Libya
Libya (Arapça: ليبيا Lībiyā), Akdeniz kıyısında, doğusunda Mısır, batısında Cezayir ve Tunus, güneyinde Nijer ve Çad, güneydoğusunda Sudan ile komşu olan bir Kuzey Afrika ülkesidir.
Ülkenin adı olan 'Libya', eski Mısırlılar'ın Nil'in batısında yaşayan Berberiler için kullandıkları Lebu sözcüğünden gelmektedir. Sözcük eski Yunanca'ya 'Libya' olarak geçmiştir. Eski resmi adı Libya Sosyalist Halk Cumhuriyeti olan ülke 2011 yılında yaşanan iç savaşla Kaddafi'nin öldürülerek iktidardan düşürülmesinden sonra önce adını sadece Libya olarak kullanmış, 2013 ocağında ise Libya Devleti adını almıştır.
Ülkenin asıl yerlileri Berberi kabilelerdir. Ancak Antik çağlardan bu yana bilinen tarihinde ülkeye Fenikeliler, Kartacalılar, Büyük İskender'in orduları, Ptolemaus hanedanı ve Romalılar, Arap-İslam İmparatorluğu ile Osmanlılar hakim olmuşlardır. Trablus, esas olarak Kartaca'ya bağlı Fenikeli bir grup koloni idi. Üç büyük şehir (Yunanca Tri: üç, polis: şehir) Oea, Sabrata ve Leptis Magna, Fenikelilerce kurulmuştu. MÖ 7. yüzyılda burası, Roma'nın Kartaca devletine son verdiği Punik savaşlarından (Fenike savaşları/Pön savaşları) sonra diğer Kartaca toprakları gibi Romalılar'ın eline geçti. Doğu kıyılarındaki Sirenayka ise Roma İmparatorluğu hakimiyetinden önce kurulmuş Yunan kolonisiydi. Büyük İskender'in fethinden sonra Ptolemiler'e, ondan sonra da Romalıların yönetimine geçti. Roma ikiye ayrılınca, Libya Doğru Roma'nın elinde kaldı.
Arap hakimiyeti
647 yılında ise Abdullah ibn el-Sa’ad komutasındaki Arap İslam orduları Libya'ya girerek Bizanslılar'ı mağlup etti. Trablus ve Sirenayka Halife'ye bağlanmakla birlikte Bizanslılar'a (İstanbul ve Şam) bağlı yöneticiler (exarch-egzark) bölgeyi yönetmeye devam ettiler. 1146'da Sicilyalı Normanlar Trablus'u istila etti. 14. ve 15. yüzyıllarda İslam egemenliğinden sonra, 16. yüzyılda İspanyol yönetimine geçti.
Osmanlı dönemi
Burası 1553'te, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Turgut Reis tarafından fethedildi. 1611 yılına kadar, paşalar tarafından yönetildi. 1611 yılında dayılık sistemi geldi. Osmanlı Devleti'nin zayıflamasına paralel olarak, Dayılar daha bağımsız hareket etmeye başladı. Dayılar birer devlet başkanı gibi başka devletlerle ikili antlaşmalar bile yapabiliyorlardı. 19. yüzyıl başlarında Libya'daki dayılar da Tunus ve Cezayir dayıları gibi Akdeniz'de A.B.D ile mücadele etmiştir. Osmanlılar 1835 yılında Libya'daki kontrolü yeniden sağlayarak burayı merkezi yönetime bağladılar (Birinci ve İkinci Berberi Savaşı).
İtalyan hakimiyeti altında Libya
Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıfladığı dönemde, 1911'de İtalyanlar bölgeyi işgal ettiler. Trablusgarp Savaşı akabinde yapılan Uşi Antlaşması ile Libya'daki fiili Osmanlı hakimiyeti sona ermekle birlikte, hukuken Osmanlı'ya bağlılığı benimsendi. Ülkeyi işgal eden İtalyanlara karşı Mustafa Kemal, Enver Paşa ve diğer kimi Osmanlı subaylarının örgütlediği milis kuvvetleri uzun zaman direnç gösterdi. Ancak her türlü üstünlüğe sahip olan İtalya ülkenin tamamını kontrol etmeyi başardı. Halkı baskı ve zulüm ile sindirdi. Adeta bütün Libya'yı köleleştirdi.
Bu dönemde İtalyan sömürgeciliğine karşı Ömer Muhtar tarafından başlatılan direniş hareketi ise Ömer Muhtar'ın yakalanarak idam edilmesi sonucunda başarısızlığa uğradı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölge Fransa ve İngiltere'ye bırakıldı. Birleşmiş Milletler 1949'da Libya'nın bağımsız bir ülke olması gerektiği kararını aldı. Görüşmelerde Libya'yı, 1920'lerden beri İtalyanlar'la mücadele etmiş olan, sonrasında Mısır'a sürgüne giden Şeyh İdris temsil etti.
1951'de Libya bağımsızlığını kazandı ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla bağımsızlığa kavuşan ilk ülke oldu. İdris ülkenin kralı oldu.
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Muammer Kaddafi
Muammer Muhammad Abu Minyar el-Kaddafi (7 Haziran 1942, Sirte - 20 Ekim 2011, Sirte), eski Libya lideri. 1969 yılında yapmış olduğu darbe sonucu iktidara gelip, 1970'ten 1972'ye kadar Libya başbakanlığı, 1972'den 1979'a kadar ise Libya devlet [[başkanlığı görevini yürütmüş olan Kaddafi, 1979-[2011 yılları arasında Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi'nin Kardeşçe Lideri ve Bir Eylül Büyük Devriminin Rehberi unvanını kullanarak, resmî bir görevi olmadan toplam 42 yıl boyunca Libya'yı yönetmiştir. Her ne kadar dünya kamuoyu tarafından bir diktatör olarak görülmüş olsa da Kaddafi bunu reddetmekte ve kendisinin Libya halkı için sadece bir rehber ve yol gösterici olduğunu söylemiştir. 2011 Libya İç Savaşı sonucunda rejimi devrildi ve Kaddafi de linç edilerek öldürüldü.
Muammer Muhammad Abu Minyar el-Kaddafi (7 Haziran 1942, Sirte - 20 Ekim 2011, Sirte), eski Libya lideri. 1969 yılında yapmış olduğu darbe sonucu iktidara gelip, 1970'ten 1972'ye kadar Libya başbakanlığı, 1972'den 1979'a kadar ise Libya devlet [[başkanlığı görevini yürütmüş olan Kaddafi, 1979-[2011 yılları arasında Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi'nin Kardeşçe Lideri ve Bir Eylül Büyük Devriminin Rehberi unvanını kullanarak, resmî bir görevi olmadan toplam 42 yıl boyunca Libya'yı yönetmiştir. Her ne kadar dünya kamuoyu tarafından bir diktatör olarak görülmüş olsa da Kaddafi bunu reddetmekte ve kendisinin Libya halkı için sadece bir rehber ve yol gösterici olduğunu söylemiştir. 2011 Libya İç Savaşı sonucunda rejimi devrildi ve Kaddafi de linç edilerek öldürüldü.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Albert Abraham Michelson
Albert Abraham Michelson (d. 19 Aralık 1852, Strelno - ö. 9 Mayıs 1931), ABD'li fizikçidir. Doğumundan iki yıl sonra ailesi Virginia City'ye taşındı. Fakat daha sonra San Francisco'ya gittiler. Michelson burada 1869 yılında liseyi bitirdi. Başkan Grant tarafından U.S. Naval Academy (Denizcilik yüksekokulu) 'ye çağrıldı. Teğmen olarak mezun olduktan sonra iki yıl gemiyle gezdi. Daha sonra Amiral Sampson'un yanında akademide fizik ve kimya öğretmenliği yaptı.
1879'da Denizcilik almanak ofisinde çalıştı. Avrupa'ya gitti, orada Berlin Üniversitesi, Heidelberg, ve Paris'teki College de France and École Polytechnique okullarını ziyaret etti. 1883 'de deniz kuvvetlerinden istifa etti. Cleveland, Ohio' da uygulama okulu fizik profesörü oldu. 1890' da Clark University' Worcester, Massachusetts de aynı pozisyondaki görevi kabul etti. Ve 1892'de yeni kurulan Chicago Üniversite'sinde fizik profesörü ve bölüm başkanı oldu. I. dünya savaşı sırasında Deniz kuvvetlerine tekrar katıldı. 1918'de Chicago'ya geri döndü. Michelson, 1929 yılında Mount Wilson Observatory' de çalışmak üzere istifa etti.
Kariyeri boyunca fiziğin çeşitli dallarıyla ilgilendi. Onun özel bir yeteneği olduğu anlaşılan optikte başarı sağladı. Işığın hızını ilk olarak 1881 'de inanılmaz bir duyarlılıkla ölçtü. Dünyanın hareketinin, ışık hızının ölçümündeki etkisini ölçen interferometre'yi keşfetti. Profesör E. W. Morley' le birlikte interferometre'yi kullanarak ışığın bütün dahili sistemlerde aynı hızda ilerlediğini gösterdi. İnterferometre ayrıca istenilen mesafeyi dalgaboyu cinsinden büyük bir duyarlılıkla ölçmek içinde kullanılıyordu.
Uluslararası ağırlık ve ölçü birimleri komitesinin isteği üzerine standart metreyi Kadmiyum ışığının dalgaboyu cinsinden ölçtü. Echelon spectroscope'unu buldu ve savaş yıllarında deniz kuvvetlerindeki çalışmalarıyla burası için aletler geliştirdi. U.S. deniz kuvvetleri araç gereçleri arasında yer alan mesafe ölçeri(Rangefinder) bunlardan biridir. Sivil yaşama döndüğünde daha çok astronomi ile ilgilendi.
1920'de ışık girişimini kullanarak ve interferometre'nin gelişmiş şekliyle, Betelgeuse yıldızının çapını ölçtü. Bu ölçüm aynı zamanda ilk defa bir yıldızın büyüklüğünün doğru olarak tespitidir.
Michelson'un birçok bilimsel dergide yazıları yayımlandı. Bunlardan bazıları Velocity of Light (1902) Light Waves and their Uses (1899-1903), ve Studies in Optics'(1927)dir.
Michelson Amerika ve on Avrupa ülkesinde birçok etkili topluluğa üye olmuştur. O American Physical Society (1900) 'nin , American Association for the Advancement of Science (1910-1911)'ın, ve National Academy of Sciences (1923-1927) 'ın başkanlığınıda yaptı. Ayrıca Royal Astronomical Society, the Royal Society of London ve the Optical Society, an Associate of l'Académie Française'ninde bir üyesiydi. Aldıkları birçok ödül arasında Matteucci Medal (Societá Italiana), 1904; Copley Medal (Royal Society), 1907; Elliot Cresson Medal (Franklin Institute), 1912; Draper Medal (National Academy of Sciences), 1916; Franklin Medal (Franklin Institute) , Medal of the Royal Astronomical Society, 1923; ve Duddell Medal (Physical Society), 1929 yer alır.
Michelson Edna Stanton ile 1899'da evlendi. Bir oğlu ve 3 kızı vardı.
Albert Abraham Michelson (d. 19 Aralık 1852, Strelno - ö. 9 Mayıs 1931), ABD'li fizikçidir. Doğumundan iki yıl sonra ailesi Virginia City'ye taşındı. Fakat daha sonra San Francisco'ya gittiler. Michelson burada 1869 yılında liseyi bitirdi. Başkan Grant tarafından U.S. Naval Academy (Denizcilik yüksekokulu) 'ye çağrıldı. Teğmen olarak mezun olduktan sonra iki yıl gemiyle gezdi. Daha sonra Amiral Sampson'un yanında akademide fizik ve kimya öğretmenliği yaptı.
1879'da Denizcilik almanak ofisinde çalıştı. Avrupa'ya gitti, orada Berlin Üniversitesi, Heidelberg, ve Paris'teki College de France and École Polytechnique okullarını ziyaret etti. 1883 'de deniz kuvvetlerinden istifa etti. Cleveland, Ohio' da uygulama okulu fizik profesörü oldu. 1890' da Clark University' Worcester, Massachusetts de aynı pozisyondaki görevi kabul etti. Ve 1892'de yeni kurulan Chicago Üniversite'sinde fizik profesörü ve bölüm başkanı oldu. I. dünya savaşı sırasında Deniz kuvvetlerine tekrar katıldı. 1918'de Chicago'ya geri döndü. Michelson, 1929 yılında Mount Wilson Observatory' de çalışmak üzere istifa etti.
Kariyeri boyunca fiziğin çeşitli dallarıyla ilgilendi. Onun özel bir yeteneği olduğu anlaşılan optikte başarı sağladı. Işığın hızını ilk olarak 1881 'de inanılmaz bir duyarlılıkla ölçtü. Dünyanın hareketinin, ışık hızının ölçümündeki etkisini ölçen interferometre'yi keşfetti. Profesör E. W. Morley' le birlikte interferometre'yi kullanarak ışığın bütün dahili sistemlerde aynı hızda ilerlediğini gösterdi. İnterferometre ayrıca istenilen mesafeyi dalgaboyu cinsinden büyük bir duyarlılıkla ölçmek içinde kullanılıyordu.
Uluslararası ağırlık ve ölçü birimleri komitesinin isteği üzerine standart metreyi Kadmiyum ışığının dalgaboyu cinsinden ölçtü. Echelon spectroscope'unu buldu ve savaş yıllarında deniz kuvvetlerindeki çalışmalarıyla burası için aletler geliştirdi. U.S. deniz kuvvetleri araç gereçleri arasında yer alan mesafe ölçeri(Rangefinder) bunlardan biridir. Sivil yaşama döndüğünde daha çok astronomi ile ilgilendi.
1920'de ışık girişimini kullanarak ve interferometre'nin gelişmiş şekliyle, Betelgeuse yıldızının çapını ölçtü. Bu ölçüm aynı zamanda ilk defa bir yıldızın büyüklüğünün doğru olarak tespitidir.
Michelson'un birçok bilimsel dergide yazıları yayımlandı. Bunlardan bazıları Velocity of Light (1902) Light Waves and their Uses (1899-1903), ve Studies in Optics'(1927)dir.
Michelson Amerika ve on Avrupa ülkesinde birçok etkili topluluğa üye olmuştur. O American Physical Society (1900) 'nin , American Association for the Advancement of Science (1910-1911)'ın, ve National Academy of Sciences (1923-1927) 'ın başkanlığınıda yaptı. Ayrıca Royal Astronomical Society, the Royal Society of London ve the Optical Society, an Associate of l'Académie Française'ninde bir üyesiydi. Aldıkları birçok ödül arasında Matteucci Medal (Societá Italiana), 1904; Copley Medal (Royal Society), 1907; Elliot Cresson Medal (Franklin Institute), 1912; Draper Medal (National Academy of Sciences), 1916; Franklin Medal (Franklin Institute) , Medal of the Royal Astronomical Society, 1923; ve Duddell Medal (Physical Society), 1929 yer alır.
Michelson Edna Stanton ile 1899'da evlendi. Bir oğlu ve 3 kızı vardı.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Leonid Brejne
Meslek: Devlet Başkanı
Leonid Brejnev Yazıcıya Gönder
Leonid İliç Brejnev (Rusça Леонид Ильич Брежнев), 19 Aralık 1906'da Kamenskoye (Ukrayna) doğdu, 10 Kasım 1982 Moskova'da öldü, Sovyet devlet adamı.
1923 yılında Komsomol üyesi seçildi. Kursk Ziraat Enstitüsünü bitirdikten sonra, tarım üretimini teşkilatlandırıp, artırmak üzere 1927'de Urallar'da vazifelendirildi. 1931 senesinde komünist partisine girdi. Bir metalurji enstitüsünü bitirip Dynepralzerinjisk'te 2 sene mühendislik yaptı. 1938 senesinde partide sürekli kadroya alındı.
Prezidyum tarafından 1941'de albaylığa 1944'te tümgeneralliğe yükseltildi. 1942 yılında 4. Ukrayna cephesinin siyasi idaresini üstlendi.
1950 senesinde Moldovya Komünist Partisi'nde parti birinci sekreterliğine getirildi. 1952 senesinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi merkez komitesine ve parti sekreteryasına girdi. Prezidyuma yedek üye seçildi. 1953'te partinin bu merkez organlarından uzaklaştırılarak Kazakistan'a sürüldü. 1956 yılında, eski görevlerine yeniden döndü. Merkez komitesi prezidyumu asıl üyesi oldu. 1960 yılında, Sovyet yüksek prezidyumu başkanı sıfatıyle devletin başına geçti. Bu görevi bıraktıktan sonra, 1964'te parti birinci sekreterliğine yükseldi. Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanı olan Podgorni ile birlikte Sovyet Devletinin ortak yönetiminde yer aldı. SSCB anayasasını hazırlama çalışmalarını yönetti. 1966'da yapılan yirmi üçüncü Kongrede Leninci ilkelere bağlılığını ilan etti. 1976'da mareşal oldu. 1977 yılında Podgorni'nin yerine Yüksek Sovyet Prezidyumunun başına getirildi. Böylece bütün muhaliflerini tasfiye etti.
1968 senesindeki Çekoslavakya ayaklanmasını Varşova Paktı üyesi beş devletle bastırdı. (Brejnev Doktrini). ABD başkanı Nixon ile Salt-1 antlaşmasını imzaladı. Başkan Carter ile Salt II Antlaşmasını 1979 yılında sonuçlandırdı. Babrak Karmal önderliğindeki Afganistan Demokratik Halk Partisi'ne karşı silahlı direniş örgütleyen ABD müdahalesine karşı 1979 yılında Demokratik Afganistan Cumhuriyeti yönetimi tarafından Sovyetler Birliği'nden yardım talep edildi. Bunun üzerine Afganistan'a Sovyet askerleri girmiş ve uzun ve kanlı bir savaş yaşanmıştır. Kendisine karşı çıkan Aleksandr Soljenitsin gibi kişileri vatandaşlıktan çıkartarak batıya sürmüştür.
Meslek: Devlet Başkanı
Leonid Brejnev Yazıcıya Gönder
Leonid İliç Brejnev (Rusça Леонид Ильич Брежнев), 19 Aralık 1906'da Kamenskoye (Ukrayna) doğdu, 10 Kasım 1982 Moskova'da öldü, Sovyet devlet adamı.
1923 yılında Komsomol üyesi seçildi. Kursk Ziraat Enstitüsünü bitirdikten sonra, tarım üretimini teşkilatlandırıp, artırmak üzere 1927'de Urallar'da vazifelendirildi. 1931 senesinde komünist partisine girdi. Bir metalurji enstitüsünü bitirip Dynepralzerinjisk'te 2 sene mühendislik yaptı. 1938 senesinde partide sürekli kadroya alındı.
Prezidyum tarafından 1941'de albaylığa 1944'te tümgeneralliğe yükseltildi. 1942 yılında 4. Ukrayna cephesinin siyasi idaresini üstlendi.
1950 senesinde Moldovya Komünist Partisi'nde parti birinci sekreterliğine getirildi. 1952 senesinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi merkez komitesine ve parti sekreteryasına girdi. Prezidyuma yedek üye seçildi. 1953'te partinin bu merkez organlarından uzaklaştırılarak Kazakistan'a sürüldü. 1956 yılında, eski görevlerine yeniden döndü. Merkez komitesi prezidyumu asıl üyesi oldu. 1960 yılında, Sovyet yüksek prezidyumu başkanı sıfatıyle devletin başına geçti. Bu görevi bıraktıktan sonra, 1964'te parti birinci sekreterliğine yükseldi. Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanı olan Podgorni ile birlikte Sovyet Devletinin ortak yönetiminde yer aldı. SSCB anayasasını hazırlama çalışmalarını yönetti. 1966'da yapılan yirmi üçüncü Kongrede Leninci ilkelere bağlılığını ilan etti. 1976'da mareşal oldu. 1977 yılında Podgorni'nin yerine Yüksek Sovyet Prezidyumunun başına getirildi. Böylece bütün muhaliflerini tasfiye etti.
1968 senesindeki Çekoslavakya ayaklanmasını Varşova Paktı üyesi beş devletle bastırdı. (Brejnev Doktrini). ABD başkanı Nixon ile Salt-1 antlaşmasını imzaladı. Başkan Carter ile Salt II Antlaşmasını 1979 yılında sonuçlandırdı. Babrak Karmal önderliğindeki Afganistan Demokratik Halk Partisi'ne karşı silahlı direniş örgütleyen ABD müdahalesine karşı 1979 yılında Demokratik Afganistan Cumhuriyeti yönetimi tarafından Sovyetler Birliği'nden yardım talep edildi. Bunun üzerine Afganistan'a Sovyet askerleri girmiş ve uzun ve kanlı bir savaş yaşanmıştır. Kendisine karşı çıkan Aleksandr Soljenitsin gibi kişileri vatandaşlıktan çıkartarak batıya sürmüştür.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Jean Genet
Jean Genet ("Jan Jöne" diye okunur) (d. 19 Aralık, 1910 Paris, ö. 15 Nisan 1986 Paris) Fransız düşünür; oyun, deneme ve roman yazarı; şair, politika aktivisti. Daha çok tiyatro oyunlarıyla tanınır.
Camille Gabrielle Genet tarafından 1910 yılında kimsesizler yurduna bırakılan yeni doğmuş bebeğe Jean adı verilmişti. Jean, yedi yaşına geldiğinde zanaatçı bir ailenin yanına yerleştirildi. 10 yaşında hırsızlığa başladı, on üç yaşında bir zanaat okuluna kaydoldu. Ancak orada da çok kalmayacaktı; 1926'da, 3 ay süren ilk hapishane deneyimini yaşadığında 15 yaşındaydı. Serbest kaldığında uslanmamıştı; bu kez reşit olana kadar kalmak üzere ıslahevini boyladı. 1930'ların sertliği ile ünlü bu ıslahevi Genet’yi gerçek bir suçlu haline getirdi.
Islahevinden kurtulabilmek için yazıldığı askerlikten ve ardından Fransa'dan firar eden Genet, pek çok ülkeyi ve hapishaneyi ziyaret edeceği bir yıllık seyahatinin sonucunda 1937’de Fransa’ya geri döndü ve yeniden suç dünyasına daldı. Beş yıl boyunca ya hırsızlık yaptı ya fahişelik. 1942’de bir kez daha cezaevine düştüğünde olgunlaşmıştı artık. İlk şiirini yazdı, ilk kitabı Notre-Dame des Fleurs (Çiçeklerin Meryem Anası) yayımlandı. Ardından Miracle de la rose (Gülün Mucizesi) geldi. 1948 ylında yayımlanan Journal du voleur (Hırsızın Günlüğü) bir anlamda Genet'nin otobiografisi niteliğindedir. Le balcon (Balkon), oyunları ve hatta tüm eserleri içinde en çarpıcı olanı kabul edilir. Balkon adlı oyununda yeryüzü egemenlerini alaycı ve acımasız bir dille eleştirir. Bu oyun Türkçe olarak 1998 yılında Tiyatro Stüdyosu tarafından sahnelendi. Ölümünden kısa süre önce, atölyesinde ziyaret ettiği Alberto Giacometti ile yaptığı röportaj ve Giacometti'nin sanatı üzerine kendi yorumunun bulunduğu L'Atelier d'Alberto Giacometti Giacometti'nin Atölyesi adlı röportaj/sanat içerikli kitabı, Genet'nin son yapıtıdır.
Jean Genet ("Jan Jöne" diye okunur) (d. 19 Aralık, 1910 Paris, ö. 15 Nisan 1986 Paris) Fransız düşünür; oyun, deneme ve roman yazarı; şair, politika aktivisti. Daha çok tiyatro oyunlarıyla tanınır.
Camille Gabrielle Genet tarafından 1910 yılında kimsesizler yurduna bırakılan yeni doğmuş bebeğe Jean adı verilmişti. Jean, yedi yaşına geldiğinde zanaatçı bir ailenin yanına yerleştirildi. 10 yaşında hırsızlığa başladı, on üç yaşında bir zanaat okuluna kaydoldu. Ancak orada da çok kalmayacaktı; 1926'da, 3 ay süren ilk hapishane deneyimini yaşadığında 15 yaşındaydı. Serbest kaldığında uslanmamıştı; bu kez reşit olana kadar kalmak üzere ıslahevini boyladı. 1930'ların sertliği ile ünlü bu ıslahevi Genet’yi gerçek bir suçlu haline getirdi.
Islahevinden kurtulabilmek için yazıldığı askerlikten ve ardından Fransa'dan firar eden Genet, pek çok ülkeyi ve hapishaneyi ziyaret edeceği bir yıllık seyahatinin sonucunda 1937’de Fransa’ya geri döndü ve yeniden suç dünyasına daldı. Beş yıl boyunca ya hırsızlık yaptı ya fahişelik. 1942’de bir kez daha cezaevine düştüğünde olgunlaşmıştı artık. İlk şiirini yazdı, ilk kitabı Notre-Dame des Fleurs (Çiçeklerin Meryem Anası) yayımlandı. Ardından Miracle de la rose (Gülün Mucizesi) geldi. 1948 ylında yayımlanan Journal du voleur (Hırsızın Günlüğü) bir anlamda Genet'nin otobiografisi niteliğindedir. Le balcon (Balkon), oyunları ve hatta tüm eserleri içinde en çarpıcı olanı kabul edilir. Balkon adlı oyununda yeryüzü egemenlerini alaycı ve acımasız bir dille eleştirir. Bu oyun Türkçe olarak 1998 yılında Tiyatro Stüdyosu tarafından sahnelendi. Ölümünden kısa süre önce, atölyesinde ziyaret ettiği Alberto Giacometti ile yaptığı röportaj ve Giacometti'nin sanatı üzerine kendi yorumunun bulunduğu L'Atelier d'Alberto Giacometti Giacometti'nin Atölyesi adlı röportaj/sanat içerikli kitabı, Genet'nin son yapıtıdır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Theodor Wiegand
Theodor Wiegand (Doğumu 30 Ekim 1864 Bendorf am Rhein - ölümü 19 Aralık 1936 Berlin) Alman Arkeologlarının en ünlülerinden biriydi.
1894 Wilhelm Dörpfeld yönetiminde Atina da kazılarda çalıştı. (1895 ten1899a) Antik Yunan şehirlerinden Priene, (1899 dan 1911 e) Miletus ,(1905den 1911 e) Didyma ve Samos tapınaklarındaki kazılarda bulundu (1910-1911). 1927 de Pergamon acropolis kalesindeki silahhaneyi keşfetti ve şehrin dişinde büyük bir tapınak olan Asklepios ta kazılarda bulundu. Wiegand, Lübnan da Baalbek te da kazılarda bulundu ve kazı sonuçlarını yayınladı.
1899 dan 1911 e kadar Berlin müzelerinde Osmanlı İmparatorluğunun Başkenti İstanbul un Yabancı Direktörü olarak çalıştı, aynı zamanda Alman Konsolosluğunun bilimsel Ataşesiydi. 1912 den1930 a kadar Berlin Antik Eserler Müzesinin yöneticiliğini yaptı. Bergama Müzesinin inşaatı onun yönetimi altında inşa edildi. Bergama Tapınağı, Osmanlı İmparatorluğundan gemilerle buraya getirilip tekrar inşa edilmiştir.
Theodor Wiegand (Doğumu 30 Ekim 1864 Bendorf am Rhein - ölümü 19 Aralık 1936 Berlin) Alman Arkeologlarının en ünlülerinden biriydi.
1894 Wilhelm Dörpfeld yönetiminde Atina da kazılarda çalıştı. (1895 ten1899a) Antik Yunan şehirlerinden Priene, (1899 dan 1911 e) Miletus ,(1905den 1911 e) Didyma ve Samos tapınaklarındaki kazılarda bulundu (1910-1911). 1927 de Pergamon acropolis kalesindeki silahhaneyi keşfetti ve şehrin dişinde büyük bir tapınak olan Asklepios ta kazılarda bulundu. Wiegand, Lübnan da Baalbek te da kazılarda bulundu ve kazı sonuçlarını yayınladı.
1899 dan 1911 e kadar Berlin müzelerinde Osmanlı İmparatorluğunun Başkenti İstanbul un Yabancı Direktörü olarak çalıştı, aynı zamanda Alman Konsolosluğunun bilimsel Ataşesiydi. 1912 den1930 a kadar Berlin Antik Eserler Müzesinin yöneticiliğini yaptı. Bergama Müzesinin inşaatı onun yönetimi altında inşa edildi. Bergama Tapınağı, Osmanlı İmparatorluğundan gemilerle buraya getirilip tekrar inşa edilmiştir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Robert A. Millikan
Robert Andrews Millikan (d. 22 Mart 1868 – ö. 19 Aralık 1953), "elementer elektrik yükü ve fotoelektrik etki üzerine çalışmaları için" 1923 Nobel Fizik Ödülü'nü kazanan ABD'li deneysel fizikçidir. Daha sonra kozmik ışınlar üzerine çalışmıştır.
Eğitimi
Millikan 1891 yılında klasik dönem üzerine Oberlin College'de lisans eğitimini ve 1895 yılında Kolombiya Üniversitesi'nde fizik doktorasını tamamladı. Bu bölümde doktora yapan ilk öğrenciydi.
Ödülleri
IEEE Edison Madalyası (1922)
Hughes Madalyası (1923)
Nobel Fizik Ödülü (1923)
Matteucci Madalyası (1925)
Robert Andrews Millikan (d. 22 Mart 1868 – ö. 19 Aralık 1953), "elementer elektrik yükü ve fotoelektrik etki üzerine çalışmaları için" 1923 Nobel Fizik Ödülü'nü kazanan ABD'li deneysel fizikçidir. Daha sonra kozmik ışınlar üzerine çalışmıştır.
Eğitimi
Millikan 1891 yılında klasik dönem üzerine Oberlin College'de lisans eğitimini ve 1895 yılında Kolombiya Üniversitesi'nde fizik doktorasını tamamladı. Bu bölümde doktora yapan ilk öğrenciydi.
Ödülleri
IEEE Edison Madalyası (1922)
Hughes Madalyası (1923)
Nobel Fizik Ödülü (1923)
Matteucci Madalyası (1925)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Ahmet Emin Yalman
Ahmet Emin Yalman (1888, Selanik - 19 Aralık 1972, İstanbul), Türk gazeteci ve yazar.
Hayatı
Osmanlı dönemi
1888 yılında Selanik'te doğdu. Alman Lisesi'ni bitirdi. 1907 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'nde öğrenciyken Sabah gazetesinde çalışmaya başlayarak gazeteciliğe ilk adımını attı. 1910 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu ve ABD'ye giderek New York'ta Columbia Üniversitesi'nde gazetecilik ve felsefe dallarında doktora yaptı. 1914 yılında İstanbul'a dönerek İstanbul Üniversitesi'nde Ziya Gökalp'in yanında sosyoloji asistanlığı yaptı ve 1916-1920 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ders verdi. 1917 yılında Mehmet Asım Us'la birlikte Vakit gazetesini çıkarmaya başladı. Ancak Mart 1920 tarihinde İstanbul'u işgal eden İngilizler tarafından yazılarından dolayı Malta'ya sürüldü.
Cumhuriyet dönemi
Cumhuriyet'in ilanından sonra 1923 yılında Vatan gazetesini çıkardı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlısı yazılarından dolayı 1925 yılında İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandı ve Çorum'a sürgüne gönderildi. Gazetesi Vatan ise kapatıldı. 1925-1935 yılları arasında diğer Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlıları gibi siyasetten uzaklaştı. 1936 yılında Zekeriya Sertel'le birlikte Tan gazetesini satın alarak bir süre çalıştırdı. Diğer Tan gazetesi sahipleriyle olan görüş ayrılığından dolayı gazeteden ayrıldı. 1940 yılında tekrar Vatan gazetesini çıkarmaya başladı. II. Dünya Savaşı sırasında müttefikleri öven ve Nazileri yeren yazılar yazdı. Vatan'ın tirajı 100.000'e kadar ulaştı.
Ahmet Emin Yalman 1952 yılında bir suikast girişimine hedef oldu. Henüz bir lise öğrencisi olan Hüseyin Üzmez Malatya'yı ziyaret etmekte olan Ahmet Emin Yalman'ı ateş ederek ağır yaraladı. Üzmez, suikast girişiminden sonra teslim oldu ve 20 yıl hapse mahkûm edildi. Ölümden dönen Yalman, Hüseyin Üzmez'i cezaevinde ziyaret etti. Ahmet Emin Yalman Demokrat Parti'nin ilk yıllarında bu parti yanlısıydı. Ancak sonraki yıllarda Demokrat Parti'yi eleştiren yazılar yazmaya başladı. Bundan dolayı 1959 yılında 15 ay hapse mahkûm oldu. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra serbest bırakıldığında ABD'deki Kaliforniya ve Georgia Üniversitesi'nden Great Courage Award (Büyük Cesaret) ödülü aldı. Darbeden sonra Vatan'ın tirajı azaldı. 1961'de bir süre Hür Vatan gazetesini çıkarmayı denedi. Ama yeterince okuyucu bulamayınca 1 yıl sonra bu gazeteyi de kapattı. 1961'den sonra çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmakla yetindi. 1967 yılında devlet kültür ödülünü aldı. Yaşamının son yıllarında hatıralarını 4 ciltlik bir kitapta toplayarak Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim adıyla yayınladı. 19 Aralık 1972 tarihinde İstanbul'da öldü.
Kitapları
Gerçekleşen Rüya (1938)
Havalarda 50.000 Kilometre (1943)
Yarının Türkiye'sine Seyahat (1944)
Sanfransisko'da Neler Gördüm
Naziliğin İçyüzü (1943)
Turkey in My Time (1956)
Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim (1970-1971, 4 cilt).
Ahmet Emin Yalman (1888, Selanik - 19 Aralık 1972, İstanbul), Türk gazeteci ve yazar.
Hayatı
Osmanlı dönemi
1888 yılında Selanik'te doğdu. Alman Lisesi'ni bitirdi. 1907 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'nde öğrenciyken Sabah gazetesinde çalışmaya başlayarak gazeteciliğe ilk adımını attı. 1910 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu ve ABD'ye giderek New York'ta Columbia Üniversitesi'nde gazetecilik ve felsefe dallarında doktora yaptı. 1914 yılında İstanbul'a dönerek İstanbul Üniversitesi'nde Ziya Gökalp'in yanında sosyoloji asistanlığı yaptı ve 1916-1920 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ders verdi. 1917 yılında Mehmet Asım Us'la birlikte Vakit gazetesini çıkarmaya başladı. Ancak Mart 1920 tarihinde İstanbul'u işgal eden İngilizler tarafından yazılarından dolayı Malta'ya sürüldü.
Cumhuriyet dönemi
Cumhuriyet'in ilanından sonra 1923 yılında Vatan gazetesini çıkardı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlısı yazılarından dolayı 1925 yılında İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandı ve Çorum'a sürgüne gönderildi. Gazetesi Vatan ise kapatıldı. 1925-1935 yılları arasında diğer Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlıları gibi siyasetten uzaklaştı. 1936 yılında Zekeriya Sertel'le birlikte Tan gazetesini satın alarak bir süre çalıştırdı. Diğer Tan gazetesi sahipleriyle olan görüş ayrılığından dolayı gazeteden ayrıldı. 1940 yılında tekrar Vatan gazetesini çıkarmaya başladı. II. Dünya Savaşı sırasında müttefikleri öven ve Nazileri yeren yazılar yazdı. Vatan'ın tirajı 100.000'e kadar ulaştı.
Ahmet Emin Yalman 1952 yılında bir suikast girişimine hedef oldu. Henüz bir lise öğrencisi olan Hüseyin Üzmez Malatya'yı ziyaret etmekte olan Ahmet Emin Yalman'ı ateş ederek ağır yaraladı. Üzmez, suikast girişiminden sonra teslim oldu ve 20 yıl hapse mahkûm edildi. Ölümden dönen Yalman, Hüseyin Üzmez'i cezaevinde ziyaret etti. Ahmet Emin Yalman Demokrat Parti'nin ilk yıllarında bu parti yanlısıydı. Ancak sonraki yıllarda Demokrat Parti'yi eleştiren yazılar yazmaya başladı. Bundan dolayı 1959 yılında 15 ay hapse mahkûm oldu. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra serbest bırakıldığında ABD'deki Kaliforniya ve Georgia Üniversitesi'nden Great Courage Award (Büyük Cesaret) ödülü aldı. Darbeden sonra Vatan'ın tirajı azaldı. 1961'de bir süre Hür Vatan gazetesini çıkarmayı denedi. Ama yeterince okuyucu bulamayınca 1 yıl sonra bu gazeteyi de kapattı. 1961'den sonra çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmakla yetindi. 1967 yılında devlet kültür ödülünü aldı. Yaşamının son yıllarında hatıralarını 4 ciltlik bir kitapta toplayarak Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim adıyla yayınladı. 19 Aralık 1972 tarihinde İstanbul'da öldü.
Kitapları
Gerçekleşen Rüya (1938)
Havalarda 50.000 Kilometre (1943)
Yarının Türkiye'sine Seyahat (1944)
Sanfransisko'da Neler Gördüm
Naziliğin İçyüzü (1943)
Turkey in My Time (1956)
Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim (1970-1971, 4 cilt).


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Memet Fuat
Memet Fuat (Mehmet Fuat Bengü) (16 Şubat 1926 Erenköy, İstanbul - 19 Aralık 2002, İstanbul) Eleştirmen, yazar, yayıncı, voleybol antrenörü, eğitimci.
Edebiyat eleştirisi yazıları ile tanınan bir edebiyat adamı ve voleybola katkıları ile tanınan bir spor adamıdır. 1960’da De Yayınevi’ni kurdu. Yeni Dergi adlı edebiyat dergisini çıkardı. Altınyurt Voleybol Takımında antrenörlük yaptı ve amatör takımın deplasmanlı lige yükselmesini sağladı. Nazım Hikmet’in hayatı ve eserleri hakkında eserler verdi. Nazım Hikmet'in üvey oğludur; ünlü şairin şiirlerinde “oğlum memet” diye seslenerek dünyaya tanıttığı kişidir.
Memet Fuat (Mehmet Fuat Bengü) (16 Şubat 1926 Erenköy, İstanbul - 19 Aralık 2002, İstanbul) Eleştirmen, yazar, yayıncı, voleybol antrenörü, eğitimci.
Edebiyat eleştirisi yazıları ile tanınan bir edebiyat adamı ve voleybola katkıları ile tanınan bir spor adamıdır. 1960’da De Yayınevi’ni kurdu. Yeni Dergi adlı edebiyat dergisini çıkardı. Altınyurt Voleybol Takımında antrenörlük yaptı ve amatör takımın deplasmanlı lige yükselmesini sağladı. Nazım Hikmet’in hayatı ve eserleri hakkında eserler verdi. Nazım Hikmet'in üvey oğludur; ünlü şairin şiirlerinde “oğlum memet” diye seslenerek dünyaya tanıttığı kişidir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Arkeoloji
Arkeoloji, kazı bilimi[1] veya kazıbilim[2]; kazı vb. yöntemlerle ortaya çıkarılan tarihî yapıtları kültürel, sanatsal ve tarihsel yönden inceleyen bir bilimdir. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.
Arkeoloji, Yunancadaki ἀρχé ar(ch)ke: eski, eskiden kalma ve ό λόγος logos: bilgi, bilim, öğreti, öğretme, tanımlama, ortaya koyma kelimelerinden türemiştir. Kelime anlamı olarak da "Eskinin -Bilgisi, -Bilmi, -Öğretisi, -Tanımlanması ve -Ortaya Çıkarılması" anlamlarına gelebilmektedir.
Arkeoloji, kendi içinde birçok farklı bilim dalını barındırmaktadır. Bunlar arasında tarihöncesi (prehistorya) arkeolojisi, klasik arkeoloji, protohistorya ve önasya arkeolojisi, mısır arkeolojisi, tevrat arkeolojisi, ortaçağ arkeolojisi sayılabilir. Arkeoloji, yazılı tarihten önce ve sonra yaşamış insanlara ilişkin bilgi edinme olanağı sağlaması açısından özellikle önemlidir. Bu bilim dalının uzmanları olan arkeologlar, araç, eşya ve yapı kalıntılarını inceleyerek, eski insanların nasıl yaşadıklarını anlayabilirler.
Arkeologlar çalışmalarını çoğunlukla eskiden insanların yaşadığı varsayılan yerleşimleri gün yüzüne çıkararak yürütürler. Yıkılan bir kentin üstüne yenisi yapıldığından eski kentler genellikle toprağın altında kalır ve üst üste kurulan yerleşmelerin mimari (özellikle kerpiç) yıkıntıları zamanla bir tepe oluşturur. Bu tür tepeler Türkiye'de höyük, Yunanistan'da "Magula", Yakındoğu'da "Tell", İran'da "Teppe" olarak adlandırılır.
Ülkemizdeki Alacahöyük,Yalıhüyük ve Çatalhöyük gibi eski yerleşmeler birer höyüktür. Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir höyük değildir. İnler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma alanları arasında yer alır.
Tarihöncesi arkeolojisi yazının ortaya çıkmasından önceki dönemleri inceler. Bu incelemede kazılar çok büyük bir dikkatle yürütülür. Tarihöncesi dönemden günümüze kalan çanak çömlek parçaları, taş araçlar, mimari kalıntılar ya da organik kalıntılar çok önem taşımaktadır.
Arkeoloji, kazı bilimi[1] veya kazıbilim[2]; kazı vb. yöntemlerle ortaya çıkarılan tarihî yapıtları kültürel, sanatsal ve tarihsel yönden inceleyen bir bilimdir. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.
Arkeoloji, Yunancadaki ἀρχé ar(ch)ke: eski, eskiden kalma ve ό λόγος logos: bilgi, bilim, öğreti, öğretme, tanımlama, ortaya koyma kelimelerinden türemiştir. Kelime anlamı olarak da "Eskinin -Bilgisi, -Bilmi, -Öğretisi, -Tanımlanması ve -Ortaya Çıkarılması" anlamlarına gelebilmektedir.
Arkeoloji, kendi içinde birçok farklı bilim dalını barındırmaktadır. Bunlar arasında tarihöncesi (prehistorya) arkeolojisi, klasik arkeoloji, protohistorya ve önasya arkeolojisi, mısır arkeolojisi, tevrat arkeolojisi, ortaçağ arkeolojisi sayılabilir. Arkeoloji, yazılı tarihten önce ve sonra yaşamış insanlara ilişkin bilgi edinme olanağı sağlaması açısından özellikle önemlidir. Bu bilim dalının uzmanları olan arkeologlar, araç, eşya ve yapı kalıntılarını inceleyerek, eski insanların nasıl yaşadıklarını anlayabilirler.
Arkeologlar çalışmalarını çoğunlukla eskiden insanların yaşadığı varsayılan yerleşimleri gün yüzüne çıkararak yürütürler. Yıkılan bir kentin üstüne yenisi yapıldığından eski kentler genellikle toprağın altında kalır ve üst üste kurulan yerleşmelerin mimari (özellikle kerpiç) yıkıntıları zamanla bir tepe oluşturur. Bu tür tepeler Türkiye'de höyük, Yunanistan'da "Magula", Yakındoğu'da "Tell", İran'da "Teppe" olarak adlandırılır.
Ülkemizdeki Alacahöyük,Yalıhüyük ve Çatalhöyük gibi eski yerleşmeler birer höyüktür. Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir höyük değildir. İnler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma alanları arasında yer alır.
Tarihöncesi arkeolojisi yazının ortaya çıkmasından önceki dönemleri inceler. Bu incelemede kazılar çok büyük bir dikkatle yürütülür. Tarihöncesi dönemden günümüze kalan çanak çömlek parçaları, taş araçlar, mimari kalıntılar ya da organik kalıntılar çok önem taşımaktadır.


[right]Arif YAMAN[/right]