Daktilo Sesleri var Kulağımda..
Gönderilme zamanı: 07 Oca 2011 08:19
Görev için Yine arzuhalcinin orada sızmıştım .
Sabah Daktilo sesleri ile uyandım yine .
Tüm hatrı sayılır insanlar Arzuhalcinin yanındaydı .
Hafif Uyku sersemliği , Hafifde şaşkınlıkla apar topar kalktım .
Suzan önüme bir kaç meyve birazda su koydu .
-Çabuk ye şunları Çok işimiz var bugun .
Hiç birşey söylemeden suyumdan bir yudum aldım .
O anda Arzuhalci Nefes Nefese yanıma geldi .
-Çabuk kalk çabuk . Eminönü elden gidiyor.
*Olayı anlat.
-Komutana git anlatıcak herşeyi .
Yine Git-Gel Görevi yapıcağım düşüncesiyle yanıma bir pabuç, Bir ceket bir pantalon Birde sopa alarak Komutana Gittim.
-sonunda kahraman . Olaylar Çok büyük teşkilat'ta isyan var .
*Ne ol....
-Bırak şimdi ne olduyu . Al şu parayı . Git Rüstemden bir silah al gel . Sonra hemen yanıma gel.
Yavaş Yavaş Rüstemın yanına gittim .
Rüstem herzamankinden Daha istekli Daha hırslı Daha fazla Silah ve Kalkan yapıyordu . Kan ter içinde kalmıştı.
Sarraf ise Acele acele can iksirleri yapıp insanlara dağıtıyordu.
Rüstem kafasını bir sanıyeliğine kaldırıp bana baktı.
-Çabuk şöyle ne istiyorsun kardeşim?.
*Bir silah versene Rüstem ağabey Şöyle kırıcı olsun .
-Elime bir Hızar tutuşturdu . Parayı verdim ve Tekrar etrafı izleyerek Komutanın yanına gittim .
*Komutan bir oraya bir buraya doğru koşuyordu .
Yanına gittim.
*Aldım Komutanım !. Görev nedir ?.
-Şuan senınle ne olduğunu konuşamam deyip Elime bir kağıt tutuşturdu .
-Al bunu oku Anlarsın .
Aldım kağıdı elime ve okumaya başladım ...
İşin aslı sonradan ortaya çıktı .
KUKLACI adı verilen yaratık tüm İstanbul'u tehdit altına almıştı.
Onun içindi bu telaş.
Onun içindi Heyecanlar Korkular .
Hemen arzuhalcinin yanına gidip Kalkanımı giydm .
Yırtık ceket ve pantalonu bırakarak Köşede sakladığım Yenı elbiselerimi giydim .
Yedek olsun diye Elimede Islık Çalan adı verilen Hızlı silahı aldım .
İşte artık tam bir savaşcıydım .
Apar Topar Etrafta birşey unuttum mu diye baktım .
Ve koşa koşa Şehrimizi Tehdit Eden o yaratıgın mekanına doğru hızlı adımlarla yürüyordum ...
Sabah Daktilo sesleri ile uyandım yine .
Tüm hatrı sayılır insanlar Arzuhalcinin yanındaydı .
Hafif Uyku sersemliği , Hafifde şaşkınlıkla apar topar kalktım .
Suzan önüme bir kaç meyve birazda su koydu .
-Çabuk ye şunları Çok işimiz var bugun .
Hiç birşey söylemeden suyumdan bir yudum aldım .
O anda Arzuhalci Nefes Nefese yanıma geldi .
-Çabuk kalk çabuk . Eminönü elden gidiyor.
*Olayı anlat.
-Komutana git anlatıcak herşeyi .
Yine Git-Gel Görevi yapıcağım düşüncesiyle yanıma bir pabuç, Bir ceket bir pantalon Birde sopa alarak Komutana Gittim.
-sonunda kahraman . Olaylar Çok büyük teşkilat'ta isyan var .
*Ne ol....
-Bırak şimdi ne olduyu . Al şu parayı . Git Rüstemden bir silah al gel . Sonra hemen yanıma gel.
Yavaş Yavaş Rüstemın yanına gittim .
Rüstem herzamankinden Daha istekli Daha hırslı Daha fazla Silah ve Kalkan yapıyordu . Kan ter içinde kalmıştı.
Sarraf ise Acele acele can iksirleri yapıp insanlara dağıtıyordu.
Rüstem kafasını bir sanıyeliğine kaldırıp bana baktı.
-Çabuk şöyle ne istiyorsun kardeşim?.
*Bir silah versene Rüstem ağabey Şöyle kırıcı olsun .
-Elime bir Hızar tutuşturdu . Parayı verdim ve Tekrar etrafı izleyerek Komutanın yanına gittim .
*Komutan bir oraya bir buraya doğru koşuyordu .
Yanına gittim.
*Aldım Komutanım !. Görev nedir ?.
-Şuan senınle ne olduğunu konuşamam deyip Elime bir kağıt tutuşturdu .
-Al bunu oku Anlarsın .
Aldım kağıdı elime ve okumaya başladım ...
İşin aslı sonradan ortaya çıktı .
KUKLACI adı verilen yaratık tüm İstanbul'u tehdit altına almıştı.
Onun içindi bu telaş.
Onun içindi Heyecanlar Korkular .
Hemen arzuhalcinin yanına gidip Kalkanımı giydm .
Yırtık ceket ve pantalonu bırakarak Köşede sakladığım Yenı elbiselerimi giydim .
Yedek olsun diye Elimede Islık Çalan adı verilen Hızlı silahı aldım .
İşte artık tam bir savaşcıydım .
Apar Topar Etrafta birşey unuttum mu diye baktım .
Ve koşa koşa Şehrimizi Tehdit Eden o yaratıgın mekanına doğru hızlı adımlarla yürüyordum ...