Selamün aleyküm dostlarım.Gününüz aydın olsun.
Bu gün dahil bir yada iki gün daha oyunda olamıyacağım.
Anlayışınız için şimdiden teşekkürler.
Yaradana emanetsiniz.
Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Selamlar
Hayurlar
Hayurlar
Çırpındı Karadeniz
İLİŞMEBABAYORGUN..
İLİŞMEBABAYORGUN..
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Aleyna aleyküm selam Alem ' im.TetiK yazdı:Selamlar
Hayurlar
Nasilsun ne ediyusun , nerelerdesun uşağum.
Arada bir dertleşelim.
Arayı soğutma
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
AlpAykan yazdı:Aleyna aleyküm selam Alem ' im.TetiK yazdı:Selamlar
Hayurlar
Nasilsun ne ediyusun , nerelerdesun uşağum.
Arada bir dertleşelim.
Arayı soğutma
Arayı soğutmakmı bende o kavram yok Alp'im Tabi bi ara dertleşelim
Çırpındı Karadeniz
İLİŞMEBABAYORGUN..
İLİŞMEBABAYORGUN..
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Evet can dostlar.Büyük uğraş sonunda bir diğer projemiz olan İkv Dizi film Senaryosunun ilk aşaması hazır.
Konu başlık olarak forumda açıldı.
bende burdan sizlerle paylaşmak istedim.
Umarım beğenirsiniz...
İstanbul Uyanıyor
Yönetmen : Konsantrasyon - Ogün SEYREK
Senaryo : Hunxfantom - Alpaslan AYKAN / Konsantrasyon - Ogün SEYREK
1. Bölüm
Bilge kişiliğiyle tanınan , Agah efendiye durumu anlatmaya karar verdiler.
Ama dışarıya çıkmaya cesaret bile edemiyorlardı.
Agah efendi bulundukları yerden hayli uzktı ve onun henüz hayatta olup olmadığını bile bilmiyorlardı.
Belki dediler yola çıkarsak daha fazla adam bulur ve hep birlikte bu felaketten kurtulmanın yolarıı ararız dediler.
Kendilerine silah yapmaya karar verdiler.
Demirci Rüstem:
Benim örsüm ve ocağım hala duruyorsa bir kaç silah yapailirim.
NAzım:Hadi gidelim öyleyse
dedi.
Gittiler ve Rüstemin dükkanında bir kaç kılıç yapmayı başardılar.
Bu grubun başında Nazım vardı , kendisi iyi silah kullanan biri olduğu için onu lider seçmişlerdi.
Güçlü , kuvvetl, ve çevik birisiydi Nazım.
Nazım :
=Arkadaşlar , bir yola çıkıyoruz , ölmek var dönmek yok.
Ama birlik ve beraberlik içinde kalalım , sırt sırta verip ,
yolumuza öyle devam edelim
dedi.
İsmet:
eki Nazım abi
dedi , ve yola düştüler
NAzım:
Arkadaşlar yolumuza ne çıkarsa çıksın.Korkmadan , kaçmadan savaşarak savuşturmalıyız.
Ölüceksekte kahramanca ölmeliyiz
dedi.
Agah efendiyi yıkılmış Caminin avlusunda gördüler.
Onunda durumdan haberi vardı ve bu durumdan çıkmak için bazı kahramanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bu kahramanlar artık karşısında idi.
Herkesin ne yapabileceğini ve bu felaketten nasıl kurtulanacığını düşünüyordu Agah efendi..
Ve ilk ses gene Agah efendiden geldi.
Agah Efendi:Eli silah tutan herkes , kalabalık gruplar içinde ,etrafı dolaşsın ve yaşayan adem oğlu varmı baksın
dedi.
NAzım:İsmet sen , bir grup al ben bir grup.
Yaşayan birileri varmı bakalım.
Ama çok dikkatli olmanız lazım
dedi.
İsmet:Peki Nazım abi
dedi ve yanına ordaki insanlardan bir grup aldı.
NAzım da aldığı grupla çevrede yaşayan birileri varmı bunu araştırıyorlardı.
Her yıkık bina yanında durup
Nazım:Kimse varmı
diyordu.
Sabaha kadar yaralı da olsa bir grup insan buldu her iki grupta.
Yollarına çıkan yaratıkları da zorlanmadan öldürüyorlardı.
Fakat bu yaratıklar , daha önce gördüklerinden kiüçük ama daha önceki bildikleri hayvanlardan büyüklerdi.
1. Bölüm
Bilge kişiliğiyle tanınan , Agah efendiye durumu anlatmaya karar verdiler.
Ama dışarıya çıkmaya cesaret bile edemiyorlardı.
Agah efendi bulundukları yerden hayli uzktı ve onun henüz hayatta olup olmadığını bile bilmiyorlardı.
Belki dediler yola çıkarsak daha fazla adam bulur ve hep birlikte bu felaketten kurtulmanın yolarıı ararız dediler.
Kendilerine silah yapmaya karar verdiler.
Demirci Rüstem:
Benim örsüm ve ocağım hala duruyorsa bir kaç silah yapailirim.
NAzım:Hadi gidelim öyleyse
dedi.
Gittiler ve Rüstemin dükkanında bir kaç kılıç yapmayı başardılar.
Bu grubun başında Nazım vardı , kendisi iyi silah kullanan biri olduğu için onu lider seçmişlerdi.
Güçlü , kuvvetl, ve çevik birisiydi Nazım.
Nazım :
=Arkadaşlar , bir yola çıkıyoruz , ölmek var dönmek yok.
Ama birlik ve beraberlik içinde kalalım , sırt sırta verip ,
yolumuza öyle devam edelim
dedi.
İsmet:
eki Nazım abi
dedi , ve yola düştüler
NAzım:
Arkadaşlar yolumuza ne çıkarsa çıksın.Korkmadan , kaçmadan savaşarak savuşturmalıyız.
Ölüceksekte kahramanca ölmeliyiz
dedi.
Agah efendiyi yıkılmış Caminin avlusunda gördüler.
Onunda durumdan haberi vardı ve bu durumdan çıkmak için bazı kahramanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bu kahramanlar artık karşısında idi.
Herkesin ne yapabileceğini ve bu felaketten nasıl kurtulanacığını düşünüyordu Agah efendi..
Ve ilk ses gene Agah efendiden geldi.
Agah Efendi:Eli silah tutan herkes , kalabalık gruplar içinde ,etrafı dolaşsın ve yaşayan adem oğlu varmı baksın
dedi.
NAzım:İsmet sen , bir grup al ben bir grup.
Yaşayan birileri varmı bakalım.
Ama çok dikkatli olmanız lazım
dedi.
İsmet:Peki Nazım abi
dedi ve yanına ordaki insanlardan bir grup aldı.
NAzım da aldığı grupla çevrede yaşayan birileri varmı bunu araştırıyorlardı.
Her yıkık bina yanında durup
Nazım:Kimse varmı
diyordu.
Sabaha kadar yaralı da olsa bir grup insan buldu her iki grupta.
Yollarına çıkan yaratıkları da zorlanmadan öldürüyorlardı.
Fakat bu yaratıklar , daha önce gördüklerinden kiüçük ama daha önceki bildikleri hayvanlardan büyüklerdi.
2. Bölüm
Yaralı insanları alıp , daha güvende olabilecekleri yere doğru ilerlediler.
Karşılarına çıkan yaratıkları kolaylıkla alt edebiliyorlardı.
Bu arada Rüstem, daha çok silah yapmak için ocağının , örsünün başına gitti bir kaç adamla.
Nazım, İsmet gruplarıyla birlikte Agah efendiyide alıp ilerlemeye devam ettiler.
Artık çok yorgun ve bitkindiler.
Ve hala nasıl felaketten kurtulacakları hakkında bir şey bilmiyorlardı.
Bu arada Rüstem farklı silahlar yapmaya başlamıştı.
Bir balyoz yaptı ve bunu ;
Demirci Rüstem:NAzıma vermeliyim , en çok ona yakışır böyle bir silah
dedi.
Neyseki kayıp vermeden ayrıldıkları yere gelebildiler , NAzım ve yanındakiler.
Önce yaralıları iyileştirmeye karar verdiler.
Çünki kendilerine fazlasıyla eli silah tutan insan gerekliydi.
Agah'ın büyücü olduğu biliniyordu.
Yasemin Agahın yanına geldi ve
Yasemin:agah efendi , büyünün ilmini ve gücünü artık paylaşmalısın.
FArklı türde saldırı ve savunma taktikleri denemeliyiz
dedi
Agah efendi , bu güne dek hiç kimseyle ilmini paylaşmamıştı.
Ama vaktinin geldiğini oda biliyordu.
Yanına kalabalık bir grup topladı.
KAdınlı erkekli , yanındakiler onu dinliyorlardı.
Agah efsunları anlatıyor ve üretimleri için hızla çalışılması gerektiğini söylüyordu.
Üstad şifacı da bu ara etrafına bir sürü kadın ve adamı toplamış.
Oda şifanın bilgeliklerini anlatıyordu.
Nazım Demirci rüstemin yanına gitmiş ve silah üretimi için neler gerektiğini soruyordu.
Nazım:Rüstem lazım olan ne varsa bir an evvel toplayalım.
Ki üretimleri bir an evvel yapabilelim.
dedi.
Rüstemde yeni ürettiği balyozu Nazıma verdi,
Demirci Rüstem:Nazım abi bu size daha çok yakışacaktır umarım.
dedi
Nazım ın hoşuna gitmişti bu silah.
Zaten kendiside heybetli ve güçlü bir insandı.
Bu balyozla daha da güçlü olucaktı.
3. Bölüm
Rüstem elinden geldiğince üretimleri hızlandırmıştı.
Artık elinde silah olan kadın ve erkek sayısı baya artmıştı.
Nazım ve İsmet artık grubundakileri çoğaltmışlardı.
Hergün yaratıklara karşı harekat düzenliyor ve gün geçtikçe etrafındaki sokakları hızla temizliyorlardı.
Bu arada Nazım elin deki balyozla yaratıklara dehşet saçıyordu.
Önce grubundakiler ona Balyoz Nazım ismini takmışlardı ve bu isim herkes tarafından bilinir ve benimsenir olmuştu.
Balyoz Nazım:Arkadaşlar artık kendimize daha güvenli ve korunaklı bir bina yapmalıyız dedi.
Ve yaratıkları temizlemekle görevliler dışında herkes bir bina yapımı için hızla çalışıyorlardı.
Agah efendi etrafındaki herkes artık büyünün ilmini kapmışlar ve Nazım ve İsmetin yanında onlarda sefer çıkar olmuşlardı.
Aynı şekilde ,
Üstad şifacı,yanında bulunanlara tüm bildiklerini öğretmiş,
kimi sefere gidenlerin yanında gidiyor.
Kimide bulundukları yerde kalıp yaralıları tedavi ediyorlardı..
Artık herkes emin bir yolda ilerlediklerini biliyordu.
Gün geçtikçe daha fazla silah yapılıyor ve yaratıklara karşı daha çok kadın ve erkek savaşmaya gidiyordu.
Herkes üstüne düşen vazifeyi fazlasıyla yapıyor ve kurtuluşun yakın olduğunu düşünüyorlardı.
Ve sonunda o korunaklı bina artık sağlam temeller üzerine oturmuş ve dimdik ayaktaydı.
Etrafına muhafızlar dizlimiş gelen veya gelecek olan yaratıklara karşı sağlam durmaya çalışıyorlardı.
Tan ağarmaya başlamıştı.
Herkes görevinin başına giderken,
denizden farklı bir gürültü duyar olmuşlardı.
Hemen olaydan Nazıma ve Agah efendiye haber verdiler.
NAzım yanına İsmet ve daha bir çok savaşçı büyücü ve şifacı alıp ,
sesin nerden geldiğini öğrenmek için sahile doğru ilerlediler.
Yine karşılarına çıkan yaratıkları öldürerek yollarına devam ettiler.
Sahilin iç kısmında adam kılığında fareleri gördüler.
Bunlar daha önce öldürdüklerinden daha güçlülerdi.
Yılmadan üstlerine doğru ilerlediler.
Fare adamlarda bunları görmüş ve kısa bir an afallamışlardı.
Çünki insan oğlu bunların üzerine üzerine gidiyordu.
Balyoz Nazım:Savaşçıların büyücülerin ve şifacıların bir kısmı yanıma gelsin.
Diğer grupta İsmetin emrinde olsun
dedi.
2 taraftan sarıp tehlikeyi bertaraf etmeyi düşünüyorlardı.
4. Bölüm
Bu felaketin başlangıcından beri milyonlarca Türk evladı ölmüştü.
Artık herkes bir daha ölüm olmasın diyordu birbirlerine.
Balyoz Nazım:Büyüücler siz büyünüzle vurun diğerlerinden kopupta üstümüze gelen fare adamları biz imha edelim
dei.
Şifacılarda bu ara tetikteydi.
Kayıp vermemek için ellerinden geldiğince büyücü ve savaşçılara can basıyorlardı.
Neyse ki bir çok fare adamı kayıp vermeden telef etmeyi başarmışlardı.
Ama denizden gelen ses daha da fazla duyulur olmuştu.
İsmet:Nazım abi bu ses beni ve etrafımdakileri çok ürpertiyor.
Bir an evvel bulalım bu sesin kaynağını
dedi.
Balyoz Nazım:Acele etme İsmet elbette buluruz.
Siz etrafınıza hakim olun.
Biraz önce telef ettiğimiz fare adamların geri kalanı kaçtı.
Başka bir grupla üstümüze gelebilir
dedi.
İsmet:Büyücüler etrafınızı sürekli kontrol edin ve ilk ateşi siz yapın
dedi
Nazım ve yanındakiler temkinli bir şekilde denize doğru ilerliyorlardı.
Ve ses git gide daha da fazlalaşıyordu.
Denizin kenarına geldiklerinde büyük ve devasa bir gölge gördüler.
Bunun ne olduğuna anlam veremediler.
Ve oturup beklemeye başladılar..
Bu arada Agah efendide tedavi görüp sağlığına kavuşan savaşçılara
Agah efendi:Dışarı çıkıp daha önce gitmediğimiz yerlere bir bakın
belki yaşayan birileri vardır hala dedi.
Yanlarına bir kaç şifacı alıp yola çıktı savaşçılar.
Aradan baya zaman geçmiş ve denizde ki devasa gölge daha da büyümüştü.
Balyoz Nazım:İnşaallah bir felaket daha yaşamayız
dedi.
Gölge hayli yaklaşmıştı.
Bu arada Aktar şevket;savaşçı ve büyücülere kudret ve can iksiri üretmişti korunaklı binada.
Ona yardım eden bir kaç delikanlı lazım olan malzemeleri toplamakla görevlendirilmişti.
Aktar şevket yanına 2 savaşçı alıp Nazıma doğru ilerledi.
Ve artık NAzım yanına gelmişti.
Balyoz Nazım:Şevket senin burda ne işin var sen bize korunaklı binada lazımsın.
dedi ve kaşlarını çattı.
Aktar Şevket:Nazım abi size faydası dokunacak iksirler hazırladım.
Bu büyük tehlikenin ne olduğunu bilmediğimiz için bir an evvel sizlere getirdim.
Balyoz NAzımın çatık kaşları inmiş ve hayli memnun olmuştu.
Balyoz Nazım:Tmm Şevket iksirleri bırak ve hemen binaya dön.
Sen bizlere lazımsın
dedi
İksirler yeterince herkese dağıtıldı.
Vee müthiş bir gürültü o gölge artık tam karşılarında idi.
Balyoz Nazım ve yanındaki insanlar nerdeyse korkudan titriyorlardı.
Balyoz Nazım:Korkmanın zamanı değil , saldırın aslanlarım
dedi.
5. Bölüm
İsmeGelen yaratık , ayağını yere vurunca deprem etkisi yaratıyor ve karşısındaki onca insanı ayağını yere vurmasıyla bile oradan oraya atıyordu.
Ağzından püskürttüğü alev topu bir çok babayiğitin ölümüne sebep oluyordu.
Balyoz Nazım Selim (Selim agahın belirlediği büyücülerin başındaki adamdı ve büyünün ilmini en çok bilen adamdı)
Balyoz NAzım:Bütün adamlarını şu yaratığın menzilinden çıkar
dedi
Ve bütün gücüyle yaratığa saldırdı.
O öyle bir güçtüki bütün savaşçılara da artı bir motivasyon katıyordu.
Yaratık bir yandan yürüyor ve hem binalara hemde önündeki cengaverlere ateş püskürtüyordu.
Bu sırada Üstad şifacı bazı direnç iksirleri hazırlatmış.
Bir an evvel Nazımın yanındaki insanlara getirmeye çalışıyordu.
İksirlerden ilkini Nazıma verdi.
NAzım bir hamlede iksiri içip yaratığa saldırdı.
İksir işe yaramıştı.
Ve yaratık iksirlerin tesiriyle geri çekilir olmuştu.
Balyoz Nazım:Selim sen mesafeni kollayarak bütün gücünle saldır
dedi
Balyoz NAzım:İsmet sende gelecek diğer tehlikelere karşı ayık ol
dedi
Yaraık iksirleriin tesiriyle ve Nazım la birlikte saldıran büyücü ve savaşçıların etkisiyle geldiği yere giderek gözden kayboldu.
Üstad şifacı ve diğer şifacılar yaralılara ilk müdaheleyii yapıp,
dinlenmek için hep birlikte korunaklı binaya gittiler.
Balyoz Nazım:Agah efendi , bu nasıl bir yaratık , nerden çıktı
dedi ve yaratığı Agah efendiye anlattı.
Agah Efendi:O yaratık mutlaka geri gelicektir.
Hazırlıklarımızı ona göre yapalım.
dedi
Agah efendinin gönderdiği savaşçılar dönmüş az da olsa sağ insan bulup binaya getirmişlerdi.
Artık eskisinden daha güçlü olduklarını düşünüyordu İsmet.
Aktar şevket:kudret , can ve direnç iksiri üretimlerini artırmamız lazım
dedi
İsmet hak vererek
İsmet:Bencede Şevket
dedi
İsmet:Yanına bizim savaşçı lardan da alıp daha fazla malzeme topla
dedi
Aktar Şevket:Tamam İsmet
deyip malzeme toplamaya gitti...
Konu başlık olarak forumda açıldı.
bende burdan sizlerle paylaşmak istedim.
Umarım beğenirsiniz...
İstanbul Uyanıyor
Yönetmen : Konsantrasyon - Ogün SEYREK
Senaryo : Hunxfantom - Alpaslan AYKAN / Konsantrasyon - Ogün SEYREK
Dizinin Fragmanı[/b]Tarih : 25 Aralık 1956
Gün: Salı
İstanbul
Sabah erken saatlerde , gök gürlemeleriyle uyanan istanbul ,
büyük tehlikenin yaklaştığını bilmeden , gününe başladı.
O gün gök farklı gürlüyor yağmur farklı yağıyordu sanki.
Ama yine kimse ne olduğunu sorgulamadan gününü geçiriyordu.
Akşam olmuş , herkes evine çekilmişti.
Sokaklarda sessizlik hakim olmuştu.
Fakat o da ne gök sanki daha delicesine daha fazla gürlüyor sanki yağmur daha delicesine yağıyordu.
İnsanların yüzünden tedirginlikler sezilmeye başlamıştı.
Ve bu gök gürlemeleri ve yağmur aniden kesildi.
Sonrasında çok daha büyük bir gürültü koptu ki ,
insanlar birbirlerine kıyamet mi koptu diyorlardı.
Ve bir ses:
İstanbulun göbeğine bir meteor düşmüştü.
Meteor düştüğü anda tüm istanbul yerinden oynadı sanki.
Sonrasında felaketler ardı sıra gelir oldu.
Deniz kabardı , o ufacık Marmara denizi sanki bir okyanus oldu.
Öyle kabardıki istanbulu içine alacaktı nerdeyse.
Sonradan İstanbul denizin içine doğru ilerlemeye başladı.
Bu felaket neyse ki kısa sürmüştü.
Sonrasında yangınlar ardı sıra başladı.
İstanbulun yedi tepesi İstanbulun üzerine geliyor ve yer İstanbulu içine alıyordu.
İstanbul beşik gibi sallanıyor , her taraftan yangınlar çıkıyor ve
İstanbul yavaş yavaş yok olmaya doğru gidiyordu.
Meteor düştüğü yerde sanki daha fazla büyüyordu.
Gittikçe derinlere iniyor ve yakınında ki tüm yerleşim birimlerini içine alıyordu
VAkit gece yarısı olmuş ama hala felaketler dinmemişti ,
gürültü yangın , her yer viraneye dönmüştü.
Neyse ki sabah doğru bir seesizlik hakim oldu.
Kimse kapı veya pencerelerden ne olup bittiğine bakmak istemiyordu.
Görecekleri şey tam bir felaketti çünki.
Herkes bir köşede sinmiş ve ne olup biteceğini merak ediyor ve birbirleriyle bile konuşamıyorlardı.
O günün akşamında bir kaç adam ne olup bittiğini öğrenmek için dışarıya çıktılar.
Gördükleri şey , tam bir felaketti.
Sonra meteorun düştüğü yerden çok farklı sesler işitmeye başladılar,
bu sesler dışardaki bir kaç adamı korkutarak tekrar , binaların içine girmelerine neden oldu.
Ertesi günün sabahında İstanbulun her yerinde farklı türlerde yaratıklar görüyorlar ve korkularını sindirmeye çalışıyorlardı.
Bir avuç insan bu yaratık ordusundan nasıl kurtulacaktı.
Fare adamlar , iri kertenkeleler , insana benzeyen ama görünüşleri biraz daha farklı yaratıklardı bunlar.
İnsanlar birlik olmaya karar verdiler. Ve bu felaketten nasıl çıkılacağını konuşuyorlardı.
Eli silah tutan herkes bu yaratıklardan nasıl kurtulunur bunu konuşmaya başladı.
1. Bölüm
Bilge kişiliğiyle tanınan , Agah efendiye durumu anlatmaya karar verdiler.
Ama dışarıya çıkmaya cesaret bile edemiyorlardı.
Agah efendi bulundukları yerden hayli uzktı ve onun henüz hayatta olup olmadığını bile bilmiyorlardı.
Belki dediler yola çıkarsak daha fazla adam bulur ve hep birlikte bu felaketten kurtulmanın yolarıı ararız dediler.
Kendilerine silah yapmaya karar verdiler.
Demirci Rüstem:
Benim örsüm ve ocağım hala duruyorsa bir kaç silah yapailirim.
NAzım:Hadi gidelim öyleyse
dedi.
Gittiler ve Rüstemin dükkanında bir kaç kılıç yapmayı başardılar.
Bu grubun başında Nazım vardı , kendisi iyi silah kullanan biri olduğu için onu lider seçmişlerdi.
Güçlü , kuvvetl, ve çevik birisiydi Nazım.
Nazım :
=Arkadaşlar , bir yola çıkıyoruz , ölmek var dönmek yok.
Ama birlik ve beraberlik içinde kalalım , sırt sırta verip ,
yolumuza öyle devam edelim
dedi.
İsmet:
dedi , ve yola düştüler
NAzım:
Arkadaşlar yolumuza ne çıkarsa çıksın.Korkmadan , kaçmadan savaşarak savuşturmalıyız.
Ölüceksekte kahramanca ölmeliyiz
dedi.
Agah efendiyi yıkılmış Caminin avlusunda gördüler.
Onunda durumdan haberi vardı ve bu durumdan çıkmak için bazı kahramanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bu kahramanlar artık karşısında idi.
Herkesin ne yapabileceğini ve bu felaketten nasıl kurtulanacığını düşünüyordu Agah efendi..
Ve ilk ses gene Agah efendiden geldi.
Agah Efendi:Eli silah tutan herkes , kalabalık gruplar içinde ,etrafı dolaşsın ve yaşayan adem oğlu varmı baksın
dedi.
NAzım:İsmet sen , bir grup al ben bir grup.
Yaşayan birileri varmı bakalım.
Ama çok dikkatli olmanız lazım
dedi.
İsmet:Peki Nazım abi
dedi ve yanına ordaki insanlardan bir grup aldı.
NAzım da aldığı grupla çevrede yaşayan birileri varmı bunu araştırıyorlardı.
Her yıkık bina yanında durup
Nazım:Kimse varmı
diyordu.
Sabaha kadar yaralı da olsa bir grup insan buldu her iki grupta.
Yollarına çıkan yaratıkları da zorlanmadan öldürüyorlardı.
Fakat bu yaratıklar , daha önce gördüklerinden kiüçük ama daha önceki bildikleri hayvanlardan büyüklerdi.
1. Bölüm
Bilge kişiliğiyle tanınan , Agah efendiye durumu anlatmaya karar verdiler.
Ama dışarıya çıkmaya cesaret bile edemiyorlardı.
Agah efendi bulundukları yerden hayli uzktı ve onun henüz hayatta olup olmadığını bile bilmiyorlardı.
Belki dediler yola çıkarsak daha fazla adam bulur ve hep birlikte bu felaketten kurtulmanın yolarıı ararız dediler.
Kendilerine silah yapmaya karar verdiler.
Demirci Rüstem:
Benim örsüm ve ocağım hala duruyorsa bir kaç silah yapailirim.
NAzım:Hadi gidelim öyleyse
dedi.
Gittiler ve Rüstemin dükkanında bir kaç kılıç yapmayı başardılar.
Bu grubun başında Nazım vardı , kendisi iyi silah kullanan biri olduğu için onu lider seçmişlerdi.
Güçlü , kuvvetl, ve çevik birisiydi Nazım.
Nazım :
=Arkadaşlar , bir yola çıkıyoruz , ölmek var dönmek yok.
Ama birlik ve beraberlik içinde kalalım , sırt sırta verip ,
yolumuza öyle devam edelim
dedi.
İsmet:
dedi , ve yola düştüler
NAzım:
Arkadaşlar yolumuza ne çıkarsa çıksın.Korkmadan , kaçmadan savaşarak savuşturmalıyız.
Ölüceksekte kahramanca ölmeliyiz
dedi.
Agah efendiyi yıkılmış Caminin avlusunda gördüler.
Onunda durumdan haberi vardı ve bu durumdan çıkmak için bazı kahramanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bu kahramanlar artık karşısında idi.
Herkesin ne yapabileceğini ve bu felaketten nasıl kurtulanacığını düşünüyordu Agah efendi..
Ve ilk ses gene Agah efendiden geldi.
Agah Efendi:Eli silah tutan herkes , kalabalık gruplar içinde ,etrafı dolaşsın ve yaşayan adem oğlu varmı baksın
dedi.
NAzım:İsmet sen , bir grup al ben bir grup.
Yaşayan birileri varmı bakalım.
Ama çok dikkatli olmanız lazım
dedi.
İsmet:Peki Nazım abi
dedi ve yanına ordaki insanlardan bir grup aldı.
NAzım da aldığı grupla çevrede yaşayan birileri varmı bunu araştırıyorlardı.
Her yıkık bina yanında durup
Nazım:Kimse varmı
diyordu.
Sabaha kadar yaralı da olsa bir grup insan buldu her iki grupta.
Yollarına çıkan yaratıkları da zorlanmadan öldürüyorlardı.
Fakat bu yaratıklar , daha önce gördüklerinden kiüçük ama daha önceki bildikleri hayvanlardan büyüklerdi.
2. Bölüm
Yaralı insanları alıp , daha güvende olabilecekleri yere doğru ilerlediler.
Karşılarına çıkan yaratıkları kolaylıkla alt edebiliyorlardı.
Bu arada Rüstem, daha çok silah yapmak için ocağının , örsünün başına gitti bir kaç adamla.
Nazım, İsmet gruplarıyla birlikte Agah efendiyide alıp ilerlemeye devam ettiler.
Artık çok yorgun ve bitkindiler.
Ve hala nasıl felaketten kurtulacakları hakkında bir şey bilmiyorlardı.
Bu arada Rüstem farklı silahlar yapmaya başlamıştı.
Bir balyoz yaptı ve bunu ;
Demirci Rüstem:NAzıma vermeliyim , en çok ona yakışır böyle bir silah
dedi.
Neyseki kayıp vermeden ayrıldıkları yere gelebildiler , NAzım ve yanındakiler.
Önce yaralıları iyileştirmeye karar verdiler.
Çünki kendilerine fazlasıyla eli silah tutan insan gerekliydi.
Agah'ın büyücü olduğu biliniyordu.
Yasemin Agahın yanına geldi ve
Yasemin:agah efendi , büyünün ilmini ve gücünü artık paylaşmalısın.
FArklı türde saldırı ve savunma taktikleri denemeliyiz
dedi
Agah efendi , bu güne dek hiç kimseyle ilmini paylaşmamıştı.
Ama vaktinin geldiğini oda biliyordu.
Yanına kalabalık bir grup topladı.
KAdınlı erkekli , yanındakiler onu dinliyorlardı.
Agah efsunları anlatıyor ve üretimleri için hızla çalışılması gerektiğini söylüyordu.
Üstad şifacı da bu ara etrafına bir sürü kadın ve adamı toplamış.
Oda şifanın bilgeliklerini anlatıyordu.
Nazım Demirci rüstemin yanına gitmiş ve silah üretimi için neler gerektiğini soruyordu.
Nazım:Rüstem lazım olan ne varsa bir an evvel toplayalım.
Ki üretimleri bir an evvel yapabilelim.
dedi.
Rüstemde yeni ürettiği balyozu Nazıma verdi,
Demirci Rüstem:Nazım abi bu size daha çok yakışacaktır umarım.
dedi
Nazım ın hoşuna gitmişti bu silah.
Zaten kendiside heybetli ve güçlü bir insandı.
Bu balyozla daha da güçlü olucaktı.
3. Bölüm
Rüstem elinden geldiğince üretimleri hızlandırmıştı.
Artık elinde silah olan kadın ve erkek sayısı baya artmıştı.
Nazım ve İsmet artık grubundakileri çoğaltmışlardı.
Hergün yaratıklara karşı harekat düzenliyor ve gün geçtikçe etrafındaki sokakları hızla temizliyorlardı.
Bu arada Nazım elin deki balyozla yaratıklara dehşet saçıyordu.
Önce grubundakiler ona Balyoz Nazım ismini takmışlardı ve bu isim herkes tarafından bilinir ve benimsenir olmuştu.
Balyoz Nazım:Arkadaşlar artık kendimize daha güvenli ve korunaklı bir bina yapmalıyız dedi.
Ve yaratıkları temizlemekle görevliler dışında herkes bir bina yapımı için hızla çalışıyorlardı.
Agah efendi etrafındaki herkes artık büyünün ilmini kapmışlar ve Nazım ve İsmetin yanında onlarda sefer çıkar olmuşlardı.
Aynı şekilde ,
Üstad şifacı,yanında bulunanlara tüm bildiklerini öğretmiş,
kimi sefere gidenlerin yanında gidiyor.
Kimide bulundukları yerde kalıp yaralıları tedavi ediyorlardı..
Artık herkes emin bir yolda ilerlediklerini biliyordu.
Gün geçtikçe daha fazla silah yapılıyor ve yaratıklara karşı daha çok kadın ve erkek savaşmaya gidiyordu.
Herkes üstüne düşen vazifeyi fazlasıyla yapıyor ve kurtuluşun yakın olduğunu düşünüyorlardı.
Ve sonunda o korunaklı bina artık sağlam temeller üzerine oturmuş ve dimdik ayaktaydı.
Etrafına muhafızlar dizlimiş gelen veya gelecek olan yaratıklara karşı sağlam durmaya çalışıyorlardı.
Tan ağarmaya başlamıştı.
Herkes görevinin başına giderken,
denizden farklı bir gürültü duyar olmuşlardı.
Hemen olaydan Nazıma ve Agah efendiye haber verdiler.
NAzım yanına İsmet ve daha bir çok savaşçı büyücü ve şifacı alıp ,
sesin nerden geldiğini öğrenmek için sahile doğru ilerlediler.
Yine karşılarına çıkan yaratıkları öldürerek yollarına devam ettiler.
Sahilin iç kısmında adam kılığında fareleri gördüler.
Bunlar daha önce öldürdüklerinden daha güçlülerdi.
Yılmadan üstlerine doğru ilerlediler.
Fare adamlarda bunları görmüş ve kısa bir an afallamışlardı.
Çünki insan oğlu bunların üzerine üzerine gidiyordu.
Balyoz Nazım:Savaşçıların büyücülerin ve şifacıların bir kısmı yanıma gelsin.
Diğer grupta İsmetin emrinde olsun
dedi.
2 taraftan sarıp tehlikeyi bertaraf etmeyi düşünüyorlardı.
4. Bölüm
Bu felaketin başlangıcından beri milyonlarca Türk evladı ölmüştü.
Artık herkes bir daha ölüm olmasın diyordu birbirlerine.
Balyoz Nazım:Büyüücler siz büyünüzle vurun diğerlerinden kopupta üstümüze gelen fare adamları biz imha edelim
dei.
Şifacılarda bu ara tetikteydi.
Kayıp vermemek için ellerinden geldiğince büyücü ve savaşçılara can basıyorlardı.
Neyse ki bir çok fare adamı kayıp vermeden telef etmeyi başarmışlardı.
Ama denizden gelen ses daha da fazla duyulur olmuştu.
İsmet:Nazım abi bu ses beni ve etrafımdakileri çok ürpertiyor.
Bir an evvel bulalım bu sesin kaynağını
dedi.
Balyoz Nazım:Acele etme İsmet elbette buluruz.
Siz etrafınıza hakim olun.
Biraz önce telef ettiğimiz fare adamların geri kalanı kaçtı.
Başka bir grupla üstümüze gelebilir
dedi.
İsmet:Büyücüler etrafınızı sürekli kontrol edin ve ilk ateşi siz yapın
dedi
Nazım ve yanındakiler temkinli bir şekilde denize doğru ilerliyorlardı.
Ve ses git gide daha da fazlalaşıyordu.
Denizin kenarına geldiklerinde büyük ve devasa bir gölge gördüler.
Bunun ne olduğuna anlam veremediler.
Ve oturup beklemeye başladılar..
Bu arada Agah efendide tedavi görüp sağlığına kavuşan savaşçılara
Agah efendi:Dışarı çıkıp daha önce gitmediğimiz yerlere bir bakın
belki yaşayan birileri vardır hala dedi.
Yanlarına bir kaç şifacı alıp yola çıktı savaşçılar.
Aradan baya zaman geçmiş ve denizde ki devasa gölge daha da büyümüştü.
Balyoz Nazım:İnşaallah bir felaket daha yaşamayız
dedi.
Gölge hayli yaklaşmıştı.
Bu arada Aktar şevket;savaşçı ve büyücülere kudret ve can iksiri üretmişti korunaklı binada.
Ona yardım eden bir kaç delikanlı lazım olan malzemeleri toplamakla görevlendirilmişti.
Aktar şevket yanına 2 savaşçı alıp Nazıma doğru ilerledi.
Ve artık NAzım yanına gelmişti.
Balyoz Nazım:Şevket senin burda ne işin var sen bize korunaklı binada lazımsın.
dedi ve kaşlarını çattı.
Aktar Şevket:Nazım abi size faydası dokunacak iksirler hazırladım.
Bu büyük tehlikenin ne olduğunu bilmediğimiz için bir an evvel sizlere getirdim.
Balyoz NAzımın çatık kaşları inmiş ve hayli memnun olmuştu.
Balyoz Nazım:Tmm Şevket iksirleri bırak ve hemen binaya dön.
Sen bizlere lazımsın
dedi
İksirler yeterince herkese dağıtıldı.
Vee müthiş bir gürültü o gölge artık tam karşılarında idi.
Balyoz Nazım ve yanındaki insanlar nerdeyse korkudan titriyorlardı.
Balyoz Nazım:Korkmanın zamanı değil , saldırın aslanlarım
dedi.
5. Bölüm
İsmeGelen yaratık , ayağını yere vurunca deprem etkisi yaratıyor ve karşısındaki onca insanı ayağını yere vurmasıyla bile oradan oraya atıyordu.
Ağzından püskürttüğü alev topu bir çok babayiğitin ölümüne sebep oluyordu.
Balyoz Nazım Selim (Selim agahın belirlediği büyücülerin başındaki adamdı ve büyünün ilmini en çok bilen adamdı)
Balyoz NAzım:Bütün adamlarını şu yaratığın menzilinden çıkar
dedi
Ve bütün gücüyle yaratığa saldırdı.
O öyle bir güçtüki bütün savaşçılara da artı bir motivasyon katıyordu.
Yaratık bir yandan yürüyor ve hem binalara hemde önündeki cengaverlere ateş püskürtüyordu.
Bu sırada Üstad şifacı bazı direnç iksirleri hazırlatmış.
Bir an evvel Nazımın yanındaki insanlara getirmeye çalışıyordu.
İksirlerden ilkini Nazıma verdi.
NAzım bir hamlede iksiri içip yaratığa saldırdı.
İksir işe yaramıştı.
Ve yaratık iksirlerin tesiriyle geri çekilir olmuştu.
Balyoz Nazım:Selim sen mesafeni kollayarak bütün gücünle saldır
dedi
Balyoz NAzım:İsmet sende gelecek diğer tehlikelere karşı ayık ol
dedi
Yaraık iksirleriin tesiriyle ve Nazım la birlikte saldıran büyücü ve savaşçıların etkisiyle geldiği yere giderek gözden kayboldu.
Üstad şifacı ve diğer şifacılar yaralılara ilk müdaheleyii yapıp,
dinlenmek için hep birlikte korunaklı binaya gittiler.
Balyoz Nazım:Agah efendi , bu nasıl bir yaratık , nerden çıktı
dedi ve yaratığı Agah efendiye anlattı.
Agah Efendi:O yaratık mutlaka geri gelicektir.
Hazırlıklarımızı ona göre yapalım.
dedi
Agah efendinin gönderdiği savaşçılar dönmüş az da olsa sağ insan bulup binaya getirmişlerdi.
Artık eskisinden daha güçlü olduklarını düşünüyordu İsmet.
Aktar şevket:kudret , can ve direnç iksiri üretimlerini artırmamız lazım
dedi
İsmet hak vererek
İsmet:Bencede Şevket
dedi
İsmet:Yanına bizim savaşçı lardan da alıp daha fazla malzeme topla
dedi
Aktar Şevket:Tamam İsmet
deyip malzeme toplamaya gitti...
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Gayet basitleştirilmişbir dilde anlatım kullandım.
Bununla da kalmıycak , devamı gelecek.
İnş hayırlısı olsun.
Sizin desteğinizi de almak isterim.
Değişmesi gereken bir yer varsa özelimden beni bilgilendiriseniz sevinirim.
Bu senaryo ve devamında geleceklerin kısaltılmış halini ,
Sinema filmi yapmayı düşünüyoruz.
İkv nin tanıtımı için yapacaklarım devam edicek...
Bununla da kalmıycak , devamı gelecek.
İnş hayırlısı olsun.
Sizin desteğinizi de almak isterim.
Değişmesi gereken bir yer varsa özelimden beni bilgilendiriseniz sevinirim.
Bu senaryo ve devamında geleceklerin kısaltılmış halini ,
Sinema filmi yapmayı düşünüyoruz.
İkv nin tanıtımı için yapacaklarım devam edicek...
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Selamlar..
Çırpındı Karadeniz
İLİŞMEBABAYORGUN..
İLİŞMEBABAYORGUN..
Re: Oº°‘¨ нυηχℓση¢αѕι уєηı güη¢єℓ ѕαуƒαѕı (уєηι) ¨‘°ºO
Selamün aleyküm , Günününüz aydın olsun dostlar...
Huu arkadaşlar , nerdesiniz ?
Senaryo hakkında yorumlarınızı dört gözle bekliyorum...
Huu arkadaşlar , nerdesiniz ?
Senaryo hakkında yorumlarınızı dört gözle bekliyorum...