Türkçe'miz eriyor !
Gönderilme zamanı: 16 Kas 2010 12:19
"Türkçe senin ana dilin!
İlk öğrendiğin dil!
Daha iyi ifade edemezsin kendini yabancı sözcüklerle!
Boşuna inkar etme, en iyi Türkçe'yi biliyorsun!
Başka bir dile özenmek yerine; sahip çık kendi diline!
Yerini tutar mı okuduğun güzel
Şiirlerin, annenin sana söylediği ninnilerin,
Ilk aşkından duyduğun “seni seviyorum”un?
"Enternasyonal" demeyiver bu seferlik, "uluslararası"nı dene!
Kendin için dene!
Faydası olacak sana ve senden sonrakilere! İnan buna! Kalpten inan!
Yüzyıllar boyunca konuşulagelmiş, çok ayrıntılı ve kusursuz bir
dilbilgisine sahip olan bu dile saygı duy!
Yabancılaşma kendine, kendi insanlarına...
Konuşamadığında kendi halkınla, farkedeceksin içler acısı durumunu!
Öyle bir dil yaratmışsın ki kendine İngilizce - Fransızca - Arapça...
Ne sen anlarsın kendi insanını, ne o anlar seni...
Ve kimse kimseyi anlamadığında, millet de kalmaz ortada, vatan da...
Bu hayatının sonudur, kabul etmek istemesen de...
Son bir şansımız daha var Türkçemiz için, insanlarımız için, Türkiye
için…
Baştan "hoşçakal" diyerek başlayalım "bye bye" yerine..."
1930'lardan 1980'e kadar dilin sadeleştirilmesi,devletin,aydın kesiminin dilinin halk diliyle daha da bütünleşmesi hareketi yaygınlaşmıştır.Ama son 5-10 yılda halk diline kadar geçmiş,iyice yerleşmeye başlamış Türkçe terimlerin yerine,garip "Anglomanlıca" sözlerin kullanılması adet oluverdi...
İşte size birkaç örnek:
-vekiller heyeti>bakanlar kurulu>kabine
-mebus>milletvekili>parlamenter
-matbuat>basın-yayın>media
-muhaberat>iletişim>komünikasyon
-içtimai>toplumsal>sosyal
-kanuni>hukuki>yasal>legal
-meclis>parlamento
-mesele>sorun>problem
-usul>yöntem>metot
-asgari>en az>minimum
-azami>en çok>maksimum
-faaliyet>etkinlik>aktivite
-karmaşa>kaos
-müdür>yönetmen>direktör
-teşkilat>örgüt>organizasyon
Gençlerden inciler
dumur olmak: çok şaşırmak
mağmaya inmek: rezil olmak, utanmak
janjanlı: gösterişli
ciks: havalı, zengin çocuk
tikky: tek tip ya da markalı giyinmek
imdatı gelmek: bunalmak
bö olmak: sıkılmak
kıro-tikky: tikky olmaya çalışmak
oha olmak: şaşırmak
at hırsızı: çapkın
kapak olmak: bozulmak, rezil olmak
ahtapot olmak: sarmaş dolaş olmak
sarı bici: sahte sarışın
cillop: yakışıklı erkek
kıtır atmak: yalan söylemek
yıkılmak: güzel giyinmek
kanka: dost

İlk öğrendiğin dil!
Daha iyi ifade edemezsin kendini yabancı sözcüklerle!
Boşuna inkar etme, en iyi Türkçe'yi biliyorsun!
Başka bir dile özenmek yerine; sahip çık kendi diline!
Yerini tutar mı okuduğun güzel
Şiirlerin, annenin sana söylediği ninnilerin,
Ilk aşkından duyduğun “seni seviyorum”un?
"Enternasyonal" demeyiver bu seferlik, "uluslararası"nı dene!
Kendin için dene!
Faydası olacak sana ve senden sonrakilere! İnan buna! Kalpten inan!
Yüzyıllar boyunca konuşulagelmiş, çok ayrıntılı ve kusursuz bir
dilbilgisine sahip olan bu dile saygı duy!
Yabancılaşma kendine, kendi insanlarına...
Konuşamadığında kendi halkınla, farkedeceksin içler acısı durumunu!
Öyle bir dil yaratmışsın ki kendine İngilizce - Fransızca - Arapça...
Ne sen anlarsın kendi insanını, ne o anlar seni...
Ve kimse kimseyi anlamadığında, millet de kalmaz ortada, vatan da...
Bu hayatının sonudur, kabul etmek istemesen de...
Son bir şansımız daha var Türkçemiz için, insanlarımız için, Türkiye
için…
Baştan "hoşçakal" diyerek başlayalım "bye bye" yerine..."
1930'lardan 1980'e kadar dilin sadeleştirilmesi,devletin,aydın kesiminin dilinin halk diliyle daha da bütünleşmesi hareketi yaygınlaşmıştır.Ama son 5-10 yılda halk diline kadar geçmiş,iyice yerleşmeye başlamış Türkçe terimlerin yerine,garip "Anglomanlıca" sözlerin kullanılması adet oluverdi...
İşte size birkaç örnek:
-vekiller heyeti>bakanlar kurulu>kabine
-mebus>milletvekili>parlamenter
-matbuat>basın-yayın>media
-muhaberat>iletişim>komünikasyon
-içtimai>toplumsal>sosyal
-kanuni>hukuki>yasal>legal
-meclis>parlamento
-mesele>sorun>problem
-usul>yöntem>metot
-asgari>en az>minimum
-azami>en çok>maksimum
-faaliyet>etkinlik>aktivite
-karmaşa>kaos
-müdür>yönetmen>direktör
-teşkilat>örgüt>organizasyon
Gençlerden inciler
dumur olmak: çok şaşırmak
mağmaya inmek: rezil olmak, utanmak
janjanlı: gösterişli
ciks: havalı, zengin çocuk
tikky: tek tip ya da markalı giyinmek
imdatı gelmek: bunalmak
bö olmak: sıkılmak
kıro-tikky: tikky olmaya çalışmak
oha olmak: şaşırmak
at hırsızı: çapkın
kapak olmak: bozulmak, rezil olmak
ahtapot olmak: sarmaş dolaş olmak
sarı bici: sahte sarışın
cillop: yakışıklı erkek
kıtır atmak: yalan söylemek
yıkılmak: güzel giyinmek
kanka: dost
