Yine diyorum, örümcek kafanın tekisin. Bu konularda zerre bilgin yok, verdiğin saçma örnekleri bâri düşünerek ver. Karıizmmiş. Ana rahmi terksin, bunu bil.
Şeytan adını kullanmaktan ne haz alıyorlar, ne eğlence buluyorlar diyorsun, peki ya sen Timurlenk isminden ne haz alıyorsun? Sana göre büyük bir imparator, bana göre büyük bir katil, tıpkı Almanların Hitleri övmesi ve yahudilerin Hitleri yermesi gibi. Çıkıp bana şimdi ergen ergen yahudiler lanetlenmiş ırk deme de.
Zeka parıltısından eser yok sende. Kaldı ki sende saygı arıyoruz. Dinini bile bilmeyen adam da dinini savunursa böyle olur.
Dilimize sahip çıkalım..!
- Marshall
- Sahaf Yardımcısı
- Mesajlar: 118
- Kayıt: 04 Ara 2009 23:45
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
"İnsanlar için ölebileceksin.Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için.Hem de seni hiç kimse buna zorlamamışken.Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilerek."
Nazım Hikmet.
Nazım Hikmet.
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Sadece cevap vermek için boş laf atıyorsun ortaya
sen diyodun saygı göster diye karıizm'e de göster o zaman ? Satanizm neresine saygı gösterilir Şu yazıları okuyan doğru dürüst biri yokmu adam satanizmi savunuyor burda...
Onurlu ölüm bizim için yaşamdan çok daha kıymetlidir.
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
- Marshall
- Sahaf Yardımcısı
- Mesajlar: 118
- Kayıt: 04 Ara 2009 23:45
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Bak hâlâ... Nato kafa nato mermer.
Yazdıklarımı anlamıyorsun daha, hâlâ satanizmi savunuyor yazıyorsun ya, yazık diyorum sana. Sana kitap oku araştır diyordum ya, geri alıyorum, önce omuzlarının üzerindekinin ne olduğunu çöz, sonra o aşamalara geçersin.
Yazdıklarımı anlamıyorsun daha, hâlâ satanizmi savunuyor yazıyorsun ya, yazık diyorum sana. Sana kitap oku araştır diyordum ya, geri alıyorum, önce omuzlarının üzerindekinin ne olduğunu çöz, sonra o aşamalara geçersin.
"İnsanlar için ölebileceksin.Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için.Hem de seni hiç kimse buna zorlamamışken.Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilerek."
Nazım Hikmet.
Nazım Hikmet.
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Marshall yazdı:Düşünceye kapalılara cevap vermek, onlarla tartışmak istemesem de, şu küçük yazıyı yazmak istiyorum.
Ateizm, satanizm gibi kelimeleri kullanış tarzından bunlara hoş bakmadığını, bu inanışlardaki kişilere de hoş bakmadığını, hatta yerdiğini görüyorum. İslamiyeti anlamakla başlamalısın önce. İslamiyette "ahlâh" ve "hoşgörü" kelimelerini de bir kez daha düşün, hatta araştır. Sen başka düşüncelere saygısızlık yapıp, islamiyete saygı bekliyorsan, islamiyeti hiç bilmediğini düşünürüm. Kaldı ki, yazılarından da annenden babandan gördüğün yalan yanlış islami bilgilerle burada ahkâm kestiğin görülüyor. Biraz okuyup araştırmanı tavsiye ederim.
Yukardaki önceki yorumlardaki altı çizili cümleleri açıkla bakayım? Senin amacın ne ? Merak etme ben sen değilim. Daha ne yazdığını bilmiyosun. Diyoki; ''Ateizm, satanizm gibi kelimeleri kullanış tarzından bunlara hoş bakmadığını, bu inanışlardaki kişilere de hoş bakmadığını, hatta yerdiğini görüyorum'' Satanizm e hoş bakmadığımı satanistlere hoş bakmadığımı söylüyorsun nasıl bakayım? K.bakma ben senin kadar gamsız değilimki şeytani düşüncelere sahip çıkayım. Nerdeyse herşeye saygı duyulur ama buna duyulmaz. GM lerde ne zaman kitlicek konuyu merak ediyorum artıkMarshall yazdı:Yine diyorum, örümcek kafanın tekisin. Bu konularda zerre bilgin yok, verdiğin saçma örnekleri bâri düşünerek ver. Karıizmmiş. Ana rahmi terksin, bunu bil.
Şeytan adını kullanmaktan ne haz alıyorlar, ne eğlence buluyorlar diyorsun, peki ya sen Timurlenk isminden ne haz alıyorsun? Sana göre büyük bir imparator, bana göre büyük bir katil, tıpkı Almanların Hitleri övmesi ve yahudilerin Hitleri yermesi gibi. Çıkıp bana şimdi ergen ergen yahudiler lanetlenmiş ırk deme de.
Zeka parıltısından eser yok sende. Kaldı ki sende saygı arıyoruz. Dinini bile bilmeyen adam da dinini savunursa böyle olur.
Onurlu ölüm bizim için yaşamdan çok daha kıymetlidir.
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
- Marshall
- Sahaf Yardımcısı
- Mesajlar: 118
- Kayıt: 04 Ara 2009 23:45
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Dikkat, IQ 100 altı okumasa da olur, timurlenk, sen mutlaka oku!
Açıklayayım tabi ki, ama dikkatle dinle, anlamaya çalış en azından, o kadar zamanım boşa gitmesin.
Empati kur diyoruz sana dünden beri. Altını çizdiğin kısımlar senin hakkındaki düşüncelerim. Bunlardan da nasıl benim satanizmi savunduğumu çıkardın, ikimiz de aynı oksijeni soluyoruz, sen içerde artık ona ne yapıyorsan.Neyse, konuya döneyim, islamiyete birisi kalkıp, şöyle böyle dese, hakaret etse hoşuna gider mi? Gitmez. Delicesine savunursun, hatta ben sende ona deli gibi hakaret yağdıracak potansiyeli de görüyorum. Peki bu kişi islamiyeti mantıksız buluyor diye, islamiyete hakaret etmesi mantıklı mı? Olması gereken bu mu? Mantıksız ve olması gereken bu değil. Peki sen ne yapıyorsun, kalkıp bu inanışlara hakaret ediyorsun. Peki senin yaptığın mantklı mı? Ateizm ile satanizmin farkını bile bilmeden, ateizme hakaret yağdırman doğru mu? Tabi ki yanlış.
Altını çizdiğin ikinci kısımda ise, empati yapmanı sağlamaya çalışıyordum, fakat daha önce de dediğim gibi, nato kafa nato mermer. Şimdi de yeterince açık olmadıysa, hala anlamadıysan, yeter, benden bu kadar, daha fazla basite indirgeyemiyorum. Bundan sonrası için belki 3 yaşındaki yeğenimi çağırırım, o anlatır.
Açıklayayım tabi ki, ama dikkatle dinle, anlamaya çalış en azından, o kadar zamanım boşa gitmesin.
Empati kur diyoruz sana dünden beri. Altını çizdiğin kısımlar senin hakkındaki düşüncelerim. Bunlardan da nasıl benim satanizmi savunduğumu çıkardın, ikimiz de aynı oksijeni soluyoruz, sen içerde artık ona ne yapıyorsan.Neyse, konuya döneyim, islamiyete birisi kalkıp, şöyle böyle dese, hakaret etse hoşuna gider mi? Gitmez. Delicesine savunursun, hatta ben sende ona deli gibi hakaret yağdıracak potansiyeli de görüyorum. Peki bu kişi islamiyeti mantıksız buluyor diye, islamiyete hakaret etmesi mantıklı mı? Olması gereken bu mu? Mantıksız ve olması gereken bu değil. Peki sen ne yapıyorsun, kalkıp bu inanışlara hakaret ediyorsun. Peki senin yaptığın mantklı mı? Ateizm ile satanizmin farkını bile bilmeden, ateizme hakaret yağdırman doğru mu? Tabi ki yanlış.
Altını çizdiğin ikinci kısımda ise, empati yapmanı sağlamaya çalışıyordum, fakat daha önce de dediğim gibi, nato kafa nato mermer. Şimdi de yeterince açık olmadıysa, hala anlamadıysan, yeter, benden bu kadar, daha fazla basite indirgeyemiyorum. Bundan sonrası için belki 3 yaşındaki yeğenimi çağırırım, o anlatır.
"İnsanlar için ölebileceksin.Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için.Hem de seni hiç kimse buna zorlamamışken.Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilerek."
Nazım Hikmet.
Nazım Hikmet.
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Mantıklı bulmadığım görüş ayrılıkları yaşadığım düşüncelere hakaret etmem yanlış ama düşünce düşünce değil. Bu FB-GS gibi bir olay değil. Ben koyu dinci değilim ama İslamiyete laf atan olursa tabiki karşısında dururum. Sen bırak ateizm le sataizm arasındaki farkı sen ateizme laf atma diyorsun hadi tamam onda haksızım diyelim niye satanizmi savunuyorsun? Birileri şeytanı örnek alıyorsa,onu sembolleştirip lideriymiş gibi yapıyorsa ben böyle düşünceye ne saygı duyarım nede mantıklı bulurum kimse kusura bakmasın. Birileri şeytan adını karakterinde kullanıcak buda olağan birşey gibi karşılanıcak vay be ne kadar düşmüş bu seviye bana nato mermer nato kafa diyen arkadaşım Ateizm i geçtim satanizm i savunuyorsun yazdıklarını iyi oku mantıklı düşün dediklerin birbirini tutmuyor. Sen git 3 yaşındaki yiğenini kandır bu cümlelerle. Altı çizili cümlelerde tabiki hoş bulmuyorum o düşünceyi öyle bir yazışın varki o inanışlara uyan kimseye hoş bakılmaz zaten sanki ben farklı bir şey söylüyorum gibi bir hava yaratmışsın.satanist lere kaç kişi ne kadar güzel,helal olsun,aferim sizlere diyor? herkez kınıyor olması lazım uamrım ki kınıyordur da. Eğer ben iyi hoş desem bunu yazsan neyse sanki ben çok ters bir laf söylemişim. Olayları çarpıtıyorsunuz.Şeytan adını kullanmaktan ne haz alıyolar dyorum. Sen diyorsunki sende ne haz alıyon Timurlenk ten. Timurlenk çoğu kişiye iyi yada kötü bu farketmez o kötü biride olsa şeytan kadar olamaz emin ol
Aynı havayı soluyor olabiliriz ama vücudumuzun bu havayı nasıl değerlendirdiği önemli
K.bakma yazdığın cümlelerde satanizm destekler,korur bir durum çıkıyor iyice oku anlarsın IQ seviyeme laf atma bence kendininkine bak
Onurlu ölüm bizim için yaşamdan çok daha kıymetlidir.
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
Volkancan \/ Volkanuri
■• Türkxvolkancan •■
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
ÖNERİLER:
Türkçemizin bağımsız bir dil olarak yaşaması, gelişip zenginleşmesi için şunlar önerilebilir:
1. “Önce Türkçe!” sloganı kafalara ve gönüllere yerleştirilmeli, herkesi güzel Türkçe öğrenmeye ve kullanmaya özendirmeliyiz.
2. “Önce Türkçe!” konusunda bireysel ve toplumsal duyarlık, dil duygusu ve ana dili bilinci oluşturulmalıdır. Bu konuda herkese görev düşer. Asıl sorumluluk ise, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına; yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlarına, sanatçılara, yazarlara, aydın kesime düşmektedir.
3. Özellikle aydın kesim, yabancı hayranlığı ile yabancı sözcük düşkünlüğünden kurtarılmalıdır.
4. Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin çok farklı şeyler olduğu kafalara iyice yerleştirilmelidir. Okullarımızda hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak, verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlemler hiç zaman geçirmeden alınmalı, yabancı dilde öğretime ise son verilmelidir.
5. Verimli bir yabancı dil öğretimi için, yüksek öğretim kurumlarında ilk yıl küçük gruplar hâlinde ve nitelikli okutmanlarla etkili bir “yabancı dil hazırlık sınıfı” uygulaması, daha sonraki yıllarda “meslekî yabancı dil” dersleri önemli bir çözüm yoludur. Ankara Üniversitesinin TÖMER kanalıyla yürütmekte olduğu hazırlık sınıfı uygulaması esas alınabilir.
6. Bütün öğretim kademelerinde Türkçe eğitiminin yeterince etkili, verimli yapılabilmesi için gerekli duyarlık ve özen gösterilmelidir. Bu önemli konu, gelip geçici olan bakan ya da hükümet politikası olarak değil, sıkı ve değişmez bir devlet politikası olarak görülmelidir. İşin özü, etkili ve bilinçli ana dili eğitiminde yatmaktadır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi bir yabancı dil öğretimi için de iyi bir ana dili eğitimi ön koşuldur.
7. Çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulamasına bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devreye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmalıdır.
8. Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak, öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlığı ve bilinci ile yetiştirilmelerine büyük önem verilmelidir.
9. 1930’lardan 1980’lere kadar yürürlükte olan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 21. maddesi, çeşitli işyerlerinin kapılarına asılacak levha ve tabelaların Türkçe olmasını şart koşuyordu. Bu yasanın uygulamadan kaldırılmış olması ve değişen şartlar durumu tersine çevirmiştir. Adı geçen yasaya yeniden işlerlik kazandırılması uygun olur.
10. Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırlanan “Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun” tasarısı, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce yasalaşmalıdır.
11. Bir ülkenin kültürü ve dili tek başına ele alınamaz. Dil ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yapısı ve özellikleri ile iç içedir ve onlardan ayrı düşünülemez. Eğer bir malı veya aracı kendimiz üretmiyor da dışarıdan alıyorsak, sadece onu değil, onun adını ve onunla ilgili terimleri de almak zorundayız demektir. O hâlde, ekonomi ve teknoloji başta olmak üzere her alanda üretmeden tüketmek çılgınlığına karşı çıkmak da ulusal bir görev ve sorumluluktur. Çünkü üretimi bir yana bırakarak sadece tüketim toplumu olmakla hiçbir yere varılamaz. Bu şekilde olup da tarihten silinen toplum ve ülke sayısı az değildir.
Görüldüğü gibi en çarpıcı ve can alıcı noktalardan biri, dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü geliştirmektir.
Prof. Dr. Cahit KAVCAR
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Türkçemizin bağımsız bir dil olarak yaşaması, gelişip zenginleşmesi için şunlar önerilebilir:
1. “Önce Türkçe!” sloganı kafalara ve gönüllere yerleştirilmeli, herkesi güzel Türkçe öğrenmeye ve kullanmaya özendirmeliyiz.
2. “Önce Türkçe!” konusunda bireysel ve toplumsal duyarlık, dil duygusu ve ana dili bilinci oluşturulmalıdır. Bu konuda herkese görev düşer. Asıl sorumluluk ise, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına; yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlarına, sanatçılara, yazarlara, aydın kesime düşmektedir.
3. Özellikle aydın kesim, yabancı hayranlığı ile yabancı sözcük düşkünlüğünden kurtarılmalıdır.
4. Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin çok farklı şeyler olduğu kafalara iyice yerleştirilmelidir. Okullarımızda hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak, verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlemler hiç zaman geçirmeden alınmalı, yabancı dilde öğretime ise son verilmelidir.
5. Verimli bir yabancı dil öğretimi için, yüksek öğretim kurumlarında ilk yıl küçük gruplar hâlinde ve nitelikli okutmanlarla etkili bir “yabancı dil hazırlık sınıfı” uygulaması, daha sonraki yıllarda “meslekî yabancı dil” dersleri önemli bir çözüm yoludur. Ankara Üniversitesinin TÖMER kanalıyla yürütmekte olduğu hazırlık sınıfı uygulaması esas alınabilir.
6. Bütün öğretim kademelerinde Türkçe eğitiminin yeterince etkili, verimli yapılabilmesi için gerekli duyarlık ve özen gösterilmelidir. Bu önemli konu, gelip geçici olan bakan ya da hükümet politikası olarak değil, sıkı ve değişmez bir devlet politikası olarak görülmelidir. İşin özü, etkili ve bilinçli ana dili eğitiminde yatmaktadır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi bir yabancı dil öğretimi için de iyi bir ana dili eğitimi ön koşuldur.
7. Çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulamasına bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devreye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmalıdır.
8. Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak, öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlığı ve bilinci ile yetiştirilmelerine büyük önem verilmelidir.
9. 1930’lardan 1980’lere kadar yürürlükte olan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 21. maddesi, çeşitli işyerlerinin kapılarına asılacak levha ve tabelaların Türkçe olmasını şart koşuyordu. Bu yasanın uygulamadan kaldırılmış olması ve değişen şartlar durumu tersine çevirmiştir. Adı geçen yasaya yeniden işlerlik kazandırılması uygun olur.
10. Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırlanan “Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun” tasarısı, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce yasalaşmalıdır.
11. Bir ülkenin kültürü ve dili tek başına ele alınamaz. Dil ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yapısı ve özellikleri ile iç içedir ve onlardan ayrı düşünülemez. Eğer bir malı veya aracı kendimiz üretmiyor da dışarıdan alıyorsak, sadece onu değil, onun adını ve onunla ilgili terimleri de almak zorundayız demektir. O hâlde, ekonomi ve teknoloji başta olmak üzere her alanda üretmeden tüketmek çılgınlığına karşı çıkmak da ulusal bir görev ve sorumluluktur. Çünkü üretimi bir yana bırakarak sadece tüketim toplumu olmakla hiçbir yere varılamaz. Bu şekilde olup da tarihten silinen toplum ve ülke sayısı az değildir.
Görüldüğü gibi en çarpıcı ve can alıcı noktalardan biri, dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü geliştirmektir.
Prof. Dr. Cahit KAVCAR
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Kayıplarda,
- Sheytanist
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 300
- Kayıt: 24 Oca 2010 14:00
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Teşekkürler.AaRe yazdı: ÖNERİLER:
Türkçemizin bağımsız bir dil olarak yaşaması, gelişip zenginleşmesi için şunlar önerilebilir:
1. “Önce Türkçe!” sloganı kafalara ve gönüllere yerleştirilmeli, herkesi güzel Türkçe öğrenmeye ve kullanmaya özendirmeliyiz.
2. “Önce Türkçe!” konusunda bireysel ve toplumsal duyarlık, dil duygusu ve ana dili bilinci oluşturulmalıdır. Bu konuda herkese görev düşer. Asıl sorumluluk ise, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına; yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlarına, sanatçılara, yazarlara, aydın kesime düşmektedir.
3. Özellikle aydın kesim, yabancı hayranlığı ile yabancı sözcük düşkünlüğünden kurtarılmalıdır.
4. Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde öğretimin çok farklı şeyler olduğu kafalara iyice yerleştirilmelidir. Okullarımızda hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak, verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlemler hiç zaman geçirmeden alınmalı, yabancı dilde öğretime ise son verilmelidir.
5. Verimli bir yabancı dil öğretimi için, yüksek öğretim kurumlarında ilk yıl küçük gruplar hâlinde ve nitelikli okutmanlarla etkili bir “yabancı dil hazırlık sınıfı” uygulaması, daha sonraki yıllarda “meslekî yabancı dil” dersleri önemli bir çözüm yoludur. Ankara Üniversitesinin TÖMER kanalıyla yürütmekte olduğu hazırlık sınıfı uygulaması esas alınabilir.
6. Bütün öğretim kademelerinde Türkçe eğitiminin yeterince etkili, verimli yapılabilmesi için gerekli duyarlık ve özen gösterilmelidir. Bu önemli konu, gelip geçici olan bakan ya da hükümet politikası olarak değil, sıkı ve değişmez bir devlet politikası olarak görülmelidir. İşin özü, etkili ve bilinçli ana dili eğitiminde yatmaktadır. Şunu hiç unutmayalım ki iyi bir yabancı dil öğretimi için de iyi bir ana dili eğitimi ön koşuldur.
7. Çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulamasına bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devreye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmalıdır.
8. Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak, öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlığı ve bilinci ile yetiştirilmelerine büyük önem verilmelidir.
9. 1930’lardan 1980’lere kadar yürürlükte olan 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 21. maddesi, çeşitli işyerlerinin kapılarına asılacak levha ve tabelaların Türkçe olmasını şart koşuyordu. Bu yasanın uygulamadan kaldırılmış olması ve değişen şartlar durumu tersine çevirmiştir. Adı geçen yasaya yeniden işlerlik kazandırılması uygun olur.
10. Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırlanan “Türk Dilinin Kullanılmasına İlişkin Kanun” tasarısı, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce yasalaşmalıdır.
11. Bir ülkenin kültürü ve dili tek başına ele alınamaz. Dil ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik yapısı ve özellikleri ile iç içedir ve onlardan ayrı düşünülemez. Eğer bir malı veya aracı kendimiz üretmiyor da dışarıdan alıyorsak, sadece onu değil, onun adını ve onunla ilgili terimleri de almak zorundayız demektir. O hâlde, ekonomi ve teknoloji başta olmak üzere her alanda üretmeden tüketmek çılgınlığına karşı çıkmak da ulusal bir görev ve sorumluluktur. Çünkü üretimi bir yana bırakarak sadece tüketim toplumu olmakla hiçbir yere varılamaz. Bu şekilde olup da tarihten silinen toplum ve ülke sayısı az değildir.
Görüldüğü gibi en çarpıcı ve can alıcı noktalardan biri, dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü geliştirmektir.
Prof. Dr. Cahit KAVCAR
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi
Hakkımda ne düşünüyorsan Allah 10 katını versin..
"Önce kafasına sıkın.Deyin ki bu bir uyarıdır.Daha sonra ayağına sıkacağız."
Sheytanist*
"Önce kafasına sıkın.Deyin ki bu bir uyarıdır.Daha sonra ayağına sıkacağız."
Sheytanist*
- veyis
- Şarapçı'nın Sırdaşı
- Mesajlar: 97
- Kayıt: 05 Nis 2010 23:23
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Kesinlikle katılıyorum oyunu geçtik günlük ürkçemiz bile yok olmaya yüz tutmaktadır.Batuhangs730 yazdı:eşek hoşaftan ne anlar bunlara bilgi yaramaz
[Kalite Sizseniz Markanız Benim]
- Marshall
- Sahaf Yardımcısı
- Mesajlar: 118
- Kayıt: 04 Ara 2009 23:45
- Sunucu: Kuklacı
- Klan: Arzın Çocukları
Re: Dilimize sahip çıkalım..!
Yazdıklarımdan yine bir nane anlamamışsın, bekle üç yaşındaki yeğenimi çağırıyorum, bekle. Kelime haznesinin az olduğunun ya da Türkçemizin yozlaştığının konu alındığı başlığı dini konuya çekiyorsun. Yine yine yine yazıyorum. Nato mermer nato kafa. Deve sürüsüne hendek atlatmaya gidiyorum.
"İnsanlar için ölebileceksin.Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için.Hem de seni hiç kimse buna zorlamamışken.Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilerek."
Nazım Hikmet.
Nazım Hikmet.