Retaliation-YollugTigin-IıIıIYaMaNIıIıI Günlüğü

[Retaliation]

Merhaba Günlük

Bugün hayatımda belkide bu oyunda en fazla dolandırıcılığı yedim ve loncamdaki adam Xakslepiosx adlı arkadaş benden tılsımları istedi,kırmadım verdim.Arkadaşına hava atacakmış.Kendisi çakma bir karakter açıldığına dair yemin etti.Hatta şöyle bir mesaj attı face üzerinden.Hızlı desteğe yazdım mesajdan sonra bu cevabı verdi.

İyi yaptın , açık açık belirtiyim benim yaptığım ortaya çıkarsa hesabımı sana verip oyunu bırakırım.Yapmadığım birşeyle hele ki hırsızlıkla itham ediliyorum.

Hayatımdaki en üzücü olaylardan biri ile karşı karşıya geldim.Destekteki yanıta göre hareket edeceğim.Destekteki konum linkte.
viewtopic.php?f=100&t=135012

[Vezirx27]

Merhaba,

Öncekikle geçmiş olsun. Şu oyunda ne olursa olsun insanlara güvenilmeyeceğini öğrendim defalarca Tılsım çaldırdım. Falat halada güvenip verdiğim insanlar var. Arkadaş çevresi çok önemlidir bu oyunda, bu yüzden oyunda Lonca arkaşlarım dışında kimseyle samimiyet kurmuyorum gerekte duymuyorum. Kaybından dolayı üzgünüm. Bir kapı kapanır bir kapı açılır.

[Retaliation]

Merhaba Sevgili Günlük

Bugün azmetmeden oyunda olmaya çalıştım,ama loncada bile doğru dürüst kimse oyunda değildi.Malum olaydan sonra.Bu olay herkesin canını sıktı bir hayli.Ama ben daima ayakta olacağım.Haydi başlayalım;

Malum tılsımlarım çalınınca Elektrik tılsımlarına geçmeye karar verdim.Ama hasarım yetersizdi.Gözlükle beraber 1317'de kalan hasarım yetersizdi.Yeni tanıştığım bir abim bunun yetmeyeceğini söyledi.

Arkadaşımla karşılaştım.Tıkla-üret işine girişmiş.Kıyamet Asa satacak ama plusu yok.Defalarca yazsam da alıcısı çıkmadı.Aramızda şöyle kısa bir diyalog geçti,gerçekten işsizlik bu hesabı yapmak.

Sonra tanka geçip yetenekleri sıfırladım,Hol Tank Yeteneklerini dağıttım ve indim Hol'e.Birkaç maden çektim sonuç hüsran.

Sonra bir büyücü "Saate gelir misin?" dedi yanıtım elbetteki "Evet" oldu.

Oyunda düşürdüğüm ilk Xenotim'im.

Günün Sözü
İnsan “ne ise o olmayı” reddeden tek yaratıktır -Albert Camus

Bugünlük böyleydi günlük,başka yazıda görüşürüz.

[Retaliation]

Sabahın aydınlığı ile hemen yatağından apar topar kalkıp üstünü başına giymeye başladı.Gece zaten uyuyamamıştı da.Ağabeyleri gibi onun da sırası gelmişti.Bir ara giyinirken elini kalbine götürdü ve içinden "Hala hızlı çarpıyor" dedi.Heyecanlaydı genç nefer.Giyinir giyinmez evinden çıktı.Genelde hızlı hareket eden birisi idi.Ama heyecandan yürüyemiyordu.Bacakları heyecandan titriyor,sürekli dizindeki eklem bükülüveriyordu.En sonunda dayanamayıp durdu.Dizlerine sertçene vurdu.Derin nefes aldı ve yoluna ağır adımlarla gitmeye karar verdi.Eminönü'nün Antrepo kısımlarında oturuyordu ağabeyleri ile beraber.Aağabeyleri Teşkilat tarafından göreve çağırılınca küçük kardeşi ile evde yalnız kalmıştı.Ama artık onun da sırası geldiği için o da eve pek uğrayamayacaktı.Yoldan geçerken kertenkelelerle uğraşan Recep Dayı'ya selamını verdi.Recep dayı selamı aldı ve konuşmaya başladı.

-Hayırdır,nereye böyle?Baya da heyecanlı gördüm seni?
Gururlu bir tebessüm ile cevap verdi genç nefer "Teşkilattaki ilk günüme katılacağım Allah'ın izniyle Recep Dayı.Agah Bey Jandarmalar aracılığı ile mektup bırakmış bana."
-İyi bakalım,hayırlı olsun diyelim.Biz yaşlandık,şimdi bizim yerimize sizler geliyorsunuz.

Nefer oradan ayrıldıktan sonra Cami'ye vardı.Agah Bey'in yanına gitti ve selam verdi.Agah Bey selamı aldı ve konuşmaya başladı.

-Yaman,sen misin?
-Benim Agah Bey Amca
Yüzünde gülümseme ile devam etti Agah Bey"Teşkilata hoş geldin,sana gönderdiğim mektuptakileri okudun değil mi?"
Serinkanlı şekilde cevapladı"Evet,Agah Bey Amca"

-Güzel,şimdi Jandarma Ali'ye bir git,emanetlerin onda.Alınca da bana geri gel.Sana göre bir görevim var.
-Tamam Agah Bey Amca" dedi ve tam giderken Agah Bey arkasından seslendi "Umarım abilerin kadar kuvvetli ve cesur olursun" iltifatı alan bir gülümse ile "İnşallah Agah Bey Amca" dedi ve Jandarma Ali'nin yanına vardı.Jandarma Ali'ye kendini tanıttı ve emanetleri alıp alamayacağını sordu.Ali:
-Teşkilata hoş geldin kardeşim,emanetlerin bunlar.Aman dikkatli ol.Şu sıralar çok nefer kaybı veriyoruz.Seni de kaybetmek istemeyiz.dedi.Bunun üzerine Yaman:
-İnşallah Ali Ağabey.Teşkilat için elimden geleni yaparım ne kadar canım tehlikede olsa da."dedi ve tekrar Cami'ye doğru yola koyuldu.

[Retaliation]

Camiye vardı.Agah Bey'e geldiğini iletti.Agah Bey sesin geldiği yöne doğru dönerek:

- Sahilin oradaki fareler bela oldu başımıza.Gizemli bir hastalık taşıyorlar.Isırdığı insanları hasta ediyor.Onlarla ilgilenmeni istiyorum Yaman
- Tamam Agah Bey Amca.
- Yaman gitmeden dur,sana yeteneklerini öğreteceğim,şimdi beni dikkatle dinle ve sözleri ezberle evladım. Agah Bey sözleri ezberlettikten sonra: "Ara ara gel yeni yetenekler öğrenirsin benden." dedi.

Yaman yeni öğrendiği yeteneğini kullanmaya çalıştı ve başardı.Şimdi sıra fareleri kesmekteydi.Sahilin yolunu tuttu ve üzerine gelen fareleri soğukkanlı biçimde kesmeye başladı.




Bir ara iskelede bir hanımefendiyi gördü.Siyah saçlı,ince belli,nur yüzlü bir kadın.Kadını hayranlıkla süzerken bir fare geldi ve arkasından saldırdı.Öfke ile arkasına dönüp tek hamlede farenin vücudunu ikiye böldü.Kadının yanına gitti ve selam verdi.Nefer kendisini tanıtarak konuşmaya başladı:

- Merhaba adım Yaman,teşkilatta yeniyim,isminiz nedir?
- İsmim Yasemin.Buralarda oturuyorum.Her gün buradayım.Huzur bulduğum yerdir burası benim.
Hafif bir konuşmadan sonra Yaman'ın dikkatini Yasemin'in kılıcı çekti.Yasemin'e dönerek sordu. "Sizin gibi bir hanımefendi,böyle güzel bir kılıcı nereden ve nasıl buldu öğrenebilir miyim?
- Arzuhalci sağolsun.Ben bir maceracıyım.Birkaç eski şeyleri araştırırım.Bu kılıcı da araştırdığım bir yerde bulmuştum.Bu arada Arzuhalci'yi tanıyor musun?
Olumsuz yönde başını salladı Yaman.
- Kendisi çınar altında oturuyor.Yolun düşerse bir gün uğrayabilirsin. dedi ve kömür karası saçlarını eliyle düzeltti.Yaman müsade isteyerek yanından ayrıldı.Görevine devam etti.



Agah Bey'den ödülünü aldıktan sonra Jandarma Ali'nin yanına uğradı.Ali ona Anası'nın ilaçlarını ona verip veremeyeceğini sordu.Başını onaylan şekilde salladı.Bankacının oradaki Halime Teyze'ye gitti.Halime Teyze'de genç nefere Savaş'a bir gidip yardımı olup olmadığını sormasını söyledi.




Savaş Lodos Muhafızları'nın alımlarını sordu nefere.Nefer bir koşu gitti ve alımların daha ileriki bir tarihte olduğunu öğrenip Savaş'a bildirdi.Sonra sahildeki küçük kertenkeleleri temizlemeye başladı.Ardında da kemeleri.Nüfuslarının azalmasından sonra Agah Bey'e bir uğramayı düşündü.



Agah Bey Yaman'a,Banka'ya gidip maaşını almasını söyledi.Banka'ya gidip ilk maaşını alan Yaman,Banka'nın oradaki yeşil örümcekleri temizlemeyi de ihmal etmedi.



Tekrar Agah Bey'e uğradı ve Agah Bey ona İri Fare öldürmesini söyledi.Nefer hızla koşup fareleri de kesti.




Agah Bey'den müsade ile azıcık dinlenmek için evine doğru yola koyuldu ve istirahat etti.

[W0IkaN]

Başarılarının devamını dilerim

[Retaliation]

Başarılarının devamını dilerim

Teşekkür ederim

[Retaliation]

Merhaba Günlük

Günlük;belirtmeden geçemeyeceğim.Günlüğümü 2 farklı türde yazmaya karar verdim.birincisi Öyküleyici Anlatım ikincisi ise Ben Merkezli anlatım.Bu seferki Ben Merkezli Anlatım olacak.

Bugün pek oyunda değildim günlük.Sadece bana miras kalan Bulut karakterime geçip Hol Bölgesi'nde akrep ve örümcek kesme girşiminde bulundum.Sadece bir Peptit Klorotoksin alarak günü kapattım.


Günün Sözü
İstemek,"istiyorum" demek değil,harekete geçmektir. - A.Maurrois

Şimdilik bu kadar,sonra görüşürüz günlük.

[Retaliation]

Sabahın güneşinin penceresine aydınlanmasıyla,gözüne yansıya güneş ışının etkisiyle uyandı nefer.Hemen Fahri Bey'den yeni aldığı kostümlerini giyip mesaisine başladı.

Cami'ye varır varmaz Umut üzerine tedirgin bir şekilde koştu ve konuşmaya başladı

- Ağabay,Ağabey!Evimizin orada akrepler var,kimleri görürlerse öldürüyorlar zehirleri ile.
- Tamam Umut.Şimdi ilgileneceğim. dedi ve silahını kınından çıkartarak yola koyuldu.Evin oraya vardığında birkaç kemik gördü yerde.Küçük ama bu tehlikeli Kızıl akrepler,zehirleri ile öldürdükleri bu insanları çürümeye terk etmişti herhalde.Yaman bir an kemiklere bakarak şaşırdım.Sonra dikkatini toplayarak öfke ile beraber akreplere vurmaya başladı.Her bir akrep öldürüşünde başka bir iskelete bakıyordu.Sonra dikkatini toplayıp başka akrebe saldırıyordu.Böyle defalarca devam etti.Bu,onu çok sinirli yapmıştı.Öldürdükten sonra akreplerin kancalarıını kesip sokaktaki bir yere attı ve şöyle dedi: "Geri ödeme"

Cami'ye vardığında Umut'a artık telaşlanmaması gerektiğini söyledi.Umut çek sevinmişti ve nefere hediyeler vermişti.Sonra Mısır Çarşısı'na,esnafın halini hatırını sormaya gitti.Çarşı'daki herkesle muhabbet ederken bağıran bir ses Çarşı'nın aşağısından geldi.Herkes işini bırakıp sesin geldiği yöne baktı.Ses Necmi Bey'den gelmişti.Dışarı çıkıp bağırmaya devam etti:

- Allah'ın cezaları şu cinler kitaplarımdan birini çalmış.Çok değerli bir kitaptı.Alıcısı 10 dakika içinde burada olur.Ne yapacağım şimdi? dedi ve nefer Necmi'nin Kütüphanesine doğru hızla gitti.

- Bir yolu var mı kitabı bulmanın Necmi Bey?
- Recep Dayı'ya git Cinlerin orada gezinir çoğu zaman.Kitabı çalan cinleri bir tek o görmüştür koca Eminönü'nde.

Nefer hızla Recep Dayı'ya vardığında olayı anlattı.Recep Dayı hemen karşısındaki Cin birliğini göstererek "İşte sizin kitabı çalanlar" dedi ve bir köşeye çekilip,neferin neler yapacağını izlemeye başladı.Nefer önce sert ve ağır adımlarla cinlere doğru yürümeye başladı,kılıcını kınından çıkardı.Bu sırada aralarında gülüp eğlenen cinler,neferi görünce şaşırdı.Nefer hemen Cinlerden birine kılıcı ile atak yaptı.

Öbür Cinler şaşkınca izlerken,neferin saldırdığı cin yere yığıldı ve öldü.Nefer cinlere öfke ile bağırarak "Çaldığınız kitabı geri verin,yoksa sonunuz şu yerdeki dostunuz gibi olur dedi.İçlerinden Kırmızı olan Cin gülmeye başladı.Bir adım öne çıktı ve konuşmaya başladı.

- Hahaha.Sen Garr'dan bir şey mi istedin az önce yoksa ben mi yanlış duydum?
- Demek ismin Garr.Çok alçak bir isminin olduğu daha ilk görünüşten belliydi.
- Bana bak,fazla ileri gittin.Artık son duanı et. dedi Garr.İki tarafta silahını sıkıca kavradı.İlk hamleyi Garr yaptı.Neferin bacağına gelen hamle,küçük bir sıyrık açtı pantolonda.Kalkanıyla Cin'i geri itti nefer.Sonra hemen kılıcı göğüsüne doğru salladı.Göğüsünde boydan boya çizik oldu Cinde.Cin acı ile bağırmaya başladı.Son hamlesini zıplayarak neferin kafasına doğru yapmaya kalkıştı.Nefer zırhını kaldırdı ve kafasına gelen hamleden kendini korudu.Zırhı indirdikten sonra içinden şöyle dedi. "İyi ki Umut bu zırhı bana vermiş,yoksa kafam ortadan ikiye ayrılacaktı. Nefer sonra kılıcını Cin'in göğüsüne sapladı.Cin hareketsiz kaldı.Kılıcını çektikten sonra Cin yere yığıldı.Cinin bulunduğu mekandan kitabı alıp Necmi'ye götürürken Recep Dayı genç neferi tebrik etti.Gururla yoluna devam eden nefer,çarşıya vardı ve kitabı Necmi'ye verdi.

Işık'ın çağrısı üzerine Çınar Altı'na gitti.Işık kendisine Fare Adam öldürmesi husunda ceset başı 300 lira ödeyeceğini söyledi.Nefer kabul etti ve fare adam avına çıktı.10 tane kadar öldürdükten sonra bacağındaki yaranın kanaması artınca,Işıktan ödemeyi alıp Mısır Çarşısındaki Aktar Şevket Bey'e görünmeye gitti.

[FireFighter095]

Hikaye çok güzel , kalın bir kitap olur umarım

Ayrıca birşey dikkatimi çekti.Reta'nı XP'si 22 mi ? Yanlış mı gördüm