818. sayfa (Toplam 899 sayfa)

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2014 20:29
gönderen ustax66
Fitnat Hanım

1831 yıllında aslen Ordu/Fatsa'lı olan, Trabzon Liva Kaymakamı Hazinedar Ahmet Paşanın kızı olarak dünyaya gelir. Ahmet Paşa Hazinedarzade İbrahim Beyin oğludur. Ahmet Paşa Kars taraflarında yaptığı bir savaş sırasında ünlü bir Çerkes beyinin kızı olan Sapcan Hanım'ı görerek onunla evlenir. Sapcan Hanım, Ahmet Paşanın ikinci karısı olur. Ahmet Paşanın öbür eşinden Mihriban ve Maviş adında iki kızının daha olduğu biliniyor. Sapcan Hanım, Ahmet Paşa ile evlendikten sonra Emine ismiyle anılmaya başlar ve Çerkes bulunmasından dolayı aile içerinde “Çerkes Hanım” namıyla ünlenir. Fıtnat küçük yaşta iken babası Ahmet Paşa ölür (1838). Çerkes Hanım Paşanın kardeşi Hazinedar Osman Bey ile evlenir ve dört çocuğu daha olur. Ancak bilinmeyen bir sebeple daha sonra ayrılırlar. Fıtnat bu esnada Ahmet Paşanın amcazadelerinden Trabzon valisi Abdullah Paşanın yanında yetişir. Abdullah Paşa Fıtnat'ı evladı gibi bağrına basar, nereye giderse yanında götürür ve yetişmesinde büyük gayret gösterir. Fıtnat İstanbul'a getirilir. Zamanın ünlü bilginlerinden dersler aldırılır. Arap ve Acem dillerini öğrenir. İyi bir dini eğitim alır. Hafız divanı ve güzel yazı (hattatlık) dersleri alır. Trabzon'da Ethem Pertev Paşadan şiir dersleri alan Fıtnat İstanbul’da eğitimini böylece daha da geliştirir. Şiirlerini ve yeteneğini keşfedip onu edebiyat dünyasına tanıtan Süleyman Nazif'tir. Edebi başarılarının yanı sıra hattatlığı ile de ünlüdür, kendi elleriyle yazdığı bir Kur'an'ı Süleyman Nazif Bey'e hediye etmiştir. Fıtnat Hanım genç yaşında Ahmet Bey adında birisiyle evlenir, fakat bu evliliği kısa sürer. Bu kısa süren ilk evliliğinden daha sonraları çok şikayet etmiştir. Özellikle bu ilk eşinin kıskançlığına dayanamıyordu. Bunun nedeni, Fıtnat Hanım zekası ve güzelliği ile ün salmış olmasıydı. Gazel söylemekte de pek yetenekli olduğu söylenir. Kıskanç yaratılışlı olan ilk eşi onu okutmaktan ve şiir yazmaktan alıkoyar ve gazel söylemeyi bırakır. İlk kocası hakkındaki şikayetini şairin bizzat dilinden dinleyen Süleyman Nazif Bey, şu şekilde anlatır.

“İlk zevcim beni o kadar kıskanırdı ki güzel giyinmekten, şiir yazmaktan menederdi. Hatta kirpiklerimin uzunluğu gözlerime pek letâfet veriyor diye kirpiklerimi keserdi.Onun mumanaatiyle şiirde eski kuvvetim kalmadı.”

Süleyman Nazif bir başka yazısında: ”Zeki olduğu kadar müstesna bir güzelliğe sahip bulunan Fıtnat hanımın ilk zevci pek kıskanç ve müsevves imiş. Fınat’ı şir yazmaktan, mütaleaden fıtri kabiliyetini boğa boğa öldürmüş olduğunu hanım teellümlerle söyledi.” Fıtnat ikinci defa olarak Bahriye Nezareti mektupçusu Mehmet Ali Beyle evlenir.

Fıtnat hanımın annesi ile, Çerkes olan Ahmet Midhat Efendi'nin annesi (Nefise hanım) kardeştir. Ve Ahmet Midhat Efendi de bitişik bir evde oturmaktadır. Aralarında duygusal bir yakınlaşma oluyor. En içten duyguların düşüncelerini birbirlerine mektuplarla ifade ederler. Bu mektuplar 40’lı yıllarda yayınlanmıştır. Süleyman Nazif Bey, Bursa mektupçusu bulunduğu sırada Fıtnat'ı Bursa'da gördüğü zaman, onun yaşının altmışı geçtiğini söyler. Bundan Fıtnat'ın Bursa'da bulunduğu anlaşılıyor. Bursa'ya ne için geldiği orada kimin yanında bulunduğunu Nazif Bey bildirmiyor. Sonrası da pek bilinmiyor. Bilinen şu ki 1909 yılında İstanbul'da şair gözlerini kapar. Edirnekapı Mezarlığına defnedilmiştir.

Fıtnat Hanım'ın Divanın'ın yanında Nesir eserleride mevcuttur. Meyden, sagerden, sevilenden, söz eden içli yazılarıyla aşkı feryatlaştıran, lirik şiirleriyle klasik ekole bağlı bulun Fıtnat; ilhamından özveride bulunmamak düşüncesiyle aruz kalıplarına uymak istemiş bu yüzden imale ve zihaflardan kurtulamamıştır. Yazıları anlatım bakımından oldukça ağdalıdır. Aydın kişilerin zevkini gözetmiştir. Fıtnatın önemi; şekilde değil, özdedir. Kimi yadırganan sözler bir olgunluk, bir varlık gösterir onda. Fıtnat'ı yükselten de bu özelliğidir.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2014 20:31
gönderen ustax66
Alexandre Dumas

Alexandre Dumas (Turkish: [a.lɛk.sɑ̃dʁ dy.ma], doğum Dumas Davy de la Pailleterie, [dy.ma da.vi də la pa.jə.tʁi]; 24 Temmuz 1802 – 5 Aralık 1870), ayrıca Alexandre Dumas, père olarak da bilinen Fransız yazar. Macera türündeki tarihi romanlarıyla ünlüdür. Eserlerinin 100 dile çevrilmesi sayesinde en çok okunan Fransız yazarlardan biri olmayı başardı. Monte Kristo Kontu, Üç Silahşörler, Yirmi Yıl Sonra veDemir Maskeli Adam gibi romanlarından bazıları dizi şeklinde yayınlanmıştı. Yirminci yüzyılın başlarından beri romanları yaklaşık 200 kadar filme uyarlandı. Dumas'ın öldüğü için bitiremediği son romanı Le Chevalier de Sainte-Hermine bir uzman tarafından tamamlandı ve 2005'te okuyuculara sunulduğunda en çok satanlara girdi. Roman Türkiye'de 2010'da Son Şövalye adıyla basıldı.

Birçok türde eserler veren Dumas yazarlık kariyerine tiyatro oyunlarıyla başlayarak ilk başarılarını elde etti. Ayrıca bir hayli dergi makalesi ve gezi kitabı yazdı; basılmış eserleri toplamda 100.000 sayfayı bulur. Dumas 1840'larda Paris'te Tarih Tiyatrosu'nu kurdu.

Babası general Thomas-Alexandre Davy de la Pailleterie Fransız bir asilzade ve köle bir siyah kadının oğlu olarak Saint-Domingue'de doğdu. Soylu bir olması genç Alexandre'a Louis-Philippe ile birlikte çalışma fırsatı yarattı.

III. Napolyon'un seçilmesinin ardından Dumas gözden düştü ve Fransa'dan ayrılarak birkaç yıl kalacağı Belçika'ya gitti. Belçika'dan ayrıldıktan sonra birkaç yıl için de Rusya'ya taşındı, ardından da İtalya'ya hareket etti. 1861'de İtalyanların birleşme çabalarını destekleyen L' Indipendente isimli gazeteyi kurdu ve basmaya başladı. 1864'te Paris'e döndü.

Evli olmasına rağmen sayısı kırkı bulduğu söylenen ilişkileri vardı. Bilinen en az dört gayri meşru çocuğu vardı. Bunlardan biri de kendi adının verildiği Alexandre Dumas'dır. Bu çocuk daha sonra başarılı bir tiyatro ve roman yazarı oldu ve Alexandre Dumas, fils (oğul) olarak bilinirken babası da Fransa'da gelenekselleşmiş olarak Alexandre Dumas, père (baba) olarak tanınmaya başladı. İlişkilerinden birini de 1866'da kariyerinin zirvesindeki ve neredeyse yarı yaşındaki Amerikalı aktris Adah Isaacs Menken ile yaşadı. Yirminci yüzyıldaki uzmanlar Dumas'nın babası olduğu üç çocuk daha buldular.

Hayatının sonuna doğru Dumas'yla tanışan İngiliz tiyatro yazarı Watts Phillips onu "Dünyanın en cömert ve en büyük kalpli insanı. Aynı zamanda da yeryüzündeki en eğlenceli ve bencil kişi. Lisanı bir yel değirmeni gibiydi, bir kez harekete geçti mi ne zaman duracağını bilemezdiniz, özellikle de tema kendisiyse" diyerek tanımlamıştı.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2014 20:34
gönderen ustax66
Eugene O'Neill

Babası İrlanda kökenli bir oyuncu ve tiyatro sorumlusu olduğu için (James O’Neill) çocukluğu onun grupla birlikte gezip dolaşmakla geçti, ilk izlenimlerini bu hava içinde edindi. Princeton Üniversitesi’ndeki kararsız öğrenciliğini (1906) ancak bir yıl sürdürebildi, başıboş ve hareketli bir yaşamı yeğledi. Şileplerde tayfalık yaptı, Honduras’ta altın madenlerinde görev aldı, bir süre kendisinin de sahneye çıkacağı babasının grupunda yöneticilik görevi üstlendi. Güney Amerika’ya, Güney Afrika’ya uzandı, İngiltere’ye birkaç kez gitti. Conneticut’daki bir gazetenin röportaj muhabirliğini yürüttü, bu altı yıl içinde de ilerde bütün oyunlarında açığa çıkan deniz tutkusunu edindi. Vereme yakalanıp altı ay bir sanatoryumda hareketsiz kalıp okumaya adandı, oyun yazarı olmaya karar verince de Harvard’da George Pierce Baker’in (1866-1935) dram tekniği ve oyun yazma sanatı gibi derslerini izledi (1914-1915). G.C.Cook’un (1873-1924) yönetimindeki Provincetown Oyunları (Provincetown Players) grupunun tek perdelik eserlerinin on kadarını sahnelemesi yazarlık niyetlerin güçlendirdi:

Bound East for Cardiff (Cardife Doğru, Doğuya; yaz. 1914 oyun, 1916), Kahvaltıdan Önce (Before Breakfast; yaz. 1916), Yağ (Oil, 1916), İp (The Rope, 1918), Beyond the Horizon (Ufkun Ötesinde, yaz. 1918; oyun. 1920, Pulitzer Ödülü), Altın (Gold, yaz. 1920) Anna Christie (yaz. 1920, oyn, 1921, ikinci Pulitzer Ödülü). İmparator Jones (The Emperor Jones, yaz. 1920), Farklı (Different) 1920, The Hairy Ape (Kıllı Goril) 1921, The Fountain (Çeşme) 1922, Karaağaçlar Altında (Desire Under The Elms) 1924, Milyoncer Marko (Marco Millions) 1925, The Great God Brown (Koca Tanrı Brown) 1925, Lazarus Laughed (Lazarus Güldü) 1926, Araya Giren Garip Oyun (Strange Interlude) 1927. Dynamo (1928), Elktra’ya Yaş Yaraşır (Mourning Becomes Electra (1931), Ah Wilderness (Ah Yalnızlık) 1933, Sonu Gelmeyen Günler (Days Without End) 1933… Bu yıllar yakalandığı Parkinson hastalığının etkilery-le yazmakta güçlükler çekti, alkole bağlandı. Sonu Gelmeyen Günlerim temsilinden (1934) sonraki on yıl içinde Broadway sahnelerine başka ürün veremediyse de, geçmişteki büyük ve özgün birikiminin değeriyle Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı (1936). Bu olumlu yargının yüreklendirişiyle olgun eserlerinden birkaçını yarattı: The Iceman Cometh (Dondurmacının Gelişi) 1939, Long Day’s Journey into Night (Günden Geceye), A Touch up the Poet (Şair Ruhu) 1942, Hughie (1942), A Moon for the Misbegotten (Ay Herkese Gülümser) 1943. ABD tiyatrosunun özgün ve atılgan öncüsü sayılır. More Stately Mansions (Görkemli Konaklar) 195! 3 eserinden sonra yarattığı birkaç ürünün ortaya çıkışı ölümünden sonraya kaldı: Gecenin İçinde Uzun Yolculuk (1956), Biraz Şair (1957) vb. ABD tiyatro edebiyatını en büyük kalemi sayılan emeğinin ürünleri yine ABD sinemasının büyük eserlerinin doğmasına da yol açtı (Anna Christie, 1924, 1931; Uzun Yolculuk adıyla birleştirilmiş birkaç kısa oyunu, 1940; Araya Giren Garip Oyun, 1932; Elektraya Yas Yaraşır, 1947; Karaağaçlar Altında, 1957

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2014 20:36
gönderen ustax66
John Rawls

John Bordley Rawls, ABD'li filozof. 21 Şubat 1921'de doğdu. 24 Kasım 2002'de öldü. Temel eseri A Theory of Justice (Bir Adalet Kuramı) dır. Bu kitap 20.yüzyılın siyaset felsefesi alanında hazırlanmış en önemli kitap olarak görülmektedir. 1971'de yazdığı bu kitaptan sonra 1993'te Siyasal Liberalizmi yazmıştır. Bu kitap da bir anlamda onun adalet kuramı çalışmasının bir devamı niteliğindedir.

1950'lerde ceza üzerine yazdığı ilk yazılarından, doğruluğun (ve dolayısıyla Etik'in) temellerine yönelik yazılarına kadar onun bütün yazılarında toplumsal adalet ya da adaletin eşit dağılımı sorunlarıyla uğraşmış olduğu görülür. Söz konusu Bir Adalet Kuramı kitabın da Rawls, " hakkaniyet olarak adalet" fikrini şekillendirmeye çalışır. O faydacı ahlak felsefesi karşısında toplumsal bir adalet düşüncesi oluşturma arayışındadır. Bu bağlamda şekillenen liberal adalet anlayışını sözleşmecilik ilkesiyle birlikte temellendirir. Bu bir anlamda "toplumsal sözleşme" geleneğinin devam ettirilmesi olarak görülmektedir. Rawls'ın adalet kuramı şu iki ilkeyle belirtilebilir. Bir; özgürlükler konusunda eşitlik. İki; toplumsal eşitsizliklerin toplumda dezavantajlı durumdakilerin yararı gözetilerek çözümlenmesi. Kuramı ve formülasyonları cok yoğun tartışmalara yol açmıştır. Özellikle kuramın içerdiği rasyonel çekirdek, yani neden ve nasıl diğerlerine nazaran Rawls'ın belirttiği adalet anlayışını tercih edecegimiz konusundaki rasyonellik, kuramın tartışmaya açık yanını oluşturmaktadır. Rawls, çoğulcu ve eşitlikçi bir siyasal liberalizm anlayışı içinde hakkaniyet olarak adalet fikrine imkân olacağını düşünmektedir.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 27 Kas 2014 20:38
gönderen ustax66
ustax66 yazdı:20 KASIM 2014 - TARİHTE BUGÜN

Olaylar
1909 - Thomas Alva Edison ilk sesli film gösterimini yaptı.
1950 - Kore'de Kunuri Savaşı başladı.
1967 - Fransa Başbakanı General Charles De Gaulle İngiltere'nin Ortak Pazara girmesini veto etti.
1978 - PKK kuruldu.
1990 - İngiltere'de yapılan seçimler sonucu John Major başbakan oldu.
2001 - Hubble Uzay Teleskobu, Güneş Sistemi dışındaki Osiris adlı bir gezegenin hidrojenden oluşmuş bir atmosfere sahip olduğunu keşfetti. Bu Güneş Sistemi dışında keşfedilmiş ilk atmosferdir.
2002 - BM silah denetçileri, dört yıl aradan sonra Irak`ta yeniden denetimlerine başladı.

Doğumlar
1701 - Anders Celsius, İsveçli astronom ve fizikçi. (ö. 1744)
1897 - Vito Genovese, mafya lideri. (ö. 1969)
1940 - Bruce Lee, aktör. (ö. 1973)
1942 - Jimi Hendrix, ABD'li gitarist. (ö. 1970)
1960 - Yuliya Timoşenko, Ukrayna'nın ilk kadın başbakanı.

Ölümler
1780 - Fitnat Hanım, Divan edebiyatının kadın şairi (d. 1842)
1895 - Alexandre Dumas, fils, Fransız romancı (d. 1824)
1916 - Émile Verhaeren, Belçikalı şair (d. 1855)
1953 - Eugene O'Neill, Nobel ödüllü ABD'li oyun yazarı (d. 1888)
2002 - John Rawls, ABD'li filozof (d. 1921)


TARİH 27 KASIM OLMASI GEREKİRKEN 20 KASIM YAZILMIŞTIR.[/color]

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 28 Kas 2014 18:51
gönderen ustax66
28 KASIM 2014 - TARİHTE BUGÜN

Olaylar
1905 - İrlanda siyasi partisi Sinn Féin kuruldu.
1938 - Atatürk'ün 5 Eylül'de yazdırdığı vasiyetnamesi açıldı.
1943 - Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Josef Stalin Tahran'da toplandı.
1958 - Afrika'da Çad, Kongo, Gabon, Mali, Moritanya ve Senegal Fransız Birliği içinde bağımsızlıklarını ilan ettiler.
1988 - Başbakan Turgut Özal, Cumhuriyet gazetesine 500 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm oldu. Özal, 1982 yılında Cumhuriyet gazetesini "Babıâli'nin Pravdası" olarak nitelemişti.
1997 - Sivas'taki Madımak Oteli'nde, 2 Temmuz 1993’de 37 aydının yakılması olayıyla ilgili olarak yargılanan 99 sanıktan 33'ü ölüm cezasına çarptırıldı.
2007 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Genelkurmay Başkanlığı'a sınırötesi operasyon için yetki verdi.

Doğumlar
1757 - William Blake, İngiliz şair, ressam ve mistik vizyoner
1829 - Anton Grigoryeviç Rubinstein, Rus bestekar ve piyanist.
1938 - Lale Belkıs, Türk Ses Sanatçısı,oyuncu
1954 - Necip Hablemitoğlu, Türk tarihçi, yazar (ö. 2002)
1967 - Anna Nicole Smith, Amerikalı aktris

Ölümler
1861 - Manuel Antônio de Almeida, Brezilyalı yazar (d. 1831)
1680 - Gian Lorenzo Bernini, Barok tarzında çalışan bir heykeltraş
1968 - Enid Blyton, İngiliz yazar.
1988 - Nuri Boytorun, Türk güreşçi

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 28 Kas 2014 18:58
gönderen ustax66
İrlanda

İrlanda (İrlandaca: Éire, İngilizce: Ireland) ya da resmî adıyla İrlanda Cumhuriyeti (İrlandaca: Poblacht na hÉireann, İngilizce: Republic of Ireland), kuzeybatı Avrupa'da bulunan ülke. Büyük Britanya Adası'nın batısındaki İrlanda Adası'nın yaklaşık altıda beşini kaplamaktadır. Kuzey doğusunda, Birleşik Krallık'a bağlı olan Kuzey İrlanda ile komşu olan İrlanda'nın batısı Atlas Okyanusu, doğusu İrlanda Denizi, güneydoğusu St George Kanalı, güneyi ise Kelt Denizi ile çevrilidir. Ülke, parlamenter demokrasi ve anayasal cumhuriyet ile yönetilmektedir.

1921'de Serbest İrlanda Devleti adıyla İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı bir dominyon olarak kuruldu.
Ülke, 1 Ocak 1973'ten beri Avrupa Birliği üyesidir.

1916 Nisan'ındaki Paskalya Başkaldırısı'nın ardından gelen baskı döneminde, İrlandalı gönüllüler IRA (Irish Republician Army, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu) çatısı altında örgütlenerek Britanyalılar'a karşı bir gerilla savaşına giriştiler. İngiliz başbakanı David Lloyd George biri Kuzey İrlanda, diğeri Güney İrlanda için olmak üzere iki parlamento kurarak kontrolü elinde tutmaya çalıştı. Gerçekten, protestan Kuzey İrlanda'da (Ulster) parlamento toplandı. Ancak katolik Güney İrlanda, İngilizlere ödün vermeyi reddetti. Bunun üzerine İngiliz başbakanı Lloyd George İrlandalı yurtseverler ile görüşme masasında barış yaptı. Anlaşma sonucunda Güney İrlanda uygulamada İrlanda Bağımsız Devleti adıyla bağımsızlığını kazandı (6 Aralık 1921, İngiltere-İrlanda Anlaşması). Kuzey İrlanda ise Birleşik Krallık'a bağlı kaldı.

Fakat IRA'nın aşırı kanadı, Eamon de Valera'nın öncülüğünde, İrlanda'nın bir bölümünü bağımsız, bir bölümünü de yeniden İngiltere'ye bağlı kılan anlaşmayı kabul etmedi. Bunu, bu anlaşmayı destekleyenlerin ve anlaşmaya karşı olanların savaştıkları bir iç savaş izledi. Sonunda IRA, İrlanda'nın bölünmesine razı oldu. 1925'te gerçekleşen Bağımsız İrlanda ile Kuzey İrlanda arasındaki sınır belirleme görüşmelerinden sonuç çıkmadı.

De Valera'nın Fianna Fáil partisi, 1927'de başbakan William Cosgrave'in hükümetine katıldı. 1932'de De Valera başbakan oldu ve Birleşik Krallık karşıtı bir takım ekonomik önlemler aldı. II. Dünya Savaşı'nda İrlanda tarafsız kaldı. 1948'de De Valera seçimleri kaybetti ve 1949'da İrlanda Cumhuriyeti ilan edildi. 1951'de De Valera yeniden başbakan, 1959'da ise cumhurbaşkanı oldu. 1972'de bir referandum ile Roma Katolik Kilisesi'nin devlet üzerindeki etkisi ortadan kaldırıldı. 1973'te protestan Erskine Childers cumhurbaşkanı oldu. Onu Cearbhall Ó Dálaigh (1974-1976), Patrick Hillary (1976-1990), Mary Robinson (1990-1997) izledi.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 28 Kas 2014 19:15
gönderen ustax66
Atatürk ün vasiyetnamesi

Atatürk, ölümünden 2 ay 5 gün önce 05/09/1938 de vasiyetnamesini yazdı. Vasiyet, 28 Kasım 1938'de açılıyor.
74 yıl önce bu gün yazdığı vasiyetini, yazıldığı tarihin yıldönümünde yorumsuz olarak paylaşmak istedim.
Atatürk’ün vasiyeti
1-Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
2- Her seneki nemadan, bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda bin, Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecektir.
3 – Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.
4- Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.
5- İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.
6- Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumları’na tahsis edilecektir.”
Görüldüğü gibi, bu kısa vasiyette, silah arkadaşı İsmet Paşa’nın çocuklarının yüksek tahsillerini yapması için, kendi gelirinden fon ayrılmasını istiyor. Bu konu epey tartışma konusu olmuştur. O yıllarda İsmet Paşa sağ olduğu halde Atatürk’ün çocuklarının eğitimini karşılamak istemesi manidardır.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 28 Kas 2014 19:18
gönderen ustax66
Winston Churchill

Winston Leonard Spencer-Churchill, (d. 30 Kasım 1874 Oxfordshire - ö. 24 Ocak 1965, Londra), Britanyalı devlet adamıdır.

30 Kasım 1874'te, Randolph Churchill ve ABD'li eşi Jennie Jerome'un oğlu olarak dünyaya geldi. 1895'te Kraliyet Harp Okulunu bitirdi ve orduya girdi. Boer Savaşı'nda esir düştü ve kaçarak milli kahraman haline geldi. On ay sonra, Muhafazakar Parti'den milletvekili seçildi.

1904'te Liberal Parti'ye girdi. 1911'de Bahriye Nazırı oldu. Başarılı siyasi kariyeri 1915 Gelibolu yenilgisinden sonra düşüşe geçti. Sadece donanmayla Çanakkale Boğazı'nın geçilebileceği, ardından da rahatça İstanbul’a ulaşılabileceği konusundaki ısrarcı tavrı, Türklerin umulandan çok daha başarılı bir savunma yapması; müttefik ordusunun tarihi yenilgisine yol açtı. Bu başarısızlığın mimarı olarak nitelendirilen Churchill, Britanya halkı karşında çok zor bir durumda kaldı ve muhaliflerinin de zorlamasıyla görevinden ayrıldı. Ancak 1917'de Cephane Bakanlığı'na ve Harbiye Bakanlığı'na getirildi. 1924'te tekrar Muhafazakar Partiye girdi. Maliye Bakanı oldu (1924-1929).

1939'da bir kez daha Bahriye Nazırlığına ve 1940'ta Neville Chamberlain'ın yerine başbakanlığa getirildi. II. Dünya Savaşı'nda izlediği savaş politikası ve Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler onu Britanya tarihinin en önemli devlet adamları arasına soktu. Yine bu dönemde Müttefik Devletlerin Balkanlar'a kaydırmaya çalıştığı strateji konusunda Ruslarla çalıştı. Ancak SSCB'nin burada hakim duruma geçmesinden de çekiniyordu. Bu yüzden savaşın başından itibaren stratejik önemi büyük olan Türkiye'yi savaşa sokmaya çalıştı. Kahire ve Adana'da Türk yöneticileriyle bu konuda yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin istediği askeri yardımı vermeye de yanaşmadı. Savaş sonrası Avrupa ülkelerinin birleşmesini sağlayan NATO, Avrupa Konseyi gibi kurumların oluşması için büyük çaba gösterdi. 1951 seçimlerinde tekrar iktidara geldi. 1955'te görevlerini aynı zamanda yeğeni Clarissa Churchill'in eşi olan Anthony Eden'e bırakarak siyasetten çekildi.

Son yıllarını daha çok yazarak ve resim yaparak geçirdi. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı. 1963’te Amerikan Devleti, kendisine onursal vatandaşlık verdi. 1965 yılında, 91 yaşında inmeden öldü ve Blenheim Palace'a gömüldü.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 28 Kas 2014 19:20
gönderen ustax66
Franklin D. Roosevelt

Franklin Delano Roosevelt (d. 30 Ocak 1882 – ö. 12 Nisan 1945), Amerika Birleşik Devletleri'nin 32. başkanı olup en uzun süreyle görevde kalmış olan başkanıdır. ABD halkı tarafından kısaca isminin baş harfleri olan FDR şeklinde anılır. Başkanlığa 4 kez seçilmiştir. ABD tarihinde Roosevelt'in dışında 2 kezden fazla seçilmiş olan hiçbir başkan yoktur. Daha sonraları ABD yasaları değiştirildiği için yürürlükteki yasalara göre bundan sonra da hiçbir başkanın 2 kezden fazla seçilmesi mümkün değildir.

Franklin D. Roosevelt ABD'nin New York eyaletinin çok eski ve zengin bir ailesi olan Roosevelt ailesinin bir üyesi olarak dünyaya geldi. Roosevelt ailesi daha 17. yüzyılda Kuzey Amerika'da henüz İngiliz kolonileri kurulmamış iken Hollanda'dan gelerek New York bölgesinde yerleşmiş bir ailedir. ABD'nin 26. Başkanı olan Theodore Roosevelt de aynı ailedendir ve Theodore Roosevelt, Franklin D. Roosevelt'in eşi (aynı zamanda kuzeni olan) Eleanor Roosevelt'in amcasıdır. Roosevelt I. Dünya Savaşı sırasında Deniz Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde sivil olarak görev yaptı. 1920 yılında ABD Başkan Yardımcılığına adaylığını koydu ama seçimi kazanamadı.

1921 yılında Franklin Roosevelt o dönemde çok büyük salgın halinde olan çocuk felcine yakalandı. Hastalığı yenmesine karşılık bacaklarına gelen felç yüzünden yaşamının geri kalan bölümünde bir daha yürüyemedi. ABD tarihinde engelli olan tek başkandır. Tekerlekli sandalyesiz bir yerden bir yere gidemiyordu ama ayağa kalkması ve ayakta durup konuşma yapması mümkün oluyordu. 1928 yılında New York eyaletine vali seçilmeyi başardı. 4 yıl valilik yaptıktan sonra da 1932 seçimlerinde ABD'nin 32. Başkanı olarak seçildi.

Roosevelt çok zor bir dönemde başkanlığa gelmişti. Roosevelt işbaşına geldiğinde ABD 1929'dan beri Büyük Buhran adı verilen tarihinin en büyük ekonomik çöküntüsü yaşamaktaydı. Nüfusun % 25'i işsizdi. 2 milyon Amerikalı evsiz barksız kalmıştı. Roosevelt Yeni Düzen (New Deal) adıyla anılan çok yönlü bir yeniden yapılanma programı geliştirdi ve ABD ekonomisi zamanla tekrar rayına oturup, hızla büyümeye başladı.

1939 yılında II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Roosevelt'in başkanlığındaki ABD önce tarafsız kaldı. Ancak Japonya'nın Büyük Okyanusda ABD'ye ait olan Pearl Harbor limanına saldırmasıyla ABD birden kendini II. Dünya Savaşı'nın içinde buldu. Franklin Roosevelt savaşın hemen hemen tamamında ABD'nin başkanı olarak görev yaptı. Müttefik devletlere Almanya, İtalya ve Japonya'ya karşı liderlik etti. 1945'te savaşın son yılında müttefiklerin üstünlük sağlamaya başladığı bir dönemde aniden hastalanarak görevi başında öldü. Yerini o zamanki başkan yardımcısı olan Harry S. Truman aldı.

Franklin Roosevelt halen ABD halkının gelmiş geçmiş başkanlar içinde en çok sevdiği 4 başkandan biridir.