İksir kopegın olsun sen yeterrkı kes alpxtengiz yazdı:Yusufffff HAani KArdeştik hani dostuk hani bölgeden menkşe dilenecektirStaffers yazdı:Selamun aleyküm hayırlı günler,
Aranızda bazıları biliyordur ki büyücüme Ejder Asa üretiyorum,madenler tamamlandı sayılır materyallerden kadim pençe ve liderlik sembolü eksik, en yakın zamanda lonca ile Kadim Hidra ve Solucan etkinliği yapabilirmiyiz?![]()
![]()
La ne arabuldun onları h.o kardeşim
kadimi keserim ben ama bana Armit vahşi iksri blun
5 10 tane istediniz kadar keselim
![]()
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
bana dedilerki ağustosa kadar ismini değiştir bunu deyipte atmak kolay ufak ufak sorunları büyütüp bana çok büyük zararlara mal oldu ya 20 tl AFEDERSİNİZ!(keriz gibi) verip ismimi değiştiricekmişim yada yeni akrakter açacakmışım bu konu hakkında söyleyeceğim şey o kadar paraynız varsa siz değiştirin biz öğrenciyiz günde 1 tl den az harcaak zorundayım sonuçta okula para biriktiriyorum ben de huso da 20 tl yi ağustosa kadar birktirmemiz imkansız ki zaten son anda kurtulduk internetimiz kapatılacaktı ne olur bırakın ayda 5er tl biz vereceğiz dedik öle kapatmadılar şimdi isim değiştirmek için 20 tl verirsek delirirler lütfen durumumuzu anlayın
Birincisi sana kimse illa isim değiştir deyip süre koymaz, sen yeni çar açmam dedi isen olan çarının adını değiştirmek zorundasın.
Bana özelden yazdığın mesajda ve buraya yazdıkların senin için özrü kabahatinden büyük dedirtir.Sen loncadan hiç kimse ile arkadaşlık kurmadan, kimse ile yardım isteyecek samimi bir muhabbet etmeden, sana item verilmiyor, sana yardım edilmiyor diye sürekli birilerini suçluyorsun. Loncaya gelene arkadaşları, müsait oldukları zaman yardım eder. Yani önce loncadaki diğer üyeler ile arkadaş olunur. Yönetim kurulunda görevli olanlara rast gele suçlamalar yapıp tavır yapmak yeni gelenin değil hiç bir üyenin yapacağı şey değildir.
Geldiğinizden beri yaşanan ortam aklıma şu soruyu getirdi. Acaba sizin adınız gerçekten rıza ve hüseyin mi ? Yoksa..
Birincisi sana kimse illa isim değiştir deyip süre koymaz, sen yeni çar açmam dedi isen olan çarının adını değiştirmek zorundasın.
Bana özelden yazdığın mesajda ve buraya yazdıkların senin için özrü kabahatinden büyük dedirtir.Sen loncadan hiç kimse ile arkadaşlık kurmadan, kimse ile yardım isteyecek samimi bir muhabbet etmeden, sana item verilmiyor, sana yardım edilmiyor diye sürekli birilerini suçluyorsun. Loncaya gelene arkadaşları, müsait oldukları zaman yardım eder. Yani önce loncadaki diğer üyeler ile arkadaş olunur. Yönetim kurulunda görevli olanlara rast gele suçlamalar yapıp tavır yapmak yeni gelenin değil hiç bir üyenin yapacağı şey değildir.
Geldiğinizden beri yaşanan ortam aklıma şu soruyu getirdi. Acaba sizin adınız gerçekten rıza ve hüseyin mi ? Yoksa..


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
3 Temmuz Tarihte Bugün
Olaylar
1243 - Kösedağ Savaşı
1462 - Midilli adası Osmanlılar tarafından alındı.
1928 - Londra'da ilk renkli televizyon yayını gerçekleşti.
1932 - Türkiye ile Fransa arasında Antakya’da askeri antlaşma imzalandı. Antlaşma uyarınca Türk askeri birlikleri 5 Temmuz’da Hatay’a girdi.
1938 - Buharlı tren hız rekoru İngiltere'de kırıldı: 203 km/saat.
1939 - Liman işletmeleri Türkiye Cumhuriyeti Devlet Denizyolları'na bağlandı.
1962 - Cezayir bağımsızlığını kazandı.
1976 - İsrail komandoları düzenledikleri bir operasyonla, kaçırıldıktan sonra Uganda'nın Entebbe havaalanında bekletilen bir uçaktaki 105 rehineyi kurtardılar.
1988 - İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı.
1988 - Bir Amerika Birleşik Devletleri savaş gemisinin açtığı ateş sonucu İran havayollarına ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi öldü.
2006 - 2004 XP14 adlı asteroid, Dünya'nın 432.308 km yakınından geçti.
Olaylar
1243 - Kösedağ Savaşı
1462 - Midilli adası Osmanlılar tarafından alındı.
1928 - Londra'da ilk renkli televizyon yayını gerçekleşti.
1932 - Türkiye ile Fransa arasında Antakya’da askeri antlaşma imzalandı. Antlaşma uyarınca Türk askeri birlikleri 5 Temmuz’da Hatay’a girdi.
1938 - Buharlı tren hız rekoru İngiltere'de kırıldı: 203 km/saat.
1939 - Liman işletmeleri Türkiye Cumhuriyeti Devlet Denizyolları'na bağlandı.
1962 - Cezayir bağımsızlığını kazandı.
1976 - İsrail komandoları düzenledikleri bir operasyonla, kaçırıldıktan sonra Uganda'nın Entebbe havaalanında bekletilen bir uçaktaki 105 rehineyi kurtardılar.
1988 - İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı.
1988 - Bir Amerika Birleşik Devletleri savaş gemisinin açtığı ateş sonucu İran havayollarına ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi öldü.
2006 - 2004 XP14 adlı asteroid, Dünya'nın 432.308 km yakınından geçti.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
KÖSEDAĞ SAVAŞI
Kösedağ Muharebesi, Anadolu Selçuklularının, Moğollara yenilmesiyle sonuçlanan ve 3 Temmuz 1243 tarihinde meydana gelen savaş. Türk-İslâm tarihinde, önemli bir dönüm noktası teşkil eden bu savaş, Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılma sürecine girmesine sebep olmuştur.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlü hükümdarı Alâeddin Keykubad’dan Moğollar çekiniyorlar, bu sebeple Anadolu’ya saldıramıyorlardı. Alâeddin Keykubad’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında cesaretlendiler. Anadolu içlerine doğru seferler düzenlemek için, İran’daki Moğol orduları başkumandanlığına Baycu Noyan getirildi. Kafkasya’daki Gürcü ve Ermeni kuvvetlerinden de yardım alan Baycu Noyan, Anadolu Selçukluları üzerine saldırmak üzere fırsat kolladı. Baba İshak İsyanından ve Gıyâseddin Keyhüsrev’in tecrübesizliğinden faydalanarak, 1242 senesinde Erzurum’a saldırdı. Korkunç zulümler ve katliamlar yaparak, Müslümanların mallarını yağmalattı. Bu haberi alan genç ve tecrübesiz Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev 80,000 kişilik ordusuyla Sivas’ta ordugah kurup beklemeye başladı. Sultanın Sivas'ta olduğunu haber alan Baycu Noyan, buraya hareket etti.
Moğol askerlerinin Sivas’a hareket ettiklerini haber alan Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, kumandanlarıyla istişare etti. Tecrübeli kumandanlar sultana silah ve erzakla dolu olan Sivas’ta kalmasını burada tertibat alıp, yorgun düşen Moğollara karşı harp edilmesini söylediler. Devletin ileri kademesinde bulunan, fakat tecrübesiz ve harpten anlamayan bazı kimselerin teşvik ve tahriklerine kapılan genç sultan harekete geçti. Sivas’ın seksen kilometre kadar doğusunda bulunan Kösedağ mevkiinde suyu ve otlağı bol olan bir yeri seçerek ordugah kurdu. Burası askerî bakımdan müdafaası kolay, Moğolların tecavüzüne imkan vermeyen bir araziydi.
Dağ geçitleri tutulmuş, düşmanın gelmesi bekleniyordu. Ne yazık ki, sultan yine tecrübesiz kimselerin teşvik ve tahrikiyle müstahkem mevkileri bırakarak düşmanın karşılanmasını emretti. Galib geleceğinden emin bir halde tedbire bile lüzûm görmeden ilerleyen genç sultan az sonra Moğol ordusuyla karşılaştı. İlk başta geri çekilen Moğol kuvvetleri dönüş yaparak, Selçuklu öncü kuvvetlerini bozguna uğrattılar. Hiç harp görmemiş tecrübesiz sultan, öncü kuvvetlerinin bozguna uğradığını duyunca ordunun tamamen yenildiğini sandı. Düşman eline geçmemek için otağını ve hazinelerini harp meydanında bırakıp Tokat’a oradan da Konya’ya doğru kaçmaya başladı. Sultanın harp meydanından kaçtığını henüz duymayan Selçuklu askerleri akşamın geç vakitlerine kadar düşmanla çarpışmaya devam ettiler. Sultanın harp meydanını terk ettiğini öğrenince onlar da çadırlarını bırakarak firar ettiler. Ertesi sabah çadırlarda bir hareket görmeyen Moğollar, bunun bir harp hîlesi olduğunu zannederek çadırlara iki gün yanaşmadılar. 3 Temmuz 1243 (H.14 Muharrem 641) tarihinde korka korka çadırlara girdiler. Küçük bir çarpışma ile harp bitti. Seksen bin kişilik Selçuklu ordusu utanç verici bir mağlûbiyete uğradı. Selçuklu toprakları Moğol işgal ve zulmüne uğradı. Erzincan, Sivas ve Kayseri’yi yağmalayan Moğollar pekçok Müslümanı şehid ettiler.
Kösedağ mağlûbiyetinde sultanı ikna edemeyen güngörmüş vezir Mühezzibüddin Ali, Konya’ya gitmeyip Amasya’ya geldi. Moğol kumandanı Baycu Noyan’la görüşme yoluna gitti. Bazı hususları anlatıp, pekçok hediyeler vererek daha fazla gitmemesini tavsiye etti. Bir müddet Anadolu’nun işgalini durdurup geri dönmeleri Mühezzibüddin Ali’nin gayretleri sebebiyle oldu. Yapılan sulh antlaşmasıyla Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul ettiler.
Türk tarihinde benzeri görülmemiş olan Kösedağ Bozgunu, genç ve savaş tecrübesi olmayan Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in fevrî hareketleri neticesinde ortaya çıkmıştır. Daha önce Anadolu’ya girmeye cesaret edemeyen Moğollar, Kösedağ Bozgunundan sonra Anadolu’yu kolayca istila etmişler, şehirleri yağmalayıp, Müslüman halkı sivil-asker, kadın-çocuk demeden katletmişlerdir. Bu mağlûbiyet neticesinde Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul etmişler, iki yüz yıllık Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılış süreci başlamıştır.
Kösedağ Muharebesi, Anadolu Selçuklularının, Moğollara yenilmesiyle sonuçlanan ve 3 Temmuz 1243 tarihinde meydana gelen savaş. Türk-İslâm tarihinde, önemli bir dönüm noktası teşkil eden bu savaş, Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılma sürecine girmesine sebep olmuştur.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlü hükümdarı Alâeddin Keykubad’dan Moğollar çekiniyorlar, bu sebeple Anadolu’ya saldıramıyorlardı. Alâeddin Keykubad’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında cesaretlendiler. Anadolu içlerine doğru seferler düzenlemek için, İran’daki Moğol orduları başkumandanlığına Baycu Noyan getirildi. Kafkasya’daki Gürcü ve Ermeni kuvvetlerinden de yardım alan Baycu Noyan, Anadolu Selçukluları üzerine saldırmak üzere fırsat kolladı. Baba İshak İsyanından ve Gıyâseddin Keyhüsrev’in tecrübesizliğinden faydalanarak, 1242 senesinde Erzurum’a saldırdı. Korkunç zulümler ve katliamlar yaparak, Müslümanların mallarını yağmalattı. Bu haberi alan genç ve tecrübesiz Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev 80,000 kişilik ordusuyla Sivas’ta ordugah kurup beklemeye başladı. Sultanın Sivas'ta olduğunu haber alan Baycu Noyan, buraya hareket etti.
Moğol askerlerinin Sivas’a hareket ettiklerini haber alan Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, kumandanlarıyla istişare etti. Tecrübeli kumandanlar sultana silah ve erzakla dolu olan Sivas’ta kalmasını burada tertibat alıp, yorgun düşen Moğollara karşı harp edilmesini söylediler. Devletin ileri kademesinde bulunan, fakat tecrübesiz ve harpten anlamayan bazı kimselerin teşvik ve tahriklerine kapılan genç sultan harekete geçti. Sivas’ın seksen kilometre kadar doğusunda bulunan Kösedağ mevkiinde suyu ve otlağı bol olan bir yeri seçerek ordugah kurdu. Burası askerî bakımdan müdafaası kolay, Moğolların tecavüzüne imkan vermeyen bir araziydi.
Dağ geçitleri tutulmuş, düşmanın gelmesi bekleniyordu. Ne yazık ki, sultan yine tecrübesiz kimselerin teşvik ve tahrikiyle müstahkem mevkileri bırakarak düşmanın karşılanmasını emretti. Galib geleceğinden emin bir halde tedbire bile lüzûm görmeden ilerleyen genç sultan az sonra Moğol ordusuyla karşılaştı. İlk başta geri çekilen Moğol kuvvetleri dönüş yaparak, Selçuklu öncü kuvvetlerini bozguna uğrattılar. Hiç harp görmemiş tecrübesiz sultan, öncü kuvvetlerinin bozguna uğradığını duyunca ordunun tamamen yenildiğini sandı. Düşman eline geçmemek için otağını ve hazinelerini harp meydanında bırakıp Tokat’a oradan da Konya’ya doğru kaçmaya başladı. Sultanın harp meydanından kaçtığını henüz duymayan Selçuklu askerleri akşamın geç vakitlerine kadar düşmanla çarpışmaya devam ettiler. Sultanın harp meydanını terk ettiğini öğrenince onlar da çadırlarını bırakarak firar ettiler. Ertesi sabah çadırlarda bir hareket görmeyen Moğollar, bunun bir harp hîlesi olduğunu zannederek çadırlara iki gün yanaşmadılar. 3 Temmuz 1243 (H.14 Muharrem 641) tarihinde korka korka çadırlara girdiler. Küçük bir çarpışma ile harp bitti. Seksen bin kişilik Selçuklu ordusu utanç verici bir mağlûbiyete uğradı. Selçuklu toprakları Moğol işgal ve zulmüne uğradı. Erzincan, Sivas ve Kayseri’yi yağmalayan Moğollar pekçok Müslümanı şehid ettiler.
Kösedağ mağlûbiyetinde sultanı ikna edemeyen güngörmüş vezir Mühezzibüddin Ali, Konya’ya gitmeyip Amasya’ya geldi. Moğol kumandanı Baycu Noyan’la görüşme yoluna gitti. Bazı hususları anlatıp, pekçok hediyeler vererek daha fazla gitmemesini tavsiye etti. Bir müddet Anadolu’nun işgalini durdurup geri dönmeleri Mühezzibüddin Ali’nin gayretleri sebebiyle oldu. Yapılan sulh antlaşmasıyla Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul ettiler.
Türk tarihinde benzeri görülmemiş olan Kösedağ Bozgunu, genç ve savaş tecrübesi olmayan Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in fevrî hareketleri neticesinde ortaya çıkmıştır. Daha önce Anadolu’ya girmeye cesaret edemeyen Moğollar, Kösedağ Bozgunundan sonra Anadolu’yu kolayca istila etmişler, şehirleri yağmalayıp, Müslüman halkı sivil-asker, kadın-çocuk demeden katletmişlerdir. Bu mağlûbiyet neticesinde Selçuklular Moğollara vergi vermeyi kabul etmişler, iki yüz yıllık Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılış süreci başlamıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ
İnşaata 4 Ocak 1986 tarihinde başlanılmış ve halen dünyanın en büyük çelik asma köprüleri içinde 14. sırada yer alan bu büyük proje 3 Temmuz 1988 tarihinde tamamlanmıştır
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, İstanbul'da Kavacık ile Hisarüstü arasında, Asya ile Avrupa’yı Boğaziçi Köprüsü'nden sonra ikinci kez bağlayan asma köprü. Yapımına 4 Ocak 1986’da başlanılan ve ankraj blokları arasındaki uzunluğu 1.510 m, orta açıklığı 1.090 m, genişliği 39.4 m, denizden yüksekliği 64 m.'dir.
Köprünün proje hizmetleri İngiliz Freeman, Fox ve Partners firması ve BOTEK Boğaziçi Teknik Müşavirlik A.Ş. firması[2] tarafından yerine getirilmiş, inşaatını ise Türkiye'den STFA, Japon Ishikawajima Harima Heavy Industries Co. Ltd., Mitsubishi Heavy Industries Ltd. ve Nippon Kokan K. K. adlı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum 125 milyon dolar karşılığında üstlenmiştir.
Teknik ve Temel Özellikleri
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü projesinin temel özellikleri, taşıyıcı kule temellerinin boğazın iki yakasındaki yamaçlara oturması, kulelerin tabliye mesnet düzeyinden başlaması ve tabliyesinin Boğaziçi Köprüsü’ndeki gibi ortotropik, berkitmeli panellerden oluşan aerodinamik enkesitli kapalı kutu biçiminde olmasıdır. Boğaziçi Köprüsü’nden farklı olarak bu köprünün askı kabloları dikey olarak düzenlenmiştir. Bu kablolar çiftli tertiplenmiş olup gerektiğinde bu kablolardan biri kolayca değiştirilebilecektir.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün kule temelleri 14 m x 18 m boyutunda ve ortalama 6 m yüksekliğindedir. Ama zemin durumuna göre yer yer kademeli olarak proje kotundan 20 m daha derine inilmiştir.Temellerin üzerinde yükseliği 14 m’ye varan betonarme kaideler yer almakta ve çelik kuleler bu kaidelerin içine 5 m kadar ankre edilmiş bulunmaktadır.
Köprünün ana bloklarına mesnet oluşturan bu kulelerin yüksekliği, temel betonu üst kotundan başlamak üzere 102,1 m’dir. Kuleler yüksek mukavemetli berkitmeli çelik panellerin birbirine bulonlanarak birleştirilmesiyle 8 kademe halinde monte edilmiştir. Boyutları tabanda 5dm x 4 m, tepede ise 3 m x 4 m’dir.Düşey kuleler birbirlerine ikişer adet yatay kirişle bağlanmış olup, her birinin içinde bakım hizmetleri için bir asansör yerleştirilmiştir.
Taşıyıcı ana kablolar, her kulenin tepesinde yer alan kablo semeri üzerinden geçmektedir. Bunlar git-gel çekim yöntemi ile yapılmış, her seferinden ve bir doğrultuda 4 tel taşıyan kasnağın 4 m/sn gibi çok yüksek bir hızda çalışması sağlanmıştır. Her ana kablo bir ankraj bloğundan öbürüne uzanan 32 tane büklüm grubundan, ayrıca tepedeki semerlerle ankraj blokları arasında yer alan 4 tane ek gergi bükümünden oluşmaktadır. Her bir büklümde 504 tane , ek büklümlerde ise 288 ve 264 tane çelik tel vardır. Galvanizli yüksek mukavemetli çelikten olan tellerin çapı 5,38 mm’dir.
Kutu kesitli tabliye 33,80 m genişliğinde ve 3 m yüksekliğinde olup her iki yanında konsol olarak dışa taşan 2,80 m eninde birer yaya yolu bulunmaktadır. Dört gidiş dörtte geliş olmak üzere toplam sekiz şeritli tabliyenin aerodinamik biçimi rüzgar yükünü azaltmaktadır. Tabliye 62 üniteden oluşmaktadır.Çeşitli uzunluktaki bu üniteler birbirine kaynakla birleştirimiştir. Ağırlıkları 115-230 ton arasında değişen tabliye üniteleri, denizden palangalar ile yukarı çekilerek yerlerine yerleştirilmiştir.
Köprü, 3 Temmuz 1988'de[3] zamanın başbakanı Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Köprüden geçen ilk
İnşaata 4 Ocak 1986 tarihinde başlanılmış ve halen dünyanın en büyük çelik asma köprüleri içinde 14. sırada yer alan bu büyük proje 3 Temmuz 1988 tarihinde tamamlanmıştır
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, İstanbul'da Kavacık ile Hisarüstü arasında, Asya ile Avrupa’yı Boğaziçi Köprüsü'nden sonra ikinci kez bağlayan asma köprü. Yapımına 4 Ocak 1986’da başlanılan ve ankraj blokları arasındaki uzunluğu 1.510 m, orta açıklığı 1.090 m, genişliği 39.4 m, denizden yüksekliği 64 m.'dir.
Köprünün proje hizmetleri İngiliz Freeman, Fox ve Partners firması ve BOTEK Boğaziçi Teknik Müşavirlik A.Ş. firması[2] tarafından yerine getirilmiş, inşaatını ise Türkiye'den STFA, Japon Ishikawajima Harima Heavy Industries Co. Ltd., Mitsubishi Heavy Industries Ltd. ve Nippon Kokan K. K. adlı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum 125 milyon dolar karşılığında üstlenmiştir.
Teknik ve Temel Özellikleri
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü projesinin temel özellikleri, taşıyıcı kule temellerinin boğazın iki yakasındaki yamaçlara oturması, kulelerin tabliye mesnet düzeyinden başlaması ve tabliyesinin Boğaziçi Köprüsü’ndeki gibi ortotropik, berkitmeli panellerden oluşan aerodinamik enkesitli kapalı kutu biçiminde olmasıdır. Boğaziçi Köprüsü’nden farklı olarak bu köprünün askı kabloları dikey olarak düzenlenmiştir. Bu kablolar çiftli tertiplenmiş olup gerektiğinde bu kablolardan biri kolayca değiştirilebilecektir.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün kule temelleri 14 m x 18 m boyutunda ve ortalama 6 m yüksekliğindedir. Ama zemin durumuna göre yer yer kademeli olarak proje kotundan 20 m daha derine inilmiştir.Temellerin üzerinde yükseliği 14 m’ye varan betonarme kaideler yer almakta ve çelik kuleler bu kaidelerin içine 5 m kadar ankre edilmiş bulunmaktadır.
Köprünün ana bloklarına mesnet oluşturan bu kulelerin yüksekliği, temel betonu üst kotundan başlamak üzere 102,1 m’dir. Kuleler yüksek mukavemetli berkitmeli çelik panellerin birbirine bulonlanarak birleştirilmesiyle 8 kademe halinde monte edilmiştir. Boyutları tabanda 5dm x 4 m, tepede ise 3 m x 4 m’dir.Düşey kuleler birbirlerine ikişer adet yatay kirişle bağlanmış olup, her birinin içinde bakım hizmetleri için bir asansör yerleştirilmiştir.
Taşıyıcı ana kablolar, her kulenin tepesinde yer alan kablo semeri üzerinden geçmektedir. Bunlar git-gel çekim yöntemi ile yapılmış, her seferinden ve bir doğrultuda 4 tel taşıyan kasnağın 4 m/sn gibi çok yüksek bir hızda çalışması sağlanmıştır. Her ana kablo bir ankraj bloğundan öbürüne uzanan 32 tane büklüm grubundan, ayrıca tepedeki semerlerle ankraj blokları arasında yer alan 4 tane ek gergi bükümünden oluşmaktadır. Her bir büklümde 504 tane , ek büklümlerde ise 288 ve 264 tane çelik tel vardır. Galvanizli yüksek mukavemetli çelikten olan tellerin çapı 5,38 mm’dir.
Kutu kesitli tabliye 33,80 m genişliğinde ve 3 m yüksekliğinde olup her iki yanında konsol olarak dışa taşan 2,80 m eninde birer yaya yolu bulunmaktadır. Dört gidiş dörtte geliş olmak üzere toplam sekiz şeritli tabliyenin aerodinamik biçimi rüzgar yükünü azaltmaktadır. Tabliye 62 üniteden oluşmaktadır.Çeşitli uzunluktaki bu üniteler birbirine kaynakla birleştirimiştir. Ağırlıkları 115-230 ton arasında değişen tabliye üniteleri, denizden palangalar ile yukarı çekilerek yerlerine yerleştirilmiştir.
Köprü, 3 Temmuz 1988'de[3] zamanın başbakanı Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Köprüden geçen ilk


[right]Arif YAMAN[/right]
-
- Salgın Koruyucusu
- Mesajlar: 24
- Kayıt: 09 Haz 2011 12:41
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
biz yalan atacak çocuklar değiliz biz doğru dürüst ama birazcık sabırsız çocuklarız bnm adım GERÇEKTEN RIZA HUSO NUN ADI GERÇEKTEN HÜSEYİN ben yalan söylemem ve sizede ne derseniz deyi saygım sonsuzdur alırsanızda bir daha hiçbir hata yapmaycağıma söz veriyorum RIZACAN KINA olarakustax66 yazdı:bana dedilerki ağustosa kadar ismini değiştir bunu deyipte atmak kolay ufak ufak sorunları büyütüp bana çok büyük zararlara mal oldu ya 20 tl AFEDERSİNİZ!(keriz gibi) verip ismimi değiştiricekmişim yada yeni akrakter açacakmışım bu konu hakkında söyleyeceğim şey o kadar paraynız varsa siz değiştirin biz öğrenciyiz günde 1 tl den az harcaak zorundayım sonuçta okula para biriktiriyorum ben de huso da 20 tl yi ağustosa kadar birktirmemiz imkansız ki zaten son anda kurtulduk internetimiz kapatılacaktı ne olur bırakın ayda 5er tl biz vereceğiz dedik öle kapatmadılar şimdi isim değiştirmek için 20 tl verirsek delirirler lütfen durumumuzu anlayın
Birincisi sana kimse illa isim değiştir deyip süre koymaz, sen yeni çar açmam dedi isen olan çarının adını değiştirmek zorundasın.
Bana özelden yazdığın mesajda ve buraya yazdıkların senin için özrü kabahatinden büyük dedirtir.Sen loncadan hiç kimse ile arkadaşlık kurmadan, kimse ile yardım isteyecek samimi bir muhabbet etmeden, sana item verilmiyor, sana yardım edilmiyor diye sürekli birilerini suçluyorsun. Loncaya gelene arkadaşları, müsait oldukları zaman yardım eder. Yani önce loncadaki diğer üyeler ile arkadaş olunur. Yönetim kurulunda görevli olanlara rast gele suçlamalar yapıp tavır yapmak yeni gelenin değil hiç bir üyenin yapacağı şey değildir.
Geldiğinizden beri yaşanan ortam aklıma şu soruyu getirdi. Acaba sizin adınız gerçekten rıza ve hüseyin mi ? Yoksa..
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Arif abi siz bu konuyla ilgilenirmisiniz bir kere keselim arkadaşlarin da görevi olsun. Ya da şu anda yapalim eğer ulaşabilceksek o arkadaşlara
İsim: Ayberk
Börteçine Loncası Kurucu ve ikinci başkanı

Börteçine Loncası Kurucu ve ikinci başkanı

- xtengiz
- Kobra Takipçisi
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 04 Tem 2010 21:01
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Börteçine
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Börteçinex Loncası Kadim Organizasyonu
Selamünaleyküm..
Saygıdeğer Lonca Üyelerim Ayberk Ağabey'in de Dediği Gibi Görev Organizasyonu Yapmamız Gerekiyor Salı Günü Gideceğim İçin Yarın Saat 14:00 ' da Mühürlüde Olmanız Rica Olunur Yapılacak Görev Listesi ;
-Solucan
-Yeşil Hidra - Kadim Hidra
-Buz Büyücüsü ( Bana Özel
) - İflis
Katılcak Arkdaşlar Yarın Saat: 14:00 'Da Mühürlüde Olsun
Saygılarımla...
Alparslan YAMAN
Not: Emre ARmit Vahşi İksir Varsa Ver Bende 2 Tane Var
Selamünaleyküm..
Saygıdeğer Lonca Üyelerim Ayberk Ağabey'in de Dediği Gibi Görev Organizasyonu Yapmamız Gerekiyor Salı Günü Gideceğim İçin Yarın Saat 14:00 ' da Mühürlüde Olmanız Rica Olunur Yapılacak Görev Listesi ;
-Solucan
-Yeşil Hidra - Kadim Hidra
-Buz Büyücüsü ( Bana Özel
Katılcak Arkdaşlar Yarın Saat: 14:00 'Da Mühürlüde Olsun
Saygılarımla...
Alparslan YAMAN
Not: Emre ARmit Vahşi İksir Varsa Ver Bende 2 Tane Var
- xtengiz
- Kobra Takipçisi
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 04 Tem 2010 21:01
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Börteçine
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Not:Tank Savaşçı Sadece Benim
(Börteçinextengiz)
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Süper oldu bu.xtengiz yazdı:Börteçinex Loncası Kadim Organizasyonu
Selamünaleyküm..
Saygıdeğer Lonca Üyelerim Ayberk Ağabey'in de Dediği Gibi Görev Organizasyonu Yapmamız Gerekiyor Salı Günü Gideceğim İçin Yarın Saat 14:00 ' da Mühürlüde Olmanız Rica Olunur Yapılacak Görev Listesi ;
-Solucan
-Yeşil Hidra - Kadim Hidra
-Buz Büyücüsü ( Bana Özel) - İflis
Katılcak Arkdaşlar Yarın Saat: 14:00 'Da Mühürlüde Olsun
Saygılarımla...
Alparslan YAMAN
Not: Emre ARmit Vahşi İksir Varsa Ver Bende 2 Tane Var![]()
Bizden 4 kadim görevi olan çar , solucan 2 çar , 2 çar ifliss.
Keseyimde materyalleri tamamlıyayım.
Yusuf ATMACA


Zafer "Zafer benimdir" diyebilenlerindir.