571. sayfa (Toplam 899 sayfa)

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:30
gönderen ustax66
SELAMÜNALEYKÜM

Börteçine kardeşlerim. Nasılsınız iyimisiniz ? Birkaç gündür aranızda olamadım, Kaçırdığım neler var acaba geriye doğru bi tarayayım sayfaları...

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:43
gönderen Moreblood
Staffers yazdı: :arrow: Ex'e dikkat. :D

Resim
Tamam Kralsın ne diyelim :D

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:46
gönderen ustax66
Staffers yazdı: :arrow: Ex'e dikkat. :D

Resim

Hakkaten bu nasıl oldu oyun hatasımı gerçekmi ??

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:48
gönderen ustax66
16 haziran tarihte bugün

Olaylar
1815 - Ligny meydan muharebesi,ünlü Waterloo Savaşı'ndan iki gün önce gerçekleşen bu muharebe Napolyon'un son zaferi oldu.
1903 - Ford motor şirketi kuruldu.
1919 - Yörük Ali Efe, Yunan müfrezesini imha etti.
1940 - Litvanya'da komünist yönetim kuruldu.
1940 - Philippe Pétain Vichy Fransası başbakanı oldu.
1950 - TBMM, Türkçeleştirilmiş ezanın eskiden olduğu gibi Arapça okunmasına dair kanunu kabul etti.
1963 - Vostok 6 ile dünya yörüngesine fırlatılan Rus kozmonot Valentina Tereşkova, uzaya giden ilk kadın oldu.
1983 - Yuri Andropov SSCB başbakanı oldu.
1991 - Başbakan Yıldırım Akbulut istifasını Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a verdi.
2000 - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Devlet Şeref Madalyası verildi.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:51
gönderen Staffers
ustax66 yazdı:
Staffers yazdı: :arrow: Ex'e dikkat. :D

Resim

Hakkaten bu nasıl oldu oyun hatasımı gerçekmi ??
Gerçek abi , aydınoğlunun babası görevi vardı 85 ex varken yaptım 49 level + 10 exp oldu.
Teşkilatta ki çarda da ifliss'i 99 exp de kesmiştim 1 exp olmuştu. :D

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 22:58
gönderen ustax66
YÖRÜK ALİ EFE

Yörük Ali Efe (d. 1895, Sultanhisar – ö. 23 Eylül 1951, Bursa), Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919' da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurmuş olan efe.
Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Abdi, annesi yine Yörüklerin Atmaca Aşireti'nden Fatma’dır.

Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efenin grubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alındı. Kısa zamanda Efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak grubun başına geçti.

Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.

Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan indi. O sıralar düşman İzmir ardından Aydın ve Nazilli’yi işgal etmişti.
Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları, Aydın ilinin Çine ilçesi Yağcılar köyünde toplanarak, Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ve Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna baskın yaptılar. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu'da düzenli, bilinçli ve milli şuurla işgalcilere yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir. Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe’nin liderliğini perçinlemiştir. Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış ve Nazilli'deki kuvvetlerini Aydın istikametine kaçırmıştır. Ne yazık ki çevreyi yakıp, yıkıp ve masum insanları öldürerek.

Daha sonra 7. Tümen kumandanı Şefik Aker’in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir. Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellenmiştir.
Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle orduyla bütünleştirmiştir. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.

Demirci Mehmet Efe' yi halka yaptığı zulüm (Denizli' de masum 60 kişiyi öldürmesi) (Demirci Mehmet Efe Denizli'de asıl halka zalimlik eden Rum halkını evvelerinde saklayan Vatan haini Türkleri kurşuna dizmiştir)ve vatana yaptığı kalleşliğinden(Çerkez Ethem ile haberleşip birlik olması) (Demirci Efe kimseye güvenmezdi!) dolayı asla sevmemiştir.
Yörük Ali Efe alçakgönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır:

"Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin bir çoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin sesi olur mu ki?"

Cumhuriyet döneminde Yörük soyadını alan Ali Efe, Kurtuluş Savaşından sonra altı sene İzmir’de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olan Yenipazar’a taşındı. 1951 senesinde, İzmir'de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybetti. 1951 yılında tedavi için gittiği Bursa’da ölmüştür.

Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar’da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca "Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben orada rahat ederim dedi."

Kuvayı Milliye’nin bu değerli komutanı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Türk halkı tarafından adına türkü yakılmıştır.

Yenipazar'daki evi Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak düzenlenerek Yörük Ali Efe Müzesi adıyla ziyarete açılmıştır.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 23:00
gönderen ustax66
Staffers yazdı:
ustax66 yazdı:
Staffers yazdı: :arrow: Ex'e dikkat. :D

Resim

Hakkaten bu nasıl oldu oyun hatasımı gerçekmi ??
Gerçek abi , aydınoğlunun babası görevi vardı 85 ex varken yaptım 49 level + 10 exp oldu.
Teşkilatta ki çarda da ifliss'i 99 exp de kesmiştim 1 exp olmuştu. :D

Silinmeden duruyormu o rakam... :o

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 23:05
gönderen ustax66
17 Haziran Tarihte Bugün

Olaylar

334 - İmparator Konstantin dul ve yetimler için himaye yasası çıkardı.
1462 - Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda veya Vlad Ţepeş adlarıyla da tanınan Eflak Prensi III. Vlad, gece karanlığından yararlanarak Fatih Sultan Mehmed (II. Mehmed)'e başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunduktan sonra kaçtı.
1631 - Mümtaz Mahal doğum yaparken vefat etti. Eşi Hint-Türk-Moğol Babür İmparatoru Şah-ı Cihan, ertesi yıl başlattığı anıt mezar Tac Mahal'i 20 yıl içinde tamamlattı.
1885 - Özgürlük Heykeli New York limanına ulaştı.
1921 - Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde 3,5 ay süren Koçgiri İsyanı Türk ordusu tarafından bastırıldı.
1924 - Helsinki'de oynanan Finlandiya-Türkiye milli futbol maçı Türkiye'nin 4-2 galibiyetiyle sonuçlandı.
1926 - Kadıköy Su Şirketi devletleştirildi.
1939 - Fransa'da Giyotin'le "halka açık" son infaz Versailles şehrinde Saint-Pierre hapishanesinin (şimdiki adalet sarayı) dışında gerçekleştirildi. Giyotinle son idam ise 10 Eylül 1977'de yapıldı.
1944 - İzlanda, Danimarka'dan ayrıldı ve cumhuriyet ilan etti.
1946 - Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi İstanbul’da kuruldu.
1967 - Çin Halk Cumhuriyeti ilk hidrojen bombasını test etti.
1972 - Watergate skandalı: ABD Başkanı Richard Nixon'un partisi olan Cumhuriyetçi Parti ile bağlantılı 5 hırsız Watergate iş merkezindeki bir büroya gizli mikrofon yerleştirirken polis tarafından yakalanarak tutuklandı. Bu büronun ABD'nin o zamanki ana muhalefet partisi olan Demokratik Parti'nin merkezi olduğu ortaya çıktı.
1987 - Son ferdi de ölen Esmer Kıyı Çintesi (Ammodramus maritimus nigrescens) denen serçe türünün soyu tükenmiş oldu.
2010 - Sıklıkla blog sayfalar hazırlamak amacıyla kullanılan açık kaynak içerik yönetim sistemi Wordpress'in 3.0 versiyonu yayınlandı.

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 23:10
gönderen Staffers
ustax66 yazdı:
Staffers yazdı:
ustax66 yazdı:
Staffers yazdı: :arrow: Ex'e dikkat. :D

Resim

Hakkaten bu nasıl oldu oyun hatasımı gerçekmi ??
Gerçek abi , aydınoğlunun babası görevi vardı 85 ex varken yaptım 49 level + 10 exp oldu.
Teşkilatta ki çarda da ifliss'i 99 exp de kesmiştim 1 exp olmuştu. :D

Silinmeden duruyormu o rakam... :o
Evet..
59 leveller geldiğinde sizden bir adım önce başlıycam.
Nihahaha. :twisted: :D

Re: ***Börteçine Loncası İletişim Sayfası**(Yeni)

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2011 23:17
gönderen ustax66
Kazıklı Voyvoda '' Kont Drakula ''

Voyvoda III. Vlad Tepeş (Mart 1431–Aralık 1476), Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda (Rumence: Vlad Ţepeş) 1448, 1456-1462 yılları arası ve 1476 yıllarında Eflak beyliğinin voyvodası (prens) idi.

Voyvoda III. Vlad düşmanlarını (özellikle esir aldığı Osmanlı askerlerini) kazıklara çakarak işkenceyle öldürmesiyle tarihe geçmiştir. Sonradan Bram Stoker'ın Drakula romanına ve Drakula filmlerine konu olmuştur.

Osmanlılar'a yenilen Vlad'ın babası onu rehin olarak Osmanlılar'a vermişti. 1442-1448 yıllarını Osmanlılar'ın elinde tutsak olarak yaşadı. 1448'de İkinci Kosova Savaşı sonrasında Osmanlı desteğiyle Eflak'ın başına geçme girişiminde bulundu, ancak kısa bir süre sonra Macaristan tarafından desteklenen Eflak voyvodası II. Vladislav tarafından yenilgiye uğratıldı ve Boğdan'a sürgüne gitti. Erdel beyi János Hunyadi(Hunyadi Yanoş) 1456'da Belgrad şehrini Osmanlı kuşatmasına karşı savunmaya giderken Vlad'ın komutasına güney Erdel'in savunmasını sağlamak için bir ordu verdi. Bu durumdan faydalanan Vlad Eflak'a bir sefer düzenledi ve II. Vladislav'ı öldürerek III. Vlad adıyla Eflak voyvodası oldu. Bu görevi 1456'dan 1462'ye değin sürdürdü. Bu tarihler arasında rakiplerini çeşitli yöntemlerle cezalandırdı ve idam etti; bu yöntemler arasında en ünlüsü olan "kazığa geçirme", ölümünden sonra kendisine "Kazıklı Vlad" (Vlad Ţepeş) adının verilmesine neden olacaktı.(Kazığa geçirilenlerin kanlarını fıçılarda toplatıp şarap gibi içtiğine dair söylentiler daha sonra onun bir vampir olduğu efsanesi'ni yarattı.) Voyvoda 1459 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemeyi reddetti ve Macaristan Krallığı'yla ittifak yaptı. 1460-1461 yılları arasında Tuna nehrini geçerek Sırbistan'a ve Karadeniz kıyısına kadar ilerledi. Kendi ifadesiyle 23.884 Türk ve Bulgar'ı öldürdü. 20.000 Osmanlı savaş esirini kazığa geçirdi. Bu gelişmeler karşısında Osmanlı ordusu 1462 yılında padişah II. Mehmet komutasında Eflak voyvodasına karşı sefere çıktı. Mahmut Paşa'nın hatıratına göre çok uzun mesafeler boyunca Osmanlı askerleri içilecek bir damla bile su bulamadı. Sıcak dayanılır gibi değildi. Türk askeri Eflak'ın başkenti Târgovişte'ye ulaştığında Fatih Sultan Mehmet'in gördüğü manzara yaklaşık 5 kilometre boyunca kazıklarla dizili bir alandan geçiyordu. Alan yaklaşık üç kilometre boyunda bir kilometre enindeydi. Yerde uzun kazıklar dikiliydi. Yaklaşık 20 bin kadar insan erkek, kadın ve çocuk olmak üzere kazığa geçirilmiş durumdaydı. Bu kadar çok insanı kazıkta gören Osmanlı askerinin moralleri bozuldu, aklını kaçıracak duruma geldi. Ancak Osmanlı ordusu 4 Haziran 1462'de Târgovişte kalesini aldı. Vlad, II. Mehmet'e başarısız bir suikast girişiminde bulunduktan sonra kaçtı ancak bulunduğu yerde taş üstünde taş bırakmadı, terk ettiği topraklardaki kuyuları zehirledi, ekinleri yaktı, tüm hayvanları bile öldürttü. Hapishanelerdeki mahkumları, cüzzamlı ve vebalıları salıverdi ve Türklerin arasına karışmaya teşvik etti. Bu şekilde vebalıları salma yöntemini kullanarak, daha önce başvurulmamış bir taktik kullanmıştır.

1462 yılında III. Vlad'ın ordularının yenilmesiyle Eflak yeniden Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştı. Vlad Macaristan'a bağlı bir beylik olan Erdel'e kaçarak Macaristan kralı Matthias Corvinus'tan yardım istedi. Ancak Eflak'taki Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı yeni yönetimi tanımış olan Macaristan, yardım talebini kabul etmedi. Vlad Matthias Corvinus'un emriyle 1462 yılında tutuklandı ve Buda'ya getirildi. Önce hapsedilen Vlad, daha sonra kral ve ailesiyle iyi ilişkiler kurdu. 1474 yılında sürgün dönemi sona erdi. Bu tarihten itibaren Eflak'ı yeniden ele geçirme planları yaptı. 1476 yılında kuzeni Stefan Cel Mare (Büyük Stefan) ile birlikte Eflak'a döndü ve voyvoda ilan edildi. Aynı yıl 300 askeriyle birlikte yeniden Osmanlı ordularına yenildi. Esir alınan askerleri kazıklara oturtuldu. Öldürülen III. Vlad'ın kesilen başı öldürüldüğünü ispat etmek için İstanbul'a II. Mehmet'e gönderildi. Vlad'ın bir vampir olduğu rivayeti Almanya, Macaristan ve Rusya'da yayıldı. Buna rağmen Romen halkı onu bir kahraman olarak görmeye devam etti.

Daha sonra Bram Stoker III. Vlad'dan esinlenerek Dracula adlı romanı yazmıştır.Böylece Vlad, meşhur vampir Kont Drakula'ya dönüştü.Drakula'nın şatosu olarak bilinen Karpat dağlarındaki Bran Şatosu Veliaht Dominic von Habsburg'a Romanya'da törenle 26 Mayıs 2006'da iade edildi. Romanya 1948 yılında şatoya el koymuştu.