INTERNET UZERINDEN CAR VE HESAP CALMA (BİLİŞİM HIRSIZLIĞI)
Gönderilme zamanı: 13 Mar 2012 17:58
TURK CEZA KANUNU 525 MD ( BİLİŞİM HIRSIZLIKLARI )
Arkadaşlar gun gecmıyorkı ınternet uzerınden bir takım hırsızlıklar olmasın oyundada car calma olayları malesef gun gectıkce artmaktadır. bu ama ıyı nıyetı kullanmak ama diğer sebeblerle olsun sonucta hırsızlıktır. ınternet verı sağlayıcıları protokolu kapsamında bize hizmet etmekte olan oyun yönetımı her ne kadar birşey yapamayız demiş olsada sonucta bu oyuna para yatırıyorsunuz ayrıca Email. Msn.Facebok gibi hesaplarınızı kulandığınız kulalanıcı bilgilerınızıde aynı zamanda caldırmış bulunuyorsnuz...
Gelelım bu konu ıle ılgili neler yapılabileceğine .... arkadaşlar hesapları calınan arkadaşlar hiç beklemeden C.Başsavcılıklarına başvurmak zorundadır aksı halde hesabınız ıle ışlenen suclardan siz sorumlu olursunuz .....
TCK 525 Md ( Bilişim hırsızlığı suçu )
Tarifi:
Bilişim kelimesi muhtelif sözlüklerde; "İnsanların; teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimlerinde kullandıkları, bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makinalar aracılığıyla düzenli ve akılcı biçimde işlenmesi, bilginin elektronik cihazlarda toplanması ve işlenmesi bilimi, informatik" olarak açıklanmaktadır.
Bu alanda yapılan ve suç olarak tanımlanan ihlaller;
a-Bilgisayar suçu,
b-Bilgisayarla ilgili suç,
c-Bilgisayar suçluluğu,
d-Elektronik suç,
e-Bilgisayar vasıtası ile işlenen suçlar,
f-Bilişim suçları ya da suçluluğu,
g-Bilişim ihlali,
gibi değişik terimlerle ifade edilmeye çalışılmaktadır.
Günlük hayatta çoğunlukla bilişim ile bilgisayar kelimeleri eş anlam ifade ediyormuş gibi kullanılıyor ise de bu bir yanılgıdan ibarettir. Zira sözlüklerde bilgisayarın tanımı; "Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran, bilgileri depolayan elektronik araç, elektronik beyin, kompütür" olarak verilmekte olup, yukarıdaki iki tanımın birbirleri ile örtüşmediği açık olarak görülmektedir. Bilişim kelimesi; bilgisayardan faydalanılarak bilgilerin depolanması, işlenerek başkalarının istifadesine sunulur hale getirilmesi ve iletilmesi faaliyetini, bilgisayar ise bu faaliyetin gerçekleştirilmesinde en önemli etken olan cihazı ifade etmektedir.
Bilgisayar suçları ya da bilişim suçları konusunda en geniş kabul gören tarif Avrupa Ekonomik Topluluğu Uzmanlar Komisyonu'nun Mayıs 1983 tarihinde Paris Toplantısı'nda yaptığı tanımlamadır. Bu tanımlamaya göre bilişim suçları; "Bilgileri otomatik işleme tabi tutan veya verilerin nakline yarayan bir sistemde gayri kanuni, gayri ahlaki veya yetki dışı gerçekleştirilen her türlü davranış" biçimidir.
Tarifinde olduğu gibi bilişim suçlarının tasnifinde de bir birlik yoktur. Konu ile ilgilenen kimi uzmanlar bu kapsama girmesi muhtemel fiilleri saymakla yetinmekte ve gruplara ayırarak tasnife gerek görmemekte, bazı uzmanlar ise bu suçları iki, üç ya da dört ana başlık altında incelemektedir.
Üyesi bulunduğumuz Avrupa Ekonomik Topluluğu ise bir tavsiye kararında bu suçları beşe ayırmıştır. Bunlar sırası ile;
1- Bilgisayarda mevcut olan kaynağa veya herhangi bir değere gayri meşru şekilde ulaşarak transferini sağlamak için kasten bilgisayar verilerine girmek, bunları bozmak, silmek, yok etmek,
2- Bir sahtekarlık yapmak için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,
3- Bilgisayar sistemlerinin çalışmasını engellemek için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,
4- Ticari manada yararlanmak amacı ile bir bilgisayar programının yasal sahibinin haklarını zarara uğratmak,
5- Bilgisayar sistemi sorumlusunun izni olmaksızın, konulmuş olan emniyet tedbirlerini aşmak sureti ile sisteme kasten girerek müdahalede bulunmaktır.
I- TÜRK CEZA KANUNU'NDAKİ DÜZENLEME
Bilişim suçu kavramı Türk Ceza Hukukuna ilk defa 1991 yılında 3756 sayılı Kanunla girmiş olup Bilişim Alanında Suçlar başlığı altında Türk Ceza Kanunu'nun 525 inci maddesinin (a-b-c-d) bentlerindeki düzenlemeleri yapan Yasa koyucumuzun bilişim alanı ihlallerini bilişim suçu olarak isimlendirmeyi tercih ettiği görülmektedir.
525 inci maddenin (d) bendi, bilişim suçu işleyenler hakkında verilmesi gereken (kamu hizmetinden veya meslek veya sanat veya ticaretten muayyen bir süre yasaklanma) şeklindeki fer'i ceza ile ilgilidir.
Maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde tarifi yapılıp müeyyideleri gösterilen beş ayrı suç tipinden bahsetmek mümkündür. Bunlar sırası ile;
1- Sistemde yer alan ve sır teşkil eden bilgiyi hukuka aykırı olarak elde edip öğrenmek, (a-1)
2- Başkasına zarar vermek için sistemde bulunan bilgileri kullanmak, nakletmek, çoğaltmak, (a-2)
3- Başkasına zarar vermek veya kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı ile sistemi ve unsurlarını tahrip etmek, değiştirmek, silmek, sistemin işlemesine engel olmak, yanlış biçimde işlemesini sağlamak, (b-1)
4- Sistemi kullanarak kendisi veya başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlamak, dolandırıcılık, (b-2)
5- Sistemi kullanarak sahtecilik yapmaktır. (c)
Günümüzde özellikle 525 inci maddenin (b-2) bendinde düzenlenen dolandırıcılık fiilinin yoğun bir şekilde işlendiği, bu suç oranındaki artış nedeniyle özellikle bankaların ciddi sıkıntı içerisinde olduğu gözlenmektedir.
Zaman Gazetesi'nin konu ile ilgili araştırmasına göre; Türkiye'de Ocak ayı itibariyle kullanılan kredi kartı sayısı 22 milyon, banka kartı sayısı ise 41 milyondur. İnternet bankacılığını kullanan sayısı ise bir milyonun üzerindedir. Ülke genelinde son bir yıl içerisinde 70' in üzerinde muhtarlık soyularak elde edilen kimlik bilgileriyle sayısı binlere varan kredi kartı müracaatları yapılmıştır. Sahte kimlik bilgileriyle müracaat oranında yüzde 297, kayıp ya da çalıntı kimlik bilgileriyle müracaat oranında yüzde 197, internet dolandırıcılığını da kapsayan posta- telefon- elektrik sipariş sahteciliğinde yüzde 83 oranında artış mevcuttur. Günde 2500'e yakın sahte harcama alarmı alan bankalar vardır. Şifre ve bilgi hırsızlığı yöntemiyle bankaları dolandıran ve artık güç birliği yaparak çeteleşen suçlularla mücadele için bankalar bir araya gelme, ortak mücadele yöntemleri seçme, bilgileri birbirleriyle paylaşma konumuna gelmişlerdir. Yurt dışında da durum farklı değildir. Bu yüzden Avrupa bankalarının her yıl bir milyar doların üzerinde kayıp yaşadıkları tespit edilmiştir.
Elektronik ortamdaki kredi kartı sahtekarlığında kullanılan yöntemler; sahte müracaat, sahte kart, hacking, phishing, web link, wireless network hırsızlığı gibi başlıklar altında incelenebilir:
Sahte müracaat yönteminde; çalınan kimliklerdeki bilgilerle bankalara doğrudan müracaat edilerek kredi kartı çıkarılmakta, asıl kimlik sahibi ise kendi adına yapılan harcamalardan hakkında başlatılan icra takipleri sırasında haberdar olmaktadır.
Sahte kart yönteminde; Avrupa'da limiti yüksek kredi kartı bilgileri bir şekilde elde edilerek Türkiye'deki kartlara aktarılmakta, elektronik şeritler yerli banka plastiklerine basılarak piyasada kullanılmaktadır.
Hacking yönteminde; elektronik ortamda kart ve müşteri bilgileri daha önce bilgisayara yerleştirilen virüs programlarla hackerlerin eline geçmektedir. Bankalar önlem olarak sanal klavye kullanma yolunu seçmişlerse de hackerler yeni geliştirdikleri ekran kopyalama usulü ile sanal klavyelerin şifrelerini de çözebilmektedirler.
Balık avlama yöntemi de denilen phishing'te; banka adına gönderilen sahte maillerle kullanıcılardan şifreleri ile kredi kartı numaralarını yenilemeleri isteniliyor. Numaralar girildiği andan itibaren elektronik ortamda kullanıcı adına ardı ardına onlarca alışveriş yapılıyor.
Web link yönteminde; bankaların internet ortamındaki sayfaları kopyalanarak tuzağa düşürülen kullanıcılar kendi bankasının internet sitesine girdiğini zannederek hackerlerin denetimindeki sayfaya bankacılıkla ilgili tüm bilgilerini bırakıyor.
Daha çok Amerika ve Avrupa ülkelerinde uygulanan wireless network hırsızlığı yönteminde ise, kablosuz internet erişimi sağlayan ortamlarda dizüstü bilgisayarlardan ya da ev bilgisayarlarından girilen bilgiler internet ortamında kopyalanmaktadır.
Arkadaşlar gun gecmıyorkı ınternet uzerınden bir takım hırsızlıklar olmasın oyundada car calma olayları malesef gun gectıkce artmaktadır. bu ama ıyı nıyetı kullanmak ama diğer sebeblerle olsun sonucta hırsızlıktır. ınternet verı sağlayıcıları protokolu kapsamında bize hizmet etmekte olan oyun yönetımı her ne kadar birşey yapamayız demiş olsada sonucta bu oyuna para yatırıyorsunuz ayrıca Email. Msn.Facebok gibi hesaplarınızı kulandığınız kulalanıcı bilgilerınızıde aynı zamanda caldırmış bulunuyorsnuz...
Gelelım bu konu ıle ılgili neler yapılabileceğine .... arkadaşlar hesapları calınan arkadaşlar hiç beklemeden C.Başsavcılıklarına başvurmak zorundadır aksı halde hesabınız ıle ışlenen suclardan siz sorumlu olursunuz .....
TCK 525 Md ( Bilişim hırsızlığı suçu )
Tarifi:
Bilişim kelimesi muhtelif sözlüklerde; "İnsanların; teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimlerinde kullandıkları, bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makinalar aracılığıyla düzenli ve akılcı biçimde işlenmesi, bilginin elektronik cihazlarda toplanması ve işlenmesi bilimi, informatik" olarak açıklanmaktadır.
Bu alanda yapılan ve suç olarak tanımlanan ihlaller;
a-Bilgisayar suçu,
b-Bilgisayarla ilgili suç,
c-Bilgisayar suçluluğu,
d-Elektronik suç,
e-Bilgisayar vasıtası ile işlenen suçlar,
f-Bilişim suçları ya da suçluluğu,
g-Bilişim ihlali,
gibi değişik terimlerle ifade edilmeye çalışılmaktadır.
Günlük hayatta çoğunlukla bilişim ile bilgisayar kelimeleri eş anlam ifade ediyormuş gibi kullanılıyor ise de bu bir yanılgıdan ibarettir. Zira sözlüklerde bilgisayarın tanımı; "Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran, bilgileri depolayan elektronik araç, elektronik beyin, kompütür" olarak verilmekte olup, yukarıdaki iki tanımın birbirleri ile örtüşmediği açık olarak görülmektedir. Bilişim kelimesi; bilgisayardan faydalanılarak bilgilerin depolanması, işlenerek başkalarının istifadesine sunulur hale getirilmesi ve iletilmesi faaliyetini, bilgisayar ise bu faaliyetin gerçekleştirilmesinde en önemli etken olan cihazı ifade etmektedir.
Bilgisayar suçları ya da bilişim suçları konusunda en geniş kabul gören tarif Avrupa Ekonomik Topluluğu Uzmanlar Komisyonu'nun Mayıs 1983 tarihinde Paris Toplantısı'nda yaptığı tanımlamadır. Bu tanımlamaya göre bilişim suçları; "Bilgileri otomatik işleme tabi tutan veya verilerin nakline yarayan bir sistemde gayri kanuni, gayri ahlaki veya yetki dışı gerçekleştirilen her türlü davranış" biçimidir.
Tarifinde olduğu gibi bilişim suçlarının tasnifinde de bir birlik yoktur. Konu ile ilgilenen kimi uzmanlar bu kapsama girmesi muhtemel fiilleri saymakla yetinmekte ve gruplara ayırarak tasnife gerek görmemekte, bazı uzmanlar ise bu suçları iki, üç ya da dört ana başlık altında incelemektedir.
Üyesi bulunduğumuz Avrupa Ekonomik Topluluğu ise bir tavsiye kararında bu suçları beşe ayırmıştır. Bunlar sırası ile;
1- Bilgisayarda mevcut olan kaynağa veya herhangi bir değere gayri meşru şekilde ulaşarak transferini sağlamak için kasten bilgisayar verilerine girmek, bunları bozmak, silmek, yok etmek,
2- Bir sahtekarlık yapmak için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,
3- Bilgisayar sistemlerinin çalışmasını engellemek için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,
4- Ticari manada yararlanmak amacı ile bir bilgisayar programının yasal sahibinin haklarını zarara uğratmak,
5- Bilgisayar sistemi sorumlusunun izni olmaksızın, konulmuş olan emniyet tedbirlerini aşmak sureti ile sisteme kasten girerek müdahalede bulunmaktır.
I- TÜRK CEZA KANUNU'NDAKİ DÜZENLEME
Bilişim suçu kavramı Türk Ceza Hukukuna ilk defa 1991 yılında 3756 sayılı Kanunla girmiş olup Bilişim Alanında Suçlar başlığı altında Türk Ceza Kanunu'nun 525 inci maddesinin (a-b-c-d) bentlerindeki düzenlemeleri yapan Yasa koyucumuzun bilişim alanı ihlallerini bilişim suçu olarak isimlendirmeyi tercih ettiği görülmektedir.
525 inci maddenin (d) bendi, bilişim suçu işleyenler hakkında verilmesi gereken (kamu hizmetinden veya meslek veya sanat veya ticaretten muayyen bir süre yasaklanma) şeklindeki fer'i ceza ile ilgilidir.
Maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde tarifi yapılıp müeyyideleri gösterilen beş ayrı suç tipinden bahsetmek mümkündür. Bunlar sırası ile;
1- Sistemde yer alan ve sır teşkil eden bilgiyi hukuka aykırı olarak elde edip öğrenmek, (a-1)
2- Başkasına zarar vermek için sistemde bulunan bilgileri kullanmak, nakletmek, çoğaltmak, (a-2)
3- Başkasına zarar vermek veya kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı ile sistemi ve unsurlarını tahrip etmek, değiştirmek, silmek, sistemin işlemesine engel olmak, yanlış biçimde işlemesini sağlamak, (b-1)
4- Sistemi kullanarak kendisi veya başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlamak, dolandırıcılık, (b-2)
5- Sistemi kullanarak sahtecilik yapmaktır. (c)
Günümüzde özellikle 525 inci maddenin (b-2) bendinde düzenlenen dolandırıcılık fiilinin yoğun bir şekilde işlendiği, bu suç oranındaki artış nedeniyle özellikle bankaların ciddi sıkıntı içerisinde olduğu gözlenmektedir.
Zaman Gazetesi'nin konu ile ilgili araştırmasına göre; Türkiye'de Ocak ayı itibariyle kullanılan kredi kartı sayısı 22 milyon, banka kartı sayısı ise 41 milyondur. İnternet bankacılığını kullanan sayısı ise bir milyonun üzerindedir. Ülke genelinde son bir yıl içerisinde 70' in üzerinde muhtarlık soyularak elde edilen kimlik bilgileriyle sayısı binlere varan kredi kartı müracaatları yapılmıştır. Sahte kimlik bilgileriyle müracaat oranında yüzde 297, kayıp ya da çalıntı kimlik bilgileriyle müracaat oranında yüzde 197, internet dolandırıcılığını da kapsayan posta- telefon- elektrik sipariş sahteciliğinde yüzde 83 oranında artış mevcuttur. Günde 2500'e yakın sahte harcama alarmı alan bankalar vardır. Şifre ve bilgi hırsızlığı yöntemiyle bankaları dolandıran ve artık güç birliği yaparak çeteleşen suçlularla mücadele için bankalar bir araya gelme, ortak mücadele yöntemleri seçme, bilgileri birbirleriyle paylaşma konumuna gelmişlerdir. Yurt dışında da durum farklı değildir. Bu yüzden Avrupa bankalarının her yıl bir milyar doların üzerinde kayıp yaşadıkları tespit edilmiştir.
Elektronik ortamdaki kredi kartı sahtekarlığında kullanılan yöntemler; sahte müracaat, sahte kart, hacking, phishing, web link, wireless network hırsızlığı gibi başlıklar altında incelenebilir:
Sahte müracaat yönteminde; çalınan kimliklerdeki bilgilerle bankalara doğrudan müracaat edilerek kredi kartı çıkarılmakta, asıl kimlik sahibi ise kendi adına yapılan harcamalardan hakkında başlatılan icra takipleri sırasında haberdar olmaktadır.
Sahte kart yönteminde; Avrupa'da limiti yüksek kredi kartı bilgileri bir şekilde elde edilerek Türkiye'deki kartlara aktarılmakta, elektronik şeritler yerli banka plastiklerine basılarak piyasada kullanılmaktadır.
Hacking yönteminde; elektronik ortamda kart ve müşteri bilgileri daha önce bilgisayara yerleştirilen virüs programlarla hackerlerin eline geçmektedir. Bankalar önlem olarak sanal klavye kullanma yolunu seçmişlerse de hackerler yeni geliştirdikleri ekran kopyalama usulü ile sanal klavyelerin şifrelerini de çözebilmektedirler.
Balık avlama yöntemi de denilen phishing'te; banka adına gönderilen sahte maillerle kullanıcılardan şifreleri ile kredi kartı numaralarını yenilemeleri isteniliyor. Numaralar girildiği andan itibaren elektronik ortamda kullanıcı adına ardı ardına onlarca alışveriş yapılıyor.
Web link yönteminde; bankaların internet ortamındaki sayfaları kopyalanarak tuzağa düşürülen kullanıcılar kendi bankasının internet sitesine girdiğini zannederek hackerlerin denetimindeki sayfaya bankacılıkla ilgili tüm bilgilerini bırakıyor.
Daha çok Amerika ve Avrupa ülkelerinde uygulanan wireless network hırsızlığı yönteminde ise, kablosuz internet erişimi sağlayan ortamlarda dizüstü bilgisayarlardan ya da ev bilgisayarlarından girilen bilgiler internet ortamında kopyalanmaktadır.