İstanbul’da Kıyametin Alarmı
Bir gece Eminönü’nde jandarmalar, güvenlik için Eminönü nü gözetlerken...2 jandarma şarapçının yanından Geçerken şarapçı ile aralarında bir diyalog oluşur
Şarapçı: Hayırlı Nöbetler deyip selam verir.
2 jandarmada onu selamlayıp yanlarına giderler.
Jandarmalardan biri: Oturup konuşmak isterdik ama fazla vaktimiz yok.
Jandarmalardan diğeri de: Şarapçı sana bir şey soracağım. Senin adın yok mu? Neden yıllardır bu sahilde oturup içiyorsun. Evin barkın yok mu?
Şarapçı bu kelimeleri duyduktan sonra derin bir nefes alır ve
Şarapçı: Geçmişi anlatmama benim ne şaraplarım yeter ne de sizin ömrünüz. Benim evim şarap şişelerinde…
Jandarmalar biri diğerine: Gel dostum gel… Yine anlatmaz kim olduğunu yaşaması bile mucize… Deyip jandarmalar nöbetlerine kaldıkları yerden devam ederler…
Jandarmalar gittikten sonra şarapçı arkalarından kısık bir sesle
Şarapçı: Bir gün sizde anlarsınız… İlk meteor düştüğünde...
…
Jandarmalar Eminönü nün bu gece çok sessiz olmalarından dolayı şüpheleniyorlardı. Sessizliğin sesini duyar gibilerdi... Sabaha karşı saat 04.00 sularında Eminönü sahilinde bir hareketlenme olduğunu fark ettiler. Tüm sahil güvenliği tam teçhizat hazırlandılar... Olası bir soruna hemen karşı koyabilmek için... Denizde çok büyük dalgalar oluşmaya başladı fakat havada rüzgâr yoktu. Jandarmalar hazır bir şekilde beklerken... Bir haberci bu durumu Komutana koşarak bildirdi. Komutan bunları duyunca şaşkın bir durumda bekledi.
Komutan : "Tamam asker gidebilirsin” dedi.
Komutan biraz düşündükten sonra Agâh Efendiyi ziyaret etti.
Agâh Efendinin evinin önüne kadar Gelen Komutan Agâhın Hizmetkârıyle konuşur. Agâh Bey le Görüşmesinin gerektiğini bildirir. Uşak Hemen Agâh Beyi Uyandırır. Komutan İçeriye Girer Salonda Buluşan Komutan Ve Agâh Konuşmaya Başlardılar.
Agâh Efendi: Ne oldu Komutanım?
Komutan: Efendim Bu gece denizde Bir hareketlenme Oldu Havada Rüzgâr Olmamasına Rağmen Şiddetli dalgalar Eminönü sahilini Vurdu.
Agâh Efendi Hemen Komutanın Lafının Üzerine Atlayarak
Agâh Efendi: Yoksa... (dedikten sonra Düşünceye Dalar)
Komutan: Evet Efendim Sanırım Geri Döndü.
Agâh Efendi: Meclisi Toplayın Acil Toplantı Yapmamız Lazım. Eminönü İçin... İsmet VE Handana haber yollayın Onlarda Acil Bir şekilde Hazırlanıp Toplantıya Gelsin...
Bir Haberci İsmet Bey'in Yanına Gider Ve
Haberci: İsmet Bey, Agâh Bey Sizi Meclise Davet Ediyor. Acil Bir Toplantı Gerekiyormuş... Eminönü İçin...
İsmet Bey : "Tamam Çıkabilirsin" der.
Bir Habercide Handan Hanım'ın Yanına Gider Ve
Haberci: Handan Hanım, Agâh Bey Sizi Meclise Davet Ediyor. Acil Bir Toplantı Gerekiyormuş... Eminönü İçin.
Handan Hanım: Tamam Haberci Meclise Katılacağım. der.
Handan Hanım Yanında Bir Arz Muhafızı İle Geç Saatlerde Mısır Çarşısına Gelir Aktar Şevketin Yan Tarafındaki Odadaki Kapıyı Çalar.
Kapıyı Bir Yaşlı Açar...
Handan Hanım: Eminönü için... Der
Kapı muhafızı: Buyrun Efendim Hoş geldiniz der.
Handan Hanım İçeriye Girer.
15 dakika Sonra...
İsmet Beyde Yanında Bir Muhafızı İle mısır Çarşısına Girişe Gelir ve kapıyı çalar...
Kapıyı Açan Kişiye
İsmet Bey: Eminönü İçin... Der.
Ve İsmet Beyde İçeriye Girer. İsmet Bey içeriye Giriş Yapılınca Kapı Zincirle Kitlenir...
İsmet Beyde Meclise Gelmesi ile Meclis "Eminönü için"... Konulu Toplantıya Başlamış Bulunmakta.
Agâh Bey: Hepiniz Hoş geldiniz... Burada Eminönü nün Geleceğini konuşacağız. Acil Konuya girmek istiyorum. Vakit yok Hızlı olmalıyız...
2 Saat Önce Eminönü sahilinde Birkaç olay meydana geldi. Bunlar Daha önce savaş verdiğimiz Ve birçok evladımızı kaybettiğimiz Savaşın Sorumlusu Hidra...
Bir an Meclisteki herkes birbirinize Fısıldamaya başlar... Mecliste gürültü oluşmaya başlamıştı. Hidra Lafından sonra Herkesin yüzünde bir korku beliri verdi...
Agâh Bey: “Sessizlik”. Diye bağırır.
Meclisteki herkes susar. Agâh Bey Konuşmasına devam eder.
Agâh: Eminönü büyük bir tehlikede buna sebep olan ise Hidra. Bizim tek yapmamız gereken Hidraya karşı savaşmak.
Bir Meclis Üyesi Agâh Beyin sözünü Keser.
Meclis Üyesi: Efendim. Daha öncede Bir savaş verdik ve bir başı için Eminönü’nde asker kalmadı ve şimdi geri döndü. Onu öldürmek imkânsız…
Agâh Bey Önce İsmet Bey’e sonrada Handan Hanım’a bakar…
Handan Hanım: Gücümüzden kimsenin kuşkusu olmasın. Eğerki Eminönü için olmazsa İstanbul için savaşırız. Gücümüzün yettiği kadar son nefesimize kadar.
İsmet Bey: Son nefesimize kadar mı? Aynı cephede mi? Bunu düşünmeniz bile hata en güvenilir Dostumu öldürdün. Sonrada karşıma çıkmış dostluk teklif ediyorsun. Yaratıklarla bizi yok etmek isteyen kimdi?
Handan Hanım: Balyoz Nazım’ı ben öldürmedim.
İsmet Bey: Kuvvetli Bir Zehir. Savaşta üstünlük sağlayamıyorsak masada gücümüzü gösteririz. Gerçekten Güzel düşünmüşsün. Muhafızların bile savaşta zehir kullanıyor.
İsmet Bey, Agâh Bey’e dönerek
İsmet Bey: İki Liderimi İnfaz Eden Klan Mensubunun başkanı ile ayni masaya oturtturuyorsun. Sonrada Eminönü için Aynı siperde savaşmanız gerek diyorsun. Ne zaman oldu da beni…
Derken Agâh Bey İsmet Beyin Lafını keser ve.
Agâh Bey: Güçlerimizi Birleştirmezsek Eminönü nü bırak İstanbul’u bile kurtaramayız.
İsmet Bey: Eminönü benim, orayı savunmak bana düşer. Kimsenin yardımına da gücüne de ihtiyacım yok. Siz İstanbul’u kurtarın yeter! Dedi.
İsmet Bey bu sözlerinden hemen sonra yüzünü kapıya döner ve kapıya doğru ilerler. O sırada Handan Hanım: Git Bakalım İsmet. Senin Yerine Yeni Lodos Lideri Kim olacak Merak ediyorum.
İsmet Bey durur biraz düşünür ve yüzünü Handan’a dönerek
İsmet Bey: Yaşarsan Görürsün. Der
Ve Meclis Salonunu terk eder. Mısır çarşısından çıkar ve Lodos Kalesine gider.
Agâh Bey: Toplantı şuan bitmiştir. En kısa sürede tekrar bir toplantı olacak herkes hazır olsun… Der. Meclis üyelerinin yüzleri asık ve üzgün bir şekilde dağılırlar…
Handan Hanım (Agâh Bey’e) bakar. Ve meclisi terk eder…
Sabah Olur. İsmet Bey Kalesinde özel odasında düşüncelere dalmıştır. Handan hanım Kalesinde Askerlerinin Teçhizat donanımı için hazırlıklar yapmakta. Agah Bey Çaresizce bekler. Komutan Sinirli bir şekilde Hidrayı yok etmek için Hazır durumda Bekler.
Fısıltı Gazetesinde Çıkan manşet Haberi,
Başlık: Hidra Geri döndü.
Rüzgârsız Gecedeki Denizdeki şiddetli Dalgalar Şu ana kadar görülmüş En büyük Tehlike tekrar Eminönü kapısında…
Bu Haberleri okuyan Halk korku içinde bekliyorlardı.
İsmet Bey Baş muhafızını Yanına Çağırır. Muhafız ve askerlerden hazır olmasını ister. Hidraya Karşı siperlerde Savaşacaklarını Söyler. Muhafız büyük bir şaşkınlıkla emirleri yerine getirir.
Muhafız bile Bunun savaşa gitmek değil ölüme gitmek olduğunu anladığı halde İsmet Neden böyle bir karar verdi. Eminönü Büyük bir yarayı daha kaldıracak güçtü değil. Lodoslar Düşerse Eminönü Arzların eline geçmiş olacak. İsmet Acaba Neler düşündü…
Ordu Hazırlanır…
İsmet Bey ve Ordusu Eminönü sahilinden geleceğini düşündüklerinden Oradaki siperlere konuşlanırlar. Artık Tek Beklenen Hidranın karaya çıkmasıdır…
Bu sırada Handan Hanım Eminönü’nde İsmet Bey’in Konuşlanmış olduğu haberini alınca.
Kendiside Harekete Geçer.
Yanındaki Muhafızına Hazırlanmalarını emreder.
2 saat sonra…
Muhafızlar hazır bir şekilde Meteor Bölgesinden Gizlice Eminönü’ne geçerler. Antrepo arkasında konuşlanan arzlarda Olayların gelişmesini beklemekte. Arz Gözcüleri ise Siperleri gizlice gözetlemekteler.
Geceye doğru saatler ilerlerken Lodos muhafızları siperde dinlenirler. Bir kısmı da nöbettedir.
İsmet Bey Çaresizlik içinde beklerken. Düşüncelere Dalıp durmakta…
İşte O sırada Eminönü için İstanbul İçin Kıyametin Koptuğu gündü… 3 Başlı mitolojik yaratık Hidra Eminönü Sahiline Ayak Bastı Denizden çıkarak…
Tüm Muhafızlar ve askerler Şaşkınlık içinde o 3 başlı yaratığa bakıyorlar. Arz gözcüleri… Şaşkınlık içerisinde Haberi Handan Hanım’a iletmek için Hızlıca yola koyulurlar… Hidra 3 kafasından da çok korkutucu sesler çıkartıyordu.
İsmet Bey Şaşkınlık ifadesini Sertleştirerek Kılıcını çeker. Muhafız ve Askerlerine Hizaya Girmelerini ve savaş pozisyonu almalarını söyler.
Ama Gerçek Şu ki Bu yaratıkla savaşmayı bırak yanına yaklaşmak ölümü göze almak demektir.
İsmet Bey Büyücülerin Muhafızların ve savaşçıların arkalarında konuşlandırmayı emreder.
Şifacılarda En arkada yaralananları tedavi etmek için hazırda bekler.
Hidra Yavaş Yavaş Siperlere doğru ilerler
Ve İşte O an geldi. İsmet Bey muhafızlarına ve savaşçılarına Savunma pozisyonu almalarını ister. Büyücülerde İlk büyülerini atıyor… Eminönü sahilinde İnanılmaz büyüler Hidraya yapılıyor. Ama hidranın Keskin Derisinden dolayı büyüler fazla hasar veremiyor…
Hidra Hızını hiç kesmeden Siperlere doğru geliyor…
İsmet Bey, Muhafızlarına ve Savaşçılarına Saldırmayı Emreder. Savaş tam olarak başlamış durumda… Hidra korkunç sesler çıkarıyor Askerler bundan etkileniyorlar… Her Birini korku sarmış bulunmakta…
Hidra korkunç saldırılarını gerçekleştiriyor. Askerler muhafızlar bir bir ölüyor Eminönü sahili Bir mezar alanına dönüyor. İsmet Bey’in Acil bir çözüm geliştirmesi gerekir. Böyle giderse Lodos Ordusu kalmayacak… Şifacılar Şifalarını veriyorlar ama ölü ve yaralıların sayısı gittikçe artıyor. Herkese yetişemiyorlar. Eminönü sahili Resmen Kan Gölü Oldu.
İsmet Bey şaşkınlık içerisinde Bu durumu izlerken Kendinden Geçmiş bir halde iken Yaralı bir Muhafız İsmet Bey’in yanına gelir.
Yaralı Muhafız: Efendim Geri Çekilmeliyiz Yoksa Nefes Alan Bir Lodos Bile Kalmayacak…
İsmet Bey: Geri Çekilirsek. Eminönü Düşer Ve yaşamamızın anlamı kalmaz diyip Kılıcıyla Savaşa oda girer Hidranın İsmet Bey ‘e büyük yara verir 5 şifacı İsmet Bey’le ilgilenir. Ama oluşan yaranın ölüm tehlikesi olmadığı tespit edilir. İsmet Bey Artık Sona Geldiğinin farkına varır.
Geri Çekilme Komutunu Verir.
Evet, O da ne o sırada Arzlar antrepo tarafından koşarak gelirler. Büyük Bir Arz Ordusu Handan Hanım, Muhafızları Ve Askerlerinden Hidranın Etrafını Sarmasını Emreder.
Lodoslar çekilirken Savaşın kontrolü artık Arzlarda Handan Hanım ile İsmet Bey Göz göze gelirler… Sonra Handan Hanım muhafız ve askerlerine saldırmayı emreder.
İsmet Bey Hem aralarındaki düşmanlık için yardım edemez. Etse bile yardım edecek sağlam birkaç askerden başka kimse yok… Ama nitekim Arzlarında sonu Lodoslar gibi oldu.
Arzlarda Geri Çekilmek Zorunda kaldı…
Eminönü’nün Askeri yönden kolu düştü. İki liderinde çabaları boşa gitti.
Artık Eminönü’nü değil İstanbul’u Bir Kıyamet Bekliyor…
hidra hızla ilerlemeye devam ediyor.
Agah Efendi:(bir asker gönderip meclis üyelerine aciltoplandıklarını söyleyip meclisi topluyor)
(bir süre sonra meclis toplanıyor)(gelen karmaşa sesleri üzerine Agah Efendi kalkıp):susun hidra klan
muhafızlarını ve askerleri yok telef etti.Acilen hidraya karşı bir atak geliştirmemiz gerekiyor.fikirlerinizi bekliyorum.
Meclis üyesi:Efendim hidrayı daha önce nasıl yendiysek tekrar aynı strateji ile daha seri hareket etmeliyiz ayrıca klan mensuplarını
yanımıza cekmeliyiz.4 grup halinde çöl olarak adlandırılan bölgede sıkıştırmalıyız efendim.
Agah Efendi:ewet güzel bir düşünce ama nasıl olucak bu dediğin daha önce çok fazla insan öldü bu sefer buna izin veremem.
Meclis üyesi:efendim ilk grup savaşcı olucak ve hidrayı çöl bölgesine cekicek bir süre hidrayı bu bölgede tutucaz askerlerimiz geri cekildiğinde
çıkış kapatılacak ve binalardan büyücüler saldırıcak ama pek bir etkisi olmayacağını düşünüyorum bu nedenle handan hanımdan yardım alıcağız
hidranın anatomisini çözüp ne ile yok edeceğimizi bulmamız gerekli.
Kapı sertçe vurulur İsmet bey ve Handan hanım yaralı bir şekilde gelirler.konu iyice kızışmıştır.
Agah Efendi:ismet bey durumunuz nedir.
İsmet Bey:Ölümcül değil.
Handan Hanım:sonuc olumsuz.
Meclis üyesi:Handan hanım hidraya büyü işlemiyor kılıclarında pek yaradığını düşünmüyoruz bu nedenle çok az yolumuz var planımız hidrayı çöl bölgesine cekip o bölgede
gözetim altında tutmak bu çok uzun olmayacağı biliniyor bu nedenle bir yol bulmalıyız
İsmet Bey:anatomisi hakkında hiçbir bulgumuz yok.
Agah Efendi:Hayır İsmet bir bulgumuz var. bu bulguyu acıklamanın vakti geldi. bu nedenle burda bekleyiniz beni.Der ve bir bildiri hazırlayıp çıkar.
bildiride aynen şöyle yazıyordur.mühim bir olay nedeni ile sabaha kadar sokağa cıkma yasağı vardır sokağa cıkanlar cezanlandırılacaktır.
Agah Efendi:(yanına 4 adet muhafız ve 4 asker alıp çıkar.Bankanın kapısını sertce vurur ve kapı aralanır)mühim mesele(der ve kapı sonuna kadar acılır)
Banka muhafızı:muhafızlar gözlerini kapatmadan giremez efendim.(der ve muhafızlara siyah şeritler verir. muhafızlar tereddütsüz takar)
Agah Efendi:(Banka Muhafızına yaklaşır ve kulağına fısıldar)artık vakti geldi.
Banka Muhafızı:anlıyorum efendim.gereken işlemler yapılmıştır sapasağlam kasamızda duruyor.
hızla yürümeye başlarlar saat gecenin ilerleyen saatleri olmuştur ve hava kararmıştır.3 kat yerin dibine inerler ve devasa boyutlarda bir kasa durmaktadır önlerinde
banka muhafızı ve agah bey yerlerine gecerler ve aynı anda anahtarları takıp cevirirler.
dev celik kapı büyük bir gıcırtı ile acılır.içeride bir lavabatuğar vardır.ilerlerler ve dururlar bir kasa daha vardır.
aynı şekilde bu kasayıda acarlar ve işte bu hidranın kofan kafası.önlerinde duruyordur.
Agah Efendi:muhafıza İsmet bey ve Handan hanımı cağırın der ve muhafızları gönderir.
Agah Efendi:Bu kalıntıyı bir daha görceğimi beklemiyordum.
Banka muhafızı:bende efendim ama egreken yapılmalı.
uzun bir sessizlik olur.bir süre sona kapı duyuyor.
(İsmet bey ve Handan hanım hızla onlara doğru gelmektedir.)
Handan Hanım:inanmıyorum bu hidranın kopan kafası.
İsmet Bey:evet o lanet yaratığın kopan kafası bu.
Agah Efendi:Ewet aynen öyle şimdi sizden istediğim bu hayvanın kafasından hayvanı nasıl yok ederiz bulmanızı istiyorum ve acele edin hidra ilerliyor.
bizde onu çöle cekiceğiz.
Agah efendi ve banka muhafızı hızla giderler.
Handan hanım:İsmet bu işi beraber yapıcağız.zayıf yönü yok lanet hayvanın.
İsmet Bey:lanet olsun çok keskin bi zırhı var.
bir süre zırhtan bir parca almaya calışırlar sonra deneyler yaparlar zırhı delicek olan maddeyi bulmaya calışırlar.
saat öğlen olmuştur.ve çok yorgun düşmüşlerdir.biraz dinlenmek için bir kenara cekilirler.İsmet bey düşünürken birden irkilerek kalkıp kesik kafanın yanına gider ve
denemelere başlar.akşam olmuştur.hidra çölde sıkıştırılmıştır ama binalara vurarak sallamaya başlamıştır acele etmeleri gerekir.
birden İsmetin aklına şekerli su gelir. nedeni yaratık tuzlu suda yaşıyor bu nedenle tatlı suda yaşayamaz.
İsmet Bey:Handan hanımı kaldırır ve banka muhafızına Agah Efendiye haber vermesi söyler.(agah bey derhal gelir)
Agah Efendi:Buldunuzmu.
İsmet Bey:evet efendim ama çok güç der.
Agah Efendi:biz güçlükleri aşmanın yolunu buluruz.
İsmet Bey:tatlı su efendim zırhı tatlı suyla teöas edince eriyor sanıyorumki o zaman büyüler ve kılıçlar işler.
Agah efendi:peki zorluk nedir.
İsmet bey:zor kısmı onun zırhını eritecek tatlı su yok.
Agah efendi:ne yapacağız.
Handan hanım:bir kısmın zırhını eritebilirsek gereken yapılır.
toplu bir şekilde çıkarlar ve hidranın yanına giderler. uzaktan izlerler.yanlarına umut gelir(agahın ordaki 7.lwl akrep görevini veren cocuk)
elinde bir su tabancası vardır.agah bey hemen tabancayı alır ve bir muhafızla rüstem ve dileğe gönderir.çok daha büyüğünün yapılmasını ister.
gereken tatlı su bulunur ve tabancalarda gelir.2 binanın üzerinde kurulur ve hidra nişan alınır.boynuna sıkılmaya başlanır.
Agah Efendi:ismet beye döner ve hiçbirşey olmuyor der.
İsmet bey:bir hidraya bakar bir agah beye bakar.
ve kılıcını cekip gider.hidranın yakınındaki binaya cıkar ve hidranın üzerine atlar.ısladılan yere saplamaya başlar kılıcını ve hidra bağırmaya başlar.
bütün istanbul çınlar.bu ses unutulmayacaktır.
ve sonunda hidranın 2, başıda kopar ama hidra buna dayanamaz hızlı bir şekilde İsmeti üzerinden atar zincirleri kırıp kacar.
denize geri döner.
A L I N T I D I R
İ.k.v Hidra hikayesi
- Yusufegemennn
- İskele Babası
- Mesajlar: 39
- Kayıt: 05 Ara 2009 15:32
- Sunucu: Beyaz Köşk
- Klan: Lodos
İ.k.v Hidra hikayesi
!.....Yusufegemennn|Lionlxlpasserby.....!
- Liwer
- Sahaf Yardımcısı
- Mesajlar: 128
- Kayıt: 13 Kas 2010 23:06
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Lodos
- Lonca: Academy Of War
Re: İ.k.v Hidra hikayesi
Güzelmiş 