Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

İKV için yazdığınız hikayeler, şiirler veya kurgusal eserleriniz
Cevapla
Kullanıcı avatarı
McK1907
Cin Avcısı
Cin Avcısı
Mesajlar: 151
Kayıt: 04 Ara 2009 20:16
Sunucu: Teşkilat
Klan: Arzın Çocukları

Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen McK1907 »

Merabalar;
forumikv.mynet.com' dan bilenler vardır Eminönü Ölüm Günü hikayesini.Onu yazan ben şimdi yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım.Umarım beğenirsiniz.İyi Eğlenceler...!

Bir İstanbul Efsanesi Bölüm 1
Güney Doğu Anadolu’ nun uçsuz bucaksız, 12 haneli, şirin bir köyüydü burası.Buradaki halk karın tokluğuna çalışır, ekmeğini tarımdan, hayvancılıktan kazanırdı.Önceleri azda olsa karnını doyurabilen köylüler gün geçtikçe geçinemez oldular ve kaçınılmaz son onlar için göç etmek oldu.

Güneydoğu Anadolu' nun güzel bir sabahıydı.Güneş dağların eteklerine henüz vurmuştu altın sarısı ışıklarını.Çalışkan köylüler yine erkenden kalkıp işlerinin başına koyuldular.Küçük Yiğit' te her sabahki gibi babasına tarlada yardım etmek için uyanmıştı.Babasıyla beraber tarlaya koyuldular.Yiğit yolda yürürken bir güneşin o eşsiz güzelliğine birde babasına bakıyordu.Babası çok solgun ve üzgün görünüyordu.Önce neler olduğunu anlamaya çalıştı, sonra sabırsızlıkla babasına; "Baba bugün neyin var?" dedi.Babası da ona dönüp "Yok bir şey aslanım" dedi.Geçim sıkıntısının içine verdiği dertle kendi kendini yiğit bitiren Hasan Bey, göç etmeleri gerektiğini oğluna söyleyemiyordu.Bu geçim derdi onları çok yakın bir zamanda çok uzak bir şehre göç etmek zorunda bırakacaktı...

Hasan Bey ve oğlu Yiğit tarladaki işlerini bitirdikten sonra eve döndüler.Yiğit' in annesi Hacer Hanım yemek hazırlamıştı.Baba ve oğul yere bağdaş kurup sofraya oturdular.Yemek geldi.Yemekte sadece çorba vardı.Çorbalar yenmeye başlandı.Hasan Bey' in yüzünde olan sabahki ifade hala kaybolmamış hatta yemekte sadece çorba yenmesi bu ifadeyi iyice kötü bir hale getirmişti.Hasan Bey sonunda dayanamadı ve söyledi.

Hasan Bey>> Hanım, oğlum size bir şey söyleyeceğim.
Hacer Hanım>> Söyle beyim.
Hasan Bey>> Çok yakında buradan göç etmemiz gerekecek.Burada artık geçinemiyoruz, şehre göç etmemiz lazım.

Bunu duyan Yiğit şok olur..
Yiğit>> Ama baba nereye gideriz?? nasıl gideriz??
Hasan Bey>> İstanbul' a gideceğiz.Mısır Çarşısı yakınlarında Nebahat Halanlar oturuyor.Biraz onlarda kalırız.Sonra işe girerim bir ev tutar kirada otururuz.

Aile tam anlamıyla yıkılmıştır.Yiğit arkadaşlarından ve köyünden ayrılacağı için çok ama çok üzülmüştür.
Hasan Bey>> Hanım 2 gün sonra yola çıkacağız hazırlıklara başla.
Hacer Hanım>> Peki bey…

2 Gün Sonra...
Artık hazırlıklar yapılmıştır ve veda vakti gelmiştir.Aile köydeki tüm tanıdıklarıyla vedalaşır ve yola koyulurlar.Bu güzel köyden çok uzaklarda o adını sıkça duydukları, çokça methedilen İstanbul' da yaşayacaklardır artık...

İstanbul yolculuğu tam 2,5 gün sürer.Bu uzun yolculuğun ardından İstanbul' a varılır.Aile Mısır Çarşısı yakınlarındaki Nebahat Hanımın yanına yerleşir.Nebahat Hanım onlara küçük bir oda verir.Sıkış tıkışta olsa başını sokacakları bir yer buldukları için şükrederler.O gün evde iyice dinlenirler.İstanbul' da ki 2. gün Hasan Bey iş arayışlarına başlar.Öncelikle İstanbul' un Çınar altındaki kahvehanesine gider.Oradakilerle tanışır.Herkes ona karşı çok sıcakkanlı davrandı.Biri hariç... Bu kişi Agah Bey' dir.Agah Bey tek başına bir masada yanında bastonuyla otuyordu.Masasında bir bardak çay vardı ama o çayına hiç dokunmamıştı.Çayın soğudu belliydi çünkü çaydan hiç buhar çıkmıyordu.Hasan Bey kahvehane sahibine "Bu bey kim?" diye sordu.Kahvehane sahibi de ona "O Agah Bey' dir.Garibin kimi kimsesi yok.Her gün gelir o masaya oturur benden bir çay ister, çayı götürürüm ama o akşama kadar çayına hiç dokunmaz hava kararınca da kalkar gider." dedi. Hasan Bey; "Nerede kalıyor?" , Kahvehane Sahibi, "Genelde sokaklarda dolaşır.Görenler hiç uyumaz der ona.Sabahlara kadar sokaklarda dolaşıyormuş.Şahitler var." dedi.Hasan Bey iyice meraklanarak "Allah, Allah çok ilginç bir insan." dedi.Hasan Bey Kahvehane Sahibinin anlattıklarını dinledikten sonra Agah Bey' le tanışmak ister ve yanına gider:

Hasan Bey>> Oturabilir miyim?
Agay Bey>> Sen kimsin?
Hasan Bey>> Ben Hasan İstanbul' a yeni göç ettim.
Agah Bey>> Bak genç adam.Beni rahat bırak.

Hasan Bey bu cevaptan sonra çok şaşkın bir şekilde geri gelip yerine oturur.Bu cevabı hiçte beklememişti oysa.Biraz daha oturduktan sonra kahveden ayrıldı ve Mısır Çarşı' sın da iş aramaya koyuldu.Mısır Çarşı’ sın da ki bütün tüccarlara “İşçi lazım mı?” diye sordu.Ta ki Aktar Şevket’ ten “Evet” cevabını alana kadar.Aktar Şevket artık yaşı ilerlediği için işlere yetişemez olmuştu ve bir yardımcıya ihtiyacı vardı.Hasan Bey o gün Aktar Şevket’ in yanında işe başladı…

Akşam saatlerinde işten ayrılan Hasan Bey eve doğru yürümeye başladı.Hasan Bey o gün İstanbul sokaklarını ilk kez karanlık görmüştü.Karanlık İstanbul sokaklarında yürürken bir gazete parçasının üzerine uzanmış yaşlı bir adam gördü.Adam titriyordu.Hava sıcaktı aslında ama belli ki hastaydı.Hasan Bey adama biraz yaklaşınca bu adamın Agah Efendi olduğunu anladı.Bir an içi parçalandı.Hemen yanına gitti.Onu yerden kaldırmak istedi ama Agah Bey buna izin vermedi ve “Git buradan” dedi.Hasan Bey bu huysuz dedeye yardım etmesi gerektiğini biliyordu.”Agah Bey lütfen size yardım etmeme izin verin çok kötü görünüyorsunuz.Burada bütün gece kalamazsınız.” dedi.Agah Bey bu sefer daha sinirli bir sesle “Git başımdan, defol..!” diye bağırdı.Hasan Bey birazda rızasız onu orada bırakıp evine doğru yürümeye devam etti.Hasan Bey yolda Agah Efendi’ yi düşündü.Aklı onda kalmıştı.Acaba onu orada bırakmakla hata mı ediyordu?”Ama adamda inatçı gelmiyor ne yapayım?” diye düşündü kendi kendine…

Hasan Bey eve geldiğinde çoktan sofra hazırlanmış ev halkı onu bekliyordu.Elini yüzünü yıkayıp sofraya oturdu.”Bugün iş buldum” dedi sevinçle.Bunu duyan oğlu ve karısı çok sevindi.Hasan Bey’ in aklı hala Agah Efendi’ deydi.Acaba şuanda ne yapıyordu?Bu soruyla içi içini yedi.Yemekten sonra Agah Efendi’ ye bakmak için dışarı çıktı.Onu işten gelirken gördüğü yere gitti.Oraya gittiğinde Agah Efendi’ den geriye sadece üzerine uzandığı gazete kağıtları kalmıştı.Zaten onlarında bir kısmını rüzgar oraya buraya savurmuştu.Birden Kahvehane Sahibinin söylediği söz geldi aklına.”Sabahlara kadar sokaklarda yürür.” Evet kesinlikle şuan İstanbul sokaklarında yürüyordu.Bu aciz ve kimsesi olmayan adam başka ne yapabilirdi ki?Hasan Bey sokaklarda gezmeye başladı.Her girdiği sokakta onu aradı gözleri.Ama bir türlü bulamadı.Artık umudu kalmayan Hasan Bey yorgun bir halde eve dönmek için yola koyuldu.Eve dönerken lodosun etkisiyle kıyıya hırçınca vuran dalgaların sesini dinledi Eminönü’ de. Dalgalar kıyıya çarpıyor, bir deniz feneri bir sağa bir sola hareket ediyordu.Bu ışığı uzun süre izledi.Balıkçı tekneleri de ağlarını çekiyordu Eminönü’ de.Bir balıkçı teknesinin ışığı birden deniz fenerinin olduğu yere vurdu.Hasan Bey tamda o sırada deniz fenerini izliyordu.Işığın vurduğu yerde sanki bir adam vardı.Hasan Bey dikkatlice bakmaya başladı.Bir adam vardı orada.Kıyıya oturmuş denizin sesini dinliyordu.Daha dikkatli baktığında Agah Efendi’ nin olduğunu anladı.Bu gizemli adam acaba ne yapıyordu burada??


Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm Sonu. Okuduğunuz için teşekkürler..!
Geceee
İskele Babası
İskele Babası
Mesajlar: 28
Kayıt: 14 Oca 2010 14:17
Sunucu: Beyaz Köşk
Klan: Lodos

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen Geceee »

emeğine sağlık güzel olmuş. Orjinal hikayedeki ayrıntıları atlamadan devam edersen çok güzel bi yazı olacağına inanıyorum. iyi forumlar.
Sürç-ü lisan eylediysek affola....
Kullanıcı avatarı
SeiGNeuR
Sahaf Yardımcısı
Sahaf Yardımcısı
Mesajlar: 115
Kayıt: 05 Ara 2009 03:57
Sunucu: Kuklacı
Klan: Arzın Çocukları

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen SeiGNeuR »

Ellerine Kollarina Yuregine Saglik cok Guzel olmus asil Ben Sana tesekkur ederim O degerli vaktini ayirdigin Icin


Saygilarimla Kuklacidan Agrili
Tel Tel ve Iplik Iplik Dikseler de Agzimi;
Tek ses Duysalar;Allah...Yoklasalar Nabzimi
.

Her Agizda,Her Telde,Fanilik Diriltisi
Sonunda Tek Bir Sarki,Tabutun Gicirtisi...


SeiGNeuR 04
Kullanıcı avatarı
North
Işık Hanım'ın Elemanı
Işık Hanım'ın Elemanı
Mesajlar: 220
Kayıt: 08 Nis 2010 07:31
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen North »

Geceee yazdı:emeğine sağlık güzel olmuş. Orjinal hikayedeki ayrıntıları atlamadan devam edersen çok güzel bi yazı olacağına inanıyorum. iyi forumlar.
Söze Gerek Yok Bizi Bilen Bilir

Sunucu: Meran
Sınıf: Şifacı
Seviye:39

___________________________________________________________________________________
Kullanıcı avatarı
snmz35
Çınaraltı Müdavimi
Çınaraltı Müdavimi
Mesajlar: 832
Kayıt: 04 Ara 2009 23:43
Sunucu: Eminönü

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen snmz35 »

Geceee yazdı:emeğine sağlık güzel olmuş. Orjinal hikayedeki ayrıntıları atlamadan devam edersen çok güzel bi yazı olacağına inanıyorum. iyi forumlar.
Göster
Tahammül

Seviyoruz bu hayatı
Kullanıcı avatarı
McK1907
Cin Avcısı
Cin Avcısı
Mesajlar: 151
Kayıt: 04 Ara 2009 20:16
Sunucu: Teşkilat
Klan: Arzın Çocukları

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen McK1907 »

Teşekkürler okuyan yorum yapan herkese. devamı gelecek..
Kullanıcı avatarı
Barmen
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 417
Kayıt: 21 Mar 2010 09:41
Sunucu: Anka
Klan: Lodos

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen Barmen »

Geceee yazdı:emeğine sağlık güzel olmuş. Orjinal hikayedeki ayrıntıları atlamadan devam edersen çok güzel bi yazı olacağına inanıyorum. iyi forumlar.
"Biz Dost Şarabı İçenLerdeniz "

İstanbulu Esrar Sarmış , Yar beni Bırakıp Karanlıklara Bulaşmış ,

Kerpiçtenden Duvar , Sosyeteden Adam OLmaz " [/b]
Kullanıcı avatarı
subuty10
Şarapçı'nın Sırdaşı
Şarapçı'nın Sırdaşı
Mesajlar: 93
Kayıt: 02 Haz 2010 21:45
Sunucu: Teşkilat
Klan: Lodos

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen subuty10 »

çok güzel olmuşeline sağlık
Kullanıcı avatarı
anubislider
Cin Avcısı
Cin Avcısı
Mesajlar: 154
Kayıt: 04 Ara 2009 19:57
Sunucu: Eminönü

Re: Bir İstanbul Efsanesi I. Bölüm

Mesaj gönderen anubislider »

iyi olmuş yiğen :P :P :P :P
PcX.....
@nußis Lyd€r...
Cevapla

“Yazım” sayfasına dön