1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 08 Ara 2012 13:14
gönderen Rescuer
Resim



Şşş. Sessiz ol. Bir saniye. Kuytu bir köşeye geçelim. *Recep Dayı, sırtını bir binanın duvarına verir.*
Cinler bu aralar çok hareketliler mirim. Dikkatli olmalı. Bu ay, en az iki kesin saldırıyı engelleyebildim. Dizim çivi yarasından geçilmez oldu. Her neyse...
Şöyle oturalım iki çift laf edelim. Çeteci operasyonlarına katıldığını duydum. O soysuz serserilerin ismini duyunca tiksiniyorum. Büyük postane binasını hatırlar mısın, ne görkemliydi. Bunca olayın ardından, hala insanoğlunun birliğini ve ululuğunu simgelercesine orada ayakta durabilmişti. Hiçbir mahluk yıkamadı da onu, yine aramızdan çıkanlar yıktı. *Recep Dayı, bir süre efkarlı gözlerini gökyüzüne diker.*
Böyle acı bir yazgıdır bu Agah Beyamca'yı da kör eden. Ben de o binada bulunuyordum o gün. Teşkilat'a yeni katılmıştım. Bir anda büyücüler peydah oldu avluda. Dehşetli bir çatışma meydana geldi. Tabii herkes silahlara sarıldı. Ancak büyücüler çok güçlüydü ve var olan jandarma birlikleri yeterli değildi. Bizi üst katta bir odaya kadar sürebildiler. Bütün çıkışları tutmuşlardı. Alt katlarda yapılan şoklarla binanın temellerinin sarsıldığını hissedebiliyordum. Teppemize dolaplar ve raflar devrilmeye başladı. Çok uzun bir müddet sürdü bu. Bu esnada, binanın üst katından aşağıda olanları izleme fırsatı buldum. Çeteciler bir yandan binanın kolonlarını sarsarken, bazı görevlilere insanlık dışı işkenceler yapıyorlardı. O kadar dehşete düşmüştüm ki tabancam olduğu halde ateş etmek aklıma gelmedi. Bir zaman sonra, kolonlardan bir kaçı aynı anda yıkıldı ve binanın arka kısmı göçtü. Birkaç çeteci, yıkıntıların altında kalırken, bazıları onlara güldüler. Tanrım ne sapkınlık!
Bu sırada Agah Beyamca, kapıdan içeri girdi. Kapı tutulduğu halde, bunu nasıl becerdi anlayamamıştım. Başıyla etrafı hızlıca tetkik etti. Bak ben tepedeydim, Agah Beyamca, bana işte şu tel örgülerin orada tabela var ya, o kadar mesafede idi, görüyor musun tabelayı? Toz toprak içinde tabii ortam. Çeteciler ondan korkarak mevzilendiler. Bina ağır ağır çökmeye başlamıştı. Çetecilerin bir kısmı kaçmayı başardı. Agah Beyamca'nın bazı sözler söylediğini duydum. Bastonunu hafifçe havaya kaldırdı ve içerisi beyaz bir dumanla doldu. İyiden iyiye çökmeye başlayan binada bir süre her şey durdu. Beni çekiştirdiler. Kendime geldim. Ve aşağıya inmeye başladık. Agah Beyamcayı koridorda gördüm. Bütün gücü ile konsantre olmuş, duvarları tutuyordu sanki. Çetecilerden bir kadıni Agah Beyamca'nın yanına yaklaştı ve gerilmiş parmaklarından üstünde Agah Bey'in ismi yazılı kırmızı taşlı yüzüğünü çıkardı. Bu esnada, yanımdaki meclis üyelerinden ikisi, hareketsiz kalan anca yine de çok çaba harcadığı belli olan Agah Beyamca'nın yardımına koştular. Hırsız kadın yüzüğü parmağına geçirdi. Vahşi bir bakışı vardı. Ve üzerine yaklaşan meclis üyesini ki adı aklıma gelmedi şu anda, parmaklarından çıkan yıldırım ile öldürdü. Bu şok bizi kendimize getirdi ve hepimiz kadının üstüne çullanmak için harekete geçtik, ancak yakalayamadık. Agah Beyamca'yı yaklaşık 1 dakika dışarıya gelmeye ikna etmeye çalıştık ama o orada öylece durdu. Ardından hiçbir şey göremediğini söyledi. Rahmetli Mehmet Rıza amcanın koluna girdi ve dışarıya doğru yürüdü. O yürürken, Büyük Postane, adı gibi görkemli bir şekilde çöktü. Ne manzaraydı ama. Hem acı, hem destansı. İşte buna şahit oldum. Çok az kişi bilir bu hikayeyi. Kimileri de uydurduğumuzu sanıyor. Bakma sen onlara... Nerden geldi bu aklıma, işte buradan! Çeteci nefreti, cin nefreti. Etrafta nefret edilecek o kadar çok şey var ki...



Agah Bey'in kayıp yüzüğü, Recep Dayı, seviye 34.

Görsel için Umut Aybek(JouRney) kardeşime sonsuz teşekkürler...

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 08 Ara 2012 13:23
gönderen JouRney
İKV'nin sır ve gizemlerini barındıran, okumaya üşendiğimiz görev hikayelerinden alınan bu bölüm, Agah Bey'in gözleri hakkında yapılan bütün tartışmaları cevaplar nitelikle. Hikayeyi ben de ilk defa okudum, sonlara doğru hüzünlendim:)

Uzun zamandır araştırma tarzındaki paylaşımlarını özlemiştik Yasin'cim, yine güzel bir konu ile dönüş yaptın.
Daha da güzellerini görmeyi dilerim, emeğine sağlık.

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 08 Ara 2012 13:29
gönderen Lahkesis
Selamlar,

Görev metinlerini okumanın tadı başkadır. (:

Konu, Fan Kulübü < Yazım kanalına taşınmıştır.

Keyifli forumlar.

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 08 Ara 2012 13:36
gönderen Rescuer
Teşekkürler Umut'cum. :) Sonların da ben de hüzünlendim vallahi. Fedakarlık dediğin böyle olur. :)
Onur sana da teşekkürler, çok hızlısınız vallahi, 3-5 kişi görseydi de öyle taşınsaydı tadından yenmezdi. :)

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 09 Ara 2012 15:28
gönderen physX
Ellerinize sağlık güzel bir yazım olmuş okumaktan keyif aldım gerçekten.

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 09 Ara 2012 16:51
gönderen Rescuer
physX yazdı:Ellerinize sağlık güzel bir yazım olmuş okumaktan keyif aldım gerçekten.
Teşekkürler. :) Ancak bir düzeltme yapayım, yanlış anlaşılmalar olmasın. Hikaye bana ait değil, 34 seviyede Recep Dayı'nın vermiş olduğu "Agah Bey'in Kayıp Yüzüğü" adlı görevin hikayesi. :)

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 09 Ara 2012 18:52
gönderen physX
Fakat o görevdeki hikaye bu kadar uzun değil oyunun tarihçesindenmi alıntı yaptın yoksa kendindenmi bir şeyler kattın.

Re: Agah Bey | Kör Olma Hikayesi

Gönderilme zamanı: 18 Mar 2013 20:17
gönderen onatcan3
Güzel bir çalışma olmuş kanımca. Daha çok günce havasında olduğu için tadından yenmiyor.
Başka çalışmalarını da görmek isteriz Yasin :)