Josef Stalin
Josef Stalin, 18 Aralık 1879’da Gürcistan’ın Gori kasabasında doğdu. Asıl adı İoseb (Yusef) Vissarionovich Cugaşvili olan Stalin’in babasının kunduracı annesinin ise köle olduğu biliniyor.
Gori’de eğitim Rusça veriliyordu ancak Stalin’in anadili Gürcüce’ydi. 1888 yılında eğitim hayatına başlayan Stalin bu nedenle oldukça sıkıntı çekti ancak 1894 yılında yüksek akademik başarıyla mezun oldu.
Başarılı mezuniyetinin ardından Tiflis’te ilahiyat eğitimi almaya başladı. 1 yıl sonra ise Çarlık Rusyası’na karşı örgütlenen Marksist bir gruba katıldı.
3 yıl boyunca Marksist düşünce gruplarıyla Marx ve Engels’in manifestoları üzerinde çalıştı. Ağustos 1898’de ise Marksist grupları birleştirmek için bir program hazırlamaya başladı. Aynı yıl Gürcistan Sosyal Demokrat Organizasyonu’na katıldı.
29 Mayıs 1899’da bu çalışmaları nedeniyle okuldan uzaklaştırılan Stalin, aynı yılın kasım ayında Tiflis Fizik Gözlemevi’nde çalışmaya başladı.
Rusya Sosyal Demokratik Partisi’nin lideri konumunda olan Stalin, Ketshoveli ve Tsulukidze toplantılara devam ediyor, bildiriler yayımlıyor ve örgütü git gide büyütüyorlardı.
31 Aralık 1901’de yılbaşı partisi görünümündeki bir toplantıda çalışmalarını tanıttı ve Kasım 1902’de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin Tiflis komitesine seçilip Batum’a gönderildi.
Sürgün yılları
Batum’da oldukça geniş kitlelere ulaştı ve işçi sınıfını kendi tarafına çekti. 9 Mart 1902’de düzenlediği bir politik gösteride 6000’in üstünde işçi polisle çatışmaya girdi. Bu çatışma aynı zamanda birçok göstericinin yaralanmasına ve ölmesine neden oldu.
9 Mart’ta ölen arkadaşlarının anısına 12 Mart'ta yine Stalin önderliğinde bir yürüyüş daha düzenlendi. Bu iki olay Stalin’in tutuklanmasıyla sonuçlandı. Stalin 6 Nisan 1902’den 19 Nisan 1903’e kadar hapis yattı ama faaliyetlerini sürdürmeye devam etti.
Sürgün hayatı devam eden Stalin, Ocak 1909’da Vologda Hapishanesi'ne gönderildi. Ancak bu süre içinde hastalandığı için hastaneye kaldırıldı ve bu hastalığı fırsat bilip hapishaneden kaçtı.
St. Petersburg’da saklanan Stalin çalışmalarına devam ediyordu ve bir süre sonra gizlice Bakü’ye kaçtı.
1910 yılında yakalandı ve Bailov Hapishanesi'ne gönderildi. Stalin, hapishanede de Lenin ile yazışmalarına devam ediyor, Lenin’in fikirlerine bağlı kalmayı sürdürüyordu.
1910 yılında Bolşevik Partisi’nin merkez komitesine temsilci olarak atanan Stalin, seçimde oy kullanacak işletmecilere karşı Ekim 1912’de düzenlenen protesto yürüyüşünün önderiydi.
İhtilalin sinyalleri verilmeye başlandı ve 1917 yılında Lenin Bolşeviklerin lideri konumuna geldi.
Ekim Devrimi
Gregoryen takvime göre 25 Ekim 1917'de, Miladi takvime göre ise 7 Kasım1917'de Bolşevik Devrimi gerçekleştirildi.
Çarlık Rusyası’nda Lenin önderliğindeki Bolşevikler Petrograd’daki Kışlık Saray’a el koydu ve Sovyetler Birliği kuruldu.
Sibirya’da sürgünde olan Stalin ve İsviçre’de sürgünde olan Lenin 1917 Ekim Devrimi’nin ardından bir araya geldi ve çalışmaya başladı.
Ekim Devrimi’yle birlikte Lenin’in başkanlığındaki Sovyet hükümetinde Milliyetler Halk Komiseri olan Stalin, Temmuz 1917’de Finlandiya’ya sürgüne giden Lenin’in yerine parti yönetimini üstlenmişti.
Lenin geçirdiği felç nedeniyle 1922 yılında siyasetten uzaklaştı. Aynı dönemde Bolşevik Partisi’nde genel sekreterlik kurumu açıldı ve Stalin partinin genel sekreteri oldu.
1924 yılında Lenin’in ölümü beraberinde parti içinde bölünmeleri de getirmişti. Troçkizm ve Stalinizm akımları ortaya çıkmış ve bu akımların destekçileri arasında büyük çatışmalar başlamıştı.
İktidara geçiş
Lenin’in ölümü ile iktidara gelen Stalin, SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) başındaki en güçlü adamdı.
Sovyet Birliği’ni sert ve acımasız bir bürokratik sistemle idare etmeye başlayan Stalin, 1920-1930 yılları arasında sağ ve sol ideolojik mücadele adına binlerce insanı sürgüne gönderdi, ölümcül çalışma kamplarına hapsetti.
Rusya’yı oldukça katı bir şekilde kontrolü altına alan Stalin, Marksist yönü baskın olan Troçki’ye karşı sürekli mücadele etti.
Stalin’in iktidara gelmesiyle ülkeden ayrılan Troçki de Stalin’e ve onun yönetimine karşı mücadelesini sürdürmeye devam ediyordu.
II. Dünya Savaşı başladığında Stalin, hem parti lideri, hem hükümet başkanı hem de Sovyet orduları başkomutanıydı.
II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu ile Nazilerin karşı karşıya geldiği Stalingrad Savaşı (21 Ağustos 1942-2 Şubat 1943) birçok kaybın verilmesine neden oldu ancak Kızıl Ordu Hitler’e karşı mücadeleyi kazandı.
Stalin diktatörlüğü, 5 Mart 1953 yılında sona erdi. Stalin bu tarihte beyin kanaması geçirdi ve 74 yaşında hayata gözlerini yumdu.
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Afrika'
Afrika, dünyanın en büyük ve en fazla nüfus yoğunluğuna sahip ikinci kıtasıdır. Kendisine bitişik kabul edilen adalar ile birlikte 32.2 milyon km²lik alanı ile dünyanın %6'sını ve dünya üzerindeki kara alanlarının %24.4'ünü kapsar. 1 milyar kişilik nüfusuyla dünya nüfus yoğunluğunun %15'ini oluşturur. Afrika, kuzeyde Akdeniz, güneyde Hint Okyanusu, batıda Atlas Okyanusu, doğuda Sina Yarımadası, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı ile çevrelenmiş bir kıtadır. Kıta aynı zamanda Madagaskar ve çeşitli takımadaları da bünyesinde barındırır. Kıtada 54 adet diplomatik olarak tanınmış egemen devlet, dokuz bölge ve 3 adet de sınırlı tanınmış devlet bulunur.
Özellikle Batı Afrika, genel kanı olarak insanoğlunun başlangıç noktası olduğu kabul edilir. Erken dönem büyük insansı maymunların ve onun türlerinin yanı sıra, geç dönemdekileri yedi milyon yıl öncesinde olan Sahelanthropus tchadensis, Australopithecus africanus, A. afarensis, Homo erectus, H. habilis ve H. ergaster gibi türlerin evrimleşmesiyle oluştuğu kanıtlanan Homo sapiens yani modern insana dair bundan 200,000 yıl öncesine ait bulgular Etiyopya'da bulunmuştur. Afrika, çok çeşitli iklim bölgeleri bulunan ekvatorun her iki yanında ve dünya üzerinde her iki iklim kuşağında da bulunan tek kıtadır. Afrika ülkeleri kısmen 1881-1914 yıllrındaki Afrika Talanı sırasında şekillenmiştir.
Afrika adı, Kartaca'ya ilk defa ayak basan Romalılarca "Afri" veya "Africani" denilen oymakların adından esinlenerek verilmiştir. Bu adın yerel Libya kabilelerini betimlemek için kullanıldığı düşünülse de, genellikle Fenikece'de kullanılan afar yani toz kelimesi ile bağlantılıdır. Ancak 1981 yılında yapılan bir hipoteze göre bir Berberi kelimesi olan ve "deve" anlamına gelen ifriden gelir.
Avrupa'dan Akdeniz ile ayrılan Afrika, Asya'dan Sina Yarımadası ile ayrılır. Ancak Jeopolitik olarak, Mısır'ın Sina Yarımadasındaki kısmı da Afrika'ya dahil olarak kabul edilir. Kıta doğuda Kızıldeniz ve Hint Okyanusu ile komşudur. Babülmendep Boğazı Arap Yarımadasına 18 km yaklaşır. Kıtanın güneyi yine Hint Okyanusu, batısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Kıta kuzeybatıda Avrupa'dan 14 km genişliğindeki Cebelitarık Boğazı ile ayrılır.
Afrika kuzey-güney doğrultusunda Tunus'taki Beyaz Burun (37° 22' 20 K Paraleli) ile Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Agulhas Burnu (34° 50'28 G Paraleli) arasında 8.025 km boyunda, doğu batı doğrultusunda ise; Somali'deki Ras Hafun Burnu (51° 25' 27 D Meridyeni) ile Senegal'deki Yeşil Burun (17° 31' 17 B Meridyeni) arasında 7.416 km genişliğindedir.
Afrika'nın kapladığı alan bakımından en büyük ülkesi Cezayir, en küçük ülkesi ise kıtanın doğusundaki Seyşeller takım adalarıdır. Ana karada ise en küçük yüzey alanı olan ülke Gambiya'dır.
Jeolojik olarak Arap Yarımadası,Zagros Dağları ve Anadolu platosunun birbirini tetiklemesi ile Afrika Palatosu, Avrasya ile çarpışmaktadır. En yüksek noktası Kilimanjaro Dağı (5.895 m) olmakla birlikte en alçak noktası Assal Gölüdür (-156 m). Sahra Çölü hem tüm Afrika'nın hem de tüm dünyanın en büyük çölüdür. Hâlâ da genişlemeye devam etmektedir.
Afrika, dünyanın en büyük ve en fazla nüfus yoğunluğuna sahip ikinci kıtasıdır. Kendisine bitişik kabul edilen adalar ile birlikte 32.2 milyon km²lik alanı ile dünyanın %6'sını ve dünya üzerindeki kara alanlarının %24.4'ünü kapsar. 1 milyar kişilik nüfusuyla dünya nüfus yoğunluğunun %15'ini oluşturur. Afrika, kuzeyde Akdeniz, güneyde Hint Okyanusu, batıda Atlas Okyanusu, doğuda Sina Yarımadası, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı ile çevrelenmiş bir kıtadır. Kıta aynı zamanda Madagaskar ve çeşitli takımadaları da bünyesinde barındırır. Kıtada 54 adet diplomatik olarak tanınmış egemen devlet, dokuz bölge ve 3 adet de sınırlı tanınmış devlet bulunur.
Özellikle Batı Afrika, genel kanı olarak insanoğlunun başlangıç noktası olduğu kabul edilir. Erken dönem büyük insansı maymunların ve onun türlerinin yanı sıra, geç dönemdekileri yedi milyon yıl öncesinde olan Sahelanthropus tchadensis, Australopithecus africanus, A. afarensis, Homo erectus, H. habilis ve H. ergaster gibi türlerin evrimleşmesiyle oluştuğu kanıtlanan Homo sapiens yani modern insana dair bundan 200,000 yıl öncesine ait bulgular Etiyopya'da bulunmuştur. Afrika, çok çeşitli iklim bölgeleri bulunan ekvatorun her iki yanında ve dünya üzerinde her iki iklim kuşağında da bulunan tek kıtadır. Afrika ülkeleri kısmen 1881-1914 yıllrındaki Afrika Talanı sırasında şekillenmiştir.
Afrika adı, Kartaca'ya ilk defa ayak basan Romalılarca "Afri" veya "Africani" denilen oymakların adından esinlenerek verilmiştir. Bu adın yerel Libya kabilelerini betimlemek için kullanıldığı düşünülse de, genellikle Fenikece'de kullanılan afar yani toz kelimesi ile bağlantılıdır. Ancak 1981 yılında yapılan bir hipoteze göre bir Berberi kelimesi olan ve "deve" anlamına gelen ifriden gelir.
Avrupa'dan Akdeniz ile ayrılan Afrika, Asya'dan Sina Yarımadası ile ayrılır. Ancak Jeopolitik olarak, Mısır'ın Sina Yarımadasındaki kısmı da Afrika'ya dahil olarak kabul edilir. Kıta doğuda Kızıldeniz ve Hint Okyanusu ile komşudur. Babülmendep Boğazı Arap Yarımadasına 18 km yaklaşır. Kıtanın güneyi yine Hint Okyanusu, batısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Kıta kuzeybatıda Avrupa'dan 14 km genişliğindeki Cebelitarık Boğazı ile ayrılır.
Afrika kuzey-güney doğrultusunda Tunus'taki Beyaz Burun (37° 22' 20 K Paraleli) ile Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Agulhas Burnu (34° 50'28 G Paraleli) arasında 8.025 km boyunda, doğu batı doğrultusunda ise; Somali'deki Ras Hafun Burnu (51° 25' 27 D Meridyeni) ile Senegal'deki Yeşil Burun (17° 31' 17 B Meridyeni) arasında 7.416 km genişliğindedir.
Afrika'nın kapladığı alan bakımından en büyük ülkesi Cezayir, en küçük ülkesi ise kıtanın doğusundaki Seyşeller takım adalarıdır. Ana karada ise en küçük yüzey alanı olan ülke Gambiya'dır.
Jeolojik olarak Arap Yarımadası,Zagros Dağları ve Anadolu platosunun birbirini tetiklemesi ile Afrika Palatosu, Avrasya ile çarpışmaktadır. En yüksek noktası Kilimanjaro Dağı (5.895 m) olmakla birlikte en alçak noktası Assal Gölüdür (-156 m). Sahra Çölü hem tüm Afrika'nın hem de tüm dünyanın en büyük çölüdür. Hâlâ da genişlemeye devam etmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Çad
Çad (Fransızca: Tchad; Arapça: تشاد), Orta Afrika'da, denize kıyısı olmayan bir kara ülkesidir. Kuzeyinde Libya, batısında Nijer, Nijerya ve Kamerun, güneyinde Orta Afrika Cumhuriyeti, doğusunda ise, Sudan yer alır. Ülkenin büyük kısmı Sahra Çölü ile kaplıdır. Ülke adını bir zamanlar Afrika'nın ikinci büyük gölü iken şimdi normal büyüklüğünün %10'una kadar küçülmüş olan Çad Gölü'nden almakta olup belki de bu yüzden bazı yazarlarca "Afrika'nın ölü kalbi" olarak da nitelendirilmiştir.
En yüksek tepesi Emi Koussi dağı olup, en büyük kenti ise aynı zamanda başkent olan N'Djamena'dır. Ülkenin en büyük etnik topluluğu Müslüman Toubou halkı olmakla birlikte yakın zamanda İslam veya Hristiyanlığa geçmiş çok sayıda etnik topluluğun yanı sıra kırsal alanda animizm ve çeşitli yerel inançları sürdüren halkları da barındırmaktadır.
Borkou-Ennedi-Tibesti bölgelerinde bulunan arkeolojik kalıntılardan MÖ 2000 yıllarında bölgede insan yerleşimine ait kanıtlar bulunmuşsa da bilim adamları Çad'ın kuzeyinde mükemmel iklim ve çevre koşulları göz önüne alarak yerleşimi MÖ 7.000 yılına dek indirmektedir. Medeniyetlerin kesişme noktası olan Çad'da arkeolojik kalıntı ve sözlü tarih derlemelerinden anlaşıldığı kadarıyla bilinen en eski uygarlık Sao Dönemi olup ardından Kanem İmparatorluğu kurulmuştur. MS 1.000'li yıllara dek Sahra ticaret yollarını elinde tutan imparatorluk, Müslüman Araplar tarafından yıkılmıştır. 20 yüzyıla Fransız sömürgesi olan ülkede keten üretimi teşvik edilmiştir. 11 Ağustos 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk devlet başkanı Çad İlerici Partisi'nin başkanı PPT'nin lideri François Tombalbaye olmuştur. Tek parti rejiminden rahatsız olan Müslümanlar iki yıl sonra ayaklanmışlar ve ülkede iç savaş çıkmıştır. Diktatör Tombalbaye 1975 yılında tahttan indirilip öldürülmüştür. 1979'da isyancılar başkenti ele geçirince ülkede istikrar yeniden bozulmuştur. Bu dönemde Fransızların ülkedeki varlığı da tehlikeye düşmüş,ek olarak bir de Libya ordusu Çad'ı işgal girişiminde bulunmuş, Libya - Çad savaşı başlamıştır Fransız destekli Hissène Habré'nin seçilmesi, Libya ordusunun ülkeden çıkarılması sağlanmışsa da Habre'nin diktatörlüğünde en az 40.000 kişi katledilmiştir. Habre'nin generali İdris Debi'nin 1990 yılında diktatörü devirmesiyle bugüne gelinmiştir.
2001, 2005 ve 2006 yıllarında düzenlenen başkanlık seçimlerini kazanan Debi ülkenin tekrar İç savaşa sürüklenmesine engel olamamıştır.Birleşmiş Milletler etnik şiddetin gittikçe arttığı ülkede Darfur'da gerçekleşen soykırıma benzer olayların yaşanabileceğine dikkat çekmiştir. Sudan destekli Birleşik Değişim Cephesi gerilları 1 Şubat 2008 günü Massaguet bölgesinde İdris Debi'ye bağlı kuvvetlere üstünlük sağlayarak 2 Şubat 2008 günü başkent N'Djamena'ya girmiş, ABD ve Fransa gibi Batı ülkeleri büyükelçiliklerinin tahliye hazırlıklarına başlamışlardır.
Orta Afrikada , Libya'nın güneyinde konumlanmıştır.Sınır komşuları: Kamerun 1,094 km, Orta Afrika Cumhuriyeti 1,197 km, Libya 1,055 km, Nijer 1,175 km, Nijerya 87 km, Sudan 1,360 km'dir. Güneyde tropikal, kuzeyde çöl iklimi hakimdir. Merkezde geniş, kuru ovalar, kuzeyde çöller, kuzeybatıda dağlar, güneyde düzlükler yer almaktadır.Petrol, uranyum, natron, kaolin, balık (Çad Gölü) başlıca doğal kaynaklarındandır.Kuzeyde sıcak, kuru, tozlu rüzgarlar ortaya çıkmaktadır; periyodik kuraklıklar; çekirge istilaları diğer felaketlerdendir. Günümüzde Afrika kıt'asında özellikle Libya, Cezayir, Mısır, Sudan ve Çad'da yoğunlaşan, yer altı su kaynaklarının keşfi yapılmıştır.
Çad (Fransızca: Tchad; Arapça: تشاد), Orta Afrika'da, denize kıyısı olmayan bir kara ülkesidir. Kuzeyinde Libya, batısında Nijer, Nijerya ve Kamerun, güneyinde Orta Afrika Cumhuriyeti, doğusunda ise, Sudan yer alır. Ülkenin büyük kısmı Sahra Çölü ile kaplıdır. Ülke adını bir zamanlar Afrika'nın ikinci büyük gölü iken şimdi normal büyüklüğünün %10'una kadar küçülmüş olan Çad Gölü'nden almakta olup belki de bu yüzden bazı yazarlarca "Afrika'nın ölü kalbi" olarak da nitelendirilmiştir.
En yüksek tepesi Emi Koussi dağı olup, en büyük kenti ise aynı zamanda başkent olan N'Djamena'dır. Ülkenin en büyük etnik topluluğu Müslüman Toubou halkı olmakla birlikte yakın zamanda İslam veya Hristiyanlığa geçmiş çok sayıda etnik topluluğun yanı sıra kırsal alanda animizm ve çeşitli yerel inançları sürdüren halkları da barındırmaktadır.
Borkou-Ennedi-Tibesti bölgelerinde bulunan arkeolojik kalıntılardan MÖ 2000 yıllarında bölgede insan yerleşimine ait kanıtlar bulunmuşsa da bilim adamları Çad'ın kuzeyinde mükemmel iklim ve çevre koşulları göz önüne alarak yerleşimi MÖ 7.000 yılına dek indirmektedir. Medeniyetlerin kesişme noktası olan Çad'da arkeolojik kalıntı ve sözlü tarih derlemelerinden anlaşıldığı kadarıyla bilinen en eski uygarlık Sao Dönemi olup ardından Kanem İmparatorluğu kurulmuştur. MS 1.000'li yıllara dek Sahra ticaret yollarını elinde tutan imparatorluk, Müslüman Araplar tarafından yıkılmıştır. 20 yüzyıla Fransız sömürgesi olan ülkede keten üretimi teşvik edilmiştir. 11 Ağustos 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk devlet başkanı Çad İlerici Partisi'nin başkanı PPT'nin lideri François Tombalbaye olmuştur. Tek parti rejiminden rahatsız olan Müslümanlar iki yıl sonra ayaklanmışlar ve ülkede iç savaş çıkmıştır. Diktatör Tombalbaye 1975 yılında tahttan indirilip öldürülmüştür. 1979'da isyancılar başkenti ele geçirince ülkede istikrar yeniden bozulmuştur. Bu dönemde Fransızların ülkedeki varlığı da tehlikeye düşmüş,ek olarak bir de Libya ordusu Çad'ı işgal girişiminde bulunmuş, Libya - Çad savaşı başlamıştır Fransız destekli Hissène Habré'nin seçilmesi, Libya ordusunun ülkeden çıkarılması sağlanmışsa da Habre'nin diktatörlüğünde en az 40.000 kişi katledilmiştir. Habre'nin generali İdris Debi'nin 1990 yılında diktatörü devirmesiyle bugüne gelinmiştir.
2001, 2005 ve 2006 yıllarında düzenlenen başkanlık seçimlerini kazanan Debi ülkenin tekrar İç savaşa sürüklenmesine engel olamamıştır.Birleşmiş Milletler etnik şiddetin gittikçe arttığı ülkede Darfur'da gerçekleşen soykırıma benzer olayların yaşanabileceğine dikkat çekmiştir. Sudan destekli Birleşik Değişim Cephesi gerilları 1 Şubat 2008 günü Massaguet bölgesinde İdris Debi'ye bağlı kuvvetlere üstünlük sağlayarak 2 Şubat 2008 günü başkent N'Djamena'ya girmiş, ABD ve Fransa gibi Batı ülkeleri büyükelçiliklerinin tahliye hazırlıklarına başlamışlardır.
Orta Afrikada , Libya'nın güneyinde konumlanmıştır.Sınır komşuları: Kamerun 1,094 km, Orta Afrika Cumhuriyeti 1,197 km, Libya 1,055 km, Nijer 1,175 km, Nijerya 87 km, Sudan 1,360 km'dir. Güneyde tropikal, kuzeyde çöl iklimi hakimdir. Merkezde geniş, kuru ovalar, kuzeyde çöller, kuzeybatıda dağlar, güneyde düzlükler yer almaktadır.Petrol, uranyum, natron, kaolin, balık (Çad Gölü) başlıca doğal kaynaklarındandır.Kuzeyde sıcak, kuru, tozlu rüzgarlar ortaya çıkmaktadır; periyodik kuraklıklar; çekirge istilaları diğer felaketlerdendir. Günümüzde Afrika kıt'asında özellikle Libya, Cezayir, Mısır, Sudan ve Çad'da yoğunlaşan, yer altı su kaynaklarının keşfi yapılmıştır.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Kongo
Kongo Bağımsız Devleti (1885-1908)(Fransızca: État indépendant du Congo), Bugün Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin bulunduğu topraklarda yer alan ve Kongo Nehri havzasının tamamına yakın bölümünü kapsayan eski Afrika devleti. 1885'te Belçika kralı II. Léopold önderliğindeki bir grup Avrupalı yatırımcının özel mülkü olarak kurulmuştur.
Kongo Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta batı bölümünde yer alan bir ülkedir. Kongo-Brazzaville olarak da adlandırılan ve 1969 ile 1991 yılları arasında Kongo Halk Cumhuriyeti olarak varlığını sürdüren ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Angola'ya bağlı olan ancak anakara ile fiziki bağlantısı bulunmayan Cabinda bölgesi, Gabon ve Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ülkenin başkenti Brazzaville'dir.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta bölümünde yer alan bir ülkedir. 1971 ile 1997 yılları arasında Zaire olarak varlığını sürdüren ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Uganda, Ruanda, Burundi, Tanzanya, Zambiya, Angola, Kongo Cumhuriyeti ve 40 km'lik bir sahil şeridi ile Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ülkenin başkenti Kinşasa'dır. Ülke yüz ölçümü açısından Afrika kıtasının Cezayir'den sonra en büyük ikinci, nüfus açısından da en büyük dördüncü ülkesi konumundadır.
Afrika kıtasının en büyük ikinci yüz ölçümüne sahip olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, sahip olduğu 2,344,458 km²'lik alan ile bir dönem sömürgesi konumunda olduğu Belçika'dan neredeyse 77 kat daha büyük konumdadır. Ekvator üzerinde kıtanın orta bölümünde yer alan ülke bitki örtüsü ve yaban hayat açısından zengin çeşitliliğe ve doğal alanlara sahiptir. Ülkenin toplamda sahip olduğu 10.730 km'lik kara sınırdan 2.511 km'si (251 km'si Cabinda ile sınır bölümünü oluşturmaktadır) Angola, 233 km'si Burundi, 1.577 km'si Orta Afrika Cumhuriyeti, 2.410 km'si Kongo Cumhuriyeti, 217 km'si Ruanda, 628 km'si Güney Sudan, 459 km'si Tanzanya, 765 km'si Uganda, 1.930 km'si Zambiya ile oluşurken, ülkenin ayrıca Atlas Okyanusu'nda 40 km'lik sahil şeriti bulunmaktadır.
Ülke toprakları tropikal yağmur ormanlarına sahip Kongo Havzası'nın neredeyse %60'ını kaplamaktadır. Ülkenin en yüksek noktasını 5.109 m ile Ruwenzori Sıradağı içerisinde yer alan Stanley Dağı'nın uç noktası olan ve Margherita Peak olarak adlandırılan zirve oluşturmaktadır. Ülkenin en büyük ve en uzun nehrini oluşturan Kongo Nehri, 4374 km'lik uzunluğu ile neredeyse tamamına Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer almakta olup, nehir batı bölümlerinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin, Atlas Okyanusu'na dökülmeden önce Angola ve Kongo Cumhuriyeti ile sınır çizgisini oluşturmakta ve böylece bu iki ülkeye de kıyı şeriti oluşturmaktadır. Kongo Nehri, Afrika kıtasının Nil nehrinden sonra en uzun ikinci nehri konumumda olup, 39.160 m³/s ile taşıdığı su bakımından Afrika'nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci nehri durumundadır. Kongo nehri ülkenin güney bölümünde Mitumba Sıradağı'nda kaynağından çıkarak kuzey yönde 1.000 km akmakta olup, burada da iç delta oluşturarak batı-güneybatı yönünde dönüş yapmaktadır. Bu dönüş neticesinde nehir Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Kongo Cumhuriyeti arasında ki sınırı da oluşturarak ilerlemekte ve son olarak Atlas Okyanusu'na dökülmektedir. Kongo nehri ile birleşerek yoluna devam eden birçok nehir bulunmaktadır. Bu nehirler içerisinde 9.873 m³/s su taşıma kapasitesine sahip olan Angola'dan gelen Kasai Nehri açık ara en büyük nehir konumundadır. Ülkenin kuzey bölümünden ve büyük bölümü Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo Cumhuriyeti ile sınırı oluşturarak gelen ve Kongo nehrine katılan en büyük nehir ise Ubangi Nehri'dir. Ülkenin sahip olduğu 40 km'lik tek sahil şeriti önemli bir yere sahip olup, bu sahil şeriti nedeniyle Atlas Okyanusu'nda zengin petrol yataklarına sahip olunmaktadır. Büyük Rift Vadisi göllerinin bulunduğu doğu bölümünde sınır çizgileri çoğu zaman göller ile oluşmaktadır. Bu bölgede Albert Gölü, Eduard Gölü, Kivu Gölü ve Tanganika Gölü gibi önemli göller yer almaktadır. Buradaki göllerin varlığı ülkeye yeraltı zenginliklerini de beraberinde getirmekte olup, doğalgazın yanı sıra altın ve kalay gibi madenlerde bu bölgede çok miktarda yer almaktadır.
Kongo Havzası'nda bulunan ve Oksisol toprak olarak adlandırılan ve sabit sıcaklık ile birlikte yüksek nemin yaşandığı alanlarda görülen aşırı yıpranmış kırmızı tondaki toprak ülke ekonomisi için ekim alanı olarak verimlilik arz etmemekte olup, ülkenin kuzey ve doğusunda yüksek yerlerde yer alan topraklar tarım arazisi olarak daha uygun oldukları için bu bölgelerde tarım yoğun olarak gerçekleştirilmektedir.
Kongo Bağımsız Devleti (1885-1908)(Fransızca: État indépendant du Congo), Bugün Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin bulunduğu topraklarda yer alan ve Kongo Nehri havzasının tamamına yakın bölümünü kapsayan eski Afrika devleti. 1885'te Belçika kralı II. Léopold önderliğindeki bir grup Avrupalı yatırımcının özel mülkü olarak kurulmuştur.
Kongo Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta batı bölümünde yer alan bir ülkedir. Kongo-Brazzaville olarak da adlandırılan ve 1969 ile 1991 yılları arasında Kongo Halk Cumhuriyeti olarak varlığını sürdüren ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Angola'ya bağlı olan ancak anakara ile fiziki bağlantısı bulunmayan Cabinda bölgesi, Gabon ve Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ülkenin başkenti Brazzaville'dir.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta bölümünde yer alan bir ülkedir. 1971 ile 1997 yılları arasında Zaire olarak varlığını sürdüren ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Uganda, Ruanda, Burundi, Tanzanya, Zambiya, Angola, Kongo Cumhuriyeti ve 40 km'lik bir sahil şeridi ile Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ülkenin başkenti Kinşasa'dır. Ülke yüz ölçümü açısından Afrika kıtasının Cezayir'den sonra en büyük ikinci, nüfus açısından da en büyük dördüncü ülkesi konumundadır.
Afrika kıtasının en büyük ikinci yüz ölçümüne sahip olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, sahip olduğu 2,344,458 km²'lik alan ile bir dönem sömürgesi konumunda olduğu Belçika'dan neredeyse 77 kat daha büyük konumdadır. Ekvator üzerinde kıtanın orta bölümünde yer alan ülke bitki örtüsü ve yaban hayat açısından zengin çeşitliliğe ve doğal alanlara sahiptir. Ülkenin toplamda sahip olduğu 10.730 km'lik kara sınırdan 2.511 km'si (251 km'si Cabinda ile sınır bölümünü oluşturmaktadır) Angola, 233 km'si Burundi, 1.577 km'si Orta Afrika Cumhuriyeti, 2.410 km'si Kongo Cumhuriyeti, 217 km'si Ruanda, 628 km'si Güney Sudan, 459 km'si Tanzanya, 765 km'si Uganda, 1.930 km'si Zambiya ile oluşurken, ülkenin ayrıca Atlas Okyanusu'nda 40 km'lik sahil şeriti bulunmaktadır.
Ülke toprakları tropikal yağmur ormanlarına sahip Kongo Havzası'nın neredeyse %60'ını kaplamaktadır. Ülkenin en yüksek noktasını 5.109 m ile Ruwenzori Sıradağı içerisinde yer alan Stanley Dağı'nın uç noktası olan ve Margherita Peak olarak adlandırılan zirve oluşturmaktadır. Ülkenin en büyük ve en uzun nehrini oluşturan Kongo Nehri, 4374 km'lik uzunluğu ile neredeyse tamamına Demokratik Kongo Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer almakta olup, nehir batı bölümlerinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin, Atlas Okyanusu'na dökülmeden önce Angola ve Kongo Cumhuriyeti ile sınır çizgisini oluşturmakta ve böylece bu iki ülkeye de kıyı şeriti oluşturmaktadır. Kongo Nehri, Afrika kıtasının Nil nehrinden sonra en uzun ikinci nehri konumumda olup, 39.160 m³/s ile taşıdığı su bakımından Afrika'nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci nehri durumundadır. Kongo nehri ülkenin güney bölümünde Mitumba Sıradağı'nda kaynağından çıkarak kuzey yönde 1.000 km akmakta olup, burada da iç delta oluşturarak batı-güneybatı yönünde dönüş yapmaktadır. Bu dönüş neticesinde nehir Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Kongo Cumhuriyeti arasında ki sınırı da oluşturarak ilerlemekte ve son olarak Atlas Okyanusu'na dökülmektedir. Kongo nehri ile birleşerek yoluna devam eden birçok nehir bulunmaktadır. Bu nehirler içerisinde 9.873 m³/s su taşıma kapasitesine sahip olan Angola'dan gelen Kasai Nehri açık ara en büyük nehir konumundadır. Ülkenin kuzey bölümünden ve büyük bölümü Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo Cumhuriyeti ile sınırı oluşturarak gelen ve Kongo nehrine katılan en büyük nehir ise Ubangi Nehri'dir. Ülkenin sahip olduğu 40 km'lik tek sahil şeriti önemli bir yere sahip olup, bu sahil şeriti nedeniyle Atlas Okyanusu'nda zengin petrol yataklarına sahip olunmaktadır. Büyük Rift Vadisi göllerinin bulunduğu doğu bölümünde sınır çizgileri çoğu zaman göller ile oluşmaktadır. Bu bölgede Albert Gölü, Eduard Gölü, Kivu Gölü ve Tanganika Gölü gibi önemli göller yer almaktadır. Buradaki göllerin varlığı ülkeye yeraltı zenginliklerini de beraberinde getirmekte olup, doğalgazın yanı sıra altın ve kalay gibi madenlerde bu bölgede çok miktarda yer almaktadır.
Kongo Havzası'nda bulunan ve Oksisol toprak olarak adlandırılan ve sabit sıcaklık ile birlikte yüksek nemin yaşandığı alanlarda görülen aşırı yıpranmış kırmızı tondaki toprak ülke ekonomisi için ekim alanı olarak verimlilik arz etmemekte olup, ülkenin kuzey ve doğusunda yüksek yerlerde yer alan topraklar tarım arazisi olarak daha uygun oldukları için bu bölgelerde tarım yoğun olarak gerçekleştirilmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Gabon
Gabon ya da resmi adıyla Gabon Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta bölümünde yer alan bir ülkedir. Ülkenin sınır komşularını kuzeyde Kamerun, kuzeybatıda Ekvator Ginesi ile güney ve doğuda ise Kongo Cumhuriyeti oluşturmaktadır. Ülkenin batı bölümünde sınırı ise Gine Körfezi'ni de içine alacak şekilde Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ekvator çizgisi üzerinde yer alan ülkenin başkenti ise Libreville'dir.
Ülkenin ismi Portekizce bir kelime olan gabão (Türkçe: Şapka) kelimesinden gelmektedir. Bu bölgelere ilk defa gelen Portekizli denizciler gördükleri ilk nehir olan Mbe nehrinin şekli itibariyle bu bölgeye verdikleri bu isim yıllar içerisinde tüm ülke için kullanılmıştır.
Konum olarak Afrika kıtasının orta kesiminde batı Atlas Okyanusu kıyılarından doğuya doğru Kongo Havzası'na kadar uzanan bir bölgede yer alan Gabon toplamda 267.667 km²'lik bir yüz ölçümüne sahiptir. Ülkenin toplamda sahip olduğu 2.251 km'lik kara sınırından 298 km'si Kamerun, 350 km'si Ekvatoral Gine ve 1.903 km'si ise Kongo Cumhuriyeti ile oluşurken, ülkenin ayrıca Atlas Okyanusu'na da 885 km'lik sahil şeriti bulunmaktadır. Batı bölgelerindeki sahil kısımlarında alçak vadilere sahip olan ülke iç kesimlere doğru ilerledikçe 200 km'nin sonunda kademeli olarak yükselerek doğu kesimlerinde yüksek rakımlara ulaşmaktadır.
Ülkenin en büyük nehri konumunda olan Ogowe toplamda 1.200 km'lik bir uzunluğa sahiptir. Kongo Cumhuriyeti'nde kaynağından çıkan ve Gabon'a doğru akan nehir ülkenin batısında Gine Körfezi'nde Atlak Okyanusu ile birleştiği noktada delta oluşturmaktadır. Günümüzde Gabon'un en yüksek noktası hakkında kaynaklar arasında 500 m'ye kadar farklılıklar içeren değişik veriler mevcuttur. Genel olarak 1.575 m yüksekliğe sahip olan Iboundji Dağı ülkenin en yüksek noktası olarak kabul görmektedir. Ülkenin kuzeydoğu ve güney bölgelerinde yer alan önemli yükseltiler ise deniz seviyesinden 1.000 m yüksekliktedir.
Gabon'un farklı bölgelerinde günümüzden yaklaşık olarak iki milyar yıl öncesi olan Proterozoik Devir dönemlerine kadar uzanan eski dönemlere ait kayalar bulunmaktadır. Bu kayalarda yine çok eski dönemlere ait fosiller ve içerisinde en meşhuru oklo olan doğal nükleer reaktörler bulunmuştur.
Gabon ya da resmi adıyla Gabon Cumhuriyeti, Afrika kıtasının orta bölümünde yer alan bir ülkedir. Ülkenin sınır komşularını kuzeyde Kamerun, kuzeybatıda Ekvator Ginesi ile güney ve doğuda ise Kongo Cumhuriyeti oluşturmaktadır. Ülkenin batı bölümünde sınırı ise Gine Körfezi'ni de içine alacak şekilde Atlas Okyanusu oluşturmaktadır. Ekvator çizgisi üzerinde yer alan ülkenin başkenti ise Libreville'dir.
Ülkenin ismi Portekizce bir kelime olan gabão (Türkçe: Şapka) kelimesinden gelmektedir. Bu bölgelere ilk defa gelen Portekizli denizciler gördükleri ilk nehir olan Mbe nehrinin şekli itibariyle bu bölgeye verdikleri bu isim yıllar içerisinde tüm ülke için kullanılmıştır.
Konum olarak Afrika kıtasının orta kesiminde batı Atlas Okyanusu kıyılarından doğuya doğru Kongo Havzası'na kadar uzanan bir bölgede yer alan Gabon toplamda 267.667 km²'lik bir yüz ölçümüne sahiptir. Ülkenin toplamda sahip olduğu 2.251 km'lik kara sınırından 298 km'si Kamerun, 350 km'si Ekvatoral Gine ve 1.903 km'si ise Kongo Cumhuriyeti ile oluşurken, ülkenin ayrıca Atlas Okyanusu'na da 885 km'lik sahil şeriti bulunmaktadır. Batı bölgelerindeki sahil kısımlarında alçak vadilere sahip olan ülke iç kesimlere doğru ilerledikçe 200 km'nin sonunda kademeli olarak yükselerek doğu kesimlerinde yüksek rakımlara ulaşmaktadır.
Ülkenin en büyük nehri konumunda olan Ogowe toplamda 1.200 km'lik bir uzunluğa sahiptir. Kongo Cumhuriyeti'nde kaynağından çıkan ve Gabon'a doğru akan nehir ülkenin batısında Gine Körfezi'nde Atlak Okyanusu ile birleştiği noktada delta oluşturmaktadır. Günümüzde Gabon'un en yüksek noktası hakkında kaynaklar arasında 500 m'ye kadar farklılıklar içeren değişik veriler mevcuttur. Genel olarak 1.575 m yüksekliğe sahip olan Iboundji Dağı ülkenin en yüksek noktası olarak kabul görmektedir. Ülkenin kuzeydoğu ve güney bölgelerinde yer alan önemli yükseltiler ise deniz seviyesinden 1.000 m yüksekliktedir.
Gabon'un farklı bölgelerinde günümüzden yaklaşık olarak iki milyar yıl öncesi olan Proterozoik Devir dönemlerine kadar uzanan eski dönemlere ait kayalar bulunmaktadır. Bu kayalarda yine çok eski dönemlere ait fosiller ve içerisinde en meşhuru oklo olan doğal nükleer reaktörler bulunmuştur.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Mali
Mali ya da resmî adıyla Mali Cumhuriyeti (Fransızca: République du Mali), Batı Afrika'da bulunan denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Mali, Afrika'nın en büyük yedinci ülkesidir. Kuzeyde Cezayir, doğuda Nijer, güneyde Burkina Faso ve Fildişi Sahili, güneybatıda Gine ve batıda Senegal ve Moritanya ile sınır paylaşmaktadır. Yüzölçümü yaklaşık 1.240.000 km2 ve tahminî nüfusu neredeyse 12.000.000 kişi. Ülkenin başkenti Bamako'dur.
Sekiz ayrı bölgeden oluşan Mali'nin kuzeydeki sınırları Sahra Çölü'nün tam ortasına ulaşır. Ülke nüfusun çoğunun yaşadığı yeri olan güneydeki bölgede ise Nijer ve Senegal nehirlerini içermektedir. Ülkenin ekonomik altyapısını başlıca tarım ve balıkçılık oluşturmaktadır. Mali'nin bazı doğal kaynakları altın, uranyum ve tuzdur. Mali, dünyanın en fakir ülkelerinden biri sayılmaktadır.
Günümüzün Mali Cumhuriyeti, bir zamanlar üç tane Batı Afrika imparatorluğunun bir parçasıydı: Gana İmparatorluğu, Mali İmparatorluğu (ülkenin ismi bu imparatorluktan türetilmiştir) ve Songhay İmparatorluğu. 19. yüzyılın sonuna doğru Mali, Fransız idaresinin altına alınarak Fransız Sudanı'nın bir parçası oldu. 1959'da Mali, Senegal ile Mali Federasyonu olarak bağımsızlığını kazandı. Bir yıl sonra Mali Federasyonu bağımsız Mali devleti oldu. Uzun bir tek-partili dönemden sonraki 1991 darbesinin ardından yeni bir anayasa yazıldı ve Mali demokratik, çok-partili bir devlet oldu.
Ülkenin kuzeyinde ayrılıkçı gruplarla yaşanan çatışmalar nedeniyle 22 Mart 2012 günü ordudan ayrılan bir grup asker darbe yaparak meclisi ve anayasayı lağvettiklerini ve yönetime el koyduklarını açıkladılar.
Mali ya da resmî adıyla Mali Cumhuriyeti (Fransızca: République du Mali), Batı Afrika'da bulunan denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Mali, Afrika'nın en büyük yedinci ülkesidir. Kuzeyde Cezayir, doğuda Nijer, güneyde Burkina Faso ve Fildişi Sahili, güneybatıda Gine ve batıda Senegal ve Moritanya ile sınır paylaşmaktadır. Yüzölçümü yaklaşık 1.240.000 km2 ve tahminî nüfusu neredeyse 12.000.000 kişi. Ülkenin başkenti Bamako'dur.
Sekiz ayrı bölgeden oluşan Mali'nin kuzeydeki sınırları Sahra Çölü'nün tam ortasına ulaşır. Ülke nüfusun çoğunun yaşadığı yeri olan güneydeki bölgede ise Nijer ve Senegal nehirlerini içermektedir. Ülkenin ekonomik altyapısını başlıca tarım ve balıkçılık oluşturmaktadır. Mali'nin bazı doğal kaynakları altın, uranyum ve tuzdur. Mali, dünyanın en fakir ülkelerinden biri sayılmaktadır.
Günümüzün Mali Cumhuriyeti, bir zamanlar üç tane Batı Afrika imparatorluğunun bir parçasıydı: Gana İmparatorluğu, Mali İmparatorluğu (ülkenin ismi bu imparatorluktan türetilmiştir) ve Songhay İmparatorluğu. 19. yüzyılın sonuna doğru Mali, Fransız idaresinin altına alınarak Fransız Sudanı'nın bir parçası oldu. 1959'da Mali, Senegal ile Mali Federasyonu olarak bağımsızlığını kazandı. Bir yıl sonra Mali Federasyonu bağımsız Mali devleti oldu. Uzun bir tek-partili dönemden sonraki 1991 darbesinin ardından yeni bir anayasa yazıldı ve Mali demokratik, çok-partili bir devlet oldu.
Ülkenin kuzeyinde ayrılıkçı gruplarla yaşanan çatışmalar nedeniyle 22 Mart 2012 günü ordudan ayrılan bir grup asker darbe yaparak meclisi ve anayasayı lağvettiklerini ve yönetime el koyduklarını açıkladılar.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Moritanya
Moritanya, resmi adıyla Moritanya İslam Cumhuriyeti, bir kuzeybatı Afrika ülkesidir. Batısında Atlas Okyanusu, güneybatısında Senegal, güneydoğu ve doğusunda Mali, kuzeydoğusunda Cezayir, kuzeyinde ise Batı Sahra yer alır.
Moritanya, dünyanın 29'uncu büyük ülkesidir. Mısır ile yaklaşık aynı büyüklüktedir. Coğrafi yapısı itibariyle düzlük bir ülkedir
İsmi Berberi krallığı Mauretania'dan geliyor. Başkenti ve en büyük kenti Nouakchott, Atlantik kıyısında bulunmaktadır.
Moritanya 1,030,631 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın 29. en büyük ülkesidir. Ülkenin büyük bölümü düzlüklerden oluşur, merkezi bölgelerde bazı tepeler vardır. En yüksek noktası 915 m ile Kediet İclil'dir. Topraklarının yalnızca %0.2'si tarıma elverişlidir. Aşırı otlatma, ormanların tahrip edilmesi ve toprak erozyonu, kuraklıklarla da birleşerek ülkede önemli bir sorun olan çölleşmeye yol açmaktadır. Ülkenin tek daimi akarsuyu olan Senegal Nehri'nden uzak bölgelerde temiz su kaynakları azdır. Çöl iklimi etkisi altındaki ülkede hava yıl boyunca sıcak, yağışsız ve tozludur.
Moritanya, resmi adıyla Moritanya İslam Cumhuriyeti, bir kuzeybatı Afrika ülkesidir. Batısında Atlas Okyanusu, güneybatısında Senegal, güneydoğu ve doğusunda Mali, kuzeydoğusunda Cezayir, kuzeyinde ise Batı Sahra yer alır.
Moritanya, dünyanın 29'uncu büyük ülkesidir. Mısır ile yaklaşık aynı büyüklüktedir. Coğrafi yapısı itibariyle düzlük bir ülkedir
İsmi Berberi krallığı Mauretania'dan geliyor. Başkenti ve en büyük kenti Nouakchott, Atlantik kıyısında bulunmaktadır.
Moritanya 1,030,631 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın 29. en büyük ülkesidir. Ülkenin büyük bölümü düzlüklerden oluşur, merkezi bölgelerde bazı tepeler vardır. En yüksek noktası 915 m ile Kediet İclil'dir. Topraklarının yalnızca %0.2'si tarıma elverişlidir. Aşırı otlatma, ormanların tahrip edilmesi ve toprak erozyonu, kuraklıklarla da birleşerek ülkede önemli bir sorun olan çölleşmeye yol açmaktadır. Ülkenin tek daimi akarsuyu olan Senegal Nehri'nden uzak bölgelerde temiz su kaynakları azdır. Çöl iklimi etkisi altındaki ülkede hava yıl boyunca sıcak, yağışsız ve tozludur.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Senegal
Senegal (Fransızca: le Sénégal), resmî adıyla Senegal Cumhuriyeti (Fransızca: République du Sénégal) , Senegal Nehri'nin güneyinde, Batı Afrika'da yer alan bir ülkedir. Batıda Atlas Okyanusu 531 km, kuzeyde Moritanya 813 km , doğuda Mali 419 km, güneyde ise Gine 330 km ve Gine Bissau 338 km sınırı bulunan Senegal'in toplam sınır uzunluğu Atlas Okyanusu dahil 3171 km dir. Yeşil Burun adaları Senegal kıyılarının 560 km ötesindedir.Gambiya bu ülkenin 300 km içerisine kadar ilerleyen bir anklav halindedir.
Ülkenin başkenti Dakar'dır. Dakar, ülkenin ve Afrika kıtasının en batısında bulunan Cap-Vert yarımadasında kurulmuştur. Atlantik okyanusuna 531 km kıyısı bulunan Senegal'de tarihte çeşitli sömürge kolonileri kurulmuştur. Dakar'ın 300 metre açıklarında bulunan Gorée Adası 19. yüzyılda köle ticareti için kullanılmaktayken günümüzde ise bir turizm merkezi olarak tüm dünyaya köle ticaretinin dehşetini göstermek için kullanılmaktadır.
Senegal, Fransa'dan bağımsızlığını 4 Nisan 1960 tarihinde kazanmıştır.
Güneydoğusu dışında, Senegal oldukça düz ve alçak bir ülkedir. İklimi çok sıcaktır. Kuzeyde sakızağacı ve mimoza, Senegal Irmağı vadisinde de arapzamkı çıkarılan akasya ağaçları yetişir. Orta kesimi çöl gibi kumluk bir alandır. Güneyi ise tropik bitki örtüsüyle kaplıdır. Ülkede yaşayan yabancıl hayvanlar arasında en önemlileri maymun, antilop, aslan ve sırtlandır. Akarsularda timsah, suaygırı ve kaplumbağa bulunur.
Senegal'in başkenti Dakar'daki pembe göl bakteriler hariç hiçbir canlının yaşayamayacağı kadar tuzludur.
Senegal (Fransızca: le Sénégal), resmî adıyla Senegal Cumhuriyeti (Fransızca: République du Sénégal) , Senegal Nehri'nin güneyinde, Batı Afrika'da yer alan bir ülkedir. Batıda Atlas Okyanusu 531 km, kuzeyde Moritanya 813 km , doğuda Mali 419 km, güneyde ise Gine 330 km ve Gine Bissau 338 km sınırı bulunan Senegal'in toplam sınır uzunluğu Atlas Okyanusu dahil 3171 km dir. Yeşil Burun adaları Senegal kıyılarının 560 km ötesindedir.Gambiya bu ülkenin 300 km içerisine kadar ilerleyen bir anklav halindedir.
Ülkenin başkenti Dakar'dır. Dakar, ülkenin ve Afrika kıtasının en batısında bulunan Cap-Vert yarımadasında kurulmuştur. Atlantik okyanusuna 531 km kıyısı bulunan Senegal'de tarihte çeşitli sömürge kolonileri kurulmuştur. Dakar'ın 300 metre açıklarında bulunan Gorée Adası 19. yüzyılda köle ticareti için kullanılmaktayken günümüzde ise bir turizm merkezi olarak tüm dünyaya köle ticaretinin dehşetini göstermek için kullanılmaktadır.
Senegal, Fransa'dan bağımsızlığını 4 Nisan 1960 tarihinde kazanmıştır.
Güneydoğusu dışında, Senegal oldukça düz ve alçak bir ülkedir. İklimi çok sıcaktır. Kuzeyde sakızağacı ve mimoza, Senegal Irmağı vadisinde de arapzamkı çıkarılan akasya ağaçları yetişir. Orta kesimi çöl gibi kumluk bir alandır. Güneyi ise tropik bitki örtüsüyle kaplıdır. Ülkede yaşayan yabancıl hayvanlar arasında en önemlileri maymun, antilop, aslan ve sırtlandır. Akarsularda timsah, suaygırı ve kaplumbağa bulunur.
Senegal'in başkenti Dakar'daki pembe göl bakteriler hariç hiçbir canlının yaşayamayacağı kadar tuzludur.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Turgut Özal,
Turgut Özal Malatya'da doğdu. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. 1952 yılında A.B.D'ne giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye'ye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcısı oldu ve Türkiye'nin elektrifikasyonu ile ilgili projelerde çalıştı. 1961-62 yılları arasında askerlik hizmetini Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak ifa etti ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulmasına katkıda bulundu. Bu sırada, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde ders de verdi. Bir süre Başbakanlık Teknik Uzmanlar Kurulu Üyesi olarak çalıştı ve 1967-71 yılları arasında da Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini yürüttü. Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu. 1971-1973 tarihleri arasında Dünya Bankası'nda danışman olarak çalıştı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sınai kuruluşlarda çalıştı ve 1979 yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekaleten yürüttü. 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra kurulan hükûmete ekonomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı. 1982 yılında bu görevinden istifa etti. 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurdu ve aynı yıl yapılan genel seçimlerde partisinin başarılı olması üzerine hükûmeti kurmakla görevlendirildi ve böylece Türkiye'nin 19. Başbakanı oldu. 1987 yılında yapılan seçimler sonrasında tekrar hükûmet kurdu ve başbakan olarak görev yaptı. 31 Ekim 1989'da TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 8.Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 9 Kasım 1989 tarihinde bu görevine başladı. 17 Nisan 1993 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görevi sırasında vefat etti .
Turgut Özal Malatya'da doğdu. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. 1952 yılında A.B.D'ne giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye'ye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcısı oldu ve Türkiye'nin elektrifikasyonu ile ilgili projelerde çalıştı. 1961-62 yılları arasında askerlik hizmetini Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak ifa etti ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulmasına katkıda bulundu. Bu sırada, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde ders de verdi. Bir süre Başbakanlık Teknik Uzmanlar Kurulu Üyesi olarak çalıştı ve 1967-71 yılları arasında da Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini yürüttü. Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu. 1971-1973 tarihleri arasında Dünya Bankası'nda danışman olarak çalıştı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sınai kuruluşlarda çalıştı ve 1979 yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekaleten yürüttü. 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra kurulan hükûmete ekonomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak atandı. 1982 yılında bu görevinden istifa etti. 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurdu ve aynı yıl yapılan genel seçimlerde partisinin başarılı olması üzerine hükûmeti kurmakla görevlendirildi ve böylece Türkiye'nin 19. Başbakanı oldu. 1987 yılında yapılan seçimler sonrasında tekrar hükûmet kurdu ve başbakan olarak görev yaptı. 31 Ekim 1989'da TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 8.Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 9 Kasım 1989 tarihinde bu görevine başladı. 17 Nisan 1993 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görevi sırasında vefat etti .


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Cumhuriyet gazetesi
Cumhuriyet, 7 Mayıs 1924 tarihinden beri Türkiye'de yayımlanan günlük gazete. Günlük ortalama 50.000 civarinda tiraji ile 20. sıralardadır.
Cumhuriyet gazetesinin isim babası Atatürk'tür. O sıralarda Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen ilk gazete olan Yeni Gün'ü yayımlamaya devam eden Yunus Nadi (Abalıoğlu), 7 Mayıs 1924 tarihinde Cumhuriyet'i iki ortağı Nebizâde Hamdi ve Zekeriya Sertel ile birlikte -günümüzde Pembe Konak adıyla anılan- eski İttihat ve Terakki Fırkası Genel Merkez binasında kurdu ve gazeteyi yönetmesi için Zekeriya Sertel'i görevlendirdi. Hüseyin Cahit (Yalçın)'in Tanin 'i, Velid Ebüzziya'nın Tasvir-i Efkârı ve Ahmet Emin (Yalman)'ın Vatanına karşı yayına başlayan gazete, o dönem için 1 milyona yakın nüfuslu şehirde 7 bin adet satıyordu. Gazetenin adının altında Türkçe yevmi gazete, idare yeri İstanbul, Cağaloğlu yazıyordu. İlk sayıda Yunus Nadi'nin sunuşu ve Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj vardı.
Baskı, elle dizilip rotatiflenirdi. İlk defa 1930'da linotip baskıyla beraber resimlerle yayınlandı. Gazetenin başlığının yazı tipi günümüze değin çok az değişti; sadece u harfiyle t harfinde küçük değişiklikler yapıldı. Reklamlara Latin alfabesine geçişle 1928'de çağdaşlaşma hâkim oldu. 1930'da küçük ilan yayınlarına başladı. Aynı yıl ilk renkli ilanı aldı ve ilk renkli fotoğrafı yayınladı. Fotoğrafçılar Namık Görgüç, Selahattin Giz idi.
Dağıtımı 1934'e kadar Artin Efendi yaptı. Ayrıca posta yoluyla abone sistemi vardı. O yıllarda basın İstanbul'da toplanmıştı. Dağıtım ulusal çapta olmadığından bir günün gazetesi Eskişehir'den sonra ertesi gün elde olurdu. Ankara'dan sonra ise bir haftalık gazete okunurdu.
Yunus Nadi 1924'ten 1945'e kadar başyazardı; bazen Zekeriya Sertel, Yakup Kadri, Abidin Daver, M. Nermi, Şükrü Kaya da başyazı yazdı. Yunus Nadi'den sonra 1991'e kadar gazetenin başyazarı oğlu Nadir Nadi Abalıoğlu oldu, diğer oğlu Doğan Nadi Abalıoğlu ise fıkra yazıyordu.
İlk sayılarda yazarlar; Ziya Gökalp, Aka Gündüz, Hasan Bedreddin, Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Rasim, Peyami Safa, Ahmet Refik, İsmail Habip, Abidin Daver, Cenap Şahabettin, Vedat Nedim, Halit Ziya, Cevat Fehmi Başkut, Mümtaz Faik, Fuad Köprülü, Halit Fahri idi.
Cumhuriyet, 7 Mayıs 1924 tarihinden beri Türkiye'de yayımlanan günlük gazete. Günlük ortalama 50.000 civarinda tiraji ile 20. sıralardadır.
Cumhuriyet gazetesinin isim babası Atatürk'tür. O sıralarda Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen ilk gazete olan Yeni Gün'ü yayımlamaya devam eden Yunus Nadi (Abalıoğlu), 7 Mayıs 1924 tarihinde Cumhuriyet'i iki ortağı Nebizâde Hamdi ve Zekeriya Sertel ile birlikte -günümüzde Pembe Konak adıyla anılan- eski İttihat ve Terakki Fırkası Genel Merkez binasında kurdu ve gazeteyi yönetmesi için Zekeriya Sertel'i görevlendirdi. Hüseyin Cahit (Yalçın)'in Tanin 'i, Velid Ebüzziya'nın Tasvir-i Efkârı ve Ahmet Emin (Yalman)'ın Vatanına karşı yayına başlayan gazete, o dönem için 1 milyona yakın nüfuslu şehirde 7 bin adet satıyordu. Gazetenin adının altında Türkçe yevmi gazete, idare yeri İstanbul, Cağaloğlu yazıyordu. İlk sayıda Yunus Nadi'nin sunuşu ve Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj vardı.
Baskı, elle dizilip rotatiflenirdi. İlk defa 1930'da linotip baskıyla beraber resimlerle yayınlandı. Gazetenin başlığının yazı tipi günümüze değin çok az değişti; sadece u harfiyle t harfinde küçük değişiklikler yapıldı. Reklamlara Latin alfabesine geçişle 1928'de çağdaşlaşma hâkim oldu. 1930'da küçük ilan yayınlarına başladı. Aynı yıl ilk renkli ilanı aldı ve ilk renkli fotoğrafı yayınladı. Fotoğrafçılar Namık Görgüç, Selahattin Giz idi.
Dağıtımı 1934'e kadar Artin Efendi yaptı. Ayrıca posta yoluyla abone sistemi vardı. O yıllarda basın İstanbul'da toplanmıştı. Dağıtım ulusal çapta olmadığından bir günün gazetesi Eskişehir'den sonra ertesi gün elde olurdu. Ankara'dan sonra ise bir haftalık gazete okunurdu.
Yunus Nadi 1924'ten 1945'e kadar başyazardı; bazen Zekeriya Sertel, Yakup Kadri, Abidin Daver, M. Nermi, Şükrü Kaya da başyazı yazdı. Yunus Nadi'den sonra 1991'e kadar gazetenin başyazarı oğlu Nadir Nadi Abalıoğlu oldu, diğer oğlu Doğan Nadi Abalıoğlu ise fıkra yazıyordu.
İlk sayılarda yazarlar; Ziya Gökalp, Aka Gündüz, Hasan Bedreddin, Reşat Ekrem Koçu, Ahmet Rasim, Peyami Safa, Ahmet Refik, İsmail Habip, Abidin Daver, Cenap Şahabettin, Vedat Nedim, Halit Ziya, Cevat Fehmi Başkut, Mümtaz Faik, Fuad Köprülü, Halit Fahri idi.


[right]Arif YAMAN[/right]