Eski oyuncular adına...
Gönderilme zamanı: 03 Ağu 2024 00:06
Selamlar İKV ailesi!
Bu söyleyeceklerim yalnızca eski oyuncuları değil aynı zamanda oyundan bir şekilde haberdar olup başlamak isteyenleri de doğrudan ilgilendiriyor olacak.
Ben oyuna yanlış hatırlamıyorsam 2007-2008 yılları arası başladım. 39 lvl dönemiydi. Oyun evreniyle, oyuncular arası etkileşimiyle, iç kültürüyle aşırı hoşuma gitmişti. Çocuk yaşlardaydım diyebilirim ve bu evren içerisinde abiler, kardeşler edindim. İşin duygusal boyutlarına girmeyeceğim, eminim hala oynamakta olan bir çok oyuncu fazlaca anı biriktirmiş, bazıları burada kurdukları ilişkileri reelde gerçeğe dönüştürmüştür. ( Onca şikayete rağmen hala İKV'de ısrarcı olmak da bunun bir sonucu gibi
)
Ancak oyunun ÇT, Karaköy gibi eklentilerini daha önce oynamamış olmamızdan kaynaklı ben ve benim dönemimden oyuna dönen bir çok İKV oyuncusu grup bölgelerinde kendilerine yer edinemiyor. Bölgelere girebilmek için takımlara ya yalvarmak ya da amatör olduğumuzu "söylememek" gerekiyor. Sizler de takdir edersiniz ki ikisi de etik değil.
Biz İKV'den "Her yol mübahtır" oyunculuğunu reddetmeyi de öğrendik. Kültürel olarak İKV oyuncularını diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de buydu. Kavga olur, anlaşmazlık çıkar ama bir şekilde dayanışma inşa edilir, darda olana tekme atılmazdı. Bugün öyle değil...
Elbette o günlerin geri gelmesi gibi bir beklentim-iz olamaz. Dünya değişti, biz değiştik, oyun da değişmiş. Ancak bu evreni yeniden yaşamak isteyenlerin oyunda bu haliyle de var olabilmelerini sağlamanın bir yolunu bulmak gerekiyor. Büyük bir kitle değiliz farkındayım ama atılacak ufak adımlarla çok sayıda oyuncunun dönebileceğini de tahmin ediyorum. Karaköy sunucusunun ilk gününden bu yana birkaç gündür yaptığım gözlemlerin bende bıraktığı veri bu.
Karaköy sunucusu hamlesini çok önemli buluyorum. Oyunu bıraktım ama camiayı hep takip ettim yıllardır. Hilelerden arındırılmış, emek gerektiren bir sunucu oldukça önemli. Ancak İKV, "MMORPG oyunları sosyal ilişki gerektirir ve kendinize bir grup bulmak sizin işiniz" denecek kadar bazı meselelerin basit çözülebileceği bir oyun değil.
Şunu söyleyeyim; evet, kafayı kıran, sosyal ortam kovalayan herkes kendine bir şekilde yer açar, eksiklerini kapatmak üzere eğitilir, öğrenir. Ama oyuncuların yaş ortalamasının da yüksek olması nedeniyle (iş güç hayat çoluk çocuk...) bizi elimizden tutup oyun öğretecek insanların sayısı çok ama çok az. Oyuna girenler hızlıca bir grup bölgesi atıp, item düşürüp çıkmaya çalışıyor. Lvl sınırının da düşük olmasından kaynaklı bugün beraber hareket ettiğimiz arkadaşların büyük bölümünü Karaköy'e geçmeyi başarabildiklerinde, görevlerle işleri bittiğinde ara ki bulasın. Bu tamamen bir şans ve vicdan konusu olacak.
Somutlayayım:
Temelde iki sorun var; grup bölgelerine hakim olmayan ya da oyunda "ortam" kuramamış, halihazırda ekibi, takımı olmayan eski oyuncuların ya da yeni başlayanların yalnızlaşması ve oyunu bırakmaya mahkum kalması.
İkincisi ise bu durumun yarattığı doğal adaletsizliğin bir sonucu olarak eski oyuncuların oyunun item birikiminden de faydalanamıyor olması.
Aşağıda önereceğim şey oyun camiasının değerlendirmelerine açıktır ancak ben ve benim gibiler için basit bir öneri sunmak istiyorum:
Oyunun kuralları, sistematiği kolay kolay değişemez. Bu anlamıyla bizim gibi oyuncular için yönetimi gerçekleşemeyecek taleplere boğmak anlamsız. Ancak gruplara rahat girebilmemizi, grupların edinebildikleri gücü bizim de edinebilmemizi sağlayacak bir yol var:
Her ne kadar "Pay Win" kafasına karşı çıksam da hem oyunun gelirlerini artırmak adına hem de bizi bu sorunlardan azade kılmak adına akçe ile item satışı başlatılabilir.
Örneğin hasar oranı level aldıkça düşmeyecek bir Ecel Getiren'i (sallıyorum) 2.000 akçeye dükkana koyabiliriz.
Şunu da söyleyeyim; bunu oyun yapmadığı durumda yapan oyuncular çıkıyor ve oyun içi ticaret zaten hepinizin bildiği gibi dışarıya taşıyor. Başkaları kazanacağına oyun kazansın ve piyasayı da yönetim belirlesin, şartlar adilleşsin. Bunun bir dolandırıcılık yöntemi olarak kullanıldığını da online oyunlarda oyun dışı satışın suistimale çok açık bir alan olduğunu da unutmamak gerek.
Tahmin edersiniz ki bu saydığım sorunlardan muzdarip olan eski oyuncuların reçete malzemesi toplama, para kasma v.s gibi gündelik işlerde de başarılı olmaları ve adil bir rekabetin parçası olmaları oldukça zor. Loncalarda gördükleri muamele de "Aaa ne güzel eski oyuncu gel biz sana bir el atalım" olmuyor. Bu beklentiye girmeye de gerek yok zaten, olsa ne güzel olur ama rekabetin olduğu bir ortamda dayanışma zorunlu tutulamaz. Belki "etik" başlıkta bile ele alınamaz...
Demem odur. Bu başlığa her arkadaşım bizi de anlayarak istediği şekilde yorum yapabilir, değerlendirmelerini paylaşabilir. Ricam odur ki "Koca oyun sana mı kaldı bak işine" gibi kalp kırıcı paylaşımlar yapılmasın. Bu oyun ben ve benim gibi bir çok oyuncunun vaktiyle gece rüyalarına girdi. Bizim için değerli. Bizim de bir yerimiz olsun, yerimiz belli olsun...
Sevgiler arkadaşlarım, hepinize iyi oyunlar.
Bu söyleyeceklerim yalnızca eski oyuncuları değil aynı zamanda oyundan bir şekilde haberdar olup başlamak isteyenleri de doğrudan ilgilendiriyor olacak.
Ben oyuna yanlış hatırlamıyorsam 2007-2008 yılları arası başladım. 39 lvl dönemiydi. Oyun evreniyle, oyuncular arası etkileşimiyle, iç kültürüyle aşırı hoşuma gitmişti. Çocuk yaşlardaydım diyebilirim ve bu evren içerisinde abiler, kardeşler edindim. İşin duygusal boyutlarına girmeyeceğim, eminim hala oynamakta olan bir çok oyuncu fazlaca anı biriktirmiş, bazıları burada kurdukları ilişkileri reelde gerçeğe dönüştürmüştür. ( Onca şikayete rağmen hala İKV'de ısrarcı olmak da bunun bir sonucu gibi
Ancak oyunun ÇT, Karaköy gibi eklentilerini daha önce oynamamış olmamızdan kaynaklı ben ve benim dönemimden oyuna dönen bir çok İKV oyuncusu grup bölgelerinde kendilerine yer edinemiyor. Bölgelere girebilmek için takımlara ya yalvarmak ya da amatör olduğumuzu "söylememek" gerekiyor. Sizler de takdir edersiniz ki ikisi de etik değil.
Biz İKV'den "Her yol mübahtır" oyunculuğunu reddetmeyi de öğrendik. Kültürel olarak İKV oyuncularını diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de buydu. Kavga olur, anlaşmazlık çıkar ama bir şekilde dayanışma inşa edilir, darda olana tekme atılmazdı. Bugün öyle değil...
Elbette o günlerin geri gelmesi gibi bir beklentim-iz olamaz. Dünya değişti, biz değiştik, oyun da değişmiş. Ancak bu evreni yeniden yaşamak isteyenlerin oyunda bu haliyle de var olabilmelerini sağlamanın bir yolunu bulmak gerekiyor. Büyük bir kitle değiliz farkındayım ama atılacak ufak adımlarla çok sayıda oyuncunun dönebileceğini de tahmin ediyorum. Karaköy sunucusunun ilk gününden bu yana birkaç gündür yaptığım gözlemlerin bende bıraktığı veri bu.
Karaköy sunucusu hamlesini çok önemli buluyorum. Oyunu bıraktım ama camiayı hep takip ettim yıllardır. Hilelerden arındırılmış, emek gerektiren bir sunucu oldukça önemli. Ancak İKV, "MMORPG oyunları sosyal ilişki gerektirir ve kendinize bir grup bulmak sizin işiniz" denecek kadar bazı meselelerin basit çözülebileceği bir oyun değil.
Şunu söyleyeyim; evet, kafayı kıran, sosyal ortam kovalayan herkes kendine bir şekilde yer açar, eksiklerini kapatmak üzere eğitilir, öğrenir. Ama oyuncuların yaş ortalamasının da yüksek olması nedeniyle (iş güç hayat çoluk çocuk...) bizi elimizden tutup oyun öğretecek insanların sayısı çok ama çok az. Oyuna girenler hızlıca bir grup bölgesi atıp, item düşürüp çıkmaya çalışıyor. Lvl sınırının da düşük olmasından kaynaklı bugün beraber hareket ettiğimiz arkadaşların büyük bölümünü Karaköy'e geçmeyi başarabildiklerinde, görevlerle işleri bittiğinde ara ki bulasın. Bu tamamen bir şans ve vicdan konusu olacak.
Somutlayayım:
Temelde iki sorun var; grup bölgelerine hakim olmayan ya da oyunda "ortam" kuramamış, halihazırda ekibi, takımı olmayan eski oyuncuların ya da yeni başlayanların yalnızlaşması ve oyunu bırakmaya mahkum kalması.
İkincisi ise bu durumun yarattığı doğal adaletsizliğin bir sonucu olarak eski oyuncuların oyunun item birikiminden de faydalanamıyor olması.
Aşağıda önereceğim şey oyun camiasının değerlendirmelerine açıktır ancak ben ve benim gibiler için basit bir öneri sunmak istiyorum:
Oyunun kuralları, sistematiği kolay kolay değişemez. Bu anlamıyla bizim gibi oyuncular için yönetimi gerçekleşemeyecek taleplere boğmak anlamsız. Ancak gruplara rahat girebilmemizi, grupların edinebildikleri gücü bizim de edinebilmemizi sağlayacak bir yol var:
Her ne kadar "Pay Win" kafasına karşı çıksam da hem oyunun gelirlerini artırmak adına hem de bizi bu sorunlardan azade kılmak adına akçe ile item satışı başlatılabilir.
Örneğin hasar oranı level aldıkça düşmeyecek bir Ecel Getiren'i (sallıyorum) 2.000 akçeye dükkana koyabiliriz.
Şunu da söyleyeyim; bunu oyun yapmadığı durumda yapan oyuncular çıkıyor ve oyun içi ticaret zaten hepinizin bildiği gibi dışarıya taşıyor. Başkaları kazanacağına oyun kazansın ve piyasayı da yönetim belirlesin, şartlar adilleşsin. Bunun bir dolandırıcılık yöntemi olarak kullanıldığını da online oyunlarda oyun dışı satışın suistimale çok açık bir alan olduğunu da unutmamak gerek.
Tahmin edersiniz ki bu saydığım sorunlardan muzdarip olan eski oyuncuların reçete malzemesi toplama, para kasma v.s gibi gündelik işlerde de başarılı olmaları ve adil bir rekabetin parçası olmaları oldukça zor. Loncalarda gördükleri muamele de "Aaa ne güzel eski oyuncu gel biz sana bir el atalım" olmuyor. Bu beklentiye girmeye de gerek yok zaten, olsa ne güzel olur ama rekabetin olduğu bir ortamda dayanışma zorunlu tutulamaz. Belki "etik" başlıkta bile ele alınamaz...
Demem odur. Bu başlığa her arkadaşım bizi de anlayarak istediği şekilde yorum yapabilir, değerlendirmelerini paylaşabilir. Ricam odur ki "Koca oyun sana mı kaldı bak işine" gibi kalp kırıcı paylaşımlar yapılmasın. Bu oyun ben ve benim gibi bir çok oyuncunun vaktiyle gece rüyalarına girdi. Bizim için değerli. Bizim de bir yerimiz olsun, yerimiz belli olsun...
Sevgiler arkadaşlarım, hepinize iyi oyunlar.