ARI BURNU ZAFERİ
Çanakkale Savaşı'nın bir cephesi olan Arıburnu Cephesi, 25 Nisan 1915 tarihindeki Arı Burnu Çıkarmasıyla başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadarki çatışmaları kapsayan cephedir. Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir. Arıburnu Çıkarması, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde, “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır.
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
DNA Nedir
Deoksiribonükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Ama başka DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır (kromozomların şeklini belirlemek gibi), diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde (hangi hücrelerde, hangi şartlarda) kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.
Kimyasal olarak DNA, nükleotit olarak adlandırılan basit birimlerden oluşan iki uzun polimerden oluşur. Bu polimerlerin omurgaları, ester bağları ile birbirine bağlanmış şeker ve fosfat gruplarından meydana gelir. Bu iki iplik birbirlerine ters yönde uzanırlar. Her bir şeker grubuna baz olarak adlandırılan dört tip molekülden biri bağlıdır. DNA'nın omurgası boyunca bu bazların oluşturduğu dizi, genetik bilgiyi kodlar. Protein sentezi sırasında bu bilgi, genetik kod aracılığıyla okununca proteinlerin amino asit dizisini belirler. Bu süreç sırasında DNA'daki bilgi, DNA'ya benzer yapıya sahip başka bir nükleik asit olan RNA'ya kopyalanır. Bu işleme transkripsiyon denir.
Hücrelerde DNA, kromozom olarak adlandırılan yapıların içinde yer alır. Hücre bölünmesinden evvel kromozomlar eşlenir, bu sırada DNA ikileşmesi gerçekleşir. Ökaryot canlılar (yani hayvan, bitki, mantar ve protistalar) DNA'larını hücre çekirdeği içinde bulundururken prokaryot canlılarda (yani bakteri ve arkelerde) DNA, hücre sitoplazmasında yer alır. Kromozomlarda bulunan kromatin proteinleri (histonlar gibi) DNA'yı sıkıştırıp organize ederler. Bu sıkışık yapılar DNA ile diğer proteinler arasındaki etkileşimleri düzenleyerek DNA'nın hangi kısımlarının okunacağını kontrol eder.
Deoksiribonükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Ama başka DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır (kromozomların şeklini belirlemek gibi), diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde (hangi hücrelerde, hangi şartlarda) kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.
Kimyasal olarak DNA, nükleotit olarak adlandırılan basit birimlerden oluşan iki uzun polimerden oluşur. Bu polimerlerin omurgaları, ester bağları ile birbirine bağlanmış şeker ve fosfat gruplarından meydana gelir. Bu iki iplik birbirlerine ters yönde uzanırlar. Her bir şeker grubuna baz olarak adlandırılan dört tip molekülden biri bağlıdır. DNA'nın omurgası boyunca bu bazların oluşturduğu dizi, genetik bilgiyi kodlar. Protein sentezi sırasında bu bilgi, genetik kod aracılığıyla okununca proteinlerin amino asit dizisini belirler. Bu süreç sırasında DNA'daki bilgi, DNA'ya benzer yapıya sahip başka bir nükleik asit olan RNA'ya kopyalanır. Bu işleme transkripsiyon denir.
Hücrelerde DNA, kromozom olarak adlandırılan yapıların içinde yer alır. Hücre bölünmesinden evvel kromozomlar eşlenir, bu sırada DNA ikileşmesi gerçekleşir. Ökaryot canlılar (yani hayvan, bitki, mantar ve protistalar) DNA'larını hücre çekirdeği içinde bulundururken prokaryot canlılarda (yani bakteri ve arkelerde) DNA, hücre sitoplazmasında yer alır. Kromozomlarda bulunan kromatin proteinleri (histonlar gibi) DNA'yı sıkıştırıp organize ederler. Bu sıkışık yapılar DNA ile diğer proteinler arasındaki etkileşimleri düzenleyerek DNA'nın hangi kısımlarının okunacağını kontrol eder.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
HUBBLE UZAY TELESKOBU
Hubble Uzay Teleskobu (HUT), ismi Amerikalı astronom Edwin Hubble'ın anısına verilmiş; Nisan 1990'da STS-31 Görevi esnasında Uzay Mekiği Discovery tarafından Dünya etrafındaki yörüngesine taşınmış bir uzay teleskopudur. İlk uzay teleskopu olmamasına rağmen, HUT en büyüklerindendir ve birçok üstün özelliğe sahiptir. Ayrıca hem hayati öneme sahip bir araştırma aracı olması hem de astronomi için etkili bir halkla ilişkiler unsuru olması nedeniyle çok tanınmıştır.
HUT, NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasında ortak bir çalışmadır ve Compton Gama Işını Gözlemevi, Chandra X-ışını Gözlemevi ve Spitzer Uzay Teleskobu projelerinden oluşan NASA'nın Büyük Gözlemevleri programının bir parçasıdır.[3]
Uzay teleskopların yapımı ilk olarak 1923'te düşünüldü. HUT için 1970'lerde, 1983'te uzaya gönderilmesi hedefiyle fon bulundu ancak proje teknik gecikmeler, bütçe sorunları ve Challenger faciası nedeniyle gecikti. 1990'da yörüngeye yerleştirildikten sonra bilimadamları ana aynanın teleskopun çalışmalarını kısıtlayacak şekilde yanlış yerleştirildiğini tespit etti. 1993 yılında bir uzay mekiği yolculuğunda bu sorun giderildi.
HUT, Dünya atmosferinin dışında konumlanması sayesinde, yeryüzündeki teleskoplara kıyasla pek çok avantaja sahip olabilmektedir: Atmosferin olumsuz etkilerinden (Görüntüde bulanıklık ve havadaki partiküllerden yansıyan ışığın oluşturduğu arka-plan kirliliği gibi) bağımsız görüntü elde edilmesinin yanı sıra, Ozon tabakası tarafından tutulan morötesi ışığın gözlemlenmesi ancak bu şekilde mümkün olabilmektedir.
Hubble Uzay Teleskobu (HUT), ismi Amerikalı astronom Edwin Hubble'ın anısına verilmiş; Nisan 1990'da STS-31 Görevi esnasında Uzay Mekiği Discovery tarafından Dünya etrafındaki yörüngesine taşınmış bir uzay teleskopudur. İlk uzay teleskopu olmamasına rağmen, HUT en büyüklerindendir ve birçok üstün özelliğe sahiptir. Ayrıca hem hayati öneme sahip bir araştırma aracı olması hem de astronomi için etkili bir halkla ilişkiler unsuru olması nedeniyle çok tanınmıştır.
HUT, NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasında ortak bir çalışmadır ve Compton Gama Işını Gözlemevi, Chandra X-ışını Gözlemevi ve Spitzer Uzay Teleskobu projelerinden oluşan NASA'nın Büyük Gözlemevleri programının bir parçasıdır.[3]
Uzay teleskopların yapımı ilk olarak 1923'te düşünüldü. HUT için 1970'lerde, 1983'te uzaya gönderilmesi hedefiyle fon bulundu ancak proje teknik gecikmeler, bütçe sorunları ve Challenger faciası nedeniyle gecikti. 1990'da yörüngeye yerleştirildikten sonra bilimadamları ana aynanın teleskopun çalışmalarını kısıtlayacak şekilde yanlış yerleştirildiğini tespit etti. 1993 yılında bir uzay mekiği yolculuğunda bu sorun giderildi.
HUT, Dünya atmosferinin dışında konumlanması sayesinde, yeryüzündeki teleskoplara kıyasla pek çok avantaja sahip olabilmektedir: Atmosferin olumsuz etkilerinden (Görüntüde bulanıklık ve havadaki partiküllerden yansıyan ışığın oluşturduğu arka-plan kirliliği gibi) bağımsız görüntü elde edilmesinin yanı sıra, Ozon tabakası tarafından tutulan morötesi ışığın gözlemlenmesi ancak bu şekilde mümkün olabilmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- BilgeTonyukuk
- Çınaraltı Müdavimi
- Mesajlar: 808
- Kayıt: 22 Kas 2010 21:43
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Selamun aleyküm sevgili ailem;
Dün pek keyifli bir gün oldu, bir kaç kare de burada paylaşalım. Gece geç vakitlerde bir araya gelen Bozkurtlar Eminönü sokaklarında lodos avına çıktı.



Kesecek adam kalmayınca minik kurt Zişan'a yardıma giden ekibimiz Labirent yollarında eskilerle ve lanetlilerle savaştı.



Daha sonra Mertkan Reis'in de aramıza katılmasıyla bir grup bölgesiyle pasını silmeyi isteyen cengaverler, soluğu Sığınaklarda aldı.




Ufak tefek itemler ile dönsek de, skype'dan ettiğimiz muhabbetler sayesinde "Keşke bu gece hiç bitmese" dedik.
Beraber nice mutlu ve güzel günlere sevgili ailem, sizleri seviyorum. 
Dün pek keyifli bir gün oldu, bir kaç kare de burada paylaşalım. Gece geç vakitlerde bir araya gelen Bozkurtlar Eminönü sokaklarında lodos avına çıktı.



Kesecek adam kalmayınca minik kurt Zişan'a yardıma giden ekibimiz Labirent yollarında eskilerle ve lanetlilerle savaştı.



Daha sonra Mertkan Reis'in de aramıza katılmasıyla bir grup bölgesiyle pasını silmeyi isteyen cengaverler, soluğu Sığınaklarda aldı.




Ufak tefek itemler ile dönsek de, skype'dan ettiğimiz muhabbetler sayesinde "Keşke bu gece hiç bitmese" dedik.

- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Aleykümselam İhsan kardeşim.
Benim kadar olnasada iyi iş yapmışsınız. Börteçine Loncasının tatilden döndüğünü anlayan anlamıştır.
Bide bu resimler büyük olsaydı ayrıntıları görebilseydim tam olacaktı.
Benim kadar olnasada iyi iş yapmışsınız. Börteçine Loncasının tatilden döndüğünü anlayan anlamıştır.
Bide bu resimler büyük olsaydı ayrıntıları görebilseydim tam olacaktı.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
TARİHTE BUGÜN 26 NİSAN
Olaylar
1865 - ABD Başkanı Abraham Lincoln'ü bir suikastla öldüren John Wilkes Booth, Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri askerleri tarafından on iki günlük bir insan avının sonunda, kuzey Virginia'nın kırsal kesiminde yakalandı ve öldürüldü.
1912 - İlk defa, bir Osmanlı pilotu olan Fesa Bey Osmanlı tayyaresi ile Türk toprakları üzerinde uçtu.
1937 - Guernica Bombardımanı: General Franco'ya yardım amacıyla Hitler'in talebiyle bazı gönüllü havacıların İspanya'nın Bask bölgesindeki Guernica kentini bombalaması
1986 - Ukrayna'nın (SSCB) Çernobil kentinde Çernobil faciası meydana geldi. Yaklaşık 7 milyon kişi radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı.
1994 - Bir Çin Halk Cumhuriyeti uçağı Japonya'da düştü ve 264 kişi öldü.
1994 - Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ilk çok ırklı seçimler yapıldı. Oyların yüzde 62'sini alan Nelson Mandela liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi seçimlerin galibi oldu.
2005 - Birleşmiş Milletler, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in BM Kalkınma Programı başkanlığına seçildiğini resmen açıkladı.
2001 - Liberal Demokrat Parti'den Jun'ichirō Koizumi ilk Japon başbakanı oldu.
2007 - Pekin'de Olimpiyat Oyunları ateşi yakıldı.
Olaylar
1865 - ABD Başkanı Abraham Lincoln'ü bir suikastla öldüren John Wilkes Booth, Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri askerleri tarafından on iki günlük bir insan avının sonunda, kuzey Virginia'nın kırsal kesiminde yakalandı ve öldürüldü.
1912 - İlk defa, bir Osmanlı pilotu olan Fesa Bey Osmanlı tayyaresi ile Türk toprakları üzerinde uçtu.
1937 - Guernica Bombardımanı: General Franco'ya yardım amacıyla Hitler'in talebiyle bazı gönüllü havacıların İspanya'nın Bask bölgesindeki Guernica kentini bombalaması
1986 - Ukrayna'nın (SSCB) Çernobil kentinde Çernobil faciası meydana geldi. Yaklaşık 7 milyon kişi radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı.
1994 - Bir Çin Halk Cumhuriyeti uçağı Japonya'da düştü ve 264 kişi öldü.
1994 - Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ilk çok ırklı seçimler yapıldı. Oyların yüzde 62'sini alan Nelson Mandela liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi seçimlerin galibi oldu.
2005 - Birleşmiş Milletler, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in BM Kalkınma Programı başkanlığına seçildiğini resmen açıkladı.
2001 - Liberal Demokrat Parti'den Jun'ichirō Koizumi ilk Japon başbakanı oldu.
2007 - Pekin'de Olimpiyat Oyunları ateşi yakıldı.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
FESA BEY ''EVRENSEV''
1878'de İstanbul'da Gedikpaşa'da doğan Fesa Evrensev,Galatasaray Lisesi'nde okudu. Daha sonra Harp Okulu'na girdi. 1899 yılında Süvari Teğmeni olarak mezun oldu. Süvari Dairesinde hizmette bulunduğu sırada zamanın meşhur Bekirağa Bölüğünde 97 gün hapis yattı ve Erzincan'a sürgüne gönderildi. 1908 Meşrutiyetinin ilanından sonra tekrar İstanbul'a alındı ve Süvari Bölük Komutanlığı görevine getirildi.
1911 yılında orduda pilot olmak için eleman arandığı sırada Yüzbaşı olan Fesa Bey,adayların başında yer aldı. Yapılan sınavı birincilikle kazanarak Fransa'ya uçuş eğitimine gönderildi. 1912 yılında yurda döndüğünde Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1 no'lu uçuş brövesi kendisine verildi
Balkan savaşı'nda çeşitli uçuş görevleri ve bu arada filo komutanlığı da yaptı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca,Kafkas Cephesine atandı. Fakat Kafkasya'ya giderken Karadeniz'de,Amasra açıklarında Ruslar bulunduğu gemiyi batırdılar. Ve gemide bulunanların tamamını esir aldılar. Beş yıl,Sekiz ay Sibirya'daki esaret hayatından sonra kaçarak,Haziran 1920'de yurda döndü. Doğu Cephesinde,Büyük Taarruz'dan önce de Batı Cephesinde hizmetler gördü. Savaştan sonra İzmir'deki Hava Okulu'na öğretmen olarak atandı. Kasım 1925'te 47 yaşında ve binbaşı rütbesinde iken kendi arzusu ile emekli oldu.
1933 yılında;Türkiye'nin ilk pilotu,yine Türkiye'nin ilk hava taşımacılığı teşkilatı olan Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi'nin başına müdür olarak getirildi. Bu hizmette bir yıla yakın bir zaman kaldıktan sonra,ömrünün kalan yıllarını Türk Hava Kurumu'na verdiği hizmetler ile geçirdi. 9 Nisan 1951'de İstanbul'da vefat etti.
1878'de İstanbul'da Gedikpaşa'da doğan Fesa Evrensev,Galatasaray Lisesi'nde okudu. Daha sonra Harp Okulu'na girdi. 1899 yılında Süvari Teğmeni olarak mezun oldu. Süvari Dairesinde hizmette bulunduğu sırada zamanın meşhur Bekirağa Bölüğünde 97 gün hapis yattı ve Erzincan'a sürgüne gönderildi. 1908 Meşrutiyetinin ilanından sonra tekrar İstanbul'a alındı ve Süvari Bölük Komutanlığı görevine getirildi.
1911 yılında orduda pilot olmak için eleman arandığı sırada Yüzbaşı olan Fesa Bey,adayların başında yer aldı. Yapılan sınavı birincilikle kazanarak Fransa'ya uçuş eğitimine gönderildi. 1912 yılında yurda döndüğünde Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1 no'lu uçuş brövesi kendisine verildi
Balkan savaşı'nda çeşitli uçuş görevleri ve bu arada filo komutanlığı da yaptı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca,Kafkas Cephesine atandı. Fakat Kafkasya'ya giderken Karadeniz'de,Amasra açıklarında Ruslar bulunduğu gemiyi batırdılar. Ve gemide bulunanların tamamını esir aldılar. Beş yıl,Sekiz ay Sibirya'daki esaret hayatından sonra kaçarak,Haziran 1920'de yurda döndü. Doğu Cephesinde,Büyük Taarruz'dan önce de Batı Cephesinde hizmetler gördü. Savaştan sonra İzmir'deki Hava Okulu'na öğretmen olarak atandı. Kasım 1925'te 47 yaşında ve binbaşı rütbesinde iken kendi arzusu ile emekli oldu.
1933 yılında;Türkiye'nin ilk pilotu,yine Türkiye'nin ilk hava taşımacılığı teşkilatı olan Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi'nin başına müdür olarak getirildi. Bu hizmette bir yıla yakın bir zaman kaldıktan sonra,ömrünün kalan yıllarını Türk Hava Kurumu'na verdiği hizmetler ile geçirdi. 9 Nisan 1951'de İstanbul'da vefat etti.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
ÇERNOBİL FACİASI
Çernobil reaktör kazası, bir deney sırasında meydana gelen 20. yüzyılın ilk büyük nükleer kazasıdır. Ukrayna'nın Kiev iline bağlı Çernobil kentindeki Nükleer Güç Reaktörünün 4. ünitesinde 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenildi.
Çernobil reaktör kazası, bir deney sırasında meydana gelen 20. yüzyılın ilk büyük nükleer kazasıdır. Ukrayna'nın Kiev iline bağlı Çernobil kentindeki Nükleer Güç Reaktörünün 4. ünitesinde 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenildi.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
27 Nisan Tarihte Bugün
Olaylar
1909 - II. Abdülhamid tahttan indirildi, yerine V. Mehmed tahta geçti.
1927 - Türkiye'de ilk radyo yayını başladı. Türk Telsiz Telefon A.Ş. adıyla çalışmalarına başlayan özel kuruluş, yayınlarını 1938'de devlet radyosu kurulana kadar sürdürdü.
1937 - Adolf Hitler'in İspanya'da ayaklanan Falanjist güçlerin lideri Francisco Franco'ya gönderdiği uçaklar, Guernica'yı bombaladı.
1938 - Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk antlaşması imzalandı.
1940 - Köy Enstitüleri'nin kuruluşuna ilişkin kanun kabul edildi. Köylünün eğitilmesini, kalkınmasını ve toprağa bağlanmasını amaçlayan Köy Enstitüleri, 1946'dan sonra klasik öğretmen okullarına dönüştürüldü.
1941 - II. Dünya Savaşı: Alman birlikleri Atina'ya girdi.
1960 - Togo, Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.
1961 - Sierra Leone, İngiltere'den bağımsızlığını kazandı.
1994 - Güney Afrika'da siyahi vatandaşların da oy verebildiği ilk demokratik seçimler yapıldı.
Olaylar
1909 - II. Abdülhamid tahttan indirildi, yerine V. Mehmed tahta geçti.
1927 - Türkiye'de ilk radyo yayını başladı. Türk Telsiz Telefon A.Ş. adıyla çalışmalarına başlayan özel kuruluş, yayınlarını 1938'de devlet radyosu kurulana kadar sürdürdü.
1937 - Adolf Hitler'in İspanya'da ayaklanan Falanjist güçlerin lideri Francisco Franco'ya gönderdiği uçaklar, Guernica'yı bombaladı.
1938 - Türkiye ile Yunanistan arasında dostluk antlaşması imzalandı.
1940 - Köy Enstitüleri'nin kuruluşuna ilişkin kanun kabul edildi. Köylünün eğitilmesini, kalkınmasını ve toprağa bağlanmasını amaçlayan Köy Enstitüleri, 1946'dan sonra klasik öğretmen okullarına dönüştürüldü.
1941 - II. Dünya Savaşı: Alman birlikleri Atina'ya girdi.
1960 - Togo, Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.
1961 - Sierra Leone, İngiltere'den bağımsızlığını kazandı.
1994 - Güney Afrika'da siyahi vatandaşların da oy verebildiği ilk demokratik seçimler yapıldı.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
TÜRKİYE DE İLK RADYO YAYINI
Türkiye'de ilk radyo yayını, Eşref Şefik'in yaptığı ''Alo alo muhterem samiin! (dinleyiciler) Burası İstanbul telsiz telefonu'' anonsuyla 82 yıl önce başladı.
6 Mayıs 1927'de Sirkeci Büyük Postane'de 5 kilovat vericiyle yapılan ilk radyo yayını, henüz kimsede radyo alıcısı bulunmadığı için, her akşam postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlör aracılığıyla duyuruldu. Cumhuriyet'in ilanından sonra 1925 yılında ''Telsiz Tesisi Hakkında Kanun'' adıyla bir yasa çıkarılarak, ülke genelinde bir telsiz şebekesi kurulması öngörüldü.
Bu amaçla açılan ihale sonucu bir Fransız şirketi, telsiz şebekesi (radyo vericileri) kurma işini üstlendi. Ankara ve İstanbul'da, 1925 yılında yapımına başlanan ve 1927 yılında hizmete sokulan telsiz telgraf vericileriyle Berlin, New York, Moskova, Tahran, Viyana, Londra gibi merkezlerle bağlantı kuruldu. Bu vericilere telsiz telefon yayını yapabilecek donanımların eklenmesiyle radyo yayınları gerçekleştirilebildi.
Türkiye'de ilk radyo yayını, Eşref Şefik'in yaptığı ''Alo alo muhterem samiin! (dinleyiciler) Burası İstanbul telsiz telefonu'' anonsuyla 82 yıl önce başladı.
6 Mayıs 1927'de Sirkeci Büyük Postane'de 5 kilovat vericiyle yapılan ilk radyo yayını, henüz kimsede radyo alıcısı bulunmadığı için, her akşam postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlör aracılığıyla duyuruldu. Cumhuriyet'in ilanından sonra 1925 yılında ''Telsiz Tesisi Hakkında Kanun'' adıyla bir yasa çıkarılarak, ülke genelinde bir telsiz şebekesi kurulması öngörüldü.
Bu amaçla açılan ihale sonucu bir Fransız şirketi, telsiz şebekesi (radyo vericileri) kurma işini üstlendi. Ankara ve İstanbul'da, 1925 yılında yapımına başlanan ve 1927 yılında hizmete sokulan telsiz telgraf vericileriyle Berlin, New York, Moskova, Tahran, Viyana, Londra gibi merkezlerle bağlantı kuruldu. Bu vericilere telsiz telefon yayını yapabilecek donanımların eklenmesiyle radyo yayınları gerçekleştirilebildi.


[right]Arif YAMAN[/right]