Kıyamete biraz heyecan
Gönderilme zamanı: 05 Tem 2017 12:58
Merhaba,
Bazı arkadaşlarımızın yeni gelecek genişleme paketi hakkında oldukça karamsar olduğunu görüyorum.
Fakat yeni bir genişleme beraberinde birçok yenilik getirecek burada herkes hemfikir.
Gelin biraz bunlardan bahsedip eski anılarımızı canlandırıp kıyamete heyecan katalım.
Hatırlarsınız ilk bölgemiz Eminönü
İstanbul'un dar sokaklarında hepimiz az ter dökmedik.
Antrepo ve çevresindeki Cinlerle, Sirkeci garı önündeki Fare adamlarla, Akreplerle, Yılanlarla ve Çetecilerle...
Momt'a "Sobee'nin takdiri epe farelerden düşer mi?" diye sorduğum, kalayı toplayıp işportacıya sattığım "bu maden işi o kadarda karlı değilmiş" dediğim günler hala aklımda. Zamanında az mı kaybolmadık Eminönü sokaklarında?
Çok geçmedi avucumuzun içi gibi öğrendik Eminönü'nü. Nerede hangi maden var, nerede hangi yaratık hepsini bilir olduk.
Kıyamete bile alıştık derken..
Geldi mi Meteor bölgesi ve Sivri ada bölgesi?
Az mı birlik olup çeteci mağarası basmadık? Karakürk'e meydan okumadık?
Vahşilere, tepegözlere ve paramızı çalan yağmacı cinlere sinir olup kanser olma ihtimalimiz %23.7 artmadı mı?
Kimi zaman fantezi aradık mağara şamanı ile bab-ı ali muhafızını kapıştırdık kimi zamansa Sivri adada huzuru aradık.
Sivri ada demişken az mı çektik o zalım tazılardan hiç bırakmadılar peşlerimizi.
Az mı Büyük bronza bile meydan okuyabilecek neferleri aradık taş kanatlardan kanatma yedik?
Fare adam köyünde ve Kurt mağarasında ki örümceklerde para kazanmak için verdiğimiz emekleri de unutmamak lazım tabi.
Tam bitti derken çıktı mı yeraltı?
O çamurun etrafında bile otuz kişi bekledik bir değeri yoktu belki gmler uyarırdı ama yinede beklemeye değerdi.
Meran şehrine gidene kadar çok çile çektik ama İflis de bu neferlerin karşısında duramadı.
Az mı katalizör etkisiyle gözlerimiz kararmadı ama ne oldu en sonunda kadimi bile devirdik yere.
O bombacılara hepimizin öfkesi ve kini vardı gittik ve solucanın başını ezdik.
Velhasıl kelam öyle yada böyle binlerce anımız oldu şimdi bunlara yenisini ekleyecek bir bölge geliyor.
Yeni sokaklar, yeni silahlar, yeni düşmanlar, yeni müzikler, yeni dostluklar.
İstanbul kıyamet vakti benim için hiçbir zaman sadece bir oyun olmamıştır.
Meselem İstanbul Kıyamet vaktini bir oyun yapmaktan çıkaran anıları canlı tutabilmektir.
Bazı arkadaşlarımızın yeni gelecek genişleme paketi hakkında oldukça karamsar olduğunu görüyorum.
Fakat yeni bir genişleme beraberinde birçok yenilik getirecek burada herkes hemfikir.
Gelin biraz bunlardan bahsedip eski anılarımızı canlandırıp kıyamete heyecan katalım.
Hatırlarsınız ilk bölgemiz Eminönü
İstanbul'un dar sokaklarında hepimiz az ter dökmedik.
Antrepo ve çevresindeki Cinlerle, Sirkeci garı önündeki Fare adamlarla, Akreplerle, Yılanlarla ve Çetecilerle...
Momt'a "Sobee'nin takdiri epe farelerden düşer mi?" diye sorduğum, kalayı toplayıp işportacıya sattığım "bu maden işi o kadarda karlı değilmiş" dediğim günler hala aklımda. Zamanında az mı kaybolmadık Eminönü sokaklarında?
Çok geçmedi avucumuzun içi gibi öğrendik Eminönü'nü. Nerede hangi maden var, nerede hangi yaratık hepsini bilir olduk.
Kıyamete bile alıştık derken..
Geldi mi Meteor bölgesi ve Sivri ada bölgesi?
Az mı birlik olup çeteci mağarası basmadık? Karakürk'e meydan okumadık?
Vahşilere, tepegözlere ve paramızı çalan yağmacı cinlere sinir olup kanser olma ihtimalimiz %23.7 artmadı mı?
Kimi zaman fantezi aradık mağara şamanı ile bab-ı ali muhafızını kapıştırdık kimi zamansa Sivri adada huzuru aradık.
Sivri ada demişken az mı çektik o zalım tazılardan hiç bırakmadılar peşlerimizi.
Az mı Büyük bronza bile meydan okuyabilecek neferleri aradık taş kanatlardan kanatma yedik?
Fare adam köyünde ve Kurt mağarasında ki örümceklerde para kazanmak için verdiğimiz emekleri de unutmamak lazım tabi.
Tam bitti derken çıktı mı yeraltı?
O çamurun etrafında bile otuz kişi bekledik bir değeri yoktu belki gmler uyarırdı ama yinede beklemeye değerdi.
Meran şehrine gidene kadar çok çile çektik ama İflis de bu neferlerin karşısında duramadı.
Az mı katalizör etkisiyle gözlerimiz kararmadı ama ne oldu en sonunda kadimi bile devirdik yere.
O bombacılara hepimizin öfkesi ve kini vardı gittik ve solucanın başını ezdik.
Velhasıl kelam öyle yada böyle binlerce anımız oldu şimdi bunlara yenisini ekleyecek bir bölge geliyor.
Yeni sokaklar, yeni silahlar, yeni düşmanlar, yeni müzikler, yeni dostluklar.
İstanbul kıyamet vakti benim için hiçbir zaman sadece bir oyun olmamıştır.
Meselem İstanbul Kıyamet vaktini bir oyun yapmaktan çıkaran anıları canlı tutabilmektir.