2DK YAZININ TAMAMINI OKURMUSUNZ?
Gönderilme zamanı: 22 Şub 2013 22:17
Selamun aleyküm;
Kuklacı halkında iyi yada kötü herkese selam olsun. Bu yazıyı yazma sebebim arada foruma uğradığımda gördüğüm pişmanlık ve oyunu bırakma önerileriyle ilgili konular.
Bildiğiniz üzere yaklaşık 6 aydır oyuna ancak ziyaret amaçlı 2 ayda 1 uğruyorum. Forumada nadiren giriyorum. Ve gözüme çarpan bazı şeyleri oyunu bırakmış biri olarak yansıtmak istedim.
Oyuna 39 lwl da başladığımda 7. sınıftaydım şimdi 11.sınıftayım aradan 4 yıl kadar bir zaman geçmiş. Elbette değişmeyen tek şey değişimdir ki zaman zaman oyunda sevindim,üzüldüm ve sonunda herşeyin bir sonu olduğu gibi sonlandırdım oyun yaşamını elbet çok kez bırakmayı denedim ama şunu keşfettim ki bu bir bağımlılık.
Oyuna yaşadığım ailevi sebeplerden kafayı dağıtmak amacıyla başlamıştım ancak bu beyaz zehir gibi sonu hüsranla sonuçlanabilecek bir probleme dönüşebiliyor.
39 lwl ,49 lwl, sığınak ve migrat,çemberlitaş,lonca sistemi filan hepsindeki değişimi gördüm ve eleştirmekten sakınmadım. Şunu söyleyebilirim ki hırsınızı ve vaktinizi bu anlamsız şeye harcamayın.
Size örnek vereyim 7,8 ve 9. sınıflarda yaz kış demeden oyunu hırsla oynuyordum. Belki de hayatımın en depresyonda en zor yıllarıydı. Hiç unutmam bir gün zırh düşürmek için karne günü arkadaşlarımla dışarı gideceğime ekip zırh düşürmeye çalışmıştım. 10. sınıfta oyuna ara verdim ve 1.dönem 3. 2.dönem 2. oldum. 11.sınıfın ilk dönemindeyde 2. oldum. Bu hırsı oyuna harcamış olsaydım şuan böyle bir konu ile değil büyük holü eleştiren yazımı okucaktınız.
4 yıl boyunca cahillere doğruyu gösterirken haklının hakkını yememek için uğraştım ancak özgüvenimi kaybettirdi bu bana. Her zaman doğruları söylediğim için hep sevilmedim. Ancak kardeşlerime tavsiyem herkesle iyi geçinenlere dikkatli bakın mutlaka bir yaşaklığı vardır.
''Hep kötülüklerinden bahsediyor bu liseli!'' diyenleriniz vardır elbet. Her şerde hayır vardır. Bazı insanları tanıma fırsatım oldu. Bu oyun o kadar geniş ki her telden insan barındırıyor. Örneğin Ayhan'ı tanıma fırsatım oldu. Aynı ilde farklı okuldan. Benim gibi dürüst ve iyi insanların bulunduğu MİR ailesiyle tanıştım.Benden 30 yaş büyük biri bile vardı. Erzurum'dan,Almanya'ya kadar herkesi içinde barındırıyordu. Almanca pratik yapabileceğim Bülent Abiyi tanıdım. Tıp fakültesinde ders veren Özgür Abi'yi tanıdım. Reelde yaşadığım başarıla tebrik edecek kadar kibar Yücel Abi'yi tanıdım,Bana güvenen Hakan Abi'yi,yapılan iyiliği karşılıksız bırakmayan Memet'i ve daha nicelerini...
Şunu söylemek istiyorum ki herşeyi tadında yapın. Oyunu oynamak için,okula okumak için gidin. Oyun için birbirinizi kırmayın,küfretmeyin. Kimse size madalya takmıyor adam kesince. Ve size Ataol Behramoğlunun dizeleriyle yazının tamamını okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Kendinize iyi bakın
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Kuklacı halkında iyi yada kötü herkese selam olsun. Bu yazıyı yazma sebebim arada foruma uğradığımda gördüğüm pişmanlık ve oyunu bırakma önerileriyle ilgili konular.
Bildiğiniz üzere yaklaşık 6 aydır oyuna ancak ziyaret amaçlı 2 ayda 1 uğruyorum. Forumada nadiren giriyorum. Ve gözüme çarpan bazı şeyleri oyunu bırakmış biri olarak yansıtmak istedim.
Oyuna 39 lwl da başladığımda 7. sınıftaydım şimdi 11.sınıftayım aradan 4 yıl kadar bir zaman geçmiş. Elbette değişmeyen tek şey değişimdir ki zaman zaman oyunda sevindim,üzüldüm ve sonunda herşeyin bir sonu olduğu gibi sonlandırdım oyun yaşamını elbet çok kez bırakmayı denedim ama şunu keşfettim ki bu bir bağımlılık.
Oyuna yaşadığım ailevi sebeplerden kafayı dağıtmak amacıyla başlamıştım ancak bu beyaz zehir gibi sonu hüsranla sonuçlanabilecek bir probleme dönüşebiliyor.
39 lwl ,49 lwl, sığınak ve migrat,çemberlitaş,lonca sistemi filan hepsindeki değişimi gördüm ve eleştirmekten sakınmadım. Şunu söyleyebilirim ki hırsınızı ve vaktinizi bu anlamsız şeye harcamayın.
Size örnek vereyim 7,8 ve 9. sınıflarda yaz kış demeden oyunu hırsla oynuyordum. Belki de hayatımın en depresyonda en zor yıllarıydı. Hiç unutmam bir gün zırh düşürmek için karne günü arkadaşlarımla dışarı gideceğime ekip zırh düşürmeye çalışmıştım. 10. sınıfta oyuna ara verdim ve 1.dönem 3. 2.dönem 2. oldum. 11.sınıfın ilk dönemindeyde 2. oldum. Bu hırsı oyuna harcamış olsaydım şuan böyle bir konu ile değil büyük holü eleştiren yazımı okucaktınız.
4 yıl boyunca cahillere doğruyu gösterirken haklının hakkını yememek için uğraştım ancak özgüvenimi kaybettirdi bu bana. Her zaman doğruları söylediğim için hep sevilmedim. Ancak kardeşlerime tavsiyem herkesle iyi geçinenlere dikkatli bakın mutlaka bir yaşaklığı vardır.
''Hep kötülüklerinden bahsediyor bu liseli!'' diyenleriniz vardır elbet. Her şerde hayır vardır. Bazı insanları tanıma fırsatım oldu. Bu oyun o kadar geniş ki her telden insan barındırıyor. Örneğin Ayhan'ı tanıma fırsatım oldu. Aynı ilde farklı okuldan. Benim gibi dürüst ve iyi insanların bulunduğu MİR ailesiyle tanıştım.Benden 30 yaş büyük biri bile vardı. Erzurum'dan,Almanya'ya kadar herkesi içinde barındırıyordu. Almanca pratik yapabileceğim Bülent Abiyi tanıdım. Tıp fakültesinde ders veren Özgür Abi'yi tanıdım. Reelde yaşadığım başarıla tebrik edecek kadar kibar Yücel Abi'yi tanıdım,Bana güvenen Hakan Abi'yi,yapılan iyiliği karşılıksız bırakmayan Memet'i ve daha nicelerini...
Şunu söylemek istiyorum ki herşeyi tadında yapın. Oyunu oynamak için,okula okumak için gidin. Oyun için birbirinizi kırmayın,küfretmeyin. Kimse size madalya takmıyor adam kesince. Ve size Ataol Behramoğlunun dizeleriyle yazının tamamını okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Kendinize iyi bakın
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana