Karakterimiz-Kuklacı-Karaköy-Beyoğlu ilişkisi hk.
Gönderilme zamanı: 05 Ağu 2017 14:31
Selam olsun sizlere arkadaşlar! Güncelleme haberiyle birlikte bu tarz konularda da artış yaşanıyor gün geçtikçe. Bu konu da biraz daha karakterimiz ile Kuklacı arasında ki ilişkiyi deşmek istedim. Öncelikle Kuklacı bildiğiniz üzere kıyamet vaktinin taze olduğu zamanlar da Eminönü gelmiş gizemli bir kişilik. Daha sonra büyüleri ve zekası sayesinde kendine Eminönü yönetimin de sağlam bir yer ayarlıyor. Kendisi Fareadam, Taş kanat ve bir çok bilinen/bilinmeyen büyünün de mimarı oluyor. Fakat daha sonra Mansur Bey'in ölümünün ardından hiçbir sebep sunmadan Eminönü'nü terk edip gidiyor. Öncelikle neden gittiği hakkında fikir yürütmek isterim. Gidişinin büyük tek bir sebebi var bence. O da bizim karakterimizinde muzdarip olduğu kullanılmışlık hissiyatı. Çünkü Kuklacı'nın yarattığı Fareadamlar, Beyazköşk tarafından bizzat da kendi tavsiyesi üzerine jandarma ve halka çatışmaya girip zafer kazandı ve bu zafer sırasında çok fazla kan döküldü. Bir çok insanın kanını kendi ellerinde hissetti ve belkide Mansur Bey'in ölümünün verdiği üzüntü ile artık çekip gitmenin daha iyi bir karar olduğu fikrine kapıldı. Kalması belki de çok farklı sonuçlar doğurabilirdi. Kuklacı'nın önce meteor bölgesine daha sonra Sivri Ada'ya ve daha sonra oradan da ayrıldığını biliyoruz. Hikayede açık açık belirtilmese de gittiği yer, Benim tahminim Karaköy ve Beyoğlu taraflarına ilerlemiş olduğudur. Çünkü 1979 yılın da Arzuhalci isminde bir adam Beyoğlu'ndan çıka geldi ve Aydemir Bey'e Ruh Taşları hakkında bilgi verdi. Arzuhalci hali hazırda zaten meraklı bir kişilik ama kendisinin tek başına Ruh Taşlarını keşfetmiş olması pek mantıklı gelmiyor bana. benim fikrim Kuklacı'nın Beyoğlu'nu ziyaret ettiği yönde. Zaten Eminönü ve Beyoğlu arasında ki iletişim 14 Nisan olayları(Galata köprüsünün patlaması) ertesi iyice azaldığını biliyoruz. Şuraya da bir harita düşeyim daha aydınlatıcı olur belki.

Yani oraya gitse orada yaşayanlar onu tanımasa ya da tanısa da haber vermek istese bile biz bunları bilemiyoruz. Akıbetini ise bilemiyorum hala orada mı yoksa değil mi? Ama şundan eminim ki kuklacı bizimle iletişime geçti. Nasıl mı? Tiktaklar görevini hatırlayacak olursak eğer şöyle bir metin geçmekte;
"Kafam yerinde değil artık,
Fısıldayışlar duyuyorum Arzuhalci.
Sıklıkla kulağıma fısıldıyorlar. Benden büyüğü yok, fazlası yok, ötesi yok."
Bir yandan da Büyük Hol bölgesinde çalan "Dahası Yok" isimli şarkının sözlerine bakalım;
"Geçmiş geri gelmeyecek! İhtiyarların anlattığı hikayeler, muazzam manzaralar düşlerde ki hayatlar. Bunların hepsi yalan, hiç bir yerde onlardan görmedim ben. Tek gördüğüm rüya ve yalan. Yada yok oluş. İyiler bizim tarafta değil. Palalar baltalar kan için kesiyor. Asalar kökünü kurutmak için yakıyor. O şifalar çıkarlar için okunuyor. Bundan ötürü umutlarının değil, gerçeğin peşinden koş. Huzuru bulamayacaksın ama seni kandırmayacaklar. Seni inanadıramayacaklar. Bana bak kabul et sende. Akıbetin benim! Erg her köşe başından fışkırdığında, beyinin erg basıncıyla patladığında, iki laf edecek adam kalmadığında kıyamet, kıyamet vaktinde senin için benden başka varoluş yok! Bundan ötürü umutlarının değil gerçeğin peşinden koş. Huzuru bulmayacaksın ama senin kandıramayacaklar. Seni inandıramayacaklar. Sözlerimi dinle! Oh benden tiksiniyorsun, ama geleceğin ya bu canavar, yada yok! Sözlerimi dinle, yaratığa dönüşmen gerekiyor. Tıpkı benim gibi! Dahası yok, dahası yok, dahası yok."
Şimdi normal hayatta bu tarz sözleri duyan birisi şizofreni teşhisiyle uğurlanırdı. Ama olay bizim bahtsız bedevi karakterimizin başına geldiği için birileri gerçekten bize fısıldıyor olmalıydı. Belki Erg bir miktar bizi delirtiyor ama bu kadar kesin konuşan bence başka bir şey. Sözlerden anlayacağınız üzerine, birisi bizden büyük olduğunu kendisinin bir canavar olduğunu onu dinlememiz gerektiğini söylüyor. Hayallerin peşinden değil gerçeklerin peşinden gitmemiz gerektiğini ancak onun gibi bir canavara dönüşürsek bir geleceğimiz olduğunu söylüyor. Buradan bu konu itibariyle ilerlersek dediğim gibi Kuklacı kendini suçlu hissettiği için çıkıp gitti. Artık kendisini bir canavar olarak görüyor olabilir.
Bkz: Franz Kafka - Dönüşüm
Bize bir mesaj göndermeye çalışıyor olabilir. Bizde çünkü onun gibi kullanıldık, onun geçtiği yollardan geçtik. Ama bu sefer durum çok daha ciddi. Yeni gelecek olan güncelleme direkt Kisless ile alakalı olmayacaktır. Bence önce Karaköy gelecek ve biz orada Gizit Klanına mensup Fareadamları bir ziyaret edeceğiz derim. Belki de yıllardır haber alınmayan Beyoğlu'na bile geçebiliriz kim bilir? Okuduğunuz için teşekkür eder konuyu şöyle ufak bir latifeyle kapatmak isterim;

İyi forumlar dilerim!

Yani oraya gitse orada yaşayanlar onu tanımasa ya da tanısa da haber vermek istese bile biz bunları bilemiyoruz. Akıbetini ise bilemiyorum hala orada mı yoksa değil mi? Ama şundan eminim ki kuklacı bizimle iletişime geçti. Nasıl mı? Tiktaklar görevini hatırlayacak olursak eğer şöyle bir metin geçmekte;
"Kafam yerinde değil artık,
Fısıldayışlar duyuyorum Arzuhalci.
Sıklıkla kulağıma fısıldıyorlar. Benden büyüğü yok, fazlası yok, ötesi yok."
Bir yandan da Büyük Hol bölgesinde çalan "Dahası Yok" isimli şarkının sözlerine bakalım;
"Geçmiş geri gelmeyecek! İhtiyarların anlattığı hikayeler, muazzam manzaralar düşlerde ki hayatlar. Bunların hepsi yalan, hiç bir yerde onlardan görmedim ben. Tek gördüğüm rüya ve yalan. Yada yok oluş. İyiler bizim tarafta değil. Palalar baltalar kan için kesiyor. Asalar kökünü kurutmak için yakıyor. O şifalar çıkarlar için okunuyor. Bundan ötürü umutlarının değil, gerçeğin peşinden koş. Huzuru bulamayacaksın ama seni kandırmayacaklar. Seni inanadıramayacaklar. Bana bak kabul et sende. Akıbetin benim! Erg her köşe başından fışkırdığında, beyinin erg basıncıyla patladığında, iki laf edecek adam kalmadığında kıyamet, kıyamet vaktinde senin için benden başka varoluş yok! Bundan ötürü umutlarının değil gerçeğin peşinden koş. Huzuru bulmayacaksın ama senin kandıramayacaklar. Seni inandıramayacaklar. Sözlerimi dinle! Oh benden tiksiniyorsun, ama geleceğin ya bu canavar, yada yok! Sözlerimi dinle, yaratığa dönüşmen gerekiyor. Tıpkı benim gibi! Dahası yok, dahası yok, dahası yok."
Şimdi normal hayatta bu tarz sözleri duyan birisi şizofreni teşhisiyle uğurlanırdı. Ama olay bizim bahtsız bedevi karakterimizin başına geldiği için birileri gerçekten bize fısıldıyor olmalıydı. Belki Erg bir miktar bizi delirtiyor ama bu kadar kesin konuşan bence başka bir şey. Sözlerden anlayacağınız üzerine, birisi bizden büyük olduğunu kendisinin bir canavar olduğunu onu dinlememiz gerektiğini söylüyor. Hayallerin peşinden değil gerçeklerin peşinden gitmemiz gerektiğini ancak onun gibi bir canavara dönüşürsek bir geleceğimiz olduğunu söylüyor. Buradan bu konu itibariyle ilerlersek dediğim gibi Kuklacı kendini suçlu hissettiği için çıkıp gitti. Artık kendisini bir canavar olarak görüyor olabilir.
Bkz: Franz Kafka - Dönüşüm
Bize bir mesaj göndermeye çalışıyor olabilir. Bizde çünkü onun gibi kullanıldık, onun geçtiği yollardan geçtik. Ama bu sefer durum çok daha ciddi. Yeni gelecek olan güncelleme direkt Kisless ile alakalı olmayacaktır. Bence önce Karaköy gelecek ve biz orada Gizit Klanına mensup Fareadamları bir ziyaret edeceğiz derim. Belki de yıllardır haber alınmayan Beyoğlu'na bile geçebiliriz kim bilir? Okuduğunuz için teşekkür eder konuyu şöyle ufak bir latifeyle kapatmak isterim;

İyi forumlar dilerim!