ŞARAPÇI:Herkezin Bir Hiç Sandığı Adamın Sırrı.
Gönderilme zamanı: 02 Oca 2010 19:20
İlk Öncelikle Merhaba.
Herkezin bildiği gibi bizim yaratıkların cirit attığı Eminönü iskelesinde, kaygısızca dolanan, ayyaş bir adamdır. Hala yaşıyor olması Eminönü insanı için, mucize sayılacak bir olaydır.

Aslında O bir ayyaş değildi...
O gelmiş geçmiş en büyük büyücülerin toplandığı beyaz büyücülerden biriydi.
Peki nerden anlıyacağız ?
Tarihçeden tabiki.
"O yıldızsız gecede, köşk sokağı gündüz gibi aydınlıktı. Sayıları oldukça azalmış olan beyaz büyücüler, olası tehditlerden haberdar olabilmek için, sokağı büyü ışığıyla doldurmuşlardı. Çok kudretlilerdi. Onlar arasında geçirdiğim yıllar süresince, bunu bu kadar idrak edememişim sanırım. Meğerse her şeyin daha kolay olacağına dair bir yanılgı, zihnimi esir etmiş, teslim olacaklarına dair inancım bu kör yanılgıdan ibaretmiş. Kuklacının talebeleri, sayıca az olmalarına rağmen, haftalardır direniyorlardı. Son direnişleri de elbette görkemli olacaktı.
Ben kimdim? Biz zamanlar onlardan biri. Azat'ın yaptıklarına takati kalmadığından, gizlice izini kaybettirmiş ve cemiyete katılmış. Herkesin öldü bildiği... Sersem� Bir önceki hafta bir köşe başında sıkıştırdılar beni. O gün ölsem, huzura kavuşacaktım, ama korktuğum başıma geldi, beni tanıdılar ve gitmeme izin verdiler. Ve yüzlerindeki o hayal kırıklığı ve hüzün beynime öyle bir kazındı ki. Evet belki onlar Azat'ın yaptırdığı kıyımın aleti olmuşlardı. Ama en azından hain değillerdi. Peki yine, kimdim ben?
Gecenin sonunda, zafer artık cemiyetin olacaktı, bu kesin. Bana ihtiyaç olduğunu düşünmüyordum artık. Bütün gece elimdeki bir şişe şaraptan güç alarak sokağa baktım ve baktım."
Umut Dergisi 1976 - İsimsiz itirafla
Okuyacağınız gibi burda onlardan biriydim diyor veşarabımdan bi yudum aldım diyor.
Şarapcı bir beyaz büyücüdür.
Herkezin bildiği gibi bizim yaratıkların cirit attığı Eminönü iskelesinde, kaygısızca dolanan, ayyaş bir adamdır. Hala yaşıyor olması Eminönü insanı için, mucize sayılacak bir olaydır.

Aslında O bir ayyaş değildi...
O gelmiş geçmiş en büyük büyücülerin toplandığı beyaz büyücülerden biriydi.
Peki nerden anlıyacağız ?
Tarihçeden tabiki.
"O yıldızsız gecede, köşk sokağı gündüz gibi aydınlıktı. Sayıları oldukça azalmış olan beyaz büyücüler, olası tehditlerden haberdar olabilmek için, sokağı büyü ışığıyla doldurmuşlardı. Çok kudretlilerdi. Onlar arasında geçirdiğim yıllar süresince, bunu bu kadar idrak edememişim sanırım. Meğerse her şeyin daha kolay olacağına dair bir yanılgı, zihnimi esir etmiş, teslim olacaklarına dair inancım bu kör yanılgıdan ibaretmiş. Kuklacının talebeleri, sayıca az olmalarına rağmen, haftalardır direniyorlardı. Son direnişleri de elbette görkemli olacaktı.
Ben kimdim? Biz zamanlar onlardan biri. Azat'ın yaptıklarına takati kalmadığından, gizlice izini kaybettirmiş ve cemiyete katılmış. Herkesin öldü bildiği... Sersem� Bir önceki hafta bir köşe başında sıkıştırdılar beni. O gün ölsem, huzura kavuşacaktım, ama korktuğum başıma geldi, beni tanıdılar ve gitmeme izin verdiler. Ve yüzlerindeki o hayal kırıklığı ve hüzün beynime öyle bir kazındı ki. Evet belki onlar Azat'ın yaptırdığı kıyımın aleti olmuşlardı. Ama en azından hain değillerdi. Peki yine, kimdim ben?
Gecenin sonunda, zafer artık cemiyetin olacaktı, bu kesin. Bana ihtiyaç olduğunu düşünmüyordum artık. Bütün gece elimdeki bir şişe şaraptan güç alarak sokağa baktım ve baktım."
Umut Dergisi 1976 - İsimsiz itirafla
Okuyacağınız gibi burda onlardan biriydim diyor veşarabımdan bi yudum aldım diyor.
Şarapcı bir beyaz büyücüdür.