JAMES COOK
Hayatı
İngiltere'de Yorkshire'de doğdu. 5 kardeş olan Cook ailesi ile Great Ayton'daki Airey Holme çiftliğine taşındı ve burada okula gitti. 13 yaşında babasına çiftlikte yardım etmeye başladı.
18 yaşında Whitby limanından yola çıkan Free Love adlı kömür gemisinde miço olarak ilk deniz yolculuğuna adım attı. Kaptanlık için gerekli cebir, trigonometri, denizcilik ve astronomi çalışan Cook, kısa zamanda dikkat çekti. 24 yaşına geldiğinde ikinci kaptanlığa kadar yükselmişti.
1755'te gönüllü olarak Kraliyet Donanması'na katıldı ve İngiltere ile Fransa arasında patlak veren Yedi Yıl Savaşları sırasında Quebec City kuşatmasına katıldı. Haritacılık konusunda başarısı dikkat çekti; kaptanlığa yükseldi.
1760'ta Kanada'daki görevi sırasında St. Lawrence Kanalı'nın haritasını çıkararak 200 ingiliz gemisinin kayıp vermeden Quebec Koyu'na demirlemesini sağladı. 1763 ve 1767 yılları arasında ise Newfoundland adasıyla Labrador yarımadasının haritalarını çıkarmayı başardı.
Keşifler
1768 yılı Mayıs ayında Cook , Büyük Okyanus'u keşfetmekle görevlendirildi. Cook'un yolculuklarının tarihteki önemli etkilerinden biri Avrupa ülkelerinin Büyük Okyanus'ta kurduğu sömürgelere öncülük etmesi oldu.
İlk yolculuk (1768 - 1771)
İlk yolculuk için Whitby limanından Earl Of Pembroke adlı kömür gemisi satın alındı ve Endeavour olarak adlandırıldı. Gemi Rio de Janeiro'dan Tahiti'ye ulaştı.
3 Ocak 1769'da gerçekleşecek Venüs'ün Güneş önünden geçişini gözlemlemek Cook ve ekibinden bu yolculukta beklenen görevlerden biriydi. Geçiş süresi saptanarak önce Venüs'ün dolayısıyla diğer gezegenlerin Güneş'e olan uzaklığı hesaplanacaktı. Ne yazık ki, ölçümlerdeki hata payının beklenenden fazla olmasi bu gözlemin başarısına gölge düşürdü. Cook daha önce 1766'daki güneş tutulmasını gözlemlemişti.
Ekim 1769'da Cook Yeni Zelanda'yı ziyaret eden ikinci Avrupalı oldu. Daha önce tek bir ada olduğu düşünülen Yeni Zelenda'nın iki adadan oluştuğunu keşfetti ve Kuzey Adası ile Güney Adası arasındaki boğaz Cook Boğazı adını aldı.
Nisan 1770'te Avustralya'nın güney kıyıları keşfedildi. 16 Haziran'da Endeavour Avustralya'nın güney doğusu açıklarında karaya oturduğunda gemi kıyıda onarıma alınırken; Avustralya bitkileri üzerine ilk koleksiyonları oluşturdular. Ardından gemi Afrika'nın güney ucundaki Ümit Burnu'na (Cape of Good Hope) ilerledi. 1771'de Endeavur İngiltere'ye geri döndü. Dönüşünden sonra günlükleri yayınlanan Cook bilim dünyasında da tanındı.
İkinci yolculuk (1772 - 1775)
18. yüzyılda Ekvator'un güneyinde keşfedilmemiş topraklar olduğuna inanılıyordu. Cook'un ikinci yolculuğu öncelikle bunu kanıtlamaya yaradı. Bu yolculukta Cook daha önce hiçbir Avrupalı'nın ilerlemediği kadar güneye ilerledi. Antarktika'nın çevresini dolaştı. Ancak kıtayı çevreleyen buzlar karanın görünmesini engellediğinden Antarktika'nın varlığı 1840'a kadar kanıtlanamadı. 1775'te İngiltere'ye döndüğünde Kraliyet Donanması Cook'a onursal emeklilik hakkı tanısa da bu Cook'u denizlerden uzak tutmadı.
Üçüncü yolculuk (1776 - 1779)
Cook Temmuz 1776'da üçüncü yolculuğuna çıktı; bu kez Avrupa ve Asya arasında kuzeyden bir bağlantı olup olmadığını araştırdı. Bu başarısız girişimin ardından 1778'de Hawaii Adaları'na ulaşan ilk Avrupalı oldu. Daha sonra Afrika'nın güney ucunu dolaşarak, Hint Okyanusu'na yöneldi. Kuzey Amerika'yı keşfetmek üzere doğuya yöneldiğinde bilmeden Juan de Fuca Boğazı'nı geçti. Kuzey Buz Denizi'ne ulaşmayı hedeflediğinde dev buz kitleleri yolunu kesti ve Hawaii'ye geri döndü. Geminin teknelerinden birinin çalınması üzerine yerlilerle çıkan tartışmada Cook öldürüldü (14 Şubat 1779).
***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
2000 YILI UEFA SÜPER KUPA FİNALİ
Tarihler 25 Ağustos 2000’i gösteriyordu. Galatasaray, Fatih Terim’in ardından Lucescu ile çıktığı bu ilk ciddi uluslararası sınavında o sezon elde ettiği başarıların tesadüf olmadığını bir kez daha göstermenin çabası ve gayreti içinde olacaktı. O güne değin tüm kupaları kazanmış olan ama müzesinde Süper Kupa’sı olmayan Real Madrid ise bu kupayı kazanarak koleksiyonu tamamlamanın peşindeydi. Avusturya’lı Günther Benko, Egon Bereuter Markus Mayr hakem üçlüsünün yönettiği maç gelenekselleştiği üzere Monaco’nun II. Louis Stadı’nda oynanmıştı.
Takımların ilk onbirleri ise şu isimlerden oluşacaktı.
Real Madrid
Casillas, Geremi, Ivan Campo, Iván Helguera, Roberto Carlos, Albert Celades, Claude Makelele, Luís Figo, Guti, Sávio, Raúl
Galatasaray
Taffarel, Bülent, Popescu, Capone, Hakan, Okan, Emre, Hagi, Suat, Ümit, Mario Jardel
Maça Galatasaray’ın vuruşuyla başlanmıştı. Galatasaray maça sanılanın ve beklenenin aksine atak bir futbol sergileyerek başlamış ve bilhassa Hagi ile birkaç önemli pozisyon da bulmuştu. Bu arada Real Madrid de Roberto Carlos ve Raul ile pozisyonlar bulmuşsa da bunlardan yararlanamamıştı. Karşılaşmanın 40. dakikasındaysa Okan’ın pasıyla ceza alanına giren Hakan Ünsal düşürülünce hakem penaltı noktasını göstermiş, atışı kullanan Jardel de ilk yarının skorunu belirlemişti.
Galatasaray 1 - Real Madrid 0
İkinci yarı başladığında Real Madrid baskılı gibi görünse de Galatasaray kalesinde ciddi bir tehlike üretemeyecekti.. Bilhassa Roberto Carlos, Raul ve Geremy pozisyonlara giren isimler olsa da Real bunlardan bir sonuç alamayacaktı. Galatasaray ise oyunu sağlam bir defans eşliğinde orta alana yıkarak zamana oynayacaktı. Başarılı olmak üzere olan bu taktik 78. dakikada biraz da hakemin zorlama yorumuyla çaldığı penaltı üzerine bozulacaktı. Suat’ın topa elle müdahale ettiğine hükmeden hakem penaltıyı verecek, Raul de skoru eşitleyecekti. Bu arada Figo’nun bir şutu direkten dönerken, normal süre de 1-1 berabere sona erecekti.
Ardından da uzatma devrelerine geçilecekti. Herkes Galatasaray’ın sıkı bir defans eşliğinde işi penaltılara götürmeye çalışacağını beklese de Galatasaray tahminlerin aksine atak bir futbol sergileyecek ve bunun karşılığını da 103 dakikada alacaktı. Fatih Akyel, Hakan Ünsal’dan aldığı topla orta sahadan ceza alanına yaklaşacak ve yerden sert bir orta kesecekti. Real Madrid defansının kademeyi kaybettiği bir anda adı o günlerde kupanınki gibi süper lakabıyla özdeşleşen Mario Jardel de gelişine vuracaktı. 2-1.Ağlara giden top altın gol olarak maça noktayı koyarken Galatasaray da altın bir zafere daha imza atacaktı.
Süper Kupa artık Galatasaray’ındı. UEFA Kupası’nın ardından hem de Real Madrid gibi bir efsane karşısında bu kupa kazanılacaktı. Belki bir prestij kupasıydı bu kupa. Ama böylesi bir rakip karşısında kazanılmış olması dolayısıyla Galatasaray’ın elde ettiği başarıların büyüklüğünü göstermesi açısından apayrı bir öneme sahipti. Galatasaray, 2000 yılında Avrupa’nın zirvesindeydi. Olmaz denilenler olmuş, hayaller gerçeğe dönmüştü…
Ben bir Şampiyon BURSA SPOR taraftarı olarak GALATA SARAY ın tarihi başarısını memnuniyetle anıyor tekrar tebrik ediyorum.
Tarihler 25 Ağustos 2000’i gösteriyordu. Galatasaray, Fatih Terim’in ardından Lucescu ile çıktığı bu ilk ciddi uluslararası sınavında o sezon elde ettiği başarıların tesadüf olmadığını bir kez daha göstermenin çabası ve gayreti içinde olacaktı. O güne değin tüm kupaları kazanmış olan ama müzesinde Süper Kupa’sı olmayan Real Madrid ise bu kupayı kazanarak koleksiyonu tamamlamanın peşindeydi. Avusturya’lı Günther Benko, Egon Bereuter Markus Mayr hakem üçlüsünün yönettiği maç gelenekselleştiği üzere Monaco’nun II. Louis Stadı’nda oynanmıştı.
Takımların ilk onbirleri ise şu isimlerden oluşacaktı.
Real Madrid
Casillas, Geremi, Ivan Campo, Iván Helguera, Roberto Carlos, Albert Celades, Claude Makelele, Luís Figo, Guti, Sávio, Raúl
Galatasaray
Taffarel, Bülent, Popescu, Capone, Hakan, Okan, Emre, Hagi, Suat, Ümit, Mario Jardel
Maça Galatasaray’ın vuruşuyla başlanmıştı. Galatasaray maça sanılanın ve beklenenin aksine atak bir futbol sergileyerek başlamış ve bilhassa Hagi ile birkaç önemli pozisyon da bulmuştu. Bu arada Real Madrid de Roberto Carlos ve Raul ile pozisyonlar bulmuşsa da bunlardan yararlanamamıştı. Karşılaşmanın 40. dakikasındaysa Okan’ın pasıyla ceza alanına giren Hakan Ünsal düşürülünce hakem penaltı noktasını göstermiş, atışı kullanan Jardel de ilk yarının skorunu belirlemişti.
Galatasaray 1 - Real Madrid 0
İkinci yarı başladığında Real Madrid baskılı gibi görünse de Galatasaray kalesinde ciddi bir tehlike üretemeyecekti.. Bilhassa Roberto Carlos, Raul ve Geremy pozisyonlara giren isimler olsa da Real bunlardan bir sonuç alamayacaktı. Galatasaray ise oyunu sağlam bir defans eşliğinde orta alana yıkarak zamana oynayacaktı. Başarılı olmak üzere olan bu taktik 78. dakikada biraz da hakemin zorlama yorumuyla çaldığı penaltı üzerine bozulacaktı. Suat’ın topa elle müdahale ettiğine hükmeden hakem penaltıyı verecek, Raul de skoru eşitleyecekti. Bu arada Figo’nun bir şutu direkten dönerken, normal süre de 1-1 berabere sona erecekti.
Ardından da uzatma devrelerine geçilecekti. Herkes Galatasaray’ın sıkı bir defans eşliğinde işi penaltılara götürmeye çalışacağını beklese de Galatasaray tahminlerin aksine atak bir futbol sergileyecek ve bunun karşılığını da 103 dakikada alacaktı. Fatih Akyel, Hakan Ünsal’dan aldığı topla orta sahadan ceza alanına yaklaşacak ve yerden sert bir orta kesecekti. Real Madrid defansının kademeyi kaybettiği bir anda adı o günlerde kupanınki gibi süper lakabıyla özdeşleşen Mario Jardel de gelişine vuracaktı. 2-1.Ağlara giden top altın gol olarak maça noktayı koyarken Galatasaray da altın bir zafere daha imza atacaktı.
Süper Kupa artık Galatasaray’ındı. UEFA Kupası’nın ardından hem de Real Madrid gibi bir efsane karşısında bu kupa kazanılacaktı. Belki bir prestij kupasıydı bu kupa. Ama böylesi bir rakip karşısında kazanılmış olması dolayısıyla Galatasaray’ın elde ettiği başarıların büyüklüğünü göstermesi açısından apayrı bir öneme sahipti. Galatasaray, 2000 yılında Avrupa’nın zirvesindeydi. Olmaz denilenler olmuş, hayaller gerçeğe dönmüştü…
Ben bir Şampiyon BURSA SPOR taraftarı olarak GALATA SARAY ın tarihi başarısını memnuniyetle anıyor tekrar tebrik ediyorum.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
GARİP OLAYLAR
Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n'apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş.
Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime ürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş.
Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabi. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış.
Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış
kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayac aksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di'mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyo. Her cumartesi akşamı
aynı şey olur...
"Meğer kız bi cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki
kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış
Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n'apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş.
Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime ürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş.
Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabi. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış.
Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış
kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayac aksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di'mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyo. Her cumartesi akşamı
aynı şey olur...
"Meğer kız bi cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki
kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
GÜLÜMSE
Bir gün Hitler 3 esir yakalamış. Bir hain Alman, bir Fransız ve bir Yahudi. Bunlara "Size birer soru soracağım. Eğer bilirseniz hayatınız bağışlayacağım demiş." Bunlar da "Tamam" demiş. Hitler hain olan Alman'a: "Titanic kaç yılında battı?" demiş. Alman: "1912" Hitler: "Tamam geç..." Hitler Fransıza: "Kaç kişi öldü?" demiş. Fransız 1050 kişi demiş. Hitler: "Tamam geç..." demiş. Hitler Yahudiye şunu demiş: "Say ulan kurtulanların isimlerini..."
Bir gün Hitler 3 esir yakalamış. Bir hain Alman, bir Fransız ve bir Yahudi. Bunlara "Size birer soru soracağım. Eğer bilirseniz hayatınız bağışlayacağım demiş." Bunlar da "Tamam" demiş. Hitler hain olan Alman'a: "Titanic kaç yılında battı?" demiş. Alman: "1912" Hitler: "Tamam geç..." Hitler Fransıza: "Kaç kişi öldü?" demiş. Fransız 1050 kişi demiş. Hitler: "Tamam geç..." demiş. Hitler Yahudiye şunu demiş: "Say ulan kurtulanların isimlerini..."


[right]Arif YAMAN[/right]
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Bi loncanın bu kadarmı ezik , bu kadarmı tıknaz , bu kadarmı üzgün , bu kadarmı kızgın , bu kadarmı fantazik bir forum sözcüsü olur ya :lol:
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.
[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=YlUKcNNmywk&feature=share[/youtube]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
[quote="PARD10"]Bi loncanın bu kadarmı ezik , bu kadarmı tıknaz , bu kadarmı üzgün , bu kadarmı kızgın , bu kadarmı fantazik bir forum sözcüsü olur ya :lol:
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.
Aleykümselam. Eyvallah hepimizin geceleri hayırlara vesile olur inşaallah.
Bu arada forum sözcümüz tatilde olduğu için bu ara fazla aktif değil, kelimelerin aranızdaki bir muhabbeti anlatır gibi , ne diyeyim muhabbetiniz bol olsun.
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.
Aleykümselam. Eyvallah hepimizin geceleri hayırlara vesile olur inşaallah.
Bu arada forum sözcümüz tatilde olduğu için bu ara fazla aktif değil, kelimelerin aranızdaki bir muhabbeti anlatır gibi , ne diyeyim muhabbetiniz bol olsun.


[right]Arif YAMAN[/right]
- ustax66
- Sığınak Fedaisi
- Mesajlar: 3955
- Kayıt: 29 Ara 2009 22:45
- Sunucu: Eminönü
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Raiders Of Anatolia
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Ogün sensin değilmi ?PARD10 yazdı:Bi loncanın bu kadarmı ezik , bu kadarmı tıknaz , bu kadarmı üzgün , bu kadarmı kızgın , bu kadarmı fantazik bir forum sözcüsü olur ya :lol:
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.


[right]Arif YAMAN[/right]
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Yok Arif abi Berke o.ustax66 yazdı:Ogün sensin değilmi ?PARD10 yazdı:Bi loncanın bu kadarmı ezik , bu kadarmı tıknaz , bu kadarmı üzgün , bu kadarmı kızgın , bu kadarmı fantazik bir forum sözcüsü olur ya :lol:
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.

Bitmez görünen mücadelede bir adım daha ilerlemek için...
Tılmesa
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
Dalga geçmeyin benlePARD10 yazdı:Bi loncanın bu kadarmı ezik , bu kadarmı tıknaz , bu kadarmı üzgün , bu kadarmı kızgın , bu kadarmı fantazik bir forum sözcüsü olur ya :lol:
Selamlar börteçine ailesi geceniz hayırlara vesile olsun.
Yusuf ATMACA


Zafer "Zafer benimdir" diyebilenlerindir.
- dreamtr
- FareAdam Düşmanı
- Mesajlar: 465
- Kayıt: 06 Ara 2009 01:43
- Sunucu: Tılsım
- Klan: Arzın Çocukları
- Lonca: Tr Army
Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)
S.a herkese kolay gelsin Antalyadan hepinize sevgiler iş guc oyuna girmek pek nasip olmuyor kendinize iyi bakın dostlarım en kısa zamanda gorusmek umidiyle...
He is a dream,Er ist traume...
IıIKaRaDaYıIıI 49 Lw Savaşçı,
IıIxDreamTRxIıI 49 Lw Büyücü,
GrandEkinoks 49 Lw Şifa,
Kafkaslı 49 Lw Savaşçı...
Abdullah SUCU
IıIKaRaDaYıIıI 49 Lw Savaşçı,
IıIxDreamTRxIıI 49 Lw Büyücü,
GrandEkinoks 49 Lw Şifa,
Kafkaslı 49 Lw Savaşçı...
Abdullah SUCU