1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Fan-Art 2009 Yarışmasına Katıldığım Hikaye...

Gönderilme zamanı: 08 Ara 2009 01:05
gönderen MaTRaX
Evet Arkadaşlar Fan-Art 2009 Yarışmasına Aşşağıdaki Hikaye İle Katılmış Bulunmaktayım Amaç Tabiki Kazanmak ama Ben Biraz Alel Acele Yazdığım İçin İmla ve Düzenlere Pek Özen Gösteremedim Yorum Siz Değerli İKV Severlerin...




12/Mayıs/2009

İstanbul-Eminönü/Meteor Bölgesi

Yorgundu içindeki kudret bitmek üzereydi savaşmaktan yorgun düşmüştü oturdu dinlenmeye çalıştı ve bir an Gözünün önüne o gün gelmişti o karanlık sokakta yürüdüğü an .


05/Temmuz/1995

Henüz 7 yaşına yeni girmişti felaketin üzerinden çok uzun zaman geçmişti hiç birşey eskisi gibi olmayacaktı bunu kendisi de küçük olmasına rağmen kestirebiliyordu.Annesi ve Babasını 1 sene önce Cinlerin saldırısına kurban vermişti artık tek başınaydı bu korkun ve acımasız dünyada sesini duyuramıyordu kaldıgı baraka tipindeki evim dediği yere bir an önce varmak için o karanlık sokağa girmek zorunda kalmıştı. Daha bir kaç adım atmıştıki karanlığın içinden hırıltı benzeri sesleri duydu bir çift cehennem ateşi gibi yanan göz ona doğru sinsice bakıyor ve ilerliyordu çok korkmuştu.Ayakları geri ilerlemeye çalışıyordu ki ensesinde sert bir nefes hissetti kan kokan bir nefes buz kesilmişti adeta kıpırdıyamıyordu bekliyordu öleceğini düşünüyordu sadece bekliyordu biraz sonra hırıltıları çıkaranın fareadam olduğunu farketti, felaketten sonra yaratıklara isimler koyulmuştu türlerine ve hareketlerine bakılarak.Artık kurtuluşu olmadıgını biliyordu arkasındaki fareadam omuzlarından sımsıkı tutmuştu onu kıpırdamasını engelliyordu gözlerinden yaşgelmeye başladı küçük çocugun ama yüzünde bir tebessüm vardı 1 sene önce kaybettiği annesi ve babasına kavusacagını düşünüydu o sıra fareadam git gide yaklaşmıştı ona nerdeyse bir adımlık mesafedeydi elinde karanlığın içinde parlak bir ışığı andıran bir hancer vardı havaya kaldırmış son darbeyi vuracağı sırada bir ses geldi ciyaklamayı andıran bir ses onu omuzlarından yakalamış olan pençelerinde artık onu tutmadığını farketti korkudan gözlerini kapatmıştı ve bir anlığına açtı az önce Ona pis pis sırıtarak yaklaşan fare adam inleyerek can çekişiyordu arkasındaki fare adamda aynı şekildeydi ne olduğunu anlamamıştı sokağın başında bir silüet gördü ona doğru yaklaşan onunda gözleri parlıyordu elinde baston vardı ona gitgide yaklışıyordu bu şahıs başında fötr şapka üzerinde yıpranmış bir palto ve siyah camlı gözlük takmış bir adamdı kim olduğunu bilmiyordu ama saç ve sakallarının beyazlığından yaşlı bir adam oldugunu anlamıştı . Yaşlı adam küçük çocugun önünde durdu ve eğildi çocuğun başını okşayarak ona sordu birşeyin varmı diye çocuk başını sağa sola sallayarak ve kekeleyerek hayır dedi yaşadığı korkudan dolayı konuşmakda güçlük çekmişti yaşlı adam korkma yanında ben varım dedi çocuğa ve sordu evin nerede ailen neden dışarısı bu kadar tehlikeli iken senin dışarı çıkmana izin veriyor diye çocuk ailesini olmadığını ve bir sokak ilerideki barakada tek kaldığını söyledi. Yaşlı adam çocuğa adını sordu çocuk Volkan diyerek cevap verdi ve konuşmaya başladılar küçük çocuk yaşlı adamın varlığından rahatsız olmuyordu aksine ona kanı ısınmıştı ve onun iyi bir insan olduğunu seziyordu.Yaşlı adam gülümseyerek benim adımda Agah diyerek kendini tanıttı. Volkan , adının Agah oldugunu öğrendiği bu adamı sevmişti yakeza zaten çoğu kişiden onun hakkınta binbirtürlü övgü duyuyordu duyduklarında biride onun felaketten sonra kurulan adı Teşkilat olan bir savunma örgtünün Kurucusu olduğuydu . Agah , Volkana sordu benimle gelmek istermisin diye küçük cocuk gülerek evet dedi. Agah küçük çocuğu ilk gördüğü anda onun içinde olan duyguları sezmişti ve onu kaybetmek istemiyordu. Küçük çocuğuda alarak yürümeye başladılar beş dakika sonra büyük bir binanın önünde durdular Agah cebinden büyük paslanmış bir anahtar çıkarıp binanın kapısını açtı Volkan, Agaha sordu buradamı oturuyorsun Agah amca diye Agah çocugun kendisine amca demesinden hoşlanmış ve evet diyerek karşılık vermişti .
İçeri girdiler Agah amca cocuga banyonun yerini tarif ederek elini yüzünü yıka kendine gelirsin bende yiyecek birşeyler hazırlarım bereber yeriz dedi çocuk gülümseyerek peki dedi ve banyoya doğru ilerledi . Saat gece yarısını gösteriyordu Volkan ve Agah amca masada oturmuş yemeklerini yiyorlardı çocuk başından geçenleri birbir anlatmıştı Agah beye ve her seferinde tekrarlıyordu yakın zamanda bana ve çevremdeki İnsanlara yapılan zulümlerin hesabını soracağım diye.Agah,çocuğu dinledikten sonra bunun için uzun zaman ve savaşmayı öğrenmen gerekecek dedi .Çocuk öğrenirim ve beklerim diyerek yanıtladı.Agah bey tatlı bir tebessümle Volkan'a bakarak peki çocuğum Senin iyi bir Savaşçı olman için elimden geleni yapacağım ve seni eğiteceğim zamanı geldiğinde gitmeni söyleyeceğim dedi çocuk gülümsedi artık Agah amcası Onun Öğretmeni olmuştu hergün kaldıkları binanın arka bahçesinde Agah Beyle çalışıyorlardı seneler çok çabuk geçiyordudu Volkan 12 Yaşına girmişti ve ufak olmasına rağmen oldukça iyi dövüşen ve savaşan bir kişi olmuştu Agah bey ona okuma yazmayı ve bildiği herşeyi öğretiyordu ilerleyen zamanlarda Agah Bey Volkanı karşısına alarak hakkımda bazı şeyler duymuşsundur bunlardan biride benim Teşkilat adındaki topluluğun kurucusu olduğum dur bu doğru bu topluluğu meteor çarpmasından sonra yeryüzüne çıkan yaratıklardan insanlarımızı korumak adına kurdum ve geliştirdim ilk zamanlar bir elin parmağı kadardık ama bugün teşkilatımızda barınan binlerce insan var topluluğumuzun önde gelen efsun uzmanlarından dersler alıcaksın ve iyi bir savaşçı olma yolunda büyük bir yol katetmiş olacaksın dedi . Volkan yaşının ve Agah beyden öğrendiklerinin verdiği olgunlukla cevap verdi siz nasıl münasip görürseniz efendim diyerek.
Volkan , Hocalarından aldığı dersleri çabuk kavrıyordu. Artık Bu kara günlere Sebep Olan yaratıkları alt etmek için kullanabileceği birçok efsun, büyü, savunma bilgilerini kullanacağı günü iple çekiyordu. Volkan , kaldıkları binanın camından sokağa bakıyordu sokağın başında 4 kişi beliridi Bunlar Agah Bey ve teşkilat mensubu üç jandarmaydı Volkan merakla kapıya gitti ve dışarı çıktı Agah bey Volkan'ı Jandarma Aliyle Tanıştırdı ve ekledi bu gün bu abilerine devriyeye çıkıcaksın senin öğrendiklerini uygulama fırsatı bu hadi git ve hazırlan dedi Volkan Koşarak İçeriden Agah Beyin kendisi için yaptığı zırh ve silahı kuşanarak dışarı çıktı Volkan , Agah amcasının elnini öperek Jandarmalarla uzaklaştı. saat 7 civarıydı çıktıklarında Agah bey eve girdip Volkanın dönmesini bekliyordu Saat 11 olmuştu ve kapı çaldı kapıyı açtı karşısında Volkan ve Yanındaki jandarmalar vardı Volkan elindeki Cin ve Fare adam kafalarını Agah beye göstererek amca bunlar bana veridiğiniz emeklerin meyvesidir dedi ve tekrar Agah beyin elini öptü agah bey gülümseyerek Volkanın başını okşadı ve eve girmesini söyledi jandarmalara teşekkür ederek gidebileceklerini söledi ve Aliye sordu ne düşünüyosun diye sordu Ali, öğretmenis izsiniz düşünücek bir şey yok efendim diyerek cevap verdi. Agah bey Aliyi uğurladıktan sonra içeri girdi ve Volkanın yaratıklarla mücadelesi sırasında aldığı bir kaç ufak tefek yarayı temizledikten sonra Volkana Dönerek Çalışmalara devam edeceğiz az kaldı Sabret dedi . Volkan peki diyerek yatağıan uzandı ve yattı Artık Çalışmalara Çok fazla zaman Ayırıyorlardı her gün daha iyi oluyordu . Volkan, 19 yaşına gelmişti ve çok güçlü bir savaşçı olmak adına Çok yol kat etmişti....


05/Temmuz/2007

Volkan evde oturmuş Agah Beyin dönmesini bekliyordu biraz işim var diyip çıkmıştı evden gideli 2 saatten fazla olmuştu. Kapı çaldı.Kapıdaki agah beydi elinde Bir torba sırtındada kını içinde bir kılıç vardı içeri girdi ve oturdu .Volkan, Agah Beye bir bardak su getirdi ve soluklanmasını Bekledi Agah Bey biraz soluklandıktan sonra Volkana bunların ne olduğunu merakmı ediyorsun diye sordu Volkan başıyla evet işareti verdi . Agah Bey torbadan bir ceket ayakkabı eldiven ve pantolon çıkardı diğer torbadan ise güneş gibi parlayan bir zırh çıkardı . Bu eşyalar teşkilatımıza mensup hünerli ustalar tarafından yapıldı senin gücüne güç katacak diyerek Volkana doğru uzattı eşyaları, Volkan Büyük bir mutlukla üzerine giydi Agah beyin ona uzattığı eşyaları Agah bey son olarak sırtında çapraz olarak asılan kın içindeki büyük kılıcıda çıkardı ve Volkana uzattı .Bu kılıç Teşkilatımızın en hünerli silah ustası Demirci Rüstem tarafından sana özel olarak yapıldı o silahın adını kütük yaran koydu artık sebebini bilmiyorum sen görünce sorarsın dedi gülümseyerek Volkan Kütük yaranınıda eline almıştı artık hazırdı yıllardır uğruna çalıştığı şeyi yapıcaktı kafasına koymuştu. Agah Bey artık dilediğini yapmakda özgürsün artık hünerlerini göstermek sana kalmış ben senin en iyi olman için elmiden geleni yaptım gerisi senin işin diyerek Volkan ile vedalaştı. Volkan , Agah Amcasının elini Öptü ve helallik istedi Ve Sokagın basına doğru ilerlemeye başladı Agah bey arkasından Sadece baktı ve Dua ederek veda etti .
Volkan, artık Eminönü sokaklarında felaketten sonra ortaya çıkan yaratıkları avlamaya başlamıştı bile. İlk zamanlarda Teşkilatın Hakim olduğu bölgeler Eminönü,Antrepo ve Mısır Çarşısıydı daha sonraları yeni bir bölge daha keşfedilmişdi Adına Meteor bölgesi dendi ve nice yiğitler bu bölgede canlarını feda etmişti. Yakın zamanda teşkilat bu bölgenin ve daha sonrasında bu bölge içinde ortaya çıkarılan Sivri ada adındaki bir adanında hakimiyetini yavaş yavaş eline alıyordu.Volkan, çok kısa zamanda büyük başarılara imza atmıştı Agah bey ile teşkilat hattından sürekli görüşüp görevleri hakkında bilgi alıyordu ve tamamlıyordu 12 kişilik bi grup kurmuştu liderliğinide üstlenmişdi grup için de ona Piskopatsavaşçı diyorlardı yakaladığı yaratıkları açımasızca parçaladığı için, sanki onlardan bir şeyin intikamını aldığını hissedercesine ona adıyla hitap eden çok azdı oda sevmişti zaten bu lakabı pek az kişiye lakabıyla hitap edilirdi tıpkı Lodos klanının Kurucusu ve başı olan Balyoz Nazım gibi...
Volkan, meteor bölgesinde de saldırılarına aralık vermeden devam ediyordu dur durak bilmeden Agah beyden aldığı talimatları harfiyen yerine getiriyordu . Bu yüzden bölge içinde adı çok çabuk kulaktan kulağa duyulmuştu yaratık sayısını gözle görülür bir şekilde azaltmıştı ve bunu bitirene kadar devam edicekti....


12/05/2009

Aniden duyduğu bir sesle irkildi Volkan , diyordu Halildi bu verdiği mücadelede kendisine büyük destek vermişti onunda hikayesi kendisinden farklı değildi.

Halil : Hadi oğlum hazırlanmıyormusun büyük gün yaklaşıyor bir an önce hazırlıklarımızı tamamlayıp dinlenmeliyiz yarın çok heycanlı geçicek , dedi.

Tamam sen son hazılıklarını yap ben zaten hazırım diye karşılık verdi Volkan.

Evet tamda Halil'in sölediği gibiydi yarın büyük gündü 1 ay öncesinden haberleleri kulaklarına çalınmıştı Meteor Bölgesinde Bab-ı Ali adında Ufak bir örgütlenmenin bulunduğu alanda bir kapı Bulunmuş ve yeni bir bölge keşfedilmişti. Teşkilat en iyi 50 istihbarat ajanını keşif için bu bölgeye göndermişti. Ancak 2 si ağır yaralı olmak üzere sadece 5 kişi geri dönebilmişti bu korkutucu ve ürkütücü bölgeden . Kendileri İçin gerekli bilgilerin neredeyse tamamına yakını toplanmıştı bölgenin kağıt üzerinde haritası tehlikeli ve tehlikesiz yerleri belirlenmişti Bütün teşkilat içine haber yayılmıştı Teşkilat yöneticilerinin yaptığı bir toplantıdan sonra bütün teşkilat kuvetlerinin aynı anda bölgeye girmesine karar verilmişti. Olabilcek kayıplar göz önüne alınmıştı Her türlü hesaplamalar yapılmıştı 13/Masyıs/2009 günü tam öğlen saatinde girilecekti bölgeye ve o gün neredeyse gelip Çatmıştı.....

Volkan , Bab-ı alinin içinde bulunan Kapının tam önüde oturarak bekliyordu hem kudret topluyordu hemde düşünüyordu yıllardır bunun için savaşmıştı ve sabretmişti artık o gün gelmişti aradığı şeyin ona bu acıları yaşatan seyin orada olduğunu biliyordu ve bunu bitirmek ve Derindeki Sırrı açığa çıkarmak için elinden geleni yapacaktı.



Hazırlayan

Volkan AKTAŞ
/ Eminönü/Piskopatsavaşçı

Re: Fan-Art 2009 Yarışmasına Katıldığım Hikaye...

Gönderilme zamanı: 23 Haz 2011 12:50
gönderen x5ve
MaTRaX yazdı:Evet Arkadaşlar Fan-Art 2009 Yarışmasına Aşşağıdaki Hikaye İle Katılmış Bulunmaktayım Amaç Tabiki Kazanmak ama Ben Biraz Alel Acele Yazdığım İçin İmla ve Düzenlere Pek Özen Gösteremedim Yorum Siz Değerli İKV Severlerin...




12/Mayıs/2009

İstanbul-Eminönü/Meteor Bölgesi

Yorgundu içindeki kudret bitmek üzereydi savaşmaktan yorgun düşmüştü oturdu dinlenmeye çalıştı ve bir an Gözünün önüne o gün gelmişti o karanlık sokakta yürüdüğü an .


05/Temmuz/1995

Henüz 7 yaşına yeni girmişti felaketin üzerinden çok uzun zaman geçmişti hiç birşey eskisi gibi olmayacaktı bunu kendisi de küçük olmasına rağmen kestirebiliyordu.Annesi ve Babasını 1 sene önce Cinlerin saldırısına kurban vermişti artık tek başınaydı bu korkun ve acımasız dünyada sesini duyuramıyordu kaldıgı baraka tipindeki evim dediği yere bir an önce varmak için o karanlık sokağa girmek zorunda kalmıştı. Daha bir kaç adım atmıştıki karanlığın içinden hırıltı benzeri sesleri duydu bir çift cehennem ateşi gibi yanan göz ona doğru sinsice bakıyor ve ilerliyordu çok korkmuştu.Ayakları geri ilerlemeye çalışıyordu ki ensesinde sert bir nefes hissetti kan kokan bir nefes buz kesilmişti adeta kıpırdıyamıyordu bekliyordu öleceğini düşünüyordu sadece bekliyordu biraz sonra hırıltıları çıkaranın fareadam olduğunu farketti, felaketten sonra yaratıklara isimler koyulmuştu türlerine ve hareketlerine bakılarak.Artık kurtuluşu olmadıgını biliyordu arkasındaki fareadam omuzlarından sımsıkı tutmuştu onu kıpırdamasını engelliyordu gözlerinden yaşgelmeye başladı küçük çocugun ama yüzünde bir tebessüm vardı 1 sene önce kaybettiği annesi ve babasına kavusacagını düşünüydu o sıra fareadam git gide yaklaşmıştı ona nerdeyse bir adımlık mesafedeydi elinde karanlığın içinde parlak bir ışığı andıran bir hancer vardı havaya kaldırmış son darbeyi vuracağı sırada bir ses geldi ciyaklamayı andıran bir ses onu omuzlarından yakalamış olan pençelerinde artık onu tutmadığını farketti korkudan gözlerini kapatmıştı ve bir anlığına açtı az önce Ona pis pis sırıtarak yaklaşan fare adam inleyerek can çekişiyordu arkasındaki fare adamda aynı şekildeydi ne olduğunu anlamamıştı sokağın başında bir silüet gördü ona doğru yaklaşan onunda gözleri parlıyordu elinde baston vardı ona gitgide yaklışıyordu bu şahıs başında fötr şapka üzerinde yıpranmış bir palto ve siyah camlı gözlük takmış bir adamdı kim olduğunu bilmiyordu ama saç ve sakallarının beyazlığından yaşlı bir adam oldugunu anlamıştı . Yaşlı adam küçük çocugun önünde durdu ve eğildi çocuğun başını okşayarak ona sordu birşeyin varmı diye çocuk başını sağa sola sallayarak ve kekeleyerek hayır dedi yaşadığı korkudan dolayı konuşmakda güçlük çekmişti yaşlı adam korkma yanında ben varım dedi çocuğa ve sordu evin nerede ailen neden dışarısı bu kadar tehlikeli iken senin dışarı çıkmana izin veriyor diye çocuk ailesini olmadığını ve bir sokak ilerideki barakada tek kaldığını söyledi. Yaşlı adam çocuğa adını sordu çocuk Volkan diyerek cevap verdi ve konuşmaya başladılar küçük çocuk yaşlı adamın varlığından rahatsız olmuyordu aksine ona kanı ısınmıştı ve onun iyi bir insan olduğunu seziyordu.Yaşlı adam gülümseyerek benim adımda Agah diyerek kendini tanıttı. Volkan , adının Agah oldugunu öğrendiği bu adamı sevmişti yakeza zaten çoğu kişiden onun hakkınta binbirtürlü övgü duyuyordu duyduklarında biride onun felaketten sonra kurulan adı Teşkilat olan bir savunma örgtünün Kurucusu olduğuydu . Agah , Volkana sordu benimle gelmek istermisin diye küçük cocuk gülerek evet dedi. Agah küçük çocuğu ilk gördüğü anda onun içinde olan duyguları sezmişti ve onu kaybetmek istemiyordu. Küçük çocuğuda alarak yürümeye başladılar beş dakika sonra büyük bir binanın önünde durdular Agah cebinden büyük paslanmış bir anahtar çıkarıp binanın kapısını açtı Volkan, Agaha sordu buradamı oturuyorsun Agah amca diye Agah çocugun kendisine amca demesinden hoşlanmış ve evet diyerek karşılık vermişti .
İçeri girdiler Agah amca cocuga banyonun yerini tarif ederek elini yüzünü yıka kendine gelirsin bende yiyecek birşeyler hazırlarım bereber yeriz dedi çocuk gülümseyerek peki dedi ve banyoya doğru ilerledi . Saat gece yarısını gösteriyordu Volkan ve Agah amca masada oturmuş yemeklerini yiyorlardı çocuk başından geçenleri birbir anlatmıştı Agah beye ve her seferinde tekrarlıyordu yakın zamanda bana ve çevremdeki İnsanlara yapılan zulümlerin hesabını soracağım diye.Agah,çocuğu dinledikten sonra bunun için uzun zaman ve savaşmayı öğrenmen gerekecek dedi .Çocuk öğrenirim ve beklerim diyerek yanıtladı.Agah bey tatlı bir tebessümle Volkan'a bakarak peki çocuğum Senin iyi bir Savaşçı olman için elimden geleni yapacağım ve seni eğiteceğim zamanı geldiğinde gitmeni söyleyeceğim dedi çocuk gülümsedi artık Agah amcası Onun Öğretmeni olmuştu hergün kaldıkları binanın arka bahçesinde Agah Beyle çalışıyorlardı seneler çok çabuk geçiyordudu Volkan 12 Yaşına girmişti ve ufak olmasına rağmen oldukça iyi dövüşen ve savaşan bir kişi olmuştu Agah bey ona okuma yazmayı ve bildiği herşeyi öğretiyordu ilerleyen zamanlarda Agah Bey Volkanı karşısına alarak hakkımda bazı şeyler duymuşsundur bunlardan biride benim Teşkilat adındaki topluluğun kurucusu olduğum dur bu doğru bu topluluğu meteor çarpmasından sonra yeryüzüne çıkan yaratıklardan insanlarımızı korumak adına kurdum ve geliştirdim ilk zamanlar bir elin parmağı kadardık ama bugün teşkilatımızda barınan binlerce insan var topluluğumuzun önde gelen efsun uzmanlarından dersler alıcaksın ve iyi bir savaşçı olma yolunda büyük bir yol katetmiş olacaksın dedi . Volkan yaşının ve Agah beyden öğrendiklerinin verdiği olgunlukla cevap verdi siz nasıl münasip görürseniz efendim diyerek.
Volkan , Hocalarından aldığı dersleri çabuk kavrıyordu. Artık Bu kara günlere Sebep Olan yaratıkları alt etmek için kullanabileceği birçok efsun, büyü, savunma bilgilerini kullanacağı günü iple çekiyordu. Volkan , kaldıkları binanın camından sokağa bakıyordu sokağın başında 4 kişi beliridi Bunlar Agah Bey ve teşkilat mensubu üç jandarmaydı Volkan merakla kapıya gitti ve dışarı çıktı Agah bey Volkan'ı Jandarma Aliyle Tanıştırdı ve ekledi bu gün bu abilerine devriyeye çıkıcaksın senin öğrendiklerini uygulama fırsatı bu hadi git ve hazırlan dedi Volkan Koşarak İçeriden Agah Beyin kendisi için yaptığı zırh ve silahı kuşanarak dışarı çıktı Volkan , Agah amcasının elnini öperek Jandarmalarla uzaklaştı. saat 7 civarıydı çıktıklarında Agah bey eve girdip Volkanın dönmesini bekliyordu Saat 11 olmuştu ve kapı çaldı kapıyı açtı karşısında Volkan ve Yanındaki jandarmalar vardı Volkan elindeki Cin ve Fare adam kafalarını Agah beye göstererek amca bunlar bana veridiğiniz emeklerin meyvesidir dedi ve tekrar Agah beyin elini öptü agah bey gülümseyerek Volkanın başını okşadı ve eve girmesini söyledi jandarmalara teşekkür ederek gidebileceklerini söledi ve Aliye sordu ne düşünüyosun diye sordu Ali, öğretmenis izsiniz düşünücek bir şey yok efendim diyerek cevap verdi. Agah bey Aliyi uğurladıktan sonra içeri girdi ve Volkanın yaratıklarla mücadelesi sırasında aldığı bir kaç ufak tefek yarayı temizledikten sonra Volkana Dönerek Çalışmalara devam edeceğiz az kaldı Sabret dedi . Volkan peki diyerek yatağıan uzandı ve yattı Artık Çalışmalara Çok fazla zaman Ayırıyorlardı her gün daha iyi oluyordu . Volkan, 19 yaşına gelmişti ve çok güçlü bir savaşçı olmak adına Çok yol kat etmişti....


05/Temmuz/2007

Volkan evde oturmuş Agah Beyin dönmesini bekliyordu biraz işim var diyip çıkmıştı evden gideli 2 saatten fazla olmuştu. Kapı çaldı.Kapıdaki agah beydi elinde Bir torba sırtındada kını içinde bir kılıç vardı içeri girdi ve oturdu .Volkan, Agah Beye bir bardak su getirdi ve soluklanmasını Bekledi Agah Bey biraz soluklandıktan sonra Volkana bunların ne olduğunu merakmı ediyorsun diye sordu Volkan başıyla evet işareti verdi . Agah Bey torbadan bir ceket ayakkabı eldiven ve pantolon çıkardı diğer torbadan ise güneş gibi parlayan bir zırh çıkardı . Bu eşyalar teşkilatımıza mensup hünerli ustalar tarafından yapıldı senin gücüne güç katacak diyerek Volkana doğru uzattı eşyaları, Volkan Büyük bir mutlukla üzerine giydi Agah beyin ona uzattığı eşyaları Agah bey son olarak sırtında çapraz olarak asılan kın içindeki büyük kılıcıda çıkardı ve Volkana uzattı .Bu kılıç Teşkilatımızın en hünerli silah ustası Demirci Rüstem tarafından sana özel olarak yapıldı o silahın adını kütük yaran koydu artık sebebini bilmiyorum sen görünce sorarsın dedi gülümseyerek Volkan Kütük yaranınıda eline almıştı artık hazırdı yıllardır uğruna çalıştığı şeyi yapıcaktı kafasına koymuştu. Agah Bey artık dilediğini yapmakda özgürsün artık hünerlerini göstermek sana kalmış ben senin en iyi olman için elmiden geleni yaptım gerisi senin işin diyerek Volkan ile vedalaştı. Volkan , Agah Amcasının elini Öptü ve helallik istedi Ve Sokagın basına doğru ilerlemeye başladı Agah bey arkasından Sadece baktı ve Dua ederek veda etti .
Volkan, artık Eminönü sokaklarında felaketten sonra ortaya çıkan yaratıkları avlamaya başlamıştı bile. İlk zamanlarda Teşkilatın Hakim olduğu bölgeler Eminönü,Antrepo ve Mısır Çarşısıydı daha sonraları yeni bir bölge daha keşfedilmişdi Adına Meteor bölgesi dendi ve nice yiğitler bu bölgede canlarını feda etmişti. Yakın zamanda teşkilat bu bölgenin ve daha sonrasında bu bölge içinde ortaya çıkarılan Sivri ada adındaki bir adanında hakimiyetini yavaş yavaş eline alıyordu.Volkan, çok kısa zamanda büyük başarılara imza atmıştı Agah bey ile teşkilat hattından sürekli görüşüp görevleri hakkında bilgi alıyordu ve tamamlıyordu 12 kişilik bi grup kurmuştu liderliğinide üstlenmişdi grup için de ona Piskopatsavaşçı diyorlardı yakaladığı yaratıkları açımasızca parçaladığı için, sanki onlardan bir şeyin intikamını aldığını hissedercesine ona adıyla hitap eden çok azdı oda sevmişti zaten bu lakabı pek az kişiye lakabıyla hitap edilirdi tıpkı Lodos klanının Kurucusu ve başı olan Balyoz Nazım gibi...
Volkan, meteor bölgesinde de saldırılarına aralık vermeden devam ediyordu dur durak bilmeden Agah beyden aldığı talimatları harfiyen yerine getiriyordu . Bu yüzden bölge içinde adı çok çabuk kulaktan kulağa duyulmuştu yaratık sayısını gözle görülür bir şekilde azaltmıştı ve bunu bitirene kadar devam edicekti....


12/05/2009

Aniden duyduğu bir sesle irkildi Volkan , diyordu Halildi bu verdiği mücadelede kendisine büyük destek vermişti onunda hikayesi kendisinden farklı değildi.

Halil : Hadi oğlum hazırlanmıyormusun büyük gün yaklaşıyor bir an önce hazırlıklarımızı tamamlayıp dinlenmeliyiz yarın çok heycanlı geçicek , dedi.

Tamam sen son hazılıklarını yap ben zaten hazırım diye karşılık verdi Volkan.

Evet tamda Halil'in sölediği gibiydi yarın büyük gündü 1 ay öncesinden haberleleri kulaklarına çalınmıştı Meteor Bölgesinde Bab-ı Ali adında Ufak bir örgütlenmenin bulunduğu alanda bir kapı Bulunmuş ve yeni bir bölge keşfedilmişti. Teşkilat en iyi 50 istihbarat ajanını keşif için bu bölgeye göndermişti. Ancak 2 si ağır yaralı olmak üzere sadece 5 kişi geri dönebilmişti bu korkutucu ve ürkütücü bölgeden . Kendileri İçin gerekli bilgilerin neredeyse tamamına yakını toplanmıştı bölgenin kağıt üzerinde haritası tehlikeli ve tehlikesiz yerleri belirlenmişti Bütün teşkilat içine haber yayılmıştı Teşkilat yöneticilerinin yaptığı bir toplantıdan sonra bütün teşkilat kuvetlerinin aynı anda bölgeye girmesine karar verilmişti. Olabilcek kayıplar göz önüne alınmıştı Her türlü hesaplamalar yapılmıştı 13/Masyıs/2009 günü tam öğlen saatinde girilecekti bölgeye ve o gün neredeyse gelip Çatmıştı.....

Volkan , Bab-ı alinin içinde bulunan Kapının tam önüde oturarak bekliyordu hem kudret topluyordu hemde düşünüyordu yıllardır bunun için savaşmıştı ve sabretmişti artık o gün gelmişti aradığı şeyin ona bu acıları yaşatan seyin orada olduğunu biliyordu ve bunu bitirmek ve Derindeki Sırrı açığa çıkarmak için elinden geleni yapacaktı.



Hazırlayan

Volkan AKTAŞ
/ Eminönü/Piskopatsavaşçı
Güzel hikayeymiş yeni okudum :) ama çok güzel hikayeydi zevk aldım okurken sende seçildinmi birinciliğe

Re: Fan-Art 2009 Yarışmasına Katıldığım Hikaye...

Gönderilme zamanı: 23 Haz 2011 17:32
gönderen FarEastMovement
1. 5 yllık konuyu nasıl hortlttın ya :shock: :shock: :shock: