***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Tılsım sunucusuna ait Loncaların iletişim, bilgilendirme ve paylaşım alanı
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

KARAYİP ADALARI

Karayipler ya da Batı Hint Adaları, Karayip Denizi'ni, adalarını ve çevreleyen sahilleri kapsayan bölge. Bu adalar, Florida'nın güneyinden başlayarak bir kıvrım oluşturarak Güney Amerika'da Venezuela'nın kuzey batısına dek iner. Bölgede 7.000 dolayında ada, adacık ve kayalık bulunur. Bunlar yirmi beş bağımsız ülke ya da sömürge oluşturur.

Kökenbilim
Batı Hint Adaları adı, 1492'de Hindistan'a ulaştığını zanneden Kristof Kolomb tarafından verilmiştir.

Tarihçe
Adaların en eski sahipleri Aravak (Karayipçe: Aruac) ve Karayip (İspanyolca: Caribe) yerlileridir. 1492'de Ceneviz doğumlu İspanyol kaşif Kristof Kolomb tarafından keşfedilmiştir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

OLYMPE DE GOUGES

Olympe de Gouges (d. 7 Mayıs 1748 - ö. 3 Kasım 1793), Fransız kadın filozof, yazar.

Fransız Devrimi sırasında çok aktifti. Feminizm odaklı yazılarıyla büyük ün toplamıştır. 1791 yılında Fransız kadınlarının Fransız erkekleriyle eşit konuma getirilmesi ve eşit haklara sahip olmasını istemiş, bu isteğini kamuoyuna sunmuştur. Meclisin çıkardığı Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi`ne cevaben Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi`ni yayımlamıştır. Daha sonra fikirleri nedeniyle giyotin ile idam edilmiştir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

TANZİMAT FERMANI

Tanzimat Fermânı, Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımıdır. Sultan Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından okunmuştur. Gülhane Parkı'nda okunması nedeniyle Gülhane Hatt-ı Şerif-î (Padişah Yazısı) veya Tanzimât-ı Hayriye (Hayırlı Düzenlemeler) olarak da anılır. Bu fermânla devlet kendisini yenilemesi gerektiğini söylemiştir.

Fermanda yer alan genel konular
Tüm vatandaşların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması,
Yargılamada açıklık, hiç kimse yargılanmadan idam edilemeyecek (Hukuk devleti özelliğini yansıtır),
Vergide adalet,
Erkeklere dört yıl mecburi askerlik,
Rüşvetin ortadan kaldırılması,
Herkesin mal ve mülküne sahip olması, bunu miras olarak bırakabilmesi.(Özel mülkiyet güvence altına alındı. Müsadere kaldırıldı)
Fermanda verilen bütün sözlerin tamamen yerine getirilememesine rağmen bu çabalar, çağdaşlaşmaya ve cumhuriyet fikrine ön ayak olmuştur. Tanzimat Fermânı'nın okunmasından I. Meşrutiyet'in ilanına kadar geçen dönem, Osmanlı tarihinde Tanzimat Dönemi (3 Kasım 1839 - 22 Kasım 1876) olarak anılır.

İlân nedenleri
Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa meselesinde Avrupa'nın desteğini almak[kaynak belirtilmeli]
Avrupa'nın Osmanlı iç işlerine karışmasını önlemek[kaynak belirtilmeli]
Fransız İhtilali'nin milliyetçilik etkisini azaltmak[kaynak belirtilmeli]
Gayrimüslimleri devlete bağlamak[kaynak belirtilmeli]
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

POLONYA

Polonya Cumhuriyeti, ya da kısaca Polonya, Kuzey Avrupa’da 49° -54° 50’ kuzey enlemleri ve 14° 08’ -24° 09’ doğu boylamları arasında yer alan ve Merkezi Doğu Avrupa’nın en geniş ve en kalabalık ülkesi olan bir ülke. Kuzeyinde Baltık Denizi ve Rusya, doğusunda Litvanya, Beyaz Rusya ve Ukrayna, güneyinde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya, batısında ise Almanya ile çevrelenmiştir. Polonya'nın başkenti 1,7 milyon nüfuslu Varşova kentidir. Ülkenin resmi dili Polce (Lehçe) ve yönetim biçimi cumhuriyettir. Toplam nüfusu 38 milyon kişidir.

Tarihi
Polonya Devleti, 10. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmış ve 963 yılı ülke tarihinin başlangıcı olmuştur. Polonya ve Vistula nehirleri arasında yaşamış olan Islav kabilelerinin kurmuş olduğu bir devlettir. O zamanki bu Islavlara“yayla insanları” manasına gelen “Polane” deniyordu. Zamanla bu isim Polonya haline dönüştü.

Polonya 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar geçen süre içinde Avrupa’da güçlü bir devlet halindeydi. “Üç parçalanmadan” ilki 1772 tarihine kadar olan çeşitli hanedanlıklar idaresindeydi. Bu tarihten îtibaren Polonya’nın çöküş dönemi başladı. 1772 tarihinde Prusya, Rusya ve Avusturya, ülke topraklarını aralarında paylaştılar. Bunu 1793 ve 1795 paylaşmaları takip etti. Polonya’nın elinde sadece doğu Prusya civarı kaldı. Birinci Dünya Harbinden sonra uzun mücadele ve sıkıntılardan sonra 1918 yılında Versay Antlaşmasıyla bağımsızlığı sağlandı.

1939 yılında aynı anda Hem Nazi Almanyasının ve hem de Rusya’nın işgaline uğradı. Savaş boyunca altı milyon Polonyalı öldürüldü. Daha sonra Alman orduları müttefiklere teslim oldu. İşgal sırasında kurulan sürgündeki Polonya hükümeti işbaşına geldi. 1947 yılında yapılan seçimlerde komünistler hükümeti kurdular ve ülkeyi Rusya’nın peyki durumuna soktular. İkinci Dünya Harbinin bu zor günlerinden sonra Polonya, Rusya’ya verilen 178.842 km2lik bölgeye karşı 1945’te Alman topraklarından 102.400 km2lik bir bölgeyi aldı. Oder-Neisse hattının doğusunda kalan bu bölge Silezya, Pomerania, Batı Prusya ve Doğu Prusya’yı da içine almaktaydı.

Polonya idaresine komünistlerin gelmesiyle, büyük mülkiyetler kaldırıldı, endüstriler millîleştirildi, okullardaki eğitim sistemleri komünistleştirildi. Üretim azaldı. Bütün bunların netîcesinde 1956 yılında Poznan’da isyan çıktı.
1970 yılında yeni ağır vergiler ve aşırı fiyat yükselmeleri yeni isyanlara yolaçtı. 1980 yılında olaylar daha şiddetlendi. Lenin tersanelerinde gelişen “İşçi Grevleri” sonunda, işçinin yanında olduğunu söyleyen komünist idare “21 imtiyazı” vermek mecburiyetinde kaldı. Gdansk adıyla bilinen bu grevler sonunda, bağımsız işçi sendikaları kurma hakkı elde edildi.

Olayların gidişinden ürken Rusya’nın tehditleri ülkede sıkıyönetim îlanına sebep oldu. İşçi ayaklanmalarını organize eden Dayanışma Sendikası liderleri tutuklandı. 1982 yılında ABD baskısı neticesi sıkıyönetim kaldırıldı. 1983 yılında yine Gdansk’ta Lenin Tersanelerinde hükümet aleyhtarı gösteriler yapıldı. 1 Mayıs’ta Polonya İşçileri, İşçi hükümetinden haklarını talep etmek üzere “İşçi Bayramını” grevlerle kutladılar. Askerî idare işçilere bazı haklar verdi. 1985 seçimlerinden sonra başa geçen Jaruzelski, Batıyla ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. DayanışmaSendikasına karşı takip edilen sert politika 1986’da yumuşamaya başladı. Artan ekonomik problemler 1988’de büyük bir grev dalgasına sebep oldu. 1989 Haziranında yapılan seçimlerde, o tarihe kadar iktidarda olan Birleşik İşçi Partisi ağır hezimete uğradı. Dayanışma Sendikasının teklifi üzerine Tadeusa Mazowiecki başkanlığında bir koalisyon hükümeti kuruldu. 1990’daki devlet başkanlığı seçimlerini Lech Walesa kazandı.

Fiziki Yapı
Polonya yaklaşık 312.667 km2 lik yüzölçüme sahiptir. Baltık kıyıları yaklaşık olarak 525 km uzunluğundadır.
Polonya, bir ova görünümündedir. Güney sınırlarını teşkil eden Karpat Dağları haricinde ülke toprakları deniz seviyesinden yaklaşık 300 m kadar yüksektedir. Ülke esas olarak, güneyde Çek Cumhûriyeti sınırını teşkil eden dağlardan doğan ve Baltık Denizine dökülen Odra ve Vistula nehirlerinin vadilerini ihtiva etmektedir. Güney sınırındaki dağlar iki ayrı sistem halindedir. Güneybatıda Karkonsze Dağları ve güneyde Karpat Dağları yer alır. Bunlar bir seri paralel dağ silsilelerinden meydana gelmiş olup, en yüksek noktası 2503 m yüksekliğindeki Rysy Tepesi olan Tatra Dağlarında birleşirler. İki dağ sistemini, Polonya’nın güneye açılmasına izin veren Moravya Kapısı ayırır. Moravya Kapısı, bugün için dahi önemli bir kara ve demiryolu çıkışı ve bir ticarî ulaştırma kanalı olarak, tarihteki “geçiş yolu” rolünü muhafaza eden bir geçittir.

Vistula veOder’den başka diğer iki önemli nehir Bug ve Neisse’dir. Ülkede küçüklü büyüklü birçok göl vardır. Özellikle kuzeydoğuda göllerin sayısı oldukça fazladır. BunlardanSniardwy, Mamry ve Niegocin en büyükleridir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

SALANK TÜNELİ

Sâlânk tüneli (ve ya Sâlank) (Farsça: تونل سالنگ, Tūnel-e Sālang), Afganistan'ın kuzeydoğusunda, başkent Kabil'in kuzeyinde, idari olarak Parvan Vilayeti'nde bulunan önemli bir karayolu tünelidir.

Sâlânk tüneli, Hindukuş dağları'ndan geçer ve Afganistan'nın kuzey ve güneyini birbirine bağlar.

Genel Bakış
Tünel, Afganistan'ın kuzey ve güneyini birleştirir. Yolculuk süresini 72 saatten 10 saate düşürür. Tünelin uzunluğu 2,6 km., genişliği yaklaşık 7 m'dir. Günlük yaklaşık 1000 araç geçer.

1955'te Afganistan ile Sovyetler Birliği arasında anlaşma imzalanarak Sâlânk yolunu geliştirme çalışmaları başlamıştır. Başlangıçta tarihi Sâlânk dağ geçiti güzergahından başlanmıştır. Tünel 1964'te açılmış ve ulaşım sağlanmıştır. 1973'e kadar en dünyada en büyük tünel yoluna sahipti.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

ATATÜRK BARAJI

Yeri Adıyaman-Şanlıurfa
Açılış yılı 1992
Baraj türü Hidroelektrik santral
Baraj yüksekliği 184 m
Göl Hacmi 11 106 m3
Göl alanı 92.338 m2
Gücü 2400 MW
Kapasitesi 8900 mwh/yıl
Atatürk Barajı, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri arasında, Fırat Nehri üzerinde kurulu olup, enerji ve sulama amaçlıdır. 1983 yılında inşaatı başlamış olan baraj 1992 yılında işletmeye açıldı. 8 türbine sahip barajın yüksekliği 169 metredir. 2400 MW gücüyle yıllık 8900 GWh Elektrik üretim kapasitesine sahiptir.

Toprak dolgu tipinde bir barajdır. Gövde hacmi 84 500 000 m³ tür. Dış yüzeyi kaya içi kil ve topraktır. Baraj gölünün baskısı ile ilk inşaasındaki yüksekliği 10 metre kısalmıştır

GAP Projesi içinde, Karakaya Barajının l80 km mansabında Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine 24 km uzaklıkta Fırat Nehri üzerinde kurulan baraj.

İnşaatına 4 Kasım l983 tarihinde başlandı l994 senesinde bitirilmesi planlanan baraj sulama ve enerji elde etmek maksadıyla yapılmıştır. 2400 megavat, yılda 8.9 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretecek kapasitededir. 84.4 milyon m3 kaya ve Toprak dolgu ile, dolgu hacmi bakımından bugüne kadar dünyada inşa edilen barajlar arasında beşinci sıradadır. Meydana gelen Göl alanı 817 kilometre karedir. Yıllık ortalama Su akışı 26.654 milyar metreküptür. Toplam su depolama hacmi 48.5 milyar metreküptür.

Her bir grupta gücü 300.000 kilovat olan 8 adet türbün jeneratör bulunmaktadır 25 Temmuz 1992'de bu 8 üniteden ikisi hizmete açılmıştır Halen inşaatı devam eden Şanlıurfa Tünelinin de tamamlanması ile, Şanlıurfa, Harran, Mardin, Ceylanpınar, Siverek-Hilvan ovaları ile beraber l.43 milyon dönüm arazi sulanır hale gelecektir.Temelden yüksekliği l69 metredir. Nehir seviyesinden yükseklik bakımından minimum su kotu 513 ideal su kotu 526, maksimum su kotu ise 524 metreye ulaşır Barajda elektrik üretimi için derinliğin en az 133 metre olması lazımdır. Baraj duvarının boyu 1644 eni ise 15 metredir

Atatürk Barajı dolgu hacmi bakımından dünyanın en büyük 6. büyük barajı durumundadır. Hidroelektrik Santralı da, dünyada halen yapımı sürenler arasında 3., inşa edilmiş olanlar arasında da 5. en büyük santraldır. Aynı zamanda Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük barajıdır.

Atatürk Barajı tamamen Türk işçi ve Mühendisinin emek ve alınteriyle gerçekleştirilmiştir Bu dev barajın gövdesi 80 Ay gibi kısa bir zamanda bitirilmiştir.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

II. OSMAN ( gençosman)

Sultan Genç Osman, 3 Kasım 1604 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Birinci Ahmed, annesi Mahfiruz Haseki Sultandır. Mahfiruz Haseki Sultan Rum'dur. Sultan Genç Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan Birinci Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. Sultan Genç Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça, Farşça, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini klasiklerinden tercüme yapabilecek kadar güzel öğrendi. Çok güzel bir yüzü olan Genç Osman, zeki, enerjik, atılgan, cesur ve gözü pek bir padişahtı.

Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev Paşa'nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evlenmediği için bu davranış önemli bir değişiklik oldu. Kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı.

Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, Yedikule zindanlarında boğularak şehit edilen Sultan Genç Osman, babası Sultan Birinci Ahmed'in Sultanahmed Camii'nin yanındaki türbesine defnedildi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkanı içindeki üst düzey yetkilileri değiştiren, müderris ve kadıların atanma yetkilerini şeyhülislamdan alan Sultan Genç Osman çok yenilikçi bir padişahtı.

İRAN İLİŞKİLERİ

Sultan Genç Osman tahta çıktığı sırada Sadrazam Halil Paşa, İran seferindeydi. Osmanlı ordusu Pul-i Şikeste'de yenilmesine rağmen, İranlılar, mukaddes saydıkları Erdebil şehrinin Osmanlılar'ın eline geçme ihtimali üzerine barış istediler. Serav sahrasında, daha önce iki devlet arasında imzalanan Nasuhpaşa antlaşması baz alınarak imzalanan Serav antlaşmasıyla barış tekrar sağlandı. (26 Eylül 1618).

İTALYA VE AKDENİZ SEFERİ

Halil Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 1620 yazında Akdeniz seferine çıktı. İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Navarin'e gelen donanma, buradan da kuzeye, Adriyatik'e doğru yöneldi. Dıraç'da iki İtalyan gemisini ele geçirdikten sonra İtalya'ya asker çıkardı ve İspanyollara ait olan liman şehri Manfredonia'yı işgal etti.

LEHİSTAN SEFERİ

Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında bir dostluk mevcuttu. Dinyester Irmağı iki ülke arasında sınır oluşturuyordu. Osmanlı-Avusturya Savaşlarında Lehistan ilişkileri gerginleştiyse de barış bozulmamıştı. Fakat askeri birliklerin geçimini Lehistan'a yaptığı akınlarla sağlayan Kırım Hanı, barışa aykırı hareket ediyordu. Bunun yanı sıra Lehliler Boğdan işlerine müdahaleden geri kalmadıkları gibi, Boğdan'a ait Hotin kalesini işgal etmişlerdi (1617). Ayrıca Eflak ve Erdel'in iç işlerine müdahale etmeye devam ediyorlardı. Bu olaylar üzerine Sultan Genç Osman, kendisine yapılan muhalefetlere rağmen Lehistan seferine karar verdi. Bu arada Özi Beylerbeyi İskender Paşa komutasındaki birlikler, Purut kıyısında bulunan Yaş'ta, Lehlileri bozguna uğratmıştı (20 Eylül 1620).

Sultan Genç Osman, 1621 yılının Nisan ayında Lehistan Seferine çıktı. Lehler yeni ve daha büyük bir ordu meydana getirme çabasındaydılar. Avusturya'dan yardım alarak ordularını takviye ettiler. Osmanlı Ordusu 2 Eylül 1620'de Hotin önlerine geldi. Kale kuşatıldı ve Hotin kalesi önlerinde yapılan meydan savaşında, düşman siperlerinin ele geçirilememesi, askerlerin şevk ve heyecanını oldukça yıprattı. Yeniçerilerin de kendilerini tam olarak savaşa vermemeleri, bu savaşın kesin bir netice ile sonuçlanmamasına yol açtı. Lehistan elçilerinin savaşa kendilerinin neden olduklarını bildirmesi üzerine Hotin Antlaşması yapılarak sefere son verildi (29 Eylül 1621). Antlaşmaya göre Lehler ve Osmanlılar birbirlerinin topraklarına saldırmayacak Lehistan eskiden olduğu gibi Kırım Hanına 40.000 düka altın verecekti.

YENİLİK HAREKETLERİ

Sultan Genç Osman, Lehistan seferindeki başarısızlığının sebebi olarak askerin gayretsizliğini görüyordu. Askeri alanda bazı yenilikler yapma fikri böylece gelişti. İşe Kapıkulu ocakları ile başladı. Yaptırdığı sayımda, asker sayısının maaş defterindeki kişi sayısından az olduğunu anlayınca fazladan para vermeyi kesti. Bu durum da, daha önce fazladan gelen paraları kendi ceplerine atan zabitlerin, Sultan Genç Osman'a düşman olmalarına yol açtı.

Sultan Genç Osman; her şeyin farkındaydı, ancak tecrübesiz olması yüzünden istediği yenilikleri yapamıyordu. Anadolu, Mısır ve Suriye askerlerinden oluşacak yeni bir ordu kurmak istiyordu. Aynı zamanda saray, harem ve ilmiye teşkilatlarını yeniden kurmak, yeni kanunlar çıkarmak gibi yenilikçi düşünceleri de vardı. Kapıkulu Ocakları bu durumdan rahatsızdı ve bunu belli etmekten kaçınmıyorlardı. Şeyhülislam Es'ad Efendi'nin başında bulunduğu ilmiye sınıfı ise fikir belirtmiyordu.

Sultan Genç Osman'ın Haleb, Erzurum, Şam ve Mısır beylerbeylerine asker yazdırmak için gizli bir irade gönderdiğinin sarayda adamları olan yeniçeriler tarafından öğrenilmesi, bardağı taşıran son damla oldu. Sultan Genç Osman asker toplamak için Anadolu'ya bizzat kendisi gitmek istiyordu. Bu arada İstanbul'a, Dürzi lider Maanoğlu Fahreddin'in Lübnan'da bir isyan çıkardığı haberi geldi. Sultan Genç Osman bunu bir fırsat bilerek, isyanı bastırmak için Anadolu'ya gideceğini söyledi. Ancak Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Es'ad Efendi, koskoca padişahın küçük bir isyan için Anadolu'ya gitmesine gerek olmadığını söyleyerek, Sultan Genç Osman'ın Anadolu'ya geçmesini engellemeye çalıştılar. Başka bir çaresi kalmayan Sultan Genç Osman, hacca gideceğini ilan etti. Daha önce hiçbir padişah hacca gitmemişti. Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Es'ad Efendi çok uğraştılarsa da Sultan Genç Osman fikrinde kararlıydı. Padişahın geçeceği güzergah üzerindeki vilayetlerin beylerbeyleri haberdar edildi ve hazırlık yapmaları istendi. Sultan Genç Osman'ın yanında 500 yeniçeri ve sipahi olacak, geri kalan asker İstanbul'un korunması için İstanbul'da kalacaktı. Sadrazam, defterdar, nişancı, rikab ümerası, gedikliler, 40 müteferrika ve 40 divan katibi hac kafilesinde yer alıyordu.

GENÇ OSMAN'IN ŞEHİT EDİLMESİ

Padişah otağının Üsküdar'a kurulacağı günden bir gün önce Yeniçeriler Süleymaniye'de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler saraya girip bazı devlet adamlarını öldürdüler. Yeniçeri ve sipahileri ikna etmek isteyen Sultan Genç Osman, yeniçeri ağalarını merhamete getirmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Yerine kardeşi Sultan Birinci Mustafa ikinci kez tahta çıkarıldı. İsyancılar o an için Sultan Genç Osman'ı öldürülmesini düşünmüyorlardı. Ancak Sultan Genç Osman'ın ne kadar dirayetli bir padişah olduğunu bilen isyanın elebaşları padişahın Yedikule zindanlarına götürülüp orada öldürülmesini istediler. Sultan Genç Osman sekiz tane cellata kahramanca karşı koymasına rağmen boğularak şehit edildi.

Sultan Genç Osman'ın naaşı, ertesi gün Sultanahmed Camii'nde kılınan cenaze namazında sonra Sultan Ahmed Camii'nde babasının türbesine defnedildi. Sultan Genç Osman'ın şehit edilmesi Anadolu'da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu. Osmanlı halkı padişahın şehit edilmesini hiçbir zaman hazmedemedi. Sultan Genç Osman, gençliğinin en güzel günlerinde tahta çıkmış ve hep milletinin iyiliği için çalışmış, azim ve irade sahibi bir padişahtı. Ancak gençliği ve tecrübesizliği kendisine bu hazin sonu hazırladı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

III. LEOPOLD

III. Léopold (d. 3 Kasım 1901 - ö. 25 Eylül 1983), 23 Şubat 1934 ile 16 Temmuz 1951 arasında tahtta oturan dördüncü Belçika kralı. Kral I. Albert ile Kraliçe Élisabeth'in oğlu.

1926'da Stokholm'de İsveç prensesi Astrid ile karşılaştı ve evlendi. Üç çocukları oldu. Astrid, 1935'de bir trafik kazasında öldü.

Alman tehdidi karşısında 1936'da Belçika hükümeti ülkenin tarafsızlığını ilan etti. Almanya'nın I. Dünya Savaşı'nda Belçika'yı işgal etmesi üzerine hükümetin direniş kararı almasına karşın, III. Léopold başkomutan sıfatıyla ülkesinin koşulsuz teslim olmasını sağladı. Bu karar kraliyet karşıtlarınca eleştirildi.

1941'de Lilian Baels ile evlendi. Bu evlilikten olan üç çocuğu prens ve prenses ünvanları taşımakla birlikte, veliaht konumuna gelemezler.

1944'te Belçika'dan çekilen Alman orduları tarafından ailesiyle birlikte önce Almanya'ya, daha sonra da Amerikan ordusu tarafından kurtarılacağı Avusturya'ya kaçırıldı. Belçika halkının bir kısmının geri dönmesine karşı olması nedeniyle, krallığa kardeşi Prens Charles vekalet etti.

1950'de yapılan bir referandum sonucunda, Fransızca konuşan Belçikalıların çoğunluğunun karşı çıkmasına karşın Belçika'ya dönmesine izin verildi. Bu olayın akabinde ülkenin güneyinde çıkan karışıklıklar sonucunda III. Léopold ülkenin bütünlüğünü korumak için krallığa oğlu Prens Baudouin'in vekalet etmesini sağladı. 1951'de durumun düzelmemesi üzerine krallığı resmen oğluna devretti. I. Baudouin'in evlenmesine kadar kraliyet işleriyle ilgilenmeye devam etti. Daha sonra Argenteuil'deki kraliyet şatosuna çekilerek kendini bilim ve keşif çalışmalarına adadı.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

RESUL HAMZATOV

Rasul Hamzatoviç Hamzatov (Avarca: ХIамзатил Расул ya da Расул ХIамзатов; Rusça: Расу́л Гамза́тович Гамза́тов) (d. 8 Eylül 1923; Dağıstan ÖSSC, SSCB - ö. 3 Kasım 2003; Moskova, Rusya), Avarca yazan en tanınmış yazardır. Bazı şiirleri, Rusçaya çevrilmiş ve çok ünlü olmuştur.

Rasul Hamzatov Dağıstan'ın bir Avar köyü olan Tsada (Av. ЦӀада) köyünde doğdu. Babası Tsadasa Hamzat (Av. ЦӀадаса ХӀамзат 'Tsadalı Hamza') da bir halk şairiydi.

1934'te 11 yaşında ilk şiirini yazdı. Rasul Hamzat'ın ilk hocası babasıydı. 1943'te ilk şiir kitabını yayınladı. 1945'te Moskova'daki Gorki Edebiyat Enstitüsüne kayıt yaptırmaya gitti. Moskova'da genç şairleri teşvik eden tecrübeli yazarlar topluluğunun gözetiminde Rusça , dünya edebiyatı ve şiir sanatı üzerine çalıştı.

Ta ki Blok, Mayakovski, Yesenin, Pasternak, Tsvetayeva, Eduard Bagritski, Avar şair Mahmud ve Alman Heine'e hayran olna dek. Ama Puşkin ve Lermontof O'nu asla değişmeyecek son çizgisine getirdiler. 50 yıldan daha fazla bir zaman Rasul Hamzatov Sovyetlerin en üretken yazarı olmuştur.

Türkçe'ye de çevrilip 1984 yılında basılan "Benim Dağıstanım" adlı şiir kitabı, doğduğu yeri ve oranın insanlarını ve şairlerini samimi biçimde betimler. "Lenin Ödülünü" kazanmış ve "Dağıstanlılar'ın Şairi" ünvanını almış Rasul Hamzadov, Dağıstan yazarlar birliği başkanıydı ve çok iyi bilinen bir toplum adamı idi. Çok geniş kapsamda Avrupa - Asya ve Amerika'ya seyahatler yaptı.

Rasul Hamzad şiirlerini yerel Avar dilinde yazıyordu, dünyada 500.000 kişinin konuştuğu bir dilde. Türkiye ve İstanbul sevgisi bir şiirine de yansır.
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Kullanıcı avatarı
ustax66
Sığınak Fedaisi
Sığınak Fedaisi
Mesajlar: 3955
Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
Sunucu: Eminönü
Klan: Arzın Çocukları
Lonca: Raiders Of Anatolia

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Mesaj gönderen ustax66 »

4 KASIM - TARİHTE BUGÜN

Olaylar
1737 - San Carlo Tiyatrosu açıldı.
1909 - Bağdat Demiryolu kapsamında yapılan Haydarpaşa Garı törenle açıldı.
1918 - I. Dünya Savaşı: Avusturya-Macaristan İtalya'ya teslim oldu.
1922 - İngiliz arkeolog Howard Carter ve ekibi, Tutankamon'un mezarını keşfetti.
1940 - İngiltere, Girit'i işgal etti.
1946 - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kuruldu.
1947 - Bulgaristan Halk Cumhuriyeti kuruldu.
1950 - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Bölgesel ve Azınlık Diller Avrupa Şartı kabul edildi.
1979 - Almanya Yeşiller Partisi kuruldu.
2008 - ABD'de Demokrat aday Barack Obama başkanlığı kazandı ve ABD'nin ilk siyahi başkanı oldu.

Doğumlar
1618 - Alemgir Şah I, altıncı Babür şahı. (ö. 1707)
1873 - George Edward Moore, İngiliz filozof. (ö. 1958)
1946 - Robert Mapplethorpe, ABD'li fotoğraf sanatçısı. (ö. 1989)
1957 - Zerrin Özer, Türk pop şarkıcısı.
1985 - Marcell Jansen, Alman futbolcu.

Ölümler
1847 - Felix Mendelssohn Bartholdy, Alman besteci. (d. 1809)
1918 - Andrew Dickson White, ABD'li diplomat, yazar ve eğitimci (d. 1832)
1969 - Zeki Rıza Sporel, Türk futbolcu (d. 1898)
1982 - Jacques Tati, Fransız yönetmen ve aktör. (d. 1907)
1995 - İzak Rabin, İsrail başbakanı. (d. 1922)
Resim
Resim


[right]Arif YAMAN[/right]
Cevapla

“Lonca İletişim” sayfasına dön