Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

[VoiceOfVoiceless]

Akik(Agat)

Ahtapotu andırıyor :shock:

[Retaliation]

-Bilgi Köşesi(Bilgi Şöleni)-

Kalsedon Nedir?

Kalsedon, kimyasal formülü SiO2, kuvars mineralinin kriptokristalin çeşitlerinden biridir. Yağımsı bir parlaklığa sahiptir. Saf kalsedon çok ince tabakalar halinde dizilmiş çok ince kuvars liflerinden oluşur. Saf kalsedonun rengi yarı şeffaf gri veya beyazdır. Grimsi mavi veya kahverengi gölgeli hatta siyahımsı olanları da vardır. Safsızlıklar sebebiyle şeritlerde farklı renk ve desenler olur. Bu renk ve desenlere göre ise kalsedonun farklı çeşitleri tanımlanır: akik (kornelian), oniks, jasp ve krizopras. Kalsedonun özgül ağırlığı 2.59-2.61'dir. Jeodlarda bulunan az sayıdaki minerallerdendir.

Keyifli Forumlar.

Bilgi köşesinde yazdıklarını takip ediyorum. Babamın süs taşı madeni var ve bende bu konular hakkında baya geniş bilgi havuzuna sahibim (Kalsedon,Akik,Jasper,Opal) ama kalsedon hakkında yazdığın hatalı bir kaç şeyi düzeltmek istiyorum.Kalsedonlar ağırlıklı olarak yağımsı bir parlaklığa sahip değildir.Genel olarak soluk renklerdedirler.Yaygın olarak beyaz ve şeffaf gri değilde mavi renklidirler.Kalsedon,Akik,Oniks,Jasper ve krizopras silisyum ve oksijen tabanlı minerallerdir. Formullerinin hepsi Si(X)O(x) olarak geçer. Ve her ne kadar formul olarak birbirlerine benziyor olsalarda birbirlerinden çok farklı taşlardır Kalsedon mavi ve mat , Krizopras(kripraz) yeşil ve mat,Oniks siyah mat ve kırmızı parlak, Jasper multicolor ve parlaktır Birazda kendi sahamızdan çıkan kalsedon,Jasper ve Akik görüntülerini paylaşayım Esen kal kardeşim.

Akik içerisinde agat desenli kalsedon

Kalsedon

Akik(Agat)

Düzeltmeniz için teşekkür ediyorum.Gördüğünüz üzere oyundaki madenler ve ilginç şeyler hakkında bilgi veriyorum.Bu denli oyundaki görünümler,özellikler ve kullanım alanlarına göre bilgi edinmeye çalışıyorum ancak bu tarz bir şey ile karşılaşmamıştım.Gerçekten çok ilginçmiş.Tekrardan teşekkürlerimi iletiyorum.Siz de esen kalın.

[Retaliation]

-O Gün,Bugün!-

[Migrat Olayından 3 ay sonra]

Teşkilat ve İstihbarat'a olan dargınlığı hala geçmemişti neferin.Her gün şevkle attığı devriyelerden uzak kaldı ve inzivaya çekildi.Tek sohbet arkadaşı Arzuhalci ve Çınar altı ahalisi idi.Ancak Arzuhalci'de son birkaç haftadır yoğundu.Teşkilat kendisini bulması için birkaç birlik gönderse de bir türlü ikna edemediler neferi.Zaten yeni eleman da alıyorlardı artık.Güvenliği berkemaldi Eminönü'nün.Yaman ise bir ay kadar dış şehirde kaldı.Eminönü geri döndüğünde derin bir nefes çekti. "Eminönü'nün havası bozulmuş." diyerek ağır adımlarla evinin yolunu tuttu.

Birkaç gün evden çıkmadı.Bir gün evdeyken dışarıda bir ses duydu.Yattığı yatağından,üzerindeki yorganı fırlatarak kalktı ve satırını aldı.Aşağıya indiğinde,iki cinin bir çocuğu kovaladığını gördü.Cinlerin dikkatini çekerek saldırdı.Cinler üst üste darbelerde bulunuyordu.Yaman formundan düşmüştü.Aylardır savaşmıyordu.Ancak hiddeti onu besliyordu.Unutmayın bir savaşçısı ya öfkesi ile kazanır yada kaybeder.Yaman da öfkesi ile kazananlardandı.Ancak enerjisini bu uğurda çok tüketiyordu.Hırs,öfke ve zeka...Genç neferi tarif edeceğimiz 3 kelime.İşte bu üçlü o cinleri ikiye böldü.Çocuk arkasına baktığında gözyaşlarını koluyla sildi ve koşarak nefere sarıldı.Çocuğun buruk yüzü yerini gülümsemeye bıraktı ve kafasını kaldırarak nefere baktı.

- Teşekkür ederim ağabey!Teşkilat ile ulaşırız zafere!Heeeyyy!
Yaman'ın öfkesi tersine döndü ve sarılan çocuğu itti.Çocuk,neferdeki kızgın ifadeyi görünce tekrar ağlayacak gibi olurken Yaman zorunlu bir gülücük ile çocuğa "Ya öyle değil mi(!)Teşkilat daima kazanır ama eksik kalır.
- Ne dedin Ağabey?
- Hiçbir şey kardeşim hiçbir şey.Büyüyünce bunları anlayacaksın.

Hantallaşmış vücudunun tekrar harekete geçmesi gerektiğini anladı Yaman ve tekrar devriyelere başladı.Bu sefer Teşkilat için değil,vücudunun harekete geçmesi için yapıyordu bunu ve avlanıyordu.Fare,kertenkele,cin,akrep ve örümcek...Ne gelirse avlıyordu.Aklına bir ara ilk günü geldi.Teşkilat'taki ilk gün...Recep Dayı'ya verdiği selam,Agah Bey ve kayıt için Jandarma Ali.Hey gidi günler.Tutkuyla başladığı bu işte şimdi tövbe edecek duruma geldi.Ancak ailecek Teşkilat'a borçlulardı.Teşkilat yetim kalan aileye bakmak için söz vermiş ve bu söz karşılığında ise yetiştirdikleri bu gençleri kendilerine birer üye haline getirmişti.Ne kadar öfkelense de bu işe mecburdu.Tek uğraşıydı.Ancak henüz değil!Henüz son gün gelmemişti.Son gün geldiğinde o da oyununu oynayacaktı.İki ters bir düz!

[Retaliation]

Merhaba Sevgili Günlük;

Cidden aksatıyorum buraları ama malum okuldu,tercihti koşturuyoruz.Bugün de arkadaşlarla ortak tercihler,sohbet muhabbet için buluştuk.Ben TS'den girdim sınava.Hedefim Tarih veya Edebiyat ikilisinden birini okumaktı.Tarih mükemmel bir şey,Edebiyat ise insanın içini açıyor.Tercihler bugün itibari ile başladı.Belki önümüzdeki KPSS'ye başvurabilirim.Belki 1 sene erteleme yapabilirim.Eğitim sistemi çok karışık.Ancak üstesinden gelip,hedefimden şaşmayacağım.Allah bu yolda öğrenci olan herkese yardım etsin.

Günün Sözü:
Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir. -Henry Ford

Bugünlük de böyleydi,aciz gör günlük.Başka ve düzenli yazıda görüşmek dileğiyle esen kal!

[VoiceOfVoiceless]

Eğitim sistemi çok karışık.

Eğitim ve kariyerimizi düşünmek genç yaşta saçlarımız ağardı.
Hayırlısı olmasını dilerim senin için ve tüm öğrenci , genç kardeşlerim için.

[Retaliation]

-Bilgi Köşesi(Bilgi Şöleni)-

Erg(Erke) Nedir?

Erg yada Erke;Fizikte, enerji doğrudan doğruya gözlemlenemeyen fakat kendi konumundan hesaplanabilen fiziksel sistemin geniş ve korunmuş bir özelliğidir. Enerji, fizikte temel önemdedir. Pek çok biçime girebilmesinden dolayı enerjinin kapsamlı bir tanımını yapmak imkansızdır ama en yaygın tanım şudur: Enerji, bir sistemin iş yapma kapasitesidir. Fizikte iş, kuvvetin yer değişim yönündeki bileşeninin etkisinin yerdeğiştirmeyle çarpımı olarak tanımlanır ve enerji, iş ile aynı birimle ölçülür.

1 Erg=0,0000007 Joule
1 Joule=1 metre=1Newton


Keyifli Forumlar.

[Retaliation]

Eğitim sistemi çok karışık.

Eğitim ve kariyerimizi düşünmek genç yaşta saçlarımız ağardı.
Hayırlısı olmasını dilerim senin için ve tüm öğrenci , genç kardeşlerim için.

İnşallah.

[Retaliation]

-Yeni Umut Işığı-

Rayların Sonundaki Kimsesizler!

Grupla beraber raylara indik.Yolda Arz ve Lodos ekiplerinin bize saldırdığını gördüm.Onların delirdiklerini söylemişlerdi.Peki ya onları ne delirtmiş olabilirdi?Büyü mü yapıldı onlara yoksa zamanla burada sıkıştıkları için mi delirdiler?Raylarda hızlıca devam ediyorduk.Eskimiş trenleri gördük.Karşıdaki yokuşu artık görebiliyordum.Ancak hala aklımda deliler vardı.Gözlerini dahi kırpmıyorlar,sabit bir şeye bakıyorlar ve sadece öldürmeye yeminliler.Büyük bir ihtimal bir büyüye maruz kalmışlardı.Biz ray sonuna vardığımızda çok ilginç bir şey ile karşılaştık.Tepeden yukarı çıktığımızda birtakım kristal ışıklar ve platformlar vardı.Sarı zeminli,yosun tutmuş bir yerdi.Bir geçitti,ikiye ayrılan bir geçit.Sağdan mı gidecektik,soldan mı?Grup ile toplantı yaptıktan sonra sağa gitmeye karar verdik.Yine klan delilerini öldürdük ve soldaki kapıdan kafamızı uzattık.Gördüklerimiz karşısında yine hayrete düşmüştük.

Ortalıkta insan vücutlu ama mor renkli,kafasında boynuza benzer bir çıkıntı olan yüz ifadeleri sahip,zırhlı ve oldukça eşi benzeri olmayan kılıçlara sahip kişiler vardı.Gruptan biri onlara saldırdı ancak birkaç saniye hareket edemedi.Donmuş kalmıştı.Bir şey onu harekete geçirmekten alıkoydu.Birkaç saniye içinde kılıç darbeleriyle ölüşünü izledik.Sağ kalan büyücüler yaratıkları öldürdü.Ölü adamın yanına giderek yaralarını kapatmaya çalıştım.Sihirli sözcükleri söyleyerek onu son bir umut yaşama döndürmek istedim ve başardım.Adam öksürerek kalktı ve bize arkasını dönerek kustu.Kustuğu şey sadece kandı.Yolda dikkatli gitmeliydik.İlerleyince tüm metotları denedik.Kusursuz bir metot bularak yola devam ettik.Yolda eskimiş kablosuz bir telefon gördüm.Telefonun yakınındaki duvara baktığımda yuvarlak biçiminde kan lekesinin olduğunu gördüm.Biri ya burada öldü yada delirdi.Kim bilebilirdi?

[Retaliation]

-Yeni Umut Işığı-

Köprü ve Tangriss

Kıyametten sonra kapatılan ve yıllar sonra açılan bu yerde saklı kalan bu insanlara neler olmuş olabilirdi.Bir büyü mü?Yoksa Erg mi?Burada Erg kullanılamazdı.Ancak birkaç klan müdavimlerinde Erg'e ait izler mevcuttu.Bana Erg işlememişti.Erg Küresine gittim,dokundum.Çok haşır neşir oldum ancak bana bir şey olmamıştı.Neden?Kafamda Atın sesini duydum."Koruyucu,sen yeni elçisin unutma.Eski elçi Erg'e hükmediyordu ve biz de seni ona denk sayarak Erg'le deli bir hal almaman için seni dirençli tuttuk."Erg...Erg'in saysız insanı bu hale getirdiği için ben üzülüyordum.Çünkü artık sorumluluğu benim üzerimdeydi.Klan delilerinden ziyade olan diğer başkalaşım insanlar,bunların görünümleri farklı.Aklıma Köşk dönemleri gelmişti.Köşk dönemlerinde Kuklacı'nın celp büyüleri.Fare ve İnsan.İşte bu biçareleri de bu hale getiren kesinlikle bu büyü olmalıydı.İnsan ve ne ama?

Ben derin düşüncelere dalmışken gruptaki savaşçının elindeki kafa koparan baltası ile bir taşa vurduğunu gördüm.Bunu odadaki ışın kaynağının dibinde yapıyordu.Yaklaşarak neye vurduğuna baktım ve mor renkli bir taş gördüm.İşte cevap buydu.Mor renkli taş,insan ve celp büyüsü.Bir şifacı olarak Eminönü'ndeki hatta görüp göremesem de hiçbir büyücüyü Kuklacı'nın zekası ile kıyaslamak yakışık almaz.Herkesten akıllıdır o.Gizemli kişilik,maske ve büyüler...

Sağ taraftan gittiğimiz yolu bitirdiğimizde önümüze iki seçenek çıktı;karşı yol ve sağa giden bir yol.Grup sağ taraftaki yolun seçilmesine karar verdi.İçeri girdik ilerledik ve bir köprü gördük.Köprünün üzerinde celbe uğramış insanlardan bir düzine vardı.Dikkatli şekilde onları öldürdükten sonra fotoğraf makinesi ile köprünün fotoğrafını çektim.Köprünün sonunda Tangriss kapısı vardı.Ancak bende o kapıyı aktifleştirecek anahtar veya materyal yoktu.Oranın da fotoğrafını çektim.Yukarıda dönen halkaları da dikkat edince onların da fotoğrafını çektim.Sonra geldiğimiz yolun karşısındaki yoldan geri döndük.Meğer bu yol da baş kısımdaki sol taraftan gidilecek yolmuş.

Hevesim kursağımda kalmıştı.Galiba yolun sonuna geldik veya gelmek üzereydik.Artık istemiyordum.Bu sırrı çözmek istemiyordum.Keşke...Keşke bir şey gelip beni öldürseydi ancak eskiler buna izin vermezdi.Ağır ve isteksiz adımlarla raylara doğru yürümeye başladım.

[Retaliation]

-Ben Sadece...-

Devriyeler gözünü kesmez oldu genç neferimizi ve birkaç kişiyle günün belli zamanında Yeni Cami'nin karşısındaki ağaçlık bölgede güreş tutuyordu.Bazen yeni neferler de onlara katılarak tecrübeler ediniyorlardı.Günün bir yada iki saati boyunca bu aktivite yapılıyor,hem güç testi hem de kaynaşma sağlanılıyordu.Yine böyle bir günün ardından genç Yaman kavuran güneşin yanığından kurtulmak için Çarşı'ya giderek Demirci Rüstem'e uğradı.Eski ustası ile muhabbet etti ve çay içti.İlerleyen saatlerde ise Çarşı'nın Haseki kapısından çıkarak Eminönü'nün Güney taraflarında devriyeye başladı.İlerleyerek Lodos Kalesine ve oradan da eski Fare Adamların bölgesine gitti.İşte oradan dönerken iskeleyi gözledi nefer.Yasemin oradaydı,Yasemin ve Güzelliği...

Yasemin bugün keyifliydi.Ayrıca deniz de dalgalı değildi.Denizin dalgalı olmaması bugün hiçbir şeye kızmadığına işaretti.İskelede çok az gıcırtı sesi vardı.Yaman birkaç dakika onu izledi.Tüm gözleri,konsantrasyonu ondaydı.Ancak bir örümcek ayaklarına dolandı.Öfke ile satırı örümceğe vurdu ve hayran dolu bakışlarla tekrar Yasemin'i izliyordu.

Yasemin kafasını yukarı kaldırmış gülümsüyordu.Devamlı derin nefes alarak temiz havayı içine soluyordu.Küçük bir rüzgar başlamıştı havada.Kara saçları dalgalanmaya başladı.Elindeki epesini gevşetmişti.Oturdu ve denizi izledi Yasemin.Denizdeki yansımasının altındaki güzelliği.Yaman ise yavaşça iskeleye yaklaştı.Ayağını iskeleye attığı anda iskele gıcırdadı.Yasemin arkasını döndü.Yamanı görünce ayağa kalktı ve sarıldı.

- Hoş geldin sevgili dostum.Buyurun beraber yavaşça akan denizi izleyelim.Saçlarını sallamıştı Yasemin.Yaman ise aklından denize gerek kalmadığını,karşısındaki mavi gözlerin deniz kadar güzel olduğunu düşündü.Cevap bile veremeden genç nefer,Yasemin'in eliyle gösterdiği iskelenin ucuna oturdu.
- Bayağıdır ortalıkta görünmüyorsunuz sevgili dostum,nerelerdeydiniz?
- Sadece öfkemi yatıştırmaya çalışıyordum.
- Sizin gibi sabırlı birini kim öfkelendirmiş olabilir ki?
- Teşkilat ve İstihbarat.
- Sakıncası yoksa anlatabilir misiniz?
Seve seve diyordu içinden nefer.10 saniye kadar gözlerine bakarak sustu.Gülümsedi ve kafa salladı."Gazetedeki sığınak olayını gördüyseniz,onun baş kahramanları(!) bizleriz.Masum ve iyi bir amacı olan Teknisyeni öldürdük.Bunu bize yaptıran Teşkilat ve İstihbarata öfkeliyim."Öfke tufanı geldi geçti neferin yüzünden.Dalga sesinin sakinliği ve Yasemin'in narin ses tonuyla sakinleşti.
- Bu üzücü bir durum.Galiba sormamalıydım soruyu.Özür dilerim.

Uzun bir sessizlik oldu.Arkada yatan şarapçının içki içmesinden başka hiçbir ses yoktu ve de dalgalar...Küçük dalgalar beraberinde Şarapçı'yı da keyiflendirdi ve bir türkü söylemeye başladı.Hırıltılı ses tonuyla şarkıya girmişti ki şarabın etkisiyle arada sözcükleri yutuyor ve bir saniye kadar duraksıyordu.Yasemin ve nefer Şarapçı'nın türküsü bittikten sonra birbirlerine bakıp gülümsediler.Yasemin ayağa kalkarak alkışladı.Şarapçı ise bunu duymadan sızmıştı.Yaman da kalktı.Yasemin mavi gözlerini Yaman'a dikerek gülümsedi.

- Ne sesti ama değil mi?
Yaman da gülümseyerek karşılık verdi"Kesinlikle."

Yakın mesafede göz gözeydiler.Aralarında sadece iki karış uzaklık vardı.Yine göz gözeydiler.Dalga şiddetlenmeye başlamıştı.Hava ise kararmaya.Yaman defalarca aklından dalganın kendisine kızdığını düşündü.Havadaki yağmurun ise kendisine yağmur değil utanç yağdıracağını.Yasemin ise artık gözlerini denize çevirmişti.Kendine kızan Yaman cesaretle konuştu.

- Yasemin?
- Efendim sevgili dostum.

İşte cesaretini yuvasına geri sokacak kelime buydu.Defalarca geçmiş konuşmaları tekrarladı aklına Yaman."Hoş geldiniz sevgili dostum,nasılsınız sevgili dostum,nasıl gidiyor sevgili dostum,buyurun sevgili dostum ve efendim sevgili dostum!"Dostum...Sadece boş bir esinti.Yasemin Yamanı dost olarak görüyordu.İçindeki burkuk hissi dışarıya zorla gülümseterek cevapladı.

- Ben sadece...Sadece...Şey,hava kapanıyor.Yağmur yağmadan sizi eve bırakmak istedim.Sevgili dostum...(!)
- Teşekkür ederim sevgili dostum.Haydi gidelim.