***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Tılsım sunucusuna ait Loncaların iletişim, bilgilendirme ve paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

MİLTON FRİEDMAN

Milton Friedman 31 Temmuz 1912'de Brooklyn, New York'ta Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan yeni göç etmiş bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesi çocukken New Jersey'de taşındı ve Friedman bu eyalette 1928'de 16 yaşında iken lise ayarı okuldan mezun oldu.

Üniversite diploma eğitimini 1932'de Rutgers Üniversitesi'nde matematik bölümünden aldı. ABD'de büyük iktidisadi buhran sırasında mezun olmuştu ve önce bu buhrandan ve üniuversitesinde bulunan iktisat hocalarından çok etkilendi. Master için branşını değiştirip Şikago Üniversitesi'nde Master çalışmalarını iktisat üzerinde yaptı ve burada bulunan ünlü iktisatçılardan olan Jacob Viner, Frank Knight ve Henry Simons'dan etkilendi. 1933'de Columbia Üniversitesi'nde iktisatçı ve istatistikçi Harold Hotelling altında çalışmalar yaptı. 1934'de yine Şikago Üniversitesi'ne gelerek "talep ölçülmesi" üzerinde çalışan Henry Schultz'un asistanlığını yaptı. Fakat kriz dolayısıyla akademik iş bulamadı ve Roosevelt zamanında devlet idaresinde iktisatçı olarak çalıştı. 1941–43'te Federal Hükümetin harp için vergilendirme konularında çalışmalar yaptı ve stopaj usulüyle gelir vergisi toplanmasına büyük katkı yaptığı söylenmektedir. 1945'te Columbia Üniversitesinde matematik istatistikçi olarak çalıştı. Friedman sonradan bu dönemin Amerikan halkı ve işçisine sağladığı iktisadi başarılarını ve bu dönemdeki kendi görüşlerini ve başarılarını kökünden inkar etmiştir.

Friedman 1940'da hazırlamış olduğu "Serbest Profesyonel Çalışmadan Gelirler (İncomes from Independent Professional Practice)" adlı eserini geliştirerek 1945'te Columbia Üniversitesi'ne doktora tezi olarak sunmuş ve 1946'da Doktora derecesi almıştır.

1946'da Chicago Üniversitesi'ne iktisat teorisi okutmak için atandı ve bundan sonra 30 yıl akademik kariyerini bu kurumda geçmiştir. Bu akademik atmosferde 1930'lardaki gerçekleri unutarak bu büyük buhran ve krizleri kendine göre teorilerle açıklayarak bir sağcı görüşlü ve bakışlı serbest piyasa, cemiyete karşı hiç sorumsuz olan şirketlere ve sadece sıkı para politikasına önem veren, hiç piyasaya ve sosyal konulara karışmayan bir küçük devlet prensiplerine inanan fikirler taşıyan çok doktriner bir ekonomiciler grubunun yetişmesine on ayak oldu. Bu doktriner görüşlerini yaymak için mikroekonomi, makroekonomi, ekonomi tarihi ve kamu idaresi konularında akademik monograflar, kitaplar, makaleler yazdığı gibi sağcı medyada popüler olarak gazeteler, dergiler, radyolar, televizyonlar, videolar için popüler yazılar ve konuşmalar yaptı. Aşırı sağcı Cumhuriyet Parti'nin seçimi Lyndon Johnson'a kaybeden cumhurbaşkanı adayı Barry Goldwater'in ekonomi danışmanı oldu.

1976'da Nobel Ekonomi Ödülü'nü aldıktan sonra 65 yaşında 1977'de Chicago Üniversitesi'nden emekli oldu. Karısı ile San Fransiko'ya taşındı ve orada sağcı iktisadi politikaları geliştirmek için kurulmuş "Hoover Institution"'da çalışmaya başladı. 1977'de bir sağ eğilimli "Seçim Yapmak İçin Bağımsızlık (Free to Choose Network)" televizyon program şirketinde de katkı yaptı ve bu şirket için hazırladığı 10 programlık serilik program ve bundan ortaya çıkan kitap epeyece popüler oldu. Ekonomik teorilerini deneme fırsatını Pinochet'nin faşist Şilisinde buldu. Ancak Şilinin faşist olduğunu asla kabul etmedi, ekonomik olarak liberal bir ülkede özgürlüklerin kendiliğinden var olduğunu öne sürdü, böylece Şili'de yapılan insanlık suçlarına destek olmuş oldu. 1980'de Cumhuriyetçi Parti cumhurbaşkanı adayı Ronald Reagan'a danışman oldu ve bu kişi cumhurbaşkanı seçilince Friedman ABD Federal hükümetinin baş ekonomi danışmanı olan "Ekonomik Politika Danışma Kurulu"'nda görev yaptı. 1980'lı ve 1990'li yıllarda Friedman yine popüler makaleler ve TV konuşmaları yapmaya devam etti. Sovyetler sisteminin yıkılışından sonra serbest piyasa fikirlerinin yayılmasını sağlayan büyük bir doktrinci olarak aşırı övgü gördü. 2006'da 94 yaşındayken San Fransısko'da kalp krizinden öldü.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

İHYA BALAK

İhya Balak (d. 1952, Ankara - ö. 16 Kasım 2007, Ankara), Türk bürokrat.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Hesap Uzmanı Muavinliği görevi ile Maliye Bakanlığı'nda göreve başladı. 1980'de Hesap Uzmanı olduktan sonra, Hesap Uzmanları Kurulu, İstanbul Grup Başkan Yardımcılığı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini yaptı. İngiltere'de 1 yıl süreyle inceleme ve araştırmalarda bulundu. 1989 yılında Gelirler Genel Müdürlüğü’ne Daire Başkanı olarak atandı. 1994'te Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bu süre içerisinde, Kamu Mali Yönetiminin yeniden yapılanması çalışmalarında Proje Koordinatörlüğü görevini üstlendi. Vergi Kimlik Numarası Uygulama Projesinin başlangıcından uygulanması aşamasına kadar geçen tüm safhalarda yönetici olarak görev aldı. Vergi dairelerinin yeniden yapılandırılması ile tam otomasyon projesinin (VEDOP) hayata geçirilmesinde görev üstlendi. Maliye Ataşesi olarak 1995 sonunda 3 yıllığına yurtdışına atandı. 2 Haziran 2003 tarihinde Milli Piyango İdaresi'ne Genel Müdür Vekili, 17 Haziran 2003'te de genel müdür olarak atandı. Hacettepe ve Çankaya Üniversitelerinde Öğretim Üyesi olarak, Denetim ve Mali Tablolar Analizi derslerini veriyordu. 16 Kasım 2007 tarihinde Eski başmüfettiş Ahmet Öztürk’ün silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiştir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

17 KASIM 2014 - TARİHTE BUGÜN

Olaylar
1558 - İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth tahta çıktı.
1913 - Panama Kanalı'ndan ilk gemi geçiş yaptı.
1922 - Sibirya, Sovyetler Birliği'ne katıldı.
1922 - Son Osmanlı padişahı VI. Mehmet (Vahdettin) İstanbul'u terk etti.
1972 - Juan Peron 17 yıllık sürgünden sonra Arjantin'e döndü.
1999 - İrlanda'yı yenen Türkiye Millî Futbol Takımı Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılma hakkı kazandı.

Doğumlar
1831 - Manuel Antônio de Almeida, Brezilyalı yazar (ö. 1861)
1866 - Voltairine de Cleyre, ABD'li anarşist
1867 - Henri Gouraud, Fransız asker
1930 - Adile Naşit, Türk sinema oyuncusu
1942 - Martin Scorsese, ABD'li sinema yönetmeni
1963 - Dylan Walsh, ABD'li aktör
1966 - Jeff Buckley, ABD'li müzisyen, besteci, söz yazarı (ö. 1997)

Ölümler
375 - I. Valentinianus, Roma İmparatoru
1808 - IV. Mustafa, 29. Osmanlı padişahı
1907 - William Thomson (Lord Kelvin) , İskoçyalı fizikçi
1917 - Auguste Rodin, Düşünen Adam heykeli ile tanınan heykeltraş
1993 - Günay Sağun, Türk ressam
2006 - Ferenc Puskás, Macar futbolcu
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

I. ELİZABETH

I. Elizabeth (7 Eylül 1533 – 24 Mart 1603), İngiltere'nin 17 Kasım 1558 tarihinden ölüm tarihine kadar olan süre içerisindeki kraliçesiydi. Ayrıca İrlanda'nın ve sembolik olarak da Fransa'nın kraliçesi olarak kabul ediliyordu. İngiltere'yi 16. yüzyıl boyunca yöneten Tudor hanedanının üyesi olan kral ve kraliçelerinin 5. ve en sonuncusuydu. Yaşamı boyunca hiç evlenmediği için Bakire Kraliçe adıyla da anılır. İngiliz kral ve kraliçeleri arasında en önemli rol oynayanlardan birisi olarak düşünülür.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

PANAMA KANALI

Panama Kanalı, Orta Amerika'nın en güney ülkesi Panama topraklarında yer alır ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlayan su yoludur.

İnşaat ABD tarafından tamamlanmış ve kanal 1914'te hizmete açılmıştır. 77 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı sırasında, sıtma ve sarı humma gibi hastalıklardan büyük toprak kaymalarına kadar her türlü güçlükle karşılaşılmış ve yaklaşık 27.500 kanal çalışanı bu süreçte can vermiştir.Bu kanal Güney Amerika ve Kuzey Amerika'yı birbirinden ayırır.

Bugün New York'tan San Francisco'ya giden bir geminin, Panama kanalını kullanarak 9.500 km yol yapması, Horn Burnu'nun dolaşılmasını zorunlu kılan eski günlerdeki 22.500 km yola oranla büyük bir kolaylıktır.

Açılışından 2002 yılına dek, yaklaşık 800.000 geminin geçtiği tahmin edilen Panama Kanalı'ndan her yıl 14.000'den fazla gemi geçmekte olup taşınan yük miktarı 203 milyon tonu bulmaktadır.

Kanal boyunca yolculuk yaklaşık 9 saat sürmektedir.Ayrıca kanalda bulunan indirgeçli kaldırgaç sayesinde aşılması zor olan noktalarda gemiler ilerleyebilmekte ve hareketlenme kazanabilmektedir.

Panama kanalı dünyanın mühendislik harikasıdır ve en pahalı kanaldır.Kanal, bölgenin sosyoekonomik koşullarını geliştirmiştir. Panama kanalı ile Panama halkının refah seviyesi yükselmiştir. Kanal ülkenin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.

Panama Kanalı deniz seviyesinden 28 metre yukarıdadır.Sıvıların dengesi kanunundan faydalanılarak gemiler kanal içinde yavaş yavaş yükseltilir ve aynı metotla diğer tarafa doğru indirilir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

SİBİRYA

Asya'nın kuzeyinde yer alan Sibir­ya, 12.800.000 km²'lik yüzölçümüyle Rusya Federasyonu'nun yüzde 60'tan fazlasını kaplar. Batıda Ural Dağlan'ndan doğuda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Kuzeyinde Kuzey Buz Denizi var­dır. Sibirya'nın güneyinde, batıdan doğuya doğru, Kazakistan, Moğolistan ve Çin Halk Cumhuriyeti yer alır. Sibirya'nın nüfusu yaklaşık 40 mil­yondur.
Sık ormanları, büyük ırmakları, buzlarla kaplı ovalarıyla ünlü bu bölge, doğa koşulları yüzünden yüzyıllar boyunca gelişememiş ve nüfusu artmamıştır. Sibirya'da kışlar uzun ve çok soğuk, yazlar ise kısa ve çok sıcak geçer. Dünyanın en soğuk yerlerinden biri olarak bilinen Antarktika kıtasında kışlan sıcaklık —78,3°C'ye, Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Verhoyansk ve Oymyakon'da ise —67,7°C'ye düşer.
Sibirya'nın en kuzeyinde tundralar yer alır. Buralarda kış dokuz ay sürer ve yazın yalnızca toprağın üzerindeki buzlar erir. Daha güneyde iğneyapraklı ağaçlardan oluşan ve tayga adı verilen geniş orman kuşağına rastlanır.
Sibirya doğal yapısına göre batıdan doğuya doğru üç ana bölüme ayrılır. Ural Dağları'nın doğusundan başlayan Batı Sibirya Ovası geniş bataklıklarla kaplıdır. Obi Irmağı ve kolları bu ovadan geçer. Orta Sibirya Yaylası batıda Yenisey Irmağı'ndan do­ğuda Lena Irmağı'na kadar uzanır. Büyük bölü­mü deniz düzeyinden 450 metre yüksektedir. Güneyde Moğolistan sınınna doğru yüzey enge­belidir. Bu bölgede yer alan Baykal Gölü, Asya ve Avrupa'dalri tatlı su göllerinin hepsinden daha büyük ve daha derindir (1.620 metre). Doğu Sibirya Yaylası'nda ise dağlar, sıradağlar, yaylalar ve kuzeye doğru uzanan vadiler bu­lunur. Sibirya'daki bütün büyük ırmaklar kuzeye doğru akar.

Tarım ve Sanayi
Sibirya'nın yalnızca güney bölümlerinde çift­çilik yapılır. Özellikle güneybatıda tahıl üreti­mi yapılan büyük devlet çiftlikleri vardır. Patates, keten ve çeşitli sebzelerin yanı sıra buğday, mısır, çavdar, yulaf ve arpa üretilir. At, sığır, domuz ve kümes hayvanları besle­nir. Yenisey otlaklarında koyun sürüleri yayı­lır. Ne var ki, bu hayvanlann çoğunu yılın hemen hemen yansında kapalı yerlerde tut­mak gerekir. Kuzeyde rengeyiği beslenir ve samur gibi kürklü hayvanlar avlanır. Büyük Okyanus kıyısı boyunca önemli balıkçılık merkezleri bulunur.
Sibirya dünyanın en zengin kerestelik or­man bölgesidir; birçok yerinde bıçkı atölyele­ri ve kereste dağıtım depolan bulunur. Ana ürün kereste olmakla birlikte Sibirya'da de­ğerli maden kaynaklan da vardır. Tomsk'un güneyindeki Kuznetsk sanayi bölgesi kömür üretimine dayalıdır. Rusya Federasyonu'nda çıkarılan altının çoğu Sibirya ırmakları dolaylarından elde edilir. En kuzeyde yer alan Norilsk'te nikel, Kuzey Buz Denizi kıyısındaki Kolima'da ka­lay, en doğudaki Amur bölgesinde demir, kurşun ve başka metaller ile kömür çıkarılır. Sahalin Adası'nda kömür ve petrol, Batı Sibirya Ovası'nda da petrol ve doğal gaz yatakları vardır.
Sibirya'da son 40 yıl içinde birçok büyük madencilik ve sanayi yerleşim bölgesi kurul­muştur. Bu bölgelere elektrik enerjisi sağla­mak için Sibirya'daki ırmakların yukarı çığır­ları üzerinde barajlar yapılmıştır. Yenisey Ir­mağı üzerindeki Krasnoyarsk'ta ve daha do­ğuda yer alan Angara Irmağı üzerindeki Bratsk'ta dünyanın en büyük hidroelektrik santralları kuruludur.
Sibirya'nın başlıca kentleri Urallar'da Nijni Tagil, Sverdlovsk ve Çelyabinsk ile Omsk, Novosibirsk, Krasnoyarsk, Irkutsk, Barnaul, Kemerovo, Novokuznetsk, Çita, Habarovsk ve Vladivostok'tur. Bu kentlerin çoğu Rusya Federasyonu'nun Avrupa bölümünü Büyük Okyanus kıyılarına bağlayan Trans-Sibirya Demiryolu üzerindedir. Bu ana hattın uzağındaki bölgeler, bir bölü­mü elektrikli olan yeni hatlarla desteklen­mektedir. Büyük Okyanus kıyısındaki başlıca liman, buzkıran gemilerinin yıl boyu açık tuttuğu Vladivostok'tur. Dış ticaret Vladivostok yakınlarındaki Nahodka üzerin­den yürütülür. Yaz ayları boyunca, Kuzey Deniz Yolu'nu kullanan gemiler Kuzey Buz Denizi kıyılarında ve Sibirya ırmaklarının ağızlarına yakın yerlerde kurulmuş yerleşim bölgeleri arasında mal taşır.

Tarih
Sibirya tarihöncesi çağlarda uzun bir dönem boyunca buzlar altında kaldı. Bölgede, don­duğu için bozulmadan olduğu gibi kalmış mamut ölüleri bulunmuştur. Daha sonraki dönemlerde Sibirya pek çok tarihöncesi kül­türün doğum yeri oldu. Sibirya'da İÖ 24000-22000 arasına tarihlenen ve dünyanın en eski sanat yapıtları kabul edilen, mamut dişinden ya da rengeyiği boynuzundan yapılmış hey­kelcikler bulunmuştur.
Daha sonraki yüzyıllarda Sibirya'nın deği­şik kesimlerinde Hunlar, Kırgızlar, Moğollar ve başka halklar egemenlik kurdu. İS 13. yüzyılda ise Sibirya'nın güneyi bütünüyle Cengiz Han'ın kurduğu Moğol İmparatorluğu'nun yönetimine girdi. 13.-16. yüzyıllarda Sibirya'nın batısında Altınordu Devleti bulu­nuyordu (bak. altınordu devleti). Bu devle­tin yıkılışıyla birlikte ortaya bağımsız hanlık­lar çıktı. Tatarca'da "uyuyan toprak" anla­mındaki Sibirya adı, Tatarlar'ın Altınordu topraklarında kurduğu Sibir (Sibirya) Hanlığı'ndan gelir. Bu sırada doğuya doğru yayıl­maya başlayan Ruslar 1582'de Yermak Timofeyeviç adlı bir Kazak'ın önderliğinde Tatarlar'ı yenilgiye uğrattılar. Yermak'ın ölümü üzerine Ruslar Sibirya'yı terk ettilerse de çarlıktan destek alan avcılar ve kâşifler Urallar'ı aşarak iç kesimlere yöneldiler. Doğuya doğru ilerlerken kaleler yaptılar ve 1630'da Lena Irmağı'na vardılar. 1639'da Büyük Ok­yanus kıyısına ulaştılar. Çok geçmeden Bay­kal Gölü çevresinde yaşayan ve Rus egemen­liğine direnen Moğol kökenli Buryatlar'a boyun eğdirdiler. Rus Çarı I. Petro'nun (1672-1725) yönetime gelmesinden sonra, devletin tehlikeli bulduğu adi ve siyasal suçlu­lar sürgün ve kürek cezalarını çekmek üzere Sibirya'ya gönderildiler. Serflikten kurtulmak isteyen pek çok köylü ise Batı Sibirya'ya yerleşti. 1891-1904 arasında tamamlanan Trans-Sibirya Demiryolu bölgeye yerleşimi hızlandırdı. 1900'den sonra sürgünlerin sayısı azalırken, nüfusta artış görüldü. Sibirya 1922'de Rus Sovyet Federe Sosyalist Cumhu­riyeti sınırları içine alındı. Bu tarihten sonra sanayinin gelişmesi ve doğal kaynakların de­ğerlendirilmesi için özel çaba gösterildi. Tüm bu çabalara karşın Sibirya'da hâlâ el değme­miş zengin maden kaynakları vardır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

SOVYETLER BİRLİĞİ

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, (Rusça: Bu ses hakkında Союз Советских Социалистических Республик (yardım·bilgi), Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik, /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/; kısaca СССР, SSSR) Sovyetler Birliği ya da SSCB olarak da bilinir, Rusya İmparatorluğu'nın 1917'deki Büyük Ekim Devrimi'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve 1991'e değin varlığını koruyan devlet. Avrupa'nın doğu kesimiyle, Asya'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik yüzölçümüyle dünyanın en büyük ülkesiydi. Nüfus bakımından da 293.047.571 (Haziran 1991) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında Norveç, Finlandiya, Baltık Denizi, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan ve Romanya, güneyinde Karadeniz, Türkiye, İran, Afganistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Moğolistan ve Kuzey Kore yer alıyordu. Kuzey ve doğu sınırlarını ise Kuzey Buz Denizi ve Büyük Okyanus çiziyordu. Birliğin başkenti Moskova, para birimi ise Sovyet Rublesiydi.

1917 Ekim Devrimi, başka bir deyişle Bolşevik İhtilali ile kurulan SSCB, Soğuk Savaş sürecinde Amerika Birleşik Devletleri'nin karşısındaki güç konumunda idi. 1985 yılında Gorbaçov'un iktidarı sırasında başlayan Glasnost ve Perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği resmen dağıldı ve birliğe bağlı bazı ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Birliği oluşturan şimdi bağımsız olan 15 devletten 12'si bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluşturdular.

SSCB Yüksek Sovyeti iki meclisten oluşur: Birlik Sovyeti ve Milliyetler Sovyeti. Her iki mecliste de 750 üye vardır ve her iki meclisin de yasa önerme gücü eşittir. Bir yasa her iki Mecliste çoğunlukla kabul edildiğinde yürürlüğe girer. Birlik Sovyeti’ne tüm halkın nüfusunun eşit biçimde temsilci seçtiği bir organken (300.000 kişiye bir temsilci); Milliyetler Sovyeti’ne seçilecek üye sayısı, Birlik Cumhuriyetleri için 32, Özerk Cumhuriyetler için 11, Özerk Bölgeler için 5, Özerk Topraklar için 1 olarak önceden saptanmıştır. SSCB Yüksek Sovyeti, genellikle yılda iki kez ve iki-üç gün süreyle toplanır. Ne ki her toplantıdan önce ve sonra milletvekili komisyonlarının ve sürekli organ olan Yüksek Sovyet Prezidyumu’nun çalışmaları nedeniyle yoğun bir yasama etkinliği gösterirdi. Yüksek Sovyet toplantıları arasındaki dönemde Prezidyum, komisyon çalışmalarını eşgüdümlü kılar, milletvekillerinin etkinliklerine yardımcı olur ve devlet başkanlığı işlevlerini yerine getirir. Prezidyum'un 1'i SSCB'nin başkanı, 15'i birlik cumhuriyetlerinin başkanları, 1'i sekreter, 20'si üyeler olmak üzere 37 üyesi var ve iki meclisin ortak toplantısında seçilirler. Her meclis, yönetim dallarına ve etkinlik alanına göre uzmanlaşmış 16’şar milletvekili komisyonu oluşturur. Bu 32 komisyonda yaklaşık 1.000 milletvekili görev alır. Birlik Cumhuriyetleri’nin ve Özerk Cumhuriyetlerin Yüksek Sovyetleri, her cumhuriyetin en yüksek devlet organlarıdır. Tek meclisten oluşurlar ve seçimleri 5 yılda bir yapılır. Milletvekili sayısı cumhuriyetin nüfusuna bağlıdır. Örneğin; RSFSC Yüksek Sovyet’inde 975, Türkmensitan Yüksek Sovyeti’nde 330 üye vardır. Yerel sovyetler, belli bir yönetsel birimde devlet otoritesini uygularlar. İki buçuk yılda bir seçim yapılır ve yaklaşık 2.300.00 temsilci belirlenir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

IV. MEHMET (VAHDETTİN)

VI. Mehmed Vahideddin (Osmanlı Türkçesi: وحيد الدين, Vahîdüddîn, Mehmed-i Sadis) (d. 2 Şubat 1861, İstanbul – ö. 16 Mayıs 1926, San Remo). Osmanlı İmparatorluğu'nun 36. ve son sultanı ve 115. İslam halifesidir. Sultan Vahdettin'den sonra Padişahlık kaldırılmış, fakat İslam Halifeliği saltanatı Abdülmecit tarafından devam ettirilmiştir.

Şehzadeliği
Sultan Abdülmecid'in sekizinci oğlu ve kendisinden önce tahta geçen V. Murad, II. Abdülhamid ve V. Mehmed Reşad'ın küçük kardeşidir.

Çok küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Sultan Abdülmecid'in ikballerinden Şayeste Hanımefendi tarafından büyütüldü. Tahta geçiş sıralamasında çok aşağılarda olduğu için gözden uzak bir yaşam sürdü. Gençlik yıllarında gizlice medrese derslerini takip etmiş, bu özelliği ile tahta çıktıktan sonra kendisine arz edilen şer'i konulara müdahale edebilecek derecede yetkinleşmiştir.

İlk evliliğini bu dönemde, ablası Cemile Sultan'ın sarayında görüp beğendiği Emine Nazikeda Hanım ile yapmıştır. Cemile Sultan, çok sevdiği Nazikeda üzerine başka bir eş almaması şartı ile Vahdettin'in talebini kabul edeceğini bildirdiğinde ablasının şartını kabul etmesine rağmen, bu evlilikten dünyaya Sabiha Sultan ve Fatma Ulviye Sultan geldikten sonra doktorların tıbben bir daha doğum yapamayacağı bildirilmesi üzerine eşinin de rızasını alarak başka evlilikler yaptı. 1912'de tek oğlu Mehmet Ertuğrul dünyaya geldi.

Ağabeyi II. Abdülhamit'in uzun padişahlığı sırasında, Çengelköy'de mimar Alexandre Vallaury'ye yaptırdığı köşkünde münzevi bir hayat yaşadı. Diğer şehzadeler hakkında padişaha jurnal yazmakla suçlandı.

V. Mehmed Reşad tahta geçtiğinde, Sultan Abdülaziz'in oğlu Yusuf İzzeddin Efendi veliaht oldu. Yusuf İzzettin'in 1 Şubat 1916'da bir yurt dışı seyahatine çıkacağı gün henüz aydınlatılamayan bir şekilde intiharı üzerine Vahidettin veliahtlık makamına yükseldi. 1917 Aralık ayında yaveri Mustafa Kemal Paşa eşliğinde beş haftalık Almanya seyahatine çıktı. 3 Temmuz 1918'de Sultan Reşat'ın ölümü üzerine 57 yaşında tahta çıktı.

Tahta çıkışından kısa bir süre sonra şöyle dediği anlatılır:
"Ben bu makam için hazırlanmadım. Çocukluğumdan beri vücutça rahatsız olduğumdan layikiyle tahsil edemedim. Yaşım kemale erdi, dünyada bir emelim kalmadı. Biraderle hangimizin evvel gideceğimiz malum olmadığından bu makamı bekleyişte değildim. Fakat takdiri ilahi böyle teveccüh etti, bu ağır vazifeyi deruhde eyledim. Şaşmış bir haldeyim, bana dua ediniz."

Padişahlığı
1918 yazında ordu ve donanmaya bir Hatt-ı Hümâyun göndererek Başkomutanlığı üzerine aldığını bildirdi. Devlet yönetiminde aktif bir rol alacağının işaretlerini vermişti ancak iki büyük sorunla karşı karşıya idi: bir yandan, bir felakete dönüşen I. Dünya Savaşı'nı en az hasarla sona erdirmek; öbür yandan, 1913'ten beri imparatorluğa egemen olan İttihat ve Terakki rejimine karşı bir siyasi alternatif oluşturmak. Tahta geçer geçmez, İttihat ve Terakki önderliğine muhalefetiyle tanınan Mustafa Kemal Paşa'yı Suriye Cephesi komutanlığına atadı.

8 Ekim 1918'de savaşın kaybedileceğinin anlaşılması üzerine Talat Paşa başkanlığındaki İttihat ve Terakki kabinesi istifa etti. Yerine Ahmet İzzet Paşa başkanlığında bir kabine kuruldu ve bu kabine savaşı bitiren Mondros Mütarekesi'ni 30 Ekim 1918'de imzalandı. Ahmet İzzet Paşa'nın "artçı" kabinesinin de sadece 25 gün süren iktidardan sonra istifası üzerine Padişah diplomat Ahmet Tevfik Paşa'yı 13 Kasım'da sadrazamlığa getirdi.

Kurtuluş Savaşı zafer ile neticelendikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti 1 Kasım 1922’de hilafet ile saltanatın ayrıldığını ve saltanatın kaldırıldığını bir kanun ile ilan etti. Vahdettin'in adı hutbelerden kaldırıldı. Bunun sonucunda Sultan Vahdettin 17 Kasım 1922 Cuma günü Dolmabahçe Sarayı'ndan Malaya harp gemisi tarafından alınıp Malta Adası’na götürüldü. Oradan Melik Hüseyin’in daveti üzerine Mekke'ye oradan da İtalya'daki San Remo şehrine giderek bu şehirde ikamet etti. Vahdettin 16 Mayıs 1926’da San Remo'da vefat etti. Cenazesi Şam'a getirilerek Sultan Selim Camiî kabristanına defnedildi.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI

Avrupa Futbol Şampiyonası 1960'tan beri UEFA tarafından 4 yılda bir düzenlenen bir futbol organizasyonudur. Orijinal adı Avrupa Uluslar Kupası'dır. 1968 yılında şu anki ismini almıştır. Turnuva ülkelerin üst düzey milli futbol takımları arasında düzenlenir.

Turnuvaya katılım göstermek için ev sahibi ülke dışında kalan takımlar ön eleme oynamak mecburiyetindedir. Avrupa Futbol şampiyonasını kazanan takım ayrıca FIFA Konfederasyon Kupasına katılma hakkı elde eder ancak bu turnuvaya katılım göstermek zorunlu değildir.

Günümüze kadar oynanan 14 turnuvayı 9 farklı milli takım kazanmıştır:Almanya ve İspanya 3'er kez, Fransa 2 kez, SSCB, İtalyaÇekoslovakya, Hollanda, Danimarka ve Yunanistan birer kez turnuvayı birinci olarak tamamlayan ülkelerdir. 2008 ve 2012 yıllarında düzenlenen turnuvayı kazanma başarısı gösteren İspanya bu turnuvayı üst üste kazanabilen tek takım olma ünvanını taşımaktadır.

2012 yılında Polonya ve Ukrayna tarafından ortaklaşa düzenlenen turnuvanın Kiev'de oynanan final karşılaşmasını İtalya'yı 4-0 yenen İspanya kazanmıştır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

ADİLE NAŞİT

Adile Özcan İnce (17 Haziran 1930 - 11 Aralık 1987), Türk oyuncu.

Yaşamı
Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit'in babası komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi de Türkiye Ermenisi tiyatro oyuncusu Amelya Hanım'dır. Ağabeyi Selim Naşit ve 1950'de evlendiği eşi Ziya Keskiner de tiyatro sanatçısıdır. Adile Naşit eşi Ziya Keskiner'in Temmuz 1982'deki ölümünden sonra 16 Eylül 1983 tarihinde Cemal İnce ile gizlice evlendi. Sinema dünyasında, Rıfat Ilgaz'ın ünlü eseri Hababam Sınıfı'ndan uyarlanan filmlerdeki müstahdem Hafize Ana rolü ile olduğu kadar, Münir Özkul ile karşılıklı oynadığı filmlerdeki "Anne" rolleriyle de ünlenen Adile Naşit 11 Aralık 1987'de doğduğu şehir olan İstanbul'da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirmiştir. Cenaze töreni 13 Aralık 1987 tarihinde Şişli Camii'nde düzenlendi. Öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedilmiştir. İstanbul Karacaahmet mezarlığında ilk eşi Ziya Keskiner ve oğlu Ahmet Keskiner (1951-1966) ile birlikte yatmaktadır.

Oyunlarında ve sinema filmlerindeki anne tiplemesi, kendine has üslûbu ve kahkahası onu Türk Sinemasının unutulmaz isimleri arasına yerleştirmiştir. Adile Naşit canlandırdığı anne karakterleri nedeniyle 1985 yılında Yılın Annesi seçilmiştir.

Kariyeri
Tiyatroya başlayışı
Babası öldükten sonra okulunu bırakan Adile Naşit 14 yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları, Çocuk Tiyatrosu'na girdi. Halide Pişkin'in grubunda "Herşeyden Biraz" oyunu ile İstanbul turnesine çıkan Adile Naşit sonradan Muammer Karaca'nın tiyatrosuna girdi. 1948-1951 arasında komedyen Aziz Basmacı ve Vahi Öz ile birlikte kurdukları toplulukta çalıştı. Sonradan 1954'te döndüğü Muammer Karaca tiyatrosunda 1960'a kadar çalıştı. 1961'de eşi Ziya Keskiner ve ağabeyi Selim Naşit Özcan ile birlikte kurdukları Naşit Tiyatrosu dağıldıktan sonra, 1963'ten 1975'e kadar "Gazanfer Özcan - Gönül Ülkü" tiyatrosunda çalıştı. Tiyatro oyunlarının yanı sıra Hisseli Harikalar Kumpanyası, Neşe-i Muhabbet, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikallerde beğeni topladı.

Sinema kariyeri
Sinemaya girişi 1947 yılında Seyfi Havaeri'nin yönettiği Yara filmiyle olmuştur, ancak 1970'lerde filmlerde yoğun olarak rol almaya başlamıştır. 1976'da İşte Hayat adlı filmdeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Hababam Sınıfı film serisindeki rolüyle büyük beğeni kazandı.[kaynak belirtilmeli] 1978'de Uluslararası Sanat Gösterileri'nin tiyatro ve müzikallerinde rol almaya başladı. Daha çok Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet'in çektiği güldürü filmlerinde oynamıştır.

Masalcı Teyze
Tek çocuğu Ahmet'i 16 yaşındayken kaybettikten sonra iyice çocuklara yöneldi. Masalcı Teyze;TRT'de 1980 yılında TRT Ankara Televizyonu prodüktörlerinden İlhan Şengün'ün (1946-2003) yapımcısı olduğu Uykudan Önce isimli çocuk programıyla birlikte masalcı teyze diye anılmaya başladı. Masal ve öykü anlattığı bu program tek kanallı televizyon döneminde çocuklar tarafından büyük ilgi görmüştür.

Filmografisi
Televizyon Dizileri
Uykudan Önce
Kuruntu Ailesi (1986)

Filmleri
Yara (1947)
Lüküs Hayat (1950)
Kahpe Kurşun (1957) Rebiş
Abbas Yolcu (1959) Madam
Vur Patlasın Çal Oynasın (1970)
Beyoğlu Güzeli (1971) Madam
Sev Kardeşim (1972) Mesude
Oh Olsun (1973) Ferit'in Annesi
Canım Kardeşim (1973) Öğretmen
Salak Milyoner (1974) Mesude
Aç Gözünü Mehmet (1974)
Gariban (1974) Hizmetçi Külyutmaz Mualla
Hasret (1974) Sakat kızın Annesi
Yüz Liraya Evlenilmez (1974) Behice Hala
Mavi Boncuk (1974) Mıstık'ın Annesi
Gece Kuşu Zehra (1975) Hacer
Minik Cadı (1975) Babaanne
Ah Nerede (1975) Huriye
Çapkın Hırsız (1975) Binnaz
Hanzo (1975) Şükriye
İşte Hayat (1975) Makbule
Delisin (1975) Didar
Bitirimler Sınıfı (1975) Zehra Anne
Şehvet Kurbanı Şevket (1975) Mahmure
Plaj Horozu (1975)
Haydi Gençlik Hop Hop (1975)
Pembe Panter (1975) Hafize
Sevgili Halam (1975) Sevgili Hala
Televizyon Çocuğu (1975) Hüsniye
Bizim Aile: Merhaba (1975) Melek
Hababam Sınıfı (1975) Hafize Ana
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975) Hafize Ana
Süt Kardeşler (1976) Melek
Ne Umduk Ne Bulduk (1976) Fatma
Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976) Hafize Ana
İşte Hayat (1976) Makbule
Gel Barışalım (1976) Adile Turşucuoğlu
Ah Dede Vah Dede (1976)
Aile Şerefi (1976) Emine
Tosun Paşa (1976) Adile Hanım
Şabanoğlu Şaban (1977) Hala/Tavuk Teyze
Sakar Şakir (1977) Fatma
Gülen Gözler (1977) Nezaket
Hababam Sınıfı Tatilde (1977) Hafize Ana
Kibar Feyzo (1978) Sakine Ana
Sultan (1978) Ebe Hatice
Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor (1978) Hafize Ana
Neşeli Günler (1978) Saadet
Köşe Kapmaca (1979) Fazilet
Vah Başımıza Gelenler (1979) Fazilet Abla
Doktor (1979) Hatice
Erkek Güzeli Sefil Bilo (1979) Sultan
Ne Olacak Şimdi (1979) Orhan'ın Annesi
İbişo (1980) Ağa
Renkli Dünya (1980) Fatma
Huzurum Kalmadı (1980) Adile
Beş Parasız Adam (1980)
Davaro (1981) Hamo
Gırgıriye (1981) Zekiye
Gırgıriyede Şenlik Var (1981) Zekiye
Şaka Yapma (1981) Adile
Bizim Sokak (1981) Cazgır Naciye
Hababam Sınıfı Güle Güle (1981) Hafize Ana
Şabancık (1981) Adile
Deliler Koğuşu (1981)
Talih Kuşu (1982) Adile Güney
Görgüsüzler (1982) Halime
Buyurun Cümbüşe (1982)
Adile Teyze (1982) Adile Teyze
Şıngırdak Şadiye (1982) Güllü
Şaşkın Ördek (1983) Meryem
Gırgıriyede Büyük Seçim (1984) Zekiye
Şabaniye (1984) Hatice
Namuslu (1984) Anne
Şaban Papuçu Yarım (1985) Adile
Satmışım Anasını (1985) Adile
Ağa Bacı (1986) Ağa Bacı
Kiralık Ev (1986) Hayriye
Hayroş (1986)
Yaygara (1986)
Kuzucuklarım (1986) Adile
Milyarder (1986) Boncuk Sultan
Aile Pansiyonu (1987) Saliha

Oynadığı Bazı Tiyatro Oyunları
Herşeyden Biraz
Lüküs Hayat
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Cevapla

“Lonca İletişim” sayfasına dön