Ahmet Oktay
Ahmet Oktay, (d. 21 Ocak 1933, Ankara) Türk şair, yazar, gazeteci.
1933 yılında Ankara'da doğdu. Yazmaya ortaokul sıralarında başladı. İlk şiiri, 1949-1950 yılları arasında Gerçek dergisinde yayımlandı. Öğrenimini lisede yarım bırakarak çalışmaya başladı.
Ahmet Oktay, 1950'li yıllarda Mavi Hareketi içinde yer aldı ve aynı adlı dergide yazıları ve şiirleriyle etkin bir rol oynadı. 1961 yılında Yeni İstanbul gazetesinin Ankara bürosunda "parlamento muhabiri" olarak profesyonel gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazetelerde ve TRT Haber Merkezi’nde muhabirlik, haber müdürlüğü yaptıktan sonra 1982'de TRT’den emekli oldu. Bir süre daha Milliyet gazetesi’nde çalışmaya devam eden Ahmet Oktay, 1993 yılında görevinden ayrılarak kendini tümüyle yazmaya verdi.
Başlangıçta yazdığı şiirlerle Ahmed Arif şiirinden etkilendiği izlenimini verirken, 1960’lardan sonra toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla İkinci Yeni’ye doğru yöneldi. Şiirlerinde destansı bir söyleyiş kullandı, zengin sözcük dağarcığı ile kendini hemen belli eden bir tarzla şiirler yazdı.
Şiir kitaplarından özellikle Yol Üstündeki Semender (1987) Behçet Necatigil Şiir Ödülü almasının da ötesinde içerdiği şiir isimleriyle de önem kazanmıştır. Her bir şiirinde intihar etmiş bir şairi şiire dönüştürmüş ve o şairin biçemiyle kendi biçeminin karışımı enfes bir biçem ortaya koymuştur. Türkiye'de birçok şiirsever bu şiir kitabı nedeniyle gizli kalmış Türk ve yabancı şairleri farklı yanlarıyla öğrenebilmiştir.
Ödülleri
1965 Yeditepe Şiir Armağanı, Her Yüz Bir Öykü Yazar ile 1987 Necatigil Şiir Armağanı, Yol Üstündeki Semender ile 1991 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şairi Ödülü, Ağıtlar ve Övgüler ile 2002 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü, Hayalete Övgü ile
Şiirleri
Gölgeleri Kullanmak (1963)
Her Yüz Bir Öykü Yazar (1964)
Dr. Kaligari'nin Dönüşü (1966)
Sürgün (1979),
Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi (1981)
Kara Bir Zamana Alınlık (1983)
Yol Üstündeki Semender (1987)
Ağıtlar ve Övgüler (1991)
Bir Sanrı İçin Gece Müziği (1993)
Toplu Şiirler (1995)
Gözüm Seğirdi Vakitten (1996)
Söz Acıda Sınandı (1996)
Az Kaldı Kışa (1996)
Hayalete Övgü (2001)
İnceleme/Araştırma
Bir Yazı'nın Arayışları (2001)
Yazın, İletişim, İdeoloji (1982)
Yazılanla Okunan (1983)
Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları (1986)
Kültür ve İdeoloji (1987)
Toplumsal Değişme ve Basın (1987)
Karanfil ve Pranga (1990)
Raffaello'nun Direnişi (1990)
Zamanı Sorgulamak (1991)
Kabul ve Red (1992)
Şair ile Kurtarıcı (1992)
Sanat ve Siyaset (1993)
Cumhuriyet Dönemi Edebiyat-1923/1950 (1993)
Türkiye'de Popüler Kültür (1993)
Medya ve Hedonizm (1995)
Şiddet, Söz, Yaşam (1995)
İnsan, Yazar, Kitap (1995)
İsrafil'in Sûr'u (1997)
Şeytan, Melek, Soytarı (1998)
Siyasal İslama İtirazlar (2000)
Postmodernist Tahayyüle İtirazlar (2000)
Şairin Kanı (2001)
Romanımıza Ne Oldu? (2004)
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Çeçen-Rus Savaşı
Birinci Çeçen Savaşı, diğer adıyla Çeçenistan Savaşı, Rusya Federasyonu ile İçkerya Çeçen Cumhuriyeti arasındaki, Aralık 1994'ten Ağustos 1996'ya kadar süren savaştır. 1994–1995 yıllarında, özellikle Grozni Muharebesi'nde zirveye ulaşan başlangıç harekatından sonra Rus kuvvetleri, Çeçenistan'ın dağlık bölgelerinin kontrolünü ele geçirmeye çalıştı ancak daha üst konumda olduğu asker sayısı, silah gücü, yakın hava desteği gibi faktörlere rağmen, Çeçen gerilla savaşı ve düz arazilere yapılan baskınlar nedeniyle geri çekildi. Bunlar sonucunda oluşan Rus kuvvetlerindeki geniş çaplı demoralizasyon ve Rus kamuoyunun savaşa yönelik yaygın karşıtlığı, Boris Yeltsin hükûmetinin 1996'da Çeçenlerle ateşkes ilan etmesine ve bundan bir yıl sonra barış antlaşması imzalamasına neden oldu.
Çarlık Rusya'sında Çeçenistan
Çarlık Rusya'sı 1817-1864 yılları boyunca süren direnişi kırarak 1870 yılında Çeçenistan'ı topraklarına katmayı başardı.Çarlık Rusya'sı 1922 yılında dağıldığında Çeçenler bağımsızlığını ilan ederek Bolşeviklerle birlikte Sovyetler Birliği'ni kurdular.Gürcistanlı Sovyet önder Joseph Stalin Çeçen - İngush Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni 1936 yılında kurdu.Buna müteakip NKVD komiseri Lavrenti Beria bir milyondan fazla Çeçen ve İnguş topluluğunu Sibirya'ya sürdü.
Savaşın Başlama Süreci
Gorbaçov'un Glasnost ve prestroyka politikaları sonucu SSCB çözülme sürecine girdi ve Çeçenler 1 Kasım 1991'de Çeçen-İnguş Cumhuriyeti adı ile bağımsızlıklarını ilan etti ve ilk başkan Cevher Dudayev oldu. Rusya bu kadroyu yönetimden uzaklaştırabilmek için kendi çıkarlarına hizmet edecek bir kadroyu iş başına getirebilmek için önce Çeçenistan içinden Ömer Avturkhanov'un liderliğinde bir muhalefet ortaya çıkardı. Ayrıca bu muhalefeti silah ve askeri teçhizatla da destekledi. Muhalifler Kasım 1994'te hükümet birlikleriyle çatışmaya başladılar. Rusya kendi oyununu gizlemek amacıyla, Cevher Dudayev'e bağlı güçlerle muhalifler arasında meydana gelen çatışmayı Çeçenistan'ın iç meselesi olarak göstermeye çalışıyordu. Bu amaçla bir yandan muhaliflerin savaşmaları için gizlice asker ve silah gönderirken bir yandan da ultimatomlar vermekten geri kalmadı. Ancak Rus askerlerin yönetime bağlı birlikler tarafından esir edilmesi üzerine durum anlaşıldı. Rusya, Çeçenistan'daki bağımsızlık mücadelesini bastırmak için zaman zaman başkent Grozni ye hava saldırıları düzenledi. Moskova'daki yönetim, kendisini Çeçenistan'daki kavganın dışında gösterebilmek için bombardımanın kendi uçakları tarafından yapıldığı yolundaki açıklamaları önce reddetti ise de bu durumun ortaya çıkmasından sonra kabullenmek zorunda kaldı.
Rus yanlısı muhaliflerin bağımsızlık yanlısı yönetim karşısında zayıf kalmaları üzerine Rusya devlet başkanı Boris Yeltsin, 29 Kasım 1994'te bir ültimatom vererek çarpışan taraflardan 48 saat içerisinde silahlarını bırakmalarını istedi. Ancak Çeçenistan lideri Dudayev bu ultimatoma karşı çıkarak Yeltsin'in böyle bir ultimatom vermeye yetkisinin olmadığını bildirdi. Rusya'nın böyle bir ultimatom vermedeki amacı olaylara doğrudan müdahalede bulunmak için gerekçe oluşturmaktı. Ancak Çeçenistan Moskova'dan yönetilen muhalif silahlı güçleri tasfiye mücadelesini sürdürdü. Bu gelişmeler üzerine Rusya da doğrudan müdahalede bulunmaya başladı ve 3 Aralık 1994'te Rus uçakları Grozni'deki başkanlık sarayını bombaladı. Böylece Birinci Çeçen-Rus Savaşı başladı.
Savaşın Başlaması
4000 Rus askeri Çeçen Cumhuriyeti’ne ait Nattereçni şehrini işgal etti. Bunun ardından Rusya, Dudayev’e bağlı birliklerin bir süre önce esir ettiği askerlerin 48 saat içinde serbest bırakılması için ultimatom verdi. Dudayev yönetimi ise bu esirleri serbest bırakmak için Rusya'nın bunların kendi askerleri olduğunu kabul etmesini şart koştu. Esirler meselesi ultimatomla çözülemeyince karşılıklı görüşmeler yoluna gidildi. Ancak Rusya Savunma bakanı Pavel Graçov'la Çeçenistan cumhurbaşkanı Dudayev arasında 6 Aralık 1994’te gerçekleştirilen görüşmelerde sağlanan olumlu gelişmelere rağmen Rusya Grozni'yi 7 Aralık'ta ikinci kez havadan bombaladı. 11 Aralık'ta Rus birlikleri Çeçenistan topraklarına girdi.
Çeçenistan'ın Rusya'dan ayrılmasını istemeyen Rus yönetimi Çeçenistan'ı tekrar Rusya’ya kazandırmak için Aralık 1994’te başlattığı saldırıyı karşılaştığı direnişten dolayı ancak iki sene sürdürebildi. Buradaki savaşta sürekli asker kaybetmesi nedeniyle sonuçta oradan çekilmek ve direnişi sürdürenlerle masaya oturmak zorunda kaldı. 1996'da imzalanan Hasavyurt Antlaşmasıyla Çeçenistan'ın bağımsızlığı Moskova tarafından resmen tanınmış oldu. Yeltsin yönetimindeki Rusya’nın 1994–96 yılları arasında Çeçenistan’a yönelik yaptığı başarısız operasyonun ardından 31 Ağustos 1996 tarihinde Çeçenistan adına Aslan Maşadov ile Rusya adına Aleksandr Lebed arasında Çeçenistan’ın siyasi statüsünün 5 yıl içinde kararlaştırılacağına dair anlaşma imzalandı. Bu arada Rus birliklerine ait savaş uçakları Çeçenistan’dan çekilme sürecinde başkent Grozni'yi ağır bombardımana maruz bıraktı ve bunun sonucunda Grozni'de binlerce sivil hayatını kaybetti.
Savaşın Sonucu
Savaş'ta hayatlarını kaybedenlerin sayısının 200 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca savaş sırasında göçe maruz kalanların sayısı ise 500 binin üzerindedir.
Birinci Çeçen Savaşı, diğer adıyla Çeçenistan Savaşı, Rusya Federasyonu ile İçkerya Çeçen Cumhuriyeti arasındaki, Aralık 1994'ten Ağustos 1996'ya kadar süren savaştır. 1994–1995 yıllarında, özellikle Grozni Muharebesi'nde zirveye ulaşan başlangıç harekatından sonra Rus kuvvetleri, Çeçenistan'ın dağlık bölgelerinin kontrolünü ele geçirmeye çalıştı ancak daha üst konumda olduğu asker sayısı, silah gücü, yakın hava desteği gibi faktörlere rağmen, Çeçen gerilla savaşı ve düz arazilere yapılan baskınlar nedeniyle geri çekildi. Bunlar sonucunda oluşan Rus kuvvetlerindeki geniş çaplı demoralizasyon ve Rus kamuoyunun savaşa yönelik yaygın karşıtlığı, Boris Yeltsin hükûmetinin 1996'da Çeçenlerle ateşkes ilan etmesine ve bundan bir yıl sonra barış antlaşması imzalamasına neden oldu.
Çarlık Rusya'sında Çeçenistan
Çarlık Rusya'sı 1817-1864 yılları boyunca süren direnişi kırarak 1870 yılında Çeçenistan'ı topraklarına katmayı başardı.Çarlık Rusya'sı 1922 yılında dağıldığında Çeçenler bağımsızlığını ilan ederek Bolşeviklerle birlikte Sovyetler Birliği'ni kurdular.Gürcistanlı Sovyet önder Joseph Stalin Çeçen - İngush Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni 1936 yılında kurdu.Buna müteakip NKVD komiseri Lavrenti Beria bir milyondan fazla Çeçen ve İnguş topluluğunu Sibirya'ya sürdü.
Savaşın Başlama Süreci
Gorbaçov'un Glasnost ve prestroyka politikaları sonucu SSCB çözülme sürecine girdi ve Çeçenler 1 Kasım 1991'de Çeçen-İnguş Cumhuriyeti adı ile bağımsızlıklarını ilan etti ve ilk başkan Cevher Dudayev oldu. Rusya bu kadroyu yönetimden uzaklaştırabilmek için kendi çıkarlarına hizmet edecek bir kadroyu iş başına getirebilmek için önce Çeçenistan içinden Ömer Avturkhanov'un liderliğinde bir muhalefet ortaya çıkardı. Ayrıca bu muhalefeti silah ve askeri teçhizatla da destekledi. Muhalifler Kasım 1994'te hükümet birlikleriyle çatışmaya başladılar. Rusya kendi oyununu gizlemek amacıyla, Cevher Dudayev'e bağlı güçlerle muhalifler arasında meydana gelen çatışmayı Çeçenistan'ın iç meselesi olarak göstermeye çalışıyordu. Bu amaçla bir yandan muhaliflerin savaşmaları için gizlice asker ve silah gönderirken bir yandan da ultimatomlar vermekten geri kalmadı. Ancak Rus askerlerin yönetime bağlı birlikler tarafından esir edilmesi üzerine durum anlaşıldı. Rusya, Çeçenistan'daki bağımsızlık mücadelesini bastırmak için zaman zaman başkent Grozni ye hava saldırıları düzenledi. Moskova'daki yönetim, kendisini Çeçenistan'daki kavganın dışında gösterebilmek için bombardımanın kendi uçakları tarafından yapıldığı yolundaki açıklamaları önce reddetti ise de bu durumun ortaya çıkmasından sonra kabullenmek zorunda kaldı.
Rus yanlısı muhaliflerin bağımsızlık yanlısı yönetim karşısında zayıf kalmaları üzerine Rusya devlet başkanı Boris Yeltsin, 29 Kasım 1994'te bir ültimatom vererek çarpışan taraflardan 48 saat içerisinde silahlarını bırakmalarını istedi. Ancak Çeçenistan lideri Dudayev bu ultimatoma karşı çıkarak Yeltsin'in böyle bir ultimatom vermeye yetkisinin olmadığını bildirdi. Rusya'nın böyle bir ultimatom vermedeki amacı olaylara doğrudan müdahalede bulunmak için gerekçe oluşturmaktı. Ancak Çeçenistan Moskova'dan yönetilen muhalif silahlı güçleri tasfiye mücadelesini sürdürdü. Bu gelişmeler üzerine Rusya da doğrudan müdahalede bulunmaya başladı ve 3 Aralık 1994'te Rus uçakları Grozni'deki başkanlık sarayını bombaladı. Böylece Birinci Çeçen-Rus Savaşı başladı.
Savaşın Başlaması
4000 Rus askeri Çeçen Cumhuriyeti’ne ait Nattereçni şehrini işgal etti. Bunun ardından Rusya, Dudayev’e bağlı birliklerin bir süre önce esir ettiği askerlerin 48 saat içinde serbest bırakılması için ultimatom verdi. Dudayev yönetimi ise bu esirleri serbest bırakmak için Rusya'nın bunların kendi askerleri olduğunu kabul etmesini şart koştu. Esirler meselesi ultimatomla çözülemeyince karşılıklı görüşmeler yoluna gidildi. Ancak Rusya Savunma bakanı Pavel Graçov'la Çeçenistan cumhurbaşkanı Dudayev arasında 6 Aralık 1994’te gerçekleştirilen görüşmelerde sağlanan olumlu gelişmelere rağmen Rusya Grozni'yi 7 Aralık'ta ikinci kez havadan bombaladı. 11 Aralık'ta Rus birlikleri Çeçenistan topraklarına girdi.
Çeçenistan'ın Rusya'dan ayrılmasını istemeyen Rus yönetimi Çeçenistan'ı tekrar Rusya’ya kazandırmak için Aralık 1994’te başlattığı saldırıyı karşılaştığı direnişten dolayı ancak iki sene sürdürebildi. Buradaki savaşta sürekli asker kaybetmesi nedeniyle sonuçta oradan çekilmek ve direnişi sürdürenlerle masaya oturmak zorunda kaldı. 1996'da imzalanan Hasavyurt Antlaşmasıyla Çeçenistan'ın bağımsızlığı Moskova tarafından resmen tanınmış oldu. Yeltsin yönetimindeki Rusya’nın 1994–96 yılları arasında Çeçenistan’a yönelik yaptığı başarısız operasyonun ardından 31 Ağustos 1996 tarihinde Çeçenistan adına Aslan Maşadov ile Rusya adına Aleksandr Lebed arasında Çeçenistan’ın siyasi statüsünün 5 yıl içinde kararlaştırılacağına dair anlaşma imzalandı. Bu arada Rus birliklerine ait savaş uçakları Çeçenistan’dan çekilme sürecinde başkent Grozni'yi ağır bombardımana maruz bıraktı ve bunun sonucunda Grozni'de binlerce sivil hayatını kaybetti.
Savaşın Sonucu
Savaş'ta hayatlarını kaybedenlerin sayısının 200 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca savaş sırasında göçe maruz kalanların sayısı ise 500 binin üzerindedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Rusya Federasyonu
Rusya Federasyonu, 88 federe yapıya (Rusça: субъе́кт(ы), subyekt), birliğe dahil birime, bölünmüştür. Bu yapılanmanın 21 tanesi Cumhuriyetlerden oluşur. Cumhuriyetlerde, toplumun çoğunluğunu etnik kökeni Rus olmayan halk oluşturur, fiziki sınırlar bu şekilde belirlenmiştir. Bir cumhuriyette yerel halkın etnik kökeni cumhuriyete isim veren milliyet (Rusça: титульная нация, титульная национальность, титульная народность, ingilizce: titular nationality) olarak bilinir. Onyıllarca (bazen yüzyıllarca) süren Rusya içi göçler nedeniyle artık bu milliyet o cumhuriyetin nüfusunda çoğunluğu temsil etmeyebilir ama yine de o belirli etnik milliyetin cumhuriyeti olarak kabul görür.
Anayasal statü
Cumhuriyetler, Rusyanın federe yapılanmasındaki diğer birimlerinden farklılık gösterir: kendi resmi dilleri vardır (Rusya Anayasası Madde 68) ve kendi anayasaları vardır. Diğer federal birimlerin, örneğin kray, (yöre)lerin ve oblast (bölge)lerin bu hakkı yoktur. Yine de, diğer federal birimlerde olduğu gibi, Özerk Cumhuriyetlere de tam bağımsızlık tanınmamıştır (Madde 3). Cumhuriyetlerin idari yöneticileri başkandır.
Uygulanmakta olan bağımlılık politik birimlere göre farklıdır. Ama genel olarak içişlerinde idareye geniş bir yetki alanı sağlar. Bu cumhuriyetlerin meclisleri federal anayasayla çakışan, cumhuriyet yöneticilerinin yetkilerini ve güçlerini arttırıcı, kanunlar koydular. Lakin federal anayasanın üstünlüğünün kabulüne çalışan Putin yönetimi altında bağımsızlıkları azalmıştır.
İdari yapılanmada cumhuriyetlerin üzerine yedi büyük federal bölge kurulması ve başkanca atanmış valilerin cumhuriyetlerin faaliyetlerine nezaret etmesi hukukun egemenliğini güçlendirmiş, federal anayasaya saygıyı arttırmıştır. Ayrıca Putin idarecilerin gücünü azaltıp cumhuriyetlerin yürütme organlarının pozisyonlarını güçlendirmiştir. Cumhuriyetlerin başkanlarını, adayı cumhuriyet meclisinin de kabulü şartı ile, Rusya başkanı tayin etmektedir.
Çoğu cumhuriyette genel olarak çok güçü olmayan ayrılıkçık akımlar bulunmaktadır. Özellikle Tatarlar, Başkirler, Yakutlar ve tabii ki Çeçenler arasında bu ayrılıkçı hareketlere güçlü destek bulunmaktadır. Cumhuriyete isim veren milliyetlerin (Tataristan, Başkortostan, Saha) toplum yapısında yer alan diğer etnik gruplar ayrılma hareketlerine sekte vurmaktadır. (Çeçen savaşının bir sonucu olarak Çeçenistan'da çok az çeçen olmayan etnik grup barınmaktadır.
Kurucu "Federe Cumhuriyetler"
Özerk cumhuriyetler Sovyet Birliğinin kuruluşunda SSCB'nde anayasal birimdi. Günümüzde bu başlığın, Rusya'nın Cumhuriyetleri için aynı şekilde kullanılması yanlıştır. 1993'de Rusya Federasyonu'nun kabul ettiği Rusya Anayasası ile "cumhuriyet" ilan edilmişlerdir. Özerk Cumhuriyet olarak değil , cumhuriyet ilan edilmişlerdir.
Cumhuriyetler listesi
Republics of Russia.png
Adıgey Cumhuriyeti
Altay
Başkortostan Cumhuriyeti
Buryatya
Dağıstan
İnguşya
Kabardin-Balkar
Kalmikya
Karaçay
Karelya
Komi
Mari El (Çirmişistan)
Mordovya
Saha (Yakutya)
Kuzey Osetya-Alaniya
Tataristan
Tuva
Udmurtya
Hakasya
Çeçenya
Çuvaşistan
Rusya Federasyonu, 88 federe yapıya (Rusça: субъе́кт(ы), subyekt), birliğe dahil birime, bölünmüştür. Bu yapılanmanın 21 tanesi Cumhuriyetlerden oluşur. Cumhuriyetlerde, toplumun çoğunluğunu etnik kökeni Rus olmayan halk oluşturur, fiziki sınırlar bu şekilde belirlenmiştir. Bir cumhuriyette yerel halkın etnik kökeni cumhuriyete isim veren milliyet (Rusça: титульная нация, титульная национальность, титульная народность, ingilizce: titular nationality) olarak bilinir. Onyıllarca (bazen yüzyıllarca) süren Rusya içi göçler nedeniyle artık bu milliyet o cumhuriyetin nüfusunda çoğunluğu temsil etmeyebilir ama yine de o belirli etnik milliyetin cumhuriyeti olarak kabul görür.
Anayasal statü
Cumhuriyetler, Rusyanın federe yapılanmasındaki diğer birimlerinden farklılık gösterir: kendi resmi dilleri vardır (Rusya Anayasası Madde 68) ve kendi anayasaları vardır. Diğer federal birimlerin, örneğin kray, (yöre)lerin ve oblast (bölge)lerin bu hakkı yoktur. Yine de, diğer federal birimlerde olduğu gibi, Özerk Cumhuriyetlere de tam bağımsızlık tanınmamıştır (Madde 3). Cumhuriyetlerin idari yöneticileri başkandır.
Uygulanmakta olan bağımlılık politik birimlere göre farklıdır. Ama genel olarak içişlerinde idareye geniş bir yetki alanı sağlar. Bu cumhuriyetlerin meclisleri federal anayasayla çakışan, cumhuriyet yöneticilerinin yetkilerini ve güçlerini arttırıcı, kanunlar koydular. Lakin federal anayasanın üstünlüğünün kabulüne çalışan Putin yönetimi altında bağımsızlıkları azalmıştır.
İdari yapılanmada cumhuriyetlerin üzerine yedi büyük federal bölge kurulması ve başkanca atanmış valilerin cumhuriyetlerin faaliyetlerine nezaret etmesi hukukun egemenliğini güçlendirmiş, federal anayasaya saygıyı arttırmıştır. Ayrıca Putin idarecilerin gücünü azaltıp cumhuriyetlerin yürütme organlarının pozisyonlarını güçlendirmiştir. Cumhuriyetlerin başkanlarını, adayı cumhuriyet meclisinin de kabulü şartı ile, Rusya başkanı tayin etmektedir.
Çoğu cumhuriyette genel olarak çok güçü olmayan ayrılıkçık akımlar bulunmaktadır. Özellikle Tatarlar, Başkirler, Yakutlar ve tabii ki Çeçenler arasında bu ayrılıkçı hareketlere güçlü destek bulunmaktadır. Cumhuriyete isim veren milliyetlerin (Tataristan, Başkortostan, Saha) toplum yapısında yer alan diğer etnik gruplar ayrılma hareketlerine sekte vurmaktadır. (Çeçen savaşının bir sonucu olarak Çeçenistan'da çok az çeçen olmayan etnik grup barınmaktadır.
Kurucu "Federe Cumhuriyetler"
Özerk cumhuriyetler Sovyet Birliğinin kuruluşunda SSCB'nde anayasal birimdi. Günümüzde bu başlığın, Rusya'nın Cumhuriyetleri için aynı şekilde kullanılması yanlıştır. 1993'de Rusya Federasyonu'nun kabul ettiği Rusya Anayasası ile "cumhuriyet" ilan edilmişlerdir. Özerk Cumhuriyet olarak değil , cumhuriyet ilan edilmişlerdir.
Cumhuriyetler listesi
Republics of Russia.png
Adıgey Cumhuriyeti
Altay
Başkortostan Cumhuriyeti
Buryatya
Dağıstan
İnguşya
Kabardin-Balkar
Kalmikya
Karaçay
Karelya
Komi
Mari El (Çirmişistan)
Mordovya
Saha (Yakutya)
Kuzey Osetya-Alaniya
Tataristan
Tuva
Udmurtya
Hakasya
Çeçenya
Çuvaşistan


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Çeçenistan
Çeçen Cumhuriyeti (Rusça: Чече́нская Респу́блика, Çeçenskaya Respublika; Çeçence: Нохчийн Республика, Noxçiyn Respublika), yaygın olarak bilinen şekliyle Çeçenistan (Rusça: Чечня́, Çeçnya; Çeçence: Нохчийчоь, Noxçiyçö) (bazen İçkerya (Türkçe: Mineraller Diyarı) veya Çeçenya olarak da geçer), Rusya'nın federal yapılanmalarından (Rusya'nın cumhuriyetleri) biridir. Doğu Avrupa'nın en güney kısmındaki Kuzey Kafkasya'da bulunur ve Hazar Denizi'nin 100 kilometre dahilindedir. Cumhuriyetin başkenti Grozni şehridir. 2010 Nüfus Sayımı'na göre; büyük çoğunluğu Çeçen ve belirgin bir Rus azınlığa sahip 1,268,989 kişilik nüfusu vardır.
1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması'ndan sonra, Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti; İnguşetya Cumhuriyeti ve Çeçen Cumhuriyeti olarak ikiye ayrılmıştır. Daha sonra Çeçen Cumhuriyeti, kendini İçkerya Çeçen Cumhuriyeti ilan ederek bağımsızlık kazanmaya çalışmıştır. Çeçenistan, Rusya'yla yapılan Birinci Çeçen Savaşı'nı takiben, İçkerya Çeçen Cumhuriyeti olarak fiilen bağımsızlığını ilan etmiştir ancak Rusya'nın bu bölge üzerindeki federal kontrolü İkinci Çeçen Savaşı ile birlikte tekrar sağlanmıştır. O zamandan itibaren sistematik bir şekilde yeniden yapılanma ve restorasyon yapılmaktadır, yine de cumhuriyetin güney bölgelerinde ve dağlarda düzensiz çatışmalar devam etmektedir.
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra İçkerya Çeçen Cumhuriyeti adıyla bağımısızlığını ilan ettikten sonra, Çeçenistan'ı tanıyan ilk devlet Gürcistan oldu, ve sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile karşılıklı tanıma anlaşmasına imza atıldı. Ocak 2000'de Afganistan tarafindan tanındı.. 1991'de yapılan seçimde ilk cumhurbaşkanı General Cahar Dudayev oldu.Boris Yeltsin sıkıyönetim ilan ederek savaşa devam etti. Temmuz 1992'de Çeçen-İnguş parlamentosu Latin alfabesini kabul etti. 1997'de Çeçen alfabesine geçtiler, Çeçenler Rusya ile federasyon anlaşmasını imzalamayı reddettiler.
1996'da çatışmalara son vermek amacıyla Zelimhan Yandarbiyev Ruslarla barış anlaşması imzaladı. O yıl geçici başbakan olarak Aslan Mashadov atandı. Ardından 1997'de rakibi Şamil Basayev'i geride bırakarak Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı oldu fakat 2005'te öldürüldü. Ölümünden sonra Argun'lu Abdul-Halim Sadulaev cumhurbaşkanı oldu fakat o da 17 Haziran 2006'da öldürüldü.
Çeçen Cumhuriyeti (Rusça: Чече́нская Респу́блика, Çeçenskaya Respublika; Çeçence: Нохчийн Республика, Noxçiyn Respublika), yaygın olarak bilinen şekliyle Çeçenistan (Rusça: Чечня́, Çeçnya; Çeçence: Нохчийчоь, Noxçiyçö) (bazen İçkerya (Türkçe: Mineraller Diyarı) veya Çeçenya olarak da geçer), Rusya'nın federal yapılanmalarından (Rusya'nın cumhuriyetleri) biridir. Doğu Avrupa'nın en güney kısmındaki Kuzey Kafkasya'da bulunur ve Hazar Denizi'nin 100 kilometre dahilindedir. Cumhuriyetin başkenti Grozni şehridir. 2010 Nüfus Sayımı'na göre; büyük çoğunluğu Çeçen ve belirgin bir Rus azınlığa sahip 1,268,989 kişilik nüfusu vardır.
1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması'ndan sonra, Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti; İnguşetya Cumhuriyeti ve Çeçen Cumhuriyeti olarak ikiye ayrılmıştır. Daha sonra Çeçen Cumhuriyeti, kendini İçkerya Çeçen Cumhuriyeti ilan ederek bağımsızlık kazanmaya çalışmıştır. Çeçenistan, Rusya'yla yapılan Birinci Çeçen Savaşı'nı takiben, İçkerya Çeçen Cumhuriyeti olarak fiilen bağımsızlığını ilan etmiştir ancak Rusya'nın bu bölge üzerindeki federal kontrolü İkinci Çeçen Savaşı ile birlikte tekrar sağlanmıştır. O zamandan itibaren sistematik bir şekilde yeniden yapılanma ve restorasyon yapılmaktadır, yine de cumhuriyetin güney bölgelerinde ve dağlarda düzensiz çatışmalar devam etmektedir.
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra İçkerya Çeçen Cumhuriyeti adıyla bağımısızlığını ilan ettikten sonra, Çeçenistan'ı tanıyan ilk devlet Gürcistan oldu, ve sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile karşılıklı tanıma anlaşmasına imza atıldı. Ocak 2000'de Afganistan tarafindan tanındı.. 1991'de yapılan seçimde ilk cumhurbaşkanı General Cahar Dudayev oldu.Boris Yeltsin sıkıyönetim ilan ederek savaşa devam etti. Temmuz 1992'de Çeçen-İnguş parlamentosu Latin alfabesini kabul etti. 1997'de Çeçen alfabesine geçtiler, Çeçenler Rusya ile federasyon anlaşmasını imzalamayı reddettiler.
1996'da çatışmalara son vermek amacıyla Zelimhan Yandarbiyev Ruslarla barış anlaşması imzaladı. O yıl geçici başbakan olarak Aslan Mashadov atandı. Ardından 1997'de rakibi Şamil Basayev'i geride bırakarak Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı oldu fakat 2005'te öldürüldü. Ölümünden sonra Argun'lu Abdul-Halim Sadulaev cumhurbaşkanı oldu fakat o da 17 Haziran 2006'da öldürüldü.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Susurluk
Susurluk, Balıkesir'in bir ilçesidir. İlçe merkezinin nüfusu 23.800'dür. Susurluk ilçesi Balıkesir iline bağlı bir ilçe olup, ilin kuzey doğusunda yer almaktadır. İlçenin doğusunda Bursa'ın Mustafakemalpaşa ilçesi, kuzeyinde yine Bursa'nın Karacabey ve Balıkesir'in Bandırma ilçeleri, batısında Manyas, güney ve güney doğusunda Kepsut ilçesi yer almaktadır. Ayranı ve tostu ile bilinir. 1996'daki trafik kazası ise dünyaca tanınmasına neden olmuştur.
İlçe Lidyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Selçukluların egemenliklerinden sonra, Karesi Beyliği’nin idaresine geçmiştir. Osmanlı idaresine geçmesi Orhan Gazi zamanında gerçekleşmiştir.
Susurluk'un bulunduğu yer, Karesi Beylerinden İne Bey Vakfına ait ormanlık ve bataklık boş bir alan iken İne Bey’in torunları burasını Susığırlık adı altında bir çiftlik halinde idare etmiştir. Daha sonra 1634'te Karaman tarafından gelen akıncılar, Hacı Hatip Oğulları buraya yerleşmişlerdir.
Susığırlık çiftlik halinde iken, Bursa ve İstanbul’a geçen kervanların konaklama yeri olmuştur. 1858 ve 1878 Türk-Rus savaşında Anadolu’ya göç eden Bulgaristan ve Kafkas Göçmenleri ve sonraları Ahmet Vefik Paşa tarafından iskan ettirilen Türkmen aşiretleriyle kalabalıklaşmıştır.
Susurluk 1892'de bucak, 1926'da ilçe olmuştur. 5 Eylül 1922 Susurluk’un düşman işgalinden kurtuluş günüdür. Her yıl 5 Eylül'de “Kurtuluş Bayramı” törenlerle kutlanmaktadır.
3 Kasım 1996'da meydana gelen trafik kazası ve ardından patlak veren skandalla (Susurluk davası) tanınan Susurluk ilçesi, Türkiye'nin gündemine derin devlet tartışmalarını getirmiştir.
Coğrafi yapı
Doğu kesimini Çataldağ (1336 m), batı kesimlerini Sularya dağlarının uzantısı olan Keltepe (881 m) engebelendirir. Dağlık alanlar ormanlarla kaplıdır.
Susurluk ilçesi deniz seviyesinden ortalama olarak 63 m yüksekliktedir. Fazla yüksek olmayan engebeli arazilerden oluşan ilçe toprakları,ilin kuzey doğusunda yer almaktadır. İlçe merkezinin doğusundan (Simav) Susurluk Çayı geçmekte ve şehri eski Susurluk ve Karşıyaka Mahallesi olarak ikiye bölmektedir, ilçenin güney batısından gelip şehrin içinden geçen Hatap deresi, şehrin doğusunda Susurluk Çayı'yla birleşmektedir. Şehrin doğusunda yer alan Çataldağ'dan gelen ve Susurluk Çayı'yla birleşen Çaylak Deresi ilçenin su kaynağı olmuştur. Kıyısında Çaylak Mesire Yeri vardır.
Susurluk, Balıkesir'in bir ilçesidir. İlçe merkezinin nüfusu 23.800'dür. Susurluk ilçesi Balıkesir iline bağlı bir ilçe olup, ilin kuzey doğusunda yer almaktadır. İlçenin doğusunda Bursa'ın Mustafakemalpaşa ilçesi, kuzeyinde yine Bursa'nın Karacabey ve Balıkesir'in Bandırma ilçeleri, batısında Manyas, güney ve güney doğusunda Kepsut ilçesi yer almaktadır. Ayranı ve tostu ile bilinir. 1996'daki trafik kazası ise dünyaca tanınmasına neden olmuştur.
İlçe Lidyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Selçukluların egemenliklerinden sonra, Karesi Beyliği’nin idaresine geçmiştir. Osmanlı idaresine geçmesi Orhan Gazi zamanında gerçekleşmiştir.
Susurluk'un bulunduğu yer, Karesi Beylerinden İne Bey Vakfına ait ormanlık ve bataklık boş bir alan iken İne Bey’in torunları burasını Susığırlık adı altında bir çiftlik halinde idare etmiştir. Daha sonra 1634'te Karaman tarafından gelen akıncılar, Hacı Hatip Oğulları buraya yerleşmişlerdir.
Susığırlık çiftlik halinde iken, Bursa ve İstanbul’a geçen kervanların konaklama yeri olmuştur. 1858 ve 1878 Türk-Rus savaşında Anadolu’ya göç eden Bulgaristan ve Kafkas Göçmenleri ve sonraları Ahmet Vefik Paşa tarafından iskan ettirilen Türkmen aşiretleriyle kalabalıklaşmıştır.
Susurluk 1892'de bucak, 1926'da ilçe olmuştur. 5 Eylül 1922 Susurluk’un düşman işgalinden kurtuluş günüdür. Her yıl 5 Eylül'de “Kurtuluş Bayramı” törenlerle kutlanmaktadır.
3 Kasım 1996'da meydana gelen trafik kazası ve ardından patlak veren skandalla (Susurluk davası) tanınan Susurluk ilçesi, Türkiye'nin gündemine derin devlet tartışmalarını getirmiştir.
Coğrafi yapı
Doğu kesimini Çataldağ (1336 m), batı kesimlerini Sularya dağlarının uzantısı olan Keltepe (881 m) engebelendirir. Dağlık alanlar ormanlarla kaplıdır.
Susurluk ilçesi deniz seviyesinden ortalama olarak 63 m yüksekliktedir. Fazla yüksek olmayan engebeli arazilerden oluşan ilçe toprakları,ilin kuzey doğusunda yer almaktadır. İlçe merkezinin doğusundan (Simav) Susurluk Çayı geçmekte ve şehri eski Susurluk ve Karşıyaka Mahallesi olarak ikiye bölmektedir, ilçenin güney batısından gelip şehrin içinden geçen Hatap deresi, şehrin doğusunda Susurluk Çayı'yla birleşmektedir. Şehrin doğusunda yer alan Çataldağ'dan gelen ve Susurluk Çayı'yla birleşen Çaylak Deresi ilçenin su kaynağı olmuştur. Kıyısında Çaylak Mesire Yeri vardır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Mehmet Ağar
1951'de Elazığ'da doğdu. Babası Zülfikar Ağa gibi polisliği seçti. Emniyet Genel Müdürlüğü adına Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okuyan Ağar, 1972'de mezun olduktan sonra, polisliğe Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı korumalarında görev alarak başladı. İznik, Selçuk ve Torul Kaymakamlıkları da yapan Ağar, Derince Kaymakamlığı görevinden sonra, İstanbul Siyasi Şube Müdür Muavinliği'ne getirildi. 5 yıl süren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Personel ve Asayiş Şube Müdürlüğü'nden sonra, Şükrü Balcı-Ahmet Ateşli-Ünal Erkan ve kendisi ile ilgili MİT raporunu nedeniyle 1988 yılı başında, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Bu dönemde siyasilerle yakın ilişki kurmaya gayret etti.
PAPATYA BÜROKRAT
Ankara Emniyet Müdürü olduğu dönemde Semra Özal'ın hiçbir programını kaçırmaması, Ankara dışına çıkışı ve gelişlerinde her zaman havaalanında da hazır bulunması nedeniyle adı zaman zaman, "Papatya Bürokrat" olarak anıldı. Aynı dönemde Turgut Özal'a karşı düzenlenen suikastın soruşturulmasını görevini yürüttü ve video kasete alınan Kemal Horzum sorgusunu yaptı. Korkut Özal bu nedenle Ağar'ın suikastın arkasındaki isimleri bildiğini ileri sürdü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden sonra, 1992'de de Erzurum Valisi oldu. Bu görevi sırasında 1 Ağustos 1992'de gıyabi tutuklu olarak aranan Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı'nın nikahında, gelin Vesile Erzincanlı'nın nikah şahitliğini yaptı. 1993 Temmuz ayında Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanı ve Başbakan olmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirildi.
1993-1996 arasında
Cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek;
Gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı'nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek;
Yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz'e silah taşıma izin belgesi vermek ve hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak.
15 Eylül 2011 günü; Ankara Özel Yetkili 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, parti liderliği, Valilik ve Emniyet Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Ağar'ın "suç örgütü yöneticisi" olduğuna karar verdi ve Susurluk davasında 5 yıl hapse mahkum etti.
5 yıllık cezanın 3 yılını infaz yasası nedeniyle yatmış gibi kabul edilen Ağar geriye kalan iki yıl cezasını yatmak üzere Aydın iline bağlı Yenipazar ilçe cezaevini seçmişti. İki yıllık cezasının bitmesine henüz bir yıl kalan Ağar kamuoyunda 3. Yargı paketi olarak bilinen yasada yer alan denetimli serbestlik hakkında yararlanarak cezasının bitmesinden 361 gün önce tahliye edildi. Ağar cezasını yasalar uyarınca kısmen çektiği Yenipazar ilçesindeki cezaevi kendisi cezaevine teslim olmadan önce boyama bahanesiyle boşaltılmıştı ve Ağar mahkumiyeti süresince İlçe cezaevinde üç mahkumdan ayrı koğuşta kalarak çekti.
1951'de Elazığ'da doğdu. Babası Zülfikar Ağa gibi polisliği seçti. Emniyet Genel Müdürlüğü adına Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okuyan Ağar, 1972'de mezun olduktan sonra, polisliğe Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı korumalarında görev alarak başladı. İznik, Selçuk ve Torul Kaymakamlıkları da yapan Ağar, Derince Kaymakamlığı görevinden sonra, İstanbul Siyasi Şube Müdür Muavinliği'ne getirildi. 5 yıl süren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Personel ve Asayiş Şube Müdürlüğü'nden sonra, Şükrü Balcı-Ahmet Ateşli-Ünal Erkan ve kendisi ile ilgili MİT raporunu nedeniyle 1988 yılı başında, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Bu dönemde siyasilerle yakın ilişki kurmaya gayret etti.
PAPATYA BÜROKRAT
Ankara Emniyet Müdürü olduğu dönemde Semra Özal'ın hiçbir programını kaçırmaması, Ankara dışına çıkışı ve gelişlerinde her zaman havaalanında da hazır bulunması nedeniyle adı zaman zaman, "Papatya Bürokrat" olarak anıldı. Aynı dönemde Turgut Özal'a karşı düzenlenen suikastın soruşturulmasını görevini yürüttü ve video kasete alınan Kemal Horzum sorgusunu yaptı. Korkut Özal bu nedenle Ağar'ın suikastın arkasındaki isimleri bildiğini ileri sürdü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden sonra, 1992'de de Erzurum Valisi oldu. Bu görevi sırasında 1 Ağustos 1992'de gıyabi tutuklu olarak aranan Bahçelievler katliamı sanığı Haluk Kırcı'nın nikahında, gelin Vesile Erzincanlı'nın nikah şahitliğini yaptı. 1993 Temmuz ayında Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanı ve Başbakan olmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirildi.
1993-1996 arasında
Cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek;
Gıyabi tutuklu sanık Abdullah Çatlı'nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek;
Yasalara aykırı olarak Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz'e silah taşıma izin belgesi vermek ve hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak.
15 Eylül 2011 günü; Ankara Özel Yetkili 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, parti liderliği, Valilik ve Emniyet Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Ağar'ın "suç örgütü yöneticisi" olduğuna karar verdi ve Susurluk davasında 5 yıl hapse mahkum etti.
5 yıllık cezanın 3 yılını infaz yasası nedeniyle yatmış gibi kabul edilen Ağar geriye kalan iki yıl cezasını yatmak üzere Aydın iline bağlı Yenipazar ilçe cezaevini seçmişti. İki yıllık cezasının bitmesine henüz bir yıl kalan Ağar kamuoyunda 3. Yargı paketi olarak bilinen yasada yer alan denetimli serbestlik hakkında yararlanarak cezasının bitmesinden 361 gün önce tahliye edildi. Ağar cezasını yasalar uyarınca kısmen çektiği Yenipazar ilçesindeki cezaevi kendisi cezaevine teslim olmadan önce boyama bahanesiyle boşaltılmıştı ve Ağar mahkumiyeti süresince İlçe cezaevinde üç mahkumdan ayrı koğuşta kalarak çekti.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Sedat Bucak
Sedat Edip Bucak (31 Ekim[kaynak belirtilmeli] 1960; Siverek, Şanlıurfa), eski Türk milletvekili.
19,20 ve 21 dönem Şanlıurfa DYP Milletvekili. Annesi Müzeyyen, babası İsmail Hakkı'dır. Endüstri Meslek Lisesi mezunudur. Bucak aşireti mensubudur. Evli ve 3 çocuk babasıdır. 3 Kasım 1996 yılında Balıkesir, Susurluk'ta geçirdiği kaza ile, Susurluk skandalı olarak bilinen olayın baş kahramanlarından birisi olmuştur.
TBMM Genel Kurulu'nda 11 Aralık 1997'de dokunulmazlığı kaldırılan Sedat Edip Bucak hakkında Başsavcılık, gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve vahim nitelikte silah bulundurmak suçlarından, 11 yıldan 20 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açılmıştır.
Susurluk Davası kapsamında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan DYP eski Milletvekili Sedat Edip Bucak, daha sonra devlet sırrı gerekçesiyle açıklamadığı bazı bilgi ve resimleri mahkemeye sunmuştur.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nce hakkındaki 1 yıl 15 günlük hapis cezası onanmıştır.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde Demokrat Parti’nin (DP) Şanlıurfa’dan 1. sıra milletvekili adayı olan Sedat Edip Bucak'ın adı, en son Ankara-Çankaya’daki lüks restoran, bar ve iş yeri sahibi ve çalışanlarını silahla tehdit ederek çıkar sağladıkları iddia edilen kişilere yönelik düzenlenen "Kaldırım" operasyonuna karışmış olup, adliyelik olarak basında yer almış[2], daha sonra bunu "komplo" olarak açıklamıştır.
Sedat Edip Bucak (31 Ekim[kaynak belirtilmeli] 1960; Siverek, Şanlıurfa), eski Türk milletvekili.
19,20 ve 21 dönem Şanlıurfa DYP Milletvekili. Annesi Müzeyyen, babası İsmail Hakkı'dır. Endüstri Meslek Lisesi mezunudur. Bucak aşireti mensubudur. Evli ve 3 çocuk babasıdır. 3 Kasım 1996 yılında Balıkesir, Susurluk'ta geçirdiği kaza ile, Susurluk skandalı olarak bilinen olayın baş kahramanlarından birisi olmuştur.
TBMM Genel Kurulu'nda 11 Aralık 1997'de dokunulmazlığı kaldırılan Sedat Edip Bucak hakkında Başsavcılık, gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak, cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve vahim nitelikte silah bulundurmak suçlarından, 11 yıldan 20 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açılmıştır.
Susurluk Davası kapsamında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan DYP eski Milletvekili Sedat Edip Bucak, daha sonra devlet sırrı gerekçesiyle açıklamadığı bazı bilgi ve resimleri mahkemeye sunmuştur.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nce hakkındaki 1 yıl 15 günlük hapis cezası onanmıştır.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde Demokrat Parti’nin (DP) Şanlıurfa’dan 1. sıra milletvekili adayı olan Sedat Edip Bucak'ın adı, en son Ankara-Çankaya’daki lüks restoran, bar ve iş yeri sahibi ve çalışanlarını silahla tehdit ederek çıkar sağladıkları iddia edilen kişilere yönelik düzenlenen "Kaldırım" operasyonuna karışmış olup, adliyelik olarak basında yer almış[2], daha sonra bunu "komplo" olarak açıklamıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği ya da kısaca AB, yirmi sekiz üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir. 1992 yılında, Avrupa Birliği Antlaşması olarak da bilinen Maastricht Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi sonucu, var olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yeni görev ve sorumluluk alanları yüklenmesiyle kurulmuştur. 500 milyondan fazla nüfusuyla Avrupa Birliği, dünya ülkelerinin GSYİH’ye (nominal) göre sıralanışında nominal gayrisafi yurtiçi hasılasının %30'luk bölümünü oluşturur. (16,8 trilyon ABD$)
Avrupa Birliği, tüm üye ülkeleri bağlayan standart yasalar aracılığıyla, insan, eşya, hizmet ve sermaye dolaşımı özgürlüklerini kapsayan bir ortak pazar (tek pazar) geliştirmiştir. Birlik içinde tarım, balıkçılık ve bölgesel kalkınma politikalarından oluşan ortak bir ticaret politikası izlenir. Birliğe üye ülkelerin on sekizi, euro adıyla anılan ortak para birimini kullanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği, üye ülkelerini Dünya Ticaret Örgütü'nde, G8 zirvelerinde ve Birleşmiş Milletler'de temsil ederek dış politikalarında da rol oynamaktadır. Birliğin yirmi sekiz üyesinden yirmi ikisi NATO'nun da üyesidir. Schengen Antlaşması uyarınca birlik üyesi ülkeler arasında pasaport kontrolünün kaldırılmasının da arasında bulunduğu pek çok adlî konu ve içişileri düzenlemelerinde Avrupa Birliği'nin payı bulunur.
Avrupa Birliği, devletlerarası ve çok uluslu bir oluşumdur. Birlik içinde kimi konularda devletlerarası anlaşma ve fikir birliği gerekir. Ancak belirli durumlarda uluslarüstü yönetim organları, üyelerin anlaşması olmaksızın da karara varabilir. Avrupa Birliği'nin bu tip haklara sahip önemli yönetim birimleri Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Konseyi, Liderler Zirvesi, Avrupa Adalet Divanı ve Avrupa Merkez Bankası'dır. Parlamentoyu, Avrupa Birliği vatandaşları beş yılda bir oylama yöntemiyle seçerler.
Avrupa Birliği'nin temelleri 1951 yılında, altı ülkenin katılımıyla oluşturulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'na ve 1957 Roma Antlaşması'na dayanmaktadır. O dönemden bu yana, birlik yeni üyelerin katılımlarıyla boyut olarak büyümüş; var olan yetkilerine yeni görev ve sorumluluk alanları ekleyerek de gücünü arttırmıştır. Üye devletler Aralık 2007'de, birliğin bugüne dek yaptığı antlaşmalar ile yasal yapısını güncellemek ve iyileştirmek amacıyla Lizbon Antlaşması imzalanmıştır. Lizbon Antlaşması'nın onaylanma ve işleme girme sürecinin 2008 yılı içinde olması öngörülmüşse de İrlanda'da, antlaşmanın onaylanması için yapılan halk oylamasının ilk etapta olumsuz sonuçlanması kabul sürecini geciktirmiştir. Avrupa Birliği 2012 Nobel Barış Ödülü'nü almıştır.
Avrupa Birliği ya da kısaca AB, yirmi sekiz üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir. 1992 yılında, Avrupa Birliği Antlaşması olarak da bilinen Maastricht Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi sonucu, var olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yeni görev ve sorumluluk alanları yüklenmesiyle kurulmuştur. 500 milyondan fazla nüfusuyla Avrupa Birliği, dünya ülkelerinin GSYİH’ye (nominal) göre sıralanışında nominal gayrisafi yurtiçi hasılasının %30'luk bölümünü oluşturur. (16,8 trilyon ABD$)
Avrupa Birliği, tüm üye ülkeleri bağlayan standart yasalar aracılığıyla, insan, eşya, hizmet ve sermaye dolaşımı özgürlüklerini kapsayan bir ortak pazar (tek pazar) geliştirmiştir. Birlik içinde tarım, balıkçılık ve bölgesel kalkınma politikalarından oluşan ortak bir ticaret politikası izlenir. Birliğe üye ülkelerin on sekizi, euro adıyla anılan ortak para birimini kullanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği, üye ülkelerini Dünya Ticaret Örgütü'nde, G8 zirvelerinde ve Birleşmiş Milletler'de temsil ederek dış politikalarında da rol oynamaktadır. Birliğin yirmi sekiz üyesinden yirmi ikisi NATO'nun da üyesidir. Schengen Antlaşması uyarınca birlik üyesi ülkeler arasında pasaport kontrolünün kaldırılmasının da arasında bulunduğu pek çok adlî konu ve içişileri düzenlemelerinde Avrupa Birliği'nin payı bulunur.
Avrupa Birliği, devletlerarası ve çok uluslu bir oluşumdur. Birlik içinde kimi konularda devletlerarası anlaşma ve fikir birliği gerekir. Ancak belirli durumlarda uluslarüstü yönetim organları, üyelerin anlaşması olmaksızın da karara varabilir. Avrupa Birliği'nin bu tip haklara sahip önemli yönetim birimleri Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Konseyi, Liderler Zirvesi, Avrupa Adalet Divanı ve Avrupa Merkez Bankası'dır. Parlamentoyu, Avrupa Birliği vatandaşları beş yılda bir oylama yöntemiyle seçerler.
Avrupa Birliği'nin temelleri 1951 yılında, altı ülkenin katılımıyla oluşturulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'na ve 1957 Roma Antlaşması'na dayanmaktadır. O dönemden bu yana, birlik yeni üyelerin katılımlarıyla boyut olarak büyümüş; var olan yetkilerine yeni görev ve sorumluluk alanları ekleyerek de gücünü arttırmıştır. Üye devletler Aralık 2007'de, birliğin bugüne dek yaptığı antlaşmalar ile yasal yapısını güncellemek ve iyileştirmek amacıyla Lizbon Antlaşması imzalanmıştır. Lizbon Antlaşması'nın onaylanma ve işleme girme sürecinin 2008 yılı içinde olması öngörülmüşse de İrlanda'da, antlaşmanın onaylanması için yapılan halk oylamasının ilk etapta olumsuz sonuçlanması kabul sürecini geciktirmiştir. Avrupa Birliği 2012 Nobel Barış Ödülü'nü almıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
İstanbul Modern Sanat Müzesi
İstanbul Modern Sanat Müzesi veya kısaca İstanbul Modern, Türkiye'nin ilk modern sanat müzesidir. Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kurulan müze, 11 Aralık 2004'te ziyarete açılmıştır.
Karaköy limanında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Tophane-i Amire arasında yer alır. İstanbul Modern, T.C. Denizcilik İşletmeleri için kuru yük deposu olarak inşa edilen 4 no'lu antrepo binasının müzeye dönüştürülmesi ile hayata geçmiştir. 2003 yılında gerçekleştirilen 8. Uluslararası İstanbul Bienali'ne de ev sahipliği yapan bina, başbakanlık tarafından müze olarak tahsis edilmiş ve kendisinin Türkiye'ye AB üyeliği için müzareke tarihi verilecek olan 17 Aralık tarihinden önce yapımının tamamlanması isteği üzerine 11 Aralık 2004'te hizmete açılmıştır.
İstanbul Modern Sanat Müzesi veya kısaca İstanbul Modern, Türkiye'nin ilk modern sanat müzesidir. Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kurulan müze, 11 Aralık 2004'te ziyarete açılmıştır.
Karaköy limanında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Tophane-i Amire arasında yer alır. İstanbul Modern, T.C. Denizcilik İşletmeleri için kuru yük deposu olarak inşa edilen 4 no'lu antrepo binasının müzeye dönüştürülmesi ile hayata geçmiştir. 2003 yılında gerçekleştirilen 8. Uluslararası İstanbul Bienali'ne de ev sahipliği yapan bina, başbakanlık tarafından müze olarak tahsis edilmiş ve kendisinin Türkiye'ye AB üyeliği için müzareke tarihi verilecek olan 17 Aralık tarihinden önce yapımının tamamlanması isteği üzerine 11 Aralık 2004'te hizmete açılmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Jacques Charles
Jacques Alexandre César Charles (d. 11 Aralık 1746 - ö. 7 Nisan 1823), Fransız mucit, bilimadamı, matematikçi ve baloncu.
Charles, Beaugency-sur-Loire'da doğmuş ve balonla ilk uçuşunu da 27 Ağustos, 1783'te yapmıştır; 1 Aralık, 1783'te, Ainé Roberts'le birlikte, La Charlière adını verdiği balonuyla 550 metreye yükselmişlerdir. Birçok kullanışlı cihaz icat etmiştir: bir tür hidrometre ve goniometre. Ayrıca Gravesand heliostat'ını ve Fahrenheit aerometresini de geliştirmiştir. Ayrıca, Benjamin Franklin'in elektrik deneylerini de onaylamıştır.
1783 civarlarında Charles yasasını icat etmiştir. Daha sonra, Joseph-Louis #@!?-Lussac, bu bulgulardan yararlanmıştır. Aslında Charles yasasını ilk basan insan #@!?-Lussac'tır. Ancak, Charles'ın yayımlanmamış işlerinden bu yasayı yayınladığı için, yasa, Charles'ın adıyla anılır.
Charles, 1793'te, hem Institut Royal de France 'a, hem de Académie des sciences 'a seçilmiştir. Daha sonra da, Conservatoire des Arts et Métiers 'de fizik profesörlüğü yapmıştır. Charles, 7 Nisan 1823'te, Paris'te ölmüştür.
Jacques Alexandre César Charles (d. 11 Aralık 1746 - ö. 7 Nisan 1823), Fransız mucit, bilimadamı, matematikçi ve baloncu.
Charles, Beaugency-sur-Loire'da doğmuş ve balonla ilk uçuşunu da 27 Ağustos, 1783'te yapmıştır; 1 Aralık, 1783'te, Ainé Roberts'le birlikte, La Charlière adını verdiği balonuyla 550 metreye yükselmişlerdir. Birçok kullanışlı cihaz icat etmiştir: bir tür hidrometre ve goniometre. Ayrıca Gravesand heliostat'ını ve Fahrenheit aerometresini de geliştirmiştir. Ayrıca, Benjamin Franklin'in elektrik deneylerini de onaylamıştır.
1783 civarlarında Charles yasasını icat etmiştir. Daha sonra, Joseph-Louis #@!?-Lussac, bu bulgulardan yararlanmıştır. Aslında Charles yasasını ilk basan insan #@!?-Lussac'tır. Ancak, Charles'ın yayımlanmamış işlerinden bu yasayı yayınladığı için, yasa, Charles'ın adıyla anılır.
Charles, 1793'te, hem Institut Royal de France 'a, hem de Académie des sciences 'a seçilmiştir. Daha sonra da, Conservatoire des Arts et Métiers 'de fizik profesörlüğü yapmıştır. Charles, 7 Nisan 1823'te, Paris'te ölmüştür.


[right]Arif YAMAN[/right]