Bir Tarih...
Gönderilme zamanı: 17 Oca 2012 04:46
Merhabalar,
Konuyu açmamdaki amaç acitasyon yapmak veya bir çok oyuncunun yaptığı gibi sevenlerime de sevmeyenlerime de selam olsun ben artık yokum demek değildir.Sevdiklerimi hala sevdiğim gibi sevmediklerimi de hala sevmiyorum.
Söylemek istediğim;Oyun yüzünden değişmek istemiyorum !
Aslında oyun yüzünden diyip oyunu da suçlamamız bir hatadır,çünkü oyun bizi değiştirmiyor biz kendimiz reel karakterimizi oyuna yansıtmayı bilmiyoruz.Süreklilik halinde önümüze gelen her insana karşı,bir üstünlük kurma,baskıcı olma,güç gösterisi,lider ruh,yönetici taraflarımız,yani bunlara esasen sahip olsakda olmasak da yapıyoruz.Yapmıyorum diyen yalan söyler,örenğin karşı klandan birisi,siz oturuken gelip sizi öldürse anında bölgeye şöyle bir pm gelio ( Hadi gel yiyorsa 100 M sine vs)
yada bir yerde bir görev almışsak veya bir "ilk" de yer almışsak hemen "Onu ilk ben yaptım" "Ben O Görevde vardım" yada itemlerimiz tamamlanmış ise "Ben her türlü karakterle vs atarım alayına gider arkadaş" gibi konuşmaları ve dialogları sizlerde gördüğüm gibi bizatihi kendimde yapmış bulunmaktayım bunu inkar etmiyorum.Yani kısacası gerçek hayatımızda ciddi anlamda karşı tarafı ezici veya ona karşı üstün olacak bir güce sahip olmadığımız halde bunu oyun içerisinde göstermeye çalışıyoruz.Kaldı ki şahsım adına söylüyorum ben reel hayatımda sosyal statüsü benden alt seviyede olan birisini asla ezecek veya ona karşı üstünlük sağlamaya çalışacak biri değilim ama gelin görün ki oyunda bambaşka bir insan oluyoruz,ne yazık...
Benim kenime göre güzel saydığım bir hayatım var,yaşamış olduğum bir yer var,arkadaşlarım,çevrem,annem,babam,kardeşim,evim,büyüdüğüm İstanbuL'um var,gezmekten ve gitmekten her seferinde zevk aldığım yerler var ama oyunda olduğumdan beri hayatım 17" lik bir monitörün içinde sanki.Canımız sıkılınca bir vapura atlayıp hem şöyle bir deniz havası alıp hemde Kadıköy'ü gezeceğimiz yerde,dertlerimizi ve sıkıntılarımızı oyun içindeki yıkık köprünün üstünde oturmuş,oradaki sanal bir denizi seyrederek gideriyoruz.Yada oyunda gerçekten vakit geçirmekten zevk aldığımız bir insanla beraberken nerelerde bulunmuşsak,sonrasında o insanla yollarımız ayrılınca,o bulunduğumuz yerlerden geçip "ahhh ahh" diye bir iç çekiyoruz,hemde o insanı reel hayatımızda 1 kere dahi olsun görmediğimiz halde.
Kimimiz de,kendini bu denli sanallığa kaptırmış arkadaşlarımızı gördükten sonra bunu bir fırsat bilip,sanki ona ilgi gösteriyormuşcasına yaklaşıyor ona kendi benliğinin dışında farklı bir insan olarak görünüyor ve item,maden,materyal desteği sağlıyor kendine.Yani sanal alemin içinde bir başka sanal alem yapıp orada bir karakter oluşturuyor.
Değişimin farkına varabiliyormusunuz ?
İstanbul Kıyamet Vakti benim ilk ve son MMORPG deneyimimdir.Oyunu layıkı ile oynayan çok az kişi tanıdım ve zaten o kişilerde artık oyunda değiller çünkü onlarda farkına varmışlar belli ki
Artık bende o arkadaşlarıma katılmak istiyorum.
Öyle saçma sapan bir veda etmeyeceğim,ilk başta söylediğim gibi sevdiklerimi hala seviyorum sevmediklerimi de sevmiyorum.Oyunda,oyun için kimsenin kalbini kırmadım,bunun bilincinde olduğum için kalbini kırmış olduğum kişilerden özür dilemeyeceğim çünkü kalbini kırmışsam eğer,olaylar reel hayatıma yansıdığı için kalbini kırmışımdır.
Kalbimi kıranlar da olmadı çünkü onları pek sallamıyorum
Geriye kalanlar için;bir gün sizinde gerçekliğin farkına varmanız dileği ile........
Oyunda Kazandığım Özel Dostlarıma Reel Hayatımda Bana Özel Davrandıkları İçin,Kendilerine Özel Teşekkürlerimi Sunarım.
İşte O Özel Dostlarım :
Müfreze = Bora Abim
ÇılGıNBiBeRoN = Erhan abi
bOdRuMLuÇaPkıNn = Deniz
Bodrumlusavascı = Ersin
Bodrumluefe = Yaşar
Hayaldünyası = Fatoş
İbogüngoğdu = İbo
calimero = Filiz
Firstrike = Rana
[DEV] Orti = Mehmet abi
[DEV] Nerull = Nihat abi
[Ar-Ge] SavaşcıSavaş = Savaş
XxAnTiBiYoTiKxX = Gamze
beylerbeyisavas = Koray abi
xBayTeXx = Murat abim
ziPPo = İzzet
xMELİSx = Melis
NoWaR = Deniz
HaMMeT = Eren
FATIH = Fatih
TAKVA = Ahmet
WaxWhineRAVYN = Oktay
aSaB = Oğuz
ve Şeref
Daha Eskilerden de var ama Onları Hatırlamanız Çok Güç Olur
Reel de Görüştüğüm İsmini Hatırlamadığım Varsa Bi Ara Telefon Açıp Kalaylayabilirsiniz
Veeeeeee Hem Özel,Hemde Çocukluğumu,Gençliğimi,İnşallah da Bundan Sonra ki Geleceğimi Beraber Geçirdiğim ve Geçireceğim "KARDEŞLERİM" :
Takıo = Serhat'ım
BoNZaİ = Ersin'im
Zbbüyü = Hasan'ım
AYAZ = Emrah'ım
PanicAtaK = Gökhan'ım
RuNSa = Mert'im
Weyron = Mıstığım fıstığım
Kısaca Tüm ZEYTİNBURNU Tayfası Hepinizi Seviyorum
ZıpLayanPıraSa ya gelince,
O' Kendi Elleriyle Bir Dönemin Tarihini Yazdı,
Şimdi İse Kendi Elleriyle Kendini Tarihe Gömüyor.....
Kal'ın Sağlıcakla.....................................
Konuyu açmamdaki amaç acitasyon yapmak veya bir çok oyuncunun yaptığı gibi sevenlerime de sevmeyenlerime de selam olsun ben artık yokum demek değildir.Sevdiklerimi hala sevdiğim gibi sevmediklerimi de hala sevmiyorum.
Söylemek istediğim;Oyun yüzünden değişmek istemiyorum !
Aslında oyun yüzünden diyip oyunu da suçlamamız bir hatadır,çünkü oyun bizi değiştirmiyor biz kendimiz reel karakterimizi oyuna yansıtmayı bilmiyoruz.Süreklilik halinde önümüze gelen her insana karşı,bir üstünlük kurma,baskıcı olma,güç gösterisi,lider ruh,yönetici taraflarımız,yani bunlara esasen sahip olsakda olmasak da yapıyoruz.Yapmıyorum diyen yalan söyler,örenğin karşı klandan birisi,siz oturuken gelip sizi öldürse anında bölgeye şöyle bir pm gelio ( Hadi gel yiyorsa 100 M sine vs)
Benim kenime göre güzel saydığım bir hayatım var,yaşamış olduğum bir yer var,arkadaşlarım,çevrem,annem,babam,kardeşim,evim,büyüdüğüm İstanbuL'um var,gezmekten ve gitmekten her seferinde zevk aldığım yerler var ama oyunda olduğumdan beri hayatım 17" lik bir monitörün içinde sanki.Canımız sıkılınca bir vapura atlayıp hem şöyle bir deniz havası alıp hemde Kadıköy'ü gezeceğimiz yerde,dertlerimizi ve sıkıntılarımızı oyun içindeki yıkık köprünün üstünde oturmuş,oradaki sanal bir denizi seyrederek gideriyoruz.Yada oyunda gerçekten vakit geçirmekten zevk aldığımız bir insanla beraberken nerelerde bulunmuşsak,sonrasında o insanla yollarımız ayrılınca,o bulunduğumuz yerlerden geçip "ahhh ahh" diye bir iç çekiyoruz,hemde o insanı reel hayatımızda 1 kere dahi olsun görmediğimiz halde.
Kimimiz de,kendini bu denli sanallığa kaptırmış arkadaşlarımızı gördükten sonra bunu bir fırsat bilip,sanki ona ilgi gösteriyormuşcasına yaklaşıyor ona kendi benliğinin dışında farklı bir insan olarak görünüyor ve item,maden,materyal desteği sağlıyor kendine.Yani sanal alemin içinde bir başka sanal alem yapıp orada bir karakter oluşturuyor.
Değişimin farkına varabiliyormusunuz ?
İstanbul Kıyamet Vakti benim ilk ve son MMORPG deneyimimdir.Oyunu layıkı ile oynayan çok az kişi tanıdım ve zaten o kişilerde artık oyunda değiller çünkü onlarda farkına varmışlar belli ki
Artık bende o arkadaşlarıma katılmak istiyorum.
Öyle saçma sapan bir veda etmeyeceğim,ilk başta söylediğim gibi sevdiklerimi hala seviyorum sevmediklerimi de sevmiyorum.Oyunda,oyun için kimsenin kalbini kırmadım,bunun bilincinde olduğum için kalbini kırmış olduğum kişilerden özür dilemeyeceğim çünkü kalbini kırmışsam eğer,olaylar reel hayatıma yansıdığı için kalbini kırmışımdır.
Kalbimi kıranlar da olmadı çünkü onları pek sallamıyorum
Geriye kalanlar için;bir gün sizinde gerçekliğin farkına varmanız dileği ile........
Oyunda Kazandığım Özel Dostlarıma Reel Hayatımda Bana Özel Davrandıkları İçin,Kendilerine Özel Teşekkürlerimi Sunarım.
İşte O Özel Dostlarım :
Müfreze = Bora Abim
ÇılGıNBiBeRoN = Erhan abi
bOdRuMLuÇaPkıNn = Deniz
Bodrumlusavascı = Ersin
Bodrumluefe = Yaşar
Hayaldünyası = Fatoş
İbogüngoğdu = İbo
calimero = Filiz
Firstrike = Rana
[DEV] Orti = Mehmet abi
[DEV] Nerull = Nihat abi
[Ar-Ge] SavaşcıSavaş = Savaş
XxAnTiBiYoTiKxX = Gamze
beylerbeyisavas = Koray abi
xBayTeXx = Murat abim
ziPPo = İzzet
xMELİSx = Melis
NoWaR = Deniz
HaMMeT = Eren
FATIH = Fatih
TAKVA = Ahmet
WaxWhineRAVYN = Oktay
aSaB = Oğuz
ve Şeref
Daha Eskilerden de var ama Onları Hatırlamanız Çok Güç Olur
Reel de Görüştüğüm İsmini Hatırlamadığım Varsa Bi Ara Telefon Açıp Kalaylayabilirsiniz
Veeeeeee Hem Özel,Hemde Çocukluğumu,Gençliğimi,İnşallah da Bundan Sonra ki Geleceğimi Beraber Geçirdiğim ve Geçireceğim "KARDEŞLERİM" :
Takıo = Serhat'ım
BoNZaİ = Ersin'im
Zbbüyü = Hasan'ım
AYAZ = Emrah'ım
PanicAtaK = Gökhan'ım
RuNSa = Mert'im
Weyron = Mıstığım fıstığım
Kısaca Tüm ZEYTİNBURNU Tayfası Hepinizi Seviyorum
ZıpLayanPıraSa ya gelince,
O' Kendi Elleriyle Bir Dönemin Tarihini Yazdı,
Şimdi İse Kendi Elleriyle Kendini Tarihe Gömüyor.....
Kal'ın Sağlıcakla.....................................