Re: Anka Dostları Sohbet Mekanı...
Gönderilme zamanı: 08 Şub 2010 00:00
Hep terk edilip, bırakılıp gitmeler bana düşsün isterdim yalnız kaldığım zamanlar.
Bir çeşit eğlence ya da zevk alma durumuydu bu yaşamak istediğim terk edilmeler.
İlk önceleri, kimi ölümle olsun, kimi de sadece ayrılışlarla derdim, daha sonra da “yoo hayır,
ölüm olmasın hatırlanacak somut birşeyler de kalsın” derdim. Sanki ölümle gelen
terk ediliş olunca somut birşeyler kalmıyormuş gibi. Bellek diyorlar ya da başka bir şey,
orada kalıyor yaşananlar, yani “somut” birşeyler gene de kalıyor orada.
Ama maalesef, bunu ölümle gelen ilk terkedilişi yaşayınca öğrendim.
O soğuk terkedilişten sonra bir daha istemedim artık ölümle olacak olan ayrılığı, terk edilişi.
Dedim ya, somut birşeyler kalıyordu ama diğer ayrılıklardaki kıvamı veremiyordu bana.
Galiba daha dokunaklıydı, daha sarsıcı.
Alp
Bir çeşit eğlence ya da zevk alma durumuydu bu yaşamak istediğim terk edilmeler.
İlk önceleri, kimi ölümle olsun, kimi de sadece ayrılışlarla derdim, daha sonra da “yoo hayır,
ölüm olmasın hatırlanacak somut birşeyler de kalsın” derdim. Sanki ölümle gelen
terk ediliş olunca somut birşeyler kalmıyormuş gibi. Bellek diyorlar ya da başka bir şey,
orada kalıyor yaşananlar, yani “somut” birşeyler gene de kalıyor orada.
Ama maalesef, bunu ölümle gelen ilk terkedilişi yaşayınca öğrendim.
O soğuk terkedilişten sonra bir daha istemedim artık ölümle olacak olan ayrılığı, terk edilişi.
Dedim ya, somut birşeyler kalıyordu ama diğer ayrılıklardaki kıvamı veremiyordu bana.
Galiba daha dokunaklıydı, daha sarsıcı.
Alp