18 Mart Çanakkale Zaferi

Meran sunucusuna ait Genel Sohbet alanı
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hayal
Teşkilat Neferi
Teşkilat Neferi
Mesajlar: 562
Kayıt: 19 Ara 2009 13:11
Sunucu: Eminönü
Klan: Lodos

18 Mart Çanakkale Zaferi

Mesaj gönderen Hayal »

Resim



Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşlarıdır. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olacak, iki tarafın da çok ağır kayıplar vermesiyle İtilaf Devletleri geri çekileceklerdir.
Çanakkale Savaşları, ilgili bütün ulusları derinden etkilemiştir. Avustralya ve Yeni Zelanda’da Anzak Günü adıyla her yıl düzenli bir seramoni tekrarlanır. Ayrıca Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar o gün toplanarak Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzakların (ANZAC: Australian and New Zeland Army Corps) çıkartma yaptıkları Anzak Koyu’na gelerek atalarının savaştıkları bu yeri ziyaret ederler.
Bu savaşlarda İtilaf subaylarının bile takdirini toplayarak yıldızı parlayan Mustafa Kemal, 8 yıl sonra Türk Kurtuluş Savaşı’nda milletine önderlik edecek, savaş sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olacaktır.

18 Mart Çanakkale Zaferinin Mimarları Can Damarları Bu Cennet Vatanın Asil Kurucuları Şehitlerimizi Anıyoruz Tüm Şehitlerimizi Saygıyla Gururla Şerefle Anıyor Onları Arıyoruz -Haddimize Değil Dilemek Belki Ama- Mekanları Cennet Olsun Peygamberin Onlar Savaşırken Ravzasını Onlar İçin Terkettiği Aziz Şehitlerimizin




"Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın "
Mehmet Akif ERSOY








18 Mart ile ilgili şiir :[/color]

18 Mart Çanakkalee

Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Ali Osman Yılmaz


Resim
Resim
Resim
Resim

www.hayaleturk.fforum.biz
Resim

''Ne Mutlu TÜRKÜMDiyene!''

Resim



' Hayati '
Kullanıcı avatarı
hicretsidan
Teşkilat Neferi
Teşkilat Neferi
Mesajlar: 580
Kayıt: 09 Ara 2009 16:32
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları

Re: 18 Mart Çanakkale Zaferi

Mesaj gönderen hicretsidan »

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Kullanıcı avatarı
hicretsidan
Teşkilat Neferi
Teşkilat Neferi
Mesajlar: 580
Kayıt: 09 Ara 2009 16:32
Sunucu: Meran
Klan: Arzın Çocukları

Re: 18 Mart Çanakkale Zaferi

Mesaj gönderen hicretsidan »

ÇANAKKALE Savaşları sırasında bir İngiliz bölüğünün, büyük bir bulut kütlesi içinde kaybolduğu iddialarına, 92 yıl sonra bir tanıktan yalanlama geldi. Yok olan bölüğün adını yaşatmak amacıyla İngiltere'de kurulan birliğin üyesi 61 yaşındaki John Crowe, Gelibolu'da savaşan babasının yaralanıp İngiltere'ye döndüğünü, bulut söylentilerinin hurafe olduğunu söyledi.
İngiltere'deki Sandringham Norfolk Gönüllü Askeri Öğrenci Birliği'nin 4 yöneticisiyle 9 öğrencisi, Gelibolu Yarımadası'nda atalarının savaştığı toprakları gezip mezarlarını ziyaret etti. Çanakkale Savaşları'nda İngiliz Kraliyet ordusu'nun Norfolk Alayı'na bağlı Sandringham Bölüğü'nün çıkartma yaptığı Suvla Koyu'nu gezen öğrenciler, Norfolk Alayı askerlerinin mezarlarını tespit ederek, bilgiler alıp fotoğraf çektirdi.
Çanakkale Savaşları sonrası, Yeni Zelandalı bazı askerlerin, ‘Norfolk Alayı'nın 260 mevcutlu Sandringham Bölüğü askerleri, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Koyu 60'ıncı Tepe'de büyük bir bulut kütlesinin içinde birdenbire kayboldu’ iddiasını, bu bölükte savaşıp yaralı olarak İngiltere'ye dönmeyi başaran Robert John Crowe'un 61 yaşındaki oğlu John Crowe yalanladı. Babasının 23 yaşındayken Gelibolu Yarımadası'nda savaşa katıldığını anlatan John Crowe, 92 yıl sonra halen konuşulup tartışılan bir konuya açıklık getirmek istediğini söyledi.

“BABAM O BÖLÜKTEYDİ, GERİ DÖNDÜ''

İngiltere'de Norfolk Alayı'nın adını yaşatmak amacıyla kurulan Sandringham Norfolk Gönüllü Askeri Öğrenci Birliği'nin yöneticisi John Crowe, şunları anlattı:
“Babam Robert John Crowe, Norfolk Alayı'na bağlı yüzbaşı Beck yönetimindeki Sandringham Bölüğü'nde yer almış ve Gelibolu'da savaşmış. Babam yaralanıp bir siperin içine düşmüş ve daha sonra diğer askerler kendisini kurtarmış. Savaştan döndükten sonra bize anlattığı anılarında, hiçbir zaman Yeni Zelandalı askerlerin ileri sürdükleri gibi bir bulutun askerleri alıp götürdüğünden söz etmedi. Böyle bir iddiaya ben de inanmıyorum. Gelibolu'da birçok birliklerden insan harbe katıldı ve birçok insan kayboldu, öldü. Bu tür iddialar insanların ilgisini çekmek için ortaya atılıyor. Oysa bulutun hepsini alıp götürdüğü ileri sürülen Sandringham Bölüğü'nden sağ kalan insanlar da var. Bunlardan birisi de babam. Ben de savaşı detaylı şekilde okudum ve araştırdım. Türkler'in çok cesur olduklarını biliyorum. Bu bölgede bin 500 kadar Türk askeri 12 bine yakın İngiliz'i durdurmuş. Türk kahramanlığı hakkında hiçbir şüphem yok. Hatta babam da Türkler'in kahramanlığından sürekli söz ederdi. Ancak bulut olayı mit ve efsaneden ibaret.''

“TARİHÇİLER, REYTİNG İÇİN EFSANELEŞTİRMİŞ''

Sandringham Norfolk Gönüllü Öğrenci Birliği'nin yönetici ve öğrencilerine bölgeyi gezdirerek savaşlarla ilgili bilgi veren Çanakkale Savaşları Tarihçisi ve rehber Kenan Çelik de, konunun bir efsane olduğunu söyledi. Tarihçilerin de gerçeği bilmelerine rağmen reyting amacıyla olayı farklı bir şekilde ele alarak kitaplar yazdıklarını belirten Çelik şöyle konuştu:, “Bu anlatımlara göre İngiltere Kralı 5'inci George, sık sık Sandringham Bölgesine gidiyor. Sonrasında buradaki çeşitli işçilerden Norfolk Alayı için bir bölük oluşturuluyor. Buna Sandringham Bölüğü diyorlar. Bu 260 kişilik bir bölük. Bunların komutanı da yüzbaşı Beck. Daha sonra bunlar Gelibolu'ya geliyor. 12 Ağustos'ta İngilizler Küçük Anafarta Ovası'ndan Teketepeye'ye doğru taarruza kalkıyor. İlerleyerek bu hattı ele geçirmeye çalışıyorlar. Orta hattan ilerledikleri sırada bulutlar geliyor ve askerler bu bulutların içinde kayboluyor. Kral George Çanakkale'de İngiliz Orduları Komutanı Hamilton'a ‘bu bölük benim için önemli’ diyerek işin aslını öğrenmesi için talimat veriyor. Hamilton ise savaş sırasında soruşturamıyor ve bu bölükteki askerler kayıp gibi değerlendiriliyor. Yeni Zelandalı askerler ise olayı Bombatepe'den gördüklerini iddia ediyor. Ama bana göre buna imkan yok. Çünkü Bombatepe dedikleri yerden Anafartalar Ovasının görülmesi imkansız. Muhtemelen İngiliz birlikleri saldırırken, bizim topçu birliğinin açtığı ateş sırasında havada sarımsı renkte sis gibi bir bulut tabakası oluştu ve sonrasında böyle bir iddia ortaya atıldı.''

SANDRİNGHAM EFSANESİ

Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşa katılan İngiliz Kraliyet Ordusu'na ait Norfolk Alayı'na bağlı Sandringham Bölüğü'nün, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Koyu mevkiindeki 60'ıncı Tepe'de büyük bir bulut kütlesinin içinde kaybolduğu iddia edilmiş, bu olay savaştan sonra çeşitli tarih kitaplarında yerini almıştı. Yeni Zelanda Kıtası'nın 1'inci Sahra Birliği'ne bağlı 3'üncü Bölük'te savaşa katılan F. Reichardt, R. Nevnes ve J.L. Newman adlı üç asker, 50 yıl sonra olayın görgü tanığı olduklarını ileri sürmüş, güneyden esen 70 kilometre hızındaki rüzgara rağmen, yaklaşık 250 metre uzunluğunda, 65 metre yüksekliğinde ve 60 metre genişliğindeki bulut kültesinin, yer değiştirmeden 60'ıncı Tepe üzerinde durduğunu ve İngiliz askerlerinin bu kütlenin içinde kaybolduğunu anlatmışlardı.
Kullanıcı avatarı
Nora
Sahaf Yardımcısı
Sahaf Yardımcısı
Mesajlar: 132
Kayıt: 07 Ara 2009 10:51
Sunucu: Meran
Klan: Lodos

Re: 18 Mart Çanakkale Zaferi

Mesaj gönderen Nora »

Sadece Çanakkale değil yurdumuzun tüm bölgelerinde kanlarının son damlasına kadar bizi savunan ve bu uğurda bir neslin yok olduğu o büyük ve şanlı savaşta hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimize Allah Gani Gani Rahmet Etsin ...
Nick :[/color]Nora
Sunucu :[/color]Meran(SoN)/TıLsıM(Başlangıç)
Karakter Türü :[/color]SAVAŞÇI ŞİFACI BÜYÜCÜ
Resim
вєηιм кσякυм öℓмєк ∂єgιℓ, ѕєη∂єη Aуяι кAℓмAк.
NoRa[49] Noraşifa[45]
Kullanıcı avatarı
Perfectmagician
Mezarlık Bekçisi
Mezarlık Bekçisi
Mesajlar: 1127
Kayıt: 02 Şub 2010 21:17
Sunucu: Meran

Re: 18 Mart Çanakkale Zaferi

Mesaj gönderen Perfectmagician »

normalde böyle uzun yazıları okumaya üşenirdim ama böle ilk defa yararlı bir konu açılmış die okudum ve beğendim güzel olmuş:D ;)
Değirmencinin hikayesi.. Gitti ama dönüşü büyük olacak...
Cevapla

“Genel Sohbet” sayfasına dön