Efsanevi Direniş Birliği...

[MORDuMan]

Henüz 1996'li yılların başıydı.Konuşabilen ve eli silah tutan tek varlık insan ırkı değildi..Facianın üzerinden tam 25 yıl geçmişti , 25 koca yıl...Onlarda faciadan sonra doğanlardı bazıları ise vahşi kurt adamların köleleriydi...Bu Kaos dolu ortamın sebebi bilinmez ,bilge kişilerin her biri farklı bir şekilde yorumlarlar ama denilir ki bir yaz günü Eminönü’nde yeraltından taarruza mutant canlısı yeni ırklar cıktı.Bu canlıların DNA kodu öyle karışıktı ki bu kodu çözecek ne teknoloji vardı nede gerekli malzeme...Her şeyi biliyor gibiydiler.Sanki yüzyıllardır yeraltında bu haincesine planı hazırlıyor gibilerdi..Korkunçtu..O da direnişçilerdendi ve tam bir savaşçıydı.Annesi doğum sırasında güçlü bir silah tarafından vurulmuştu öylesine bir silahtı ki zehri tüm vücudunu kaplamıştı,çaresiz kadın tüm zorluklara rağmen vücudunu teslim etmiyor adeta savaşıyordu zehirle,kadın doğurmak üzereydi..Klinik ortamlar yok olmuştu Kurt adamlar tüm tıbbi ilaçlara el koymuştu doğum sırasında sadece bir kova sıcak su bir kaç adet de kuru bez vardı..İşte o direnişçi böyle doğmuştu .. Yıllarca annesinin ve kardeşlerinin intikam hissi ile yanıp tutuşmuştu.Bir ismi bile yoktu en iyi hocalardan ders almıştı..Çok kararlıydı olması gerekenden fazlaydı...En iyi şifacıların iksirlerine sahipti direnişin gözde isimlerinden biriydi hocaları ona Volkan derdi.Çünkü bir volkan gibiydi her an patlamaya hazır bir volkan...İksirlerini en zor zamanlarında bile kullanmazdı , hocaları ona düşüp bayılana kadar iksir içmeyi aklından bile geçirmemesi gerektiğini öğretmişti...
O zamanın en güçlü Direniş Grubu’nun lideriydi aynı zamanda arz klanının ileri gelenlerindendi ve Handan Hanımın gözde savaşçılarındandı.Uzun yıllar boyunca Direniş Birliği hiç ayrılmadan gerek Eminönü’nde gerek Meteor Bölgesin de arz lodos gözetmeksizin insanları yaratıklardan korurdu onların gittikleri ortamlarda ki insanlar adeta kendilerini güvende hisseder hiç bir şeyden korkmazlardı.Artık eski vahşet dolu günler geride kalmıştı seferberlik döneminden bu yana direnişçi ve ustaların sayısı günden güne arttı...Bir gün Direniş Grubu üyeleri arasında gizli tutulan bir sebep yüzünden tartışma başladı , ortalıkta güçlü Direniş Grubunun dağılacağı şeklinde söylentiler vardı...Söylentiden çıkmıştı Direniş Grubu dağıldı hatta bazıları lodos klanına geçti..Volkan sık sık Handan Hanımla toplantılar yapar gece saatleri gizli görüşmelere giderdi Handan Hanım ona , belki de dağılmanız en doğrusuydu diye öğütler verirdi.Aylar,yıllar sonra Eminönü’nde bir gürültü ve kargaşa yaşandı Volkanın içinde çok farklı bir his vardı.Sol omzundaki savaşçı damgası birden bire kolunu uyuşturmaya başladı..Volkan hemen Handan Hanımın yanına gitmek için yola koyuldu...Handan Hanımın yanında İsmet Bey de vardı.Handan Hanım keder ve üzüntü içerisinde ona : Volkan senin annen benim çok yakın dostumdu.Onu öldüren canlıyı sadece ben ve İsmet Bey biliyorduk , günü gelince sana söyleyecektik ve gün geldi canlıyı henüz bizde çok iyi tanımıyoruz ama uzun zamandır onun geleceğini biliyorduk ve o canavara her odaklanıp yeteneklerini öğrenemeye çalışmamda başım dönüyor bitkin düşüyordum..Gün geldi evlat artık meranlar yeraltından tamamıyla gün yüzüne çıkıyor.Önderleri üç başlı dev yaratık eşliğinde geliyorlar ayrıca , Mitolojik ismi hidra olan bu dev canlı yüzyıllardır yeraltında kin ve öfke içerisinde bekliyor , gün yüzüne çıkmak için gücünü topluyordu onları ne İsmet Bey'in adamları nede benim adamlarım tek başına durdura bilir...Volkan direniş halkını çok büyük bir tehlike bekliyor eski dostlarınla bir araya gelip grubunuzu tekrar oluşturmalısınız yoksa hepimizi korku dolu günler bekliyor...Bir anda Volkan'ın rengi attı Volkan böyle şeylerden hiç korkmazdı ama annesini öldüren canlıların liderinin geleceğini duyunca içinde ki öfke ateşi daha çok körüklendi.Eski grubunda ki dostları Volkan'ı çok severdi hepsi kardeş gibilerdi aslında ayrılma sebepleri sadece fikir uyuşmazlığıydı.Çokta büyük bir kavga değildi.Onların hepsi kardeş gibiydiler Volkan'ın annesi onlarında annesi gibiydi...Eminönü’nde ki yaratıklar efendilerinin geleceğini öğrenmesiyle beraberinde tüm iletişim yollarını ellerine alıp bölgelerde kuş uçurtmuyorlardı...Volkan Meteor Bölgesin deki sakin cinlerden biriyle haber yollattı tüm dostlarına.Dostları haberi alır almaz gece 2.15 sularında Mısır Çarşısında bir toplantı yapmak için buluştular.Meranların nereden,ne zaman ve nasıl geleceğini bilmiyorlardı ve hazırlıksızlardı.İçlerinden bir büyücünün hisleri çok kuvvetliydi ama Handan Hanım bile bunu yapamıyorsa o nasıl yapacaktı???Güçlü Büyücü elini çantasına #@!?ürdü ve zamanında ustası Oğuz Bey'in verdiği sadece olağanüstü bir durumda kullanmasını söylediği iksiri içti ve gördüklerine inanamadı Meranların Eminönü sahilinden liderleri eşliğinde geleceğini karanlık bir şekilde görür gibiydi tam liderleri bir şey söylemek üzereyken kudreti bitti ve başladı olanları grup arkadaşlarına anlatmaya.Bunun üzerine Volkan ve arkadaşları piyasada ki en güçlü efsunlu silahları ve iksirleri topladılar bir yaz günü ,Sabah Ezan'ının ardından Handan Hanım Volkan'a , o gün bu gün göreyim seni diye bir muhafızla haber yollattı..Volkan ve direnişçi grubu hazırdı ama Handan Hanım Meranların çok kalabalık geleceğini tek başına onları yenemeyeceklerinin haberini de yollatmıştı...Volkan her şeyden haberdarcasına birliği ile Eminönü’nde devriye gezerken yolda kalabalık arz ve lodos birlikleriyle karşılaştı haber İstanbul da ki tüm direnişçilere ulaşmıştı onlarda Eminönü ne akın etmişlerdi birliklerin liderleri Volkan'a size katılabilir miyiz diye sorunca Volkan: Bu sadece benim değil hepimizin savaşıdır.Haydi gidelim diye cesur bir ifadeyle direnişçileri motive ederken Eminönü sahilde büyük bir karmaşa oldu herkes çığlık çığlığaydı direnişçiler hemen sahile cıktı beklenen an gelmişti Meranlar sahilde ki limandan sürünerek karaya çıkıyordu...Korkunçtu Volkan Kendinden emin bir şekilde Arz birliği sahili sağdan kuşatın , Lodos birliği siz soldan kuşatın Meranların buradan çıkmasına kesinlikle izin vermeyin dedi.Kendi birliğine ise biz ortadan gideceğiz diyerek bağırdı.Dehşet dolu vakitler yaşanıyor bir yandan meranlar bir yandan ise direnişçiler hayatlarını kaybediyordu.Meranlar çok kalabalıktı sanki yüzyıllardır bu anı bekliyor gibilerdi ve zaten öyleydi..Volkan endişelenmeye başlamıştı , sayıları azalıyordu henüz hidra bile gelmemişti ümitler tükenmek üzereydi herkes elinden geleni yapıyordu ama Meranların sayıları çok fazlaydı , insanlar kendilerinin daha fazla dayanamayakcalarını biliyorlardı...
Ansızın sahilin aşağısından Handan Hanım ve Birliği Üst Tarafından ise İsmet Bey ve birliği geldi savaş yeniden canlanmıştı birlikler çok sayıda iksir yardımı ile gelmişti.Yaralılar tedavi ediliyor , yarası çok ağır olanlar ise lodos kalesine sevk ediliyordu , tam bu sırada arkadan bir çığırış bir ciyaklama...Denizin ortasında bir fırtına ve Hidra sahile çıktı..!Sadece bir vuruşu tüm birlikleri yok edebilecek güçteydi.Ama gücü o kadar fazlaydı ki bu gücün yanında birde kontrolsüzlük vardı, gücünün tamamını kullanırsa Meranlarda zarar görebilecekti...Hidrayı durdurmanın tek bir yolu vardı.En zayıf halka olan ve geçmiş zamanda ki savaşlarda hasar almış kafalarından birini kesmekti ama hangisiydi???Handan Hanım seslendi "Volkan sen ve birliğin Hidraya doğru ilerleyin biz sizi koruyacağız" dedi.Volkan ve birliği hidraya doğru yaklaşıyordu bu tehlikeli görev için kendini seçmişti ama eğer yanlış bir kafasını isabet alırsa Hidra öfkesinden tüm gücünü kullanabilir ve bütün şehri yok edebilirdi...Zaman ilerledikçe kudretler tükeniyor ayrıca kudreti tükenenler oturamıyor direk öldürülüyordu , Şifacılar ellerinden geleni yapıyordu ama yetişemiyorlardı vakit azalıyordu , Lodos birliğinin tarafında çok açık vardı meranlar içeri girmek için yolu açmıştı,o sırada Handan Hanım bağırdı "herkes Hidra'ya saldırsın herkes..!" çok büyük bir kaos yaşanıyordu yaratıklar öyle bir zincir oluşturmuştu ki Hidra'ya değil vurmak yaklaşılmıyordu beklenen an gelmişti.O yılların en iyi şifacısı eşliğinde Volkan öne atıldı , Volkan'a yaklaşanları büyücüler anında hapsediyordu.Volkan üzerine gelen Meranları kanlı kılıcıyla tek hamlede yere seriyordu çok öfkeliydi...
Volkan yaratık zincirini kırdığı anda tüm direnişçiler o noktaya yöneldi hidra hızla öfkeleniyordu bu saldırıya tepkisiz kalmadı Hidra ve tek bir hamlesiyle Direniş Grubu'nun şifacısını yere serdi.Bir anda bir sessizlik kapladı etrafı, Volkan hemen bilge şifacıya döndü dikkatle baktı gözlerinin içerisine , ihtiyar bilge veda eder gibiydi tam o sırada arkasından yaratıklar tarafından atılan bir madde ile zırhı büyük hasar aldı Volkan'ın.Metal yığını zırh , atılan madde yüzünden kemiklere şiddetli basınç uygulamıştı kemiklerde çatlak vardı...Volkan yere serildi hiç bir zaman iksir kullanmazdı , hiç bir zaman...Bu sefer İnat etmedi ,edemedi elini çantasında ki iksire ulaştırdı vücudunda ki acıyı bir nebze hafifletecek iksiri içti kılıcını yerden aldı ve zırhını çıkarıp attı ardından tüm gücüyle bağırdı "Tüm birlikler hidraya herkes hidraya..!"dedi.Direniş Grubunda ki bilge büyücü tüm insanları adeta sarsılmaz bir bölgenin içinde hidraya kadar güvenli bir şekilde gitmesini sağladı oda dayanamadı düşüp bayıldı , akrepler ve kurtlar güçsüz bedenine yenik düşen bilge büyücüyü yok etti...Volkan Bir gemiye tırmanıp oradan da hidranın üzerine atladı sol kafasında ki yara izi ona bir işret,yol gösterici gibi olmuştu adeta Volkan "Sol kafasına hedef alın" dedi.Tüm büyücüler o anda Hidra'nın Sol kafasına büyü atmaya başladı.Hidra neye uğradığını şaşırdı baygın bakışlar içerisinde yere yığıldı ölmemişti yaşıyordu ama çok zayıf düşmüştü , hem de çok.Meranlar ikinci bir lider kaybını daha yaşamak istemiyordu Kontrolden çıkmışçasına tüm insanlara saldırıyorlardı...O gün orada ki herkes ölmüş denir...Söylentilere göre İsmet Bey,Handan Hanım ve sadece bir kaç muhafız hayatta kalmış derler...Ne zaman onlara savaş ile ilgili sorular sorulsa cevaplamaz öfke ile göz bebekleri büyürmüş o faciayı asla unutamazlarmış...O günden bu yana hiç biri kalesinden dışarı çıkmamış hiç biri...Ve meranlar yeraltına çekilmişler bir daha uzun yıllar çıkmamak üzere , eski güçlerini toplamaları belki milyonlarca yıl daha sürebilir...Ve bu gün yani 2085 gelişen teknoloji ile birlikte yeraltına bir çok tünel kazıldı Meranlara yani evrim geçirmiş yaratıklara açılan tüneller...Sebebi ise Meranların eski gücüne kavuşamaması ve bir daha Eminönü’nde ki gibi benzeri olayların yaşanmamasıdır...Günümüzde hidraya ne olduğu bilinmez bazıları Meranların tedavi edip sakladığını bazıları ise öldüğünü söylerler ama gerçekler henüz gün yüzüne çıkmamıştır...

hikaye bana ait değildir hoşuma gitti paylaşmak istedim yazan arkadaşın ellerine sağlık

[MORDuMan]

GÜNCEL

[fundafuni]

sn bunu gerçkten okudn mu?=)

[Beowulfxplucky]

:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:

[fenomen]

emegıne saglık

[MORDuMan]

sn bunu gerçkten okudn mu?=)

okudum tabi hoşuma gidio böle hikayeler

[kfat4]

Açıkcası eksikleri olmasına rağmen son derece başarılı bir çalışma. Hazırlayanı tebrik eder, paylaşana da teşekkür ederim

[bendensairolmaz]

Paylaşım güzel emeğine sağlık...

[MORDuMan]

Açıkcası eksikleri olmasına rağmen son derece başarılı bir çalışma. Hazırlayanı tebrik eder, paylaşana da teşekkür ederim

zaten ben yazmadım eksiklik olması normal ben yazsam bölemi yazarım xD

[Vandervaart]

Kim okucak bunları ya ))