Dün İdrisin pusulasını aramak için yola koyulmuştuk. Adada komodoların daha da büyüğü dev komodo ile karşılaştık. Pusula bu komodonun karnında olabilirdi. Etrafta bize yardım eden olmadığı için kesmemiz biraz uzun sürdü. Dev komodo yere yığılınca üstünü inceledim. Gözüme bir parıltı çarptı. Pusulayı bulmuştum.
Arzuhalcinin bana verdiği kuyuyu araştırma görevi için hortlaklar ile dolu olan mekana geldiğimde bahsedilen kuyuyu buldum. Kuyunun aşağıya sarkan bir ip buldum. Fakat inmeden önce İdrisin pusulasını teslim ettim.
İdrise pusulayı gösterir göstermez başladı horon tepmeye
Uşağum senun cibusu gelmedu buralara al bak buda senundur dedi 
Bir grup bulup sarkan ipten aşagıya indik. Etrafta paralı askerler vardı. Zorlu rakipler idi. İleriye doğru ilerliyordum. Yerde eski bir kitap gördüm. İsimsiz bir kitaptı. Kitabın üzerinde Necmi'nin kütüphanesının mührü olduğunu gördüm. Bu fransızca kitabı uzun süre önce arzuhalcinin istediğini hatırladım. Kitabin açık duran sayfasında şunlar yazıyordu ;
'Yardım et Çakal , beni götürüyorlar'.
Kitabın üzerinde bir süre önce kurumuş kan lekeleri mevcuttu.
Bir tapınak bulduk. İçeride baş komutan gibi birisi , adı Centron. Kendinden emin bir duruşu vardı ve korkmaya başlamıştık. Bu adamın arkasında bir kapı vardı. Ancak onu öldürerek geçebilirdik. Centronu öldürdük.
Bizi öldürmeye çalışan baş muhafız Centron'u yere yıktıktan sonra kapıya doğru ilerledim. Kapı roma mimarisine ait değildi. Nasıl açılacağını ne işe yaradığını bilmiyordum. Fotoğrafını çekerek yolumuza devam ettik.
Muhafızları öldürerek ilerledik. Karşımıza iki ayrı yerde kuyu çıktı. Bu kuyuda bir sürü yılan vardı. Sanırım baş büyücü Junon bunlardan güç alıyordu. Hepsini öldürdük.
Kuyulardan sonra bir geçitten geçtik. Junon büyücüsü bizi fark edemeden zindan yolu gibi bir yerden merdivenlerden çıktık. Tabi ki merdivenlerden çıkarken adada gördüğümüz tazılardan çok farklı tazılarla karşılaştık. Alevimsi bir biçimde yanıyor eğer bizi yakalar ise grubumuza aşırı derecede hasar veriyordu.
Tazıları geçtikten sonra zindanda beyaz şapkalı adam gördüm. Vücudu korkunç bir hale bürünmüştü. Büyük salondaki #@!? Junon'u nasıl geçtin diye sordu. Beni buradan kurtarman için Junon'un üstündeki anahtarı almam gerekiyordu.
Junon'un salonuna indik. Bu büyücü çok yüksek hasar verıyordu. Direnç iksirlerini çekmiştik. Zor savaştan biz galip çıktık. Junonun üstünden anahtarı aldım.
Zindana geri döndüm. Kafesi açtım. Adam bir çift eldiven uzattı ve bana teşekkür etti.
Durumları arzuhalciye bildirecektim ki lafımı keserek ' bir dakika. Şu gazetedeki habere bakar mısın ? Teşkilat yeni üyeler alıyormuş. 50 yeni üye ! Bunun arkasında bir iş var. Yakında bir şeyler karıştaracak bunlar dedi.
Meranda son darbeyi vurmak için yeraltına indik. Meranın lideri İflisi öldürmeye çalıştık.
Son darbeyi vururken İflis gökten getirdiği dev bir buz ile kendi kendisini öldürdü.
