***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Tılsım sunucusuna ait Loncaların iletişim, bilgilendirme ve paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

ustax66 yazdı:Börteçine kardeşlerim etkinliklerde olsun. Oyunda olsun beni aratmadığınız için sizinle gurur duyuyorun . ALLAH C.C. her ağabeye sizin kardeşler nasib etsin.
Yav bunu okuyanda beni baya baya oyunu biliyor sanacak ama olsun yav azcık havalara gireyim. Böyle kardeşlerim varken buda hakkım yani.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
XKurSadX
Acemi Savaşçı
Acemi Savaşçı
Mesajlar: 9
Kayıt: 04 May 2014 21:06
Sunucu: Tılsım
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Börteçine

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen XKurSadX »

ustax66 yazdı:Börteçine kardeşlerim etkinliklerde olsun. Oyunda olsun beni aratmadığınız için sizinle gurur duyuyorun . ALLAH C.C. her ağabeye sizin kardeşler nasib etsin.
Varlığın yeter abim baş tacısın :)
Resim

Resim

(Lonca tanıtım sayfası ve başvuru formu için lütfen resime tıklayınız.)
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Selamünaleyküm

Yaradana kurban olduğum kardeşlerim, hani bu yapılan kesimlerin videolarını buraya atıyonuzya, neden beraber kestiğimiz onca ucubenin bir tek videosu yok. Tamam sizin için burnunuzu kaşımak kadar kolay işler olabilir. Ama benim için sağ ayağımla sol kulağımı kaşımak kadar özel durumlar. O kadar peşinizden koşturuyorum sizin kestiğinizden bana düşen torbaları bulmak için, yada bana öğretin nasıl yapıldığını ben her kesim eylemini buraya aktarayım. Esas olan da kardeşlerimle beraber foto ve videolarım olsun maksat Börteçine ağabeyi olarak havalara girmek, anladınız siz beni!!!
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

23 Ekim Tarihte Bugün

Olaylar
1853 - Kırım Savaşı başladı.
1946 - Birleşmiş Milletler, ilk genel toplantısını New York'ta yaptı.
1954 - Almanya'nın NATO'ya girişiyle ilgili Paris Antlaşması imzalandı.
1956 - Macaristan'da Sovyet egemenliğine karşı ayaklanma başladı. Bütün ülkeye yayılan gösterilerde, isyancılar Sovyet birliklerinin çekilmesini istediler.
1960 - Genel nüfus sayımı: Türkiye'nin nüfusu 27.754.820
1965 - Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel hükümeti kurma görevini Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'e verdi.
1972 - Zonguldak'ta iki ayrı kömür ocağında grizu patlamasında 20 işçi öldü, 76 işçi yaralandı.
1983 - Beyrut'ta Amerikan ve Fransız barış gücü karargahlarına patlayıcı yüklü kamyonlarla intihar saldırısı yapıldı. 241 Amerikan deniz piyadesi ve 58 Fransız paraşütçü öldü.
1993 - Karun Hazinesi, 28 yıl sonra Türkiye'ye getirildi.

Doğumlar
1890 - Orhan Seyfi Orhon, Türk şair (ö. 1972)
1905 - Felix Bloch, İsviçreli-ABD'li fizikçi (ö. 1983)
1915 - Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu, eski İTÜ rektörü ve bilim insanı
1929 - Adalet Ağaoğlu, Türk yazar
1940 - Pelé, Brezilyalı futbolcu
1954 - Ang Lee, Tayvanlı yönetmen

Ölümler
930 - İmparator Daigo, Japonya'nın 60. imparatoru (d. 885)
1872 - Théophile Gautier, Fransız şair, yazar (d. 1811)
1921 - John Boyd Dunlop, İskoçya'lı mucit (d. 1840)
1944 - Charles Glover Barkla, İngiliz fizikçi, Nobel Fizik Ödülü sahibi (d. 1877)
1999 - Neriman Köksal, Türk sinema oyuncusu (d. 1929)
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

KIRIM SAVAŞI

Kırım Savaşı, 12 Mart


1854-

10 Eylül
1855 tarihleri arasında gerçekleşen,

Sultan Abdülmecid devrinde Osmanlı, Fransız ve İngiliz devletlerin
Rusya'ya karşı yaptıkları savaş.

Sultan Abdülmecid'in Osmanlı İmparatorluğunu diriltmek amacıyla giriştiği reformlar, kendini "hasta adam"ın varisi sayan Rus çarı
Nikolay I'i memnun etmemişti. Bu yüzden, Türkiye'deki bütün ortadoksların himayesine verilmesini istedi ve padişahın ret cevabı üzerine
Enflak- Boğdan eyaletlerini işgal etti ve bir Rus donanması Sinop şehrini bombalayarak Osman Paşa kumandasındaki Türk donanmasını batırdı. (
30 Kasım
1853). Bunun üzerine Fransa ve İngiltere, İstanbul'un ve Boğazlar'ın Rus tehdidi altına girdiğini anladılar. Türk Rus anlaşmazlığı bu olaydan sonra bir defa daha meselesi durumuna geldi.

İngiltere ve
Fransa'da basın, savaş lehine yazılar yazmağa başladı; Fransa ve ingiltere hükümetleri Ekim ayında çar anlaşmaya yanaşmazsa, Türklere yardım edeceklerini bildirmişlerdi. Nitekim bir süre sonra da İngiliz ve Fransızlara ait donanmalar Çanakkale boğazını geçerek
İstanbul önlerine geldi. Durumu haber alan Rus Çarı, İngiliz ve Fransız donanmalarının
Çanakkale boğazını geçmesini protesto etti. Avusturya ve Prusya, Boğazlar Antlaşmasını (
3 Temmuz
1841) imzaladığı halde olaylarla ilgilenmediler.

Sinop bombardımanından sonra İngiltere kraliçesi Victoria ve
Napoleon III,


Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki anlaşmazlığı çözmek için arabuluculuk teklif ettiler. Çar Nikolay'ın bunu kabul etmemesi üzerine, Londra ve
Paris kabineleri Rusya'ya birer ültimatom verdi. Bu ültimatomda, Eflak ve Boğdan'ın hemen boşaltılmasını, Osmanlı imparatorluğunun mülki bütünlüğünün tanınmasını, ortadoks tebaa üstünde himaye fikrinde vazgeçilmesini istediler. Böylece Eflak ve Boğdan'ın boşaltılması, savaş için yeterli bir sebep olacaktı. Çar bu ültimatomu reddetti, sonra da Rus ordularına Tuna'yı geçme emrini verdi (
9 Şubat 1854). İngiltere ve Fransa, bunun üzerine Rusya'ya savaş açılmasını kararlaştırdılar. (


12 Mart 1854). Osmanlılar, Fransızlar ve İngilizler arasında üç antlaşma yapıldı, ilki


İstanbul Antlaşmasıydı. Bu antlaşma ile İngiltere ve Fransa Osmanlı devletinin toprak bütünlüğünü garanti ediyor ve yenileşme hareketlerini destekliyorlardı (12 Mart 1854). İkincisi Londra Antlaşmasıydı. Bunda, iki devlet Osmanlı İmparatorluğundan özel çıkarlar sağlamak düşüncesinde olmadıklarını açıkladılar. 28 Ocak 1854'te Ruslar genel bir saldırıya geçtiler. Tuna'yı, Kalas'ı, İbrail'i ve İsmail'i de alarak Dobruca'ya girdiler. Bu arada bir Osmanlı ordusunu yenerek Silistre'yi kuşattılar. Kaledeki Osmanlı kuvvetleri, Ruslara karşı kaleyi şiddetle savundu; Mayıs'ta yapılan altı saldırıyı püskürttüler. Bu arada İngiliz ve Fransız kuvvetleri, Osmanlılara yardım etmek üzere Gelibolu'dan Varna'ya geldiler. Avusturya da Rusya'yı zorlamağa başladı. Osmanlılar Avusturya ile bir antlaşma yaparak Tuna bölgesindeki cepheyi ortadan kaldırdılar. Bu antlaşmadan sonra müttefikler Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım üzerine yürümeyi uygun buldular. Kırım Savaşının daha fazla uzamayacağını ve kesin bir zafer kazanacaklarını umuyorlardı. Fakat Fransız ve İngiliz orduları Avrupa'daki üslerinden çok uzakta dövüşmek zorunda kaldı; ayrıca böyle bir sefer için her bakımdan hazır değillerdi. Üç devletin deniz ve kara kuvvetleri arasında işbirliği, kumanda birliği de yoktu. Türk kuvvetlerinin başında Ömer Paşa, Fransız kuvvetlerinin başında Saint Arnaud, İngilizlerin başında Lord Ralgan bulunuyordu. 89 savaş gemisinin yanında 267 taşıt gemisi, Kırım'da Veupatoria'ya 30.000 Fransız, 21.000 İngiliz ve 6.000 Türk askeri çıkardı (29 Eylül 1854). Bu kuvvetlerin karşısında 51.000 Rus askeri vardı. Müttefiklerin başlıca amacı Sivastopol'u almaktı. Sivastopol yolunu kapayan Mençikov kuvvetlerini Alma'da yendiler. Fakat Ruslar savaş gemilerinin bir kısmını batırarak limanın deniz tarafından güvenliğini sağladılar. Albay Totloben'in yaptığı tabyalar da karadan gelen taaruzu önledi. Bunun üzerine şehrin sürekli kuşatılmasına karar verildi. Bu arada Rusların müttefik çemberini yarmak için yaptığı çıkış hareketleri de sonuç vermedi (25 Ekim-5 Aralık 1854). Kış gelince, savaşlar durdu. Bu sırada Küçük Piyemonte hükümeti Rusya'ya karşı savaşa girerek 15.000 kişilik bir kuvvet gönderdi. 1855 Baharında müttefikler 14.000 kişilik bir kuvvetle tekrar savaşa başladılar. Malakov tabyasının Yeşiltepe mevkii ve Beyaz tabya, 7 Haziran'da alındı. Yardıma gelen kuvvetler Traktik köprüsünde ezildi (16 Ağustos 1854), Sivastopol sürekli topa tutuldu, Ruslar günde 1.000 kayıp verdiler. Müttefikler 4-7 Eylül'de genel bir saldırı ile Sivastopol'u savunan Malakov tabyalarını teslim aldılar, 10 Eylül'de bir harebe durumuna gelen şehre girdiler. Limanı, dokları, tersaneyi tahrip ettiler. Harekat, Kangil çarpışması ve Kinbun ile Orçakov'un işgaliyle sona erdi Bu arada Ömer Paşa da Rusları Yevpatoria'da kesin bir yenilgiye uğrattı. B savaşlarda iki tarafın kayıpları 240.000'e yükseldi. Müttefiklerin başarılı, Nikolay'ın ölümü ve yerine Aleksandr II'nin geçmesi, Ruslar'da, savaşı kazanma ümidini yok etti. Yeni çar şerefli bir barış yapmağa hazır olduğunu bildirdi. Barış şartlarının görüşülmesi için Paris'te bir kongrenin toplanması kararlaştırıldı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

KARUN HAZİNESİ

Karun Hazinesi veya Karun'un Hazinesi, çoğu MÖ 560-546 yılları arasında Lidya ülkesini yöneten Kroisos veya Krezüs (Karun) dönemine ait olan ve Uşak'ın 25 km batısında ve İzmir Karayolu üzerinde bulunan Güre Kasabası yakınlarındaki tümülüslerden 1960'lı yıllarda çıkarılarak ABD'ye kaçırılan ve 1993 yılında uzun bir hukukî süreç sonucunda geri alınan eserlerin toplu adı. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi olarak da anılır. Hazinenin ele geçirilen kısmında yaklaşık 450 parça bulunur.

Lidya döneminin en görkemli eserleri arasında yer alan bu hazine 1965-66-68 yıllarında Türkiye'den kaçırılmıştır. İlk soygun 1965 yılında Toptepe tümülüsünde gerçekleşti. 5 kişilik grup tünel kazarak mezar odasına ulaşarak, buradaki buldukları eserleri dönemin parasıyla 65,000 TL'ye sattılar. Daha sonra, 1966'da, İkiztepe tümülüsü 11 kişi tarafindan soyuldu ve oda içerisindeki 150 parça önce saklanıp daha sonra 160,000 TL'ye satıldı. Güre'deki üçüncü soygun 1968 yılında Aktepe tümülüsünde yapıldı ve bulunan resim ve kabartmalar 40,000 TL'ye satıldı. Hazinenin tamamı New York'taki Metropolitan Müzesi'nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu. Dönemin Kültür bakanlığının uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda 1993'de Türkiye'ye geri getirildi. İade, müze yetkililerinin eserlerin çalıntı olduğunu bildikleri halde satın aldıklarını kabul etmeleri ve 6 yıl süren davayı kaybedeceklerini anlamalarıyla gerçekleşti.

1996'dan beri Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Karun Hazineleri’ni son beş yılda 769 yabancı turistin ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yer sıkıntısından dolayı onlarca eserin üst üste istiflendiği müzede, 35 bin 573 tarihî eser bulunuyor. Bu eserlerin yüzde 10’u sergileniyor. Müzede Karun Hazineleri’ne ait 450 adet eserden 300’ü sergileniyor.

Uşak Arkeoloji Müzesinde sergilenen parçalardan en önemlilerinden biri sayılan Kanatlı Denizatı Broşu, 2006 yılında sahtesiyle değiştirildi. Mahkeme 8 kişiye 10 ay ile 12 yıl arasında değişen cezalar verdi. Eser 2012'de Almanya'da ortaya çıktı ve Interpol aracılığı ile Türkiye'ye iade edilmesi için çalışma başlatıldı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne teslim edildi.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Orhan Seyfi ORHON

23 Ekim 1890’da İstanbul’da doğdu. 22 Ağustos 1972’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1914’te Hukuk Mektebi’ni bitirdi. Meclis-i Mesuban’ın Kavanin Kalemi’nde memurluk, ardından gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşısırasında İstanbul Hükümeti’ni destekleyen “Aydede” dergisinde çalıştı. 1946’da CHP’den Zonguldak miletvekili seçildi. 1950’de gazeteciliğe döndü. 1960’tan sonra Adalet Partisi’ne girdi. 1965’te bu partiden İstanbul milletvekili seçildi. 1922-1946 arasında Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer, Havadisgazetelerinde mizah ve köşe yazıları yazdı. Yaşamının son döneminde Son Havadis gazetesinde yazarlık yaptı. İlk şiirleri arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları “Hıyaban” isimli dergide yayınlandı. 1917’de Yeni Mecmua’da çıkan şiirleriyle adını duyurdu. Türk şiirinde “Hecenin Beş Şairi” grubundan biri olarak ün kazandı. Yusuf Ziya Ortaç’la birlikte Papağan, Güneş, Ayda Bir, Çınaraltı dergilerini çıkardı. Şiire Aruzla başladı. “Fırtına ve Kar” isimli uzun şiirinde bunun başarılı bir örneğini verdi. Daha sonra Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine döndü. Hece ile yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak yazdığı gazel benzeri şiirleri de var. Yirmiden fazla şiiri bestelendi.

İstanbul'un Fethi

I

Gün batmada İstanbulun üstünde Haliçten,
Bir renge bürünmüş yanıyor Marmara içten.
Durgunlaşıp engin, silinirken kırışıklar,
Oklar gibi fışkırmada her yandan ışıklar...
Bir penbe bulut bağrı delinmiş kanamakta,
Yorgun uyuyan tekneler altında uzakta.
Altındır ufuk çizgisi, altındır akisler,
Altın tozlu hainde iner her yana sisler...
Durgun sular üstünde kesik vakvakalarla,
Uçmakta gümüş martılar, altın gagalarla.
Gök şimdi yeşil, şimdi kızıl, şimdi turuncu,
Camilerin andırmada mermerleri tuncu
Kandır dağılan şimdi günün battığı terden,
Kandır sızan etrafa alev pencerelerden.
Kandır görünen Fatihin altın aleminde,
Fethin yine İstanbul o en kanlı deminde:

II

Mevsim mayısın sonları, yaz başlamış artık,
Gittikçe açılmakta, dağılmakta karanlık.
Her şey hareketsiz, ağaran tan yeri sessiz,
Kalmış gibi şehrin sarılan bağrı nefessiz...
Bir korkulu rüyayı yataklarda sayıklar,
Dalgın uyuyanlar beraber uyanıklar...
Bir saltanatın son gününün korkusudur bu!
" - Türkler hareketsiz duruyor, bir pusudur bu!"
Kostantin ümitsiz, saray erkanı telaşta
Surlarda Bizans askeri, Jüstinyani başta!
Çarpmakta bugün bir yeni korkuyla yürekler,
Zağnos Paşa bir yanda hücum emrini bekler.
TURHAN Bey uzaklarda yakıp yıkmada hâlâ!
Bir yandan o Beylerbeyi korkunç Karaca'yla,
Türk ordusu İstanbulu sarmış çepeçevre,
Dünya girecektir bu sabah bir yeni devre!

III

Birdenbire gökkubbe dolar velvelelerle,
Atlar koşar ön safta kabarmış yelelerle!
Tozlarla, dumanlarla karışmakta ateş, kan...,
Yer yer tutuşur toprağın altındaki volkan!
Mızraklar uçar, oklar uçar, taşlar uçarken,
Burçlar yıkılırken, kesilen başlar uçarken,
Etrafa saçılmakta cehennemden alevler,
Tunç topların ağzıyla homurdanmada devler...
Her hamleyi bir hamle kucaklar yeni baştan,
Jüstinyani bir sedyede kaçmakta savaştan!
Bir burca zafer sancağı dikmiş Ulubatlı...
İlk hızla girer Topkapıdan yirmi bin atlı!
"Türkler geliyor!" çığlığı aksetmede dağ dağ,
Bir çağ kapanır böylece, başlar yeni bir çağ
Rum Kayseri'nin kellesi bir mızrak ucunda,
Şarkın eşi yok incisi Türkün avucunda!

IV

Ey Kayser, öğünsen yeridir kanlı başınla,
Tarihe adın geçti o erkek savaşınla!
Ey Fatih, iraden gibi kuvvetli bir elde,
Dünyanın asırlar boyu göz koyduğu belde!
Ey ünlü kumandan paşalar, tuğlu vezirler,
Ey tulgalı erler, ağalar, beyler, emirler...
Haşmetli zafer menkibeniz geçti şafaktan,
Gördüm, düşünürken sizi beş yüz yıl uzaktan!
Ey mutlu ışık beldesi, nurunla yıkansın,
Her türlü hiyanet dolu tarihi Bizansın!
Artık savaşın hüsnüne hayranlık içindir,
Artık zaferin şi'r için, insanlık içindir.
Sihrinle, füsununla, gururunla, nazınla,
Altın Halicin, Marmaran, aşık Boğazınla,
Endamını sarmakta ipek tüllü karanlık,
Türkün güzel İstanbulu mesut uyu artık!

Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

Adalet AĞAOĞLU (Yazar)

Türk edebiyatının son zamanlarda yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri olan Adalet Ağaoğlu, 13 Ekim 1929 yılında Ankara Nallıhan’da dünyaya geldi. Dört çocuklu tüccar bir ailenin tek kız çocuğu olarak yaşamını sürdürmüştür. İlköğrenimini dünyaya geldiği Ankara Nallıhan’da tamamlamıştır. Ortaöğrenimini 1938 yılında yerleştikleri Ankara’da Ankara Kız Lisesi’n’de tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden 1950 yılında mezun olmuştur. Adalet Ağaoğlu 1954 yılında Halim Ağaoğlu ile hayatını birleştirmiştir.

Şiirlere ve edebiyata olan ilgisi lise çağlarında başlayan Adalet Ağaoğlu’nun ilk görevi 1946 yılında Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yazarlığı yaparak başlamıştır. 1948 ile 1950 yılları arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlanmaya başladı. 1951 yılında TRT’’de göreve başladı. Ankara Radyosu’nda Aşk Şarkısı adlı oyunu yazarak radyoda yayınlanmasını sağladı. Radyoda ki görevini sürdürürken, Ankara’da bir ilki gerçekleştirerek ilk özel tiyatroyu Meydan Sahnesi’ni dört arkadaşı ile birlikte kurma başarısını gösterdiler. Meydan Sahne Dergisi’ni çıkararak başarılarına ve Türk Edebiyatını yenilikler katmaya devam etmiştir.

Tiyatro eserlerine yenisini eklemeye devam ederek, Sevim Uzungören ile birlikte “Bir Piyes Yazalım” adlı tiyatro oyununu yazarak 1953 yılında Ankara’da sahnelenmesini sağladılar. Yazmış olduğu oyunlar ile adını duyurmaya devam eden ünlü yazar, her geçen gün oyunlarına yenisini eklemeye devam ederek dönemin en önemli yazarları arasındaki yerini almıştır. Tiyatro oyunu yazarlığından, roman yazarlığına geçişi 1973 yılında yayımlanan ilk romanı olan ‘Ölmeye Yatmak’ ile olmuştur. Bu kitabını, Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi, Yazsonu, Üç Beş Kişi, Hayır, Ruh Üşümesi, Romantik Bir Viyana Yazı adlı eserleri kaleme almıştır. Bu eserlerinden asker ile arasının açılmasına ve askeri kuvvetler ile mahkemelik olmasına neden olan Fikrimin İnce Gülü adlı eseri çok tartışılmıştır. Adalet Ağaoğlu’’nun kaleme aldığı öyküler de, Sessizliğin İlk Sesi, Yüksek Gerilim, Hadi Gidelim ve Hayatı Savunma Biçimleri’dir. Adalet Ağaoğlu yayımlamış olduğu romanlarının yanı sıra hikâye, deneme, oyun ve anı tarzında da pek çok eseri kaleme alarak Türk Edebiyatında hatırı sayılır bir üne ve ödüle kavuşmuştur.

Bu ödüllerden de kısaca bahsedecek olursak, Sait Faik Hikâye Armağanı, Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü, Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, Türkiye İş Bankası Edebiyat Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Orhan Kemal Roman Armağanı, Aydın Doğan Vakfı Roman Ödülü, Madaralı Roman Ödüllerini almaya hak kazanmıştır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

PELE (Brezilyalı futbolcu)

Dünya'da bilinen adıyla Pelé, 23 Ekim 1940'ta doğdu. Aile tarafından Pepe takma adıyla çağrılırdı ama kuzenleri ve küçük arkadaşları tarafından yaramaz anlamına gelen 'Peli lakabı takıldı, bu lakap zamanla Pelé oldu. 11 yaşında keşfedilene kadar ayakkabı parlatıyordu. 4 yıl sonra onu keşfeden De Brito, bir gün Santos'un yöneticilerine "Bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak." dedi. Sonraki sezonda Pelé, ligin yıldız oyuncusu olunca bu sözün doğruluğunu ispatlamış oldu.

Kariyerine Brezilya Ligi'nin ünlü takımlarından Santos'ta başlayıp ve yine ünlü bir kulüp olan Cosmos'ta bırakmıştır. Futbol tarihinde en çok gol kralı olan futbolcudur. Cosmos forması ile bir sezon boyunca ligde 52 kupada 12 gol kaydederek "en fazla gol atan gol kralı" olarak futbolu bırakmıştır.

Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olarak kabul görmektedir. 3 kere, Dünya Kupası'nı kazanan takımda yer almıştır. İlk dünya şampiyonluğunu 1958 yılında yaşadı. Futbol kariyerinde 1281 gol atarak kırılması çok zor olan bir rekora imza atmıştır. Bununla beraber Pele, kariyeri boyunca 6 defa bir maçta 5'er gol kaydederek ayrı bir başarıya daha imza atmıştır. 30 defa da bir maçta 4'er gol kaydeden Pelé tam 92 maçta da hat-trick yapmıştır.

Nijerya Pelé'nin maçını izlemek için Biafra ile yaptığı savaşta 2 günlük ateşkes ilan edilmiştir.

Bir başka olayda Brezilya Ligi'nde oynanan bir maçta Pelé'nin oyundan atılması sonrası taraftarlar isyan etmiş ve hakemi zor durumda bırakmıştır. Bunun üzerine Pelé 15 dakika sonra oyuna tekrar dönmüştür. Bu olayda en dikkat çeken şey ise hakem hakkında hiçbir cezai işlem uygulanmaması hatta hakemin takdir edilmesidir.

2013 FIFA Ballon d'Or Prix d'Honneur ödülünü ilk kez alan oyuncudur.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
IRifatSrkyI
FareAdam Düşmanı
FareAdam Düşmanı
Mesajlar: 407
Kayıt: 25 May 2013 16:10

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen IRifatSrkyI »

Selâmün aleyküm ,

Öncelikle hepinizi o sıcak dostluğunuzu , kardeşliğiniz , abiliğiniz ve ailevi ortamınızı çok özledim.
Aylar günler ne kadar çabuk geçiyormuş bunu bir kez daha anladım.Bazı kötülükleri,nefretleri, hataları,hüzünleri,gözyaşlarını görmezden gelmeyi öğrendim.Tecahül-ü arif yaptım oyuna.
1 ay 10 gündür oyuna girmez oldum.Umarım yokluğum hissedilmiştir. :roll:

Börteçine ailesi ile bir çok anılarımız oldu kimi zaman tartışmalarımız oldu şu oyunda her şeye rağmen eğlenceli bir oyun anılarımız oldu.Ben de bu kadar şeyin üstüne sizin konunuza uğramadan çıkmak istemedim.

İhsan ağam , Arif ağam , Mertkan ağam , Asım ağam , Alp , Kadir ve ismini söylemediğim bir çok kişinin zaten hal hatırını sormadan çıkamazdım gönlüm el vermezdi..

Nasılsınız abilerim , kardeşlerim umarım iyisinizdir inşAllah her şey istediğiniz gibi ilerliyordur..
Beni sorar iseniz çok rahatım , ilk defa içimden IKV ' ye girmek gelmiyor.Elim mouseyi ilk defa IKV simgesine
götürmüyor..

Loncayı hala takip ediyorum , gerek oyun içinden gerek güncel sıralamadan.
Başarılarınızın daima devamını diliyorum.Her şey gönlünüzce olsun.

Allah'a emanet olun,
Esen kalın..


Size,sizi unutmamaktan başka ne vaat edebilirim ki?
ARTIK BU FORUM HESABINI KULLANMIYORUM !
Cevapla

“Lonca İletişim” sayfasına dön