***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Tılsım sunucusuna ait Loncaların iletişim, bilgilendirme ve paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

AGİK

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), "Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı" (AGİK) adı altında 1970'li yılların başında soğuk savaş koşullarındaki Avrupa’nın bölünmüşlüğüne son verilmesi, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve katılan devletler arasında bu amaca yönelik işbirliğinin geliştirilmesi düşüncesiyle kurulmuş teşkilattır.

AGİT’in görevi doğu ve batı arasında çok taraflı bir müzakere ve diyalog forumu olarak belirlenmiştir. 1975’den 1990’a kadar AGİT, yeni yükümlülüklerin ele alındığı ve uygulamaların gözden geçirildiği bir dizi konferans ve toplantılar şeklinde devam etmiştir. 1990 yılında yapılan Paris Zirvesi soğuk savaş sonrası dönemde ortaya çıkan tehlikeleri karşılamayı amaçlayan bir kurumsallaşmanın başlangıcını işaret etmiştir.

Avrupa’da güvenlik ve istikrar , 1950’lerin ortasından itibaren Doğu Bloku tarafından ortaya atılan bir fikirdir. Almanya’nın bölünmüşlüğü ve Berlin sorunu soğuk savaş döneminde Avrupa’nın sınırlarını yasallaştırma girişimine neden olmuştur. Bu çerçevede 1955’lerde Varşova Paktı tarafından yapılan Avrupa güvenliği anlaşma önerisi Batılılar tarafından kabul edilmemiştir. Doğu Blokunun bu yöndeki önerileri 1970’lerin başında ABD ile SSCB arasında imzalanan SALT 1 Andlaşması ve Batı Almanya’nın, Polonya ve Çekoslovakya ile olan Doğu sınırlarını tanıması ve Doğu Almanya ile ilişkiye girmeyi kabul etmesi sonucu meydana gelen yumuşama ortamı ile değer kazanmaya başlamıştır. Bu koşullarda Batı Avrupa güvenliği konusunda görüşmelere girişmeyi kabul etmiştir. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, 15 Ocak 1973 tarihinde Helsinki’de çalışmalarına başlamıştır. İki yılı aşkın bir süre devam eden konferans 1 Ağustos 1975’de Helsinki Nihai Senedi ’nin 33 Avrupa ülkesi ile ABD ve Kanada tarafından Devlet ve Hükümet Başkanları düzeyinde imzalanmasıyla sonuçlanmıştır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Enchanter yazdı:Lonca sayfası olsa da 2 satır bilgi edinmek isteyenlerin takip edebileceği paylaşımlar var. Severek izliyoruz. :)
Teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Uğraşmanın karşılığı olarak yazıların okunuyor olması çok güzel bir duygu, eksik olmayın.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

NATO

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (kısaca KAAÖ; İngilizce: North Atlantic Treaty Organization, kısaca NATO; Fransızca: Organisation du traité de l'Atlantique Nord, kısaca OTAN), 4 Nisan 1949'da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması'na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 16 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifak. Örgüt üyeleri herhangi bir dış güçten gelebilecek saldırıya karşı ortak savunma yapmaktadır. NATO'nun merkezi, örgütün Kuzey Amerika ve Avrupa'daki 28 üyesinden biri olan Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunmaktadır. 22 ülke NATO'nun "Barış İçin Ortaklık" adlı girişiminde yer alırken 15 ülke kurumlaşmış diyalog programlarına dahildir. Tüm NATO üyelerinin toplam askerî harcaması, dünyadaki savunma harcamalarının %70'inden fazladır. Üyelerin savunma harcamalarının GSYİH'lerinin %2'si kadar olması gerekmektedir.

NATO, Kore Savaşı üye ülkeleri harekete geçirene ve yüksek rütbeli iki ABD'li komutanın yönlendirmesiyle birleşik bir askerî yapı kurulana kadar siyasi bir ortaklıktan ötesi değildi. Soğuk Savaş süreci, 1955'te kurulan Varşova Paktı'na üye ülkelerle çekişmelere yol açtı. Avrupa ülkeleri ile ABD arasındaki ilişkilerin gücü üzerindeki şüpheler, bağımsız Fransız nükleer caydırıcılığına ve 1966'da Fransa'nın NATO'nun askerî kanadından çekilmesine yol açan NATO savunmasının olası bir Sovyet işgaline karşı güvenilirliğine olan şüpheler ile birlikte zaman zaman artış gösterdi. 1989'da Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra örgüt, Yugoslavya'nın dağılması sürecinin içine çekildi ve ilk askerî müdahalelerini 1992-1995 yıllarında Bosna-Hersek'te ve daha sonra 1999'da Yugoslavya'da gerçekleştirdi. Politik olarak ise eski Varşova Paktı ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Bu ülkelerin bir kısmı 1999 veya 2004'te ittifaka katıldı.

Örgüte üye ülkelerin silahlı bir saldırıya uğrayan herhangi bir üye ülkeye yardım etmelerini öngören Kuzey Atlantik Antlaşması'nın 5. maddesi NATO tarihinde ilk ve tek kez 2001'deki 11 Eylül saldırılarından sonra uygulandı. Gerçekleştirilen bu saldırıların ardından askerler, NATO liderliğindeki ISAF'in emrinde Afganistan'a konuşlandırıldı. Örgüt aralarında Irak'a eğitmen yollanması, korsanlığa karşı operasyonların desteklenmesi ve 2011'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1973 sayılı kararı uyarınca Libya üzerinde uçuşa yasak bölgenin uygulanması gibi çeşitli ek rollerde yer aldı. NATO üyelerini istişareler için toplantıya çağıran daha az etkili 4. madde, Türkiye tarafından 2003'te Irak Savaşı sırasında ve 2012'de Suriye İç Savaşı sırasında silahsız bir Türk F-4 keşif jetinin düşürülmesinin ve Suriye'den Türkiye'ye havan topu atılmasının ardından ve Polonya tarafından 2014'te Rusya'nın Kırım'a müdahalesinden sonra olmak üzere toplamda dört kere uygulandı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Çin

Çin (Geleneksel Çin yazısı: 中國; Basitleştirilmiş Çince: Bu ses hakkında 中国 (yardım·bilgi); Hanyu Pinyin: Zhōngguó; Tongyong Pinyin: Jhongguó; Wade-Giles (Mandarin): Chung¹kuo²), tarihi bir medeniyet, ortak kültüre sahip bir bölge ve Doğu Asya'da çok uluslu bir oluşum. Çin medeniyeti, yaklaşık 5 bin yıllık yazılı tarihi ile dünyanın en eski medeniyetlerindendir. Bununla birlikte üzerinde ideografik çizimlerin bulunduğu yaklaşık 6000 yıl öncesine ait kalıntılara ulaşılmıştır. Zhōngguó sözcüğü Çincede, Merkez Ülke anlamına gelir.

Çin, aynı zamanda dünyanın en eski süreklilik arzeden medeniyetlerindendir. Çince dünyanın en eski sürekli kullanılan yazılı dilidir. İnsanlık tarihinin en önemli buluşlarından kâğıt, pusula, barut ve matbaa, Antik Çin medeniyetine aittir.

Çin'deki son iç savaşın çıkmaza girmesi, Çin ismini kullanan iki devletin ortaya çıkması ile sonuçlanmıştır: Çin Halk Cumhuriyeti ve Çin Cumhuriyeti.

Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), çoğunlukla sadece Çin olarak anılır ve Doğu Asya'daki anakara Çin topraklarını, Hong Kong ve Macau'yu kapsar. Dünyanın en kalabalık ülkesi ve en büyük ekonomilerinden biridir. Başkenti Pekin'dir.

Çin Cumhuriyeti
Çin Cumhuriyeti, çoğunlukla sadece Tayvan olarak anılır ve tüm Çin'de hak iddia etmesine rağmen sadece Tayvan Adası ile çevreleyen adacıkları kontrol eder. 23 ülke tarafından tanınmaktadır. Başkenti Taipei'dir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

François Voltaire

François Marie Arouet (21 Kasım 1694 - 30 Mayıs 1778), Fransız yazar ve filozof. Daha çok mahlası Voltaire olarak tanınmıştır. Fransız devrimi ve Aydınlanma hareketine büyük katkısı olmuştur.

Din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra, insan hakları konusundaki düşünceleri ve felsefi yazıları ile ünlenmiştir. Eserlerinde Kilise dogmaları ve döneminin Fransız müesseselerini yoğun olarak hicvetmiştir. Zamanın en etkili isimlerinden biri olarak tanınır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

İdil Biret

İdil Biret, (d. 21 Kasım 1941, Ankara), Türk piyano sanatçısı.

Çocukluğu ve müzik eğitimi
Müziğe olan ilgisi iki yaşında başlayan İdil Biret, dört yaşında Bach'ın prelüdlerini çalmaya başladı. İlk derslerini Mithat Fenmen'den aldı. 1948 yılında, henüz yedi yaşındayken, ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Biret'in yurt dışında eğitiminin gereksinimlerinin karşılanması için TBMM'ye bir teklif sundu. Bu teklif sonucunda İdil Biret için özel olarak çıkartılan kanun, "Harika Çocuklar Yasası" olarak bilinir. Bu kanun çerçevesinde eğitimi için ailesiyle birlikte Paris Konservatuarı'na gönderilen Biret, burada 20. yüzyılın önemli pedagoglarından Nadia Boulanger ile çalıştı. Sekiz yaşında Paris Radyosu'nda ilk konserini verdi. Fransız piyanist Alfred Cortot'dan dersler aldı. İdil Biret'ten ömrü boyunca "en değerli öğrencim" olarak söz eden hocası Alman piyanist Wilhelm Kempff, onunla müzikal ilişkisini] hayat boyu sürdürdü. Biret, 11 yaşındayken Kempff ile Mozart'ın İki Piyano İçin Konçertosu 'nu Paris Champs-Elysees Tiyatrosu'nda çaldı. Zaman zaman Kempff'in Positano'da verdiği usta sınıflara katıldı. Kempff'in 90. yaşı için düzenlenen konserde çaldı.

Sanat yaşamı
Biret, Paris Ulusal Konservatuarı’nı yüksek piyano, eşlikçilik ve oda müziği dallarında birinci olarak bitirdiğinde 15 yaşındaydı. 16 yaşından itibaren çeşitli Dünya sahnelerinde yer aldı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk konserini 21 yaşında, Rachmaninoff’un Üçüncü Piyano Konçertosu’nu çalarak Erich Leinsdorf yönetimindeki Boston Filharmoni Orkestrası ile gerçekleştirdi. İlk Rusya turnesini piyanist Emil Gilels’in çağrısı üzerine yaptı ve bu ülkede büyük başarı kazandı. Yıllar içinde bu ülkede yüze yakın konser verdi. Biret beş kıtayı kapsayan konserlerinde Atzmon, Copland, Kempe, Keilberth, Sargent, Monteux, Fournat, Leinsdorf, Pritchard, Scherchen, Rozhdestvensky, Mackerras gibi ünlü şeflerle çaldı; Montreal, Berlin, Montpellier, Nohant, Royan, Dubrovnik, Atina, Ankara ve İstanbul festivallerine katıldı. Boston Symphony, Orchestre National de France, Orchestre Suisse Romande, London Symphony, Leningrad Philarmonic, Leipzig Gewandhaus, Dresden Staatcapelle, Tokyo Philarmonic, Sydney Symphony ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde Dünya'nın her yerinde konserler verdi.

Kraliçe Elisabeth (Belçika), Van Cliburn (ABD), Busoni (İtalya), Liszt (Almanya) gibi birçok uluslararası piyano yarışmasında jüri üyeliği yapan İdil Biret'in aldığı ödüller arasında "Lili-Boulanger" (Boston), "Harriet Cohen/Dinu Lipatti" (Londra), Polonya hükümetinin "kültür liyâkat" ve Fransız hükümetinin "Chevalier de I'Ordre National de Merite" nişanları da bulunmaktadır. İdil Biret, 1971 yılından beri devlet sanatçısıdır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Abdus Salam

Muhammed Abdüsselam (d. 29 Ocak 1926, Jhang Maghiana-Hindistan – ö. 21 Kasım 1996, Oxford-İngiltere), Nobel ödülü alan ilk Pakistanlı Müslüman bilim adamıdır.

Lahor'daki devlet yüksek okulunda öğrenim gördü. 1952'de Cambridge Üniversitesi'nde matematik ve fizik doktorasını tamamlayan Abdus Salam Lahor'a döndü ve orada matematik profesörü olarak göreve başladı. 1954'de İngiltere'ye giden Abdus Salam, Cambridge'de matematik dersleri vermeye başladı. 1957'de kuramsal fizik profesörlüğüne getirilen Abdus Salam 1964'den itibaren İtalya'da Trieste'deki uluslararası kuramsal fizik merkezinin yöneticisidir.

Abdus Salam'ın önemi elektromanyetik etkileşimle elementel parçacıkların zayıf etkileşimini kapsayan kuram geliştirmesindedir. Bu çalışmalarından ötürü 1979 yılında Steven Weinberg ve Sheldon Lee Glashow ile birlikte Nobel ödülü almıştır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

22 KASIM 2014 - TARİHTE BUGÜN

Olaylar
1958 - Juilliard Dörtlüsü, besteci Adnan Saygun'un 1. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü'nü Washington'da seslendirdi.
1963 - Amerika Birleşik Devletleri başkanı John F. Kennedy Dallas'ta öldürüldü. Aynı gün, yardımcısı Lyndon B. Johnson başkan oldu.
1979 - Uluslararası Para Fonu, IMF, Türk Lirası'nın yeniden devalüe edilmesini istedi.
1982 - Yazar Tezer Özlü Almanya'da "Malbug Ödülü"nü kazandı.
1986 - Mike Tyson 20 yaşında dünyanın en genç ağır sıklet şampiyonu oldu.

Doğumlar
1869 - André Gide, Fransız yazar (ö. 1951)
1890 - Charles de Gaulle, Eski Fransa Cumhurbaşkanı General (ö. 1970)
1906 - Sait Faik Abasıyanık, Türk yazar (ö. 1954)
1977 - Kerem Gönlüm, Türk basketbolcu
1984 - Scarlett Johansson, ABD'li sinema oyuncusu

Ölümler
1617 - I. Ahmet, Osmanlı Padişahı (d. 1590)
1916 - Jack London, ABD'li yazar (intihar) (d. 1876)
1963 - John F. Kennedy
1976 - Sevgi Soysal, Türk Yazar
1993 - Anthony Burgess, İngiliz romancı ve eleştirmen.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Adnan Saygun

Adnan Saygun, (Ahmed Adnan Saygun) (d. 7 Eylül 1907, İzmir – ö. 6 Ocak 1991, İstanbul). Klasik batı müziğinde yapıtlar vermiş bir Türk bağdarı, müzik eğitimcisi ve budun müzik bilimcisidir (etnomüzikolog). Saygun, T.C. ilk Devlet Sanatçısıdır.

Türk müzik tarihinde Türk Beşleri olarak anılan bestecilerden birisi olan Saygun, ilk Türk operasının bestecisidir ve "Devlet sanatçısı" ünvanını alan ilk sanatçıdır. Cumhuriyet Dönemi Türk müziğinin en çok seslendirilen eserlerinden "Yunus Emre Oratoryosu" en önemli yapıtıdır.

Yaşamı
Önemli din bilginleri yetiştirmiş İzmirli köklü bir aileden gelen Saygun'un babası sonradan İzmir Milli Kütüphanesi'nin kurucuları arasında yer alacak olan öğretmen Mahmut Celalettin Bey, annesi Konya'nın Doğanbey mahallesinden gelip İzmir'e yerleşmiş bir ailenin kızı olan Zeynep Seniha Hanım'dır.

İzmir'de "Hadikai Sübyan Mektebi" adlı mahalle mektebinde başladığı ilköğrenimini "İttihat ve Terakki Numune Sultanisi" adlı çağdaş okulda devam etti. Sanat eğitimine ağırlık veren bu okulda 13 yaşında iken İsmail Zühtü (nazariyat) Rosati (piyano) ve Tevfik Bey (piyano) yanında müzik çalışmalarına başladı. 1922 yılında Macar Tevfik Bey'in öğrencisi oldu. 1925 yılında Fransız La Grande Encyclopedie'den müzikle ilgili makaleleri çevirerek birkaç ciltlik büyük bir Musiki Lugati meydana getirdi.

Hayatını kazanmak için su şirketi, postane gibi çeşitli yerlerde çalışan, İzmir Beyler Sokak'ta bir kırtasiye dükkanı açıp nota satmayı deneyen Ahmet Adnan Bey, bu denemelerde başarısız oldu ve ilkokullarda müzik öğretmenliğine yöneldi. İlkokullarda öğretmenlik yaptığı dönemde Ziya Gökalp'in, Mehmet Emin'in, Bıçakçızade Hakkı Bey'in şiirleri üzerine okul şarkıları yazdı. 1925 yılında devletin yetenekli gençleri müzik eğitimi için Avrupa'daki önemli konservatuarlara göndermek üzere açtığı sınava girmek isteyen genç müzisyen, annesinin ani ölümü üzerine bu fırsatı kaçırdı. Orta dereceli okullarda müzik öğretmenliği yapmak için açılan sınavı kazanarak 1926 yılından itibaren bir süre İzmir Erkek Lisesi 'nde müzik öğretmenliği yaptı.

1927-1928 yıllarında "Re Majör Senfoni" yi besteleyen sanatçı; 1928 yılında hükümetin müziğe yetenekli gençler için açtığı sınavı tekrarlaması üzerine bu sefer fırsatı yakaladı ve devlet bursuyla Paris'e gönderildi. Vincent d'Indy (kompozisyon), Eugène Borrel (Füg), Madame Borrel (armoni), Paul le Flem (Kontrpuan), Amédée Gastoué (Gregoryen ezgileri), Edouard Souberbielle (org) ile çalıştı. Paris'teyken Op. (Opus) 1 sıra numaralı Divertissement adlı orkestra eserini yazdı. Saygun’un bu bestesi 1931 yılında jüri başkanının Henri Defossé (Cemal Reşit Rey'in orkestra şefliği hocasıdır) olduğu Paris’teki bir beste yarışmasında ödül kazandı, Gabriel Pierné yönetimindeki Colonne Orkestrası tarafından önce Paris, Varşova daha sonra da Rusya ve Belçika'da seslendirildi. Eser böylece, Cemal Reşit Rey'in Paris'te seslendirilmiş bulunan üç eserinden sonra - Anadolu Türküleri" (1927), "Bebek Efsanesi" (1928) ve "Türk Manzaraları" (1929) - yurtdışında icra edilen dördüncü Türk orkestra eseri olmuştur.

Saygun, 1931'de Türkiye'ye dönüp bir süre Musiki Muallim Mektebi'nde müzik öğretmenliğine başladı, müzik imlası ve kontrpuan dersleri verdi. 1932yılında piyanist Mediha (Boler) Hanım ile evlendi; bu evlilik bir süre sonra bozuldu.
Ahmet Adnan Bey ve ailesi 1934'te Soyadı Kanunu üzerine matematik öğretmeni babasının isteği ile "Saygın" soyadını aldı; ancak başkası tarafından alındığı gerekçesiyle bir süre sonra soyadları "Saygun" olarak değiştirildi.

Adnan Saygun, 1934 yılında devlet başkanı Atatürk'ün talebiyle, Türkiye'yi ziyaret edecek olan İran Şahı Rıza Pehlevi şerefine ilk Türk operası olan Op. 9 Özsoy Operası nı bir ay gibi çok kısa bir sürede yazdı. Liberettosunu Münir Hayri Egeli'nin yazdığı opera, Türk milletinin doğuşunu, İran ve Türk milletlerinin kökü uzak tarihe dayanan kardeşliğini ifade etmekteydi. Eserin prömiyeri 19 Haziran 1934 gecesi Atatürk ve Rıza Pehlevi huzurunda gerçekleştirildi.

Sanatçı, Özsoy'un sahnelenmesinden sonra Yalova'daki yazlık evindde kendisini kabul eden Atatürk'e Türk musikisi hakkında bir rapor sundu. Güneş-Dil ve Türk Tarihi teorilerinden etkilenerek hazırlanmış bu rapor 1936'da "Türk Musikisinde Pentatonizm" başlığı ile yayımlandı.

Yalova'dan dönüşte vekaleten Riyaset-i Cumhur Orkestrası Şefliğine getirilen sanatçı; bu görevini bozulan sağlığı nedeniyle İstanbul'a gidişi nedeniyle ancak birkaç ay sürdürebildi. Orkestra ile ilk konserini 23 Kasım 1934'te verdi.

1934 yılı Kasım ayı sonunda Saygun'a Atatürk'ten yeni bir opera sipariş geldi. 27 Aralık gecesi temsil edilmek üzere Taşbebek operası nı bestelemeyi başaran sanatçı, bu operada yeni Cumhuriyet insanının doğuşunu anlattı. Eser, 27 Aralık 1934 gecesi Ankara Halkevi'nde sahnelendi; orkestrayı çok hasta olmasına rağmen bizzat Saygun yönetti.

Temsilin ardından İstanbul'a giden ve beş ay ara ile iki kulak ameliyatı geçiren Saygun'un, görevini ihmal ettiği gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'ndaki ve ardından Musiki Muallim Mektebi'ndeki işine son verildi; [[Ankara Devlet Konservatuarı'nın kuruluş çalışmalarından da uzaklaştırıldı. Saygun, Devlet konservatuvarlarında etnomüzikoloji bölümleri açılması yönünde çalışmalar yapmış, ancak bunlar Atatürk'ün desteğine rağmen ilgili kurumlarca hayata geçirilememiştir.

Saygun, 1936'da İstanbul Belediye Konservatuarı'nda öğretmenliğe geri döndü, 1939'a kadar bu görevde kaldı. Sanatçı, "Yunus Emre Orotoryosu" adlı ünlü yapıtının seslendirilişine kadar sürecek olan bir gözden düşme dönemine girmişti.
Saygun İstanbul'da iken Ankara'da devam eden yeni bir konservatuar kurma çalışması, Saygun'un savunduğu "kültürel ulusallık" fikrini değil, "evrensel müzik" anlayışını destekleyenler tarafından sürdürüldü. Konservatuar, bu iş için danışman olarak getirilen konservatuar Paul Hindemith'in evrenselci müzik görüşleri doğrultusunda 1936 yılından kuruldu. Adnan Saygun ise 1936 yılında Halkevleri'nin daveti üzerine Türkiye'ye gelen Macar besteci ve etnomüzikolog Bela Bartok'a Anadolu gezisinde eşlik etti. Birlikte özellikle Osmaniye dolaylarından derledikleri türküleri notalaştırdılar. Çalışmaları, "Bela Bartok’un Türkiye’deki Halk Müziği Araştırmaları” başlıklı bir kitap haline getirilerek 1976 yılında Macar ilimler Akademisi tarafından İngilizce bastırılmıştır.

Saygun, 1939 yılında Halkevleri'nin önerdiği müfettişlik görevini kabul etti ve bu vesile ile Türkiye'yi dolaştı. 1940 yılında bir konser için Ankara'ya gelen ancak ülkelerinden Nazi baskısı nedeniyle geri dönmeyen Budapeşte Kadın Orkestrası üyelerinden Macar asıllı Irén Szalai (sonradan Nilüfer adını almıştır) ile 1940 yılında evlendi; çiftin çocuğu olmadı. Halkevleri'ndeki görevinin yanı sıra 1940 yılında "Türk Müzik Birliği" adlı bir koro kuran Saygun, bu koro ile düzenli oda müziği konserleri verdi. "Halkevlerinde Musiki" adlı bir kitap yayınladı. "Op. 19 Eski Üslupta Kantat", "Bir Orman Masalı" adlı bale eseri ve "[[Yunus Emre Orotoryosu}]]" gibi eserlerini bu dönemde besteledi. Yunus Emre orotoryosu 1943 yılında CHP'nin açtığı yarışmada birincilik ödülünü Ulvi Cemal Erkin'in piyano konçertosu ve Hasan Ferit Alnar'ın Viyola Konçertosu ile paylaştı.

Saygun'un 1942'de tamamladığı Yunus Emre Oratoryosu 25 Mayıs 1946'da Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde seslendirildi ve büyük başarı kazandı. En önemli eseri kabul edilen bu eser, daha sonra Paris'te ve 1958'de Birleşmiş Milletler kuruluş yıldönümü verilesiyle New York 'ta ünlü orkestra şefi Leopold Stokowski yönetiminde seslendirilmiştir. Bu eserle Saygun, çocukluğunda İzmir Kemeraltı Çarşısı 'nın Dervişler Caddesi 'nde (bugün Anafartalar Caddesi) Mevlevi dervişlerden duyduğu ezgileri Avrupa ve Amerika'ya, Birleşmiş Milletler çatısı altına, sonradan eserin çevrileceği 5 ayrı dile taşımış oluyordu. Sanatçı eserin Ankara'daki ilk temsilinden sonra 1946 yılında Halkevleri müşavir ve müfettişliğinin yanı sıra Ankara Devlet Konservatuarı'na kompozisyon öğretmeni olarak atandı. Aldığı davetler üzerine Londra ve Paris'e gitti, halk müziği üzerine çalışmalar yaptı; konferanslar verdi.

Yunus Emre den sonra, Kerem, Köroğlu, Gilgameş başta olmak üzere üç opera, “Atatürk’e ve Anadolu’ya Destan” gibi koral eserler, 5 senfoni, çeşitli konçertolar, orkestra, koro, oda müziği eserleri, vokal ve enstrümantal parçalar, sayısız türkü derlemeleri, kitaplar, araştırmalar, makaleler yazdı. Eserleri New York NBC, Orchestre Colonne, Berlin Senfoni, Bavyera Radyo Senfoni, Viyana Filarmoni, Viyana Radyo Senfoni, Moskova Senfoni, Sovyet Devlet Senfoni, Moskova Radyo Senfoni, Londra Filarmoni, Kraliyet Filarmoni, Northern Sinfonia, Julliard Quartet gibi topluluklar ve Yo-Yo Ma gibi virtüözler tarafından seslendirildi. 1971'de yürürlüğe giren Devlet Sanatçılığı Kanunu çerçevesinde ilk Devlet Sanatçısı unvanı Adnan Saygun'a verildi. Sanatçı, 6 Ocak 1991 tarihinde pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.

Orkestra, oda müziği, opera, bale, piyano üzerine birçok yapıtı olduğu gibi, etnomüzikoloji ile müzik egitimi konularında yayınları vardır. Çalışmaları ve diğer belgeleri Ankara’da Bilkent Üniversitesi bünyesinde kurulan “Ahmet Adnan Saygun Müzik Eğitim ve Araştırma Merkezi”nde bulunmaktadır.

Ahmed Adnan Saygun’un yapıtlarının seslendirme üzerindeki hakları SACEM’e aittir. Yayınlanan bir kısım yapıtlarının telif hakları Southern Music Publishing, New York ve Hamburg’taki Peer Musikverlag’a aittir.

Müzikolog Emre Aracı tarafından kaleme alınan kapsamlı bir biyografisi Adnan Saygun – Doğu Batı Arası Müzik Köprüsü adı altında Yapı Kredi Yayınları tarafından 2001 yılında yayımlanmış; hayat öyküsü ayrıca Mucize Özinal tarafından "Dar Köprünün Dervişi" (2005) adıyla romanlaştırılmıştır.

İstanbul Beşiktaş'taki Ulus semtindeki ana cadde, Ahmet Adnan Saygun Caddesi adını taşımakta ve bu cadde üzerinde, sanatçının bir boy heykeli bulunmaktadır.

Eserleri
1 Divertimentolog orkestra için 1930
2 Suit piyano 1931
3 Ağıtlar tenor ve solo erkek korosu 1932
4 Sezişler iki Klarnet 1933
5 Manastır Türküsü koro ve orkestra 1933
6 Kızılırmak Türküsü soprano ve orkestra 1933
7 Çoban Armağanı koro 1933
8 çalgılar için müzik Klarnet, Saksafon, piyano ve vurma 1933
9 Özsoy opera 1934
10 İnci’nin Kitabı piyano 1934 (Orkestra düzenlemesi 1944)
11 Taşbebek opera 1934
12 Sonat viyolonsel ve piyano, 1935
13 Sihir Raksı orkestra 1934
14 Suit orkestra 1936
15 Sonatina piyano 1938
16 Masal ses ve müzik 1940
17 Bir Orman Masalı orkestra için bale müziği 1943
18 Dağlardan Ovalardan koro 1939
19 Eski Üslupta Kantat 1941
20 Sonatina piyano 1938
21 Geçen Dakikalarım ses ve orkestra 1941
22 Bir tutam keklik koro 1943
23 Üç türkü bas ve piyano 1945
24 Halay orkestra 1943
25 Anadolu’dan piyano 1945
26 Yunus Emre oratoryo, 1942
27 1. kuartet 1942
28 Kerem opera 1952
29 1. Senfoni 1953
30 2. Senfoni 1958
31 Partita viyolonsel 1954
32 Üç ballad ses ve piyano 1955
33 Demet keman ve piyano 1955
34 1. Piyano Konçertosu 1958
35 2. Kuartet 1957
36 Partita keman 1961
37 Trio obua, klarinet, arp 1966
38 Aksas Tartılar Üzerine 10 Etüt piyano 1964
39 3. Senfoni 1960
40 Töresel Musiki 1967
41 10 halk türküsü bas ve orkestra 1968
42 Duyuşlar üç kadın sesi korosu 1935
43 3. Kuartet 1966
44 Keman Konçertosu 1967
45 Aksak Tartılar Üzerine 12 Prelüd piyano 1967
46 Nefesli Çalgılar Beşlisi 1968
47 Aksak Tartılar Üzerine 15 Parça piyano 1967
48 Dört Lied ses ve piyano (orkestra içinde düzenlenmiş) 1977
49 Dictum yaylı sazlar orkestrası 1970
50 Üç Prelüd iki arp 1971
51 Küçük Şeyler piyano 1956
52 Köroğlu opera 1973
53 4. Senfoni 1974
54 Ağıtlar II tenor, koro, orkestra 1975
55 Trio klarinet, obua ve piyano 1975
56 Ballad iki piyano 1975
57 Ayin Raksı orkestra 1975
58 Aksak Tartılar Üzerine 10 Taslak piyano 1976
59 Viyola Konçertosu 1977
60 İnsan Üzerine Deyişler I ses ve piyano 1977
61 İnsan Üzerine Deyişler II ses ve piyano 1977
62 Oda Konçertosu yaylı çalgılar 1978
63 İnsan Üzerine Deyişler III ses ve piyano 1983
64 İnsan Üzerine Deyişler 4 ses ve piyano 1978
65 Gılgameş opera 1970
66 İnsan Üzerine Deyişler 5 ses ve piyano 1979
67 Atatürk’e ve Anadolu’ya Destan solistler, koro ve ork 1981
68 Dört Arp İçin Üç Türkü 1983
69 İnsan Üzerine Deyişler 6 ses ve piyano 1984
70 5.Senfoni 1985
71 2. piyano Konçertosu 1985
72 Orkestra için Çeşitlemeler 1985
73 Poem üç piyano için 1986
74 Viyolonsel Konçertosu 1987
75 Kumru Efsanesi bale müziği 1989

Kitapları
Türk Halk Musıkisinde Pentatonizm, 1936.
Gençliğe Şarkılar: Halkevi ve Mektepler için, 1937.
Rize, Artvin, Kars Havalisi Türkü, Saz ve Oyunlar Hakkında Bazı Malumat, 1937.
Halk Türküleri: Yedi Karadeniz Türküsü ve bir Horon, 1938.
Halkevlerinde Musıki, 1940.
Yalan (Sanat Konuşmaları), 1945.
Lise Müzik Kitabı I-II-III (Halil Badi Yönetken ile birlikte), 1955.
Karacaoğlan(Yeni Bilgiler-Bir Rivayet-Melodiler), Ankara, Ses ve Tel Birliği, 1952.
Musıki Temel Bilgisi I – 1958,.II – 1962,.III –1964,.IV – 1966.
Mod öncesi Ezgilerin Sınıflandırılması, 1960.
Toplu Solfej,I – 1967, II – 1968.
Töresel Musıki, 1967.
Bela Bartok’s Folk Music Research in Turkey, Budapeşte, Akádemiai Kiadó, 1976.
Atatürk ve Musıki: O’nunla Birlikte, O’ndan Sonra..., Ankara, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı, 1982.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Juilliard Dörtlüsü

Amerika'nın en iyi yaylı çalgılar dörtlüsü Juliard Quartet; Haydn, Şostakoviç ve Beethoven'dan oluşan bir repertuarla İstanbul'a geliyor. Juilliard Quartet'in 62 yıllık birikimini sergileyeceği bu konseri kaçırmayın.

Juilliard Yaylıçalgılar Dörtlüsü, seslendirdiği eserlerin yapısını berrak ve saf hatlarla ortaya koyuşuyla uluslararası çapta büyük bir üne sahiptir ve Amerikan yaylı çalgılar dörtlüleri arasında en mükemmeli olarak görülmektedir.

Adına yayınlanan 100'den fazla albümle grup, zamanımızın en çok albümü yayınlanan yaylı çalgılar dörtlülerinden biridir; Beethoven'ın tüm dörtlülerinden, Schoenberg'in tüm dörtlülerinden ve Debussy ve Ravel'in yaylı çalgılar dörtlülerinden oluşan albümlerinin hepsi Grammy Ödülü kazanmıştır.

Çağdaş Amerikan müziğinin coşkulu şampiyonu olarak Dörtlü, aralarında Amerika'nın en ünlü caz müzisyenlerinin bazılarının da yer aldığı Amerikan bestecilerinin 60'dan fazla eserinin prömiyerini yapan grup olmuştur.

1997 sezonunun başlarında Musical America, Dörtlü'yü "Yılın Müzisyenleri" olarak seçmiş ve bu yıllık yayının Uluslararası Sahne Sanatlar Rehberi'nin kapak sayfasında ilk kez bir oda müziği topluluğu yer almıştır.

Tüm Bartok yaylı çalgılar dörtlülerini içeren albümü ile Ulusal Kayıt Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nce 1986'da Hall of Fame ödülüne layık görülen Juilliard Dörtlüsü, kayıt sektöründeki "Yaşam Boyu Başarı"sı nedeniyle 1993'de Deutsche Schallplattenkritik Ödülü'nü kazanmıştır. 1994'de Ravel, Debussy ve Dutilleux dörtlülerine yaptığı albüm ise Londra Times dergisince bugüne dek kaydedilmiş en iyi 100 klasik müzik albümünden biri olarak seçilmiştir.

Tarihi boyunca Juilliard Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, büyük klasik müzik bestecilerinden, içinde bulunduğumuz yüzyılın ustalarına kadar birçok bestecinin yaklaşık 500 eserinden oluşan kapsamlı bir repertuarı seslendirmiştir.

Dünyanın dört bir yanında yaşayan yaylıçalgılar müzisyenleri üzerinde önemli etkisi olan topluluk, 11 Ekim 2006'da 60. kuruluş yıldönümünü kutladı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Cevapla

“Lonca İletişim” sayfasına dön