Orta Doğu Teknik Üniversitesi
ODTÜ, Türkiye ve diğer Orta Doğu ülkelerinin kalkınmalarına katkıda bulunmak, özellikle fen bilimleri ve sosyal bilimler alanlarında çalışan yetiştirmek üzere 15 Kasım 1956 tarihinde "Orta Doğu Yüksek Teknoloji Enstitüsü" adıyla eğitime başlamıştır. Üniversitenin "Kuruluş ve Hazırlıkları Hakkındaki 6887 Sayılı Yasa" 29 Ocak 1957 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ODTÜ'nün özel durumunu belirleyen ve tüzel kişiliğine kavuşturan 7307 sayılı "Kuruluş Yasası" ise 27 Mayıs 1959 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun ODTÜ'nün kuruluşu ve amacıyla ilgili maddeleri şöyledir.
Madde 1: Gençliğin eğitimini temin etmek, araştırmalar yapmak ve bu kanun hükümleri dahilinde idare edilmek üzere Ankara'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi adı ile hükmi şahsiyeti haiz bir üniversite kurulmuştur.
Madde 2:
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin gayeleri şunlardır:
Muayyen evsafı haiz Türk gençlerine, bilhassa ilmi, teknik ve mesleki sahalarda ve fakat bunlara inhisar etmeksizin umumiyetle İngiliz dilinde ileri bir öğretimi temin edecek geniş imkânlar tanımak.
Diğer memleketlerin evsafı haiz gençlerine, müracatleri ve talebe olarak kabul edilmeleri üzerine mümasil imkânlar temin etmek.
Türkiye ve Orta-Doğu'nun kaynaklarının inkaşafına ve iktisadi meselelerinin halline bilhassa ehemmiyet verilmek üzere, Türk Milletine ve diğer milletlere fayda sağlayacak araştırmalar yapmak.
Hakikatı aramaya ve insanlığın bilgisini artırmaya matuf temel araştırmalar yapmak.
Üniversite ilk açıldığı yıllarda Kızılay'da Emekli Sandığı'na ait bir bina ile TBMM yakınlarında bulunan barakalarda eğitim vermiş, 1963 yılında bugün hizmet verdiği alana taşınmıştır.
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Veli BALLI ( Atlet )
Veli Ballı, (1949), Türk atlet.
6 çocuklu bir ailenin çocuğu olan, Muş Varto doğumlu Ballı Varto'da ortaokul ve 1966 Varto Depremi'nden sonra devlet tarafından Aydına gönderildi.Lise öğrenimine burada başlayan Veli Ballı daha sonra Sivasa gelerek End.Mes.Lisesine kayıt olarak öğrenimini bitirmiştir.Aynı dönemde Sivas Demir Spor Kulübünde atletizim hayatını başarılı bir şekilde devam etmiştir.
Spor kariyeri
1976 Lahor'da Uluslararası Atletizm Yarışmaları'nda Maraton dalında birincilik (2.11.30)
1977 Boston Maratonu'nda ikincilik (2.15.44)
1977 yılında Ankara'da Balkan Şampiyonluğu (2.22)
3 Eylül 1978 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 36.
1978 Hollanda 9. Uluslararası Westland Maratonu'nda birinci (2.16)
1979 Atina Maratonu'nda da birincilik (2.25)
1981 İstanbul Avrasya Maratonu'nda ikincilik {2.36.53}
1976 Veli Ballı Atletizm dalonda Milliyet Yılın Sporcusu ödülünü almıştır.
1977 Japonya-Fukako Maratonu yedinci (2.19)
1978 Newyork Maratonu (2.19)
1979 Newyork Maratonu (2.21)
1981 yılında pistlere veda eden Veli Ballı 12 yıl boyunca kırılamayacak Türkiye rekorunu ele geçirmiştir.
Veli Ballı, (1949), Türk atlet.
6 çocuklu bir ailenin çocuğu olan, Muş Varto doğumlu Ballı Varto'da ortaokul ve 1966 Varto Depremi'nden sonra devlet tarafından Aydına gönderildi.Lise öğrenimine burada başlayan Veli Ballı daha sonra Sivasa gelerek End.Mes.Lisesine kayıt olarak öğrenimini bitirmiştir.Aynı dönemde Sivas Demir Spor Kulübünde atletizim hayatını başarılı bir şekilde devam etmiştir.
Spor kariyeri
1976 Lahor'da Uluslararası Atletizm Yarışmaları'nda Maraton dalında birincilik (2.11.30)
1977 Boston Maratonu'nda ikincilik (2.15.44)
1977 yılında Ankara'da Balkan Şampiyonluğu (2.22)
3 Eylül 1978 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 36.
1978 Hollanda 9. Uluslararası Westland Maratonu'nda birinci (2.16)
1979 Atina Maratonu'nda da birincilik (2.25)
1981 İstanbul Avrasya Maratonu'nda ikincilik {2.36.53}
1976 Veli Ballı Atletizm dalonda Milliyet Yılın Sporcusu ödülünü almıştır.
1977 Japonya-Fukako Maratonu yedinci (2.19)
1978 Newyork Maratonu (2.19)
1979 Newyork Maratonu (2.21)
1981 yılında pistlere veda eden Veli Ballı 12 yıl boyunca kırılamayacak Türkiye rekorunu ele geçirmiştir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
18 Kasım Tarihte Bugün
Olaylar
1583 - Galata'daki Saint Benoit Kilisesi'ne yerleşen Cizvitler, St. Benoit mektebini açtılar.
1601 - Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Haçlı ordusunu yenerek Kanije Zaferi'ni kazandı.
1912 - İstanbul'da kolera salgını başladı.
1913 - Belkıs Şevket Hanım, tek motorlu üstü açık tayyareye binme cesareti gösteren ilk kadın oldu. Belkıs Hanım İstanbul üzerinde uçarken aşağı attığı kartlarda Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Derneği üyelerine selam yolluyordu.
1927 - Ankara Radyosu yayına başladı.
1928 - Walt Disney'in yarattığı çizgi film Mickey Mouse'un (Miki Maus) ilk gösterimi yapıldı.
1931 - Japonlar, Mançurya'yı işgal ettiler.
1933 - İstanbul Darülfünunu İstanbul Üniversitesi olarak açıldı.
1936 - Adolf Hitler ve Benito Mussolini,General Franco'nun İspanya'da kurduğu geçici hükümeti tanıdı.
1937 - Dersim İsyanı bastırıldı.
1940 - Bakanlar Kurulu, hava saldırılarına karşı bütün kent ve kasabalarda geceleri karartma yapılması kararı aldı.
1945 - Doğan Kardeş Sanat Müsamerelerinin ilki Tepebaşı Çocuk Tiyatrosu'nda yapıldı.
1945 - Bulgaristan'da seçimleri Komünist Partisi öncülüğündeki Yurtsever Cephe kazandı.
1951 - Perihan Sanerk, Emniyet Müdürlüğüne yükselen ilk kadın oldu.
1953 - İngiliz yazar ve karükatürist Alan Moore doğdu.
1967 - Türk jetleri Kıbrıs üzerinde alçaktan uçtu. BM Barış Gücü denetimindeki Erenköy bölgesinde Türkler ile Rumlar arasında çıkan çatışma 7 saat sürdü.
1976 - İspanya'da 37 yıllık diktatörlüğün ardından demokrasinin kurulması kararı alındı.
1983 - BM Güvenlik Konseyi, KKTC'yi tanımadı.
1990 - Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) toplandı; Paris Sözleşmesi imzalandı.
1992 - Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi.
1999 - İstanbul'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi'nde, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Hazar geçişli doğal gaz projelerine ilişkin anlaşmalar, ilgili ülkelerin devlet başkanlarınca imzalandı.
2007 - Zasyadko maden felaketi
Olaylar
1583 - Galata'daki Saint Benoit Kilisesi'ne yerleşen Cizvitler, St. Benoit mektebini açtılar.
1601 - Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Haçlı ordusunu yenerek Kanije Zaferi'ni kazandı.
1912 - İstanbul'da kolera salgını başladı.
1913 - Belkıs Şevket Hanım, tek motorlu üstü açık tayyareye binme cesareti gösteren ilk kadın oldu. Belkıs Hanım İstanbul üzerinde uçarken aşağı attığı kartlarda Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Derneği üyelerine selam yolluyordu.
1927 - Ankara Radyosu yayına başladı.
1928 - Walt Disney'in yarattığı çizgi film Mickey Mouse'un (Miki Maus) ilk gösterimi yapıldı.
1931 - Japonlar, Mançurya'yı işgal ettiler.
1933 - İstanbul Darülfünunu İstanbul Üniversitesi olarak açıldı.
1936 - Adolf Hitler ve Benito Mussolini,General Franco'nun İspanya'da kurduğu geçici hükümeti tanıdı.
1937 - Dersim İsyanı bastırıldı.
1940 - Bakanlar Kurulu, hava saldırılarına karşı bütün kent ve kasabalarda geceleri karartma yapılması kararı aldı.
1945 - Doğan Kardeş Sanat Müsamerelerinin ilki Tepebaşı Çocuk Tiyatrosu'nda yapıldı.
1945 - Bulgaristan'da seçimleri Komünist Partisi öncülüğündeki Yurtsever Cephe kazandı.
1951 - Perihan Sanerk, Emniyet Müdürlüğüne yükselen ilk kadın oldu.
1953 - İngiliz yazar ve karükatürist Alan Moore doğdu.
1967 - Türk jetleri Kıbrıs üzerinde alçaktan uçtu. BM Barış Gücü denetimindeki Erenköy bölgesinde Türkler ile Rumlar arasında çıkan çatışma 7 saat sürdü.
1976 - İspanya'da 37 yıllık diktatörlüğün ardından demokrasinin kurulması kararı alındı.
1983 - BM Güvenlik Konseyi, KKTC'yi tanımadı.
1990 - Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) toplandı; Paris Sözleşmesi imzalandı.
1992 - Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi.
1999 - İstanbul'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi'nde, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Hazar geçişli doğal gaz projelerine ilişkin anlaşmalar, ilgili ülkelerin devlet başkanlarınca imzalandı.
2007 - Zasyadko maden felaketi


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Kanije Zaferi
Kuşatma öncesi durum
1600 yılında Avusturya'ya karşı ilerleyen Osmanlı ordusu Kanije kalesini ele geçirdi. Kalenin komutanlığına Tiryaki Hasan Paşa getirildi. Kalede 9,000 civarında bir askeri kuvvete ek olarak cephane ve erzak bırakan Osmanlı ordusu geri çekildi. Bunu fırsat bilen Avusturyalılar, 9 Eylül 1601'de Kanije Kalesi önlerine geldiler. Avusturyalılar gelir gelmez, kalenin dış çevreyle olan bağlantılarını kestiler.
Kuşatmanın gelişmesi
Avusturya ordusu 35.000 ile 100,000 arası asker ve 47 büyük topa sahip idi. Orduda Avusturyalıların yanı sıra İtalya, İspanya, Malta ve Papalık askerleri de vardı. Osmanlı Ordusunda ise 9,000 yeniçeri ve küçük çaplı 100 civarında top vardı. Bunun da yanında, az miktarda cephane ve erzağı vardı. Ayrıca, Haçlı Ordusu kalenin tüm dış bağlantılarını kesmiş bulunuyordu. Hasan Paşa ilk başlarda sadece tüfek atışı yaptırdı.
Haçlı Ordusunun komutanı Arşidük II. Ferdinand Osmanlı ordusunun topu olmadığını düşünüp saldırıya geçti. Bu tuzağa düşen Haçlı Ordusu, Osmanlı ordusunun aniden bütün toplarının ateşlemesi sonucu ağır kayıp verdi.
Verdiği ağır kayıptan sonra Haçlı Ordusu, daha sert bir şekilde saldırmaya başladı. Bir süre sert saldırılara direnen Tiryaki Hasan Paşa, artık kalenin sadece silahlarla savunalamayacağını anladı. Bunun sonucunda, aklına düşmanın psikolojisini bozarak onları geri çekilmeye zorlamak fikri geldi. İlk iş olarak kalenin dışında ölen askerlerin ceplerine kurmaca mektuplar koydu. Bu mektuplarda yazdığına göre, kalenin uzunca bir süre daha direnebilecek erzağı ve cephanesi bulunuyor; ayrıca Belgrad yakınlarında bulunan padişah ordularının her an orada olabileceği yazıyordu.
Bu yalanları duyan Arşidük Ferdinand, zaten kale hala düşmediği için sinirliydi, telaşlandı ve küplere bindi. Bunun sonucunda, saldırıları daha sıklaştırdı ve sertleştirdi. Ayrıca, Hasan Paşa'nın kellesini getirecek askere, 40 köy bağışlayacağını söyledi. Saldırıların sertleştiğini ve sıklaştığını gören Tiryaki Hasan Paşa, yalan mektupların kendilerine zararlı olduğunu anladı. Ama aklına başka bir fikir geldi. Bu fikir sürekli mehter marşı çaldırarak, sanki kalenin içinde sürekli şenlik yapılıyormuş gibi görünmekti. Fikrini uygulamaya koyunca, Arşidük Ferdinand sinirinden delirdi. Her yerde avaz avaz bağırmaya başladı. Bütün askerlerini daha saldırgan yapmak için, onlara bağrıp durdu. Kanije Kalesi'nin illa ki düşmesini istiyordu.
Kuşatmanın 2. ayına yaklaşılırken, kaledeki cephane çok ciddi bir şekilde azalmış durumdaydı. Bu durum Tiryaki Hasan Paşa'yı kara kara düşündürüyordu. Aklına yapacak bir şey gelmemişti. Tam bu sırada, Yüzbaşı Ahmed Ağa imdadına yetişti. Gerekli maddeler temin edildiği takdirde, barut yapabileceğini söyledi. Bunun üzerine, tüm gerekli maddeler temin edildi ve imalata başlandı.
Üretilen bu barut, 2-3 hafta kadar idare etti. Ama bu barut da bitmek üzereydi. Erzaklar da artık ihtiyaçları karşılayamıyordu. Bir de sert kış geliyordu. Bu şekilde kalenin müdafaası imkânsızdı. Bu Tiryaki Hasan Paşa'yı umutsuz bir şekilde düşünmeye sevk etti. Ama aklına son bir çare geldi. O da olmazsa, bu kale düşecekti. Gece baskını (huruç) yapılacaktı. Orduya haber salındı ve düşmana fark ettirmeden gece baskını için hazırlıklara başlandı.
Kuşatmanın 73. gecesi yani 18 Kasım 1601'de, Hasan Paşa ve kurmayları dahil Osmanlı kuvvetleri Haçlılara gece baskını düzenledi. Beklenen yardımın geldiğini sanan Arşidük Ferdinand çok sayıdaki adamı ve muhafızları ile kaçtı. Haçlı ordusu geride 47 büyük top, 14.000 tüfek, 60.000 çadır, 15.000 kazma kürek, binlerce erzak ve Ferdinand'ın altın tahtı ve otağı bıraktı.
Tiryaki Hasan Paşa'ya bu zaferi kazanınca, kendisine beylerbeyi ünvanı verildi.
Kuşatma öncesi durum
1600 yılında Avusturya'ya karşı ilerleyen Osmanlı ordusu Kanije kalesini ele geçirdi. Kalenin komutanlığına Tiryaki Hasan Paşa getirildi. Kalede 9,000 civarında bir askeri kuvvete ek olarak cephane ve erzak bırakan Osmanlı ordusu geri çekildi. Bunu fırsat bilen Avusturyalılar, 9 Eylül 1601'de Kanije Kalesi önlerine geldiler. Avusturyalılar gelir gelmez, kalenin dış çevreyle olan bağlantılarını kestiler.
Kuşatmanın gelişmesi
Avusturya ordusu 35.000 ile 100,000 arası asker ve 47 büyük topa sahip idi. Orduda Avusturyalıların yanı sıra İtalya, İspanya, Malta ve Papalık askerleri de vardı. Osmanlı Ordusunda ise 9,000 yeniçeri ve küçük çaplı 100 civarında top vardı. Bunun da yanında, az miktarda cephane ve erzağı vardı. Ayrıca, Haçlı Ordusu kalenin tüm dış bağlantılarını kesmiş bulunuyordu. Hasan Paşa ilk başlarda sadece tüfek atışı yaptırdı.
Haçlı Ordusunun komutanı Arşidük II. Ferdinand Osmanlı ordusunun topu olmadığını düşünüp saldırıya geçti. Bu tuzağa düşen Haçlı Ordusu, Osmanlı ordusunun aniden bütün toplarının ateşlemesi sonucu ağır kayıp verdi.
Verdiği ağır kayıptan sonra Haçlı Ordusu, daha sert bir şekilde saldırmaya başladı. Bir süre sert saldırılara direnen Tiryaki Hasan Paşa, artık kalenin sadece silahlarla savunalamayacağını anladı. Bunun sonucunda, aklına düşmanın psikolojisini bozarak onları geri çekilmeye zorlamak fikri geldi. İlk iş olarak kalenin dışında ölen askerlerin ceplerine kurmaca mektuplar koydu. Bu mektuplarda yazdığına göre, kalenin uzunca bir süre daha direnebilecek erzağı ve cephanesi bulunuyor; ayrıca Belgrad yakınlarında bulunan padişah ordularının her an orada olabileceği yazıyordu.
Bu yalanları duyan Arşidük Ferdinand, zaten kale hala düşmediği için sinirliydi, telaşlandı ve küplere bindi. Bunun sonucunda, saldırıları daha sıklaştırdı ve sertleştirdi. Ayrıca, Hasan Paşa'nın kellesini getirecek askere, 40 köy bağışlayacağını söyledi. Saldırıların sertleştiğini ve sıklaştığını gören Tiryaki Hasan Paşa, yalan mektupların kendilerine zararlı olduğunu anladı. Ama aklına başka bir fikir geldi. Bu fikir sürekli mehter marşı çaldırarak, sanki kalenin içinde sürekli şenlik yapılıyormuş gibi görünmekti. Fikrini uygulamaya koyunca, Arşidük Ferdinand sinirinden delirdi. Her yerde avaz avaz bağırmaya başladı. Bütün askerlerini daha saldırgan yapmak için, onlara bağrıp durdu. Kanije Kalesi'nin illa ki düşmesini istiyordu.
Kuşatmanın 2. ayına yaklaşılırken, kaledeki cephane çok ciddi bir şekilde azalmış durumdaydı. Bu durum Tiryaki Hasan Paşa'yı kara kara düşündürüyordu. Aklına yapacak bir şey gelmemişti. Tam bu sırada, Yüzbaşı Ahmed Ağa imdadına yetişti. Gerekli maddeler temin edildiği takdirde, barut yapabileceğini söyledi. Bunun üzerine, tüm gerekli maddeler temin edildi ve imalata başlandı.
Üretilen bu barut, 2-3 hafta kadar idare etti. Ama bu barut da bitmek üzereydi. Erzaklar da artık ihtiyaçları karşılayamıyordu. Bir de sert kış geliyordu. Bu şekilde kalenin müdafaası imkânsızdı. Bu Tiryaki Hasan Paşa'yı umutsuz bir şekilde düşünmeye sevk etti. Ama aklına son bir çare geldi. O da olmazsa, bu kale düşecekti. Gece baskını (huruç) yapılacaktı. Orduya haber salındı ve düşmana fark ettirmeden gece baskını için hazırlıklara başlandı.
Kuşatmanın 73. gecesi yani 18 Kasım 1601'de, Hasan Paşa ve kurmayları dahil Osmanlı kuvvetleri Haçlılara gece baskını düzenledi. Beklenen yardımın geldiğini sanan Arşidük Ferdinand çok sayıdaki adamı ve muhafızları ile kaçtı. Haçlı ordusu geride 47 büyük top, 14.000 tüfek, 60.000 çadır, 15.000 kazma kürek, binlerce erzak ve Ferdinand'ın altın tahtı ve otağı bıraktı.
Tiryaki Hasan Paşa'ya bu zaferi kazanınca, kendisine beylerbeyi ünvanı verildi.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Belkıs Şevket Hanım
Belkıs Şevket Hanım ( .... - .... )
Göklerde İlk Türk Kadını (30 Kasım 1913):
Tek motorlu üstü açık tayyareye binme cesareti gösteren ilk kadın
Balkan Harbininden sonra Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak ediyordu. Ata Paşa’nın oğlu Şevket Bey’in kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafa-i Hukuk-ı Nisvan (Kadın Hakları Koruma Derneği) kurucularından olarak bağış kampanyasını hararetle desteklemekteydi.
Dernek, 1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin aldı ve Belkıs Hanım'ın uçuşu kararlaştırıldı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli Bey’e gerekli talimat verildi. 30 Kasım 1913’te dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra Fethi Bey’in idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e bindi. İstanbul üzerinde 15 dakika uçtular ve halkı bağışa çağıran propaganda kartları attılar.
İyi derecede İngilizce bilen Belkıs Şevket Hanım, özel okullarda müzik, İngilizce ve çocuk bakımı dersleri vermekteydi.
Belkıs Şevket Hanım ( .... - .... )
Göklerde İlk Türk Kadını (30 Kasım 1913):
Tek motorlu üstü açık tayyareye binme cesareti gösteren ilk kadın
Balkan Harbininden sonra Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak ediyordu. Ata Paşa’nın oğlu Şevket Bey’in kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafa-i Hukuk-ı Nisvan (Kadın Hakları Koruma Derneği) kurucularından olarak bağış kampanyasını hararetle desteklemekteydi.
Dernek, 1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin aldı ve Belkıs Hanım'ın uçuşu kararlaştırıldı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli Bey’e gerekli talimat verildi. 30 Kasım 1913’te dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra Fethi Bey’in idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e bindi. İstanbul üzerinde 15 dakika uçtular ve halkı bağışa çağıran propaganda kartları attılar.
İyi derecede İngilizce bilen Belkıs Şevket Hanım, özel okullarda müzik, İngilizce ve çocuk bakımı dersleri vermekteydi.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
İstanbul Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi (kısaca İÜ), İstanbul'da bulunan devlet üniversitesidir.
18 Kasım 1833'de Türkiye'nin ilk ve tek üniversitesi olarak öğrenim hayatına başlamış olan kurum, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Avrupa tarzı üniversite olarak kabul edilen Darülfünun'un doğrudan devamıdır. Ayrıca İstanbul'u fethinin ertesi günü 30 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in emriyle kurulan Sahn-ı Seman medreselerinin devamı kabul edilir. Bugünkü hali 1933'te kurulmuştur.
2011 yılında, "Dünyanın en iyi 500 üniversitesi" sıralamasına Türkiye'den giren tek üniversitededir. İstanbul Üniversitesi dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında 2006'dan beri yer almaktadır. Üniversite, aynı zamanda Asya Pasifik bölgesinin en iyi 100 üniversitesi arasındadır. Üniversitede yaklaşık 73.000 lisansüstü, lisans ve ön lisans öğrencisi öğrenim görmektedir. Bu yükseköğretim işlemi 12000 öğretim üyesi ve öğretim elemanı tarafından gerçekleştirilmektedir.
İstanbul Üniversitesi (kısaca İÜ), İstanbul'da bulunan devlet üniversitesidir.
18 Kasım 1833'de Türkiye'nin ilk ve tek üniversitesi olarak öğrenim hayatına başlamış olan kurum, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Avrupa tarzı üniversite olarak kabul edilen Darülfünun'un doğrudan devamıdır. Ayrıca İstanbul'u fethinin ertesi günü 30 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in emriyle kurulan Sahn-ı Seman medreselerinin devamı kabul edilir. Bugünkü hali 1933'te kurulmuştur.
2011 yılında, "Dünyanın en iyi 500 üniversitesi" sıralamasına Türkiye'den giren tek üniversitededir. İstanbul Üniversitesi dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında 2006'dan beri yer almaktadır. Üniversite, aynı zamanda Asya Pasifik bölgesinin en iyi 100 üniversitesi arasındadır. Üniversitede yaklaşık 73.000 lisansüstü, lisans ve ön lisans öğrencisi öğrenim görmektedir. Bu yükseköğretim işlemi 12000 öğretim üyesi ve öğretim elemanı tarafından gerçekleştirilmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Tiryaki Hasan Paşa
Tiryaki Hasan Paşa, (1530? - 1611) Kanije Savunması'nı yaparak "mareşal" rütbesini alan Osmanlı paşası. Doğum tarihi kesin olmamakla beraber, nereli ve kimin oğlu olduğu bilinmemektedir. Kahveye düşkün olduğu için kendisine "Tiryaki" lakabı konmuştur. Enderunda yetişmiştir. Birçok yabancı dil bildiğinden, genelde eyaletlerde görevlendirilmiştir. En uzun süre görev yaptığı yer Zigetvar Valiliği'dir. Burada yaklaşık 20 yıl görev yapmıştır.
Macarları iyi tanımasından ötürü "Macaristan Genel Valiliği" de yapmıştır. Bu görevindeyken emekliliğe ayrılmıştır. Çiftliğinde yaşarken, yeni fetholunan Eğri ve Kanije şehirlerini içine alan sınır eyaletine (Kanije Kalesi'ne) beylerbeyi olarak atandı. Buraya geldiğinde yaşı 80 dolaylarındadır. 1601 yılına kadar burada görev yaptı. 1601 yılında, burayı Arşidük Ferdinand kumandanlığındaki Avusturya ordularının saldırlarına karşı 2 ay savundu (Kanije Savunması). Savunma başarıyla sonuçlanınca, kendisine "mareşal" rütbesi verildi. Sonra da Bosna Genel Valiliği'ne atandı. Buradan da Rumeli Valiliği'ne atandı.
Burada görev yaparken, Anadolu'da Celali İsyanları baş gösterdi. Bu isyanları bastırması için Tiryaki Hasan Paşa görevlendirildi. Buradanda en son görevi olan Budin Beylerbeyliği'ne atandı. 1611 yılında, Budapeşte'de bu görevi yaparken vefat etti.
Tiryaki Hasan Paşa, yetenekleri sayesinde yaptığı savaşlarda hiç yenilgi yüzü görmemiştir. Bu yüzden, tarihçiler tarafından Osmanlı Devleti'nin o devirlerdeki en önemli kumandanlarından biri olarak gösterilmektedir.
Tiryaki Hasan Paşa, (1530? - 1611) Kanije Savunması'nı yaparak "mareşal" rütbesini alan Osmanlı paşası. Doğum tarihi kesin olmamakla beraber, nereli ve kimin oğlu olduğu bilinmemektedir. Kahveye düşkün olduğu için kendisine "Tiryaki" lakabı konmuştur. Enderunda yetişmiştir. Birçok yabancı dil bildiğinden, genelde eyaletlerde görevlendirilmiştir. En uzun süre görev yaptığı yer Zigetvar Valiliği'dir. Burada yaklaşık 20 yıl görev yapmıştır.
Macarları iyi tanımasından ötürü "Macaristan Genel Valiliği" de yapmıştır. Bu görevindeyken emekliliğe ayrılmıştır. Çiftliğinde yaşarken, yeni fetholunan Eğri ve Kanije şehirlerini içine alan sınır eyaletine (Kanije Kalesi'ne) beylerbeyi olarak atandı. Buraya geldiğinde yaşı 80 dolaylarındadır. 1601 yılına kadar burada görev yaptı. 1601 yılında, burayı Arşidük Ferdinand kumandanlığındaki Avusturya ordularının saldırlarına karşı 2 ay savundu (Kanije Savunması). Savunma başarıyla sonuçlanınca, kendisine "mareşal" rütbesi verildi. Sonra da Bosna Genel Valiliği'ne atandı. Buradan da Rumeli Valiliği'ne atandı.
Burada görev yaparken, Anadolu'da Celali İsyanları baş gösterdi. Bu isyanları bastırması için Tiryaki Hasan Paşa görevlendirildi. Buradanda en son görevi olan Budin Beylerbeyliği'ne atandı. 1611 yılında, Budapeşte'de bu görevi yaparken vefat etti.
Tiryaki Hasan Paşa, yetenekleri sayesinde yaptığı savaşlarda hiç yenilgi yüzü görmemiştir. Bu yüzden, tarihçiler tarafından Osmanlı Devleti'nin o devirlerdeki en önemli kumandanlarından biri olarak gösterilmektedir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
İstanbul Boğazı
İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan su geçidi. Genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa yakası ve Anadolu yakası olmak üzere ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılmış yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Türk Boğazları olarak adlandırılır ve Avrupa ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan biri olarak kabul edilir. 1 Mayıs 1982 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Liman Tüzüğü uyarınca, İstanbul Boğazı'nın kuzey sınırı Anadolu Feneri'ni Rumeli Feneri'ne birleştiren hat; güney sınırı ise Ahırkapı Feneri'ni Kadıköy İnciburnu Feneri'ne birleştiren hat olarak belirlenmiştir.
Boğazın kıyıları tarih boyunca değişik uygarlıklara yurt olmuş, MÖ 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede bir şehir devleti kurmasıyla gelişerek büyümüştür. Doğu Roma İmparatorluğu'na ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan ve günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük kenti olan İstanbul'un simgelerinden biridir ve gerek kentin, gerekse ülkenin yurtdışı tanıtımlarında baş ögelerden biri olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyan İstanbul Boğazı üzerinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet asma köprüleri bulunur. Bu köprüler İstanbul'un iki yakasını bağladığı gibi, Avrupa kıtası ile Asya kıtası arasında birer geçiş noktası yaratır. İstanbul halk taşımacılığının kilit noktalarından biri olan Boğaz'da kıtalararası ulaşım, deniz otobüsleri, yük, araç ve yolcu taşıyan feribotlar, şehir hatları vapurları ve yolcu motorlarıyla da desteklenmektedir. Hâlen yapımı sürmekte olan deniz altı raylı sistem tüp geçidi Marmaray projesiyle iki kıta arasında kesintisiz bir demir yolu hattı oluşacak ve Londra'dan Pekin'e yalnızca demir yolunu kullanarak gitmek mümkün olacaktır.
İstanbul Boğazı, Karadeniz'e kıyıdaş olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna için Akdeniz'e ulaşmanın tek yoludur. Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'yle birlikte İstanbul Boğazı'nın egemenlik hakları, 20 Temmuz 1936'da imzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile belirli kurallar ışığında Türkiye'ye verilmiştir.
İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan su geçidi. Genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa yakası ve Anadolu yakası olmak üzere ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılmış yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Türk Boğazları olarak adlandırılır ve Avrupa ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan biri olarak kabul edilir. 1 Mayıs 1982 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Liman Tüzüğü uyarınca, İstanbul Boğazı'nın kuzey sınırı Anadolu Feneri'ni Rumeli Feneri'ne birleştiren hat; güney sınırı ise Ahırkapı Feneri'ni Kadıköy İnciburnu Feneri'ne birleştiren hat olarak belirlenmiştir.
Boğazın kıyıları tarih boyunca değişik uygarlıklara yurt olmuş, MÖ 685 yılında Megara'dan gelen Yunanların günümüzde tarihî yarımada olarak adlandırılan bölgede bir şehir devleti kurmasıyla gelişerek büyümüştür. Doğu Roma İmparatorluğu'na ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan ve günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük kenti olan İstanbul'un simgelerinden biridir ve gerek kentin, gerekse ülkenin yurtdışı tanıtımlarında baş ögelerden biri olarak kullanılmaktadır.
Uluslararası deniz taşımacılığının yapılabildiği en dar geçit olma özelliğini taşıyan İstanbul Boğazı üzerinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet asma köprüleri bulunur. Bu köprüler İstanbul'un iki yakasını bağladığı gibi, Avrupa kıtası ile Asya kıtası arasında birer geçiş noktası yaratır. İstanbul halk taşımacılığının kilit noktalarından biri olan Boğaz'da kıtalararası ulaşım, deniz otobüsleri, yük, araç ve yolcu taşıyan feribotlar, şehir hatları vapurları ve yolcu motorlarıyla da desteklenmektedir. Hâlen yapımı sürmekte olan deniz altı raylı sistem tüp geçidi Marmaray projesiyle iki kıta arasında kesintisiz bir demir yolu hattı oluşacak ve Londra'dan Pekin'e yalnızca demir yolunu kullanarak gitmek mümkün olacaktır.
İstanbul Boğazı, Karadeniz'e kıyıdaş olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna için Akdeniz'e ulaşmanın tek yoludur. Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'yle birlikte İstanbul Boğazı'nın egemenlik hakları, 20 Temmuz 1936'da imzalanan Boğazlar Sözleşmesi ile belirli kurallar ışığında Türkiye'ye verilmiştir.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Türkiye de Göller
Göl Yüzölçümü (km²) Derinlik (m) Yer Su cinsi
Van Gölü 3713 451 Van,Bitlis Sodalı su
Beyşehir Gölü 656 10 Konya, Isparta Tatlı su
Tuz Gölü 587 1-2 Konya, Aksaray, Ankara Tuzlu su
Eğirdir Gölü 482 14 Isparta Tatlı su
İznik Gölü 308 80 Bursa Tatlı su
Burdur Gölü 200 110 Burdur,Isparta Acı su
Manyas Gölü (Kuş gölü olarak da adlandırılır.) 166 3-4 Bandırma Tatlı su
Acıgöl 153 38 Afyonkarahisar, Denizli Acı su(sülfatlı)
Uluabat Gölü 134 1-2 Bursa Tatlı su
Çıldır Gölü 115 42 Ardahan, Kars Tatlı su
Palas Tuzla Gölü 106 15 Palas/Sarıoğlan/Kayseri Tuzlu su
Eber Gölü 104 Afyonkarahisar Tatlı su
Erçek Gölü 98 Van Tatlı su
Hazar Gölü 86 213 (Huntingıon batimetrik haritası) Elazığ Tatlı su
Bafa Gölü 60 21 Aydın, Muğla Tatlı su
Köyceğiz Gölü 52 Muğla-Köyceğiz Tatlı su
Işıklı Gölü 49 Denizli Tatlı su
Nazik Gölü 48 40-50 Bitlis Tatlı su
Sapanca Gölü 47 Adapazarı Tatlı su
Salda Gölü 45 184 Burdur Tatlı su
Gölü 37 Kayseri Tatlı su
Gölü 35 * Tatlı su
Balık Gölü 34 Ağrı-Doğubeyazıt Tatlı su
Marmara Gölü 34 Manisa-Salihli Tatlı su
Çöl Gölü 32 * Tatlı su
Durusu Gölü 25 İstanbul Tatlı su
Karine Gölü 24 * Tatlı su
Tuzla Gölü 23 15 Tuzla Tatlı su
Küçükçekmece Gölü 16 20 Küçükçekmece, Avcılar Tatlı su
Yarışlı Gölü 16 8,6 Burdur-Yeşilova Tatlı su
Haçlı Gölü 16 Muş Tatlı su
Seyfe Gölü 15 Kırşehir Tatlı su
Akyayan Gölü 15 * Tatlı su
Hozapin Gölü 14 * Tatlı su
Arin Gölü 13 * Tatlı su
Nemrut Gölü 12 Bitlis Tatlı su
Balık Gölü 12 * Tatlı su
Büyükçekmece Gölü 11 Büyükçekmece Tatlı su
Boluk Gölü 11 * Tatlı su
Akdoğan Gölü 11 * Tatlı su
Çavuşlu Gölü 9 * Tatlı su
Düden Gölü 8 * Tatlı su
Gala Gölü 8 Enez, İpsala Tatlı su
Karataş Gölü 6 * Tatlı su
Mogan Gölü 6 Gölbaşı, Ankara Tatlı su
Yapay Göller
Atatürk Barajı ve baraj gölü
Göl Yüzölçümü Derinlik Yer Su cinsi
Atatürk Gölü 817 Şanlıurfa,Adıyaman
Keban Gölü 675 Elazığ,Tunceli,ERZİNCAN
Karakaya Gölü 298 Malatya,Elazığ,Diyarbakır
Hirfanlı Gölü 263 Ankara,Kırşehir
Altınkaya Gölü 118 Samsun
Sarıyar Gölü 83 Ankara, Eskişehir
Seyhan Gölü 67 Adana
Kılıçkaya Gölü 64 Sivas, Giresun
Aslantaş Gölü 49 Osmaniye
Demirköprü Gölü 47 Manisa
Karacaören Gölü 45 Burdur,Isparta
Büyükçekmece Gölü 43 İstanbul
Menzelet Gölü 42 Kahramanmaraş
Arpaçay Gölü 41 Kars,(KARABÜK)
Göl Yüzölçümü (km²) Derinlik (m) Yer Su cinsi
Van Gölü 3713 451 Van,Bitlis Sodalı su
Beyşehir Gölü 656 10 Konya, Isparta Tatlı su
Tuz Gölü 587 1-2 Konya, Aksaray, Ankara Tuzlu su
Eğirdir Gölü 482 14 Isparta Tatlı su
İznik Gölü 308 80 Bursa Tatlı su
Burdur Gölü 200 110 Burdur,Isparta Acı su
Manyas Gölü (Kuş gölü olarak da adlandırılır.) 166 3-4 Bandırma Tatlı su
Acıgöl 153 38 Afyonkarahisar, Denizli Acı su(sülfatlı)
Uluabat Gölü 134 1-2 Bursa Tatlı su
Çıldır Gölü 115 42 Ardahan, Kars Tatlı su
Palas Tuzla Gölü 106 15 Palas/Sarıoğlan/Kayseri Tuzlu su
Eber Gölü 104 Afyonkarahisar Tatlı su
Erçek Gölü 98 Van Tatlı su
Hazar Gölü 86 213 (Huntingıon batimetrik haritası) Elazığ Tatlı su
Bafa Gölü 60 21 Aydın, Muğla Tatlı su
Köyceğiz Gölü 52 Muğla-Köyceğiz Tatlı su
Işıklı Gölü 49 Denizli Tatlı su
Nazik Gölü 48 40-50 Bitlis Tatlı su
Sapanca Gölü 47 Adapazarı Tatlı su
Salda Gölü 45 184 Burdur Tatlı su
Gölü 37 Kayseri Tatlı su
Gölü 35 * Tatlı su
Balık Gölü 34 Ağrı-Doğubeyazıt Tatlı su
Marmara Gölü 34 Manisa-Salihli Tatlı su
Çöl Gölü 32 * Tatlı su
Durusu Gölü 25 İstanbul Tatlı su
Karine Gölü 24 * Tatlı su
Tuzla Gölü 23 15 Tuzla Tatlı su
Küçükçekmece Gölü 16 20 Küçükçekmece, Avcılar Tatlı su
Yarışlı Gölü 16 8,6 Burdur-Yeşilova Tatlı su
Haçlı Gölü 16 Muş Tatlı su
Seyfe Gölü 15 Kırşehir Tatlı su
Akyayan Gölü 15 * Tatlı su
Hozapin Gölü 14 * Tatlı su
Arin Gölü 13 * Tatlı su
Nemrut Gölü 12 Bitlis Tatlı su
Balık Gölü 12 * Tatlı su
Büyükçekmece Gölü 11 Büyükçekmece Tatlı su
Boluk Gölü 11 * Tatlı su
Akdoğan Gölü 11 * Tatlı su
Çavuşlu Gölü 9 * Tatlı su
Düden Gölü 8 * Tatlı su
Gala Gölü 8 Enez, İpsala Tatlı su
Karataş Gölü 6 * Tatlı su
Mogan Gölü 6 Gölbaşı, Ankara Tatlı su
Yapay Göller
Atatürk Barajı ve baraj gölü
Göl Yüzölçümü Derinlik Yer Su cinsi
Atatürk Gölü 817 Şanlıurfa,Adıyaman
Keban Gölü 675 Elazığ,Tunceli,ERZİNCAN
Karakaya Gölü 298 Malatya,Elazığ,Diyarbakır
Hirfanlı Gölü 263 Ankara,Kırşehir
Altınkaya Gölü 118 Samsun
Sarıyar Gölü 83 Ankara, Eskişehir
Seyhan Gölü 67 Adana
Kılıçkaya Gölü 64 Sivas, Giresun
Aslantaş Gölü 49 Osmaniye
Demirköprü Gölü 47 Manisa
Karacaören Gölü 45 Burdur,Isparta
Büyükçekmece Gölü 43 İstanbul
Menzelet Gölü 42 Kahramanmaraş
Arpaçay Gölü 41 Kars,(KARABÜK)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
TRAKYA
Trakya (Yunanca'da: Θράκη - Thraki, Bulgarca'da: Тракия - Тrakiya ), Güneydoğu Avrupa'da yer alan güney Bulgaristan, kuzeydoğu Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki topraklarını içeren, tarihi çok zengin bir bölgedir. Türkiye sınırları içindeki yüzölçümü 23.764 km2 olan bu bölgenin üç deniz ile sınırı vardir; Karadeniz, Marmara Denizi ve Ege Denizi.
Köken bilimi (etimoloji)
Trakya kelimesi Eski Yunanca trachea kelimesinden türemiştir ve "gırtlak, soluk borusu" anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle Trakya, "Boğazlar Ülkesi"dir. Bulgarcası Тракия/Тrakija, Yunancası Θράκη/Thráki'dir.
Trakyanın Bölünmüşlüğü
Trakya'nın toprakları, Türkiye Trakyası, Bulgaristan Trakyası ve Yunanistan Trakyası olmak üzere farklı üç siyasi üniteye ayrılmıştır. Türkiye Trakyası'na Doğu Trakya, Bulgaristan Trakyası'na Kuzey Trakya, Yunanistan Trakyasına ise Batı Trakya adı verilir. Türk medyasında Batı Trakya kelimesinin Yunanistan'ın Trakya (Doğu Makedonya ve Trakya) bölgesi için kullanıldığı görülmektedir.
Bulgaristan
Burgaz ili
Yambol ili
Sliven ili
Eski Zağra ili
Hasköy ili
Kırcaali ili
Filibe ili
Paşmaklı ili
Pazarcık ili
Türkiye
Edirne ili
Kırklareli ili
Tekirdağ ili
İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa'da kalan kısımları
Yunanistan
İskeçe ili
Rodopi ili
Evros ili
Coğrafya
Balkan Yarımadasının güneydoğusunda yer alan Trakya'nın başlıca yüzey şekilleri, Rodop Dağları, Yıldız Dağları ve bölgenin kuzey sınırını oluşturan Balkan Dağlarıdır. Balkan Dağlarının sadece güney tarafları bölgeye dahil edilebilir. Batı Trakya'daki, dar kıyı ovalarının dışında, bölgenin en geniş açık alanları, Kuzey Trakya Ovası (Yukarı Trakya Ovası) ve Doğu Trakya'nın büyük bölümünü oluşturan düzlüklerdir. Trakya'nın başlıca akarsuları, Meriç Nehri ve kollarıdır. Bunlar;
Meriç Nehri
Arda Nehri
Tunca Nehri
Ergene Nehri
Doğu Trakya'da kalan Gelibolu Yarımadası ve Çatalca Yarımadalarıda Trakya'nın parçalarıdır. Trakya, Makendonya'dan Mesta Karasu Nehri ile ayrılır. Nehir bölgenin batı sınırını oluşturur. Trakya bölgesi aynı zamanda Ege Denizi'nin kuzeydoğusu bölümüne adını vermiştir. Denizin bu kısmına "Trakya Denizi" denir.
Trakya (Yunanca'da: Θράκη - Thraki, Bulgarca'da: Тракия - Тrakiya ), Güneydoğu Avrupa'da yer alan güney Bulgaristan, kuzeydoğu Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki topraklarını içeren, tarihi çok zengin bir bölgedir. Türkiye sınırları içindeki yüzölçümü 23.764 km2 olan bu bölgenin üç deniz ile sınırı vardir; Karadeniz, Marmara Denizi ve Ege Denizi.
Köken bilimi (etimoloji)
Trakya kelimesi Eski Yunanca trachea kelimesinden türemiştir ve "gırtlak, soluk borusu" anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle Trakya, "Boğazlar Ülkesi"dir. Bulgarcası Тракия/Тrakija, Yunancası Θράκη/Thráki'dir.
Trakyanın Bölünmüşlüğü
Trakya'nın toprakları, Türkiye Trakyası, Bulgaristan Trakyası ve Yunanistan Trakyası olmak üzere farklı üç siyasi üniteye ayrılmıştır. Türkiye Trakyası'na Doğu Trakya, Bulgaristan Trakyası'na Kuzey Trakya, Yunanistan Trakyasına ise Batı Trakya adı verilir. Türk medyasında Batı Trakya kelimesinin Yunanistan'ın Trakya (Doğu Makedonya ve Trakya) bölgesi için kullanıldığı görülmektedir.
Bulgaristan
Burgaz ili
Yambol ili
Sliven ili
Eski Zağra ili
Hasköy ili
Kırcaali ili
Filibe ili
Paşmaklı ili
Pazarcık ili
Türkiye
Edirne ili
Kırklareli ili
Tekirdağ ili
İstanbul ve Çanakkale illerinin Avrupa'da kalan kısımları
Yunanistan
İskeçe ili
Rodopi ili
Evros ili
Coğrafya
Balkan Yarımadasının güneydoğusunda yer alan Trakya'nın başlıca yüzey şekilleri, Rodop Dağları, Yıldız Dağları ve bölgenin kuzey sınırını oluşturan Balkan Dağlarıdır. Balkan Dağlarının sadece güney tarafları bölgeye dahil edilebilir. Batı Trakya'daki, dar kıyı ovalarının dışında, bölgenin en geniş açık alanları, Kuzey Trakya Ovası (Yukarı Trakya Ovası) ve Doğu Trakya'nın büyük bölümünü oluşturan düzlüklerdir. Trakya'nın başlıca akarsuları, Meriç Nehri ve kollarıdır. Bunlar;
Meriç Nehri
Arda Nehri
Tunca Nehri
Ergene Nehri
Doğu Trakya'da kalan Gelibolu Yarımadası ve Çatalca Yarımadalarıda Trakya'nın parçalarıdır. Trakya, Makendonya'dan Mesta Karasu Nehri ile ayrılır. Nehir bölgenin batı sınırını oluşturur. Trakya bölgesi aynı zamanda Ege Denizi'nin kuzeydoğusu bölümüne adını vermiştir. Denizin bu kısmına "Trakya Denizi" denir.


[right]Arif YAMAN[/right]