Huzursuzluğum (şiir)
Gönderilme zamanı: 06 Haz 2020 00:23
viewtopic.php?f=46&t=134253
4 sene önce forumda açılan bir konuydu bu. Çokça okunmuş, çokça sevilmiş bir şiirdi. Sonra nasıldır, nedendir bilinmez, şiir yok oldu, yorumları kaldı. Hatırlayabildiğim kadarıyla şiiri yazdım, paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.
Huzursuzluğum görevi oyunun en tuhaf görevidir. İnsanlar anlamlandıramamış, sırrını çözememiştir. İşte bu görevin sırrı...
HUZURSUZLUĞUM
Başlarda çok güzeldi İstanbul'da savaşmak
Meteor Yolu'na varmak, Eminönü'yü aşmak
Labirentte kaybolmak, boss peşinde koşmak
Görevleri bitirip ganimete ulaşmak
Herkes dosttu İstanbul'da herkes arkadaş...
Boss kesmeye giderken yanında pek çok yoldaş
Azaldı git gide yoldaş, kalmadı pek arkadaş,
Bıraktı dostlar oyunu, bıraktı yavaş yavaş...
Sonra geldi 49, yeni bölge yeraltı
Derin sır bizim için, Yeraltı'nın en altı
Kadim'den pençe aldık, Dişi'den Örümcek Gözü
Yavaş yavaş kayboluyordu oyunun özü
Topladık malzemeyi, tamamladık hepsini
Rüstem'den satın aldık Ejder reçetesini
Yetmedi bize yeni bölge diye direttik,
Kendi sonumuzu kendimiz hazır ettik
Sonra Çemberlitaş, oyuncular toplandı
Kimi grup kurarken kimi durup yalvardı
"Sen gelemezsin, hasarın düşük." dedik,
Oyunu sevenleri oyuna girmez ettik.
Yeni bölge Büyük Hol, giydik transları
Sabah akşam koşturup topladık tılsımları
Bu sefer de Gaffar'a m1'sizi almadık,
Kalan oyuncuların da yarısını yolladık.
Ne oyuncu kaldı, ne yönetecek biri
Forum aynı; düzeltin, ama hangi birini?
Artık yok kalabalık, tenha hep sunucular
Bir şaheserdi oyun, mahvetti, batırdılar
Nereye baksan hata, yapılan her şey kusur
Yok artık bu oyunda ne dostluk ne de huzur
Belli belirsiz oldu oyunda varlığım ve yokluğum
Demek buymuş bu görevin manası:"Huzursuzluğum"