ÖLÜmDeN KoRKmAYAnLARIn DEsTAnI
Gönderilme zamanı: 08 Oca 2010 22:37
Arkadaşlar biraz uzun ama okumanızı rica ederim..
ÖLÜMDEN KORKMAYANLARIN DESTANI
Eminönü sokaklarındayım yine.Karanlık ve soğuk sokaklarında.Yürüyorum usul usul...
Sessiz boş sokaklardan birinden bir ses geliyor ''İmdaat ! Kurtarın'' diye, bir çocuk sesi. Birbirinden igrenç yaratıkların yeryüzüne indigi günden beri duydugum seslerden biriydi buda.Kılımı bile kıpırdatamıyorum elimden gelmiyor.Yürüyorum devam ederek yola ayagıma bir kertenkele yapışıyor kanımı emiyor ama aldırmıyorum canım acımıyor.Karanlık gittikçe çöküyor, sokakla beraber gömülüyorum sonsuz karanlıga. Yinede çıtım çıkmıyor. Dünyayla beraber insanlarda degişiyor.Yeryüzüne bir meteor çarpmasıyla hızla çogalan igrenç yaratıklarla savaşacagına birbirinede düşmeden duramıyorlar.Boş bir meydana dogru ilerlerken kılıç kalkan seslerini geliyor. Herkez toplanmış bir savaş oldugu belli. Bir tarafta eşsiz zırhlarıyla keskin baltalar tutan elleriyle Lodos Şovalyeleri , öbür tarafta ise keskin hançerleriyle eşsiz dövüş yeteneklerine güvenen Arzın Çocukları.Sert bir çarpışma oldugu belliydi. Etraf kan gölüne dönmüştü.Yerde yatan Arzın Çocukları klanına mensup bir yaralı kişiye mataramı uzatıyorum ve nefes almasını saglıyorum. Hiç beklemedigim bir anda bir darbeyle sarsılıyorum bir kaç dakikalıgına gözlerim kapanıyor. Afallalamama ragmen ayagı kalkıyorum. Gögsümde bir acı . Elimi attıgımda kana bulanıyor , bir balta darbesi oldugu belli bunu hazmedemiyorum. Eminönünün sessiz sokaklarından ilerleyip bankacıya dogru gidiyorum. Emanet ettigim zırhımı ve kılıcı mı istiyorum. Bana şaşkın gözlerle bakan bankacı ve jandarmalara aldırmadan , zırhımı takıp kılıcımı biliyorum. Yolda giderken eski dostlarımdan Taha ( Tala) ve İbo ( Karanlıkşifacıxx) katılıyor , olayı onlarada anlatıyorum. Eski savaşçılar olarak ilerliyoruz. Yoldaşlıgımıza Ali ( Darkxhero ) , Umut ( Madconfig ) , Selçuk ( Yaşlıkurt) ve Tunç ( Samerkant) arkadaşlarımız katılıyorlar.Gittikçe çogalıyoruz. Ama başaramıyacagımız hakkındaki dedikodular yayılıyor. Ama biz 7 arkadaş birbirimizin zırhlarına, silahlarına , paha biçilemez dövüş yeteneklerimize ve en önemlisi yüregimize bilegimize güveniyorduk. Lodos surları görünmüştü. Herkez kılıçlarını çekti . Yavaş yavaş surlara sokulduk. Lodos Muhafızlarıyla çarpışmaya başlamıştık. Sert bir çarpışma oluyordu . Bazı arkadaşlarımız darbeler almıştı. Ali 'nin zırhı kırılmıştı, kolu kanlar içindeydi.Ama mücadeleye devam ediyorduk. Lodos Muhafızlarından başka tuhaf darbeler alıyorduk. Surların arkası büyücülerle doluydu. Umut öldürmeye yemin etmiş gibi deparlayarak büyücülere saldırdı. Büyü drencini kırarak bizi birazda olsa rahatlattı . Ve hiç beklenmedik birşey oldu . Kaçtıgını düşündügümüz İsmet Bey kaledeydi. Umut 'un gücünün düştügünü görünce son darbeyi indirdi. Umut yere yıgılmıştı. Bu bizi iyice hiddetlendirmişti. Lodos muhafızlarını maglup ederek surlardan içeri girdik. Amam destek gecikmedi . Umut yerde cansız bir halde yatıyordu. Amansız savaş surların içindededevam etti . Yavaş yavaş azalıyorduk. Yaralı olan Ali dayanamadı oda yıgıldı. Bunun şaşkınlıgına kapılan Tunç beklenmedik darbelerle kendinden geçti. Çok azalmıştık. Selçuk ve İbo kudretlerinin kalmadıgını belirtince bunu bizim ölücegimiz anlamına geldigini biliyorduk. Taha ve ben birbirimize baktık. Lodos Muhafızlarını inleten haykırışımızla İsmet Bey 'e saldırdık. Agır darbelerden sonra ikimizde yıgıldık. Taha inliyordu. Ben ise gözlerimi kapatmamak için elimden geleni yapıyordum.
Ve o gözler kapandı.
Selçuk ve İbo geri dönmeyi başarmıştı bu eşsiz destanı herkeze anlattılar. Bundan sonra doğan her çocuk bu destanı bilicekti. Erdi ve 7 Arkadaşının mucizelerle dolu mücadelesini tekrar tekrar dinleyip güçleniceklerdi ve zamanı gelince bunun hesabı sorulucaktı...
Deneme Yazısıdır Arkadaşlar inşallah beyenmişsinizdir yorumlarını bekliyorum ...
ÖLÜMDEN KORKMAYANLARIN DESTANI
Eminönü sokaklarındayım yine.Karanlık ve soğuk sokaklarında.Yürüyorum usul usul...
Sessiz boş sokaklardan birinden bir ses geliyor ''İmdaat ! Kurtarın'' diye, bir çocuk sesi. Birbirinden igrenç yaratıkların yeryüzüne indigi günden beri duydugum seslerden biriydi buda.Kılımı bile kıpırdatamıyorum elimden gelmiyor.Yürüyorum devam ederek yola ayagıma bir kertenkele yapışıyor kanımı emiyor ama aldırmıyorum canım acımıyor.Karanlık gittikçe çöküyor, sokakla beraber gömülüyorum sonsuz karanlıga. Yinede çıtım çıkmıyor. Dünyayla beraber insanlarda degişiyor.Yeryüzüne bir meteor çarpmasıyla hızla çogalan igrenç yaratıklarla savaşacagına birbirinede düşmeden duramıyorlar.Boş bir meydana dogru ilerlerken kılıç kalkan seslerini geliyor. Herkez toplanmış bir savaş oldugu belli. Bir tarafta eşsiz zırhlarıyla keskin baltalar tutan elleriyle Lodos Şovalyeleri , öbür tarafta ise keskin hançerleriyle eşsiz dövüş yeteneklerine güvenen Arzın Çocukları.Sert bir çarpışma oldugu belliydi. Etraf kan gölüne dönmüştü.Yerde yatan Arzın Çocukları klanına mensup bir yaralı kişiye mataramı uzatıyorum ve nefes almasını saglıyorum. Hiç beklemedigim bir anda bir darbeyle sarsılıyorum bir kaç dakikalıgına gözlerim kapanıyor. Afallalamama ragmen ayagı kalkıyorum. Gögsümde bir acı . Elimi attıgımda kana bulanıyor , bir balta darbesi oldugu belli bunu hazmedemiyorum. Eminönünün sessiz sokaklarından ilerleyip bankacıya dogru gidiyorum. Emanet ettigim zırhımı ve kılıcı mı istiyorum. Bana şaşkın gözlerle bakan bankacı ve jandarmalara aldırmadan , zırhımı takıp kılıcımı biliyorum. Yolda giderken eski dostlarımdan Taha ( Tala) ve İbo ( Karanlıkşifacıxx) katılıyor , olayı onlarada anlatıyorum. Eski savaşçılar olarak ilerliyoruz. Yoldaşlıgımıza Ali ( Darkxhero ) , Umut ( Madconfig ) , Selçuk ( Yaşlıkurt) ve Tunç ( Samerkant) arkadaşlarımız katılıyorlar.Gittikçe çogalıyoruz. Ama başaramıyacagımız hakkındaki dedikodular yayılıyor. Ama biz 7 arkadaş birbirimizin zırhlarına, silahlarına , paha biçilemez dövüş yeteneklerimize ve en önemlisi yüregimize bilegimize güveniyorduk. Lodos surları görünmüştü. Herkez kılıçlarını çekti . Yavaş yavaş surlara sokulduk. Lodos Muhafızlarıyla çarpışmaya başlamıştık. Sert bir çarpışma oluyordu . Bazı arkadaşlarımız darbeler almıştı. Ali 'nin zırhı kırılmıştı, kolu kanlar içindeydi.Ama mücadeleye devam ediyorduk. Lodos Muhafızlarından başka tuhaf darbeler alıyorduk. Surların arkası büyücülerle doluydu. Umut öldürmeye yemin etmiş gibi deparlayarak büyücülere saldırdı. Büyü drencini kırarak bizi birazda olsa rahatlattı . Ve hiç beklenmedik birşey oldu . Kaçtıgını düşündügümüz İsmet Bey kaledeydi. Umut 'un gücünün düştügünü görünce son darbeyi indirdi. Umut yere yıgılmıştı. Bu bizi iyice hiddetlendirmişti. Lodos muhafızlarını maglup ederek surlardan içeri girdik. Amam destek gecikmedi . Umut yerde cansız bir halde yatıyordu. Amansız savaş surların içindededevam etti . Yavaş yavaş azalıyorduk. Yaralı olan Ali dayanamadı oda yıgıldı. Bunun şaşkınlıgına kapılan Tunç beklenmedik darbelerle kendinden geçti. Çok azalmıştık. Selçuk ve İbo kudretlerinin kalmadıgını belirtince bunu bizim ölücegimiz anlamına geldigini biliyorduk. Taha ve ben birbirimize baktık. Lodos Muhafızlarını inleten haykırışımızla İsmet Bey 'e saldırdık. Agır darbelerden sonra ikimizde yıgıldık. Taha inliyordu. Ben ise gözlerimi kapatmamak için elimden geleni yapıyordum.
Ve o gözler kapandı.
Selçuk ve İbo geri dönmeyi başarmıştı bu eşsiz destanı herkeze anlattılar. Bundan sonra doğan her çocuk bu destanı bilicekti. Erdi ve 7 Arkadaşının mucizelerle dolu mücadelesini tekrar tekrar dinleyip güçleniceklerdi ve zamanı gelince bunun hesabı sorulucaktı...
Deneme Yazısıdır Arkadaşlar inşallah beyenmişsinizdir yorumlarını bekliyorum ...