Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

[EfSaNee]

Günlüğün güzel fakat bazı bölümlerde yazılar çok uzun bizim milletin genel bir yapısı vardır uzun yazıları okumazlar daha okunur bir hal için birazda kısa bölümler halinde olursa iyi olur

[Vezirx27]

Günlüğün güzel fakat bazı bölümlerde yazılar çok uzun bizim milletin genel bir yapısı vardır uzun yazıları okumazlar daha okunur bir hal için birazda kısa bölümler halinde olursa iyi olur

+1

[Retaliation]

Günlüğün güzel fakat bazı bölümlerde yazılar çok uzun bizim milletin genel bir yapısı vardır uzun yazıları okumazlar daha okunur bir hal için birazda kısa bölümler halinde olursa iyi olur

Değerlendirmeye alacağım.Öneri için teşekkür ederim.

[Retaliation]

Çetecilere Merhaba

Komtan'ın yanına uğradı nefer.Komutan,tedirgin görünüyordu.Yüzünden terler akıyordu.Kırışmış yüz hatları daha çok gerinmiş haldeydi.Yaman Komutan'a selam verdi ve durumu sordu.Komutan:

- Bugün eski düşmanlarımıza operasyon düzenliyoruz;Çetecilere.Giriş kısmının temizlenmesi gerekli.İçeri ajanlarımız sızacak sonra.Aynı Antrepo-Cin olayı gibi.Sana güveniyorum.
- Sağolun Komutanım.

Çeteci mağaraya vardı ve girişteki barbarlara doğru yöneldi.Çeteci muhafızları fazla zorlu rakip değildi onun için.Karşısındakinin bir yaratık değil de insan olması şartları eşitliyor gibiydi.Hizarını doğru hamlelerde sallayarak muhafızları öldürdü.İleri kısımlardaki muhafızları da öldürerek girişin güvenliğini sağladı.

Sonra Komutana vardı.Komutan ajanlardan bilgi aldığını söyledi:

- İçerisi pislik yuvasıymış.Çok sayıda Sultan büyücüleri ve gözü dönmüş savaşçılarla doluymuş.Muhafızları hallettiğimize göre sıra bu sapkın savaşçılarda.Haydi göster marifetini.Gerekirse arkadaşlarını topla.
- Emredersiniz Komutanım.

İçeriye vardı.Savaşçılar neferi gördü ve üzerine koştu.Yaman içinden"Bunlar savaşçıdan öte deli yahu"dedi.Çok hızlıydılar.Seri hamlelerde bulunup rakiplerinin kafasına vurarak sersemletiyorlardı.Yaman sürekli sendeliyordu.Bir anda öfke patlamasıyla delileri hızlıca öldürmeye başladı.Kiminin başını uçuruyor,kiminin vücudunu kendi kanına boğuyordu.Delileri öldürdükten sonra biraz bekleyip sakinleşti.Komutan'a gitti ve durumu bildirdi.

Sıralamaya göre sıra Sultan büyücülerindeydi.Hemen mağaraya vararak saldırıya geçti.Elektrik büyüsü kullanan bu vahşi bayan büyücüleri,neferi ara ara yavaşlatıyordu.Yaman sonunda yaklaştı ve büyücülerden birini öldürdü.Aklına bir strateji gelmişti.Deparlayarak rakiplerine koşacak ve onları yakın mesafeden öldürecekti.Bu taktiği uygulayarak mağaradaki Sultan Büyücü sayısını aşırı derecede azalttı.

Son durumu da Komutana bildirdikten sonra Komutan,neferin vücudundaki elektrik etkisiyle oluşan derin yanıkları gördü ve dinlenmesi için onu azat etti.

Günün Sözü
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler elinden büyük iş gelmeyenlerdir. -Eflatun

Yoğunluktan dolayı sadece bunu yazabildim.Yarın normal tarzda yazmaya devam edeceğim.

[FireFighter095]

Son günün sözü oyundaki bazı arkadaşlara ders niteliğinde , güzel bir söz seçmişsin tebrik ederim

[Retaliation]

Son günün sözü oyundaki bazı arkadaşlara ders niteliğinde , güzel bir söz seçmişsin tebrik ederim

Öncelikle tesekkur ederim. Günün sözlerini, bulunduğum gün veya yakın tarihteki günlerin konusuna gore yazıyorum.

[Retaliation]

90'lara Geri Dönmek -1-

Delilerin lideri ve Dev Ana'nın gözdesini öldürmesini gerektiğini anlayan Yaman,bunu tek başına yapamayacağını biliyordu.Bu yüzden tanıdık birinden yardım alması gerekliydi.O da abisi Retaliation...Son zamanlardaki çöküşü yüz hatlarına yansıyan,ailedeki en psikolojik sorunlara sahip olan abisine Teşkilat aracılığıyla mektup gönderdi.Aylak aylak Yeraltı'nda dolaşan Yaman Domuz'un çağrısıyla mektubu aldı ve hızlıca okuyup Ruh taşından geçerek Meteor Bölgesi'ne geldi.Lodos sancakta kardeşini buldu ve durumu sordu:

- Ne oldu,nedir problem?
- Çetecilerle başımız dertte.
- Sen de benden yardım istiyorsun.
- Koskoca çeteden bahsediyoruz Ağabey.Tek başıma devirebilecek güçte değilim.Elbette yardıma ihtiyacım olacaktı.
- Tamam nereden başlıyoruz?
- Delilerin lideri Patron'un gözdesi.

Retaliation asasını kavrayarak hızlıca mağaraya yöneldi.Kardeşi peşinden gitmiyordu.Ağabeyine olan güveni tamdı.Birkaç dakika sonra Retaliation mağaradan sağ salim çıkarak gülmeye başladı:

- O deliyse ben daha deliyim.
- Çok sağol Ağabey.Şimdi Komutan'a gitmeliyim.
- Tamam.Buralarda olacağım,bir şey olduğunda haber etmen yeterli.

Komutan'a Delilerin liderinin öldüğünü belirten Yaman,Komutan'dan bir madalya aldı:

- Bravo,çok iyi iş başardın.Bu pis işin senin üzerine yapışmasına üzüldüm.Ancak az kaldı.Şu saatten sonra durmak için çok geç.
- Çetecilere olan kinin bu kadar fazla derecede olmasının sebebi nedir?
- 1996 yılında,öyle bir saldırı yapmışlardı ki,o zamanları net hatırlıyorsan.Vaktiyle şehir meclisi olarak kullanılan büyük postahaneyi havaya uçurmak çetecilerin işi idi.Bir çok meclis üyesi can verirken,Agah Bey de gözlerini kaybetmişti.Kayıpların anısı hala taze,Necmi'ye sorabilirsin,onda listeler ve eski gazeteler olacaktı.Sen uğrarsan sana bahsedecek bunlardan.Onunla konuştum.
- Tamam Komutanım.
- Artık intikam günü geldi.Zincir Büyücüleri'nin liderini tespit ettik.Ona Cevriye Sultan deniyor.Çok kuvvetli büyüleri var.Ve hala kimliğini tespit edemediğimiz,esas büyük patron'un sağ kolu bu büyücü.Onun ölümü ile mağaradaki ikinnci büyük başı da ortadan kaldırmış olacağız.Şimdi dikkatini topla.Bu göreve konsantre ol.Görevi başardığında hoş bir sürprizimiz var.
- Anlaşıldı Komutanım.

[Retaliation]

90'lara Geri Dönmek -2-

Necmi'ye Komutan'ın kendisini buraya yönlendirdiğini söyledi genç nefer.Necmi kısık ses tonu ile konuşmaya başladı:

- Hoş geldin.Komutan sana biraz,felaketten bahsetmemi rica etti.Malum harekatın nedenlerini bir şekilde öğrenmeni istiyor sanırım.Neyse çok uzun tutmayacağım seni.
1990'ların başında ortaya çıkan zincir çetesi tehdidin temellerini daha da evvelden atıldığını tahmin ediyoruz.Ancak 1990'ların başında,bir takım vahşi ritüellerle ortaya çıkan bu bencil oluşuma karşı,Agah Bey önderliğindeki Teşkilat,tedbir almakta gecikmemişti.Zincirciler de,çareyi meclise saldırmakta buldular.O tarihe kadar,Fare Adamların dışında Eminönü içerisine böylesine cüretkar bir saldırı yapılmamıştı.Fare adamların dahi yazılmamış bazı kuralları vardır.Ancak bu insanlar ya da insan kılığındaki ifritler,her yerden türediler.Dehşete düştüğümüz nokta,aralarında daha önceden tanıdığımız normal şehir sakinleri de vardı.Başlarındaki büyücü her kim ise,onları bir şekilde şehir meclisi içerisine sokmayı başarmıştı.Bu ifritler postanenin içerisine girerek,güçlü büyülerini yapının temelleri üzerine yönlendirdiler.Bu esnada karşılarına çıkan insanları katletmekten geri durmadılar tabii.
Büyük Postane'nin yıkımdan sonraki halini gördüysen eğer hatırlarsın,enkazı kaldırmak 4 sene sürmüştü.Mutlaka rastlamışsındır.Agah Bey'in olaylara şahsen müdahale ettiğini hatırladığım tek örnek,o gündü.Agah,çeteciler tarafından basılmış binaya,olay esnasına girdi ve her ne yaptıysa,binanın çöküşünü geciktirmeyi başardı.Gene bölgeye yakın konuşlanmış Arz klanı,yaralıların tahliyesini hızlandırdılar.O gün,Agah yıkıntılar arasından mucize eseri sağ çıktı.Tabii bildiğin o farkla.Bu konuda Recep Dayı bir şeyler biliyordu yanılmıyorsam.
Ölülerin listesinin olduğu gazetelere de bir göz at istersen.Ne kadar çok yetenkli kişinin o gün yaşamlarını kaybettiğini anlayabilirsin.90'ların belki de en büyük felaketiydi bu.İnanmazsın ama bu olaya gizliden sevinenler bile oldu Eminönü'nde.Ne sapkınlık.Ve gene bu olay yüzünden Meclis kararlarını artık güneş görmeyen salonlarda veriyor.

Necmi'nin yüzünden karanlık bir öfke geldi ve geçti.Tüm konuşmayı baştan sona dikkatlice dinleyen Yaman'ın suratı bembeyaz olmuştu.Duygulanmıştı.Hiçbir kasını hareket ettiremeyecek gibiydi.Olayı duyması bu hale sebep olduysa yaşaması onun için asıl Kıyamet olacaktı.Önce Cevriye Sultan için Ağabey'inden yardım istedi.Ağabey'i rakibinin tehlikeli olabileceğini bildiği için,yanına kadim dostlarından biri olan Xakslepiosx'i alarak mağaradaki tüm yaratıkları kestiler ve Cevriye Sultan'ı da öldürerek mağaradaki ikinci vurgunu yapmış oldular.

[Retaliation]

90'lara Geri Dönmek -3-

Komutan'ın,Cevriye Sultan'ı öldürdükten sonra armağan ettiği ziyafete doğru Balıkçı'ya gidiyordu.Balıkçı bir çilingir sofrası hazırlamıştı.Yaman şaşırdı.Balıkçı"Bunlar Komutan'ın armağını"diyince afiyetle yedi.Oradan ayrılırken Çeteci olayının detaylarını öğrenmek amacıyla bu sefer Recep Dayı'ya gitti.Recep Dayı sessiz olması gerektiğini söyledi nefere.Onu alarak bir binanın duvarına geçti.Anlaşılan o ki dinlenilmekten korkuyordu:

- Cinler bu aralar çok hareketliler.Dikkatli olmalı.Bu ay,en az iki kesin saldırıyı engelleyebildim.Dizim çivi yarasından geçilmez oldu.
- Hala saldırılara devam ediyorlar mı?
- Eskisi kadar olmasa da evet.Her neyse...
- Ben Çeteciler hakkında bilgi almak istiyordum Recep Dayı.Necmi Bey beni sana yönlendirdi.
- Tamam yeğenim.Mevzuyu önceden biliyorum.Necmi Bey bana da söylemişti.Çeteci operasyonlarına katıldığını daha yeni duydum.
- 2 gün oluyor.
- O soysuz serserilerin ismini duyunca tiksiniyorum.Büyük postane binasını hatırlar mısın,ne görkemliydi.Bunca olayın ardından,insanoğlunun birliğini ve ululuğunu simgelercesine orada ayakta durabilmişti.Hiçbir mahluk yıkamadı da onu,gene aramızdan çıkanlar yıktı.
- O zamanlar çocuk yaştaydım.Pek hatırlamıyorum.Demek onlar yaptı.
- Böyle acı bir yazgıdır bu Agah Beyamca'yı da kör eden.Ben de o binada bulunuyordum o gün.Teşkilat'a yeni katılmıştım.Bir anda büyücüler peydah oldu avluda.Dehşetli bir çatışma meydana geldi.Tabii herkes silahlara sarıldı.Ancak büyüler çok güçlüydü ve var olan jandarma birlikleri yeterli değildi.Bizi üst katta bir odaya kadar sürebildiler.Bütün çıkışları tutmuşlardı.Alt katta yapılan şoklarla binanın temellerinin sarsıldığını hissedebiliyordum.Tepemize dolaplar ve raflar devrilmeye başladı.Çok uzun bir müddet sürdü bu.Bu esnada,binanın üst katından aşağıda olanları izleme fırsatı buldum.Çeteciler bir yandan binanın kolonlarını sarsarken,bazı görevlilere insanlık dışı işkenceler yapıyorlardı.O kadar dehşete düşmüştüm ki tabancam olduğu halde ateş etmek aklıma gelmedi.Bir zaman sonra,kolonlardan birkaçı aynı anda yıkıldı ve binanın arka kısmı göçtü.Birkaç çeteci,yıkıntıların altında kalırken,bazıları onlara güldüler.Tanrım ne sapkınlık.Bu sırada Agah Bey Amca,kapıdan içeri girdi.Kapı tutulduğu halde,bunu nasıl becerdi anlayamamıştım.Başıyla etrafı hızlıca tetkik etti.Bak ben tepedeydim,Agah Beyamca,bana işte şu tel örgülerin orada tabela varya,o kadar mesafede idi,görüyor musun tabelayı.Toz toprak içinde tabii ortam.Çeteciler ondan korkarak mevzilendiler.Bina ağır ağır çökmeye başlamıştı.Çetecilerin bir kısmı kaçmayı başardı.Agah Bey Amca'nın bazı sözler söylediğini duydum.Baston'unu hafifçe havaya kaldırdı ve içerisi beyaz bir dumanla doldu.İyiden iyiye çökmeye başlayan binada bir süre her şey durdu.Beni çekiştirdiler.Kendime geldim.Ve aşağıya inmeye başladık.Agah Bey Amca'yı koridorda gördüm.Bütün gücü ile konsantre olmuş,duvarları tutuyotdu sanki.Çetecilerden bir kadın,Agah Bey Amca'nın yanına yaklaştı ve gerilmiş parmaklarından üstünde Agah Bey'in ismi yazılı kırmızı taşlı yüzüğünü çıkardı.Bu esnada,yanımdaki meclis üyelerinden ikisi,hareketsiz kalan ancak çok çaba harcadığı belli olan Agah Beyamca'nın yardımına koştular.Hırsız kadın yüzüğü parmağına geçirdi,vahşi bir bakışı vardı ve üzerine gelen meclis üyesini ki adı aklıma gelmedi şu anda,parmaklarından çıkan yıldırım ile öldürdü.Bu şok bizi kendimize getirdi ve hepimiz kadının üstüne çullanmak için harekete geçtik,ancak yakalayamadık.Agah Beyamca'yı yaklaşık bir dakika,dışarıya gelmeye ikna etmeye çalıştık ama o orada öylece durdu.Ardından hiçbir şey göremediğini söyledi.Rahmetli Mehmet Rıza Amca'nın koluna girdi ve dışarıya doğru yürüdü.O yürürken,Büyük Postane,adı gibi görkemli bir şekilde çöktü.Ne manzaraydı ama.Hem acı,hem destansı.İşte buna şahit oldum.Çok az kişi bilir bu hikayeyi.Kimileri de uydurduğumuzu sanıyor.Bakma sen onlara...Nerden geldi bu aklıma,işte buradan.Çeteci nefreti.Cin nefreti.Etrafta nefret edilecek o kadar çok şey var ki.

- Agah Bey'i ilk defa böyle bir anıda duymuş oldum.
- Evet.Kendisi Eminönü ve İnsanlık için gözlerini verdi.O günden sonra her şey beni nefret etmeye götürdü.Neyse genç...Beni yalnız bırak şimdi.Yine hüzünlendim.
- Eyvallah Recep Dayı.

Çeteciler hakkındaki tüm bilgileri edinmişti artık Yaman.Artık sıra mağaranın liderini bukup öldürmekte ve Agah Bey'in kayıp yüzüğünü bulmaktı.Öncelikle Komutan'a giderek durumun netliğini sormak için yola koyuldu.

[Retaliation]

90'lara Geri Dönmek -4-

Komutana vardığında onu sevinçli gördü.Komutan'a selam verdi ve durumu sordu.

- Komutanım?
- Asker...Cevriye'yi öldürerek büyük bir karışıklık çıkardık.Şimdi son darbeyi vurmanın vakti.Liderleri hakkında bilgi edindik.Adı Dev Ana.Kiloları yüzünden mağaradan çıkamıyormuş.Bulunduğu yerde bir sürü büyücü varmış,yani tedbirli bir biçimde korunuyor.
- Ekibimi toplayıp yola çıkıyorum.
- Tamam asker.Sana güveniyorum.Haydi bugün bu işe son verelim.

Sancak etrafında dolaşan ağabeyi ve arkadaşı Xakslepiosx'u alarak mağaraya girdiler.Önlerine gelen herkesi öldürdüler.Bu sıra aklına yüzük de geldi.Kayıp yüzüğü de bulması gerekliydi.Dev Ana'ya vardılar ve azıcık zorlansalar da yere serdiler.Nefer Dev Ana'nın her yerine bakarak yüzüğü arıyordu ama yüzük yoktu.Tüm mağarayı baştan aşağıya aramaya başladı.Sonra bir masa gördü.Masanın altında da bir kese.Keseyi bıçağın ucuyla hafiften keserek açtı ve içinden parıl parıl parlayan yüzüğü buldu.

Üzerinde Agah Efendi'nin ismi yazıyordu.Bir taşla iki kuş vurmuş olan nefer,Ağabey'ine ve arkadaşına yardım ederek Eminönü'nün yolunu tuttu.Komutan'a durumu bildirdi ve yeni bir ödül aldı.Dikkatlice koruduğu yüzüğü Agah Bey'e götürdü.Agah Bey:

- Demek yıllar önce kaybettiğim yüzüğümü getirdin.
- Evet Agah Bey Amca.

Yüzüğü takınca,yüzük parladı.Agah Bey:

- Bir gün bu yüzüğün bana geri döneceğini biliyordum.Şu anda parıltısını göremesem de hissedebiliyorum.Bu arada çok teşekkür ederim.Benim için çok önemli bir şey bu.
- Rica ederim Agah Bey Amca.
- Dur evladım.Madem sen bana yüzüğümü geri getirdin,al bakalım bu yüzük de senin olsun...
- Teşekkür ederim Agah Bey Amca.

Uzun bir uğraşın sonucunda Zincir Çetesi çökertilmişti.Yaman dinlenmek için yola koyuldu.Artık onu uzun bir dinleniş bekliyordu.Aklında ise gelecekte karşılaşabileceği maceraları...