendi kılıcını ölü adamın kıyafetine sürterek siler.
Bahtiyar Efendi yavaşça ayağa kalkıp kılıcını kınına yerleştirir.
Diğer örnek:
Bahtiyar Efendi kaşlarını çatmıştır.
Bahtiyar Efendi: Arzın Çocukları ile bir antlaşma yapmıştık. Daha fazla kan dökülmeyecekti. Onlardan birini öldürdüğün için şimdi daha fazla kan dökülecek.
Yakup Bey: Ama...
Bahtiyar Efendi: Suss !
Bahtiyar Efendi 'nin sesi kısılarak...
Bahtiyar Efendi: Konuşma.
Bahtiyar Efendi işaret ve orta parmağını alnına doğru götürüp gözlerini kapatır.
Bahtiyar Efendi arkasını döner ve kollarını arkada birleştirir.
Bahtiyar Efendi: Şimdi iki seçeneğin var. Ya Arzın Çocuklarına gidip kendini onlara teslim edersin. Ya da hemen burada infaz edilirsin.Karar senin...
Yakup Bey başını öne doğru eğer.
Yakup Bey iki dizinin üzerine çöker.
Bahtiyar Efendi bağırarak...
Bahtiyar Efendi: Ebâbil ! Baltayı getirin...
Evet örnekelere bakarsak ikisinin de gerçekleşmesi zevkli öyle değil mi ? Söylenenler, yazılanları gözünüzün önünde nasıl gerçekleştiğini hayal
edebiliyorsunuz sanırım.
ROL YAPMAK İÇİN BİR KİŞİLİĞE SAHİP OLMALISINIZ
Burada kişilikten kastettiğim bir ruh hali. Sinirli, sakin, esprili, saldırgan veya sevecen gibi. Oyundaki kişiliğiniz doğal olarak rol yapmada konuşmanızı ve hareketlerinizi etkileyeceğinden kişiliğiniz oyunda en önemli nokta diyebiliriz.Ancak karakterinizin kişiliğini
oyunun atmosferine göre belirleyin. Normalde kendi kişiliğinizi karaktere aktarırsanız ortaya vasat bir rol çıkabilir. Sevdiğiniz kızla tartışır
tartışmaz oyunu açtınız ve sinirinizden sağa sola saldırıyorsunuz. Olamaz! Sevdiğiniz kızla barıştınız, mutlusunuz, hemen gelip oyunu açtınız ve etrafa
ufak tefek de olsa para saçıyorsunuz. Olamaz ! Az önce dedim ya karakterinizin kişiliği oyuna göre, oyunun atmosferine göre olmalı.
Gerçek hayatta yaşadığınız olaylarla oyundaki olayları karıştıramazsınız.
Örneklere bakalım.
(Bahtiyar Efendi sakin ve bilge bir adam rolüne bürünmüştür.)
Yakup Bey: Hadi daha ne duruyoruz. Hemen hazır ol ! Gidip boğazlarını keselim.
Bahtiyar Efendi yavaşça gözlerini açarak...
Bahtiyar Efendi: Sabırlı olmalısın Yakup Bey. Acelecilik sana bir şey kazandırmaz. Gidip onlarla çarpışacaz. Ama şimdi değil.
Yakup Bey: Destek ekip gelene kadar hem onları oyalamış oluruz.
Bahtiyar Efendi: Destek ekibin tam olarak ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Ayrıca düşmanımızın sayısını da bilmiyoruz. Otuz kişi ile savaşmaya gidip yüz kişi ile karşılaşmak aptallık olur.
Yakup Bey: E peki ne yapacağız ?
Bahtiyar Efendi: Sabır dedim ya. Sabredecez. Zihnini arındır ki sakinleşesin.
Yakup Bey: Saçmalık bu ! Biz gidiyoruz, ister gel yardım et, ister burada kalıp desteğinbeş gün sonra gelmesini bekle. Tabi o zaman seni tek başına bulup öldürmezlerse.
Bahtiyar Efendi başını iki yana sallar.
Şimdi kendi karakteriniz için bir kişilik seçin ve oyuna o şekilde devam edin. Ancak kişiliğinizi seçerken seçtiğiniz kişiliğin bir avantajı olduğu gibi dezavantajı olduğunu da unutmayın.